34,2332$% -0.05
37,4904€% -0.44
44,7585£% -0.37
2.870,51%-0,55
4.903,00%-0,70
19.551,00%-0,68
2.608,21%-0,51
9.132,30%0,97
Dr. Rashid Haake: Sandviç metodu (Hamburger – Ekmek arası tekniği) uygulaması
Sâdikat (Sadıklar) yolu eğitmeni Klinik Psikolog Dr. Rashid Haake (Raşid İbrahim Haake) K.S.A., “Sandviç metodu (Hamburger – Ekmek arası tekniği)” uygulamasını günümüz yaşantısına uygun biçimde metotsal tekniklerini bizlere aktarıyor.
İslam sancağını taşıma gibi mukaddes bir kazanıma nail olan evliyalar, manevi ve zahiri anlamdaki görevlerini layıkıyla yerine getirmiş ve o sancağı gelecek nesillere ulaştırmıştır. Bu vesileyle de, İslamın ve o şerefli sancağın yeni mihmandarları her dönemde zuhur etmiştir. Etmeye de devam edecektir. Allah’ın (C.C.) nuru kıyamete kadar sönmeyecektir. Öyle ki; yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim (Tevbe-119)’de Allah (C.C.) şöyle buyurmaktadır: ”Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve ‘SADIKLARLA‘ beraber olun.”
Bu anlamda: ”Günümüz dünyasında özellikle de batı (AVRUPA) ülkelerinde İslamın sancağını dalgalandırmaya kendini adayan bir Allah dostunu ve metotlarını tanıyalım.” SADIKLAR YOLU anlamına gelen ‘SADİKAT’ ismiyle yeni bir harita ve yeni bir usül başlatan, tamamen metotsal yöntem ve tekniksel uygulamalarla sürdürülen yepyeni bir tasavvuf yolunu açan, Dr. Rashid İbrahim Haake (K.S.A.)’nin “Sandviç metodu (Hamburger – Ekmek arası tekniği)” ile ilgili konuya dair farkındalık oluşturuyor. İşte o makale haberimizde;
Klinik Psikolog Dr. Rashid Haake (K.S.A.): ”Sandviç tekniği (Hamburger – Ekmek arası tekniği)’nin tekniksel metotodunun nasıl uygulandığını birlikte öğrenelim.”
Sandviç metodu (Hamburger – Ekmek arası tekniği) iletişim de; birisine geri bildirim verirken, önce olumlu sözlerle başlamak, söylemek istediğiniz olumsuz şeyleri orta kısma koymak, kapanışı yine olumlu ve geleceğe dönük cesaretlendirici sözlerle bitirmek, böylece karşınızdakini kırmadan yapıcı eleştirebilmek için uygulanan tekniksel bir yöntemdir.
1762 Yılında verilen bu siparişte Kont John Montagu Sandwich’in tercihi çok kez fırından yeni çıkmış ekmek üzerine kızarmış biftek ile servis edilen sıcak yaban turpu olmuş ama bu kombinasyon tipinin ünü kısa sürede Kasaba sınırları dışına taşmış ve “sandviç gibi olmak” deyimi hızla ada ülkesi İngiltere sınırlarını dolaşarak herkesi içine çekmiş ve “sandviç” doğmuş. Sandviç kelimesi çok kısa bir süre sonra, yani aynı yüzyıl içinde ilk kez tarihçi Edward Gibbon’un bir makalesinde geçmiş, ekmek arasında yenen küçük soğuk et parçalarından yazılı olarak ilk kez bahsedilmiş.
İlginçtir, ünlü İngiliz kaşif ve denizci Kaptan James Cook da, Kont John Montagu Sandwich’in yakın arkadaşlarından biriymiş, yaşanan bu yemek yeme değişikliğinin -herhalde- farkındaymış. Çok yerde yazılmış kaynaklara bakarak düşünüldüğünde görünen o ki, özellikle Büyük Okyanus’ta yaptığı deniz yolculukları ve bu seyirlerde yaptığı ada keşifleri ile ünlü olan Kaptan Cook, 18 Ocak 1778 tarihinde keşfettiği Hawaii adalarına çıkan ilk Batılı kişi olarak arkadaşına ve onun en sevdiği yemek şekline atfen “Sandwich Adaları” adını vermiş.
Gastronomi Tarihi konusunda çalışmaları olanlar, Sandwich Kontu’nun ekmek dilimleri arasında ince olarak kıyılmış et parçaları sipariş etmeden önce de sandviçin var olduğunu, çok sayıda insanın muhtemelen bu şekilde beslendiğini ama böyle bir şeyin kayda geçirilmediğini söylüyorlar. Yahudi dünyası da bu yönde görüş bildiriyor ve sandviçin ortaya çıkışından, ona Sandwich Kontu’nun adının verilmesinden neredeyse 2100 yıl önce, ilk kez Yahudi dini lider Hillel the Elder tarafından hazırlatıldığını söylüyorlar; sandviçin gerçek mucidinin kendi tarihlerinde olduğunu yazıyorlar. Bu konuda yazılanlara göre, bilge ve bilgin kişiliğiyle adından yüzyıllarca söz ettiren ünlü Yahudi din Adamı, Hillel the Elder, bugün de ilgili cemaatte “Seder masası” olarak bilinen hazırlık için tapınaklarında kurban ettikleri “Paskalya kuzusu“nu temsil eden etten bir parça yemeleri emrini verirken, Mısır’da o gün yaşanan sıkıntılarını hatırlatmak için acı otlarla ve tatsız-tutsuz-mayasız ekmekle MÖ 1. yy’da birleştirmiş. Böylece bugün de hamursuz olarak bilinen ve Mısır’dan çıkış sırasında yanlarına getirdikleri alelacele pişirilmiş ekmekleri hatırlatan parçalar arasına konan etli acı otlar tarihin bilinen ilk sandviçi olmuş.
Sandviç tarihini daha da geri götüren, dünyanın dört bir yanındaki insanların çok daha eski yıllarda da bu şekilde yediğini söyleyen araştırmalar da var. Kendi kendime düşünüyorum da, acaba tarihteki en büyük komutanlardan biri olarak bilinen ve gittiği her yerde oranın insanları ile kaynaşan, onlar gibi giyindiği, onlar gibi beslendiği için çok sevilen, adına İran’da, Anadolu’da, Mısır’da şehirler kurulan Büyük İskender de sandviç yemeği seviyor muydu? Bu iddia -belki de- ilk kez benim tarafımdan dile getiriliyor olsa da, Anadolu’nun tandır ekmeğini Hindistana taşıdığı ve bugün tandoori olarak bilinen şekliyle dünya çapında yenildiğini düşündüğümüzde, fırından yeni çıkmış halinin içine bir şeyler koyup/koydurup sandviç şeklinde yediğini düşünmek boş bir hayal olmayacaktır, kanısındayım. Ne dersiniz, -kimse aksini ispat edemeyeceğine göre- bu savın altını doldurup adını Büyük komutandan alan İskenderun şehrimizde “tandır” ya da “sandviç” etkinliği düzenleyip bir kültürel hareket ortaya çıkarabilir miyiz?
Orta Çağ’da soyluların bazı yiyecek artıkları üzerine koydukları ekmek kabuklarının yemeğin suyunu çekmesi sonrasında dilencilere ve/veya köpeklere dağıtılacak şekilde hazırlanmasının da sandviçlerin ilk prototipleri olduğu söyleyenler var.
İnsanlarla iletişim halindeyiz. Bu kaçınılmaz bir olgu. Peki bunu etkili olarak ve kırmadan nasıl yapabiliriz. Bu sorunun cevabı “Sandviç metodu (Hamburger – Ekmek arası tekniği)”.
Sandviç metodu (Hamburger – Ekmek arası tekniği), olumsuz geribildirimin iki olumlu ifade arasına sıkıştırılması işlemidir. Bu iletişim yöntemi, diğer kişinin kendini bunalmış veya saldırıya uğramış hissetmemesini sağlamaya yardımcı olur. Sandviç Yöntemi, olumlu ve yapıcı bir şekilde geri bildirim sağlamak için kullanılan bir yaşam koçluğu aracıdır.
Rahatsız olduğumuz cümleyi söylemeden önce karşımızda ki kişinin olumlu bir yanını söylemeliyiz ki kişi savunmaya geçmesin. Daha sonra asıl vermek istediğimiz mesaja yani sandviçin malzeme kısmına geçmiş oluruz. Karşımızdaki insanı eleştirmek, genellikle karşı savunma, reddetme ya da umursamama olarak karşılık bulur. Davranış değişikliği beklediğimiz durumlarda kullanabileceğimiz etkili bir teknik olan “Sandviç Tekniği” ya da farklı ve yerel bir başka deyimimle “Ekmek arası” iletişim tekniğidir.
Bize neler önerir bu teknik?
İnsanoğlu tek başına yaşama şansı olmayan, bir araya gelip iletişim kurmak zorunda olan sosyal bir varlıktır.İnsanlar olarak varlığımızı devam ettirebilmek için çeşitli bilgiler üretmek ve bu bilgileri paylaşmak zorundayız. Günlük yaşamda, evimizde, okulumuzda, işimizde, yürüdüğümüz sokakta ve seyahat ettiğimiz otobüste birçok canlı ile iletişim kurarız. Ancak bazen vermek istediğimiz mesajı iletmemize rağmen anlaşılmadığımızı düşünebiliriz. Böyle durumlarda iletişimsizlikten kaynaklanan problemleri engellemek ve ilişkilerin sağlam temeller üzerine kurulmasını sağlamak için bazı iletişim teknikleri kullanmaya ihtiyaç duyarız. Sandviç metodu (Hamburger – Ekmek arası tekniği) da bu tekniklerden biridir.
Kahvaltı yapmaya vakit bulamadığımız günlerin kurtarıcısı olan sandviçi bir düşünelim. İki kat ekmek arasında çeşitli malzemeler bulunur. Bu malzemeleri tek başına yediğimizde tatlarını yoğun bir şekilde alırız. Ancak sandviç haline getirdikten sonra ısırdığımızda ekmek ve malzemelerin tadı birbirine karışır. Bu sayede aradaki malzemenin tadını diğerlerinden daha yoğun şekilde almayız. Sandviç yaparken iki kat ekmeğin içini ne ile istersek onunla doldururuz. Ve içindeki ana malzemeyi yani karşı tarafa vermek istediğimiz asıl mesajı ekmeğin arasına koyup tadını biraz yumuşatırız. Bu teknik, özellikle de eleştiri yapmamızı gerektiren durumlarda kullanılır. Karşımızdaki kişiye söylemek zorunda olduğumuz ancak yüksek ihtimalle bu kişiyi rahatsız edecek olumsuz iletilerimizi, sandviç metoduyla daha etkili bir şekilde verebiliriz.
Günlük yaşamda iletişim kurduğunuz anlarda ‘Beni anlamıyorsun’, ‘Yine yanlış anladın’ dediğiniz zamanlarınızı hatırlayın. İletişim sorunlarında ilk adım iletişimin sorumluluğunu üstümüze almaktır. Yanlış anlaşıldığımızı değil yanlış anlattığımızı düşünerek durumu daha farklı bir şekilde nasıl anlatabileceğimizi değerlendirmeli ve alternatif yollar bulmalıyız. Aynı mesajı karşımızdaki kişinin algısında değişim yaratacak şekilde düzenleyerek verebiliriz.
Sandviç Tekniğiyle koşullu olumsuz kabul iletisi, iki olumlu kabul iletisi arasına sıkıştırılarak verilir. Tıpkı sandviç ekmeği ve arasındaki malzemeler gibi. Burada amaç karşımızdaki kişinin kişiliğiyle değil davranışıyla ilgili bir olumsuzluk olduğunu belirtmektir. İlişkilerdeki temel ihtiyacımız kabul görmektir. Bir eleştiriyi karşımızdakine direkt söylediğimizde o, kişiliğinin olduğu gibi kabul edilmediğini düşünecek ve savunma mekanizmasıyla birlikte karmaşık süreçler devreye girecektir. Böyle durumlarda başta davranışı değiştirmek niyetiyle verdiğimiz mesaj amacından sapar ve iletişim sorunlarına yol açar.
Teknik 3 aşamadan oluşuyor ve her aşamada dikkat edilmesi gereken temel bazı kurallar var.
Birinci Aşama: Olumsuz mesajı direkt olarak söylemek yerine ilk olarak konuya olumlu bir cümle ya da karşınızdaki hakkında olumlu bir özellik ile konuşmaya giriş yapıyorsunuz. Böylelikle karşınızdaki kişinin direkt savunmaya geçerek vermek istediğiniz mesajı görmezden gelmesinin önüne geçiyorsunuz. Bu aşama ile sandviçinizin tabanı olan ekmek hazır hale geldi. Olumlu Mesaj / Karşıdaki Kişide Bulunan Olumlu Bir Özelliği Söylemek: İlk aşama olan bu kısımda, karşıdaki kişinin olumlu bir özelliğine, davranışına, güzel bir yönüne değinilerek pozitif bir başlangıç yapılır. Bu şekilde kişiye karşı düşmanca bir tutum olmadığı dostça yaklaşıldığı ortaya konulmuş olur.
İkinci Aşama: Şimdi sırada sandviçe özelliğini veren ara malzeme kısmı var. Burada vermek istediğiniz olumsuz mesajı paylaşıyorsunuz. Tabi ki saygı çerçevesinde… Olumsuz Mesaj / Yapılmak İstenen Olumsuz Eleştiriyi Dile Getirmek: Orta aşama olan bu kısımda dikkat edilmesi gereken nokta geçiş yaparken ‘ama, fakat, yalnız’ gibi negatif bir giriş yapılmaması gerektiğidir. İlk aşamayı bu aşamaya bağlarken ‘ile, ve’ gibi bağlaçlar kullanılabilir. Bu şekilde yapılan pozitif başlangıç etkisini sürdürebilir. Aşamanın bu noktasında da olumsuz içeriği bulunan düşünce ifade edilir ve son aşamaya geçilir. Bu aşamada dikkat etmeniz gereken noktalardan bir tanesi, birinci aşamadan ikinci aşamaya geçişi “ama”, “ancak” ifadeleri ile yapmamak. Onun yerine “ve”, “dolayısıyla”, “bununla birlikte” gibi kişinin zihninde daha olumlu anlamlar uyandıran ve kişinin savunma pozisyonuna geçmesini engelleyecek bağlaçların kullanılması iletişimin kalitesini artıracaktır. Dikkat edilmesi gereken diğer bir hususta; mesajın net bir şekilde verilmesidir. Kapalı ifadeler, olumsuz durumun net şekilde belirtilmemesi halinde karşı taraf vermek istediğiniz mesajı alamayabilir ve sizde bu konuşma sonrası kişide görmek istediğiniz davranış değişikliğini göremeyebilirsiniz.
Üçüncü Aşama: Ve son olarak kişinin belirttiğiniz olumsuz durum için gerekli iyileştirmeyi yapacağına inandığınızı, bu olumsuz durumu iyileştirdiğinde çok daha faydalı olacağını ifade ederek sandviçinizi tamamlıyorsunuz. Olumlu Mesaj / Motivasyonlu Bir Kapanış: Bu noktada yapılması gereken şey olumsuzluklar olsa da bunlar olumlu hale getirilebilir şeklinde mesaj verilmesidir. Son aşamanın sayesinde kişi olumsuza odaklanıp kalmaz, kendisine inanan birinin olduğunu görerek motive olur. Sandviç metodu (Hamburger – Ekmek arası tekniği) olarak da adlandırılan uygulama, sağlıklı bir iletişimin önemli kısmını oluşturan geri bildirimde bulunma yöntemlerinden biridir. Bu teknik geri bildirimlerde karşıdaki kişinin savunmaya geçmesini önleyen, olumsuz eleştiri esnasında da incinmemesini sağlayan bir yöntemdir. Bu tekniği aşamalarıyla inceleyecek olursak; Diyalogun bütününe baktığınızda hem olumlu hem de olumsuz içeriklerden oluşan dengeli bir yapı mevcut. Ve bu sayede; karşı taraf sizin objektif olduğunuzu, olayın hem olumlu hem de olumsuz yönlerini gördüğünüzü düşünüyor. Yapıcı bir eleştiri yaptığınızı kabul ediyor ve söylediklerinizi değerlendirmeye alıyor. Yani iletişim amacına ulaşmış oluyor.
İş yerindeki çalışma arkadaşımızın dağınık olması işlerini verimli yapmasını engelliyor ve bunu ona söylememiz gerekiyor. Çok dağınık çalışıyorsun, böyle iş yapılır mı dediğimizde ondan tepki görürüz.
Bunun yerine sandviç tekniğini uygulayabiliriz: ”Çok yoğun çalışıyorsun, işini iyi yapmak için elinden geleni yapıyorsun ve dağınık çalışmak işini daha iyi yapmana engel oluyor. Biraz dikkatle bunu aşabileceğine ve daha başarılı olacağına inanıyorum.”
“Geçen projedeki gayretin ve fikirlerin çok güzeldi ve bu projede de aynı özeni göstereceğini biliyorum. Sunum haftayaydı değil mi?” (Sandviç metoduyla)
Karşımızdakine “1 haftan var ve sakın karşıma baştan savma bir projeyle gelme” dedik. Ama bunu itiraz etmesine fırsat geliştirmeden ya da baskıcı bir dil kullanmadan söyledik.
Aile içinde ve çocuklarımıza yönelik iletişim de;
1-İlk adım: Karşınızdaki kişiye daha önceki başarısı ya da iyi bir huyundan bahsedin.
2-Asıl mesaj: Ama, fakat gibi bağlaçlardan kaçınıp, “ve” bağlacını tercih ederek asıl yapmasını istediğiniz şeyi söyleyin.
3-Bağlama: Burda onu sevdiğinizi, takdir ettiğinizi veya güvendiğinizi belli eden ve karşınızdakini cesaretlendirici bir sözle konuyu bağlayın.
“Geçen seneki evlilik yıldönümümüzde aldığın çiçekleri hatırlıyor musun? Çok güzeldi ve bu seneki evlilik yıldönümümüz konusunda beni meraklandırıyor. Benim ince düşünceli kocacım.”
Belki de içinizden “Geçen sene ben hatırlatmasam çiçek bile almıyordun hele bu sene de evlilik yıldönümümüzü unut bak neler oluyor” demek istiyorsunuz ama gerek yok. Sandviç metoduyla hiç çaktırmadan aynı şeyleri söylediniz zaten.
Çocuklarımız için Sandviç kuralı uygulaması;
Yıllardır hepimiz öğretmenlerden şunu duymuşuzdur: “Çocuğunuz çok zeki ama çalışmıyor“. Cümlenin içinde ‘ama”‘ geçti, istediğiniz kadar zeki deyin, o çocuğun kafasına “Bal gibi de aptalım ve ders çalışsam da bir şey değişmeyecek” mesajını vermiş oldunuz. Bu yüzden sandviç metodunda ‘ama, fakat, yalnız’ gibi bağlaçlardan sakınmanız gerek. Öğretmen aslında burda tüm iyi niyetiyle çocuğun ders çalışması gerektiğini söyledi ama tam tersi bir mesaj verdi.
Peki Sandviç metodu (Hamburger – Ekmek arası tekniği) ile çocuğa ders çalışması gerektiğini nasıl söyleriz? “Yavrum senin zeki olduğunu biliyorum ve biraz daha programlı ve düzenli çalışarak okuldaki başarını katlayabileceğini düşünüyorum. Seni seviyorum ve bunu başarabileceğine inanıyorum.” Çocuğa aslında “Ders çalış” dedik ama “Ders çalıştın mı?“, “Ödevini yap.”, “Bak hocan sana ders çalışmıyor diyor.“, “Ödevini bitirdin mi?” gibi sıkıcı ve onu “Tembelsin“, “Ders çalışmıyorsun“, “Bu karnede de kötü not gelecek” gibi olumsuz eleştirili hiç bir cümle kullanmadan “Derş çalış” dedik. Cümlenin içinde “Ders çalış” cümlesi gecmeden dedik üstelik.
Bu yöntemde söze, olumsuz iletiden önce karşımızdaki kişinin olumlu bir yönüyle başlamalıyız. Bu olumlu yön onun kişiliği, takdir ettiğimiz davranışları ve hatta o gün seçtiği kıyafetleriyle ilgili olabilir. Bu olumlu kabul iletisi sandviç ekmeğinin üst kısmı olarak düşünülebilir. Buradan sonra asıl söylemek istediğimiz olumsuz niteliğe sahip mesajı söyleyebiliriz. Ancak bu kısımda dikkat etmemiz gereken şey olumsuz mesaja geçiş kısmında kullandığımız bağlaçlardır. ‘Ama’, ‘Lakin’ ,‘Fakat’ , ‘Ancak’ , gibi bağlaçlar kendilerinden önceki söylenenlerin değerini azaltır hatta önceki cümleyi yalanlamış olur. Başta söylediklerimiz anlamını yitirir, seçici dikkat artar ve kişi eleştirileceğinden emin bir şekilde diğer söylediklerinizi dinlemeye başlar. Ve yüksek ihtimalle de savunma durumuna geçer. Bu nedenle ‘Ama’ ve türevleri bağlaçlar yerine ‘Ve’ bağlacını kullanarak geçiş yapmak daha doğru olacaktır. ‘Ve’ bağlacı cümleye birliktelik anlamı katar. ‘Önceki söylediklerimi yalanlamıyorum, seni böyle kabul ediyorum ve bunlarla birlikte başka söyleyeceklerim de var’ demektir. ‘Ama’ yerine ‘Ve’ kullanmak, kişinin dikkatini eleştirildiği yönü hakkında savunma oluşturmaya değil, bu olumsuz yönü düşünüp değerlendirmeye yöneltecektir. ‘Ve’ bağlacı ile birlikte olumsuz eleştirimizi ilettiğimizde sandviçin malzemelerden oluşan ikinci katını da tamamlamış oluruz. Bu eleştiriden sonra yine ilk katta olduğu gibi olumlu kabul iletisi ile son katı oluşturarak mesajımızı bitiririz (Becourtney,1996).
Dr. Rashid Haake (Raşid İbrahim Haake) K.S.A. böylece bu makamı (Sandviç tekniği – Hamburger modeli) metotsal uygulamalar üzerinden sevenleri/ihvanının hayatına entegre edebilmesi için farkındalık ile bilinçlilik haline ulaşmalarını istemiştir.
İsrail, Hizbullah Nasrallah’ı öldürdü