Dualar kabul olur mu? Duamızın kabul olması için ne yapmak gerekir.
Dualar kabul olur mu? Duamızın kabul olması için ne yapmak gerekir.
Dua, bir ibadet biçimidir. Allah’a yakınlaşmak ve O’nun rızasını kazanmak için yapılan kulluk görevlerinden biridir.
Dualar kabul olur mu? Duamızın kabul olması için ne yapmak gerekir.
Arapça kökenli “dua” kelimesi; seslenmek, çağırmak, istek bildirmek ve irtibat kurmak anlamlarına gelir. Terim olarak ise, kulun Rabbine elini ve gönlünü açarak yalvarması, ihtiyaçlarını arz etmesi şeklinde tanımlanır. Bu yönüyle dua; küçük olanın büyüğe, muhtacın zengine, güçsüzün güçlüye yönelişidir. Kur’an-ı Kerim’de dua ve türevleri 13 yerde geçmekte ve bu, Allah’ın duaya verdiği önemin göstergesidir.
Nethaberler I Nuran Kırlak
Dua, bir ibadet biçimidir. Allah’a yakınlaşmak ve O’nun rızasını kazanmak için yapılan kulluk görevlerinden biridir. Tüm ibadetler gibi, duanın da kabulü için bazı şartlar vardır. Bu şartlara riayet edildiğinde dua, kabul edilen bir ibadet olur. Ancak duanın kabul edilmesi, isteklerin hemen gerçekleşeceği anlamına gelmez. Allah, kulunun hayrına olanı bilir ve bazen dua yıllar sonra, bazen ise ahirette karşılık bulur. Nitekim Allah, dünyada vermediği duaların karşılığını ahirette kat kat fazla verecektir.
O an, dua eden kişi şöyle diyecektir: “Keşke dünyada hiçbir duam kabul edilmeseydi.” Kur’an’da dua kelimesi; çağırmak, seslenmek, istemek, yardım dilemek, ibadet etmek gibi anlamlarda kullanılmıştır. Bu bağlamda dua, kişinin Allah’a teslimiyetini göstermesi, kendi acizliğini ve Allah’ın yüceliğini kabul etmesidir. Dua, tevhidin özü, ibadetin kalbidir. Rabbe dönüş ve yönelişin adıdır; kuldan Allah’a yükselen nişane, Allah’tan kula inen rahmettir.
Dolayısıyla kullukla dua birbirinden ayrılmaz. Duanın Kabul Şartları Ayet ve hadislerden hareketle duanın kabulü için bazı şartlar belirlemişlerdir. Bu şartlar hem dua için hem de dua eden kişi için geçerlidir. Bu şartlara uyulduğunda dua mutlaka kabul edilir. Öne çıkan şartlardan bazıları şunlardır: Dua, evrendeki ilahi düzene ve kesin kadere aykırı olmamalıdır. Her duadan önce ve sonra Peygamber’e (s.a.v) ve Ehlibeyt’e (a.s) salâvat gönderilmelidir. Dua eden kişi, kalben Allah’ı tanımalı ve sadece O’na güvenmelidir. Dua samimi ve içten olmalı, kalp ile dil uyum içinde olmalıdır.
Günahlardan tövbe edilmeli, farzlar yerine getirilmeli ve haramlardan kaçınılmalıdır. Duada ısrarcı olunmalı, ümit kesilmemelidir. Duanın sonunda, “Allah’ım benim için ne hayırlıysa onu ver, tüm kötülükleri benden uzaklaştır” denmelidir. Dua Etmenin Hikmeti Bazı insanlar şöyle düşünebilir: “Allah benim için hayırlı olanı biliyor, o halde neden dua edeyim?” Bu sorunun cevabı şudur: Allah’ın bazı hayırları vermesi, kulun dua etmesine bağlıdır. Dua edilmezse o hayır gerçekleşmez. Ayrıca Allah, düzenin işleyişine ve kesin kadere aykırı olan duaları kabul etmez. Örneğin: “Hiç ölmeyeyim” ya da “Hiçbir zorluk yaşamayayım” gibi dualar, yaratılış düzenine aykırıdır. Duanın Adabı Dua ederken bazı edep ve usullere dikkat etmek gerekir. Bu hem duanın kabulü için önemlidir hem de kişinin Allah'a karşı saygısını yansıtır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurmuştur: “Sakın sizden biriniz dua ederken ‘Ya Rabbi, dilersen beni bağışla, dilersen merhamet et’ demesin. İstediğini açık ve kararlılıkla istesin. Çünkü Allah’ı bir şeye zorlayabilecek hiçbir güç yoktur.” Bu hadis, duanın yalvararak ve kesin bir inançla yapılması gerektiğini vurgular. Kararsız ve kuşkulu bir dille yapılan dua, dua adabına uygun değildir.
Bir diğer hadiste ise şöyle buyrulmuştur: “Sizden biri ‘Dua ettim de kabul olunmadı’ diyerek acele etmedikçe duası kabul edilir.” Bu da gösteriyor ki, dua bir sabır işidir. Acelecilik, duanın ruhuna Acelec Dua Ederken Ruhî Hazırlık ve Edep: Dua eden kişi, duaya geçmeden önce ve dua esnasında şu hususlara dikkat etmelidir: Duanın başında, ortasında ve sonunda salavat getirmelidir. Kalben tam bir samimiyet (hulûs-i kalb) içinde olmalıdır. Bedenî ve mânevî temizliğe (nezâfet ve tahâret) dikkat etmelidir. Kıbleye yönelmelidir (istikbâl-i kıble). Tevazu ve teslimiyet içinde dua etmeli, acziyetini göstermelidir. Enbiyâ ve evliyâ ile tevessül ederek duasını güçlendirmelidir. Kendini günahkâr bir kul olarak görmeli, tevbe ve istiğfar ile halini düzeltmelidir. Haram lokmadan sakınmalı, kazancını ve boğazından geçen lokmayı helâl dairesinde tutmalıdır. İşte bu şekilde edeple ve ihlâsla yapılan duaların kabulünden şüphe edilmemelidir. Zira böyle bir dua, rahmet kapılarını çalar ve icabet sırrına mazhar olur.
Duada Salavatın Yeri ve Önemi Yapılan bir duada, Peygamber Efendimize (s.a.v) ve Ehl-i Beyt’e salât ve selâm getirilmezse, bu dua makam-ı icabete ulaşmaz. Duaya salavatla başlamak, ortasında tekrar etmek ve sonunda yine salavat getirmek, duayı taçlandırır. Bu adaba uyulmadan yapılan duaların kabulü zorlaşır. Duaların Kabul Edilmeyişinin Nedeni Hadislerde bu şartlar detaylı şekilde anlatılmıştır: Resulullah (s.a.a): “Haramla beslenen kişinin duası kabul olmaz.” İmam Sadık (a.s): “Dua, perdeler arkasındadır; Peygamber'e salâvatla bu perdeler aşılır.” İmam Ali (a.s): “Dua neden kabul olmuyor?” sorusuna şöyle cevap verir: “Kalpleriniz sekiz hıyanette bulunmuştur...
Dualarınızın yollarını siz kapattınız.” Her ibadet gibi duanın da kabulü belirli şartlara bağlıdır. En önemli nedenlerden biri, dua edilen şeyin kulun hayrına olmamasıdır. Allah, her şeyi bilen ve kullarına merhamet eden bir Rabb’dir. Kimi zaman kul, farkında olmadan zararlı bir şey ister. Bu durumda Allah, duasını kabul eder ama isteğini yerine getirmez. Bir örnek: Küçük bir çocuk araba kullanmak ister, ama bu onun için zararlıdır. Aklı başında bir ebeveyn bu isteği yerine getirmez. Allah da kulunun zarar göreceği bir şeyi vermez; bilakis onu daha hayırlı bir şeyle değiştirir. Mevlana bu konuyu şu şekilde ifade eder: Nice ihlâs sahibi vardır ki ağlar, sızlar, dua eder... Allah buyurur: Geç ihsan etmem, onu horlamak için değil; onun faydasınadır. Bu anlayış, Allah’ın kullarını ne kadar çok sevdiğini ve her duayı dikkatle değerlendirdiğini gösterir.
Duaların Kabul Edilme Şekilleri Duaların nasıl karşılık bulduğu dört şekilde açıklanmıştır: Dua edilen şey hemen verilir. Kabul edilir ama geç verilir; çünkü Allah, kulunun sesini duymayı sever. Dua, kişinin günahlarına kefaret olur. Dünyada verilmez, ama ahirette büyük mükâfat olarak verilir. Hz. Musa'nın Firavun’a bedduası kırk yıl sonra kabul edilmiştir. Bu da duanın bazen ilahi hikmet gereği ertelendiğini gösterir. Duada Israr ve Umut Dua eden, duasında ısrarcı olmalı, tekrar tekrar dile getirmelidir. Dua hemen gerçekleşmese bile kişi, Allah’tan ümidini kesmemelidir. Allah bazen kulunun duasını kabul eder; ama ya günahlarına kefaret olarak ya da ahirette daha büyük bir mükâfat olarak karşılık verir. Unutmamak gerekir ki; dua, yalnızca dilekte bulunmak değil, Allah’a yönelmenin, O’na teslimiyetin bir ifadesidir. Duaya devam etmek, kulun kalbinin diri olduğunu ve Rabbinin rahmet kapısında ısrarla beklediğini gösterir.
Dua Ederken Dikkat Edilecek Hususlar Peygamber Efendimiz’in tavsiyelerine göre, dua ederken dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar vardır: Abdestli Olmak: Duaya temiz bir beden ve kalple başlamak adabın ilk şartıdır. Abdest, manevi bir hazırlıktır. Namazdan Sonra Dua Etmek: Özellikle farz ya da nafile namazlardan sonra yapılan dualar daha makbuldür. Tevbe ve İstiğfar ile Başlamak: Günahlarına pişman olup Allah’tan af dilemek, duaya hazırlık anlamındadır. Kıbleye Yönelmek: Duada kıbleye yönelmek sünnettir ve Allah’a yönelişi sembolize eder. Önce Allah’a Hamd Etmek: Dua öncesinde Allah’ın yüceliğini anmak, O’nun rahmetini ve kudretini zikretmek gerekir. Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) Salavat Getirmek: Duanın başında ve sonunda salavat getirmek, duanın kabulüne vesiledir. “Âmin” ile Bitirmek: Duanın sonunda “Âmin” demek, kabulünü temenni etmektir. Sadece Kendisi İçin Değil, Diğer Müminler İçin de Dua Etmek: Bu, duaya ihlâs katar ve bereketini artırır. Ellerle Dua Etmek: Eller semaya doğru kaldırılarak, avuçlar açık şekilde dua edilir. Bu tevazu ve ihtiyaç ifadesidir. Genel Musibetlerde Elin Tersiyle Dua Etmek: Kıtlık, salgın, savaş gibi musibetlerde elin tersi gökyüzüne çevrilerek dua edilir Duadan Sonra Yüzü Mesh Etmek: Eğer istenilen şey bir nimet ise dua bitiminde ellerin içiyle yüz mesh edilir. Ancak bir beladan kurtulmak için edilen dualarda mesh yapılmaz. Helal Lokma ile Beslenmek: Duanın özü ve anahtarı helal rızıktır. Haram lokma ile edilen dualar, kabul olunmaz. Sonuç Dua, sadece isteklerin dile getirilmesi değil, Allah’a yönelmenin ve O’na teslimiyetin bir göstergesidir. Kabulü belli şartlara ve kulun halis niyetine bağlıdır. Kabul edilmeyen dualar dahi karşılıksız kalmaz; ahirette en güzel şekilde karşılık bulur. Allah, kullarına zulmetmez; onların hayrına olanı en iyi O bilir. Dua eden kişi buna imanla yaklaşmalı ve duasında ısrarcı olmalıdır.
Dünya hayatında duası gerçekleşmese bile, Allah’a olan güvenini kaybetmemelidir. Çünkü dua, başlı başına bir ibadettir ve ahirette ecir kazandırır.Dua sadece istemek değil, Allah’a yaklaşmak, O’na sığınmak, kulluğunu itiraf etmektir. Kabul edilmesi ya da edilmemesi, kulun menfaati doğrultusunda şekillenir. Önemli olan, duayı ibadet bilinciyle, ihlâsla, edep ve huşû içinde yapmaktır. Allah’a gönülden yapılan dualar, bazen hemen, bazen gecikmeli, bazen de ahirette daha büyük karşılıklarla karşılık bulur.
Ahde Vefa Platformu Başkanı Nuran Kırlak
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.