SonDakika: NetHaberler’in edindiği bilgiye göre; İstanbul’da sessiz sedasız yürütülen bir operasyon, bürokrasinin en üst kademelerine uzanan şok bir yolsuzluk iddiasını gün yüzüne çıkardı. Adalet Bakan Yardımcısı Mehmet Yılmaz’ın teyzesi olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (Ministry of Environment, Urbanization and Climate Change) İstanbul İl Müdür Yardımcısı Müzeyyen Yazıcı (Müjeyyen Yazıcı) ve oğlu Ahmet Yazıcı (Ahmet Yazıcı), gümrükte el konulan eşyaları sahte tutanaklarla satarak milyonlarca liralık vurgun yaptıkları iddiasıyla tutuklandı (arrested). Bu skandal, yıllardır gizli kapaklı işlerin döndüğü bir sistemin nasıl çöktüğünü gözler önüne seriyor – peki, bu hırsızlık ağı ne kadar derine iniyor?

Adalet Bakan Yardımcısı Mehmet Yılmaz'ın Teyzesi Müzeyyen Yazıcı Tutuklandı: Gümrük Vurgunu Skandalı (Justice Deputy Minister Mehmet Yılmaz's Aunt Müjeyyen Yazıcı Arrested: Customs Heist Scandal) SonDakika: NetHaberler’in edindiği bilgiye göre; İstanbul’da sessiz sedasız yürütülen bir operasyon, bürokrasinin en üst kademelerine uzanan şok bir yolsuzluk iddiasını gün yüzüne çıkardı. Adalet Bakan Yardımcısı Mehmet Yılmaz’ın teyzesi olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (Ministry of Environment, Urbanization and Climate Change) İstanbul İl Müdür Yardımcısı Müzeyyen Yazıcı (Müjeyyen Yazıcı) ve oğlu Ahmet Yazıcı (Ahmet Yazıcı), gümrükte el konulan eşyaları sahte tutanaklarla satarak milyonlarca liralık vurgun yaptıkları iddiasıyla tutuklandı (arrested). Bu skandal, yıllardır gizli kapaklı işlerin döndüğü bir sistemin nasıl çöktüğünü gözler önüne seriyor – peki, bu hırsızlık ağı ne kadar derine iniyor? 13.11.2025 - NetHaberler | Özel Haber Bu olay, sadece bir aile dramı değil; devletin en hassas mekanizmalarını sarsan bir deprem gibi. Gümrük depolarında imha edilmesi gereken kaçak malların, resmi evraklarla piyasaya sürüldüğü, paranın zimmete geçirildiği öne sürülüyor. 6 şüpheli (6 suspects) toplamda cezaevine gönderilirken, soruşturmanın detayları kamuoyunu ayağa kaldırdı. Gazeteci Timur Soykan’ın BirGün’de kaleme aldığı yazıda, operasyonun bir ay önce başladığı ve Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi (Bakırköy Women's Closed Prison) ile Bayrampaşa Cezaevi (Bayrampaşa Prison)ne sevklerin gerçekleştiği belirtiliyor. Peki, bu gizli operasyon neden bu kadar sessiz kaldı? CHP’li belediyelere yönelik soruşturmaların her detayı ortalığa saçılırken, bu dosya neden özenle saklandı? Zimmet Skandalının Karanlık Yüzü (The Dark Side of the Embezzlement Scandal) Yolsuzluğun boyutu inanılmaz: 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu (Law No. 5607 on Combating Smuggling) kapsamında el konulan eşyalar –ki bunlar tehlikeli kimyasallar, plastik atıklar, radyoaktif maddeler ve ülkeye girişi yasak taklit ürünler– normalde Ticaret Bakanlığı depolarında saklanıyor. Mahkeme kararıyla imha edilmeleri gerekirken, Müzeyyen Yazıcı (Müjeyyen Yazıcı) ve ekibinin devreye girdiği iddia ediliyor. Sahte tutanaklarla “imha edildi” damgası vurulan mallar, depolardan çıkarılıp anlaşmalı kişilere milyonlarca liraya satılmış. Ahmet Yazıcı’nın da satışlarda aktif rol aldığı, paranın zimmete geçirildiği belirtiliyor. Sosyal medyada fırtına kopuyor. X’te (eski Twitter) paylaşılan yüzlerce gönderide, kullanıcılar “Bu nasıl adalet?” diye veryansın ediyor. Bir kullanıcı, “30 yıl görüşmeyen teyze-yeğen ilişkisi mi kurtaracak bu skandalı?” diye ironik bir yorum yapmış. Ekşi Sözlük’te ise başlık altında “Suçun bireyselliği” tartışmaları alevlenmiş; yorumcular, “Tüm sülale devlete kapağı atmış, bu tesadüf mü?” diye soruyor. Araştırmalarımız, soruşturmanın gizliliğinin, olayın siyasi bağlantılarını örtbas etmek için tasarlandığını işaret ediyor. Adalet Bakanı Yardımcısı Mehmet Yılmaz’ın, operasyon sırasında bilgilendirildiği ve “gereği yapılsın” dediği iddiası, tartışmaları daha da kızıştırıyor. Vurgunun Detayları Ortaya Çıktı (Heist Details Emerged) Detaylara inelim: El konulan eşyalar arasında çevreye zararlı maddeler var mıydı? Timur Soykan’ın yazısına göre, evet – radyoaktif atıklar ve kimyasallar dahil. Bu mallar, lisanslı depolarda saklanıyor ve imha sürecinde Çevre Bakanlığı (Ministry of Environment) yetkilileri görev alıyor. Ancak sahte evraklarla piyasaya sürülen ürünler, yıllarca süren bir vurguna dönüşmüş. Toplam 6 şüpheli (6 suspects) tutuklu yargılanıyor; anne-oğul, Bakırköy ve Bayrampaşa cezaevlerinde. X’teki son paylaşımlarda, “Bu mallar kimlere satıldı? Sağlık riski taşıyan ürünler piyasada mı dolaşıyor?” soruları yankılanıyor. NetHaberler’in edindiği bilgilere göre, soruşturma derinleşiyor; satış zincirindeki diğer isimler de mercek altında. Bu skandal, bürokrasideki güven erozyonunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Vatandaşlar, “Devletin malları böyle mi çalınıyor?” diye öfkeli. Peki, bu ağın ucu nereye varacak? Merakla bekliyoruz. Engelli Kadrosununu kullanan Müzeyyen Yazıcı’nın Hızlı Yükselişi ve Kariyer Rotası (Müjeyyen Yazıcı’s Rapid Rise and Career Path) 52 yaşındaki (52-year-old) Müzeyyen Yazıcı’nın kariyeri, adeta bir başarı öyküsü gibi – ta ki bu skandala kadar. Açıköğretim mezunu bir kadın olarak 1989’da (1989) kamu bankasında memur olarak başlayan Yazıcı, 1992-1998 (1992-1998) arası Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK - Credit and Dormitories Institution)’nda şeflik yapmış. Ardından 1998’de (1998) İETT (Istanbul Electricity Tramway and Tunnel General Directorate)’ye geçen Yazıcı, burada tam 22 yıl (22 years) görev almış; yazı işleri müdürü olarak yükselmiş. 2020’de (2020) Çevre Bakanlığı (Ministry of Environment) İstanbul Şube Müdürlüğü’ne atanan Yazıcı, 2024’te (2024) il müdür yardımcılığına terfi etmiş. AK Parti Siyaset Akademisi mezunu olması ve sendika-derneklerdeki aktifliği, yükselişinin siyasi ayaklarını güçlendirmiş. Eski İETT Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Bağış (Ahmet Bağış) ve Müşteri Hizmetleri Dairesi Başkanı Cevdet Güngör (Cevdet Güngör), Yazıcı için “çok temiz ve güvenilir” demiş – ironik, değil mi? X’te bir kullanıcı, “Hızlı yükselişin bedeli bu mu?” diye sormuş. Ekşi Sözlük yorumları da benzer: “Açıköğretimden bakan yardımcılığına, ama şimdi cezaevinde.” Aile Bağlantıları ve Açıklama (Family Ties and Statement) Yazıcı’nın, Adalet Bakan Yardımcısı Mehmet Yılmaz’ın öz teyzesi olması, olayı daha da karmaşıklaştırıyor. Yılmaz, “30 yıldır (30 years) görüşmüyoruz, ailevi nedenler” diyerek uzak durduğunu belirtmiş. Operasyon bilgisi alınca “gereği yapılsın” talimatı verdiği iddiası, tartışma yaratmış. Oğlu Ahmet’in Bayrampaşa Belediyesi’nde kadrolu olması da dikkat çekici – CHP’li belediyedeki bağlantılar mı var? Sosyal medyada, “Sülale boyu bürokrasi” yorumları yağmur gibi yağıyor. Bu yükseliş hikayesi, şimdi utanç verici bir sona mı evriliyor? Vatandaşlar haklı olarak soruyor: Liyakat mi, yoksa torpil mi? Skandalın Siyasi Yankıları ve Kamuoyu Tepkisi (Scandal's Political Echoes and Public Reaction) Olay, siyasi arenayı da salladı. BirGün’ün “Son derece gizli zimmet skandalı” başlığı, Sabah gazetesinde “yalan haber” diye yalanlandı – ama mahkeme kayıtları tutuklamayı doğruluyor. X’te 114 beğeni (114 likes) alan bir paylaşım, “Hırsızlık bu!” diye haykırıyor. Kısa Dalga ve Sözcü gibi mecralar, “Bakan yardımcısının teyzesi sessiz sedasız tutuklandı” diye manşet attı. Ekşi Sözlük’te 20’den fazla entry, “AKP bağlantıları”nı masaya yatırıyor: Yazıcı’nın atama töreninde AKP’lilerin tebrik ziyareti fotoğrafları sosyal medyada dolaşıyor. Peki, bu skandal adalet sistemini nasıl etkileyecek? Kamu vicdanı yaralı; “İmha malları satmak mı? Sağlık riski ne olacak?” soruları havada uçuşuyor. NetHaberler.Com editörünün derlediği bu habere göre; bu dosya, daha büyük bir yolsuzluk ağını tetikleyebilir – gelişmeleri anbean takipteyiz. Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda paylaşın, bu skandalı birlikte aydınlatalım! #MüzeyyenYazıcı #İETT #CevdetGüngör #AhmetBağış #ÇevreBakanlığı #AdaletBakanYardımcısıYazıcı #Teyzesi #Tutuklama #haber #sondakika #gündem #güncel #haberler #sicakhaber #keşfet #kesfet #keşfetteyiz #canliyayin