Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Avatar photo
Nuran KIRLAK

Eski Ramazanlar, Eskiden Ramazanlar!

Ramazan ile insanın hayata verdiği, zamana verdiği, ve kişinin kendisine verdiği anlam değişiyor. Ramazan’da öz bilinç, öz farkındalık kazanma çıkıyor ortaya. Onun için Ramazan, bu öz bilinç için fırsattır. Ramazan, bir insanın kendine ayna olma dönemidir, kendisine ayna bulma dönemidir. Ramazan’da kişi kendisine aynalama yapabilir. Ramazan’da kişi aşırı isteklerini, hırslarını, doyumsuzluklarını sorgulayabilme fırsatı oluşturuyor.
Ramazan, bir anlam ayı…
Ramazan’daki oruç ibadetinin hikmeti halk arasında “açların ve susuzların” halinden anlama şeklinde basitleştirilse de, kutsi hadislerden anladığımız kadarıyla Allah ile kul arasında oldukça ulvi bir konumda olmasıdır.
Yaşadığımız sıkıntılara ilişkin Ramazan ayının sunduğu reçeteler vardır. Müminlerin maneviyatına ve psikolojisine onarımlar yapar.
Ramazan’ın sunduğu reçetelerde bireye sunduğu reçete var, topluma sunduğu reçete var, bir de evrensel reçetesi var; yani Ramazan, üç tane önemli reçete sunuyor…
Birinci sunduğu reçete bireye nefis terbiyesi için fırsat veriyor, yani orada kişi arzu ve dürtülerini terbiye için zaman, ortam ayarları çünkü insanı en çok hata yaptıran duygular nelerdir mesela düşünün… Biri açgözlülüktür, diğeri hırstır, diğeri de saygısızlıktır, utanmazlıktır, merhametsizliktir. Bu duygular olan insanlar mesela açgözlü olan kişiler veyahut da sınırlarını, hakkını, hukukunu bilmeyen, sınırsız, sorumsuz olan kişiler yalancıların ve tuzak kurucuların en büyük adaylarıdır… Mesela yalancılar, hırslıları ve açgözlüleri avlarlar; para hırsı, mal hırsı, şöhret hırsı çok arzulu olan kişilere bir tezgâh kurarlar, sahte pazarlama tekniklerinde ona bir şeyler verirler ve gittikçe verdiklerini alırlar, büyütürler; bir alırlar iki verirler, ona karşı bir şey alır, iki misli fiyat verir. Üç dört defa böyle yaptıktan sonra sahte bir güven oluşturur… Bunu yaptıktan sonra her şeyini alır, hiçbir şey vermez. Bugüne gelene kadar bu gibi olayları düşünün, orada genelde doyumsuz, açgözlü, beklentisi yüksek olan kişiler tuzağa düşüyor… Toplumda da böyle insanlar her zaman olur, bir olay olur, 20–30 sene sonra unutulur. Birileri gelir yine benzer şeyler yapar, ortam değişir, yöntemleri de değiştirirler, bu kişiler her zaman aldanmaya hazır kişileri aldatanlar bulunur… İşte bunun Ramazan’la ilgisi ne? Aşırı arzuları, istekleri, sınırsız davranma duygularını Ramazan törpülüyor.

“İnsanın dünyaya verdiği anlamı değiştirme ayıdır. Ramazan…” Mesela hırsızlık olayları Ramazan’da % 50 azalıyor. Alkolik kişiler % 50 alkol kullanmıyor Ramazan’da o yüzden Türkiye’de alkol kullananlar bu ayda karaciğer rahatlıyor. Yani Türkiye’de bir şey var; alkolün hastalığa dönmesini etkileyen bir şey olmuş Ramazan’ın yani onun için Ramazan aşırı isteklerin, arzuların, dürtülerin ve doyumsuz, sınırsız davranışlar için kişinin onlara verdiği anlamı değiştirerek sadece dünyasal anlam verdirtiyor. Çünkü insanoğlu ama bunun sadece dünyasal olmadığı, ölümden sonra da bir yaşam olduğunu düşündürterek kişiye önceliklerini değiştirme fırsatı veriyor.

Ramazan, insanın hayatına yüksek değerler katan bir aydır, bir fırsattır. Çocuklarımıza sosyal yapı içerisinde öğretmemiz lazım yoksa günümüzde dünyacı yetişiyor çocuklarımız. Dünyasalcılık çok fazla hesap sekülerizm , küresel ideoloji olmuş durumda yani her şey dünyadadır, dünyadan sonra başka hayat yoktur, hesap verme yoktur duygusu da yaşatıyor. İnsan, sekülerizm hesap vermeme ideolojisidir, inorganik maddeler yapmıştır yaratıcı olmadığına göre bana hesap veren yoktur, hesap soran yoktur, ben kafama göre yaşayabilirim diyor… Ramazan da diyor ki; sen kafana göre yaşayamazsın arkadaş, başıboş değilsin, sorumsuz değilsin, ölüm gibi bir hakikat var, ölümden sonrasına, ölüme açıklama getirmen lazım, ölümden sonrasını anlamlandırman lazım, bunu yapamazsan eğer ölümden sonra yaşamı kaybedersin, hesap vermeyi kaybedersin, onun için bunlar da Ramazan’ın evrensel mesajları oluyor… Ramazan’ın evrensel mesajları nedir dersek, hayatımıza anlam katması, yaratıcı ile gönül bağı kurabilmektir. Gönülleri kesrete değil mel bağlamaktır… Yani maddi değil, ruhani bağlanmaları yöneltmektir, kendini bunlara yöneltebilirse kişi Ramazan ayında çok daha büyük bir anlamın parçası olduğunu hissettiği için iç huzuru yakalar. Anlam arayışı insanda genetik olarak kodlandığı için insan dışında hiçbir canlıda anlam arayışı yoktur; kedinin, köpeğin, atın iç dünyasına baksanız at koşmaya göre, mesela köpeğin hayal dünyasında kemik vardır. Kedinin hayal dünyasında et vardır, yani onların hayal dünyası anlamlarını oluşturur. İnsanın onun için evrensel mesaj olarak hayatımızın anlam ve amacını yeniden tanzim etme fırsatı veriyor ve burada önemlilik hiyerarşisinde en tepede Yaradan’a karşı hukukumuz İlahi rızayı koymak ondan sonra vatana karşı hukukumuz, insanlığa karşı hukukumuz, annemize babamıza karşı hukukumuz gelir.

“Ruhun makamları sevgiyle yükselir.”
Ramazan onun için bireye faydası önem ve önceliklerini yeniden düzenleme… Onun için Ramazan ayı bir nevi mola verme, psikolojik mola verme arzu, dürtü, hırs ve isteklerine mola veriyor; dur, düşün, yeniden başla diyor. Hayat sana onun için 12. ayın yeniden başlaması kişiyi manevi terakkisine, manevi yükselişine sebep oluyor, nefsin makamları açgözlülükle, istekle yükselir, ruhun makamları sevgiyle yükselir. Ruhun tekâmülü sevgiyledir, nefsin tekâmülü somut zevklerle ruhun tekâmülü soyut zevklerledir. Soyut zevkler de nelerdir; sevgiyi yönetebilmektir, insanın maddi şeyler değil, manevi şeyleri sevebilmemiz için, evrensel bir duygu olarak yaşayabilmemiz için, yaratıcı ile ilgili gönül bağı kurması için bir fırsat ayı olarak Ramazan’a bizim kültürümüzde çok büyük anlam yüklenmiş. Türkiye’de kültür değiştirme konusunda projeler, planlar yapıldığı zamanda kültürel değişime en dirençli toplumsal davranış Ramazan olmuş, Ramazan ve bayramlar kültürümüzü değiştirmek isteyen hiç başaramamışlar. Ramazan’ı ve bayramı değiştirmeyi onun için bunlar kültürümüzün değiştirilmeye çalışıldığı dönemde değişmemiş alandır, bunu bilmek gerekiyor çünkü.

“Mü’minler ancak kardeştir”
Ramazan ayı, insanlarımızın maneviyatında otokontrol sağlıyor. ibadet yoğun olarak yaşadığımız Ramazan ayının mü’minleri yeniden inşa etmesidir. İslam coğrafyaları çok sıkıntılı… “Mü’minler ancak kardeştir” ayet-i kerimesinin hikmeti gereği bu coğrafyalarda yaşayan kardeşlerimizi Ramazan ayında hatırlamamız ve gönül köprüleri adına yapmamız gerekenler vardır bunlara değinecek olursak…
İki türlü sevgi var; bir koşulsuz seven merhameti buna şefkat denir, bir de koşullu sevgi. Şefkat nesnesi belli sevgidir… Annenin çocuğa sevgisi gibi şartsız, koşulsuz sevgidir. Ramazan’da da bu Allah için sevme oluyor. Ramazan’daki sevgiye ne ekleniyor, seviyorsun ama Allah için seviyorsun, bu durumda bu anlamlı bir sevgi oluyor. Ramazan’da şefkatte ne vardır? Yardım etme çabasıyla sevme vardır. Merhamette ne vardır, hiç karşılık olmadan sevme vardır. Allah’ın yarattıklarına karşı sevgi gibi Rahman ismi gibi, Rahman isminde ne var; büyük merhamet var, insandan insana merhametin karşılığı sevgidir, şefkattir. Aslında güçlü olanın zayıf olana yardım çabası merhamettir. Onun için merhamet kelimesinde hiyerarşi vardır. Merhamet duygusu Allah’a mahsus boyutu fazladır, İlahi merhamet, rahmet var. Kur’an-ı Kerim’de onun için 114 sûrenin 113’ünde geçer, Rahman ve Rahim diye başlar… Çünkü Kur’an’ın esas tanımı Rahman diye geçer, Kur’an’da en çok vurgulanan kavram rahmet kavramıdır. İkincisi İlahi rıza, üçüncü adalet, dördüncü infak kavramıdır… Ramazan’da da yükselen kavramlar, Kuran’ın anlamını yaşama ayıdır.
Adalet, infak, paylaşım. Bu kavramlar Kur’an’ın psikolojik çatısını oluşturur. Kur’an-ı Kerim bu kavramları çok ön plana çıkarmıştır. Ramazan ayında ne var; çok zengin olan birisi ne yapıyor, ihtiyacımdan fazlasını ihtiyacı olana vermeliyim diyor. Bu infak kavramı aynı zamanda adalet kavramı. Parayı adaletli insan dünyadan misafir olduğunu düşünüyor, malın emanetçisi olduğunu düşünüyor. Kiracı olan kimse “Bu ev benim” demez ama “emanet” der, iyi bakar ama emanetçiye karşı da kirasını öder.
Ramazan ayı aynı zamanda aile bağlarını güç­lendirmeye, vesile olmaktadır .insan sadece kendisi için yaşamıyor, toplumun bir parçası olduğunu da hatırlatıyor Ramazan’da
Ramazan bir ibadet toplumun iyi ve güzele yönlenmesini sağlayan bir ay.

Saygı ve hürmetle

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ