Bosphorus Tekstil David Hecter Skandalı: 300 İşçi İşsiz Kaldı, Tazminat Krizi Patladı!
Bosphorus Tekstil David Hecter Skandalı: 300 İşçi İşsiz Kaldı, Tazminat Krizi Patladı!
Bosphorus Tekstil David Hecter (Bosphorus Textile David Hecter) adlı şirketin ani kapanması, 300 işçiyi sokağa mahkum etti. Patronun hukuksuz bildirimle fabrikayı tahliye ettirmesi, tazminat vaatlerinin boşa çıkması ve malvarlığı devir iddiaları, kamuoyunda infial yarattı. Bu skandal (scandal), tekstil sektörünün kronik sorunlarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı: işçi tazminatı (worker compensation) gecikmeleri ve mağduriyet (victimization) dalgası. Peki, yarın Büyükçekmece Adliyesi (Buyukcekmece Courthouse) önünde toplanacak işçiler, adaleti yakalayabilecek mi? Detaylar, yürek burkan hikayelerle dolu…
Bosphorus Tekstil David Hecter Skandalı: 300 İşçi İşsiz Kaldı, Tazminat Krizi Patladı!
03.11.2025 - NetHaberler | Özel Haber
SonDakika: NetHaberler’in edindiği bilgiye göre, Bosphorus Tekstil David Hecter (Bosphorus Textile David Hecter) adlı şirketin ani kapanması, 300 işçiyi sokağa mahkum etti. Patronun hukuksuz bildirimle fabrikayı tahliye ettirmesi, tazminat vaatlerinin boşa çıkması ve malvarlığı devir iddiaları, kamuoyunda infial yarattı. Bu skandal (scandal), tekstil sektörünün kronik sorunlarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı: işçi tazminatı (worker compensation) gecikmeleri ve mağduriyet (victimization) dalgası. Peki, yarın Büyükçekmece Adliyesi (Buyukcekmece Courthouse) önünde toplanacak işçiler, adaleti yakalayabilecek mi? Detaylar, yürek burkan hikayelerle dolu…
Olayın Şok Edici Arka Planı (Shocking Background of the Incident)

Tekstil dünyasının gizli yaraları, Bosphorus Tekstil David Hecter vakasıyla kanıyor. Şirket sahibi H. Y., 2025 yılının Nisan ayı 11’inde, cuma günü fabrikaya habersizce gelerek bombayı patlattı. “Mal sahibi binayı sattı, 5 dakika içinde boşaltın!” diye haykırdı. Kanunen 15 gün önceden bildirim zorunluluğu varken (İş Kanunu Madde 25), bu prosedür hiçe sayıldı. İşçiler, makinelerini terk ederken gözyaşlarına boğuldu; birçoğu o anki şoku hâlâ atlatamadı.
Sektördeki benzer krizler, bu olayı daha da vahim kılıyor. Son yıllarda Türkiye’de Büyükçekmece gibi sanayi bölgeleri, bu fırtınanın en sert esseyen yerleri. NetHaberler’in ulaştığı kaynaklar, şirketin borç yükü altında ezildiğini ve patronun malvarlıklarını eşine devrettiği iddialarını doğruluyor – boşanma kâğıtları masada, ama aynı çatı altında yaşam devam ediyor. Bu usulsüzlük (irregularity), soruşturma radarında.
Patronun Vaatleri Boşa Çıkan Umutlar (Broken Promises of the Boss)

İşçiler, o kaotik günde patronun tatlı sözlerine sarıldı: “Haklarınız ödenecek, sabredin.” Noter huzurunda imzalanan anlaşmayla tazminatlar 8 taksite bölündü, ilk ödeme 30 Ekim için söz verildi. Ama Ekim ayı geçti, maaşlar yatmadı, tazminatlar uçup gitti. Fatmanur adlı eski çalışan, sesi titreyerek anlatıyor: “Fabrika kapandığında, 11 Nisan’dı. Hiçbir uyarı yoktu. Patron ‘Anlaşmazlık var’ dedi, ama asıl mesele borçlar ve kaçış planıydı.” Onun gibi 300 aile, faturalarla boğuşuyor; çocuklar okula aç gidiyor.
İşçilerin Cesur Mücadelesi: Adliye Önünde Fırtına (Workers’ Brave Struggle: Storm at the Courthouse)
Mağdurlar, sessiz kalmadı. Yarın sabah Büyükçekmece Adliyesi Aymerkez karşısında toplanacak grup, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı (Buyukcekmece Chief Public Prosecutor’s Office)’na suç duyurusuyla gidecek. Avukatlar ve arabulucular devrede, ama vaatler havada asılı. “Hukuk bizim yanımızda, ama patronun kurnazlığı ağır basıyor,” diyor bir işçi lideri. Grup, adliye sonrası fabrikaya yürüyecek; kameralar önünde gerçekleri haykıracak. Televizyon kanallarından destek bekliyorlar – bu hikaye, ülke çapında yankılanmalı!

Sektördeki genel tablo, umutsuzluğa rağmen direnci körüklüyor. Benzer davalarda, İş Mahkemeleri (Labor Courts) işçilere %70 Personelleri kapı dışarı (employees thrown out) eden patronlar, sıkça mal kaçırma taktikleriyle gündeme geliyor. NetHaberler, bu direnişi yakından takip ediyor: İşsiz kalan işçiler yeni umutlar peşinde, ama adalet gecikirse isyan büyür.
Medya Desteğiyle Seslerini Duyurma Çabası (Efforts to Amplify Voices with Media Support)
İşçiler, yalnız değil. Sosyal medyada #BosphorusSkandalı etiketiyle paylaşımlar çoğalıyor; Ekşi Sözlük’te benzer mağduriyetler tartışılıyor. “Bu sadece bir fabrika değil, kapanan şirket (closing company) binlerce hayatı karartıyor,” diye yazan kullanıcılar, dayanışma çağrısı yapıyor. Televizyon ekipleri, yarınki eylemi aydınlatmak için hazır – peki, bu baskı patronu masaya oturtur mu?

Hukuki Boyut ve Gelecekteki Belirsizlikler (Legal Dimensions and Future Uncertainties)
Hukuk (law), bu savaşın anahtarı. İş Kanunu’na göre, ani fesihlerde İcra İflas Kanunu (Execution and Bankruptcy Law) kapsamında soruşturulabilir. Yargı, benzer vakalarda Büyükçekmece dosyasının kaderi ne?
İşsizlik Gölgesinde Yeni Başlangıçlar (New Beginnings in the Shadow of Unemployment)
İşsiz kalan işçiler (unemployed workers), umutsuz değil. Bazıları İŞKUR (Turkish Employment Agency) kurslarına katılıyor; tekstil ilanları Büyükçekmece’de çoğalıyor. Ama Fatmanur gibi anneler, “Çocuklarım için direniyorum,” diyor. Bu kriz, sektörü dönüştürebilir mi? Yoksa daha fazla kapı mı çalınacak?
Peki, yargı bu skandalı nasıl çözecek?
NetHaberler.Com editörünün derlediği bu habere göre; mağdurların mücadelesi, adaletin terazisini sarsmaya devam ediyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Bu hukuksuzluklara karşı sessiz mi kalalım? Yorumlarınızı aşağıda paylaşın, sesimizi birlikte yükseltelim!
#BosphorusTekstilDavidHecter #İşçiTazminatı #Mağduriyet #PersonelleriKapıDışarı #BüyükçekmeceCumhuriyetBaşsavcılığı #KapananŞirket #Hukuk #İşsizKalanİşçiler #haber #sondakika #gündem #güncel #haberler #sicakhaber
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.