Rektörlük Kürsüsünden Zulme Kılıf Geçirmek

Fatih Çiçek yazdı: M. Naci Bostancı. Hacı Bayram-ı Veli Üniversitesi rektörü. "X" platformunda paylaştığı yazı şu; "Ses sanatçısı Linet'i beğenir yada beğenmezseniz, fakat İsrail zulmüne gösterilecek tepkinin adresi Linet'in konseri olamaz.

Rektörlük Kürsüsünden Zulme Kılıf Geçirmek M. Naci Bostancı. Hacı Bayram-ı Veli Üniversitesi rektörü. "X" platformunda paylaştığı yazı şu; "Ses sanatçısı Linet'i beğenir yada beğenmezseniz, fakat İsrail zulmüne gösterilecek tepkinin adresi Linet'in konseri olamaz. Bu tür kastını aşan eylemlerin Filistinlilere faydası değil zararı var. Kaynağı ancak ve sadece kabilecilik olan konser engellemesi asla kabul edilemez."   Naci Bostancı bu kadını neden savunma ihtiyacı duydu acaba? Bu kadın üzerinden sanatı savunuyorum diyorsa eğer insani duygulardan arındırılmış bir sanat, spor, siyaset, teknoloji ile vicdansız bir toplum tahayyülü içinde olduğu görülüyor. İsrail zulmüne gösterilecek tepkinin yeri Linet denen lanet bir kavimin savunucusu bir kadının konseri olamazmış. Burada Linet'i mi, konseri mi mazlumların kanının üstünde tutuyorsun. Ayrıca bunun Filistinlilere fayda sağlayıp sağlamayacağı sana mı kalmış.  Pisliğin içine düşmüş bir insanın gözü de gözlüğü de pislendiyse ve onu temizleme iradesi de göstermiyorsa bir süre sonra pisliği normal görmeye başlar. Nitekim Naci Bostancı'da Yahudilerin Şalom gazetesinde yazarlık yapınca bu lanet kavmi temiz görmeye başlamış demek ki.  Bir de  "kaynağı ancak ve sadece kabilecilik olan konser engellemesi kabul edilemez"  diyerek büyük akademisyen ve büyük sosyolog bakışı fırlatmaya çalışmış. Aklınca ince bir hakaret etmeyi de ihmal etmemiş. Lâkin bakış açısında ki sığlığa bakın ki bu tepkinin kaynağının aslında kabilecilik veya son yüzyılın müfsid mimarı Batı'nın ulusalcılığı değil bir ümmetçilik yaklaşımından kaynaklandığını anlamayacak kadar sığ anlayamayacak kadar pisliğe batmış bir sosyolog bir profesör durumunda kalmış. Eskiden de böyle miydi yenimi değişti onu bilmem. Lâkin Ak partiden çokça itibar devşirmiş özgül ağırlığının altında bile ezilen eski hukukçu amca, kendinden daha iyi ekonomist görmeyen ve kerameti kendinden menkul sanan parti görünümlü dernek başkanı abi ve bunlar gibi şirazesi kaymış niceleri. Sizin ne olduğunuzu bırakın söylediklerinizden, söylemediklerinizden bile anlıyoruz. Biz büyük faydayı gözeten ve  köklerimizin en az 1400 küsur yıla dayandığı, her hangi bir coğrafyaya sığmayan, Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Laz, Azerî, Özbek, Türkmen, Farsî hatta Rus, Japon, Çin, Avrupalı ve Amerikalı diye bile ayırmayan, Hakk'ın ve hakikatin saf kaynağı, barış ve esenlik dini İslâm'ın nerede ve kime karşı müşfik, nerede ve kime karşı şedid olması gerektiğini bilen bir Hâkim-i Mutlak'ın yeryüzündeki halifeleriyiz. Halifenin görevi gerekene cevabını gerektiği şekilde vermektir. Haddini bilmeyene haddini bildirmektir.  Soykırımı destekleyen adamı değil rektör yapmak soykırımı destekleyeni destekleyen adamı da rektörlükten atmak en mühim vazifedir. Bu topraklarda kimse sosyolog, jeolog, tarihçi, parti başkanı, suçu yada bucu olarak İsrail'in Filistinlilere değil müslümanlara uyguladığı soykırımı imâyla ve dolaylı olarak bile olsa destekleyemez ve desteklememeli. Elimizin uzanıp bu zulmü durduramaması bizi üzerken içeriden böyle şeylere göz yummak kabul edilebilir değil. Rabb'im bu gibi zevatlardan yönetimimizi temizlesin.  Selam ve Dua ile.  Fatih Çiçek 23.05.2025