Kuşadası Belediyesi'nde adeta bir deprem etkisi yaratan Kahve Deryası skandalı, yerel halkı ayağa kaldırdı. Resmi adı Dodo Cafe ve Restaurant olan bu popüler mekan, usulsüzlük iddialarıyla gündeme bomba gibi düştü. Ruhsat iptali kararına rağmen, işletmenin "Tadilattayız" afişiyle faaliyetlerine devam ettiği söylentileri, şeffaflık çağrılarını çoğalttı. Peki, bu skandalın perde arkasında neler gizli? Belediye yetkililerinin sessizliği mi yoksa sistematik bir ihmal mi söz konusu? Bu sorular, Aydın'ın incisi Kuşadası'nı sarsmaya devam ediyor.

Kuşadası Belediyesi'nde Kahve Deryası Skandalı: Ruhsat İptali, Usulsüzlükler ve Mührün Yırtılması! (Kusadasi Municipality Kahve Deryasi Scandal: License Cancellation, Irregularities and Seal Breaking!) 28.10.2025 - NetHaberler | Özel Haber NetHaberler’in edindiği bilgiye göre; Kuşadası Belediyesi'nde adeta bir deprem etkisi yaratan Kahve Deryası (Kahve Deryasi) skandalı, yerel halkı ayağa kaldırdı. Resmi adı Dodo Cafe ve Restaurant (Dodo Cafe and Restaurant) olan bu popüler mekan, usulsüzlük iddialarıyla gündeme bomba gibi düştü. Ruhsat iptali ve mühürleme kararlarına rağmen, işletmenin "Tadilattayız" afişiyle faaliyetlerine devam ettiği söylentileri, şeffaflık çağrılarını çoğalttı. Peki, bu skandalın perde arkasında neler gizli? Belediye yetkililerinin sessizliği mi yoksa sistematik bir ihmal mi söz konusu? Bu sorular, Aydın'ın incisi Kuşadası'nı sarsmaya devam ediyor. İşletmenin iki bitişik dükkanı, mevzuata aykırı değişikliklerle tek bir mekana dönüştürülmüş. Umuma açık işyerlerine ait ruhsat komisyon kararı (Public Places License Commission Decision) gereğince, ayrı giriş kapıları ve tabelalar zorunlu kılınmışken, duvarlar yıkılarak imar kuralları hiçe sayılmış. Bu durum, sadece güvenlik değil, aynı zamanda adil rekabeti de zedeliyor. Yerel esnafın isyanı büyüyor: "Nasıl oluyor da iptal edilmiş ruhsat duvarlarda asılı kalıyor?" Ruhsat İptali Süreci (License Cancellation and Sealing Process) Kuşadası Belediyesi'nin resmi belgeleri, skandalın boyutunu gözler önüne seriyor. 28 Mart 2025 tarihinde Dodo isimli işletmeye tebliğ edilen kararla başlayan süreç, 25 Eylül 2025'te mühür vurulmasıyla zirveye ulaştı. Kuşadası Belediyesi Başkan Yardımcısı Özgür Batçıoğlu (Kusadasi Municipality Deputy Mayor Ozgur Batcioglu)'nun imzası taşıyan talimatta, faaliyetlerin derhal durdurulması emredilmişti. Ancak, mühürleme sonrası kapıya asılan "Tadilattayız" yazısı, içerdeki hummalı çalışmaları gizleyemedi. İddialara göre, tadilat bahanesiyle izin belgeleri alınmadan çalışmalar sürüyor. Kim bu izinleri veren yetkili? Belgelerdeki imzalar kime ait? Bu sorular, belediyenin şeffaflık sınavında sınıfta kaldığını düşündürüyor. Kolluk kuvvetleri, işletmeye gittiğinde hâlâ iptal ruhsatı gösterilerek "Yakında açılıyoruz" yanıtı verilmiş. Bu yalan beyanlar, güven erozyonunu hızlandırıyor. Halk, "Mühür nerede? Neden yırtıldı?" diye soruyor – ve haklılar. Belediye İletişim Krizi: Zabıta müdürünün Agresif Tutumu  NetHaberler muhabirleri, iddialara ilişkin olayı aydınlatmak ve yetkililere cevap hakkını tanımak için Özgür Batçıoğlu ile görüşme talep etti. Ancak, yerine Özgür Batçıoğlu'nun yardımcısı Yağız (Ozgür Batcioglu's Assistant Yagiz) devreye girdi. Israrla Zabıta Müdürü Ercüment Duman (Zabita Director Ercument Duman)'a yönlendiren Yağız'ın konferansa aldığı zabıta müdürünün, "Bu işten size ne? Nerden arıyorsunuz? Neden arıyorsunuz? Bizden ne istiyorsunuz?" gibi hakaretvari ifadelerle karşılandı. Konferans görüşmesinde üslup iyice sertleşti; adeta bir sorgu havası esti. Bu agresif tutum, şüpheleri katladı: Belediye, konuyu örtbas mı etmeye çalışıyor? Bu kriz, Kuşadası Belediyesi Başkanı Ömer Gürel (Kusadasi Municipality Mayor Omer Gurel)'in bilgisi dahilinde mi? Başkanın sessizliği, halkta "Liderlik nerede?" feryadını yükseltiyor. Yağız isimli kişinin telefon konferansına aldığı Zabıta müdürü Ercüment Duman'ın öfke patlamaları, sadece bireysel bir sorun mu, yoksa sistematik bir savunma mekanizması mı? Bu sorular, belediyenin itibarını sarsıyor. Usulsüzlük İddiaları: Tuvalet, Mutfak ve İmar İhlalleri (Irregularity Claims: Toilet, Kitchen and Zoning Violations) Skandalın kalbi, usulsüzlükler'de atıyor. Mevzuata göre, iki ayrı işletme için bay ve bayan olmak üzere toplam 4 tuvalet ve 2 mutfak zorunlu. Ancak iddialar, sadece 2 tuvalet ve 1 mutfak ile idare edildiğini gösteriyor. Bu eksiklikler, hijyen ve erişilebilirlik standartlarını yerle bir ediyor – görmezden gelinmesi ise affedilemez! Daha da vahimi, iki dükkan arasındaki bölme duvarlarının kaldırılması. Bu, imar kurallarına (Zoning Regulations) açık aykırılık. Ayrı giriş kapıları ve tabelalar nerede? Özgür Batçıoğlu isimli yetkilinin onayıyla verilen ruhsatlar, Zabıta Müdürlüğü'nün (Zabita Department) göz yummasıyla mı yürürlüğe girdi? Bu ihlaller, esnafı ve ziyaretçileri riske atıyor. "Nasıl ruhsat aldı bu kadar eksiklikle?" sorusu, geceleri uyutmayan bir gizem. Ayrıca, işletmeye gelen kolluk kuvvetlerine duvarda asılan ruhsatı gösteren işletme hangi ruhsatı kullanıyor? İptal edilen ruhsata el konulmadı mı? Arka planda devam eden faaliyetler ise şok edici: Su ve elektrik faturaları kesilmeye devam ediyor, çalışanların sigorta girişleri aktif. Mühürlenmiş bir yer nasıl gizlice işliyor? Bu, sadece usulsüzlük değil, yasadışı faaliyet şüphesi doğuruyor. Halk, "Denetimler nerede?" diye haykırıyor – ve bu haykırış, sokaklara taşmak üzere. Yangın Güvenliği Tehlikesi: Eski Raporların Gölgesinde (Fire Safety Danger: In the Shadow of Old Reports) Güvenlik ihlalleri, skandalı ölümcül kılıyor. Dosyadaki yangın raporu, 2016 tarihli bir itfaiye yazısından ibaret. Bu eski belge, güncelmiş gibi kullanılıyor – Kartalkaya'daki felaketten ders çıkarılmamış mı? Yangın güvenliği, şaka değil; bir kıvılcım, felakete yol açabilir. Bu raporların güncellenmemesi, Kuşadası'nı yeni bir trajediye sürükleyebilir. Belediye, bu riskleri nasıl göz ardı ediyor? İtfaiye denetimleri yapılmadı mı? Bu sorular, vicdanları sızlatıyor – ve acil eylem çağrısı yapıyor. Belediyenin Sessizliği ve Halkın Tepkisi (Municipality's Silence and Public Reaction) Kuşadası Belediyesi'nin atacağı adımlar nedir? Başkan Ömer Gürel'in vahim bu durumdan haberi var mıdır? Gerekli önlemler alınacak mı? Yerel halk, şeffaf denetimler ve soruşturma talep ediyor. Bu skandal, sadece bir kafe meselesi değil; güven ve adalet sınavı. Tartışmalar sosyal medyada alevlendi: "Kahve Deryası tadilat mı yapıyor, yoksa usulsüzlüğü mü gizliyor?" Esnaf, rekabet eşitsizliğinden şikayetçi; turistler ise güvenlik endişesi taşıyor. Zabıta Müdürü olduğunu söyleyen Ercüment Duman'ın bu skandal olayda rolü nedir?  Ercüment Duman basın mensubunun sorularına cevap vermek yerine neden öfkeyle karşılık verdi? Bu gürültü, belediye başkanı sayın Ömer Gürel'i harekete geçirecek mi? Yoksa skandal derinleşecek mi? Merakla bekliyoruz... NetHaberler.Com’un derlediği bu bilgilere göre; Kahve Deryası etrafındaki sis perdesi aralanmalı – yoksa güven krizi, Aydın'ı saracak. Siz ne düşünüyorsunuz? Ruhsat iptali mi yoksa belediye ihmali mi daha büyük skandal? Yorumlarınızı bekliyoruz, sesinizi duyurun!