Fatih ÇİÇEK’ten kritik değerlendirme! Medya yönetmeni Fatih ÇİÇEK yazdı: Mehmet Akif Ersoy olayı perde arkası

POLİTİKA 11.12.2025 - 19:53, Güncelleme: 11.12.2025 - 19:53
 

Fatih ÇİÇEK’ten kritik değerlendirme! Medya yönetmeni Fatih ÇİÇEK yazdı: Mehmet Akif Ersoy olayı perde arkası

Medya yönetmeni Fatih ÇİÇEK yazdı: Mehmet Akif Ersoy Suçlu mu? Sana Ne yada Bana Ne!
Mehmet Akif Ersoy Suçlu mu? Sana Ne yada Bana Ne! NetHaberler | Fatih ÇİÇEK “Sosyal medya fâsıktır.” Geçtiğimiz günlerde şu an gündemde olan gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un sunduğu bir programda, Diyanet İşleri eski başkanlarından Prof. Dr. Mehmet Görmez, programda bu tespiti yapmıştı. Şimdi ise bu programı sunan Ersoy hakkında her yerde bir şeyler yazılıp çiziliyor; iddialar ve itiraflar gündeme geliyor. Yüz kızartıcı suç veya suçlardan dolayı soruşturma geçirdiği iddia ediliyor. Bütün bunlar, bizim bu olaylara nasıl bakmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Birisi hakkında hüküm kesinleşinceye kadar nasıl bir yaklaşım içinde olmalı, hüküm sabit olduğunda ise nasıl bir tavır sergilemeliyiz? ________________________________________ Çağın Günah Ortamı ve Sınanma Bilinci Çağımızda fıskın, yani günahın alenen işlendiği ve hatta günahtan sayılmadığı bir ortam mevcuttur. Bu ortamlar, iman ve Kur’an ehli olarak görülen birçoğumuzu dahi bozmaya muktedirdir. Senai Demirci’nin dediği gibi: “Sınanmadığımız günahın masumu değiliz.” Bu açıdan baktığımızda, düşen birine gülmek ve onu ayıplamak, bir mümin tavrı değildir. Çamura düşen çocuğumuza kızarız, ancak bu kızgınlık, ona olan şefkatimizden ve daha dikkatli olmasını istediğimizden kaynaklanır. Toplum nezdinde olumlu kanaatlere sahip olan birinin yüz kızartıcı suç iddialarına muhatap olması şaşkınlık ve hayret vericidir. Kimileri inandı, kimileri inanmadı. Ben konuya mesafeli yaklaşanlardanım. ________________________________________ Masumiyet Karinesi ve İslam Hukuku Aslında bu yazının ana konusu Mehmet Akif Ersoy'un yaşadıkları değil. Aramızda yapacağımız bu tür konuşmaları, iddia edilen suçlar ve onlardan korunma yolları üzerine odaklanırsak, hem gıybet yapmamış oluruz hem de ders çıkararak toplumsal tekâmülümüze bir yol açmış oluruz. Herkes aradığını bulur. İslam hukuku, suçu ve suçluyu değil, sonuna kadar masumu arar. Masumiyet karinesi asıldır. Bir kişiye birçok kişi tarafından yapılan suç isnatlarının çokluğu, tek başına bir delil teşkil etmez. Önemli olan, bu suç isnatlarını yapanların sözüne ne kadar güvenilir olduğudur. Yani, bir grup fâsık (günahı aleni şekilde işleyen ve tekrar eden) herhangi bir kişi hakkında bir suç isnadında bulunuyorsa, bu yeterli delilden sayılmaz ve daha somut deliller gerekir. Bir erkeğin ya da kadının otelde, evde ya da işyerinde dışarıdan görünmeyen kapalı bir odanın içinde karşı cinsle kalması durumunda dahi, dinimizce hiçbir şekilde kabul edilmeyen bir eylem olmasına rağmen zina iftirasında bulunamayız. Bir kişinin tekel bayiden alkol aldığını görsek bile, içtiğini ve sarhoş olduğunu görmediğimiz takdirde onu içki içen bir günahkâr olarak nitelendiremeyiz; hatta bu görüntüyle dahi delillendiremeyiz. Suç isnat edilen kişinin şahit olduğunuz tüm yaşantısında mümin vasıflarına uygun olmayan bir hareket görmediyseniz, her ne konuda hüküm giyerse giysin, siz olumsuz bir hüküm vermemelisiniz. Nitekim Kur’an’daki kıssada, Hz. Yusuf (a.s.) için dönemin kralı tarafından olumsuz hüküm çıkmış ve yıllarca zindanda kalmıştı.Şer’i hükümlerle hükmetmeyen kişiler tarafından verilen kararlar ile biz masumiyeti yıkıp birini suçlu ilan edemeyiz. O gün yaşasaydık ve ayetle bize bildirilmemiş olsaydı, "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" mı diyecektik? İşte tam da bu sebeple, hüküm verilmeden önce de verildikten sonra da bizim için bazı kriterlerin önemi çok büyüktür. ________________________________________ Hüsn-ü Zan ve Mesafe Kuralı Peki, her şeye ve herkese hüsn-ü zan (iyi niyetle) ile mi yaklaşmalıyız? •    Zahiri şartlar şüphe duymamızı gerektiriyorsa; mesafeli durmalıyız. •    Şüphe duymayacak nitelikte, imanla ve salih amelle donanmış birini görüyorsak; hüsn-ü zan etmeliyiz. Hayatının hiçbir yerinde İslami hassasiyeti barındırmayan bir insan için nasıl düşünmeli? Yani, dışarıda karşı cinsle nikâhsız olarak sarmaş dolaş dolaşan ve kendi beyanatıyla bu günahı işlediğini söyleyen birine bu isnat yapılırsa, işte burada olumlu düşünmek yerine mesafeli yaklaşmayı tercih etmeliyiz. Sarhoşken gördüğümüz ve ara sıra alkol içerken rast geldiğimiz kişiye, içki içtiğine dair bir suç isnadı yapıldığında, olabilitesini yüksek görüp yine de suçluya düşman tavır takınmaktan ziyade suça düşman tavır takınmalıyız. Fâsık kadınlarla aynı ortamlarda bulunan erkek nasıl kendini muhafaza etmekte zorlanırsa, fâsık erkeklerle aynı ortamlarda bulunan kadın da kendini muhafaza etmekte zorlanır. İslam bu sebeple, nikâh bağı olmayan erkeğin ve kadının aynı ortamda bulunmasını hoş görmemiş (kerih görmüştür). Umuma açık ortamlara dair verilen cevazlar da aslında kerahaten (hoş karşılanmayarak) verilen cevazlardır. ________________________________________ Mümince Yaklaşımın Kriterleri Velhasılı, mümince bir yaklaşım sergilemek için birkaç önemli kritere dikkatle bakmalıyız. 1.Suçlanan kişinin zahiri yaşantısında suça meyledecek bir yaşantı var mı? (Örneğin, bilinen bir ahlaki zafiyeti var mı?)  2. Suç isnadında bulunan insanların güvenilirlikleri (adalet vasıfları) nasıl? (Fâsık/güvenilmez birileri mi isnatta bulunuyor?) 3.    İsnat edilen suçların somut delili var mı? Şahitler tek başına delil için yeterli mi? (İslam Hukuku'nda ağır suçlar için şahitlik şartları çok ağırdır.) 4.    Şahitler, delilleri kuvvetlendirici nitelikte mi? (Örneğin; görgü tanığı, olayın maddi delilleriyle destekleniyor mu?) 5.    Deliller, şahitleri tasdikleyici nitelikte mi? Bütün bu detaylar bizim için bir anlam ifade ediyorsa, ona göre bir tavır alabiliriz. Lakin gerek suçun gerekse suç isnat edilen kişinin bizim hayatımızda hiçbir yeri yoksa, bırakalım işi bu olan savcılar, emniyet güçleri ve hakimler araştırsın. Biz durmamız gereken yerde duralım. Fatih Çiçek (11.12.2025)
Medya yönetmeni Fatih ÇİÇEK yazdı: Mehmet Akif Ersoy Suçlu mu? Sana Ne yada Bana Ne!

Mehmet Akif Ersoy Suçlu mu? Sana Ne yada Bana Ne!

NetHaberler | Fatih ÇİÇEK

“Sosyal medya fâsıktır.” Geçtiğimiz günlerde şu an gündemde olan gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un sunduğu bir programda, Diyanet İşleri eski başkanlarından Prof. Dr. Mehmet Görmez, programda bu tespiti yapmıştı. Şimdi ise bu programı sunan Ersoy hakkında her yerde bir şeyler yazılıp çiziliyor; iddialar ve itiraflar gündeme geliyor. Yüz kızartıcı suç veya suçlardan dolayı soruşturma geçirdiği iddia ediliyor.
Bütün bunlar, bizim bu olaylara nasıl bakmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Birisi hakkında hüküm kesinleşinceye kadar nasıl bir yaklaşım içinde olmalı, hüküm sabit olduğunda ise nasıl bir tavır sergilemeliyiz?
________________________________________
Çağın Günah Ortamı ve Sınanma Bilinci
Çağımızda fıskın, yani günahın alenen işlendiği ve hatta günahtan sayılmadığı bir ortam mevcuttur. Bu ortamlar, iman ve Kur’an ehli olarak görülen birçoğumuzu dahi bozmaya muktedirdir. Senai Demirci’nin dediği gibi: “Sınanmadığımız günahın masumu değiliz.”
Bu açıdan baktığımızda, düşen birine gülmek ve onu ayıplamak, bir mümin tavrı değildir. Çamura düşen çocuğumuza kızarız, ancak bu kızgınlık, ona olan şefkatimizden ve daha dikkatli olmasını istediğimizden kaynaklanır. Toplum nezdinde olumlu kanaatlere sahip olan birinin yüz kızartıcı suç iddialarına muhatap olması şaşkınlık ve hayret vericidir. Kimileri inandı, kimileri inanmadı. Ben konuya mesafeli yaklaşanlardanım.
________________________________________
Masumiyet Karinesi ve İslam Hukuku
Aslında bu yazının ana konusu Mehmet Akif Ersoy'un yaşadıkları değil. Aramızda yapacağımız bu tür konuşmaları, iddia edilen suçlar ve onlardan korunma yolları üzerine odaklanırsak, hem gıybet yapmamış oluruz hem de ders çıkararak toplumsal tekâmülümüze bir yol açmış oluruz.
Herkes aradığını bulur. İslam hukuku, suçu ve suçluyu değil, sonuna kadar masumu arar. Masumiyet karinesi asıldır. Bir kişiye birçok kişi tarafından yapılan suç isnatlarının çokluğu, tek başına bir delil teşkil etmez. Önemli olan, bu suç isnatlarını yapanların sözüne ne kadar güvenilir olduğudur. Yani, bir grup fâsık (günahı aleni şekilde işleyen ve tekrar eden) herhangi bir kişi hakkında bir suç isnadında bulunuyorsa, bu yeterli delilden sayılmaz ve daha somut deliller gerekir.
Bir erkeğin ya da kadının otelde, evde ya da işyerinde dışarıdan görünmeyen kapalı bir odanın içinde karşı cinsle kalması durumunda dahi, dinimizce hiçbir şekilde kabul edilmeyen bir eylem olmasına rağmen zina iftirasında bulunamayız. Bir kişinin tekel bayiden alkol aldığını görsek bile, içtiğini ve sarhoş olduğunu görmediğimiz takdirde onu içki içen bir günahkâr olarak nitelendiremeyiz; hatta bu görüntüyle dahi delillendiremeyiz.
Suç isnat edilen kişinin şahit olduğunuz tüm yaşantısında mümin vasıflarına uygun olmayan bir hareket görmediyseniz, her ne konuda hüküm giyerse giysin, siz olumsuz bir hüküm vermemelisiniz. Nitekim Kur’an’daki kıssada, Hz. Yusuf (a.s.) için dönemin kralı tarafından olumsuz hüküm çıkmış ve yıllarca zindanda kalmıştı.Şer’i hükümlerle hükmetmeyen kişiler tarafından verilen kararlar ile biz masumiyeti yıkıp birini suçlu ilan edemeyiz. O gün yaşasaydık ve ayetle bize bildirilmemiş olsaydı, "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" mı diyecektik? İşte tam da bu sebeple, hüküm verilmeden önce de verildikten sonra da bizim için bazı kriterlerin önemi çok büyüktür.
________________________________________
Hüsn-ü Zan ve Mesafe Kuralı
Peki, her şeye ve herkese hüsn-ü zan (iyi niyetle) ile mi yaklaşmalıyız?
•    Zahiri şartlar şüphe duymamızı gerektiriyorsa; mesafeli durmalıyız.
•    Şüphe duymayacak nitelikte, imanla ve salih amelle donanmış birini görüyorsak; hüsn-ü zan etmeliyiz.

Hayatının hiçbir yerinde İslami hassasiyeti barındırmayan bir insan için nasıl düşünmeli? Yani, dışarıda karşı cinsle nikâhsız olarak sarmaş dolaş dolaşan ve kendi beyanatıyla bu günahı işlediğini söyleyen birine bu isnat yapılırsa, işte burada olumlu düşünmek yerine mesafeli yaklaşmayı tercih etmeliyiz. Sarhoşken gördüğümüz ve ara sıra alkol içerken rast geldiğimiz kişiye, içki içtiğine dair bir suç isnadı yapıldığında, olabilitesini yüksek görüp yine de suçluya düşman tavır takınmaktan ziyade suça düşman tavır takınmalıyız.
Fâsık kadınlarla aynı ortamlarda bulunan erkek nasıl kendini muhafaza etmekte zorlanırsa, fâsık erkeklerle aynı ortamlarda bulunan kadın da kendini muhafaza etmekte zorlanır. İslam bu sebeple, nikâh bağı olmayan erkeğin ve kadının aynı ortamda bulunmasını hoş görmemiş (kerih görmüştür). Umuma açık ortamlara dair verilen cevazlar da aslında kerahaten (hoş karşılanmayarak) verilen cevazlardır.
________________________________________
Mümince Yaklaşımın Kriterleri
Velhasılı, mümince bir yaklaşım sergilemek için birkaç önemli kritere dikkatle bakmalıyız.
1.Suçlanan kişinin zahiri yaşantısında suça meyledecek bir yaşantı var mı? (Örneğin, bilinen bir ahlaki zafiyeti var mı?)
 2. Suç isnadında bulunan insanların güvenilirlikleri (adalet vasıfları) nasıl? (Fâsık/güvenilmez birileri mi isnatta bulunuyor?)
3.    İsnat edilen suçların somut delili var mı? Şahitler tek başına delil için yeterli mi? (İslam Hukuku'nda ağır suçlar için şahitlik şartları çok ağırdır.)
4.    Şahitler, delilleri kuvvetlendirici nitelikte mi? (Örneğin; görgü tanığı, olayın maddi delilleriyle destekleniyor mu?)
5.    Deliller, şahitleri tasdikleyici nitelikte mi?

Bütün bu detaylar bizim için bir anlam ifade ediyorsa, ona göre bir tavır alabiliriz. Lakin gerek suçun gerekse suç isnat edilen kişinin bizim hayatımızda hiçbir yeri yoksa, bırakalım işi bu olan savcılar, emniyet güçleri ve hakimler araştırsın. Biz durmamız gereken yerde duralım.

Fatih Çiçek (11.12.2025)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.