Beykoz Cinayet Vahşeti: Barışma Bahanesiyle Gelen Katil, Kadın Cinayeti İşledi!
Beykoz Cinayet Vahşeti: Barışma Bahanesiyle Gelen Katil, Kadın Cinayeti İşledi!
NetHaberler.Com’un edindiği bilgiye göre; İstanbul’un huzurlu semtlerinden biri olarak bilinen Beykoz’da yaşanan bu trajedi, tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Bir zamanlar aşk dolu bir ilişkinin izlerini taşıyan bu hikaye, nasıl oldu da kanlı bir sonla bitti? Merakınızı gidermek için derinlere inelim: Fethi Şancı (35), ayrıldığı eski sevgilisi Aysel Karakoç’u (38) barışma bahanesiyle evine çağırdı ve tartışmanın alevlendiği o korkunç anda, bıçaklama dehşetiyle sonlandırdı. Bu kadin cinayeti, sadece bir bireysel trajedi değil; toplumun derin yaralarını daşayan bir ayna. Peki, bu vahşet nasıl gerçekleşti? Güvenlik kameralarının yakaladığı o yürek burkan anlar neler söylüyor? Ve en önemlisi, bu gibi olaylar neden bitmek bilmiyor? Gelin, adım adım inceleyelim.
Beykoz Cinayet Vahşeti: Barışma Bahanesiyle Gelen Katil, Kadın Cinayeti İşledi! Bıçaklama Anları Kamerada (Murder Horror in Beykoz: Killer Pretending Reconciliation Commits Femicide! Stabbing Moments on Camera)
NetHaberler | Özel haber
NetHaberler.Com’un edindiği bilgiye göre; İstanbul’un huzurlu semtlerinden biri olarak bilinen Beykoz’da yaşanan bu trajedi, tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Bir zamanlar aşk dolu bir ilişkinin izlerini taşıyan bu hikaye, nasıl oldu da kanlı bir sonla bitti? Merakınızı gidermek için derinlere inelim: Fethi Şancı (35), ayrıldığı eski sevgilisi Aysel Karakoç’u (38) barışma bahanesiyle evine çağırdı ve tartışmanın alevlendiği o korkunç anda, bıçaklama dehşetiyle sonlandırdı. Bu kadin cinayeti, sadece bir bireysel trajedi değil; toplumun derin yaralarını daşayan bir ayna. Peki, bu vahşet nasıl gerçekleşti? Güvenlik kameralarının yakaladığı o yürek burkan anlar neler söylüyor? Ve en önemlisi, bu gibi olaylar neden bitmek bilmiyor? Gelin, adım adım inceleyelim.
Bu olay, Beykoz’un Çubuklu Mahallesi’nde, Şişecam Şimşek Sitesi’nde meydana geldi. Saatler akşam 20.00’ı gösterdiğinde, sessizliği yırtan çığlıklar komşuları ayağa kaldırdı. Fethi Şancı, bir süre önce biten ilişkisini yeniden canlandırma umuduyla –ya da öyle göründüğü üzere– Aysel Karakoç’un kapısını çaldı. Ancak, iddialara göre kısa sürede başlayan tartışma, ölümcül bir boyuta ulaştı. Şancı’nın elindeki bıçak, Aysel’in boğazından, göğsünden ve kasık bölgesinden tam 5 kez saplandı. Bu bıçaklama anları, site girişindeki güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı: Aysel telefonla konuşurken yaklaşan gölge, ani bir hamleyle yere düşen beden… İzleyenlerin yüreğini sızlatan bu görüntüler, olayın ne kadar planlı ve vahşi olduğunu gözler önüne seriyor. Acaba o anda komşular ne yaptı? Neden müdahale gecikti? Bu sorular, hepimizi düşündürüyor.
Olayın hemen ardından, Aysel Karakoç’un acil çığlıkları üzerine komşular 112 Acil Servis’i aradı. Olay yerine hızla ulaşan sağlık ekipleri, ilk müdahaleyi sahada yaptı. Ancak, yaraların derinliği ve kan kaybı, Aysel’i kurtarmaya yetmedi. Ambulansla Paşabahçe Devlet Hastanesi’ne kaldırılan genç kadın, doktorların tüm çabalarına rağmen hayata veda etti. Hastane koridorlarında gözyaşları sel oldu; ailesi, bu ani ayrılığa inanamıyordu. Polis ekipleri ise soruşturmayı anında başlattı. Fethi Şancı, kaçmaya çalışsa da kısa sürede yakalandı. Gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki sorgusunda susma hakkını kullandı. Peki, bu sessizlik neyi gizliyor?
Olayın Detayları ve Güvenlik Kamerası Görüntüleri (Details of the Incident and Security Camera Footage)
Beykoz’daki bu cinayet, sadece bir anlık öfke miydi yoksa uzun süredir biriken kin mi? Araştırmalarımız, ilişkinin 1-2 yıl önce bittiğini ve Şancı’nın ısrarlı takip girişimlerinde bulunduğunu gösteriyor. Barışma bahanesi, belki de bir tuzak mıydı? Site görevlisinin ifadesine göre, Şancı olay günü sakin görünüyordu; elinde bir paket bile taşıyordu. Ancak, tartışma kapı önünde alevlenince, her şey değişti.
Güvenlik kamerası kayıtları, dehşeti tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Videolarda, Aysel Karakoç’un site girişinde telefonla konuştuğu görülüyor –muhtemelen bir arkadaşına günlük hayatından bahsediyor. Yanına yaklaşan Fethi Şancı, önce sakin bir selam veriyor. Ardından, ani bir hareketle kolundan tutup yere yatırıyor ve bıçağı defalarca indiriyor. Etrafta 2-3 kişi var, ama korkuyla donup kalıyorlar. Bu anlar, bıçaklama vahşetinin ne kadar hızlı ve acımasız olduğunu kanıtlıyor. Sizce o sitede yaşayanlar neden harekete geçmedi? Bu, hepimizin vicdanını sorgulatıyor.
Polis soruşturması, Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesi kapsamında “tasarlayarak kasten öldürme” suçunu işaret ediyor. Şancı’nın yanındaki bıçağın, olaydan önce satın alındığı tespit edildi. Emniyet kaynakları, ilişkide önceki şiddet iddialarının olmadığını belirtiyor –ama bu, olayın önceden planlanmadığı anlamına gelmiyor. Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen dava dosyası, tanık ifadeleriyle güçlendiriliyor. Site görevlisi, “Şancı, Aysel’i yıllardır tanıyordum; barışmak istediğini söylüyordu” diyor. Bu detaylar, olayın ne kadar karmaşık olduğunu gösteriyor.
Kameranın Yakaladığı O Korkunç Anlar (The Horrifying Moments Captured by the Camera)
Kamera görüntüleri, sadece bir video değil; bir uyarı. Aysel’in yere yığılışı, kanlar içindeki hali… Bu sahneler, sosyal medyada hızla yayıldı ve binlerce kişiyi ayağa kaldırdı. X platformunda (eski Twitter), #AyselKarakoç etiketiyle paylaşılan 500’den fazla gönderi var. Kullanıcılar, “Yine bir kadin cinayeti, ne zaman duracak?” diye soruyor. Bir kullanıcı, “Beykoz gibi sakin bir yerde bile güvende değiliz” diye haykırıyor. Bu görüntüler, olayın ulusal çapta yankı bulmasını sağladı; yerel bir trajedi, Türkiye’nin ortak acısına dönüştü.
Tutuklama Süreci ve Adaletin Peşinde (Arrest Process and the Pursuit of Justice)
Olayın ertesi günü, Fethi Şancı adliyeye sevk edildi. Nöbetçi sulh ceza hâkimi, delilleri inceledikten sonra şüpheliyi tutukladı. Cezaevi aracıyla uzaklaşırken, kalabalık adliye önünde protesto gösterileri düzenlendi. Adalet yerini bulacak mı? Bu soru, hepimizin zihnini kurcalıyor. Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi, Aysel’in ölüm nedenini “çoklu kesici alet yaralanmaları” olarak belirledi. Rapor, yaraların derinliğini ve hayati organlara isabetini vurguluyor.
Ailenin acısı ise tarifsiz. Aysel Karakoç’un kardeşi, cenazeyi teslim alırken gözyaşlarını tutamadı. Cenaze, bugün (17 Ekim Cuma) öğle namazını müteakip Bahçelievler Camii’nde kılınacak ve toprağa verilecek. Aile yakınları, “Aysel hayalleri olan bir kadındı; neden bu son?” diye soruyor. Bu sözler, olayın duygusal boyutunu yansıtıyor. Polis, soruşturmayı genişleterek Şancı’nın geçmişini araştırıyor; herhangi bir sabıka kaydı yok, ama psikolojik değerlendirme istendi.
Ailenin Feryadı ve Toplumsal Yankı (The Family’s Cry and Societal Echo)
Aysel’in ailesi, barışma bahanesinin bir tuzak olduğunu düşünüyor. Kardeşi, “Yıllardır ayrıydılar; neden şimdi?” diyor. X’te paylaşılan aile fotoğrafları, Aysel’in neşeli yanını gösteriyor: İşinde başarılı, ailesine düşkün bir kadın. Bu Beykoz vakası, yerel başarı hikayesinden ulusal bir yasa dönüşerek yayıldı. Haber kanalları, canlı yayınlarla olayı işledi; milyonlarca izleyici, ekran başına kilitlendi.
Türkiye’de Kadın Cinayeti Gerçeği: Rakamlar Alarm Veriyor (Femicide Reality in Turkey: Numbers Sounding the Alarm)
Bu trajedi, tek başına değil; Türkiye’nin kronik bir sorunu. Kadin cinayeti istatistikleri, yürek sızlatıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2024 verilerine göre, 394 kadın cinayeti ve 259 şüpheli ölüm kaydedildi –rekor bir yıl! %57’si evlerinde, %42’si partnerleri tarafından öldürüldü. Neden evler mezarlığa dönüşüyor?
Akademik çalışmalar, konuyu derinlemesine ele alıyor. 2019-2022 arası “İstatistiklerle Türkiye’de Kadın Cinayetleri” makalesi (Din ve Felsefe Araştırmaları Dergisi), 2.000’den fazla vakayı incelemiş: %33 ateşli silah, %20 kesici aletle işlenmiş. Fail profilleri: %70 eski partner. 2025 Ocak raporu ise 33 cinayet bildiriyor –aylık ortalama artıyor. Wikipedia’ya göre, 2019’da 474 vaka zirve yaptı; raporlama eksikliği sorunu devam ediyor.
Ekşi Sözlük’te “kadin cinayetleri” başlığı, nötr entry’lerle dolu: 2002-2009 arası cinayetler 66’dan 953’e yükseldi (Adalet Bakanlığı verisi). Toplumsal yorum: “Kadınlar ‘haddini aşmak’la suçlanıyor; toplum sessiz kalıyor.” Bu entry’ler, yapısal sorunları vurguluyor –hakaret içermeden, farkındalık yaratıyor.
Bıçaklama vakaları, %20’yi buluyor; Beykoz olayı, İstanbul’un 50’den fazla vaka kaydettiği 2024’te öne çıkıyor. Küresel bağlamda, BM verileri 50.000 kadın cinayeti bildiriyor –Türkiye, bu tabloda alarm zillerini çalıyor.
Toplumsal Etkiler ve X’teki Tepkiler: Sesler Yükseliyor (Societal Impacts and Reactions on X: Voices Rising)
Bu cinayet, sosyal medyayı salladı. X’te 1.000’den fazla paylaşım: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, “Fail sadece Şancı değil; 6284 sayılı kanunu uygulamayan sistem!” diye haykırdı –673 beğeni aldı. Bir kullanıcı: “Barışma bahanesiyle gelen tehlike; kadınlar yalnız mı kalacak?” Başka biri: “Görüntüler mide bulandırıyor, ama unutmayalım!” Bu tepkiler, yerel acıyı ulusala yaydı; Beykoz’dan Ankara’ya protestolar doğdu.
Bu vahşet sizi de üzdü mü? Yorumlarda paylaşın, birlikte farkındalık yaratalım. Okuyucularımız, “Ne yapılmalı?” diye soruyor. Uzmanlar, eğitim ve yasal reform öneriyor. Bir akademik makale (Erden ve Akdur, 2018), aile içi şiddetin %80’ini önleyebilecek erken müdahaleyi vurguluyor. X’teki sesler, değişim çağrısı: “Yeter, kadınlar yaşasın!”
Önleme Yolları: Gelecek İçin Ne Yapılabilir? (Prevention Paths: What Can Be Done for the Future?)
Kadin cinayetini durdurmak için somut adımlar şart. 6284 sayılı Kanun güçlendirilmeli; 112 hattı 7/24 etkili kılınmalı. Akademik bir çalışma (Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik Kütüphanesi, 2020), cinsiyet eşitsizliğinin 3 kat artırdığını gösteriyor –ekonomik kalkınma şart. Wikipedia, 2008-2018 arası 2.000 vakayı ateşli silahla ilişkilendiriyor; bıçak 404 kez kullanıldı.
Toplumda farkındalık artsın: Okullarda eğitim, medyada duyarlılık. Sizce ilk adım ne olmalı? Yorumlayın! Bu olay, Beykoz’un sakin sokaklarından çıkıp ulusal bir uyanışa dönüştü –umalım ki son olsun.
NetHaberler’in derlediği bu bilgilere göre; bu vahşet, hepimizi derinden yaraladı. Aysel Karakoç gibi nice kadın için adalet arayışımız sürecek. Yorumlarınızı bekliyoruz: Bu trajediyi nasıl önleyelim?
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.