Eleştirel Bakışınız Yerin Dibine Batsın
Eleştirel Bakışınız Yerin Dibine Batsın
Fatih Çiçek yazdı: Yerince ve kararınca eleştiri insanları da, şirketleri de, STK’ları da büyütür ve geliştirir. Ancak her şeyi her fırsatta eleştirmek ve yıkıcı şekilde eleştirmek insanları da, şirketleri de, STK’ları da güdük bırakır. Sosyal medya eleştirmenlerine gelirsek, kendi müktesebatını ve icraatını kimsenin sorgulayamayacağı bir mecrada en ağır ifadelerle atıp tutmak çok konforlu. Bunu yüzyüze yap desen muhtemelen ya hiç eleştirmeyecek ya da mümkün olan en hafif ifadelerle bunu yapacak.
Eleştirel Bakışınız Yerin Dibine Batsın
Yerince ve kararınca eleştiri insanları da, şirketleri de, STK’ları da büyütür ve geliştirir. Ancak her şeyi her fırsatta eleştirmek ve yıkıcı şekilde eleştirmek insanları da, şirketleri de, STK’ları da güdük bırakır. Sosyal medya eleştirmenlerine gelirsek, kendi müktesebatını ve icraatını kimsenin sorgulayamayacağı bir mecrada en ağır ifadelerle atıp tutmak çok konforlu. Bunu yüzyüze yap desen muhtemelen ya hiç eleştirmeyecek ya da mümkün olan en hafif ifadelerle bunu yapacak.
Son zamanlarda bu fütursuz eleştirilerin odağında SUMUD filosu aktivistleri vardı. SUMUD filosunu günlerce takip ettik. Yaptıkları iş gerçekten takdire şayandı. Şahsen ünlü insanların diğer aktivistlere oranla daha fazla göz önünde bulunmaları ve sosyal medya vesilesiyle daha çok ön plana çıkmaları beni önceleri rahatsız ediyordu. Fakat SUMUD filosunda şunu net olarak gördüm ki kameraya ve mikrofona aşina olan ve halkın yakından tanıdığı, simalarını yakın buldukları ünlü insanlar bunu mükemmel derecede hayra kullanabiliyorlar. Gazeteci Ersin Çelik’in filo günlükleri yazılarındaki gözlemlerini kaleme dökmesi, mahir meziyetini hayra kullandığı en iyi yerlerden biriydi. Bu yazıları yazmak için konforundan bu derece ayrılmak belki daha öncede yaptığı bir şeydi ancak bu sefer canını feda etme pahasına zorlu bir yolculuğa çıktı. Bunu göze alamamış yada bu şerefe nail olamamış birinin Ersin Çelik’i fütursuzca eleştirmeye hakkı da haddi de olmamalı. Döndükten sonra konuşmalarında ve yazılarında bir kibir ve enaniyet görünüyorsa, (şahsen görmedim ve burada Ersin Çelik ismi bir örnektir) kendisiyle direkt görüşen kişilerin kendisini yapıcı bir dille uyarmaları gerekir. Yok yazılarını okuyan ve direkt iletişim kuramayan biriysen gıyabında dua eder ama bununla birlikte daha önce ki hizmetlerini de sekteye uğratacak şekilde itibarsızlaştırma kulislerine çevirmezsin.
Hakeza Bekir Develi’nin yaşadıklarını hikayeleştirme gücünü tamda burada kullanması gerekmez mi? İkbal Gürpınar’ın konforundan bu derece ödün vermesi, Ayçin Kantoğlu’nun yazı ve söz üstadı özelliğini burada kullanması ve milyonlarca insanın bu vesileyle Gazze’yi gündemine alması hatta İsrail’in mevcut durumunu dostun moral ve motivasyonunu artırmak, düşman olan israil’in de korkak olduğunu vurgulamak amacıyla kullanması mükemmel değil mi? Onları seven insanların bir sonra ki daha büyük filo hamlesinde daha fazla kişinin gitme isteğini artıracak olmaları bu ünlülüklerini hayra kullanmak için yeterli değil mi? Bu filoda bu kadar tanınan simanın olmadığını düşündüğünüzde konu ekranlara bu kadar sıcak yansımaz ve daha marjinal bir eylem modunda kalabilirdi. Huzeyfe Küçükaytekin gibi aktivistlerin konuşmak istememeleri takdir edilesi bir tercih olmakla beraber konuşanların kötü itham edilmesi gerektiğini gösterir bir hareket değildir.
Geldiklerinin ertesi günü Said Ercan’ın instagramdan attığı bir postta “bizi kahraman ilan etmeyin zira nefsimizle yaptığımız cihadımızı kaybetmemize sebep olabilirsiniz” kabilinden açıklaması nerede durmaları gerektiğini çok iyi bilen insanların bu filo yolculuğunu göze aldığını göstermesi açısından yeterliydi. Bu tavrı diğer ünlü aktivistlerden de gördük ve özellikle onlar adına mutlu olduk. Burada onlara sunulan sevgi selinin daha sonra gidecek olanlara bir teşvik olması açısından da çok önemli bir payı var.
Devletimizin konuya çok hızlı müdahil olup onları getirmeye muvaffak olması mükemmel bir kazanım. Cumhurbaşkanımızın her fırsatta İsrail’i soykırımcı, Hamas’ı vatanını savunan legal bir yapılanma olarak kabul etmesi devletsel bazda mükemmel bir konumlanma. Siyasi olarak daha fazla bir şey bekleyebiliriz belki ama bir çok cihetten bakarak gücü nispetince yapabileceklerini de görmeliyiz. Devleti ve yöneticilerimizi yapıcı bir üslup ile eleştirenleri hainlikle suçlamak ne kadar aymazca bir tavır ise hükümeti İsrail tarafında yer alıyormuş gibi göstermek de o kadar aymazca bir tavırdır ve iyi niyetli değildir.
SUMUD filosu yola çıkarken saldırıya uğrama, alıkonulma, deport edilme gibi şeyleri öngörmüştü. Götürdükleri yardımları ulaştırmak sembolik olarak çok değerliydi. Orada bir fotoğraf ve video alabilmek mükemmel bir zafer görüntüsü olacaktı. Nasip olmadı. 45 gemi yeterli olmadı ama 28 mile kadar bütün tehditlere rağmen ilerleyen MİKENO gemisi bize şunu gösterdi ki İsrail teröristlerine 150-200 gemi ile gidilse daha büyük kriz çıkarılabilir. Ayrıca Mavi Marmara’da yaptıkları gibi ateş açamadılar. Amerika’nın her fırsatta artık arkanızda durmakta güçlük çekiyoruz ifadeleri saha da olduğu kadar masada da bir yol alındığını gösteriyor. Avrupa halklarının siyasi mevzulara uzak olması, Avrupalı parlamenterlerin ve devlet başkanlarının bugüne kadar millet adına karar almamaları gerektiği hususlarda kolayca karar almalarını sağlıyordu. Fakat son dönemde avrupa halklarının da uyanışı onları yukarıda rahatsız ediyor. İşte bu sebeple masalarda yapılan her hamlenin halkları teşvik edici bir niteliği olması gerekiyor. İletişimin bu kadar kolaylaştığı günümüzde uluslararası eylemlerin sayısını artırmak ve hangi ülke de olduğuna bakmadan eylem kabiliyeti olan yapılara destek vermek gerekiyor. Evet başkaldırılar eleştiri ile başlar ancak kazanımların fazla olduğu noktalarda önce kaybetmemek esas alınır.
İşte bu nedenle eleştiriyi çok yerli yerinde kullanmak gerekir ki sonra hakkaniyetli eleştirileriniz dikkate alınmaz olmasın. Daha fazla marifet görmek için mevcut marifete iltifatı çok görmeyelim. Rabbim cümlemizi istikametinden ayırmasın.
Selam Ve Dua İle.
07.10.2025
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.