Savcı Ercan Kayhan Cinayeti | Mustafa Can Gül’ün İfadesi

Son Dakika: Savcı Ercan Kayhan Cinayeti ile ilgili yeni gelişmeler oldu! Katil Mustafa Can Gül’ün Şok İfadesi ve 150 Bin Lira Alacak Detayı! İşte tüm ayrıntılar NetHaberler haberinde;

Son Dakika: Savcı Ercan Kayhan Cinayeti - Katil Mustafa Can Gül’ün Şok İfadesi ve 150 Bin Lira Alacak Detayı! NetHaberler | Özel haber İstanbul’un Çekmeköy ilçesinde yaşanan trajik olay, tüm Türkiye’yi yasa boğdu. 58 yaşındaki deneyimli Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan, bir restoranda yemek yerken uğradığı vahşi saldırı sonucu hayatını kaybetti. Saldırıyı gerçekleştiren 19 yaşındaki Mustafa Can Gül’ün jandarmada verdiği ifade, cinayetin arkasındaki husumet dolu hikayeyi gün yüzüne çıkardı. Bu olay, savcı cinayetleri, boğaz kesme saldırıları ve alacak verecek meselelerinin nasıl ölümcül sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Haberimizde, olayın detaylarını, katilin ifadesini ve güncel gelişmeleri derinlemesine inceliyoruz. Olayın Perde Arkası: Çekmeköy’de Kanlı Gece (The Background of the Incident: Bloody Night in Çekmeköy) Çekmeköy Ömerli Mahallesi’nde bulunan Yeşil Oba Et Mangal isimli restoranda, 3 Eylül 2025 akşamı saat 21:15 sularında korkunç bir cinayet işlendi. İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görev yapan Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan, masasında yemek yerken aniden saldırıya uğradı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, saldırgan Mustafa Can Gül, savcının boğazını keserek onu olay yerinde ölüme terk etti. Olay yerine hızla intikal eden polis, jandarma ve sağlık ekipleri, Kayhan’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Bu saldırı, sadece bir bireysel husumet değil, aynı zamanda yargı camiasına yönelik bir tehdit olarak algılandı ve ulusal düzeyde yankı uyandırdı.  Savcı Kayhan, uzun yıllar boyunca Çorum, Gebze ve İstanbul Anadolu adliyelerinde görev yapmış deneyimli bir hukukçuydı. Haziran 2025’te Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kararnamesiyle Hatay Cumhuriyet Savcılığı’na atanmıştı; ancak bu atamaya itiraz ederek İstanbul’a dönmüştü. Bu detay, onun mesleki hayatını ve kararlılığını yansıtan önemli bir nokta. Cinayet, yerel bir restoranda gerçekleşmiş olsa da, savcının ulusal çaptaki görevi nedeniyle olay hızla ülke gündemine oturdu. Benzer saldırıların önlenmesi için yargı reformlarının tartışılmasına kapı araladı. Katilin İfadesi: 150 Bin Lira Alacağın Kanlı Hesabı (The Killer’s Statement: The Bloody Account of 150 Thousand Lira Debt) Jandarmada sorgulanan Mustafa Can Gül, ifadesinde çarpıcı detaylar paylaştı. 19 yaşındaki şüpheli, iki yıl önce savcının ortağı olduğu restoranda garson olarak çalıştığını belirtti. İşten ayrıldıktan sonra kalan alacağının yaklaşık 150 bin lira olduğunu iddia eden Gül, bu parayı defalarca talep ettiğini ancak savcı tarafından kovulduğunu anlattı. İfadesinde, “Olay akşamı 21.00 gibi işletmeye kalan paramı almak için gittim. İlk olarak büfedeki Bilal’e sordum, sonra savcıyla tartıştık. Amacım öldürmek değildi, ama işler çığırından çıktı,” dedi. Bu sözler, alacak verecek meselelerinin nasıl ölümcül bir husumete dönüştüğünü gösteriyor. Savcı Ercan Kayhan Cinayeti | Mustafa Can Gül’ün İfadesi Gül’ün ifadesine göre, savcı onu uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle işten çıkarmış ve aralarında “abi-kardeş” ilişkisi bozulmuştu. Şüpheli, MET (metamfetamin) kullanıcısı olduğunu kabul ederken, bu durumun cinayeti tetikleyen faktörlerden biri olabileceği belirtiliyor. Emniyet kaynakları, Gül’ün daha önce “kadına karşı şiddet, ısrarlı takip ve konut dokunulmazlığını ihlal” gibi suçlardan kaydı olduğunu doğruladı. Bu bilgiler, olayın sadece bir alacak meselesi olmadığını, aynı zamanda psikolojik ve sosyal boyutları olduğunu ortaya koyuyor. Yerel bir anlaşmazlığın ulusal bir trajediye evrilmesi, toplumda borç ilişkilerinin yönetimine dair tartışmaları alevlendirdi. Savcı Ercan Kayhan Kimdir? Kariyeri ve Mirası Ercan Kayhan, 58 yaşında, evli ve çocuklu bir aile babasıydı. Meslek hayatı boyunca önemli davalarda görev almış, adaleti sağlamak için özveriyle çalışmıştı. Gebze’den İstanbul’a uzanan kariyeri, onun hukukun üstünlüğüne olan inancını yansıtıyordu. Cinayet sonrası Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medyada yaptığı açıklamada, “Değerli meslektaşımız Savcı Ercan Kayhan’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yargı camiamıza başsağlığı diliyorum,” diyerek üzüntüsünü ifade etti. Bu olay, yargı mensuplarının güvenliği konusunu gündeme getirerek, ulusal düzeyde koruma tedbirlerinin güçlendirilmesini zorunlu kılıyor. Savcıların genel rolü, Wikipedia gibi dijital ansiklopedilere göre, devleti temsil ederek suçluları kovuşturmak ve adaleti sağlamakla yükümlü olmaktır. Türkiye’de ise savcılar, Ceza Muhakemesi Kanunu çerçevesinde soruşturmaları yönetir ve kamu düzenini korur. Kayhan’ın ölümü, bu rolün risklerini hatırlatıyor. Akademik makalelerde, yasal mesleklerde işyeri şiddeti üzerine yapılan araştırmalar, borç anlaşmazlıklarının sıklıkla şiddete yol açtığını gösteriyor; ancak Türkiye’de savcılara yönelik saldırılar nadir olsa da, bu olay bir dönüm noktası olabilir. Cinayetin Ardından Gelişmeler: Adli Süreç ve Kamu Tepkisi (Developments After the Murder: Judicial Process and Public Reaction) Şüpheli Mustafa Can Gül, olaydan kısa süre sonra yakalanarak gözaltına alındı ve adliyeye sevk edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı titizlikle yürütüyor. Başsavcılık açıklamasında, saldırının tartışma sırasında gerçekleştiği ve savcının şüpheli hakkında önceden soruşturma yürütmediği belirtildi. Gül’ün Maltepe Cezaevi’nde 9 Kasım 2024 ile 15 Ocak 2025 arasında kaldığı ortaya çıktı, bu da onun suç geçmişini aydınlatıyor. 4 22 Kamuoyunda büyük tepki çeken olay, sosyal medyada da yankı buldu. Twitter (X) kullanıcıları, savcı cinayetleri ve saldırı detayları hakkında binlerce paylaşım yaptı. Bir kullanıcı, “Yargı mensuplarımızın güvenliği sağlanmalı, bu tür husumetler önlenmeli,” diye yazarken, başka biri 150 bin lira detayı üzerinde durdu. Bu tepkiler, yerel bir olayın ulusal çapta nasıl tartışıldığını gösteriyor. İstanbul Valisi Davut Gül, restorana giderek olay hakkında bilgi aldı ve soruşturmanın çok yönlü olduğunu vurguladı. Olay yeri incelemeleri devam ederken, restoranın sabah saatlerinde görüntülendiği ve hemen yanında jandarma karakolu bulunduğu dikkat çekti. Bu detay, güvenlik zafiyetlerini sorgulatıyor. Cenaze töreni yarın düzenlenecek; yargı camiası ve ailesi için zor bir gün olacak. Benzer Olaylar ve Dersler: Yargı Güvenliği Tartışmaları Türkiye’de savcılara yönelik saldırılar nadir olsa da, geçmişte benzer vakalar yaşandı. Örneğin, 2015’te İstanbul Adliyesi’nde yaşanan terör saldırısı, yargı güvenliğini gündeme getirmişti. Akademik çalışmalarda, işyeri şiddeti üzerine yapılan araştırmalar (örneğin, Academia.edu’da yayınlanan makaleler), borç temelli anlaşmazlıkların yüzde 20’sinin şiddete dönüştüğünü belirtiyor. Bu olay, savcı Kayhan’ın ölümüyle, ulusal düzeyde yargı reformlarını hızlandırabilir. Uluslararası bağlamda, savcıların rolü devlet adına adaleti temsil etmekle sınırlı değil; aynı zamanda toplumun güvenliğini sağlamak. Bu cinayet, yerel husumetlerin nasıl ulusal bir krize dönüşebileceğini göstererek, borç tahsilatı yasalarının gözden geçirilmesini teşvik ediyor. Toplumsal Etkiler: Husumet ve Şiddet Döngüsü (Social Impacts: Cycle of Enmity and Violence) Bu trajedi, toplumda husumetlerin nasıl ölümcül sonuçlar doğurabileceğini hatırlatıyor. 150 bin lira gibi bir alacak, genç bir insanın hayatını ve bir savcının kariyerini sona erdirdi. Psikologlara göre, uyuşturucu bağımlılığı ve ekonomik baskılar, şiddeti tetikleyen ana faktörler. Türkiye genelinde, benzer alacak meseleleri sıkça mahkemelere taşınıyor; ancak bu olay, alternatif çözüm yollarının önemini vurguluyor. Yerel bir restorandaki cinayet, ulusal medyada geniş yer buldu ve yargı mensuplarının korunması için çağrılar yapıldı. Bu, Çekmeköy’ün ötesinde, tüm ülkeyi etkileyen bir uyarı niteliğinde. Sonuç: Adalet İçin Bir Çağrı Savcı Ercan Kayhan’ın cinayeti, sadece bir kayıp değil, aynı zamanda sistemdeki açıkları gösteren bir olay. Katil Mustafa Can Gül’ün ifadesi, 150 bin lira detayıyla birlikte, hikayenin derinliğini ortaya koyuyor. Bu haber, savcı, Kayhan, Çekmeköy, boğaz kesme, saldırı, Mustafa Can Gül, ifade, adliye, jandarma gibi anahtar kelimelerle dolu bir trajedi. Sizce, yargı mensuplarının güvenliği için ne gibi önlemler alınmalı? Bu olay hakkında düşüncelerinizi yorumlarda paylaşın; belki de bu tartışma, ulusal çapta bir değişime öncülük eder.