Ahmet Durkaya: Soyla Değil Yol’la Ölçülür İnsan
Ahmet Durkaya: Soyla Değil Yol’la Ölçülür İnsan
Her insan kendi nesebini seçemez; fakat her insan kendi yolunu seçebilir. Bu yüzdendir ki, “soyundan gelen” değil, “yolundan giden” makbul sayılır. Zira bir soy, sadece bir silsile değil; aynı zamanda bir sorumluluk zinciridir.
Soyla Değil Yol’la Ölçülür İnsan
NetHaberler | Ahmet Durkaya
Soy, bir insanın tercih ettiği değil, içine doğduğu bir hakikattir. Her insan kendi nesebini seçemez; fakat her insan kendi yolunu seçebilir. Bu yüzdendir ki, “soyundan gelen” değil, “yolundan giden” makbul sayılır. Zira bir soy, sadece bir silsile değil; aynı zamanda bir sorumluluk zinciridir.
Köklü ailelerin çocukları sadece kendi isimlerini taşımazlar; geçmişin hatırasını, örfün vakarını ve bazen de bir davanın emanetini taşırlar. Onların attığı her adım, yalnızca kişisel bir tercihi değil, bir mirasın temsiliyetini yansıtır. Bu yüzden onların yanlışları sadece kendilerini değil, nice birikimi, nice değeri de zedeler.
Bir aile, yüzyıllar boyu emekle, erdemle, adaletle bir itibar kazanabilir. Fakat bu itibar, bir kuşağın sorumsuzluğu ile bir anda yıkıma uğrayabilir. Çünkü ataların kazanıp bıraktığı manevi sermaye, onların yolundan gitmeyen ellerde hızla tükenir. Asalet, nesebin değil, ahlakın meyvesidir.
Toplumda bir soyun itibarı varsa, bu yalnızca tarihle övünmekten değil; o tarihe layık bir duruş sergilemekten kaynaklanır. Soyu büyük olanın sorumluluğu da büyüktür. Öyleyse sorumluluğunu taşımayanın büyüklüğe de layık olmadığı açıktır.
Bir ağaç, köklerinden güç alır. Lakin göğe uzanan dallar, kökten aldığı bu kuvveti doğruya yönlendirirse anlam kazanır. Aksi hâlde, o köklü ağacın bile meyvesi acı olur. Ve ne yazıktır ki, insanlar ağacın köküne değil, meyvesine bakar.
İşte bu yüzden bir atanın ismini taşımak, övünmek için değil; layık olmak için yaşanmalıdır. “Ben onun torunuyum” demek kolaydır; fakat “O benim yolumun öncüsüydü” diyebilmek, gerçek sadakattir. Nice büyük zatın, ardından gelenlerin ihmaliyle unutulduğu; nice sade insanın ise ihlaslı yürüyüşüyle bir soyun şerefini yeniden dirilttiği çokça görülmüştür.
Ne yazık ki bazıları, geçmişin mirasıyla bugünün sorumluluğundan kaçmaya çalışır. Soylu bir geçmişi, imtiyazlı bir gelecek için garanti sayarlar. Oysa itibar mirasla değil, icraatla korunur. İnsan, hangi aileden geldiğiyle değil, neyin uğrunda yaşadığıyla anlam kazanır.
Mesele nesepte değil, gayrettedir. Allah katında da kıymetimizi belirleyecek olan; kimin çocuğu olduğumuz değil, kimin yolunda yürüdüğümüz ve ne uğruna yaşadığımızdır.
O hâlde soralım kendimize: Soyumuzla mı övünüyoruz, yoksa yolumuzla mı öne çıkıyoruz?
“Ey insanlar! Rabbiniz birdir, babanız da birdir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap’a üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.”
(Hz. Muhammed ﷺ – Veda Hutbesi)
Ve nihayetinde:
“Yarın Cenab-ı Allah, soyumuza nesebimize değil; yaptığımız ve ettiğimiz işlere bakacak.”
Saygı ve Hürmetle
Ahmet Durkaya \ Medya Platformu
Önemli aileler , Köklü aileler , Soylu aileler , Aristokrat aileler , Nüfuslu aileler
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.