Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler Hakkında Yeniden Tutuklama Kararı: İhaleye Fesat Karıştırma Davasında Son Gelişmeler

Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler Hakkında Yeniden Tutuklama Kararı: İhaleye Fesat Karıştırma Davasında Son Gelişmeler

Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler Hakkında Yeniden Tutuklama Kararı: İhaleye Fesat Karıştırma Davasında Son Gelişmeler Beykoz Belediyesi’nde yaşanan yolsuzluk iddiaları, İstanbul’un siyasi gündemini sarsmaya devam ediyor. Görevden uzaklaştırılan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, “ihaleye fesat karıştırma” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma ve yardım etme” suçlamalarıyla açılan davada kısa süre önce tahliye edilmişti. Ancak savcılığın itirazı üzerine üst mahkeme tarafından yeniden tutuklama kararı verildi. Bu karar, yerel yönetimlerde şeffaflık tartışmalarını alevlendirirken, ulusal çapta da yargı süreçlerinin güvenilirliği konusunda soru işaretleri doğurdu. Haberimizde, olayın detaylarını, mahkeme sürecini ve kamuoyu tepkilerini ele alıyoruz. Beykoz’da Yolsuzluk İddialarının Kökeni (English: Origins of Corruption Allegations in Beykoz) Beykoz Belediyesi, İstanbul’un önemli ilçelerinden biri olarak, yeşil alanları ve tarihi dokusuyla bilinir. Ancak son dönemde, belediye ihalelerinde usulsüzlük iddiaları gündeme geldi. Alaattin Köseler, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP’den belediye başkanı seçilmişti. Göreve başladıktan kısa süre sonra, Şubat 2025’te evine düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. Savcılık, Köseler’in özel kalem müdürü Veli Gümüş’ü talimatlandırarak belirli firmalara ihale verdiğini öne sürdü. Bu iddialar, “ihaleye fesat karıştırma” suçu kapsamında değerlendirildi ve Köseler dahil 13 kişi tutuklandı. Köseler, ifadesinde suçlamaları reddederek, ihale süreçlerinde doğrudan müdahalesi olmadığını savundu. Olay, Beykoz’un yerel başarısını ulusal bir tartışmaya dönüştürdü, zira benzer iddialar diğer belediyelerde de yankı buldu. İddianameye göre, belediyenin farklı müdürlüklerinde yapılan mal ve hizmet alımlarında, aynı firmalardan dönüşümlü teklifler alınmış ve işler yasal sınırların altında kalmak için bölünmüş. Bu durum, rekabet ilkesini zedelediği için “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçlamasını da beraberinde getirdi. Köseler için istenen ceza, 17 yıl 6 aydan 67 yıl 3 aya kadar hapis. Bu süreç, Beykoz Belediyesi’nin mali yapısını da etkiledi; ihalelerin şeffaflığı konusunda vatandaşlar arasında güvensizlik oluştu. Uzmanlar, bu tür davaların yerel yönetimlerin ulusal denetim mekanizmalarını güçlendirebileceğini belirtiyor. Olayın Mahkeme Süreci ve Tahliye Kararı Mahkeme süreci, İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Eylül 2025’in ilk günlerinde görülen duruşmalarda, Köseler ve diğer sanıklar savunmalarını yaptı. Köseler, “Benim içeride kalmamdan kim faydalanıyor?” diye sorarak, tutukluluğunun siyasi nedenlere dayandığını ima etti. Mahkeme, 5 Eylül’de tüm tutuklu sanıkların tahliyesine karar verdi. Bu, CHP’li belediyelere yönelik yolsuzluk davalarındaki ilk tahliye olarak kayıtlara geçti ve Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler için umut ışığı oldu. 25 Ancak tahliye kararının ardından savcılık hemen itiraz etti. 17. Ağır Ceza Mahkemesi itirazı reddetse de, üst mahkeme olan 18. Ağır Ceza Mahkemesi, 6 Eylül’de itirazı kabul ederek Köseler hakkında yeniden tutuklama kararı verdi. Karar, Köseler’in yanı sıra Veli Gümüş, Serdar Karahan, Havva Dindar ve Uğur İnci’yi de kapsıyordu. Polisler, Köseler’i evinden alarak Anadolu Adliyesi’ne götürdü. Bu hızlı değişim, yargı sistemindeki tutarsızlıkları gündeme getirdi ve “düşman hukuku” eleştirilerine yol açtı. Tutuklama Kararının Hukuki Temelleri (English: Legal Foundations of the Arrest Decision) Tutuklama kararının gerekçeleri, iddianamedeki delillere dayanıyor. Savcılık, ihalelerde organik bağları olan firmaların tercih edildiğini, yaklaşık maliyetlerin önceden sızdırıldığını iddia ediyor. Bu, Türk Ceza Kanunu’nun 235. maddesi uyarınca “ihaleye fesat karıştırma” suçu olarak tanımlanıyor. Ayrıca, “suç örgütü” suçlaması, Köseler’in belediye içindeki ilişkilerini mercek altına alıyor. Akademik kaynaklara göre, benzer davalarda (örneğin, dijital ansiklopedilerde bahsedilen yolsuzluk vakaları), delillerin somutluğu tutuklama kararını belirleyici oluyor. Köseler’in savunmasında, belediyenin 2012-2022 arası teftiş edilmemesine dikkat çekmesi, süreci daha da karmaşıklaştırdı. 58 Bu karar, yerel bir olayın ulusal yayılmasını sağladı. Beykoz’daki ihale usulsüzlükleri, diğer ilçelerde benzer soruşturmaları tetikleyebilir. Vatandaşlar, “Adalet nerede?” diye soruyor. Sizce bu süreç, belediye ihalelerinin şeffaflığını artırır mı? Yorumlarınızı bekliyoruz! Kamuoyu Tepkileri ve Siyasi Yankılar Olay, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. X (eski Twitter) platformunda, “Alaattin Köseler tutuklama” aramaları zirve yaptı. Bir kullanıcı, “36 saatte tahliye ve tutuklama… Hukuk mu bu?” diye tepki gösterdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç, kararı “siyasi yargı” olarak nitelendirdi ve Köseler’in serbest bırakılmasını talep etti. 9 Diğer yandan, bazı hesaplar kararı destekleyerek, yolsuzlukla mücadele vurgusu yaptı. Sosyal Medya ve Halkın Görüşleri (English: Social Media and Public Opinions) X’te paylaşılan postlarda, Köseler’in tahliyesini kutlayanlar kadar, tutuklamayı haklı bulanlar da var. Bir postta, “CHP’nin Beykoz’daki yönetimi sorgulanmalı” denirken, başka birinde “Hukuk devleti miyiz?” sorusu öne çıkıyor. 1 Bu tepkiler, olayın ulusal bir tartışmaya dönüşmesini sağladı. Yerel bir başarı öyküsü olarak başlayan Köseler dönemi, şimdi ülke genelinde yargı reformu çağrılarına zemin hazırlıyor. Akademik makalelerde (örneğin, yolsuzlukla mücadele üzerine yayınlanmış çalışmalar), benzer vakaların toplumda güvensizlik yarattığı belirtiliyor. Medya kuruluşları da olayı yakından takip ediyor. Hürriyet, Milliyet ve Sabah gibi gazeteler, kararın detaylarını aktardı. Bu haberler, Beykoz’un yerel sorunlarını ulusal gündeme taşıyarak, diğer belediyeler için örnek teşkil edebilir. Peki, siz bu karar hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorum yaparak tartışmaya katılın! Yerel Başarının Ulusal Etkileri ve Gelecek Perspektifi Beykoz Belediyesi, Köseler’in yönetiminde yeşil alan projeleri ve sosyal yardımlarla dikkat çekmişti. Ancak bu dava, yerel başarıların ulusal siyasi çekişmelerle gölgelenebileceğini gösteriyor. Köseler’in tutuklanması, CHP’nin İstanbul stratejisini etkileyebilir ve benzer davaların artmasına yol açabilir. Davanın Potansiyel Sonuçları (English: Potential Outcomes of the Case) Dava devam ederken, Köseler’in yerine vekaleten Özlem Vural Gürzel görev yapıyor. Uzmanlar, bu tür süreçlerin belediye hizmetlerini aksatabileceğini söylüyor. Ulusal çapta, yolsuzlukla mücadele mekanizmalarının güçlendirilmesi tartışılıyor. Dijital ansiklopedilerde (Wikipedia benzeri kaynaklar), benzer ihale davalarının yargı bağımsızlığını test ettiği belirtiliyor. Bu olay, Beykoz’un yerel dinamiklerini ulusal bir başarıya dönüştürebilir mi? Zaman gösterecek. Yargı Sürecinde Şeffaflık Çağrısı (English: Call for Transparency in the Judicial Process) Şeffaflık eksikliği, en büyük eleştiri noktası. Savcılığın hızlı itirazı ve üst mahkemenin kararı, “talimatla yargı” iddialarını güçlendiriyor. Köseler, savunmasında Vatan Emniyet’teki kötü muameleden bahsederek insan hakları vurgusu yaptı. Bu, uluslararası standartlara göre değerlendirilmeli. Okuyuculara Mesaj: Katkınız Önemli (English: Message to Readers: Your Contribution Matters) Bu haber, Beykoz Belediyesi’ndeki gelişmeleri derinlemesine ele aldı. Anahtar kelimeler gibi Beykoz, Beykoz belediyesi, Alaattin Köseler, tutuklama kararı ve ağır ceza unsurları, konuyu arama motorlarında öne çıkarıyor. Benzersiz detaylar, diğer sitelerin referans almasını sağlayabilir. Yorumlarınızı paylaşın; belki bir sonraki gelişmede sizin görüşünüz etkili olur