Ersan Barkın Hınıs Cinsel Saldırı Davasına El Attı: Erzurum Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’nde Şok Gelişme

GÜNDEM 20.09.2025 - 13:53, Güncelleme: 20.09.2025 - 13:53 213 kez okundu.
 

Ersan Barkın Hınıs Cinsel Saldırı Davasına El Attı: Erzurum Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’nde Şok Gelişme

Olayın Perde Arkası: Bir Ailenin Sessiz Çığlığı (Behind the Curtain of the Incident: A Family’s Silent Cry). İşte tüm detaylar NetHaberler’de;
Avukat Ersan Barkın Hınıs Cinsel Saldırı Davasına El Attı: Erzurum Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’nde Şok Gelişme (Sexual Assault Case in Hınıs: Shocking Development in Erzurum Heavy Penal Court) NetHaberler | ÖZEL HABER Olayın Perde Arkası: Bir Ailenin Sessiz Çığlığı (Behind the Curtain of the Incident: A Family’s Silent Cry) Erzurum’un Hınıs ilçesinde (Hınıs district), 28 Haziran 2025’te başlayan ve ülke genelinde derin bir infial yaratan cinsel saldırı (sexual assault) vakası, bugün Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’nde (Hınıs Heavy Penal Court) ilk duruşmasıyla yankı buldu. Zihinsel engelli genç kız S.K.‘nın, boğaz ağrısı şikayetiyle başvurduğu Karaçoban Devlet Hastanesi’nde pratisyen hekim İ.Y. tarafından maruz kaldığı iddia edilen tekrarlı cinsel saldırı (sexual assault), sadece bir bireysel trajedi değil; sağlık sistemindeki kırılganlıkların ve toplumsal adalet arayışının da aynası haline geldi. Bu dava, Erzurum (Erzurum) gibi doğu illerinde bile ulusal çapta yankılanan bir ses olarak, yerel bir olayın nasıl ulusal bir farkındalık yarattığını gösteriyor. Ailenin acısı, mahkeme salonundan taşarak sosyal medyada ve basında geniş yankı buldu, binlerce insanı “Bu sessizliği bozmalıyız” dedirtti. Olayın ilk günlerinde, S.K.‘nın ailesi sessiz bir mücadele veriyordu. Genç kızın zihinsel engeli, olayın boyutlarını daha da karmaşık hale getirirken, hastane yönetimi hızlı bir soruşturma başlatarak hekimi açığa aldı. Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü’nün resmi açıklamasında, “30 Haziran 2025 itibarıyla hem adli hem idari soruşturma başlatılmış, ilgili personel görevden uzaklaştırılmıştır” denilerek kamuoyuna bilgi verildi. Bu adım, yerel başarıların ulusal çapta model olabileceğini kanıtladı; benzer vakalarda hızlı müdahale, mağdur korumasını güçlendiriyor. Ancak ailenin travması, sadece yasal süreçle sınırlı kalmadı. Annesi, duruşma öncesi basına verdiği demeçte, “Kızım bir şikayetle doktora gitti, ama döndüğünde hayatı değişti. Bu sadece bizim acımız değil, her engelli bireyin korkusu” diyerek duygusal bir çağrı yaptı. Bu sözler, okuyucularda empati uyandırırken, “Sizce sağlıkta güven nasıl sağlanır?” sorusunu akıllara getiriyor. Hukuki Boyut: Nitelikli Cinsel Saldırı ve Hürriyet Tahdidi Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 102. maddesi, cinsel saldırı (sexual assault) suçunu net bir şekilde tanımlıyor: Kişinin cinsel dokunulmazlığına karşı gerçekleştirilen eylemler, temel haliyle 5 ila 10 yıl hapis cezası öngörüyor. Ancak zihinsel engelli mağdurlarda, TCK 102/2’ye göre nitelikli hal devreye giriyor; beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olan kişiye karşı işlenen suç, cezayı ağırlaştırıyor. Bu davada, iddianamede İ.Y.‘nin “mağdureyi cinsel amaçla alıkoyarak nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarını işlediği belirtiliyor. Hukukçu Prof. Dr. Faruk Erem’in akademik çalışmalarında vurguladığı gibi, bu tür vakalarda rıza kavramı hukuken geçersiz; mağdurun algılama yeteneği yok sayılıyor. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi’nin benzer kararlarında da, delillerin (tıbbi raporlar, tanık beyanları) önemi öne çıkıyor. Bu detaylar, üniversitelerdeki hukuk araştırmacılarının ilgisini çekecek nitelikte; zira dava, TCK’daki engelli koruma hükümlerinin pratik uygulamasını test ediyor. Avukat Ersan Barkın’ın Müdahalesi: Adaletin Yeni Sesi (Attorney Ersan Barkın’s Intervention: The New Voice of Justice) Türkiye’nin önde gelen ceza hukuku uzmanlarından Avukat Ersan Barkın (Attorney Ersan Barkın), Sedat Peker ve Erzurum’un tanınmış iş insanı Mehmet Aca gibi isimlerin de temsilciliğini yapan bir isim olarak, bu davaya el attı. Barkın’ın duruşmaya bizzat katılması, olayı ulusal bir platforma taşıdı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Barkın, 2006’dan beri serbest avukatlık yapıyor ve arabuluculuk sertifikasıyla tanınıyor. Kariyerinde Necip Hablemitoğlu suikastı gibi yüksek profilli davalar var; bu da onu, toplumsal infial yaratan vakalarda tercih edilen bir figür yapıyor. Duruşmada yaptığı çarpıcı açıklamada, “Sanık, soruşturma aşamasında tüm ayrıntıları kabul etmişti. Dosyadaki maddi deliller –tıbbi raporlar, ilk ifadeler– bunu doğruluyor. Bu, hastanede başlayan ve sanığın evinde devam eden defalarca cinsel saldırı; nitelikli hal ve hürriyet tahdidi suçu. En ağır ceza şart” dedi. Bu sözler, mahkeme salonunu inletirken, sosyal medyada #ErsanBarkınHınıs etiketiyle binlerce paylaşım aldı. Okuyucular, “Böyle avukatlar çoğalsın ki adalet yerini bulsun” yorumlarıyla etkileşimi artırdı. Barkın’ın müdahalesi, sadece hukuki bir adım değil; toplumsal bir dönüm noktası. Erzurum gibi bölgelerde, mağdur ailelerin ulusal avukatlara ulaşması nadir. Bu, yerel çabaların ulusal destekle güçlenmesini simgeliyor. Akademik bir perspektiften bakıldığında, Barkın’ın yaklaşımı, İstanbul Üniversitesi’nde yayınlanan “Cinsel Suçlarda Mağdur Hakları” makalesinde (Google Scholar, 2023) vurgulanan “avukat-mağdur ittifakı”nı somutlaştırıyor. Aile, Barkın’a minnettarlığını dile getirirken, “O, bizim umudumuz oldu” diyor. Peki, bu müdahale davası nasıl şekillendirecek? Gelecek duruşmalar, hepimizi meraklandırıyor. Duruşma Detayları ve Mahkeme Kararı: Tutukluluk Devam Ederken Usul Eksikleri (Trial Details and Court Decision: Procedural Deficiencies While Detention Continues) Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşma, 19 Eylül 2025’te yoğun bir katılımla başladı. Sanık İ.Y., soruşturmadaki itiraflarını mahkemede “Baskı altında alındı” diye geri çekti; bu, klasik bir savunma taktiği olarak değerlendiriliyor. Mağdurun annesi, gözyaşları içinde tanıklık yaptı: “Kızım eve döndüğünde suskundu, ama izler her şeyi anlatıyordu. Doktor, güvenimizi sömürdü.” Mahkeme heyeti, dosya incelemesinde bazı usul eksikliklerini (ek rapor talepleri) tespit ederek duruşmayı erteledi. Ancak, toplumdaki infiali göz önünde bulundurarak sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi – bu, TCK 100. maddeye dayalı bir önlem ve mağdur güvenliğini önceliyor. Bu karar, Erzurum basınının da dikkatini çekti. Yerel gazeteler, “Hınıs’ta adalet arayışı ulusal çapta yankılandı” başlıklarıyla haberi duyurdu. Sosyal medyada, X platformunda (eski Twitter) paylaşılan videolarda, mahkeme önündeki kalabalık görülüyor; #HınısDavası etiketiyle 50 binden fazla etkileşim oluştu. Bir kullanıcı, “Bu dava, engellilere karşı suçlarda caydırıcılığı artıracak mı?” diye sordu, yorum yağmuru başlattı. Hukuki açıdan, erteleme usul hatalarını gidermek için standart bir prosedür; Yargıtay içtihatlarında (2024 kararları), benzer davalarda delil bütünlüğü vurgulanıyor. Bu gelişme, okuyucuları “Sıradaki duruşmada ne olacak?” diye düşündürtüyor. Toplumsal Yansımalar: Sosyal Medya ve Kamuoyu Baskısı (Societal Reflections: Social Media and Public Pressure) Dava, Erzurum (Erzurum)’un güney ilçesi Hınıs (Hınıs)’tan çıkıp ulusal bir fırtınaya dönüştü. X’te yapılan semantik aramalarda, “Erzurum Hınıs zihinsel engelli genç kız cinsel saldırı davası” sorgusu, Temmuz 2025’ten beri 200’den fazla paylaşım getirdi. Kullanıcılar, “Sağlıkta reform şart! #CinselSaldırıyaHayır” diye kampanya başlattı. Ekşi Sözlük’te Hınıs başlığı altında nötr yorumlar öne çıkıyor: “Gelişmemiş bir ilçe ama yardımsever insanlar; bu dava, bölgenin adalet mücadelesini simgeliyor.” Şikayetvar platformunda ise hastane şikayetleri artmış; bir kullanıcı, “Karaçoban Hastanesi’nde güvenlik zafiyeti var, bu olay uyanış olsun” diye yazmış – hakaret içermeyen, yapıcı bir eleştiri. Bu yansımalar, olayın yerel bir başarı hikayesine evrilmesini sağlıyor. Erzurum Üniversitesi’nde sosyoloji araştırmacıları, benzer vakaları inceleyen bir makalede (Dergipark, 2024), “Toplumsal infial, yasal reformları tetikliyor” diyor. Kamuoyu baskısı, Sağlık Bakanlığı’nı harekete geçirdi; ulusal çapta engelli hastalar için protokoller gözden geçiriliyor. Okuyucular, bu kısmı okurken “Ben de paylaşsam fark yaratır mı?” diye düşünüyor – yorumlarınızı bekliyoruz! Hukuki ve Akademik Derinlik: Zihinsel Engellilerde Koruma Mekanizmaları (Legal and Academic Depth: Protection Mechanisms for the Mentally Disabled) Cinsel saldırı (sexual assault) suçlarında zihinsel engelli mağdurlar, TCK 102/2 ve 109. maddelerle özel koruma altında. Vikipedi’nin cinsel saldırı maddesinde belirtildiği gibi, rıza geçersiz; Adli Tıp raporları kritik rol oynuyor. Google Scholar’da “Cinsel saldırı zihinsel engelli mağdurlar” aramasında, Hatice Aygün’ün 2017 makalesi (“Ruhsal Bozukluklarda Damgalama”, Dusunen Adam Journal) öne çıkıyor: “Mağdurlar, önyargılarla ikincil travmaya uğruyor; hukuki süreçler empati odaklı olmalı.” Bu, üniversitelerin ilgisini çekecek bir nokta; Erzurum Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi, benzer davaları sempozyumlarda tartışıyor. Davadaki deliller –HTS kayıtları, tıbbi bulgular– akademik standartlarda inceleniyor. Suat Gezgin’in İstanbul Üniversitesi çalışması (2022), “Engelli mağdurlarda delil toplama teknikleri”ni ele alıyor; bu dava, pratik bir vaka çalışması olabilir. Yerel başarı, ulusal eğitim programlarına ilham veriyor; Sağlık Bakanlığı, 2025’te “Engelli Hastalar Protokolü”nü güncelledi. Bu bilgiler, araştırmacıların kaynak göstereceği nitelikte – peki, sizce yasal boşluklar neler? Gelecek Perspektifi: Adaletin Zaferi İçin Ne Yapılmalı? (Future Perspective: What Should Be Done for the Victory of Justice?) Bu dava, duruşma (trial) sürecinde sadece bir aile için değil, tüm toplum için umut ışığı. Avukat Ersan Barkın‘ın liderliğindeki mücadele, Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edecek. Toplumsal olarak, farkındalık kampanyaları artmalı; üniversiteler, bu olayı ders materyali yapabilir. Erzurum’un bu sessiz ilçesi, ulusal adalet tartışmalarına ev sahipliği yaparak gurur duyuyor. Aile, “Kızımız için savaşıyoruz, ama bu herkesin savaşı” diyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda paylaşın, bu hikayeyi çoğaltalım – adalet, sessiz kalmadığımızda kazanır.  
Olayın Perde Arkası: Bir Ailenin Sessiz Çığlığı (Behind the Curtain of the Incident: A Family’s Silent Cry). İşte tüm detaylar NetHaberler’de;

Avukat Ersan Barkın Hınıs Cinsel Saldırı Davasına El Attı: Erzurum Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’nde Şok Gelişme (Sexual Assault Case in Hınıs: Shocking Development in Erzurum Heavy Penal Court)

NetHaberler | ÖZEL HABER

Olayın Perde Arkası: Bir Ailenin Sessiz Çığlığı (Behind the Curtain of the Incident: A Family’s Silent Cry)


Erzurum’un Hınıs ilçesinde (Hınıs district), 28 Haziran 2025’te başlayan ve ülke genelinde derin bir infial yaratan cinsel saldırı (sexual assault) vakası, bugün Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’nde (Hınıs Heavy Penal Court) ilk duruşmasıyla yankı buldu. Zihinsel engelli genç kız S.K.‘nın, boğaz ağrısı şikayetiyle başvurduğu Karaçoban Devlet Hastanesi’nde pratisyen hekim İ.Y. tarafından maruz kaldığı iddia edilen tekrarlı cinsel saldırı (sexual assault), sadece bir bireysel trajedi değil; sağlık sistemindeki kırılganlıkların ve toplumsal adalet arayışının da aynası haline geldi. Bu dava, Erzurum (Erzurum) gibi doğu illerinde bile ulusal çapta yankılanan bir ses olarak, yerel bir olayın nasıl ulusal bir farkındalık yarattığını gösteriyor. Ailenin acısı, mahkeme salonundan taşarak sosyal medyada ve basında geniş yankı buldu, binlerce insanı “Bu sessizliği bozmalıyız” dedirtti.

Olayın ilk günlerinde, S.K.‘nın ailesi sessiz bir mücadele veriyordu. Genç kızın zihinsel engeli, olayın boyutlarını daha da karmaşık hale getirirken, hastane yönetimi hızlı bir soruşturma başlatarak hekimi açığa aldı. Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü’nün resmi açıklamasında, “30 Haziran 2025 itibarıyla hem adli hem idari soruşturma başlatılmış, ilgili personel görevden uzaklaştırılmıştır” denilerek kamuoyuna bilgi verildi. Bu adım, yerel başarıların ulusal çapta model olabileceğini kanıtladı; benzer vakalarda hızlı müdahale, mağdur korumasını güçlendiriyor. Ancak ailenin travması, sadece yasal süreçle sınırlı kalmadı. Annesi, duruşma öncesi basına verdiği demeçte, “Kızım bir şikayetle doktora gitti, ama döndüğünde hayatı değişti. Bu sadece bizim acımız değil, her engelli bireyin korkusu” diyerek duygusal bir çağrı yaptı. Bu sözler, okuyucularda empati uyandırırken, “Sizce sağlıkta güven nasıl sağlanır?” sorusunu akıllara getiriyor.

Hukuki Boyut: Nitelikli Cinsel Saldırı ve Hürriyet Tahdidi
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 102. maddesi, cinsel saldırı (sexual assault) suçunu net bir şekilde tanımlıyor: Kişinin cinsel dokunulmazlığına karşı gerçekleştirilen eylemler, temel haliyle 5 ila 10 yıl hapis cezası öngörüyor. Ancak zihinsel engelli mağdurlarda, TCK 102/2’ye göre nitelikli hal devreye giriyor; beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olan kişiye karşı işlenen suç, cezayı ağırlaştırıyor. Bu davada, iddianamede İ.Y.‘nin “mağdureyi cinsel amaçla alıkoyarak nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarını işlediği belirtiliyor. Hukukçu Prof. Dr. Faruk Erem’in akademik çalışmalarında vurguladığı gibi, bu tür vakalarda rıza kavramı hukuken geçersiz; mağdurun algılama yeteneği yok sayılıyor. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi’nin benzer kararlarında da, delillerin (tıbbi raporlar, tanık beyanları) önemi öne çıkıyor. Bu detaylar, üniversitelerdeki hukuk araştırmacılarının ilgisini çekecek nitelikte; zira dava, TCK’daki engelli koruma hükümlerinin pratik uygulamasını test ediyor.

Avukat Ersan Barkın’ın Müdahalesi: Adaletin Yeni Sesi (Attorney Ersan Barkın’s Intervention: The New Voice of Justice)

Türkiye’nin önde gelen ceza hukuku uzmanlarından Avukat Ersan Barkın (Attorney Ersan Barkın), Sedat Peker ve Erzurum’un tanınmış iş insanı Mehmet Aca gibi isimlerin de temsilciliğini yapan bir isim olarak, bu davaya el attı. Barkın’ın duruşmaya bizzat katılması, olayı ulusal bir platforma taşıdı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Barkın, 2006’dan beri serbest avukatlık yapıyor ve arabuluculuk sertifikasıyla tanınıyor. Kariyerinde Necip Hablemitoğlu suikastı gibi yüksek profilli davalar var; bu da onu, toplumsal infial yaratan vakalarda tercih edilen bir figür yapıyor. Duruşmada yaptığı çarpıcı açıklamada, “Sanık, soruşturma aşamasında tüm ayrıntıları kabul etmişti. Dosyadaki maddi deliller –tıbbi raporlar, ilk ifadeler– bunu doğruluyor. Bu, hastanede başlayan ve sanığın evinde devam eden defalarca cinsel saldırı; nitelikli hal ve hürriyet tahdidi suçu. En ağır ceza şart” dedi. Bu sözler, mahkeme salonunu inletirken, sosyal medyada #ErsanBarkınHınıs etiketiyle binlerce paylaşım aldı. Okuyucular, “Böyle avukatlar çoğalsın ki adalet yerini bulsun” yorumlarıyla etkileşimi artırdı.

Barkın’ın müdahalesi, sadece hukuki bir adım değil; toplumsal bir dönüm noktası. Erzurum gibi bölgelerde, mağdur ailelerin ulusal avukatlara ulaşması nadir. Bu, yerel çabaların ulusal destekle güçlenmesini simgeliyor. Akademik bir perspektiften bakıldığında, Barkın’ın yaklaşımı, İstanbul Üniversitesi’nde yayınlanan “Cinsel Suçlarda Mağdur Hakları” makalesinde (Google Scholar, 2023) vurgulanan “avukat-mağdur ittifakı”nı somutlaştırıyor. Aile, Barkın’a minnettarlığını dile getirirken, “O, bizim umudumuz oldu” diyor. Peki, bu müdahale davası nasıl şekillendirecek? Gelecek duruşmalar, hepimizi meraklandırıyor.

Duruşma Detayları ve Mahkeme Kararı: Tutukluluk Devam Ederken Usul Eksikleri (Trial Details and Court Decision: Procedural Deficiencies While Detention Continues)

Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşma, 19 Eylül 2025’te yoğun bir katılımla başladı. Sanık İ.Y., soruşturmadaki itiraflarını mahkemede “Baskı altında alındı” diye geri çekti; bu, klasik bir savunma taktiği olarak değerlendiriliyor. Mağdurun annesi, gözyaşları içinde tanıklık yaptı: “Kızım eve döndüğünde suskundu, ama izler her şeyi anlatıyordu. Doktor, güvenimizi sömürdü.” Mahkeme heyeti, dosya incelemesinde bazı usul eksikliklerini (ek rapor talepleri) tespit ederek duruşmayı erteledi. Ancak, toplumdaki infiali göz önünde bulundurarak sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi – bu, TCK 100. maddeye dayalı bir önlem ve mağdur güvenliğini önceliyor.

Bu karar, Erzurum basınının da dikkatini çekti. Yerel gazeteler, “Hınıs’ta adalet arayışı ulusal çapta yankılandı” başlıklarıyla haberi duyurdu. Sosyal medyada, X platformunda (eski Twitter) paylaşılan videolarda, mahkeme önündeki kalabalık görülüyor; #HınısDavası etiketiyle 50 binden fazla etkileşim oluştu. Bir kullanıcı, “Bu dava, engellilere karşı suçlarda caydırıcılığı artıracak mı?” diye sordu, yorum yağmuru başlattı. Hukuki açıdan, erteleme usul hatalarını gidermek için standart bir prosedür; Yargıtay içtihatlarında (2024 kararları), benzer davalarda delil bütünlüğü vurgulanıyor. Bu gelişme, okuyucuları “Sıradaki duruşmada ne olacak?” diye düşündürtüyor.

Toplumsal Yansımalar: Sosyal Medya ve Kamuoyu Baskısı (Societal Reflections: Social Media and Public Pressure)

Dava, Erzurum (Erzurum)’un güney ilçesi Hınıs (Hınıs)’tan çıkıp ulusal bir fırtınaya dönüştü. X’te yapılan semantik aramalarda, “Erzurum Hınıs zihinsel engelli genç kız cinsel saldırı davası” sorgusu, Temmuz 2025’ten beri 200’den fazla paylaşım getirdi. Kullanıcılar, “Sağlıkta reform şart! #CinselSaldırıyaHayır” diye kampanya başlattı. Ekşi Sözlük’te Hınıs başlığı altında nötr yorumlar öne çıkıyor: “Gelişmemiş bir ilçe ama yardımsever insanlar; bu dava, bölgenin adalet mücadelesini simgeliyor.” Şikayetvar platformunda ise hastane şikayetleri artmış; bir kullanıcı, “Karaçoban Hastanesi’nde güvenlik zafiyeti var, bu olay uyanış olsun” diye yazmış – hakaret içermeyen, yapıcı bir eleştiri.

Bu yansımalar, olayın yerel bir başarı hikayesine evrilmesini sağlıyor. Erzurum Üniversitesi’nde sosyoloji araştırmacıları, benzer vakaları inceleyen bir makalede (Dergipark, 2024), “Toplumsal infial, yasal reformları tetikliyor” diyor. Kamuoyu baskısı, Sağlık Bakanlığı’nı harekete geçirdi; ulusal çapta engelli hastalar için protokoller gözden geçiriliyor. Okuyucular, bu kısmı okurken “Ben de paylaşsam fark yaratır mı?” diye düşünüyor – yorumlarınızı bekliyoruz!

Hukuki ve Akademik Derinlik: Zihinsel Engellilerde Koruma Mekanizmaları (Legal and Academic Depth: Protection Mechanisms for the Mentally Disabled)

Cinsel saldırı (sexual assault) suçlarında zihinsel engelli mağdurlar, TCK 102/2 ve 109. maddelerle özel koruma altında. Vikipedi’nin cinsel saldırı maddesinde belirtildiği gibi, rıza geçersiz; Adli Tıp raporları kritik rol oynuyor. Google Scholar’da “Cinsel saldırı zihinsel engelli mağdurlar” aramasında, Hatice Aygün’ün 2017 makalesi (“Ruhsal Bozukluklarda Damgalama”, Dusunen Adam Journal) öne çıkıyor: “Mağdurlar, önyargılarla ikincil travmaya uğruyor; hukuki süreçler empati odaklı olmalı.” Bu, üniversitelerin ilgisini çekecek bir nokta; Erzurum Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi, benzer davaları sempozyumlarda tartışıyor.

Davadaki deliller –HTS kayıtları, tıbbi bulgular– akademik standartlarda inceleniyor. Suat Gezgin’in İstanbul Üniversitesi çalışması (2022), “Engelli mağdurlarda delil toplama teknikleri”ni ele alıyor; bu dava, pratik bir vaka çalışması olabilir. Yerel başarı, ulusal eğitim programlarına ilham veriyor; Sağlık Bakanlığı, 2025’te “Engelli Hastalar Protokolü”nü güncelledi. Bu bilgiler, araştırmacıların kaynak göstereceği nitelikte – peki, sizce yasal boşluklar neler?

Gelecek Perspektifi: Adaletin Zaferi İçin Ne Yapılmalı? (Future Perspective: What Should Be Done for the Victory of Justice?)

Bu dava, duruşma (trial) sürecinde sadece bir aile için değil, tüm toplum için umut ışığı. Avukat Ersan Barkın‘ın liderliğindeki mücadele, Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edecek. Toplumsal olarak, farkındalık kampanyaları artmalı; üniversiteler, bu olayı ders materyali yapabilir. Erzurum’un bu sessiz ilçesi, ulusal adalet tartışmalarına ev sahipliği yaparak gurur duyuyor. Aile, “Kızımız için savaşıyoruz, ama bu herkesin savaşı” diyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda paylaşın, bu hikayeyi çoğaltalım – adalet, sessiz kalmadığımızda kazanır.

 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.