Seçimler bitti ve kazanan kazandı, kaybeden de kaybetti! Ancak..

Bundan sonra olması gereken herkes üzerine aldığı vazifeyi layıkıyla yerine getirmeli. Herkes sorumluluğunun farkında olmalı.

Sadece kazanan belediye başkanları değil, onlara oy veren vatandaşlarda sorumluluğunu yerine getirmeli. En başta takip etmeli, verilen sözlerin tutulup tutulmadığına bakmalı. Bir sonraki seçimde gereği yapılmalı.

Evet, seçim bitti ancak seçim konusu yine bitmedi, ülkemizde seçim olsa da olmasa da seçim konuşulur buna hepimiz alışkınız. Baksanıza seçimler henüz yeni bitti ancak bu kez da Cumhurbaşkanlığı seçimi için kimin aday olabileceği ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin erkene alınıp alınamayacağı konuşuluyor.

Bazıları “erken seçime gidilmeli”, bazıları ise “seçimin vakti beklenmeli” diyor. Bence de tarihi beklenmeli ancak, sanki beklenmeyecek gibi bir hava da oluşmuyor değil.

Gerçekten erken seçim olur mu? Olur, neden olmasın, bu ülkede ne erken seçimler gördük, bir yenisini daha görmek beni çok şaşırtmaz. Peki, ülke olarak buna hazır mıyız? Ya da bunu kaldırabilir miyiz? İşte orası muamma, ülkemiz de bir seçim olacağı zaman, birçok işveren “seçimler hele bir bitsin bakarız” mantığıyla hareket ettiği için ülkede yapılan bir seçimin sadece seçim masrafları değil, çarkların dönüşünde ki aksaklıkların da bir maliyeti var.

Bırakın her seçim zamanında yapılsın. Öyle yerel seçimlere bakıp, “bu gün seçim olsa Erdoğan kaybeder” diyenlerin hiç de doğru olmadıkları aşikâr. 28 Mayıs seçimlerinde Erdoğan nasıl kazandıysa bu gün de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılsa kanımca yine Erdoğan ipi göğüsler.

“Erdoğan aday olamaz” diyenlere ise Burası Türkiye, Nefes alan herkes aday olur demek zannımca yeterli olur diyorum.

Benim kimi desteklediğim ya da kimin kazanacağını umduğum üzerinden değil, vatandaşın reaksiyonundan ettiğim tahlil bunlar.

Erdoğan’a oy verecek milyonlarca insanın sandığa gitmediğini hatırlamak icap eder. Seçmenin, hükümeti Erdoğan varken başkasına teslim etmeyeceğinin işaretini 28 Mayısta, “Erdoğan hükümetine az da olsa bir ceza vermemiz gerekir”demelerinin işaretini ise 31 Mart seçimlerinde hepimiz gördük.

Şu demek oluyor ki, bu gün Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılsa, sandığa gitmeyen o milyonlarca insan sandığa gider ve “Erdoğan der” kaldı, “iktidarın kulağını biraz çekelim” diyerek yerel seçimlerde farklı oy kullananlarda, mesele Cumhurbaşkanlığı seçimi olunca adresini kolay kolay değiştirmez.

Bırakın vatandaş kimi nereye layık gördüyse orada vakti gelene kadar görev yapsın. Bu ülkemiz için en doğru olanıdır.