Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Avatar photo
Adem ÇEVİK

Siyonistlerin Sabataist masonların dayattığı fıtrata hukuka İslam’a aykırı kanunlar ıslah edilmeli

Siyonistlerin sabataist masonların dayattığı fıtrata hukuka İslam’a aykırı kanunlar ıslah edilmeli 

Türkiye Aile Meclisi Başkanı Âdem Çevik, Medeni Kanun Medeni Değil!. Laik İsviçre ve Laik Türk Medeni kanunları islamileşmeli ıslah edilmeli .Siyonistlerin sabataistlerin masonların dayattığı mevcut kanunlar ıslah edilmeli fıtrata hukuka İslam’a uygun hale getirilerek yeniden düzenlenmeye muhtaç ayrıca terörü cinayeti şiddeti besleyen içki kumar faiz zina fuhuş şehvet terörü teşhircilik Tacizcilik yasaklanmalı cinsi sapık Kaos/GLPZ ve feminist eşcinsel terör örgutlerine soykırım ve terörden islem yapılmasi aile medeniyetimizin neslimizin ve devletimizin beka mecburiyeti olduğunu Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç beyefendiye de bizzat söyledi. Ve kendi yayınımız Toplumsal Cinsiyet Maskeli Eşcinselleştirme Ooerasyonu kitabı hediye etti

17 Şubat 1926’da İsviçre’nin katolik bir kantonundan kopyala yapıştır yoluyla Türkiye’ye getirilen ve ” Türkiye Aile Meclisi ve HAKK-BİRR Genel Başkanı Âdem ÇEVİK, 

1926 tarihli Medeni Kanun’un 1 Ocak 2002’de yürürlükten kaldırılarak yerine getirilen yeni Medeni Kanun’un 22’nci yıldönümü nedeniyle değerlendirmelerde bulundu.

“Bugün 1 Ocak 2022. Bundan 98 yıl evvel 17 Şubat 1926 yılında Medeni Kanun kabul edilmiş. Bundan 22 yıl evvel, 22 Kasım 2001 yılında da bu Medeni Kanun bir takım değişikliğe tabi tutulmuştur. Bugünkü Medeni Kanun ile ülkemizde uzunca bir müddettir tarihi birikim, inanç ve ahlaki değerlerimizle, kültürel varlıklarımıza aykırı bir biçimde Batının netameli yasalarını sosyal ve aile kurumlarımıza uyarlamaya çalışan önemli bazı değişiklikler yapıldı. Kanunlarla da adeta bizim tarihi birikimlerimiz, inanç ve ahlaki değerlerimiz ötelenerek bunun yerine Batı kültüründen esinlenerek meydana getirilen hukuk düzenlerinin yerleştirilmeye çalıştırıldığını görüyoruz.” dedi.

“Cinsiyetini değiştirmek isteyen kimse mahkeme yoluyla cinsiyetini değiştirebilir”

2001 yılında AnaSol-Me (Anavatan,DSP,MHP) hükümeti Hikmet Sami Türk öncülüğünde değiştirilen ve 1 Ocak 2002’de yürürlüğe giren kanunun bazı maddelerine dikkat çekmek istediğini belirten Çevik, “Allah-u Teâlâ’nın yarattığı bitkiler, hayvanlar ve insanlarla alakalı erkek ve dişi unsurlarıyla yarattığı tüm canlılarda eğer istiyorlarsa cinsiyetini değiştirebilirler demek suretiyle bizim inanç sistemimize aykırı bir anlayışı, Medeni Kanun’umuzun 40. Maddesine yerleştirmişiz. Medeni Kanun’un 126. maddesine göre küçükler yasal temsilcileri izniyle evlenebilirler diyor ama buna rağmen bugün velisinin iznine dayalı olarak resmi kurumdan aldığı evlilik cüzdanı elinde olmasına rağmen gençler cezaevinde en az 10 yıl hapis cezası alarak yatıyorlar.  Medeni Kanun’un 126. Maddesinde küçüklerin yasal temsilcilerinin izni ile evlenebilmelerine müsaade ettiği halde ceza kanunumuzda bu suç haline getirilmiş. Ceza Kanunu’nda ki bu suçun ortadan kaldırılmasını ve Medeni Kanun’un 126. Maddesine uygun hale getirilmesini 64 yıldır uygulanan yaş kriterlerinin uygulanmasını genç evliliklerin bırak yasaklanmasını teşvik edilmesini teklif ediyoruz. Fuhuş zina şehvet terörü teşhircilik/Tacizcilik  ensest serbest ama çok eşlilik ve genç evlilik yasaklanmasi fıtrata Allah’a harb ilanıdır” ifadelerini kullandı. 

“Ensest ilişkilerinin cezalandırılmasıyla alakalı ceza yasamızda yeterli bir madde yoktur”

Açiıklamanın devamında Çevik, şunları aktardı:

129. Maddesinde evlenme engelleri sayılmış. Evlenme engelleri içerinde alt soy ve üst soy kişilerle evlilik yasaklanmış. Ama aile içerinde bu yakın akrabalar arasındaki zinanın ensest ilişkilerinin cezalandırılmasıyla alakalı ceza yasamızda yeterli bir madde yoktur. Ve ceza yasalarımızda eksik bulunan bu hususun da madde ilave edilmek suretiyle ensest ilişkilere zinaya fuhuşa cezalandırılma maddesinin getirilmesini KAOS/GLPZ faaliyetlerinin soykırım ve terörden casusluktan insanlığa karşı suçlardan soykırım suçu cezalandırılmalarını  istiyoruz.

https://basinaciklamasi.t.me

“Medeni Kanununun 130. Maddesinde fıtrata aykırı tek evlilik dayatması esası getirilmiş”

Çevik, “Medeni Kanununun 130. Maddesinde tek evlilik esası getirilmiş. Ancak uygulamada bayan ve erkeklerin karşılıklı iradeleri ile herhangi bir zorlama olmaksızın kendi iradeleri ile bir araya gelip evlilik hayatı yaşamaları ve ortak ev arkadaşlığı partnerlik zina/fuhuş yapmaları serbest. Yani kişi evli ise ikinci bir kadınla ya da üçüncü bir kadınla tekrar evlilik hayatı kurup ayrı bir mekanda ortak ev arkadaşı olarak kalabiliyor. Ceza yasası buna müsait ve bu zina oluşturmuyor. Ancak bu birlikteliklerden oluşan çocuklar bu beraberlikten meydana gelen hukuk allak bullak edilmiş. Çocuk ve kadın  Sahipsiz kalıyor ve bu birliktelikle ikinci evlilik ya da üçüncü evlilik dediğimiz bayanların ve çocukların ekonomik ve sosyal hakları garantiye alınmıyor. Bu konu ile de alakalı bir gelişimin Medeni Kanun’umuzda yapılması gerekli.” şeklinde konuştu.

“Kusurlu her kimse maddi tazminatı ödeyen erkek tazminatı alan da kadın oluyor”

Nafaka ile ilgili de bilgi veren Çevik, “174. Maddesinde taraflar daha kusursuz ya da az kusurlu olmak kaydıyla maddi tazminat isteyebilir. Uygulamada taraflar yerine kadın alıyor. Maddi tazminatı ödeyen erkek tazminatı alan da kadın oluyor. Uygulamanın bu şekilde gelişmesini önleyecek tedbirlerin alınması gerekiyor. Medeni Kanun’umuzun 175. Maddesinin birinci fırkasında ayrılmakla yoksulluğa düşecek olan taraf kusuru daha ağır olmamak şartıyla karşı tarafın maddi gücüne süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu uygulama da erkek aleyhine geliştiriliyor. Kadın erkekten daha ağır kusurlu olmamak kaydıyla süresiz nafaka isteyebilir ama hakim süresiz nafaka kararı vermek zorunda değil ama süresiz istediği için hakim de süresiz olarak nafakaya karar veriyor. Yargıtay da bunu süresiz olarak kabul ediyor. Oysa bu, iki açıdan mevzuatımıza aykırıdır. Anayasanın 17. Maddesi diyor ki; ‘Herkes yaşama maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Asgari ücret ile çalışan bir erkeğe nafaka olarak verilen bazı kararlar var ki aldığı askeri ücretinin iki-üç katı nafaka ödemek ve bunu da ömür boyu ödemekle yükümlü tutuluyor. Süresiz nafakaya çözüm TMK 364’de var üst ve alt soy nafaka ödemekle yükümlü maddesini işletirsek arabuluculuk yapmış oluruz ve boşanmaları engelleyebiliriz süresiz nafaka zulmü son verilmeli kadınlarımız da mağdur edilmemeli” dedi. 

“Anayasada nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz”

Nafakanın anayasanın 17. Maddesine aykırı olduğunu ve asgari ücretli birinin nafaka verme konusunda zorlanacağını, bu durumun maddi ve manevi hayatını etkileyeceğini söyleyen Yaman, “Bu anayasanın 17. Maddesine aykırı bir biçimde 175. Maddenin birinci fırkası yanlış olarak uygulanıyor. Bu maddenin ikinci fırkasında ‘Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz’ diyor. Yani bir erkek nafaka ödemeye mahkum edilirse ‘Kusursuz dahi olsa nafaka öder’ diyor. Oysa aynı maddenin birinci fırkasında kusuru daha ağır olmamak şartıyla nafaka isteyebilir diyordu. Yani 175. maddenin 1.fırkasıyla ikinci fırkası birbiri ile çelişik ve maalesef uygulamada erkeklerden ayrılma bahtsızlığı yaşayan kadınların ömür boyu erkeklerden nafaka almak gibi bir kanuni kazanımı oluşuyor ki bu da hem inanç sistemimize aykırı hem de anayasanın 17. Maddesine aykırı olmakta. Bâtıl batıdan Katolik laik isvicreden aldığımız kanunlar  da bile nafaka bir yıl ile sınırlı Anne/babanın tedip terbiye hakkı var ve ailenin reisi baba idi mal ortaklığı rejimi zorunluluğu vb fıtrata hukuka aykırı yasalar CEDAW ve feministlerin dayatması ile yapılan yeni medeni kanun eskiyi aratır durumda Bunların değiştirilmesi ıslahı fıtrata inancımıza hukuka uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Aksi halde metres hayatı tesvik ediliyor evlilikler cezalandırılıyor ” ifadelerini kullandı.

Son olarak Çevik, “Bugün 1 Ocak itibariyle Türk Medeni Kanunu’nun değişikliğinin 22. yılında bu mevcut Medeni Kanun’da meydana gelen uygulamalardan ve tatbikatlardan kaynaklanan yanlışlıkları ve eksiklikleri sizin aracılığızla bir kere daha ortaya koyuyoruz. Özellikle inanç, ahlak ve fıtrat yasalarına uygun mevzuat değişiklerinin yukarıda söylediğimiz biçimde sağlanmasını evlilik yaşına gelipte evlenmeyenlere soykırım cezası ve mal varlığının yüzde 25’inin aile fonuna aktarılmasını evlenmeyenlere karşılıksız hibe olarak en az yüz gram altın hediye edilmesini, mirastan anne babanin mahrum edilmemesini teklif ediyoruz.” diye konuştu.

https://basinaciklamasi.t.me milliirade.t.me SectikleriniDenetle.t.me TurkiyeAileBirligi.t.me HAKBiRR.t.me

…..

AİLEM HAKBİRR OCAK TAKVİM

#1OCAK2002⏰TMK

https://ilkha.com/gundem/turkiye-aile-meclisi-degerlerimizle-uyusmayan-yasa-ve-sozlesmelerden-vazgecilmeli-137249

12/28⏰#MİSAKIMİLLİ

https://www.akasyam.com/mobil/devletin-dini-islam-ve-misaki-mill-yeni-anayasada-yer-almalidir-190936/

13⏰MEDİNE

14⏰GENDER

18⏰6284 FİTNESİ

20⏰1921 ANAYASASI #DevletinDiniislam

https://www.akasyam.com/mobil/devletin-dini-islam-ve-misaki-mill-yeni-anayasada-yer-almalidir-190936/#

22⏰1932 EZAN DAYATMASI

28⏰MİSAK

is.gd/SpoxwC

29⏰TÜRKÇE EZAN

3ŞUBAT⏰EZAN YASAĞI

17ŞUBAT⏰MİSAK


YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ