Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Avatar photo
Özgür AKKUŞ

ÖĞRETMENE ŞİDDET KABUL EDİLEMEZ

ÖĞRETMENE ŞİDDET KABUL EDİLEMEZ

Her şeyi ile yaşamıyla, fedakarlıklarıyla, vicdanıyla görevini yapmaya çalışan öğretmenlerimizin moral ve motivasyonunu düşürmek kimsenin haddi değildir. Sisteme baş eğ, idareye baş eğ, veliye baş eğ, öğrenciye baş eğ. Öğretmenin işi boyun eğmek değil ders vermektir, öğretmektir. Çocuk bakıcısı ile öğretmeni karıştırmamalıyız. Çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimize saygı duymuyoruz. Eğitim sistemindeki aksaklıklar, okulların fiziki koşulları, yönetmelikler, geçim derdi derken görevini binbir zorlukla yapan öğretmenlerimizi yücelteceğimize onları daha alaşağı ediyoruz.

Yıllarca kutsal saydığımız bu meslek sonraları neden bu kadar itibarsızlaştırıldı? Hakkı ödenmez dediğimiz öğretmenlerimizin hakkını nasıl ödüyoruz; şiddet uygulayarak, çocuklarımızın gözünden düşürerek, dedikodularını yaparak mı? ” Yatarak para kazanıyorlar.. Ne kadar çok zam aldılar.. , yine mi tatil.. Şunun giydiğine bak.. ” Her şeyi en baştan sorgulamayan vatandaş aksaklıkların sorumlusunu hep öğretmen olarak görüyor her fırsatta ona saldırıyor. Hiçbir şeye ses çıkarmayan, gittiği bankanın personeline dahi saygılı davranan kimseler sıra çocuğunun öğretmenine gelince aslan kesiliyorlar.

Tabii bunu her veli için diyemeyiz ama maalesef çoğunluk böyle. Şimdiye kadar hiçbir mesleğin bu kadar konuşulduğuna, bu kadar aşağılandığına tanık olmamıştık. Öğretmenlerin parası, tatili, özeli her kesimin dilinde sakız gibi.. Ve sonuç öğrencisiyle karşı karşıya kalan öğretmen öğrencisi tarafından saygı görmüyor, sözü dinlenilmiyor. Okullarda ” Akran Zorbalığı ” dediğimiz disiplin sorunları yaşanıyor. Öğretmenler, okul yönetimi, kurullar artık bu sorunları çözmeye yetişemiyor. Veliler birbiriyle yaşadıkları durumları bile şiddet yoluyla çözmeye çalışıyorlar. Okullardaki bu tablo herkesin canını sıkıyor.

Ekonomik zorluklar, geçim derdi, hayat pahalılığı derken bütün dengeler bozuldu. Artık insanlarımızın tahammül sınırı zorlanıyor. Bu yüzden her alanda mevcut olan sosyal çürüme eğitim alanına da yansıyor. Çocuklar ve gençler dijital ortamlarda daha fazla zaman geçirdiğinden okullarına gittiklerinde birbirleriyle uyum problemleri yaşamaya başlıyorlar. Çocuklarıyla ilgilenmeyen, sınır koyamayan ebeveynler de çocuklarının okulda yaşadığı problemlere dahil olunca iş daha çok büyüyor.

Çocuk arkadaşıyla oynarken, bir şeyler paylaşırken olası bir sorunda nasıl davranacağını bilemediği için öfkeleniyor şiddete baş vuruyor. Akran zorbalığı yapıyor. Okulların fiziki koşullarının yetersizliği, sınıfların kalabalık oluşu öğretmen, idare, veli işbirliğinin geliştirilememesi, sonra disiplin yönetmeliğinin uygulanmaması, getirilen yaptırımların caydırıcı olmaması da okullarda disiplin sorunlarının baş göstermesine sebep oluyor.

Devletin okullardaki güvenlik yöntemlerini arttırıcı önlemler alması, öğretmenlerin nöbet tutma görevinin onlardan alınarak başka bir güvenlik sistemiyle çözüm getirilmesi gerekli ve zorunludur. Gelecek nesilleri yetiştiren öğretmenlerimizin koşullarını iyileştirmek, onların mesleki itibarlarını geri kazanmalarını sağlamak hepimizin boynunun borcudur.

YORUMLAR

Bir adet yorum var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ