Rashid Haake kimdir? Sadikat kurucusu Dr. Rashid İbrahim Haake hakkında

DİNİ HABERLER 16.08.2025 - 12:55, Güncelleme: 16.08.2025 - 13:20
 

Rashid Haake kimdir? Sadikat kurucusu Dr. Rashid İbrahim Haake hakkında

Dr. Rashid İbrahim Haake Kimdir? Sâdikat Yolunun Kurucusu Bremen'den İsviçre Basel'e Uzanan Manevi Yolculuk. Tüm detaylar NETHABERLER haberinde;
Dr. Rashid İbrahim Haake Kimdir? Sâdikat Yolunun Kurucusu Bremen'den İsviçre Basel'e Uzanan Manevi Yolculuk Ara Özel - NetHaberler  İslam sancağını taşıma gibi mukaddes bir kazanıma nail olan Anadolu evliyaları, manevi ve zahiri anlamdaki görevlerini layıkıyla yerine getirmiş ve o sancağı gelecek nesillere ulaştırmıştır. Bu vesileyle de, İslamın ve o şerefli sancağın yeni mihmandarları her dönemde zuhur etmiştir. Etmeye de devam edecektir. Allah’ın (C.C.) nuru kıyamete kadar sönmeyecektir. Öyle ki; yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim (Tevbe-119)’de Allah (C.C.) şöyle buyurmaktadır: ”Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve ‘SADIKLARLA‘ beraber olun.” Bu anlamda tüm ömrünü ve hayatını hak yoluna adayan, İslam sancağını taşıma ve taşıtma şerefine mazhar olmuş tüm Allah dostlarına selam olsun. Bu minvalde: ''Günümüz dünyasında özellikle de batı (AVRUPA) ülkelerinde İslamın sancağını dalgalandırmaya kendini adayan bir Allah dostunu daha tanıyalım.'' 'SADIKLAR YOLU' anlamına gelen 'SADİKAT' ismiyle yeni bir harita ve yeni bir usül başlatan, tamamen metotsal yöntem ve tekniksel uygulamalarla sürdürülen yepyeni bir tasavvuf yolunu açan, işte o Allah dostu ve içsel yolculuk ile farkındalık oluşturan yeni vizyon NetHaberler haberinde; Manevi dünyada son dönemde adından sıkça söz ettiren Dr. Rashid İbrahim Haake, hem tıp alanındaki uzmanlığı hem de kurduğu Sâdikat yoluyla dikkat çekiyor. Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı olan Dr. Haake'nin hayat hikayesi, 1960 yılında Almanya'nın Bremen şehrinde başlıyor ve günümüzde İsviçre Basel'de devam ediyor. "Sâdikat yolu, Hz. Ebu Bekir Sıddık (R.A)'ın izinden giden yeni bir manevi yaklaşım olarak tanımlanıyor ve geleneksel Nakşibendi tarikatı ile önemli bağlantılara sahip." Bremen'den Başlayan Manevi Yolculuk Dr. Râshid İbrahim Haake, 1960 yılında Almanya'nın Bremen şehrinde Hristiyan bir ailede dünyaya geldi. Bu durum, onun manevi yolculuğunun ne denli dikkat çekici olduğunu gösteriyor. Genç yaşlarında İslami kaynaklarla tanışan Dr. Haake, Kuran-ı Kerim meali, seccade, tesbih ve misvak gibi İslami eşyalar edinerek manevi arayışına başladı. Küçük yaşlarında; Kur’an meâli, namaz seccadesi, tesbih, misvak ve İslam alimlerine ait olan bazı kitaplar sipariş etmiş! ''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’da ailesinin toplantılara veya çeşitli özel programlara (Almanların her yıl yaptığı Paskalya-DON gibi sözde dini etkinlikler) giderken: ‘oğlum eve geri döndüğümüzde sana ne getirelim, canın ne istiyorsa söyle!’ dediklerinde, Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’de kendilerinden “açıklamalı Kur’an ve meali, namaz seccadesi, tesbih, misvak ve İslam alimlerine ait olan bazı kitaplar…” istemiş, bu siparişlerin alınarak kendisine getirilmesini talep etmiştir. Aile ise bu istekler karşısında büyük kaygı-endişeler taşısa da yerine getirmek zorunda kalmıştır. İstekte bulunduğu kitaplardan bazıları şöyle: MÜRŞİD’E EDEP KARA DAVUT KALPLERİN KEŞFİ ŞEYTANIN HİLELERİ VELİLER VE TARİKATLARDA USÜL… Hristiyanlıktan İslam dinine geçeceğini ilk ailesine açıkladı: ''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) henüz çocuk yaşlarda kendisindeki olağanüstü farklılıklar ile açığa çıkarak kendisini göstermiş, artık bir duruş sergilemek zorunda kalmıştır. Bu nedenle 5-6 yaşlarında olan Sâdikat (Sadıklar Yolu)’ın kurucusu Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) ailesine yönelmiş, “Hayatının dönüm noktasında olduğunu ve bu noktadan itibaren yaşantısının kendi tasarrufunda bulunmadığını belirterek, İslam dinine geçmeyi ve bundan sonraki yaşantısını da İslamiyet dinine bağ/intisap etmek sûretiyle Müslümanlığa uygun bir hayat sürdürmeyi tercih ettiğini’’beyan etmiştir. Aile,’Hristiyanlıktan çıkar, islâm dinîne geçersen, seni evlatlıktan reddederiz!’ ''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’in ailesi artık dayanamamış ve büyük bir tepki göstermiştir; çünkü ailesi Hristiyan aleminde kendi inançlarına göre önemli görevlerde olduğu ve Hristiyan inancında bunun mümkün olmadığını hatta sergilemiş olduğu bu istek/tercihine son vermediği takdirde ’Hristiyanlıktan çıkar, İslâm dînine geçersen seni evlatlıktan reddederiz!’ diyerek kendisini çok sert bir dille uyarmışlardır. İslâmiyet’i tercih ettiği için evlatlıktan reddedilmiş ve yalnızlığa terkedilmiştir. Ancak, ''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) bu tercihi ile birlikte İslamiyet’i seçerek kendini Müslümanlığa adama isteğinde ısrarcı davranmış ve İslam’a geçmiştir. Bu nedenle henüz çocuk yaşlarda olmasına rağmen ailesi tarafından “evlatlıktan reddedilmiş” ve tek başına bir hayat yaşamasına yönelik cezalandırılarak, geri kalan hayatında yalnızlığa terkedilmiştir.  Oysaki, Allah (C.C.) Kur’an’da “Haberiniz olsun ki Allah’ın velileri için hiçbir korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacak/olacak değillerdir.”(Yunus:62) şeklinde buyurarak tüm veli-müminleri koruma-güvence altına almıştır. “Rashid” olan isminin “Raşid İbrahim” olarak değiştirilmesi Müslümanlığa geçişinden bir müddet sonra bir gece Hazreti İbrahim (A.S.) ile Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (S.A.V.) ile birlikte rüyasına gelir ve kulağına ezan okurlar, “Rashid” olan mevcut ismini de “Raşid İbrahim” şeklinde seslendirerek değiştirirler. Böylece artık kendisi Rashid olarak değil “Raşid İbrahim” diye anılır-çağrılır. Kanaat önderleri: ’Kendisinin Allah dostu bir Evliya olduğuna kanaatimiz tam!’ Bu durumu kendisini tanıyan İslam ulemaları şöyle izah etmektedir: ''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) tam bir Peygamber sünnet-varisi gibi davranmaktadır. Öyle ki sergilediği olağanüstü halleri hayatın normal olağan akışına uygun olmayan manevi davranışları vardır. Kalp gözü (basireti/manevi gözler)’nün açık olmasıyla beraber keşfi (Tayy-ı mekân) alemde Seyr-an (aynı anda birden fazla yerde ruhen-bedenen bulunabilen) edebilen ve özellikle etrafında bulunan bazı Nadide (Tıpta çare-tedavisi zor olan ve bâzı dermansız hastalıklar) hastalıklara yönelik Allah (C.C.)’ın yardımıyla tıp-alternatif tıp ile çâre üretebilen biri olduğuna şahit olduğumuzdan dolayı onun Allah (C.C.) tarafından dünya toplumuna özel olarak seçilmiş ve yetiştirilerek gönderildiğini inancımız güçlenmiştir. Tüm bu gelişmeler ışığında kendisinin Allah dostu bir Evliya olduğuna kanaatimiz tam!’ Şeklinde açıklamalarda bulunmuşlardır. Yüksek lisans ve doktorasını da tamamlamış ve Uzman Klinik Psikolog unvanı kazanmıştır. ''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) tamamen kendisini ilim sahibi olmak ve bilimsel anlamda geliştirmek amacıyla yapılan faaliyetlere adamıştır. Henüz çok küçük yaşlarda olmasına rağmen önemli ölçüde bir ilme sahip olmuş ve derinleşen İslami ve dini literatürdeki tüm geleneksel ve kültürel değerler sayesinde bilgi ve birikim elde etmiştir. Hatta tüm bu tecrübeler yetmemiş ki, ruhsal iletişime merak sarmış ve bu alanda kendisini geliştirmiştir. Öyle ki ilim tahsisi ve öğretim tahsilini bu yönde tercih etmiş ve bu sayede tüm okullarını derece-başarı ile tamamlayıp nihayetinde Uzman Klinik Psikolog unvanına sahip olmuş ve yüksek lisansı ile birlikte doktorasını da tamamlamıştır. Tıp literatürü ve kuramlar üzerinden metotsal uygulamalarla, çevresindeki insanlara tıbbi ve içsel-manevi destek vermeye başladı. ''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) artık uzman klinik psikolog statüsüne erişmiş ve bu imkân/yetki sayesinde hem akademik hem de manevi anlamda çevresindeki insanlara yönelik psikolojik-tıbbi ve içsel yolculuk anlamında ve hiçbir menfi çıkar gözetmeden tamamen “gönüllülük’’ esasına dayalı olarak bedelsiz danışmanlık vermeye başlamıştır. Bu sayede birçok insanın Müslüman olmasına vesile olmuş ve hatta bu yüzden çalıştığı bazı hastane yönetimi tarafından kovulmak suretiyle kendisinin işine son verilmiştir. Tıp eğitimini tamamlayarak Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı unvanı kazanan Dr. Haake, aynı zamanda Klinik Psikolog olarak ta faaliyet gösteriyor. Bu akademik geçmişi, onun Sâdikat yolunda sunduğu yaklaşımlara bilimsel bir boyut katıyor. Nakşibendi Bağlantısı ile Hüseyin Gümüş ve Bedir Karahan İlişkisi Dr. Haake'nin manevi gelişiminde Kutbul Aktan Sultan Bedir Karahan ve onun halifesi Mürşidi Kamil Hüseyin Gümüş'ün önemli rolü bulunuyor. Nakşibendi tarikatının önemli şahsiyetlerinden olan Şeyh Bedir Karahan'ın manevi mirasının, Dr. Haake'ye Nevşehirli Hacı Hüseyin Gümüş aracılığıyla ulaştığı kaynaklarda belirtiliyor. Şeyh Bedir Karahan (Kutbul Aktab) olarak tanınan bu manevi rehberin, icazet konusunda çok titiz davrandığı ve "yeni mürşidi kamilin ancak Allah'tan müsade ile verilebileceğini" sıkça dile getirdiği bilinuyor. Bu bağlamda Dr. Haake'nin Sâdikat yolunu kurması, manevi silsiledeki bu titiz yaklaşımın bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Bedir Karahan (K.S.A.), 1950’li yıllarda Hüseyin Gümüş (K.S.A.)’ü Almanya’ya gönderir Mürşid-i Kamil Sultan Şeyh Bedir Karahan (Kutb-ül Ektab) K.S.A., bu minvalde 1950’li yıllarda Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.)’ü Almanya’ya gitmesi için zuhurat aleminde kendisine hikmet ile nazar etmiştir.” Almanya’ya gönderilen ve zuhurat aleminde kendisine hikmet ile nazar edilen Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.) bu sayede, İslam sancağının tüm Avrupa genelinde dalgalanmasına öncü olmuş ki, yoğun ve samimi bir Müslümanlık yaşantısı üzerinden diğer Türk ve çeşitli Müslüman ülkelerine münhasır olan tarikat camiası ile cemaatlere de kapı açılarak, dergahların ve çeşitli STK’ların kurulmasının önü açılarak, temsilcilik ve şûbelerinin açılmasına vesile olmuştur. İşte bu kutlu-mukaddes yolun başlangıcına imza atanlar arasında bulunan ve bu anlamlı görevini hâlen de sürdüren ''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) ile Mürşidi Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.) ile karşılaşması yine manevi anlamda bir yönlendirmenin vesilesi ile olduğu düşünülmektedir. Öyle ki, Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’in bir arkadaşı kendisine gelerek Almanya içinde bir yere sohbete gideceğini belirtir ve oraya da “bir evliyanın misafir olarak geleceğinin” bilgisine ulaştığını söyler. O dönemi yaşayanlar bilir ki, Almanların özellikle İslamiyete yönelik ciddi manada antipatisi olduğundan öyle birkaç kişi bir yerde toplanıp sohbet etmesi mümkün değildi. Oysaki, Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’da ‘Evliya’ kelimesini duyar duymaz kalbine bir kıvılcım yüreğine de bir kor ateş sıcaklığı düşer. Hatta o arkadaşı Almanların yaptırımlarından korkar ve son anda gitmekten vazgeçer ancak bu defa da Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) ısrarcı davranarak kendisini ikna eder ve giderek birlikte sohbete katılırlar. Toplanılan yere gelen o evliya Efendi Baba Hüseyin Gümüş (K.S.A.)’ten başkası değildir. İlk karşılaşma da ‘bir sır zuhûr eder’, Mürşidi Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.) kalabalık bir ortamda bulunmasına rağmen keramet göstermiş ve direk o kalabalık arasında gözlerini direk Mürşidi Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.)’e çevirerek beden dili ile yanına kadar gelmesini işaret eder ve şöyle seslenir; “Râşid efendi, sen benim için yaratılmışsın bende senin için…” Hemen sözlerinin akabinde şöyle devam eder, “buraya da senin için gönderildim!” şeklinde bilgi verir. Oysaki, Mürşidi Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.) ile Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) önceden tanışmamış ve asla birbirlerini görmemişlerdir. Birbirinin henüz adını dahi bilmezken Mürşid-i Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.)’ün isim telaffuz ederek ‘’Râşid efendi’’ diye hitap etmesi oradakilerin hayranlık ve şaşkınlığına neden olmuştur. Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’ye de zaten tam da o anda bir şeyler olur ve ateşin odunu yaktığı gibi kızarır ve tüm vücudu tıpkı alev alev yanar. Bu durum karşısında soğuk kanlı bir davranış gösteren Mürşidi Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.) hemen Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’ in ellerini tutar ve kendisine sıkıca sarılır. Bir müddet sonra sarılma yerini sesli yapılan halkayı zikir şekline dönüşür ki, yüksek sesle ismi celal (Allah, Allah, Allah) komutu ile zikre başlarlar ve bu zikir birkaç saat öylece sürer.  Zikir halkasındaki zikrin bitimin de Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) artık tüm ilmini, bilgisini ve tecrübelerini sanki bir yere emanet bırakmış gibi kendisini boş bir çeyiz sandığı gibi hisseder. Kaldı ki, bu durum artık Mürşid-i Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.) ile her karşılaşmasında ve son nefesine kadar da böyle sürer. Büyüklerin de dediği gibi, ”Alim’in yanında dilini, Evliya’nın yanında da kalbini tut” düstur-sözünce şeyh-mürşîdine edep üzere saygı ve hürmette hiç kusur işlememiştir. Hüseyin Gümüş (K.S.A.)’ün Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’yi hicrete (İsviçre) göndermesi ''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’in aile baskısı ve ailesini tanıyan siyasi ve bürokrat yetkilerin kendisi üzerinde uyguladıkları Mobbing artık dayanılmayacak bir hal almıştır. Kendisi gibi hekim olan ve bölgesindeki özel bir hastanede sağlık yöneticisi (başhemşire) görevinde bulunan eşi Hacı Kadriye Haake (Hacı anne) hanımefendi ile birlikte İsviçre’nin Basel şehrine hicret etmek suretiyle taşınır ve bundan sonraki hayatını burada devam ettirmek zorunda kalır. Çünkü ailesi kendisini İslam’ı seçtiği için evlatlıktan reddetmiş, akrabaları ve tüm arkadaşları yine aynı tepkiyi göstermiş ve dostane ilişkiler yerini artık kin ve nefrete dönüştürmüştür. Ancak, Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’in kalbi Allah (C.C.), Resulullah (S.A.V.) ve manevi babası Mürşidi Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A)’ün aşkı ile atar. Sahabelerden Hz. Musab Bin Umeyr (R.A.)’in yaşadıklarına benzer bir minvalde kendisini, ailesini ve tüm benliğini bu mukaddes yolun bekâsı, refâhı ve huzuruna, huzurunu feda ederek kalan hayatını böyle sürdürmeye devam eder. (Allah C.C. onlardan razı olsun.) 'Rashid İbrahim Haake (K.S.A.)’nin Dünya genelindeki bâzı önemli velilerle temas ve ilişkileri Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) Türkiye’de ve Dünya genelinde bulunan bâzı önemli veli, evliya ve mürşitlerle doğrudan temasta bulunmuş ve onlarla zâhiri ve mânevî ilişkiler kurmuştur. Kimilerini misafir ederek, kimilerinin bizzat ayağına kadar giderek, kimileri ile de Hac-Umre vazifesi görevini edâ ettiği sıralarda Allah (C.C.)’ın yardımı ile bir araya gelmiştir. “Bir ağacın dallarıyız. Kökümüz de bir gövdemiz de…” sözü-düstûru ile İslam’ın mukaddes yolunda, birlikte gönüllü hizmetler kapsamında bir çok önemli  programlar yapmıştır. Temasta bulunduğu velilerden bazıları; Kutb-ul Ula Zekeriya Buhari (K.S.A.) Kutb-ul Azam Abdullah Habeşi (K.S.A.) Kutb-ul Aktab Bedir Karahan (K.S.A.) Mürşidi Kâmil Musa Topbaş (K.S.) Müceddid Mahmud Ustaosmanoğlu (K.S.) Şeyh Nazım Hakkan/Kıbrıs-i (K.S.) Şeyh M. Seyyid Baba Surûcî (K.S.) Mevlana Mürşid Muzaffer Özak (K.S.) Sultan Abdullah el Darkav-i (K.S.) Seyyid Şeyh A. Muhammed El Haznevî (K.S.)gibi Allah dostları ile temas kurmuş ve birlikte bazı manevi hizmetleri sürdürmüştür. (Allah cennetinde de buluştursun. ÂMİN.) İsviçre Basel'deki Faaliyetler ve Sâdikat Yaklaşımı Günümüzde İsviçre Basel'de ikamet eden Dr. Haake, Sâdikat yolu olarak adlandırdığı manevi yaklaşımını geliştirmeye devam ediyor. Bu yolun, Hz. Ebu Bekir Sıddık (R.A)'ın yolu olarak tanımlanması, İslam tarihindeki ilk halifenin sıdk (doğruluk) vasfına yapılan önemli bir atıf olarak görülüyor. Dr. Haake'nin hem tıbbi geçmişi hem de manevi öğretisi, modern psikolojinin ve geleneksel İslami tasavvufun sentezlendiği özgün bir yaklaşım ortaya koyuyor. Basel'deki faaliyetlerinde, ruh ve sinir hastalıklarına yaklaşımında manevi boyutları da dahil ettiği gözlemleniyor. "Sâdikat yolunun kurucusu Dr. Haake, geçmiş dönemdeki tasavvufi yöntemlerin modern zamana uyarlanması konusunda yenilikçi bir yaklaşım sergiliyor." Mürşidi Kâmil sıfatıyla tanınan Dr. Haake'nin, özellikle Avrupa'daki Müslüman toplumuna yönelik manevi rehberlik hizmetleri sunduğu belirtiliyor. Basel'deki konumunun, Avrupa'nın merkezinde bulunması açısından stratejik olduğu değerlendiriliyor. Dr. Rashid İbrahim Haake'nin hikayesi, Hristiyan bir aileden İslam'a geçiş, tıp alanındaki uzmanlık ve manevi öğreticilik rolünün bir arada olduğu nadir örneklerden biri olarak dikkat çekiyor. Sâdikat yolunun gelecekte nasıl gelişeceği ve Nakşibendi geleneğiyle olan bağlantısının nasıl şekilleneceği merak konusu olmaya devam ediyor. Sayelerinde binlerce insan Müslüman olmuş ve İslam ile şereflenmiştir. Allah onlardan razı olsun. Sultan Bedir Karahan (Kutbul Aktab) K.S.A. ile Mevlana Hüseyin Gümüş (Edendi Baba) ve Rashid Haake'nin Mevcut Silsilesi Peygamber efendimiz hazreti Muhammed Mustafa (S.A.V.) ile başlayan ve ”Sâdikat” (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’ye kadar gelen silsile isimleri sırasıyla şöyledir: 1 – Hazret-i Muhammed Mustafâ (sallâllâhu aleyhi ve sellem) 2 – Hazret-i Ebû Bekir Sıddîk (radıyallâhu anh) 3 – Selmân-ı Fârisî (radıyallâhu anh) 4 – Kâsım Bin Muhammed (rahmetullâhi aleyh) 5 – Câfer-i Sâdık (rahmetullâhi aleyh) 6 – Bâyezîd-i Bistâmî (rahmetullâhi aleyh) 7 – Ebû’l-Hasan Harakānî (rahmetullâhi aleyh) 8 – Ebû Ali Fârmedî (rahmetullâhi aleyh) 9 – Yûsuf Hemedânî (rahmetullâhi aleyh) 10 – Ebu-l Abbas Hz. Hızır (aleyihisselam) 11– Abdülhâlık Gucdüvânî (rahmetullâhi aleyh) 12 – Muhammed Ârif Rîvgerî (rahmetullâhi aleyh) 13 – Mahmûd Encîrfağnevî (rahmetullâhi aleyh) 14 – Ali Râmîtenî (rahmetullâhi aleyh) 15 – Muhammed Baba Semmâsî (rahmetullâhi aleyh) 16 – Seyyid Emîr Külâl (rahmetullâhi aleyh) 17 – Bahâüddîn Şâh-ı Nakşibendi (rahmetullâhi aleyh) 18 – Alâüddîn Attâr (rahmetullâhi aleyh) 19 – Yâkub-el Çerhî (rahmetullâhi aleyh) 20 – Ubeydullah-el Ahrâr (rahmetullâhi aleyh) 21 – Muhammed Ez-Zâhid (rahmetullâhi aleyh) 22 – Derviş Muhammed İmkenegî (rahmetullâhi aleyh) 23 – Hâcegî Muhammed Semerkandi (rahmetullâhi aleyh) 24 – Muhammed El-Bâkī Billâh (rahmetullâhi aleyh) 25 – İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî (rahmetullâhi aleyh) 26 – Muhammed Mâsûm Serhendî (rahmetullâhi aleyh) 27 – Muhammed Seyfüddîn Serhendî (rahmetullâhi aleyh) 28 – Seyyid Nûr Muhammed Bedâyûnî (rahmetullâhi aleyh) 29 – Mirzâ Mazhar Cân-ı Cânân (rahmetullâhi aleyh) 30 – Seyyid Abdullah Dehlevî (rahmetullâhi aleyh) 31 – Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî (K.S.A.) 32 – Mevlânâ Osman Siraceddin (K.S.) 33 – Mevlânâ Şeyh Ömer Ziyaüddin (K.S.) 34 – Mevlânâ Muhammed Necmeddin-i Kübra (K.S.) 35 – Şeyh Baki Hocaefendi (K.S.) 36 – Kutb-ul Aktab Şeyh Bedir Karahan (K.S.A.) 37 – Mevlânâ Mürşidi Kamil Hüseyin Gümüş (K.S.A.) 38 – Mürşid Dr. Rashid İbrahim Haake (K.S.A.) Ünlü ses sanatçısı Geylani Kararslan tarafından seslendirilen SİLSİLE isimli ilahiyi dinlemek için lütfen TIKLAYINIZ! https://www.youtube.com/watch?v=S7a4GcRr60w&list=RDS7a4GcRr60w&start_radio=1 Okuyucu Yorumlarınızı Bekliyoruz Dr. Rashid İbrahim Haake ve Sâdikat yolu hakkındaki görüşlerinizi, deneyimlerinizi veya sorularınızı paylaşın. Bu konudaki farklı bakış açıları, toplumsal tartışmaya önemli katkılar sağlayacaktır. Yorumlarınızda saygılı dil kullanmayı ve yapıcı eleştiriler getirmeyi unutmayın. Kaynak: Taner AKKUŞ 
Dr. Rashid İbrahim Haake Kimdir? Sâdikat Yolunun Kurucusu Bremen'den İsviçre Basel'e Uzanan Manevi Yolculuk. Tüm detaylar NETHABERLER haberinde;

Dr. Rashid İbrahim Haake Kimdir? Sâdikat Yolunun Kurucusu Bremen'den İsviçre Basel'e Uzanan Manevi Yolculuk

Ara Özel - NetHaberler 

İslam sancağını taşıma gibi mukaddes bir kazanıma nail olan Anadolu evliyaları, manevi ve zahiri anlamdaki görevlerini layıkıyla yerine getirmiş ve o sancağı gelecek nesillere ulaştırmıştır. Bu vesileyle de, İslamın ve o şerefli sancağın yeni mihmandarları her dönemde zuhur etmiştir. Etmeye de devam edecektir. Allah’ın (C.C.) nuru kıyamete kadar sönmeyecektir. Öyle ki; yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim (Tevbe-119)’de Allah (C.C.) şöyle buyurmaktadır: ”Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve ‘SADIKLARLA‘ beraber olun.”

Bu anlamda tüm ömrünü ve hayatını hak yoluna adayan, İslam sancağını taşıma ve taşıtma şerefine mazhar olmuş tüm Allah dostlarına selam olsun.

Bu minvalde: ''Günümüz dünyasında özellikle de batı (AVRUPA) ülkelerinde İslamın sancağını dalgalandırmaya kendini adayan bir Allah dostunu daha tanıyalım.'' 'SADIKLAR YOLU' anlamına gelen 'SADİKAT' ismiyle yeni bir harita ve yeni bir usül başlatan, tamamen metotsal yöntem ve tekniksel uygulamalarla sürdürülen yepyeni bir tasavvuf yolunu açan, işte o Allah dostu ve içsel yolculuk ile farkındalık oluşturan yeni vizyon NetHaberler haberinde;

Manevi dünyada son dönemde adından sıkça söz ettiren Dr. Rashid İbrahim Haake, hem tıp alanındaki uzmanlığı hem de kurduğu Sâdikat yoluyla dikkat çekiyor. Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı olan Dr. Haake'nin hayat hikayesi, 1960 yılında Almanya'nın Bremen şehrinde başlıyor ve günümüzde İsviçre Basel'de devam ediyor.

" Sâdikat yolu, Hz. Ebu Bekir Sıddık (R.A)'ın izinden giden yeni bir manevi yaklaşım olarak tanımlanıyor ve geleneksel Nakşibendi tarikatı ile önemli bağlantılara sahip."

Bremen'den Başlayan Manevi Yolculuk

Dr. Râshid İbrahim Haake, 1960 yılında Almanya'nın Bremen şehrinde Hristiyan bir ailede dünyaya geldi. Bu durum, onun manevi yolculuğunun ne denli dikkat çekici olduğunu gösteriyor. Genç yaşlarında İslami kaynaklarla tanışan Dr. Haake, Kuran-ı Kerim meali, seccade, tesbih ve misvak gibi İslami eşyalar edinerek manevi arayışına başladı.

Küçük yaşlarında; Kur’an meâli, namaz seccadesi, tesbih, misvak ve İslam alimlerine ait olan bazı kitaplar sipariş etmiş!

''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’da ailesinin toplantılara veya çeşitli özel programlara (Almanların her yıl yaptığı Paskalya-DON gibi sözde dini etkinlikler) giderken: ‘oğlum eve geri döndüğümüzde sana ne getirelim, canın ne istiyorsa söyle!’ dediklerinde, Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’de kendilerinden “açıklamalı Kur’an ve meali, namaz seccadesi, tesbih, misvak ve İslam alimlerine ait olan bazı kitaplar…” istemiş, bu siparişlerin alınarak kendisine getirilmesini talep etmiştir. Aile ise bu istekler karşısında büyük kaygı-endişeler taşısa da yerine getirmek zorunda kalmıştır.

İstekte bulunduğu kitaplardan bazıları şöyle:

MÜRŞİD’E EDEP
KARA DAVUT
KALPLERİN KEŞFİ
ŞEYTANIN HİLELERİ
VELİLER VE TARİKATLARDA USÜL…

Hristiyanlıktan İslam dinine geçeceğini ilk ailesine açıkladı:

''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) henüz çocuk yaşlarda kendisindeki olağanüstü farklılıklar ile açığa çıkarak kendisini göstermiş, artık bir duruş sergilemek zorunda kalmıştır.

Bu nedenle 5-6 yaşlarında olan Sâdikat (Sadıklar Yolu)’ın kurucusu Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) ailesine yönelmiş, “Hayatının dönüm noktasında olduğunu ve bu noktadan itibaren yaşantısının kendi tasarrufunda bulunmadığını belirterek, İslam dinine geçmeyi ve bundan sonraki yaşantısını da İslamiyet dinine bağ/intisap etmek sûretiyle Müslümanlığa uygun bir hayat sürdürmeyi tercih ettiğini’’beyan etmiştir.

Aile,’Hristiyanlıktan çıkar, islâm dinîne geçersen, seni evlatlıktan reddederiz!’

''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’in ailesi artık dayanamamış ve büyük bir tepki göstermiştir; çünkü ailesi Hristiyan aleminde kendi inançlarına göre önemli görevlerde olduğu ve Hristiyan inancında bunun mümkün olmadığını hatta sergilemiş olduğu bu istek/tercihine son vermediği takdirde ’Hristiyanlıktan çıkar, İslâm dînine geçersen seni evlatlıktan reddederiz!’ diyerek kendisini çok sert bir dille uyarmışlardır.

İslâmiyet’i tercih ettiği için evlatlıktan reddedilmiş ve yalnızlığa terkedilmiştir.

Ancak, ''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) bu tercihi ile birlikte İslamiyet’i seçerek kendini Müslümanlığa adama isteğinde ısrarcı davranmış ve İslam’a geçmiştir. Bu nedenle henüz çocuk yaşlarda olmasına rağmen ailesi tarafından “evlatlıktan reddedilmiş” ve tek başına bir hayat yaşamasına yönelik cezalandırılarak, geri kalan hayatında yalnızlığa terkedilmiştir.

 Oysaki, Allah (C.C.) Kur’an’da “Haberiniz olsun ki Allah’ın velileri için hiçbir korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacak/olacak değillerdir.”(Yunus:62) şeklinde buyurarak tüm veli-müminleri koruma-güvence altına almıştır.

“Rashid” olan isminin “Raşid İbrahim” olarak değiştirilmesi

Müslümanlığa geçişinden bir müddet sonra bir gece Hazreti İbrahim (A.S.) ile Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (S.A.V.) ile birlikte rüyasına gelir ve kulağına ezan okurlar, “Rashid” olan mevcut ismini de “Raşid İbrahim” şeklinde seslendirerek değiştirirler. Böylece artık kendisi Rashid olarak değil “Raşid İbrahim” diye anılır-çağrılır.

Kanaat önderleri: ’Kendisinin Allah dostu bir Evliya olduğuna kanaatimiz tam!’

Bu durumu kendisini tanıyan İslam ulemaları şöyle izah etmektedir: ''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) tam bir Peygamber sünnet-varisi gibi davranmaktadır. Öyle ki sergilediği olağanüstü halleri hayatın normal olağan akışına uygun olmayan manevi davranışları vardır. Kalp gözü (basireti/manevi gözler)’nün açık olmasıyla beraber keşfi (Tayy-ı mekân) alemde Seyr-an (aynı anda birden fazla yerde ruhen-bedenen bulunabilen) edebilen ve özellikle etrafında bulunan bazı Nadide (Tıpta çare-tedavisi zor olan ve bâzı dermansız hastalıklar) hastalıklara yönelik Allah (C.C.)’ın yardımıyla tıp-alternatif tıp ile çâre üretebilen biri olduğuna şahit olduğumuzdan dolayı onun Allah (C.C.) tarafından dünya toplumuna özel olarak seçilmiş ve yetiştirilerek gönderildiğini inancımız güçlenmiştir. Tüm bu gelişmeler ışığında kendisinin Allah dostu bir Evliya olduğuna kanaatimiz tam!’ Şeklinde açıklamalarda bulunmuşlardır.

Yüksek lisans ve doktorasını da tamamlamış ve Uzman Klinik Psikolog unvanı kazanmıştır.

''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) tamamen kendisini ilim sahibi olmak ve bilimsel anlamda geliştirmek amacıyla yapılan faaliyetlere adamıştır. Henüz çok küçük yaşlarda olmasına rağmen önemli ölçüde bir ilme sahip olmuş ve derinleşen İslami ve dini literatürdeki tüm geleneksel ve kültürel değerler sayesinde bilgi ve birikim elde etmiştir. Hatta tüm bu tecrübeler yetmemiş ki, ruhsal iletişime merak sarmış ve bu alanda kendisini geliştirmiştir. Öyle ki ilim tahsisi ve öğretim tahsilini bu yönde tercih etmiş ve bu sayede tüm okullarını derece-başarı ile tamamlayıp nihayetinde Uzman Klinik Psikolog unvanına sahip olmuş ve yüksek lisansı ile birlikte doktorasını da tamamlamıştır.

Tıp literatürü ve kuramlar üzerinden metotsal uygulamalarla, çevresindeki insanlara tıbbi ve içsel-manevi destek vermeye başladı.

''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) artık uzman klinik psikolog statüsüne erişmiş ve bu imkân/yetki sayesinde hem akademik hem de manevi anlamda çevresindeki insanlara yönelik psikolojik-tıbbi ve içsel yolculuk anlamında ve hiçbir menfi çıkar gözetmeden tamamen “gönüllülük’’ esasına dayalı olarak bedelsiz danışmanlık vermeye başlamıştır. Bu sayede birçok insanın Müslüman olmasına vesile olmuş ve hatta bu yüzden çalıştığı bazı hastane yönetimi tarafından kovulmak suretiyle kendisinin işine son verilmiştir.

Tıp eğitimini tamamlayarak Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı unvanı kazanan Dr. Haake, aynı zamanda Klinik Psikolog olarak ta faaliyet gösteriyor. Bu akademik geçmişi, onun Sâdikat yolunda sunduğu yaklaşımlara bilimsel bir boyut katıyor.

Nakşibendi Bağlantısı ile Hüseyin Gümüş ve Bedir Karahan İlişkisi

Dr. Haake'nin manevi gelişiminde Kutbul Aktan Sultan Bedir Karahan ve onun halifesi Mürşidi Kamil Hüseyin Gümüş'ün önemli rolü bulunuyor. Nakşibendi tarikatının önemli şahsiyetlerinden olan Şeyh Bedir Karahan'ın manevi mirasının, Dr. Haake'ye Nevşehirli Hacı Hüseyin Gümüş aracılığıyla ulaştığı kaynaklarda belirtiliyor.

Şeyh Bedir Karahan (Kutbul Aktab) olarak tanınan bu manevi rehberin, icazet konusunda çok titiz davrandığı ve "yeni mürşidi kamilin ancak Allah'tan müsade ile verilebileceğini" sıkça dile getirdiği bilinuyor. Bu bağlamda Dr. Haake'nin Sâdikat yolunu kurması, manevi silsiledeki bu titiz yaklaşımın bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Bedir Karahan (K.S.A.), 1950’li yıllarda Hüseyin Gümüş (K.S.A.)’ü Almanya’ya gönderir

Mürşid-i Kamil Sultan Şeyh Bedir Karahan (Kutb-ül Ektab) K.S.A., bu minvalde 1950’li yıllarda Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.)’ü Almanya’ya gitmesi için zuhurat aleminde kendisine hikmet ile nazar etmiştir.”

Almanya’ya gönderilen ve zuhurat aleminde kendisine hikmet ile nazar edilen Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.) bu sayede, İslam sancağının tüm Avrupa genelinde dalgalanmasına öncü olmuş ki, yoğun ve samimi bir Müslümanlık yaşantısı üzerinden diğer Türk ve çeşitli Müslüman ülkelerine münhasır olan tarikat camiası ile cemaatlere de kapı açılarak, dergahların ve çeşitli STK’ların kurulmasının önü açılarak, temsilcilik ve şûbelerinin açılmasına vesile olmuştur. İşte bu kutlu-mukaddes yolun başlangıcına imza atanlar arasında bulunan ve bu anlamlı görevini hâlen de sürdüren ''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) ile Mürşidi Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.) ile karşılaşması yine manevi anlamda bir yönlendirmenin vesilesi ile olduğu düşünülmektedir.

Öyle ki, Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’in bir arkadaşı kendisine gelerek Almanya içinde bir yere sohbete gideceğini belirtir ve oraya da “bir evliyanın misafir olarak geleceğinin” bilgisine ulaştığını söyler. O dönemi yaşayanlar bilir ki, Almanların özellikle İslamiyete yönelik ciddi manada antipatisi olduğundan öyle birkaç kişi bir yerde toplanıp sohbet etmesi mümkün değildi. Oysaki, Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’da ‘Evliya’ kelimesini duyar duymaz kalbine bir kıvılcım yüreğine de bir kor ateş sıcaklığı düşer. Hatta o arkadaşı Almanların yaptırımlarından korkar ve son anda gitmekten vazgeçer ancak bu defa da Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) ısrarcı davranarak kendisini ikna eder ve giderek birlikte sohbete katılırlar.

Toplanılan yere gelen o evliya Efendi Baba Hüseyin Gümüş (K.S.A.)’ten başkası değildir. İlk karşılaşma da ‘bir sır zuhûr eder’, Mürşidi Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.) kalabalık bir ortamda bulunmasına rağmen keramet göstermiş ve direk o kalabalık arasında gözlerini direk Mürşidi Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.)’e çevirerek beden dili ile yanına kadar gelmesini işaret eder ve şöyle seslenir; “Râşid efendi, sen benim için yaratılmışsın bende senin için…” Hemen sözlerinin akabinde şöyle devam eder, “buraya da senin için gönderildim!” şeklinde bilgi verir. Oysaki, Mürşidi Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.) ile Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) önceden tanışmamış ve asla birbirlerini görmemişlerdir. Birbirinin henüz adını dahi bilmezken Mürşid-i Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.)’ün isim telaffuz ederek ‘’Râşid efendi’’ diye hitap etmesi oradakilerin hayranlık ve şaşkınlığına neden olmuştur.

Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’ye de zaten tam da o anda bir şeyler olur ve ateşin odunu yaktığı gibi kızarır ve tüm vücudu tıpkı alev alev yanar. Bu durum karşısında soğuk kanlı bir davranış gösteren Mürşidi Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.) hemen Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’ in ellerini tutar ve kendisine sıkıca sarılır. Bir müddet sonra sarılma yerini sesli yapılan halkayı zikir şekline dönüşür ki, yüksek sesle ismi celal (Allah, Allah, Allah) komutu ile zikre başlarlar ve bu zikir birkaç saat öylece sürer. 

Zikir halkasındaki zikrin bitimin de Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) artık tüm ilmini, bilgisini ve tecrübelerini sanki bir yere emanet bırakmış gibi kendisini boş bir çeyiz sandığı gibi hisseder. Kaldı ki, bu durum artık Mürşid-i Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A.) ile her karşılaşmasında ve son nefesine kadar da böyle sürer. Büyüklerin de dediği gibi, ”Alim’in yanında dilini, Evliya’nın yanında da kalbini tut” düstur-sözünce şeyh-mürşîdine edep üzere saygı ve hürmette hiç kusur işlememiştir.

Hüseyin Gümüş (K.S.A.)’ün Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’yi hicrete (İsviçre) göndermesi

''Sâdikat'' (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’in aile baskısı ve ailesini tanıyan siyasi ve bürokrat yetkilerin kendisi üzerinde uyguladıkları Mobbing artık dayanılmayacak bir hal almıştır. Kendisi gibi hekim olan ve bölgesindeki özel bir hastanede sağlık yöneticisi (başhemşire) görevinde bulunan eşi Hacı Kadriye Haake (Hacı anne) hanımefendi ile birlikte İsviçre’nin Basel şehrine hicret etmek suretiyle taşınır ve bundan sonraki hayatını burada devam ettirmek zorunda kalır. Çünkü ailesi kendisini İslam’ı seçtiği için evlatlıktan reddetmiş, akrabaları ve tüm arkadaşları yine aynı tepkiyi göstermiş ve dostane ilişkiler yerini artık kin ve nefrete dönüştürmüştür.

Ancak, Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’in kalbi Allah (C.C.), Resulullah (S.A.V.) ve manevi babası Mürşidi Kâmil Sultan Şeyh Hüseyin Gümüş (K.S.A)’ün aşkı ile atar. Sahabelerden Hz. Musab Bin Umeyr (R.A.)’in yaşadıklarına benzer bir minvalde kendisini, ailesini ve tüm benliğini bu mukaddes yolun bekâsı, refâhı ve huzuruna, huzurunu feda ederek kalan hayatını böyle sürdürmeye devam eder. (Allah C.C. onlardan razı olsun.)

'Rashid İbrahim Haake (K.S.A.)’nin Dünya genelindeki bâzı önemli velilerle temas ve ilişkileri

Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.) Türkiye’de ve Dünya genelinde bulunan bâzı önemli veli, evliya ve mürşitlerle doğrudan temasta bulunmuş ve onlarla zâhiri ve mânevî ilişkiler kurmuştur.

Kimilerini misafir ederek, kimilerinin bizzat ayağına kadar giderek, kimileri ile de Hac-Umre vazifesi görevini edâ ettiği sıralarda Allah (C.C.)’ın yardımı ile bir araya gelmiştir. “Bir ağacın dallarıyız. Kökümüz de bir gövdemiz de…” sözü-düstûru ile İslam’ın mukaddes yolunda, birlikte gönüllü hizmetler kapsamında bir çok önemli  programlar yapmıştır.

Temasta bulunduğu velilerden bazıları;

Kutb-ul Ula Zekeriya Buhari (K.S.A.)
Kutb-ul Azam Abdullah Habeşi (K.S.A.)
Kutb-ul Aktab Bedir Karahan (K.S.A.)
Mürşidi Kâmil Musa Topbaş (K.S.)
Müceddid Mahmud Ustaosmanoğlu (K.S.)
Şeyh Nazım Hakkan/Kıbrıs-i (K.S.)
Şeyh M. Seyyid Baba Surûcî (K.S.)
Mevlana Mürşid Muzaffer Özak (K.S.)
Sultan Abdullah el Darkav-i (K.S.)
Seyyid Şeyh A. Muhammed El Haznevî (K.S.)gibi Allah dostları ile temas kurmuş ve birlikte bazı manevi hizmetleri sürdürmüştür. (Allah cennetinde de buluştursun. ÂMİN.)

İsviçre Basel'deki Faaliyetler ve Sâdikat Yaklaşımı

Günümüzde İsviçre Basel'de ikamet eden Dr. Haake, Sâdikat yolu olarak adlandırdığı manevi yaklaşımını geliştirmeye devam ediyor. Bu yolun, Hz. Ebu Bekir Sıddık (R.A)'ın yolu olarak tanımlanması, İslam tarihindeki ilk halifenin sıdk (doğruluk) vasfına yapılan önemli bir atıf olarak görülüyor.

Dr. Haake'nin hem tıbbi geçmişi hem de manevi öğretisi, modern psikolojinin ve geleneksel İslami tasavvufun sentezlendiği özgün bir yaklaşım ortaya koyuyor. Basel'deki faaliyetlerinde, ruh ve sinir hastalıklarına yaklaşımında manevi boyutları da dahil ettiği gözlemleniyor.

" Sâdikat yolunun kurucusu Dr. Haake, geçmiş dönemdeki tasavvufi yöntemlerin modern zamana uyarlanması konusunda yenilikçi bir yaklaşım sergiliyor."

Mürşidi Kâmil sıfatıyla tanınan Dr. Haake'nin, özellikle Avrupa'daki Müslüman toplumuna yönelik manevi rehberlik hizmetleri sunduğu belirtiliyor. Basel'deki konumunun, Avrupa'nın merkezinde bulunması açısından stratejik olduğu değerlendiriliyor.

Dr. Rashid İbrahim Haake'nin hikayesi, Hristiyan bir aileden İslam'a geçiş, tıp alanındaki uzmanlık ve manevi öğreticilik rolünün bir arada olduğu nadir örneklerden biri olarak dikkat çekiyor. Sâdikat yolunun gelecekte nasıl gelişeceği ve Nakşibendi geleneğiyle olan bağlantısının nasıl şekilleneceği merak konusu olmaya devam ediyor.

Sayelerinde binlerce insan Müslüman olmuş ve İslam ile şereflenmiştir. Allah onlardan razı olsun.

Sultan Bedir Karahan (Kutbul Aktab) K.S.A. ile Mevlana Hüseyin Gümüş (Edendi Baba) ve Rashid Haake'nin Mevcut Silsilesi

Peygamber efendimiz hazreti Muhammed Mustafa (S.A.V.) ile başlayan ve ”Sâdikat” (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’ye kadar gelen silsile isimleri sırasıyla şöyledir:

1 – Hazret-i Muhammed Mustafâ (sallâllâhu aleyhi ve sellem)

2 – Hazret-i Ebû Bekir Sıddîk (radıyallâhu anh)

3 – Selmân-ı Fârisî (radıyallâhu anh)

4 – Kâsım Bin Muhammed (rahmetullâhi aleyh)

5 – Câfer-i Sâdık (rahmetullâhi aleyh)

6 – Bâyezîd-i Bistâmî (rahmetullâhi aleyh)

7 – Ebû’l-Hasan Harakānî (rahmetullâhi aleyh)

8 – Ebû Ali Fârmedî (rahmetullâhi aleyh)

9 – Yûsuf Hemedânî (rahmetullâhi aleyh)

10 – Ebu-l Abbas Hz. Hızır (aleyihisselam)

11– Abdülhâlık Gucdüvânî (rahmetullâhi aleyh)

12 – Muhammed Ârif Rîvgerî (rahmetullâhi aleyh)

13 – Mahmûd Encîrfağnevî (rahmetullâhi aleyh)

14 – Ali Râmîtenî (rahmetullâhi aleyh)

15 – Muhammed Baba Semmâsî (rahmetullâhi aleyh)

16 – Seyyid Emîr Külâl (rahmetullâhi aleyh)

17 – Bahâüddîn Şâh-ı Nakşibendi (rahmetullâhi aleyh)

18 – Alâüddîn Attâr (rahmetullâhi aleyh)

19 – Yâkub-el Çerhî (rahmetullâhi aleyh)

20 – Ubeydullah-el Ahrâr (rahmetullâhi aleyh)

21 – Muhammed Ez-Zâhid (rahmetullâhi aleyh)

22 – Derviş Muhammed İmkenegî (rahmetullâhi aleyh)

23 – Hâcegî Muhammed Semerkandi (rahmetullâhi aleyh)

24 – Muhammed El-Bâkī Billâh (rahmetullâhi aleyh)

25 – İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî (rahmetullâhi aleyh)

26 – Muhammed Mâsûm Serhendî (rahmetullâhi aleyh)

27 – Muhammed Seyfüddîn Serhendî (rahmetullâhi aleyh)

28 – Seyyid Nûr Muhammed Bedâyûnî (rahmetullâhi aleyh)

29 – Mirzâ Mazhar Cân-ı Cânân (rahmetullâhi aleyh)

30 – Seyyid Abdullah Dehlevî (rahmetullâhi aleyh)

31 – Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî (K.S.A.)

32 – Mevlânâ Osman Siraceddin (K.S.)

33 – Mevlânâ Şeyh Ömer Ziyaüddin (K.S.)

34 – Mevlânâ Muhammed Necmeddin-i Kübra (K.S.)

35 – Şeyh Baki Hocaefendi (K.S.)

36 – Kutb-ul Aktab Şeyh Bedir Karahan (K.S.A.)

37 – Mevlânâ Mürşidi Kamil Hüseyin Gümüş (K.S.A.)

38 – Mürşid Dr. Rashid İbrahim Haake (K.S.A.)

Ünlü ses sanatçısı Geylani Kararslan tarafından seslendirilen SİLSİLE isimli ilahiyi dinlemek için lütfen TIKLAYINIZ!

https://www.youtube.com/watch?v=S7a4GcRr60w&list=RDS7a4GcRr60w&start_radio=1

Okuyucu Yorumlarınızı Bekliyoruz

Dr. Rashid İbrahim Haake ve Sâdikat yolu hakkındaki görüşlerinizi, deneyimlerinizi veya sorularınızı paylaşın. Bu konudaki farklı bakış açıları, toplumsal tartışmaya önemli katkılar sağlayacaktır.

Yorumlarınızda saygılı dil kullanmayı ve yapıcı eleştiriler getirmeyi unutmayın.

Kaynak: Taner AKKUŞ 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.