Hüseyin Gümüş (Efendi Baba): Manevi Bir Önderin Hayatı
Hüseyin Gümüş (Efendi Baba): Manevi Bir Önderin Hayatı
Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş K.S., ya da halk arasında sevgiyle anıldığı ismiyle Efendi Baba, Türk tasavvuf dünyasının önemli Allah dostlarından biridir. İşte Hüseyin Gümüş ile ilgili tüm detaylar NetHaberler haberinde;
Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş K.S. (Efendi Baba): Manevi Bir Önderin Hayatı
Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş K.S., ya da halk arasında sevgiyle anıldığı ismiyle Efendi Baba, Türk tasavvuf dünyasının önemli isimlerinden biridir. 1929 yılında Nevşehir’in Derinkuyu ilçesine bağlı Çakıllıköyünde dünyaya gelen Hüseyin Gümüş, henüz çocukluk yıllarında çevresindekiler tarafından fark edilen manevi bir aura ile dikkat çekmiştir. Çocukluk arkadaşları, oyunlarda onun bulunduğu tarafın her zaman kazandığını gözlemlemiş ve bu durum, onun özel bir manevi yetkinliğe sahip olduğunun erken bir göstergesi olmuştur.
Efendi Baba’nın hayat hikayesini, tasavvufi yolculuğunu, Almanya’daki etkilerini ve Kayseri Pınarbaşı’ndaki manevi bağlarını derinlemesine ele alacağız. Ayrıca, onun mürşidi Kutbul Aktab Sultan Bedir Karahan ve halifesi Rashid İbrahim Haake (Raşit İbrahim Haake) ile olan ilişkilerine de değineceğiz. İşte tüm detaylar NetHaberler haberinde;
Çocukluk Yılları ve Manevi Uyanış
Hüseyin Gümüş, 1929 yılında Nevşehir’in Çakıllı köyünde mütevazı bir ailede doğdu. Henüz küçük yaşlarda, çevresindekiler onun farklı bir manevi enerjiye sahip olduğunu fark etti. Çocukluk oyunlarında, arkadaşları onun hangi takımda oynarsa o takımın kazanacağına inanır ve onu kendi taraflarına çekmek için yarışırdı. Bu durum, Hüseyin Gümüş’ün erken yaşlardan itibaren çevresinde sevgi ve saygı uyandıran bir Allah dostu olduğuna işaret ediyor.
Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş K.S. (Efendi Baba), vatani görevini yerine getirdikten sonra geçimini sürdürmek için ağabeyi ile birlikte memleketi Nevşehir’den gurbet yollarına çıkmış ve helal kazanç elde etmek amacıyla İstanbul’da ticaret hayatına başlamıştır. Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş (Efendi Baba), Nevşehir’in Çakıllı köyünden çıkıp, Kayseri Pınarbaşı’nda Sultan Şeyh Bedir Karahan’ın rehberliğinde tasavvuf yolunda yetişmiş ve Almanya’nın Münih şehrinde tasavvufun ışığını dünyaya yaymış bir manevi önderdir. Hayatı, daha çocukluk yıllarından itibaren çevresine örnek olan ve ilham veren bir yolculukla şekillenmiştir.
Hüseyin Gümüş’ün manevi yolculuğu, gençlik yıllarında tasavvuf yoluna olan ilgisiyle şekillendi. Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde bulunan Mürşid-i Kamil Sultan Şeyh Bedir Karahan’ın (Kutb-ul Aktab) rehberliğinde tasavvufi eğitim aldı. Şeyh Bedir Karahan, Mevlana Hüseyin Gümüş’ün manevi gelişiminde kilit bir rol oynadı ve ona Nakşibendi tarikatının inceliklerini öğretti. Bu dönemde, EfendiBaba Hüseyin Gümüş’ün ilim ve irfan yolunda derin bir bağlılık geliştirdiği biliniyor.
Mürşid-i Kamil Sultan Şeyh Bedir Karahan (Kutbul Aktab) K.S.A., bu minvalde 1950’li yıllarda Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş K.S. (Efendi Baba)‘’ü Almanya’ya gitmesi için zuhurat aleminde kendisine hikmet ile nazar etmiştir.” Hüseyin Gümüş K.S. (Efendi Baba) bu sayede, İslam sancağının tüm Avrupa genelinde sallanmasına öncü olmuş ki, yoğun ve samimi bir Müslümanlık yaşantısı üzerinden diğer Türk ve çeşitli Müslüman ülkelerine münhasır olan tarikat camiası ile cemaatlere de kapı açılarak, dergahların ve çeşitli STK’ların kurulmasının önü açılarak temsilcilik ve şubelerinin açılmasına vesile olmuştur.
Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş K.S. (Efendi Baba)‘ün görev yeri Şeyh-Mürşidinin talimatı ve yetkilendirmesi ile Batı (Avrupa) daki ülkeler olduğunu ve son nefesini de yine yetkili olduğu o bölgede verdiğini unutmamalıyız. Bu yetkilendirme ile ilgili ses kaydını da tüm seven-ihvanları dinlemiştir. (Yetkilendirme ve diğer karmaşalara son vermek amacı ile Mürşidi Bedir Karahan efendinin talimatını içeren ses kaydını paragrafın bitiminde tüm kamuoyuna paylaşılmıştır)
SES KAYDINI DİNLEMEK İSTEYENLER… LÜTFEN TIKLAYIN
Almanya’daki Manevi Etkileri ve Münih’teki Çalışmaları
Hac vazifesini de eda eden, Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş, tasavvufi öğretilerini sadece Türkiye ile sınırlı tutmamış, Almanya’da, özellikle Münih’te önemli bir manevi etki yaratmıştır. Avrupa’daki Türk toplumu arasında tasavvufun yaygınlaşmasında öncü bir rol üstlenen Efendi Baba, Münih’te düzenlediği zikir meclisleriyle binlerce kişiye manevi rehberlik yapmıştır. YouTube’da yer alan videolarda, onun Almanya’daki zikir etkinliklerine dair görüntüler, bu etkisinin ne kadar güçlü olduğunu ortaya koyuyor.
Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş K.S. (Efendi Baba) Almanya’da memur statüsüne kadar yükselerek PTT’de görev yapmıştır. Bu görev süresi 20 yılı aşkın sürmüş ve bu sayede emeklilik hakkı kazanmış ve Almanya yasalarına göre emekli olmuştur. Hatta kendi ülkesi Türkiye’den de bireysel emeklilik hakkı kazanmış ancak, “hiç çalışmadığım sistemde prim günlerini yatırmış olsam bile emeklilik kazanç-ödemesi alarak tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyemem ki, bu Mümin bir davranışa da zaten yakışmaz” diyerek ömrü boyunca ikinci emeklilik ödemesini hiç almamış ve Türkiye Cumhuriyeti hazinesine bırakmıştır.
Öyle ki, Almanya’da çalıştığı kurumun müdürü ‘By Hans’ dahi, “sen normal bir müslüman değilsin. Senin halin ve yaşayışın gördüğüm diğer müslümanlara nazaran daha da samimi. Bu nedenle istediğin gibi iş yerinde namazını kılabilir, istediğin şekilde ibadetlerini yapabilirsin.” Oysaki’ aynı şef By Hans, diğer gurbetçi vatandaşların yaşayışlarında samimiyet görmediğini beyan-belirterek mesai saatleri içerisinde her hangi bir özel aktiviteye-izin vermemekte çok disiplin-çaba gösteriyordu. Ancak By Hans koyu bir Hristiyan olması ve Müslümanlığa karşı antipati duygular beslemesine rağmen, Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş K.S. (Efendi Baba)‘ün kendisindeki maneviyatı net bir şekilde gözlemlemiş ki, kendisinin tüm ibadetlerini yerine getirebilmesi için ‘özel bir oda tahsisinde de bulunmuş’ olduğu bilgisine ulaşılmıştır.
Almanya’daki faaliyetleri, özellikle Türk göçmen toplumu arasında birleştirici bir rol oynadı. Rashid İbrahim Haake (Raşit Haake), Hüseyin Gümüş’ün halifesi olarak, onun öğretilerini Avrupa’da devam ettiren önemli bir isim oldu. Raşit Haake, Hüseyin Gümüş’ün manevi mirasını Avrupa’da yaşatmak için çeşitli etkinlikler düzenledi ve onun öğretilerini yeni nesillere aktardı. Bu bağlamda, Hüseyin Gümüş’ün Almanya’daki çalışmaları, Türk diasporasının manevi kimliğini güçlendirmede önemli bir yer tutar.
Şeyh ile Mürşid arasındaki fark nedir?
Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş, nam-ı diğer Efendi Baba, bir gün kendisine sorulan şu soruyla karşılaşır: Şeyh ile mürşid arasındaki fark nedir? Meraklı gözler ve dikkat kesilmiş kulaklarla bekleyen cemaat ise bu sorunun cevabını duymak için sabırsızlanmaktadır.
Efendi Baba nezaket ve bilgelik dolu bir tavırla cevap verir: Şeyh, bir adres sorduğunuzda size yol tarif eden kişiye benzer. Tıpkı o kişinin size yönleri belirterek nasıl hareket edeceğinizi anlatması gibi, şeyh de yolunuzu tarif eder. "Şu taraftan gideceksin, bu yoldan döneceksin, şunu yapacaksın" diyerek size kılavuzluk eder. Şeyhin görevi tam olarak budur; nerede nasıl davranmanız gerektiğini göstermekle sınırlıdır.
Ancak mürşid, bir başka boyutu ifade eder. O sadece size yolu tarif etmekle kalmaz. Mürşid size rehberlik eden değil, sizi o adresin kendisine kadar götüren emin bir eldir. Adeta elinizden tutar ve tüm fedakarlığıyla sizi en doğru şekilde menzilinize ulaştırır. Tek başınıza ulaşamayacağınız noktaya, yanınızda her adımda size eşlik ederek ulaşmanıza vesile olur.
Bu anlatımla, Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş mürşid ve şeyh kavramlarını karşılaştırarak derin bir anlamı ortaya koyar: Şeyh rehberdir; mürşid ise yol arkadaşınız ve samimi destekçinizdir. Birincisi rotayı çizerken, ikincisi son hedefe kadar yanınızda sizinle birlikte yürür. Böylece her iki rolün de kadim bilgeliğin içinde ayrı bir yerinin olduğunu vurgular.
Bedir Karahan ile Manevi Bağ ve Pınarbaşı Ziyaretleri
Efendi Baba’nın hayatında, Kayseri Pınarbaşı’nda bulunan Sultan Şeyh Bedir Karahan’ın kabri ve dergahı özel bir yere sahiptir. Hüseyin Gümüş, vefatına kadar her yıl Ağustos ayında Pınarbaşı’na düzenli ziyaretler gerçekleştirerek, Bedir Karahan’ın manevi mirasını onurlandırdı. Bu ziyaretler, Nakşibendi tarikatının ihvanları için bir gelenek haline geldi ve yüzlerce kişi bu manevi buluşmalara katıldı.
Bedir Karahan, 1983 yılında vefat ettiğinde, sevenleri ve ihvanları tarafından büyük bir törenle Pınarbaşı’nda defnedildi. Hüseyin Gümüş, bu ziyaretlerde hem mürşidinin hatırasını yaşattı hem de tarikat yolunda birlik ve beraberlik mesajları verdi. Bu ziyaretler, onun liderliğindeki topluluğun manevi bağlarını güçlendiren önemli bir ritüel oldu.
Manevi Mirası ve Toplumsal Etkileri
Mevlana Şeyh Hüseyin Gümüş’ün vefatından sonra bile, onun öğretileri ve manevi mirası yaşamaya devam ediyor. Çakıllı köyünde doğan bu mütevazı alim, hem Türkiye’de hem de Almanya’da binlerce kişiye ilham kaynağı oldu. Onun, özellikle genç nesillere tasavvufun sevgi, hoşgörü ve birlik mesajlarını aktarmadaki başarısı, bugün bile konuşuluyor.
TAVSİYE ETTİĞİ KİTAPLARDAN BAZILARI:
MÜRŞİD’E EDEP
KARA DAVUT
MARİFETNAME
ABİDLER YOLU
KALPLERİN KEŞFİ
ŞEYTANIN HİLELERİ
KALPLERİN ANAHTARI
VELİLER VE TARİKATLARDA USÜL gibi eserleri çokça okur ve seven-ihvanlarına da hediye etmek suretiyle mükerrer-defaatlen okumalarını tavsiye ederdi.
Dr. Rashid İbrahim Haake ile yol devam ediyor
Günümüzde Klinik Psikolog Dr. Rashid İbrahim Haake tarafından mirası yaşatılmaya devam eden Hüseyin Gümüş, sevgi, hoşgörü ve manevi derinlik mesajlarıyla anılmaktadır.
Efendi Baba’nın mübarek naaşı, eşi ve ailesi tarafından önce Sultan Şeyh Bedir Karahan’ın kabrinin bulunduğu şehir Kayseri’ye, havayolu ile getirilmiş ve ardından karayolu aracılığıyla memleketi Nevşehir’in Derinkuyu ilçesindeki Çakıllı köyüne taşınmıştır. Vasiyeti doğrultusunda, ülkenin dört bir yanından ve çeşitli ülkelerden gelen sevenlerinin yoğun katılımıyla, Çakıllı köyü mezarlığında 27 Nisan 2008 tarihinde defnedilmiştir. Cenazede Efendi Baba’nın ihvan kardeşlerinin yanı sıra birçok kişi hazır bulunmuştur.
Tasavvuf yolundaki bu derin ve anlamlı yürüyüş, kamuoyunda "Şeyh Mürşid Dr. Rashid İbrahim Haake" olarak bilinen Allah dostu tarafından devam ettirilmektedir. Beş yaşında Müslüman olma şerefine nail olan Alman asıllı Dr. Rashid İbrahim Haake, günümüzde İsviçre’nin Basel şehrinde uzman klinik psikolog olarak görevine devam etmektedir. Kendisi gibi sağlıkçı olan eşi Hacı Kadriye hanımefendi ile birlikte, başta Batı ülkeleri olmak üzere dünya genelinde İslam’ın mesajını yaymayı sürdürmektedir.
Sayelerinde binlerce insan Müslüman olmuş ve İslam ile şereflenmiştir. Allah onlardan razı olsun.
Sultan Şeyh Bedir Karahan (Kutbul Aktab) K.S.A. ile Mevlana Hüseyin Gümüş (Edendi Baba)'ün Mevcut Tarikat Silsilesi
Peygamber efendimiz hazreti Muhammed Mustafa (S.A.V.) ile başlayan ve ”Sâdikat” (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kâmil Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Klinik Psikolog Dr. Râshid İbrahim Haake (K.S.A.)’ye kadar gelen silsile isimleri sırasıyla şöyledir:
1 – Hazret-i Muhammed Mustafâ (sallâllâhu aleyhi ve sellem)
2 – Hazret-i Ebû Bekir Sıddîk (radıyallâhu anh)
3 – Selmân-ı Fârisî (radıyallâhu anh)
4 – Kâsım Bin Muhammed (rahmetullâhi aleyh)
5 – Câfer-i Sâdık (rahmetullâhi aleyh)
6 – Bâyezîd-i Bistâmî (rahmetullâhi aleyh)
7 – Ebû’l-Hasan Harakānî (rahmetullâhi aleyh)
8 – Ebû Ali Fârmedî (rahmetullâhi aleyh)
9 – Yûsuf Hemedânî (rahmetullâhi aleyh)
10 – Ebu-l Abbas Hz. Hızır (aleyihisselam)
11– Abdülhâlık Gucdüvânî (rahmetullâhi aleyh)
12 – Muhammed Ârif Rîvgerî (rahmetullâhi aleyh)
13 – Mahmûd Encîrfağnevî (rahmetullâhi aleyh)
14 – Ali Râmîtenî (rahmetullâhi aleyh)
15 – Muhammed Baba Semmâsî (rahmetullâhi aleyh)
16 – Seyyid Emîr Külâl (rahmetullâhi aleyh)
17 – Bahâüddîn Şâh-ı Nakşibendi (rahmetullâhi aleyh)
18 – Alâüddîn Attâr (rahmetullâhi aleyh)
19 – Yâkub-el Çerhî (rahmetullâhi aleyh)
20 – Ubeydullah-el Ahrâr (rahmetullâhi aleyh)
21 – Muhammed Ez-Zâhid (rahmetullâhi aleyh)
22 – Derviş Muhammed İmkenegî (rahmetullâhi aleyh)
23 – Hâcegî Muhammed Semerkandi (rahmetullâhi aleyh)
24 – Muhammed El-Bâkī Billâh (rahmetullâhi aleyh)
25 – İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî (rahmetullâhi aleyh)
26 – Muhammed Mâsûm Serhendî (rahmetullâhi aleyh)
27 – Muhammed Seyfüddîn Serhendî (rahmetullâhi aleyh)
28 – Seyyid Nûr Muhammed Bedâyûnî (rahmetullâhi aleyh)
29 – Mirzâ Mazhar Cân-ı Cânân (rahmetullâhi aleyh)
30 – Seyyid Abdullah Dehlevî (rahmetullâhi aleyh)
31 – Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî (K.S.A.)
32 – Mevlânâ Osman Siraceddin (K.S.)
33 – Mevlânâ Şeyh Ömer Ziyaüddin (K.S.)
34 – Mevlânâ Muhammed Necmeddin-i Kübra (K.S.)
35 – Şeyh Baki Hocaefendi (K.S.)
36 – Kutb-ul Aktab Şeyh Bedir Karahan (K.S.A.)
37 – Mevlânâ Mürşidi Kamil Hüseyin Gümüş (K.S.A.)
38 – Mürşid Dr. Rashid İbrahim Haake (K.S.A.)
Ünlü ses sanatçısı Geylani Kararslan tarafından seslendirilen SİLSİLE isimli ilahiyi dinlemek için lütfen TIKLAYINIZ!
https://www.youtube.com/watch?v=S7a4GcRr60w&list=RDS7a4GcRr60w&start_radio=1
Dr. Rashid Haake Kimdir?
KAYNAK: TANER AKKUŞ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.