Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Avatar photo
Güler DEMİRHAN

ÖZLEDİĞİMİZ BİR BAYRAMDI BU BAYRAM

Bütün güzelliği ve huzuruyla yaşadığımız, bayramın bayram olduğu, pırıl pırıl bir bayramı geride bıraktık.

Özlediğimiz bir bayramdı, bu bayram.

Tadını alarak ve bayramı hissederek yaşayadık.

Geçtiğimiz yıllardan sonra bu bayramda; binlerce, milyonlarca kez şükretmek istiyor insan.

Öyle ya; geçen yıl bugünler, on bir ilimizi yerle bir eden 6 şubat depreminin can yakan atmosferindeydik.

Ramazan’ımızı ve ardından bayramımızı depremin gölgesinde, yüreğimiz kan ağlarken yaşamaya çalıştık…

Ya önceki iki üç yıl!?

Pandemi gölgesinde evden çıkamadık.

O günleri daha yeni geçirdik, hatırlamak bile istemiyoruz ama nimetin (bugünün) kıymetini bilmek için müsâdenizle, az da olsa hatırlayalım derim.

Bırakalım şehirler arası yolculuğu, aynı şehir içinde bile yakın akraba ziyareti yapamadık.

Hem hastalık korkusundan, hem yasal olarak tedbir gereği, zaten dışarı çıkmak da yasaktı…

Ya korona sebebiyle peşpeşe ölen yakınlarımız, akraba ve komşularımız…

Mecbur kalıp dışarı çıksak bile, maskesiz asla çıkamıyorduk.

Hiç geçmeyecek sandığımız kâbus gibi günler!

Dünyamız şaşmıştı. Ne tadımız vardı, ne de tuzumuz…
Bu durumda haydi gelde bayram gibi bayram yap.

Mümkün mü bayramın bayram olsun!?

Öncesinde ise şahsi olarak, kendi annemin kaybı sebebiyle, uzun süren bir yas sürecinde bayramların tadını alamadım.

Bayramlarda sadece ziyaret değil; giyinmek, gülümsemek, bayrama dâir herhangi bir şey yapmak, şahsım adına pek mümkün değildi…

Bütün bunların peşpeşe gerçekleşmesi, birinden kurtulup nefes alalım derken, başka bir acı ve zorlukla karşılaşmamız; bayramları, düğünleri ve diğer yaşanması gereken mutlulukları, gerçek tadında yaşayamaz hale gelmemize sebep oldu.

Tüm bunların ardından gerçek anlamıyla normal, hayatî bir acının ve zorluğun gölgesi olmadan, yaşadığımız bir bayram oldu bu bayram.

Çok şükür!

Hani uzun süre durup dinlenmeden yokuş çıkarsın ve düz yola geldiğinde ise düz yolda yürümenin tadını alırsın, aslında bunun nasıl da büyük bir nimet olduğunu görürsün ya o misal…

Şahsî olarak bir yakınının ağır hastalığı ile veya bir ölüm acısı ile dünyaları allak bullak olmuş kişilere kolaylıklar ve sabır dilerim. Rabb’im yardımcıları olsun, yüreklerine ferahlık versin.

Ama böyle bir acınız ya da sıkıntınız yoksa, bu bayram gerçekten özlediğimiz tad aldığımız bir bayram oldu…

Şimdi!
Mâdem yakın zamanda büyük bir felaket yaşamadık, pandemi gibi eve kapanmıyoruz ve her şey normal seyrinde, mâdem hayattan tad alabiliyoruz.

Bırakalım olur olmaz şeylere can sıkmayı, saçma sapan dedikoduları, iki ay sonra hiç önemi olmayacak boş tartışmaları, siyasi sataşmaları, dedikoduları, onun bunun kılık kıyafeti ile davranışı ile uğraşıp, negatif enerji yaymayı boşverelim!

Hayatın tadını almaya, hissetmeye bakalım…

Çünkü hayat her zaman buna izin vermiyor.

Tam herşey yolunda gidiyor derken ya kendinin ağır bir hastalığı oluyor veya bir yakınının ya da bir yakınımızın kaybı, ölüm gerçeği bizi alıp, başka dünyalara götürüyor…

Bunlar mı olmadı deprem gibi, pandemi gibi, savaş gibi küresel veya bölgesel felaketler yaşam enerjimizi tüketiyor.

Ân’ın kıymetini bilip, kusurları görmezden gelip etrafa pozitif enerji vermek varken; birbirimizin enerjisini söndürmeyelim…

Günlerimiz sayılı, hele hayattan tad alabildiğimiz günler daha da kısıtlı…

Fırsat varken enerjimizi ve zamanımızı boşa harcamayıp, kıymetini bilelim ve güzel geçirmeye bakalım…

Küçük de olsa hediyeleşelim meselâ, bir güzel söz, içten bir gülümseme ve iyi niyet…

Hoyratlık, birbirimize karşı acımasızlık, çıksın gitsin hayatımızdan…

Ân’ı hissederek yaşayalım.

Gelecek bütün bayramların, bayram coşkusu ile ve tadında yaşanmasını yürekten temennî ederim.

Geçmiş bayramımız mübarek olsun. 💐

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ