Sumud Filosu ve İsrail'in Asıl Korkusu

GÜNDEM 16.09.2025 - 19:18, Güncelleme: 16.09.2025 - 19:18 168 kez okundu.
 

Sumud Filosu ve İsrail'in Asıl Korkusu

Medya Platformu Sözcüsü Fatih Çiçek yazdı: Gazze ise vicdanları harekete geçiren ateşin ta kendisi. Bu ateşin sönmeyen kıvılcımını, tabiri caizse ateşleme mekanizmasını çalıştıran ise İsrail'dir. Artık dünyanın halklar nezdinde neredeyse %90'ı İsrail karşıtı.
Sumud Filosu ve İsrail'in Asıl Korkusu NetHaberler | Fatih ÇİÇEK  Sumud Filosu, vicdanın ülkelerin gücüne galebe çalmasıdır. Gazze ise vicdanları harekete geçiren ateşin ta kendisi. Bu ateşin sönmeyen kıvılcımını, tabiri caizse ateşleme mekanizmasını çalıştıran ise İsrail'dir. Artık dünyanın halklar nezdinde neredeyse %90'ı İsrail karşıtı. Dünya üzerinde Yahudi karşıtlığını sonlandırmak için yapılan milyar dolarlık harcamalar boşa gitti. Peki, özellikle 7 Ekim'den sonra yaşanan bu süreci Siyonist akıl görmüyor mu? Elbette görüyor ve tüm harcamalar da bu güce ulaşabilmek içindi. Artık tüm dünyaya kafa tutabilecek bir güce ulaştıklarını ve buna engel olabilecek kişi ve ülkeleri cebren ve hileyle kendi taraflarına çekebileceklerini düşünüyorlar. Hatta Tanrılarını kıyamete zorlayabilecek bir güce ulaştıklarını sanıyorlar ki, bu pervasızlık kıyamet koparacak. Anlaşıldığı üzere İsrail'in her geçen gün artan saldırgan tavrı bugünden sonra da durmayacak. Mescid-i Aksa'yı yıkmayı, ardından Lübnan'a, belki de aynı anda Suriye'ye girmeyi planlıyor. Muhtemelen 2028 yılına kadar bu kısa vadeli hedeflerini devreye sokacak. 2028'den sonra ise Amik Ovası'nda Türkiye ile Armageddon savaşı yaparak vadedildiğini düşündüğü toprakları ele geçirmeye çalışacak. Şimdi gelin, olaylara biraz da Yahudi gözüyle bakalım: "Müslümanların peygamberi, 'melhame-i kübra' adıyla gerçekleşecek büyük bir savaşın olacağını ve düzenli ordularla Müslümanların bu savaşı kazanacağını buyurdu. Eğer bu, İslam peygamberinin dediği gibi olursa 'Hak peygamber' sıfatı güçleneceği gibi, Yahudiler de tamamen yok olacak. Müslümanlar tarihte ne zaman dinlerine sarılıp peygamberlerine uydularsa, o zaman art arda fetihler gerçekleştirerek tüm dünyaya hâkim oldular. Peki, Yahudiler olarak 200 yıllık planlarımız sonucunda tüm zamanların en kötü Müslüman gruplarını oluşturduğumuza göre, onları peygamberlerinden ve dinlerinden uzaklaştırdığımıza ve yeryüzünde kurumsal bir şeriat yönetimi bırakmadığımıza göre (buraya dikkat edin), bizi Armageddon savaşında yenecek Müslümanlar bunlar olamazlar. Eğer İslam yeniden canlanırsa, o zaman bu savaş biz Yahudiler için tehlikeye girer. Yani bu savaşı Müslümanlar aslına rücû etmeden, özlerine dönmeden önce başlatmalı ve Tanrı'yı kıyamete zorlamalıyız." Şimdi, inanç noktasında bu durumda olan bir grubun, Gazze'ye insani yardım için kalkan Sumud Filosu hakkındaki düşüncelerine dönelim. Yahudiler için bu durum, beklemedikleri bir kriz dahi olsa, bu krizi dünyaya ders vermek için kendi lehlerine çevirmeye çalışacaklardır. Siyonist yönetim, bu durumu kurnazca ve saldırı yapmadan bertaraf etmeye çalışacaktır. Bunu da gemileri alıkoyarak ve sonunda "bu yardımı Gazzelilere biz dağıtalım" diyerek yapmak isteyeceklerdir. Çünkü bu senaryo, hem Yahudilerin Gazze'de soykırımı devam ettirebilmeleri hem de dünyaya sahte iyilik videoları pazarlayarak o kadar da kötü olmadıklarını göstermeleri için olacaktır. Aslında daha da önemlisi, despot hâkimiyetlerini halklar nezdinde pekiştirmek ve yeni toplumsal hareketlere gözdağı vermek olacaktır. Bu gemiler adına karar verici ekibin, bunları düşünerek ve her şeyi göze alarak oraya gitmeleri gerekiyor. Peki, sonuç onların lehine olursa, bu Sumud filolarını hiç göndermeseydik daha iyi olurdu mu diyeceğiz? Aslında tüm Sumud filoları, yeryüzündeki insanların kalbindeki kötülükleri iyiliklerle yer değiştiren filolardır. Yani, somut olarak gidilen yer Gazze gibi görünse de, aslında Gazze'deki müminler tüm dünya insanlarının ruhuna gemiler kalkmasına yardımcı oluyorlar. Yani Gazze yine tüm insanlığa yardım ediyor. Biz sonuçtan değil, seferden sorumluyuz. Çünkü bu seferler, bizi özümüze döndürecek seferlerdir. 2 milyar Müslümanın mümin olma yolculuğu ile 2-3 milyar gayrimüslimin Müslüman olma yolculuğu başladı. Elbette bu yolculuk sonunda kimin mümin, kimin Müslüman olacağını ancak Allah(c.c.) bilir. Ne var ki, gücünün zirvesinde olan Siyonistlerin kontrolündeki Batı ittifakı için zaman aleyhlerine işliyor. Onlar da bunun farkında oldukları için Tanrı'yı kıyamete zorluyorlar. Bu gerçekten de onların kıyameti olacak. Peki, biz melhame-i kübra'da kazanabilecek mümin sıfatında ve müminler safında olabilecek miyiz? *Fatih Çiçek - 16.09.2025*
Medya Platformu Sözcüsü Fatih Çiçek yazdı: Gazze ise vicdanları harekete geçiren ateşin ta kendisi. Bu ateşin sönmeyen kıvılcımını, tabiri caizse ateşleme mekanizmasını çalıştıran ise İsrail'dir. Artık dünyanın halklar nezdinde neredeyse %90'ı İsrail karşıtı.

Sumud Filosu ve İsrail'in Asıl Korkusu

NetHaberler | Fatih ÇİÇEK 

Sumud Filosu, vicdanın ülkelerin gücüne galebe çalmasıdır. Gazze ise vicdanları harekete geçiren ateşin ta kendisi. Bu ateşin sönmeyen kıvılcımını, tabiri caizse ateşleme mekanizmasını çalıştıran ise İsrail'dir. Artık dünyanın halklar nezdinde neredeyse %90'ı İsrail karşıtı. Dünya üzerinde Yahudi karşıtlığını sonlandırmak için yapılan milyar dolarlık harcamalar boşa gitti. Peki, özellikle 7 Ekim'den sonra yaşanan bu süreci Siyonist akıl görmüyor mu? Elbette görüyor ve tüm harcamalar da bu güce ulaşabilmek içindi.

Artık tüm dünyaya kafa tutabilecek bir güce ulaştıklarını ve buna engel olabilecek kişi ve ülkeleri cebren ve hileyle kendi taraflarına çekebileceklerini düşünüyorlar. Hatta Tanrılarını kıyamete zorlayabilecek bir güce ulaştıklarını sanıyorlar ki, bu pervasızlık kıyamet koparacak. Anlaşıldığı üzere İsrail'in her geçen gün artan saldırgan tavrı bugünden sonra da durmayacak. Mescid-i Aksa'yı yıkmayı, ardından Lübnan'a, belki de aynı anda Suriye'ye girmeyi planlıyor. Muhtemelen 2028 yılına kadar bu kısa vadeli hedeflerini devreye sokacak. 2028'den sonra ise Amik Ovası'nda Türkiye ile Armageddon savaşı yaparak vadedildiğini düşündüğü toprakları ele geçirmeye çalışacak.

Şimdi gelin, olaylara biraz da Yahudi gözüyle bakalım: "Müslümanların peygamberi, 'melhame-i kübra' adıyla gerçekleşecek büyük bir savaşın olacağını ve düzenli ordularla Müslümanların bu savaşı kazanacağını buyurdu. Eğer bu, İslam peygamberinin dediği gibi olursa 'Hak peygamber' sıfatı güçleneceği gibi, Yahudiler de tamamen yok olacak. Müslümanlar tarihte ne zaman dinlerine sarılıp peygamberlerine uydularsa, o zaman art arda fetihler gerçekleştirerek tüm dünyaya hâkim oldular.

Peki, Yahudiler olarak 200 yıllık planlarımız sonucunda tüm zamanların en kötü Müslüman gruplarını oluşturduğumuza göre, onları peygamberlerinden ve dinlerinden uzaklaştırdığımıza ve yeryüzünde kurumsal bir şeriat yönetimi bırakmadığımıza göre (buraya dikkat edin), bizi Armageddon savaşında yenecek Müslümanlar bunlar olamazlar. Eğer İslam yeniden canlanırsa, o zaman bu savaş biz Yahudiler için tehlikeye girer. Yani bu savaşı Müslümanlar aslına rücû etmeden, özlerine dönmeden önce başlatmalı ve Tanrı'yı kıyamete zorlamalıyız."

Şimdi, inanç noktasında bu durumda olan bir grubun, Gazze'ye insani yardım için kalkan Sumud Filosu hakkındaki düşüncelerine dönelim. Yahudiler için bu durum, beklemedikleri bir kriz dahi olsa, bu krizi dünyaya ders vermek için kendi lehlerine çevirmeye çalışacaklardır. Siyonist yönetim, bu durumu kurnazca ve saldırı yapmadan bertaraf etmeye çalışacaktır. Bunu da gemileri alıkoyarak ve sonunda "bu yardımı Gazzelilere biz dağıtalım" diyerek yapmak isteyeceklerdir.

Çünkü bu senaryo, hem Yahudilerin Gazze'de soykırımı devam ettirebilmeleri hem de dünyaya sahte iyilik videoları pazarlayarak o kadar da kötü olmadıklarını göstermeleri için olacaktır. Aslında daha da önemlisi, despot hâkimiyetlerini halklar nezdinde pekiştirmek ve yeni toplumsal hareketlere gözdağı vermek olacaktır. Bu gemiler adına karar verici ekibin, bunları düşünerek ve her şeyi göze alarak oraya gitmeleri gerekiyor.

Peki, sonuç onların lehine olursa, bu Sumud filolarını hiç göndermeseydik daha iyi olurdu mu diyeceğiz? Aslında tüm Sumud filoları, yeryüzündeki insanların kalbindeki kötülükleri iyiliklerle yer değiştiren filolardır. Yani, somut olarak gidilen yer Gazze gibi görünse de, aslında Gazze'deki müminler tüm dünya insanlarının ruhuna gemiler kalkmasına yardımcı oluyorlar. Yani Gazze yine tüm insanlığa yardım ediyor. Biz sonuçtan değil, seferden sorumluyuz. Çünkü bu seferler, bizi özümüze döndürecek seferlerdir.

2 milyar Müslümanın mümin olma yolculuğu ile 2-3 milyar gayrimüslimin Müslüman olma yolculuğu başladı. Elbette bu yolculuk sonunda kimin mümin, kimin Müslüman olacağını ancak Allah(c.c.) bilir. Ne var ki, gücünün zirvesinde olan Siyonistlerin kontrolündeki Batı ittifakı için zaman aleyhlerine işliyor. Onlar da bunun farkında oldukları için Tanrı'yı kıyamete zorluyorlar. Bu gerçekten de onların kıyameti olacak. Peki, biz melhame-i kübra'da kazanabilecek mümin sıfatında ve müminler safında olabilecek miyiz?

*Fatih Çiçek - 16.09.2025*

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.