Gazze'de açlık krizi! Can Kaybı 61 bin 430'a yükseldi

İsrail'in saldırıları ve ablukası nedeniyle kıtlık yaşanan Gazze'de son 24 saatte 5 kişi daha açlıktan yaşamını yitirdiği, açlık nedeniyle vefat edenlerin sayısının 217'ye çıktığı bildirildi. Gazze'de toplam can kaybı 61 bin 430'a yükseldi.

Gazze'de İnsani Krizin Derinleşen Çığlığı: Açlık ve Ölüm Gazze Şeridi’nde yaşanan insani kriz her geçen gün daha da büyüyor.   NetHaberler  - Ara Özel   İsrail’in süregelen ablukası ve saldırıları, bölgede temel ihtiyaçlara erişimi neredeyse imkânsız hale getirerek açlık felaketine zemin hazırlıyor. Son 24 saat içinde açlıktan yaşamını yitiren 5 kişinin daha eklenmesiyle, bu trajedide hayatını kaybedenlerin toplam sayısı 217’ye yükseldi. Daha da acı olanı, ölenlerin 100’ü çocuklardan oluşuyor. Bölgedeki bu dehşet verici tablo, Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir el-Burş’un sosyal medya paylaşımıyla bir kez daha gün yüzüne çıktı.   Burş, günden güne ağırlaşan bu insani dramın iç yüzünü açıklarken İsrail’in saldırılarının, insani yardım trafiğini engellemesinin ve uyguladığı ablukanın bu ölümleri tetiklediğini vurguladı. Son 24 saatte kaybedilen 5 Filistinli arasında çocukların da olması, krizin en savunmasız grubu olan minik bedenleri nasıl etkilediğini acı bir şekilde gözler önüne seriyor. Açlığın Pençesindeki Gazze: Bir İnsanlık Sınavı Gazze Şeridi, su, ilaç, hijyen malzemeleri gibi en temel insani ihtiyaçlardan bile mahrum durumda. İsrail ordusunun bölgenin altyapısını tahrip eden saldırıları ve ablukaları sonucu, halk sürgünlerle yerinden edilirken açlık ve hastalık ise giderek yayılıyor. Uluslararası örgütler ve yerel çevreler, İsrail’in "açlığı ve susuzluğu bir silah olarak kullandığını" dile getirmeye devam ediyor.   Ancak bu uyarılar felaketin yaşandığı bölgede bir değişim yaratmakta yetersiz kalıyor. Yaklaşık 2,3 milyon kişilik nüfusuyla Gazze, dünyanın en yoğun insani krizlerinden birine sahne oluyor. İsrail saldırılarının ardından yerinden edilenlerin sayısı 2 milyona yaklaştı ve birçok kişi defalarca yer değiştirmek zorunda kaldı. Yerinden edilen insanlar derme çatma çadırlar veya aşırı kalabalık okullar gibi sağlıksız koşullarda yaşam mücadelesi veriyor. Lavaboların yetersizliği ve hijyen malzemelerinin eksikliği ise bulaşıcı hastalıkların hızla yayılmasını tetikliyor. Ayrıca İsrail'in bombardımanları günlük olarak devam ediyor ve barınma noktalarını hedef alarak insanların sığındığı çadırlara bile zarar veriyor. Dahası, uluslararası toplumdan yeterli destek gelmediği için Gazze halkı amansız bir yalnızlık içerisinde hayatta kalmaya çalışıyor. Bir İnsanlığı Hatırlama Çağrısı Gazze'de olup bitenler yalnızca yerel bir sorun değil; bu durum insanlığın ortak vicdanına hitap eden bir sınav niteliği taşıyor. Çocukların açlıktan ölmesi, ailelerin temel besinlere ulaşamaması ve insanların sürgünlerle her geçen gün daha da sistematik şekilde yerlerinden edilmesi dünya çapında dayanışma çağrısı yapılmasını zorunlu kılıyor. Buradaki kriz artık bir istatistik değil; her ölümün ardında bir hikâye, bir aile ve geride kalan bir boşluk var. Dünyanın dört bir yanından yükselen tepki seslerinin, bu trajediyi sona erdirmek için birleşmesi gerekiyor. Gazze’deki insanların yeniden insanca yaşayabileceği bir hayata kavuşması mümkün olmalı; bunun için uluslararası toplumun çaresizliği artık yerini somut çözümlere bırakmalı. Gazze’nin kanayan yarasını görmezden gelmek insanlığın ortak değerlerini yitirmesi anlamına gelir. Bu krize müdahale etmek, sadece bir bölgeyi değil, tüm dünyayı şifalandıracaktır.