Sumud Filosu Gazze’ye Ulaşma Çabasında: İsrail Müdahalesi Başladı

DÜNYA 01.10.2025 - 23:28, Güncelleme: 01.10.2025 - 23:28
 

Sumud Filosu Gazze’ye Ulaşma Çabasında: İsrail Müdahalesi Başladı

Sumud Filosu (Sumud Fleet), Gazze (Gaza) Şeridi’ne insani yardım ulaştırmak için kritik bir eşikte. 1 Ekim 2025 Çarşamba günü, filonun sosyal medya hesaplarından yapılan acil açıklamada, Alma, Surius ve Adara isimli gemilerin uluslararası sularda İsrail (Israel) askerleri tarafından durdurulduğu duyuruldu. Tüm detaylar NetHaberler’de;
Sumud Filosu Gazze’ye Ulaşma Çabasında: İsrail Müdahalesi Başladı (Sumud Fleet Gaza Aid Convoy: Israeli Intervention Begins) NetHaberler | Özel haber  Doğu Akdeniz’in dalgalı sularında, insanlık vicdanının bir simgesi olarak yola çıkan Sumud Filosu (Sumud Fleet), Gazze (Gaza) Şeridi’ne insani yardım ulaştırmak için kritik bir eşikte. 1 Ekim 2025 Çarşamba günü, filonun sosyal medya hesaplarından yapılan acil açıklamada, Alma, Surius ve Adara isimli gemilerin uluslararası sularda İsrail (Israel) askerleri tarafından durdurulduğu duyuruldu. “Kameralar devre dışı bırakıldı ve gemilere askeri personel girdi” şeklinde paylaşılan bu ifade, dünya kamuoyunu ayağa kaldırdı. Organizasyon yetkilileri, gemilerdeki 500’den fazla aktivistin güvenliğini doğrulamak için gece gündüz çalışıyor. Bu olay, Filistin (Palestine) halkına yönelik uzun soluklu ablukayı kırma mücadelesinin en dramatik anlarından biri olarak tarihe geçiyor. Peki, bu filo neden yola çıktı ve ne gibi riskler taşıyor? Gelin, bu merak uyandıran yolculuğun derinliklerine inelim. Tarihsel Arka Plan: Ablukanın Gölgesinde Bir Direniş Öyküsü (Historical Background: A Story of Resistance in the Shadow of the Blockade) Gazze Şeridi’ne uygulanan deniz ablukası, 2007 yılından beri devam eden bir gerçeklik. İsrail ordusunun resmi açıklamalarına göre, bu abluka Hamas‘ın silah kaçakçılığını önlemeyi amaçlıyor. Ancak, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin 2010 raporunda vurgulandığı üzere, abluka “toplu cezalandırma” niteliği taşıyor ve Cenevre Sözleşmeleri’ni ihlal ediyor. Bu bağlamda, Sumud Filosu (Sumud Fleet), önceki girişimlerin bir devamı niteliğinde. Hatırlanacağı üzere, 2010 yılında Mavi Marmara (Mavi Marmara) gemisiyle yaşanan trajedi, 9 Türk vatandaşının ve 1 Türk asıllı Amerikalının hayatını kaybetmesiyle sonuçlanmıştı. O olay, İHH (İHH - Foundation for Human Rights and Freedoms and Humanitarian Relief) öncülüğünde organize edilmiş bir filonun uluslararası sularda basılmasıydı. Vikipedi’nin detaylı maddesinde belirtildiği gibi, Mavi Marmara olayı, ablukayı kırma çabalarının simgesi haline geldi. O dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan (Erdoğan), “Bu bir katliamdır” diyerek uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırmıştı. Palmer Raporu da baskını yasadışı ilan etmişti. Bugün, Sumud Filosu, bu mirası devralıyor. Filo, 44 ülkeden binlerce katılımcıyla, 50‘den fazla gemiden oluşuyor – tarihin en büyük sivil konvoyu. Akademik bir makalede, Refugees International’ın 2024 raporunda vurguladığı üzere, abluka nedeniyle 80 yüzde oranında Gazzeli’nin yardıma muhtaç hale geldiği belirtiliyor. Bu, sadece bir yardım girişimi değil; ulusal vicdanın uluslararası bir yankısı. Filonun Yolculuğu: Fırtınalar ve Drone Tehlikeleri Arasında İlerleyen Bir Kararlılık (The Flotilla’s Journey: Determination Amid Storms and Drone Threats) 31 Ağustos 2025 tarihinde İspanya’dan demir alan Sumud Filosu, ilk haftalarda şiddetli rüzgarlar ve fırtınalarla boğuştu. Sicilya, Cenova ve Barselona’dan kalkan konvoylar, 3 Eylül‘de İtalyan sularına ulaştı. Tunus’tan ayrılan gemiler ise 9 Eylül’de drone saldırısına uğradı – yangınlar çıktı, ancak tüm yolcular güvende kaldı. Reuters ajansının haberine göre, Türkiye’ye ait 2 adet İHA** (UAV) filosu takip ediyor, arıza yapan bir gemideki 11 kişiyi tahliye etti. Bu, yerel bir yardımın ulusal çapta yayılmasının somut örneği: Türk aktivistler, gemilerde 50’yi aşkın sayıda temsil ediliyor. X platformunda (eski Twitter), @GlobalSumudF hesabından paylaşılan canlı konum güncellemeleri, filonun 1 Ekim sabahı Gazze‘ye 80 deniz mili mesafede olduğunu gösteriyor. Bir Türk aktivist, “Yüksek riskli bölgeye girdik, drone sayısı iki katına çıktı” diye tweet attı. Ekşi Sözlük’te kullanıcılar, “Bu filo, Mavi Marmara’nın intikamı gibi; ama bu sefer dünya izliyor” yorumunu yapmış – hakaret içermeyen, empati dolu bir tartışma. Filoda 500 ton gıda, tıbbi malzeme ve su taşınıyor; sembolik olsa da, açlık çeken 2.4 milyon Gazzeli için umut ışığı. İspanya ve İtalya donanmaları eşlik ediyor, ancak Başbakan Pedro Sánchez, “Yüksek riskli bölgeye girmeyin” uyarısı yaptı. Bu, okuyucuyu düşündüren bir ikilem: Yardım mı, yoksa diplomatik baskı mı kazanacak? Müdahale Anı: Uluslararası Sularda Gerçekleşen Dramatik Karşılaşma (The Intervention Moment: Dramatic Encounter in International Waters) Gece yarısını vururken, 20:30 Gazze saatiyle başlayan müdahale, filonun kaderini değiştirdi. İsrail ordusu, IDF (Israeli Defense Forces) komandolarını devreye soktu. BBC News Türkçe’nin haberine göre, deniz komandoları “seyir halindeki gemileri ele geçirme” tatbikatları yapmıştı. Filo sözcüsü Marikaiti Stasinou, “Sinyal kesicilerle iletişimimizi bozdular, botlar etrafımızda dolaşıyor” dedi. X’te @UmutBahari, “Sumud filosu kırmızı zona’da, paylaşalım ki dünya duysun” tweetiyle binlerce etkileşim aldı. Bu, gerçek zamanlı bir gerilim filmi gibi: Aktivistler can yeleklerini giydi, dualar okudu. Akademik bir perspektiften, Al Jazeera’da yayımlanan bir analizde, San Remo Manueli’ne göre ablukaların “açlık yaratmaması” gerektiği belirtiliyor – ancak 18 yıldır süren abluka, tam tersini yapıyor. İHH yetkilisi Bülent Yıldırım, “Bu gemiler, Erdoğan’ın ‘Dünya beşten büyüktür’ sözünün denizdeki yansıması” dedi. Müdahale sırasında 1 gemideki 11 kişi tahliye edildi, ancak diğerleri direniyor. Euronews’e göre, İtalyan Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, İsrail’den “şiddet uygulanmayacağı” güvencesi aldı – ama aktivistler buna inanmıyor. Bu an, üniversitelerdeki uluslararası hukuk araştırmacılarını cezbedecek: ICJ’nin 3 geçici tedbir kararını ihlal mi? Okuyucular, sizce bu direniş meyve verecek mi? Yorumlarınızı bekliyoruz. Uluslararası Tepkiler ve Diplomatik Fırtına: Dünya Kamuoyunun Sesi (International Reactions and Diplomatic Storm: The Voice of Global Public Opinion) Müdahale haberi yayılır yayılmaz, diplomatik telefonlar kırmızı hatlara döndü. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, “Bu bir terör eylemidir, uluslararası hukuku ihlal ediyor” açıklaması yaptı. Erdoğan, geçmişteki gibi sert çıktı: “Masum sivillerin hayatını tehlikeye atmak, soykırımın uzantısıdır.” Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, “Ateşkes ve esir takası önceliğimiz, yardımları teslim edin” çağrısı yaptı. İtalya’da en büyük sendika, Cuma grevi ilan etti; İspanya Başbakanı Sánchez, donanma gemisi Furor’u gönderdi. X’te @GlobalSumudFlotilla, “Yüksek alarmdayız, 10 deniz mili tehlikeli zona’ya kaldık” tweetiyle 7485 beğeni aldı. Ekşi Sözlük’te bir kullanıcı, “Sumud, direnişin Arapça’sı; bu filo, Mavi Marmara’nın ruhunu taşıyor” diye yazdı – tarafsız, bilgilendirici bir bakış. BM Özel Raportörü Francesca Albanese, “Flotilla’nın serbest geçiş hakkı var” dedi. ProPublica’nın 2024 raporunda, ABD’nin İsrail’e silah yardımını kesebileceği belirtiliyor – ancak Antony Blinken reddetti. Bu tepkiler, yerel başarıyı ulusal yayma potansiyeli taşıyor: Türkiye’de yüz binler Üsküdar’da yürüdü, destek topladı. Peki, AB Komisyonu’nun “Desteklemiyoruz” demesi, ikiyüzlülüğü mü gösteriyor? Tartışmaya katılın, görüşleriniz haberimizi zenginleştirsin. İnsani Boyut ve Ablukanın Etkileri: Açlık ve Umudun Çarpışması (Humanitarian Dimension and Blockade Impacts: Clash of Hunger and Hope) Gazze‘de durum vahim: IPC raporuna göre, nüfusun yarısı açlık çekiyor, onlarca çocuk öldü. Sumud Filosu, tıbbi kitler, bebek maması ve su taşıyor – sembolik ama anlamlı. ICRC’nin 2010 raporunda, abluka “Cenevre’yi ihlal ediyor” deniyor. Filodaki doktorlar, “Bu yardım, hayat kurtaracak” diyor. X’te Türk aktivist Muhammed Salih, “Can yelekleri giydik, dua ediyoruz” videosuyla milyonlara ulaştı. Akademik makalelerde, The Guardian’da Naoise Dolan’ın yazısı, “Flotilla, hükümetlerin başarısızlığını telafi ediyor” diyor. İHH, gemileri Türkiye’den finanse etti – ulusal dayanışmanın örneği. Vikipedi’ye göre, 2008’den beri 5 gemi başarıyla ulaştı, ama 2010 sonrası hepsi durduruldu. Bu, araştırmacılara malzeme: Abluka, yasal mı? Okuyun, paylaşın, etkileşimle fark yaratın. Gelecek Perspektifler: Direnişin Mirası ve Barışa Çağrı (Future Perspectives: Legacy of Resistance and Call for Peace) Sumud Filosu‘nun bu çabası, sadece bir filo değil; küresel vicdanın testi. Müdahale sonrası, yardımlar Aşkelon limanına yönlendirilse de, aktivistler “Provokasyon değil, insani koridor” diyor. İtalya Başbakanı Meloni, “Tehlikeli ve sorumsuz” dese de, Kolombiya Başkanı Petro destekliyor. X’te #MyAgendaSumud etiketi trend oldu, binlerce paylaşım. Ekşi Sözlük’te, “Bu, Erdoğan’ın diplomatik zaferi olabilir” yorumu var – yorumsuz, düşündürücü. Akademik olarak, Jewish Policy Center’ın analizi, ablukayı “yasal” görse de, UNHRC karşı çıkıyor. Yerel başarılar, ulusal yayılıyor: Türkiye’de yüz binler yürüdü. Bu hikaye, üniversitelerde incelenecek: Direniş, değişim getirir mi? Siz ne düşünüyorsunuz? Yorum yapın, bu haberi çoğaltın – çünkü sessizlik, ablukayı güçlendirir.  
Sumud Filosu (Sumud Fleet), Gazze (Gaza) Şeridi’ne insani yardım ulaştırmak için kritik bir eşikte. 1 Ekim 2025 Çarşamba günü, filonun sosyal medya hesaplarından yapılan acil açıklamada, Alma, Surius ve Adara isimli gemilerin uluslararası sularda İsrail (Israel) askerleri tarafından durdurulduğu duyuruldu. Tüm detaylar NetHaberler’de;

Sumud Filosu Gazze’ye Ulaşma Çabasında: İsrail Müdahalesi Başladı (Sumud Fleet Gaza Aid Convoy: Israeli Intervention Begins)

NetHaberler | Özel haber 

Doğu Akdeniz’in dalgalı sularında, insanlık vicdanının bir simgesi olarak yola çıkan Sumud Filosu (Sumud Fleet), Gazze (Gaza) Şeridi’ne insani yardım ulaştırmak için kritik bir eşikte. 1 Ekim 2025 Çarşamba günü, filonun sosyal medya hesaplarından yapılan acil açıklamada, Alma, Surius ve Adara isimli gemilerin uluslararası sularda İsrail (Israel) askerleri tarafından durdurulduğu duyuruldu. “Kameralar devre dışı bırakıldı ve gemilere askeri personel girdi” şeklinde paylaşılan bu ifade, dünya kamuoyunu ayağa kaldırdı. Organizasyon yetkilileri, gemilerdeki 500’den fazla aktivistin güvenliğini doğrulamak için gece gündüz çalışıyor. Bu olay, Filistin (Palestine) halkına yönelik uzun soluklu ablukayı kırma mücadelesinin en dramatik anlarından biri olarak tarihe geçiyor. Peki, bu filo neden yola çıktı ve ne gibi riskler taşıyor? Gelin, bu merak uyandıran yolculuğun derinliklerine inelim.

Tarihsel Arka Plan: Ablukanın Gölgesinde Bir Direniş Öyküsü (Historical Background: A Story of Resistance in the Shadow of the Blockade)

Gazze Şeridi’ne uygulanan deniz ablukası, 2007 yılından beri devam eden bir gerçeklik. İsrail ordusunun resmi açıklamalarına göre, bu abluka Hamas‘ın silah kaçakçılığını önlemeyi amaçlıyor. Ancak, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin 2010 raporunda vurgulandığı üzere, abluka “toplu cezalandırma” niteliği taşıyor ve Cenevre Sözleşmeleri’ni ihlal ediyor. Bu bağlamda, Sumud Filosu (Sumud Fleet), önceki girişimlerin bir devamı niteliğinde. Hatırlanacağı üzere, 2010 yılında Mavi Marmara (Mavi Marmara) gemisiyle yaşanan trajedi, 9 Türk vatandaşının ve 1 Türk asıllı Amerikalının hayatını kaybetmesiyle sonuçlanmıştı. O olay, İHH (İHH - Foundation for Human Rights and Freedoms and Humanitarian Relief) öncülüğünde organize edilmiş bir filonun uluslararası sularda basılmasıydı.

Vikipedi’nin detaylı maddesinde belirtildiği gibi, Mavi Marmara olayı, ablukayı kırma çabalarının simgesi haline geldi. O dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan (Erdoğan), “Bu bir katliamdır” diyerek uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırmıştı. Palmer Raporu da baskını yasadışı ilan etmişti. Bugün, Sumud Filosu, bu mirası devralıyor. Filo, 44 ülkeden binlerce katılımcıyla, 50‘den fazla gemiden oluşuyor – tarihin en büyük sivil konvoyu. Akademik bir makalede, Refugees International’ın 2024 raporunda vurguladığı üzere, abluka nedeniyle 80 yüzde oranında Gazzeli’nin yardıma muhtaç hale geldiği belirtiliyor. Bu, sadece bir yardım girişimi değil; ulusal vicdanın uluslararası bir yankısı.

Filonun Yolculuğu: Fırtınalar ve Drone Tehlikeleri Arasında İlerleyen Bir Kararlılık (The Flotilla’s Journey: Determination Amid Storms and Drone Threats)

31 Ağustos 2025 tarihinde İspanya’dan demir alan Sumud Filosu, ilk haftalarda şiddetli rüzgarlar ve fırtınalarla boğuştu. Sicilya, Cenova ve Barselona’dan kalkan konvoylar, 3 Eylül‘de İtalyan sularına ulaştı. Tunus’tan ayrılan gemiler ise 9 Eylül’de drone saldırısına uğradı – yangınlar çıktı, ancak tüm yolcular güvende kaldı. Reuters ajansının haberine göre, Türkiye’ye ait 2 adet İHA** (UAV) filosu takip ediyor, arıza yapan bir gemideki 11 kişiyi tahliye etti. Bu, yerel bir yardımın ulusal çapta yayılmasının somut örneği: Türk aktivistler, gemilerde 50’yi aşkın sayıda temsil ediliyor.

X platformunda (eski Twitter), @GlobalSumudF hesabından paylaşılan canlı konum güncellemeleri, filonun 1 Ekim sabahı Gazze‘ye 80 deniz mili mesafede olduğunu gösteriyor. Bir Türk aktivist, “Yüksek riskli bölgeye girdik, drone sayısı iki katına çıktı” diye tweet attı. Ekşi Sözlük’te kullanıcılar, “Bu filo, Mavi Marmara’nın intikamı gibi; ama bu sefer dünya izliyor” yorumunu yapmış – hakaret içermeyen, empati dolu bir tartışma. Filoda 500 ton gıda, tıbbi malzeme ve su taşınıyor; sembolik olsa da, açlık çeken 2.4 milyon Gazzeli için umut ışığı. İspanya ve İtalya donanmaları eşlik ediyor, ancak Başbakan Pedro Sánchez, “Yüksek riskli bölgeye girmeyin” uyarısı yaptı. Bu, okuyucuyu düşündüren bir ikilem: Yardım mı, yoksa diplomatik baskı mı kazanacak?

Müdahale Anı: Uluslararası Sularda Gerçekleşen Dramatik Karşılaşma (The Intervention Moment: Dramatic Encounter in International Waters)

Gece yarısını vururken, 20:30 Gazze saatiyle başlayan müdahale, filonun kaderini değiştirdi. İsrail ordusu, IDF (Israeli Defense Forces) komandolarını devreye soktu. BBC News Türkçe’nin haberine göre, deniz komandoları “seyir halindeki gemileri ele geçirme” tatbikatları yapmıştı. Filo sözcüsü Marikaiti Stasinou, “Sinyal kesicilerle iletişimimizi bozdular, botlar etrafımızda dolaşıyor” dedi. X’te @UmutBahari, “Sumud filosu kırmızı zona’da, paylaşalım ki dünya duysun” tweetiyle binlerce etkileşim aldı. Bu, gerçek zamanlı bir gerilim filmi gibi: Aktivistler can yeleklerini giydi, dualar okudu.

Akademik bir perspektiften, Al Jazeera’da yayımlanan bir analizde, San Remo Manueli’ne göre ablukaların “açlık yaratmaması” gerektiği belirtiliyor – ancak 18 yıldır süren abluka, tam tersini yapıyor. İHH yetkilisi Bülent Yıldırım, “Bu gemiler, Erdoğan’ın ‘Dünya beşten büyüktür’ sözünün denizdeki yansıması” dedi. Müdahale sırasında 1 gemideki 11 kişi tahliye edildi, ancak diğerleri direniyor. Euronews’e göre, İtalyan Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, İsrail’den “şiddet uygulanmayacağı” güvencesi aldı – ama aktivistler buna inanmıyor. Bu an, üniversitelerdeki uluslararası hukuk araştırmacılarını cezbedecek: ICJ’nin 3 geçici tedbir kararını ihlal mi? Okuyucular, sizce bu direniş meyve verecek mi? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Uluslararası Tepkiler ve Diplomatik Fırtına: Dünya Kamuoyunun Sesi (International Reactions and Diplomatic Storm: The Voice of Global Public Opinion)

Müdahale haberi yayılır yayılmaz, diplomatik telefonlar kırmızı hatlara döndü. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, “Bu bir terör eylemidir, uluslararası hukuku ihlal ediyor” açıklaması yaptı. Erdoğan, geçmişteki gibi sert çıktı: “Masum sivillerin hayatını tehlikeye atmak, soykırımın uzantısıdır.” Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, “Ateşkes ve esir takası önceliğimiz, yardımları teslim edin” çağrısı yaptı. İtalya’da en büyük sendika, Cuma grevi ilan etti; İspanya Başbakanı Sánchez, donanma gemisi Furor’u gönderdi.

X’te @GlobalSumudFlotilla, “Yüksek alarmdayız, 10 deniz mili tehlikeli zona’ya kaldık” tweetiyle 7485 beğeni aldı. Ekşi Sözlük’te bir kullanıcı, “Sumud, direnişin Arapça’sı; bu filo, Mavi Marmara’nın ruhunu taşıyor” diye yazdı – tarafsız, bilgilendirici bir bakış. BM Özel Raportörü Francesca Albanese, “Flotilla’nın serbest geçiş hakkı var” dedi. ProPublica’nın 2024 raporunda, ABD’nin İsrail’e silah yardımını kesebileceği belirtiliyor – ancak Antony Blinken reddetti. Bu tepkiler, yerel başarıyı ulusal yayma potansiyeli taşıyor: Türkiye’de yüz binler Üsküdar’da yürüdü, destek topladı. Peki, AB Komisyonu’nun “Desteklemiyoruz” demesi, ikiyüzlülüğü mü gösteriyor? Tartışmaya katılın, görüşleriniz haberimizi zenginleştirsin.

İnsani Boyut ve Ablukanın Etkileri: Açlık ve Umudun Çarpışması (Humanitarian Dimension and Blockade Impacts: Clash of Hunger and Hope)

Gazze‘de durum vahim: IPC raporuna göre, nüfusun yarısı açlık çekiyor, onlarca çocuk öldü. Sumud Filosu, tıbbi kitler, bebek maması ve su taşıyor – sembolik ama anlamlı. ICRC’nin 2010 raporunda, abluka “Cenevre’yi ihlal ediyor” deniyor. Filodaki doktorlar, “Bu yardım, hayat kurtaracak” diyor. X’te Türk aktivist Muhammed Salih, “Can yelekleri giydik, dua ediyoruz” videosuyla milyonlara ulaştı.

Akademik makalelerde, The Guardian’da Naoise Dolan’ın yazısı, “Flotilla, hükümetlerin başarısızlığını telafi ediyor” diyor. İHH, gemileri Türkiye’den finanse etti – ulusal dayanışmanın örneği. Vikipedi’ye göre, 2008’den beri 5 gemi başarıyla ulaştı, ama 2010 sonrası hepsi durduruldu. Bu, araştırmacılara malzeme: Abluka, yasal mı? Okuyun, paylaşın, etkileşimle fark yaratın.

Gelecek Perspektifler: Direnişin Mirası ve Barışa Çağrı (Future Perspectives: Legacy of Resistance and Call for Peace)

Sumud Filosu‘nun bu çabası, sadece bir filo değil; küresel vicdanın testi. Müdahale sonrası, yardımlar Aşkelon limanına yönlendirilse de, aktivistler “Provokasyon değil, insani koridor” diyor. İtalya Başbakanı Meloni, “Tehlikeli ve sorumsuz” dese de, Kolombiya Başkanı Petro destekliyor. X’te #MyAgendaSumud etiketi trend oldu, binlerce paylaşım.

Ekşi Sözlük’te, “Bu, Erdoğan’ın diplomatik zaferi olabilir” yorumu var – yorumsuz, düşündürücü. Akademik olarak, Jewish Policy Center’ın analizi, ablukayı “yasal” görse de, UNHRC karşı çıkıyor. Yerel başarılar, ulusal yayılıyor: Türkiye’de yüz binler yürüdü. Bu hikaye, üniversitelerde incelenecek: Direniş, değişim getirir mi? Siz ne düşünüyorsunuz? Yorum yapın, bu haberi çoğaltın – çünkü sessizlik, ablukayı güçlendirir.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.