Rebiülevvel: Nur Olarak Doğan Bir Ay

Rebiülevvel ayı, yalnızca hicrî takvimin üçüncü basamağı değil; insanlık tarihinin seyrini değiştiren eşsiz bir zaman dilimidir. Tüm detaylar NetHaberler’de;

Rebiülevvel: İnsanlığa Nur Olarak Doğan Bir Ay Rebiülevvel ayı, yalnızca hicrî takvimin üçüncü basamağı değil; insanlık tarihinin seyrini değiştiren eşsiz bir zaman dilimidir. Bu ay, karanlıkla kuşatılmış bir çağda, aydınlığın doğduğu, rahmetin insanlığa indiği bir devrin habercisidir. Çünkü bu ay, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) dünyaya teşrif ettiği aydır. Net Haberler - Nuran Kırlak İslam medeniyeti açısından Rebiülevvel; bir doğumun çok daha ötesinde, bir dönüşümün, bir uyanışın ve adaletin filizlendiği bir zamandır. Yeryüzünün, insanlık onurunun, hak ve merhametin yeniden tanımlandığı bu ay, sadece bir tarihsel dönüm noktası değil, aynı zamanda bugüne seslenen bir ahlâk çağrısıdır. Bu Ayın Tarihî Derinliği Rebiülevvel ayında yalnızca doğum değil, aynı zamanda büyük yürüyüşler, yeni başlangıçlar yaşanmıştır. Peygamber Efendimiz’in Mekke’den Medine’ye hicreti bu ayda başlamış; Sevr Mağarası'nda sabırla beklenen o zor yolculuk, bir medeniyetin temelini atmıştır. Medine’ye ulaşıldığında ilk cuma namazı kılınmış, kısa süre sonra Mescid-i Nebevî inşa edilmiştir. Bütün bu gelişmeler, yalnızca Müslümanlar için değil, tüm insanlık için yeni bir sosyal adalet anlayışının habercisiydi. Rebiülevvel, sadece bireysel ibadetlerin değil, toplumsal sorumluluk bilincinin de doğduğu bir aydır. Evrensel Değerlerin Yeniden Hatırlanışı Bugün, içinde bulunduğumuz çağda Rebiülevvel ayı; yeniden düşünme, sorgulama ve dönüştürme zamanı olarak değerlendirilebilir. Bu ayın en temel mesajı, merhamet, adalet, sabır ve dürüstlük gibi evrensel erdemleri hatırlatmaktır.  Hz. Muhammed (s.a.v.), sadece inananlara değil, tüm insanlığa örnek bir ahlâk modeli olarak gönderilmiştir. O’nun yaşamı; savaşsız bir adalet anlayışını, kin gütmeyen bir affediciliği ve kimseyi dışlamayan bir sevgi dilini içermektedir. Rebiülevvel ayı da işte bu mirası hatırlamak ve yaşatmak için bir fırsattır. Bugün dünyada din, dil, ırk ayrımı gözetmeden; adaletin, barışın, paylaşmanın ve insanlık onurunun yükseltilmesine ihtiyaç vardır. Rebiülevvel ayı bu anlamda, sadece Müslümanlar için değil, tüm insanlık için ortak bir ahlâk çağrısıdır. Maneviyatın Güncel Karşılığı Rebiülevvel ayının içinde yer alan Mevlid Kandili, Efendimizin doğumunu sadece anmak için değil; O’nun örnekliğini hayata taşımak için bir vesiledir. Bu ayda: İnsan ilişkilerinde daha anlayışlı ve sabırlı olmak, Yetimlere, yoksullara, düşkünlere sahip çıkmak, Kırgınlıkları onarıp, toplumsal barışı öncelemek, Çevreye, hayvana, doğaya karşı duyarlı davranmak, gibi erdemler, sadece dinî bir görev değil; evrensel bir insanlık sorumluluğu olarak görülmelidir. Çünkü Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ahlâkı, sınırları olmayan bir iyilik çağrısıdır. "Bugün ne yaptım ki Peygamberimin yoluna biraz daha yaklaştım?" diye sormak için çok güzel bir zamandayız. Rebîülevvel ayınız mübarek olsun. Bu ay, içimizdeki tüm kırgınlıkların yerini sevgiye; dargınlıkların yerini kardeşliğe bıraksın. Rabbim bizleri Efendimiz’in şefaatine erişen, yolundan ayrılmayan kullarından eylesin. Rebiülevvel Bir Takvim Ayı Değil, Bir Yaşam Biçimi Rebiülevvel, takvimlerin bildirdiği bir ay değil; vicdanların işaret ettiği bir yön, kalplerin tanıdığı bir ışıktır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) bu ayda dünyaya geldi ve sadece İslam ümmetine değil, tüm insanlığa yol gösterici bir hayat bıraktı. Bu ay, bireysel ibadetlerle birlikte; toplumsal adaleti, insani duyarlılığı ve evrensel barışı yeniden düşünmek için bir çağrıdır. Bugün Rebiülevvel ayını yaşarken sormamız gereken soru şudur: "İnsanlık bu örnekliği ne kadar anlıyor ve hayatına yansıtabiliyor?" Bu soruya verilecek her samimi cevap, hem bireyin hem toplumun huzuru için yeni bir başlangıç olacaktır. Ahde Vefa Platformu Başkanı Nuran Kırlak