Osman Çaklı serbest: Gazeteci Çaklı Adli Kontrol Şartıyla Serbest Bırakıldı: Yurtdışına Çıkış Yasağı

GÜNDEM 14.12.2025 - 15:40, Güncelleme: 14.12.2025 - 15:40
 

Osman Çaklı serbest: Gazeteci Çaklı Adli Kontrol Şartıyla Serbest Bırakıldı: Yurtdışına Çıkış Yasağı

İstanbul’da sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alınan gazeteci Osman Çaklı, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla adli kontrol şartıyla özgürlüğüne kavuştu. İşte tüm detaylar NetHaberler haberinde.
Gazeteci Osman Çaklı Adli Kontrol Şartıyla Serbest Bırakıldı: Yurtdışına Çıkış Yasağı ve Gözaltı Detayları 14.12.2025 | NetHaberler | Özel Haber | bilgi@nethaberler.com Dün gece yarısı evinden alınarak Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen gazeteci Osman Çaklı, emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Bu olay, sadece bir paylaşımın gazeteciliği nasıl hedef tahtasına koyabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Çevredekiler, kapıdaki polis sirenlerini duyunca kalp atışlarının hızlandığını söylüyor; ben de haber masasında beklerken o anı hayal ettim, bir meslektaşın gecenin bir yarısı neden alınır diye sordum kendime. SonDakika: NetHaberler.Com’un edindiği bilgiye göre; Çaklı’nın adliyedeki ifadesi tamamlandıktan sonra hakimliğe çıkarıldı ve mahkeme, yurtdışına çıkış yasağı ile her pazar günü karakola imza atma şartını getirdi. Bu karar, özgürce haber peşinde koşan bir gazeteciyi haftasonu tatilinde bile resmi prosedürlere bağladı – sanki Pazar günleri dinlenmek yerine, kalemini değil imzayı eline alması gerekiyormuş gibi. Oysa Çaklı, sadece kamuoyunu bilgilendirmek için klavyesine sarılmıştı. Ne Olmuştu? Okmeydanı Hastane Saldırısı ve Ani Gözaltı Her şey, Okmeydanı’ndaki Şafak Hastanesi’ne düzenlenen gece yarısı kurşunlama saldırısıyla başladı. Hastanenin camları paramparça olmuş, etrafta panik havası esmişti. Gazeteci Osman Çaklı, sosyal medya hesabından olayı duyururken, “Saldırıyı kimin ya da kimlerin gerçekleştirdiği soruşturma sonrasında ortaya çıkarılmalıdır. Fakat kendisine Şapkalılar adını veren bir grup çete, işçilerin yanında olduklarına dair pankart açıp poz vererek saldırıyı üstlendi” diye yazmıştı. Bu satırlar, bir gazetecinin kamu ihbarı niteliğindeki paylaşımıydı; ama savcılar bunu “suçu ve suçluyu övme” olarak yorumladı. Olayın sıcaklığı henüz soğumadan, 13 Aralık 2025 gecesi saatler 22:00‘yi gösterdiğinde Çaklı’nın kapısı çalındı. Polisler, “mevcutlu” gözaltı emriyle evine girdi. Kendisi de X hesabından, “Gözaltına alınıyorum. Vatan Emniyete götürüleceğim” diye duyurdu. O tweet, binlerce kez paylaşıldı; insanlar uykusuz kaldı, “Bu mu gazetecilik?” diye sordu. Benzer saldırılar, son aylarda İstanbul’un sokaklarında artmıştı – hatırlayın, MESEM çetesi bağlantılı olaylar, işçilere yönelik tehditler… Çaklı, tam da bunları araştıran biriydi. Gözaltı haberi yayıldıkça, basın sendikaları ayağa kalktı; DİSK Basın-İş, “Gece baskınlarıyla susturamazsınız” diye haykırdı. Bu, sadece bir gözaltı değil, mesleğin omurgasına indirilen bir darbe gibiydi. Adliyeye sevk edildiğinde, hava gergindi. Savcılık, ilk etapta “cumhurbaşkanına hakaret” ve “suçu övme” suçlamalarını öne sürdü. Ama süreç uzadıkça, suçlama değişti – sanki bir yapboz gibi, parçalar yerlerine uyduruluyordu. Hakimlik salonunda, Çaklı’nın yüzündeki yorgunluk okunuyordu; ama gözleri, inancını yitirmemiş bir gazetecinin kararlılığını taşıyordu. Mahkeme, adli kontrol talebini kabul etti: Artık her hafta sonu, tatil yerine karakol yolcusu. Bu şartlar, özgürlüğü kısıtlıyor; ama en azından demir parmaklıklar arkasında değil. Yine de, içim burkuldu – bir haber için ne kadar bedel ödeniyor? Osman Çaklı Kimdir? Cesur Haberleriyle Tanınan Genç Gazeteci Osman Çaklı, 1980’ler sonrasının doğan neslinin en parlak kalemlerinden biri. Uşak Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu, kariyerine Bursa’da yerel gazetelerde başladı, sonra İstanbul’un nabzını tutan Gazete Duvar’a geçti. Orada, Sedat Peker’in tehdit ettiği gazeteci Cihan Çakır’ın hikayesini patlattı – o haber, günlerce gündemi salladı, Peker cephesinden bile teyit aldı. Ekşi Sözlük’te bile “geleceğin önemli genç gazetecilerinden” diye anılıyor; kullanıcılar, “Dikkat çeken haberlere imza atıyor” diyor. Son yıllarda, yeni nesil çeteler üzerine yoğunlaştı. Yakın zamanda yayımlanan Yeni Nesil Çeteler kitabı, tam bir bomba etkisi yarattı. Kitapta, Daltonlar gibi organize suç gruplarının, sosyal medya üzerinden nasıl büyüdüğünü, işçilere nasıl gözdağı verdiğini anlatıyor. Çetelerin, “Şapkalılar” gibi isimlerle poz verip pankart açmasını tiye alan satırlar, kitabın en çarpıcı kısımları. X hesabında 10.467 paylaşımı var; takipçileri, “Halkın gerçek sorunlarını dert eden bir gazeteci” diye övüyor. Boğaziçi Üniversitesi protestolarında da adını duyurdu – o dönemki raporlarda, özgürlük mücadelesine destek veren isimler arasında geçiyor. Çaklı, sadece haber yapmıyor; YouTube kanalında alternatif modeller deniyor, çünkü “gazetecilikten para kazanmak zor” diyor. LinkedIn profili, 147 takipçisiyle mütevazı; ama etkisi çok büyük. Bu gözaltı, onun gibi cesur kalemleri sindirme girişimi mi? Bence evet – çünkü çeteleri yazanlar, rahatsız ediliyor. Kitabını okuyanlar, “Bu adam korkusuz” diyor; şimdi, o korkusuzluk adli kontrolle sınanıyor. Yeni Suçlama ve Emniyet İfadesi: Kamu İhbarı mı, Yoksa Baskı mı? Emniyet sorgusu, tam bir tiyatro sahnesi gibiydi. Çaklı’ya yöneltilen ilk suçlamalar: “Suçu ve suçluyu övme” ile “cumhurbaşkanına hakaret”. Savcılık, eski paylaşımlarını taramış; biri, “Erdoğan Babala TV’ye katılsaydı Kılıçdaroğlu’na sorulan sertlikte bir soru havuzuyla karşılaşsaydı muhtemelen programa katılan 750 kişi gözaltına alınırdı” diye. Çaklı, ifadesinde net: “Bu suç içermiyor, eleştiri.” Başka bir paylaşım, Erdoğan’ın iftar sonrası sözlerini alıntılıyor – ama savcılar hakaret görmüş. Sonra, bomba: Yeni suçlama, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma”. Hastane saldırısı paylaşımı, çetenin üstlenmesini aktarıyor; ama bu, ihbar değil mi? Çaklı’nın emniyetteki sözleri yürek burkuyor: “Ben gazeteciyim ve suçla ilgili haberler yapmaktayım. Sosyal medya platformlarında gördüğüm bu fotoğrafları paylaştım. Olaydan sonra Şapkalılar adındaki çetenin yaptığını dair gazeteci olarak öngörüde bulundum. Olaydaki tanıklığım, dahlim bundan öte değildir. Gazetecilik dışında bir dahlim yoktur. Bu aynı zamanda bir kamu ihbarıdır.” Erokspor paylaşımı için “Erdoğan’ın proje takımı” demiş – açık kaynaklı eleştiri. “Faşist partiden çıkan” ifadesi, MHP’den İYİ Parti’ye geçen Gürhan Kocaman’ın Ayhan Bora Kaplan’la fotoğrafına atıf; Erdoğan’la alakası yok. Savcılar, her kelimeyi didik didik etmiş; ama Çaklı, “Hiçbir bağım yok” diye haykırıyor. Bu ifade, bir savunma değil, mesleğin manifestosu gibi. Okurken, öfke duydum – bir gazeteci, ihbar ederken suçlanıyor! Basın Özgürlüğü Tehlikede: Tepkiler, Benzer Olaylar ve Gelecek Endişesi Bu olay, Türkiye’de gazeteciliğin kanayan yarasına parmak bastı. X’te 444 beğeni alan bir tweet’te, “Mesem’i çeteleri gündem ettiği için bu yapılıyor” deniyor. BirGün Gazetesi, “Her saat yeni suçlama” diye isyan etti; Sözcü, Cumhuriyet, T24 anbean takip etti. Evrensel, “Gece baskınları susturma taktiği” diye yazdı. Uluslararası basın örgütleri bile ayağa kalktı – ANKA Haber Ajansı, “Free speech violation” başlığı attı. Benzer vakalar çoğalıyor: Hatırlayın, Sedat Peker dosyalarında gözaltına alınanlar, Boğaziçi’nde tweet atanlar… Çaklı’nın kitabı, tam da bu çetelerin anatomisini çiziyor; Daltonlar iddianamesi, organize suçun sosyal medya yüzünü gösteriyor. Gazeteciler Sadık Güleç’le röportajında, “Yeni nesil çetelere kimler katılıyor?” diye sormuş – cevap, korkutucu. Bu baskılar, haberin önünü tıkıyor; halk, gerçeği öğrenemiyor. Peki ya gelecek? Çaklı gibi gençler pes etmez; ama sistem, onları yoruyor. Ben, masamda otururken düşündüm: Bir tweet, bir kitap, bir ihbar… Bunlar suç mu? Hayır, demokrasinin damarları. Umarım bu karar, dönüm noktası olur – özgürlükler için. NetHaberler.Com editörünün derlediği bu habere göre; Osman Çaklı’nın mücadelesi, hepimizi düşündürüyor. Sizce gazetecilik suç mu? Bu adli kontrol şartı adil mi? Yorumlarda paylaşın, sesimizi duyuralım – belki bir yorum, bir fark yaratır. #OsmanÇaklı #AdliKontrolŞartı #YurtdışınaÇıkışYasağı #GazeteciGözaltı #BasınÖzgürlüğü #ŞapkalılarÇetesi #YeniNesilÇeteler #haber #sondakika #gündem #güncel #haberler #sicakhaber #keşfet #keşfetteyiz #news #canliyayin  
İstanbul’da sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alınan gazeteci Osman Çaklı, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla adli kontrol şartıyla özgürlüğüne kavuştu. İşte tüm detaylar NetHaberler haberinde.

Gazeteci Osman Çaklı Adli Kontrol Şartıyla Serbest Bırakıldı: Yurtdışına Çıkış Yasağı ve Gözaltı Detayları

14.12.2025 | NetHaberler | Özel Haber | bilgi@nethaberler.com

Dün gece yarısı evinden alınarak Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen gazeteci Osman Çaklı, emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Bu olay, sadece bir paylaşımın gazeteciliği nasıl hedef tahtasına koyabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Çevredekiler, kapıdaki polis sirenlerini duyunca kalp atışlarının hızlandığını söylüyor; ben de haber masasında beklerken o anı hayal ettim, bir meslektaşın gecenin bir yarısı neden alınır diye sordum kendime.

SonDakika: NetHaberler.Com’un edindiği bilgiye göre; Çaklı’nın adliyedeki ifadesi tamamlandıktan sonra hakimliğe çıkarıldı ve mahkeme, yurtdışına çıkış yasağı ile her pazar günü karakola imza atma şartını getirdi. Bu karar, özgürce haber peşinde koşan bir gazeteciyi haftasonu tatilinde bile resmi prosedürlere bağladı – sanki Pazar günleri dinlenmek yerine, kalemini değil imzayı eline alması gerekiyormuş gibi. Oysa Çaklı, sadece kamuoyunu bilgilendirmek için klavyesine sarılmıştı.

Ne Olmuştu? Okmeydanı Hastane Saldırısı ve Ani Gözaltı

Her şey, Okmeydanı’ndaki Şafak Hastanesi’ne düzenlenen gece yarısı kurşunlama saldırısıyla başladı. Hastanenin camları paramparça olmuş, etrafta panik havası esmişti. Gazeteci Osman Çaklı, sosyal medya hesabından olayı duyururken, “Saldırıyı kimin ya da kimlerin gerçekleştirdiği soruşturma sonrasında ortaya çıkarılmalıdır. Fakat kendisine Şapkalılar adını veren bir grup çete, işçilerin yanında olduklarına dair pankart açıp poz vererek saldırıyı üstlendi” diye yazmıştı. Bu satırlar, bir gazetecinin kamu ihbarı niteliğindeki paylaşımıydı; ama savcılar bunu “suçu ve suçluyu övme” olarak yorumladı.

Olayın sıcaklığı henüz soğumadan, 13 Aralık 2025 gecesi saatler 22:00‘yi gösterdiğinde Çaklı’nın kapısı çalındı. Polisler, “mevcutlu” gözaltı emriyle evine girdi. Kendisi de X hesabından, “Gözaltına alınıyorum. Vatan Emniyete götürüleceğim” diye duyurdu. O tweet, binlerce kez paylaşıldı; insanlar uykusuz kaldı, “Bu mu gazetecilik?” diye sordu. Benzer saldırılar, son aylarda İstanbul’un sokaklarında artmıştı – hatırlayın, MESEM çetesi bağlantılı olaylar, işçilere yönelik tehditler… Çaklı, tam da bunları araştıran biriydi. Gözaltı haberi yayıldıkça, basın sendikaları ayağa kalktı; DİSK Basın-İş, “Gece baskınlarıyla susturamazsınız” diye haykırdı. Bu, sadece bir gözaltı değil, mesleğin omurgasına indirilen bir darbe gibiydi.

Adliyeye sevk edildiğinde, hava gergindi. Savcılık, ilk etapta “cumhurbaşkanına hakaret” ve “suçu övme” suçlamalarını öne sürdü. Ama süreç uzadıkça, suçlama değişti – sanki bir yapboz gibi, parçalar yerlerine uyduruluyordu. Hakimlik salonunda, Çaklı’nın yüzündeki yorgunluk okunuyordu; ama gözleri, inancını yitirmemiş bir gazetecinin kararlılığını taşıyordu. Mahkeme, adli kontrol talebini kabul etti: Artık her hafta sonu, tatil yerine karakol yolcusu. Bu şartlar, özgürlüğü kısıtlıyor; ama en azından demir parmaklıklar arkasında değil. Yine de, içim burkuldu – bir haber için ne kadar bedel ödeniyor?

Osman Çaklı Kimdir? Cesur Haberleriyle Tanınan Genç Gazeteci

Osman Çaklı, 1980’ler sonrasının doğan neslinin en parlak kalemlerinden biri. Uşak Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu, kariyerine Bursa’da yerel gazetelerde başladı, sonra İstanbul’un nabzını tutan Gazete Duvar’a geçti. Orada, Sedat Peker’in tehdit ettiği gazeteci Cihan Çakır’ın hikayesini patlattı – o haber, günlerce gündemi salladı, Peker cephesinden bile teyit aldı. Ekşi Sözlük’te bile “geleceğin önemli genç gazetecilerinden” diye anılıyor; kullanıcılar, “Dikkat çeken haberlere imza atıyor” diyor.

Son yıllarda, yeni nesil çeteler üzerine yoğunlaştı. Yakın zamanda yayımlanan Yeni Nesil Çeteler kitabı, tam bir bomba etkisi yarattı. Kitapta, Daltonlar gibi organize suç gruplarının, sosyal medya üzerinden nasıl büyüdüğünü, işçilere nasıl gözdağı verdiğini anlatıyor. Çetelerin, “Şapkalılar” gibi isimlerle poz verip pankart açmasını tiye alan satırlar, kitabın en çarpıcı kısımları. X hesabında 10.467 paylaşımı var; takipçileri, “Halkın gerçek sorunlarını dert eden bir gazeteci” diye övüyor. Boğaziçi Üniversitesi protestolarında da adını duyurdu – o dönemki raporlarda, özgürlük mücadelesine destek veren isimler arasında geçiyor.

Çaklı, sadece haber yapmıyor; YouTube kanalında alternatif modeller deniyor, çünkü “gazetecilikten para kazanmak zor” diyor. LinkedIn profili, 147 takipçisiyle mütevazı; ama etkisi çok büyük. Bu gözaltı, onun gibi cesur kalemleri sindirme girişimi mi? Bence evet – çünkü çeteleri yazanlar, rahatsız ediliyor. Kitabını okuyanlar, “Bu adam korkusuz” diyor; şimdi, o korkusuzluk adli kontrolle sınanıyor.

Yeni Suçlama ve Emniyet İfadesi: Kamu İhbarı mı, Yoksa Baskı mı?

Emniyet sorgusu, tam bir tiyatro sahnesi gibiydi. Çaklı’ya yöneltilen ilk suçlamalar: “Suçu ve suçluyu övme” ile “cumhurbaşkanına hakaret”. Savcılık, eski paylaşımlarını taramış; biri, “Erdoğan Babala TV’ye katılsaydı Kılıçdaroğlu’na sorulan sertlikte bir soru havuzuyla karşılaşsaydı muhtemelen programa katılan 750 kişi gözaltına alınırdı” diye. Çaklı, ifadesinde net: “Bu suç içermiyor, eleştiri.” Başka bir paylaşım, Erdoğan’ın iftar sonrası sözlerini alıntılıyor – ama savcılar hakaret görmüş.

Sonra, bomba: Yeni suçlama, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma”. Hastane saldırısı paylaşımı, çetenin üstlenmesini aktarıyor; ama bu, ihbar değil mi? Çaklı’nın emniyetteki sözleri yürek burkuyor: “Ben gazeteciyim ve suçla ilgili haberler yapmaktayım. Sosyal medya platformlarında gördüğüm bu fotoğrafları paylaştım. Olaydan sonra Şapkalılar adındaki çetenin yaptığını dair gazeteci olarak öngörüde bulundum. Olaydaki tanıklığım, dahlim bundan öte değildir. Gazetecilik dışında bir dahlim yoktur. Bu aynı zamanda bir kamu ihbarıdır.

Erokspor paylaşımı için “Erdoğan’ın proje takımı” demiş – açık kaynaklı eleştiri. “Faşist partiden çıkan” ifadesi, MHP’den İYİ Parti’ye geçen Gürhan Kocaman’ın Ayhan Bora Kaplan’la fotoğrafına atıf; Erdoğan’la alakası yok. Savcılar, her kelimeyi didik didik etmiş; ama Çaklı, “Hiçbir bağım yok” diye haykırıyor. Bu ifade, bir savunma değil, mesleğin manifestosu gibi. Okurken, öfke duydum – bir gazeteci, ihbar ederken suçlanıyor!

Basın Özgürlüğü Tehlikede: Tepkiler, Benzer Olaylar ve Gelecek Endişesi

Bu olay, Türkiye’de gazeteciliğin kanayan yarasına parmak bastı. X’te 444 beğeni alan bir tweet’te, “Mesem’i çeteleri gündem ettiği için bu yapılıyor” deniyor. BirGün Gazetesi, “Her saat yeni suçlama” diye isyan etti; Sözcü, Cumhuriyet, T24 anbean takip etti. Evrensel, “Gece baskınları susturma taktiği” diye yazdı. Uluslararası basın örgütleri bile ayağa kalktı – ANKA Haber Ajansı, “Free speech violation” başlığı attı.

Benzer vakalar çoğalıyor: Hatırlayın, Sedat Peker dosyalarında gözaltına alınanlar, Boğaziçi’nde tweet atanlar… Çaklı’nın kitabı, tam da bu çetelerin anatomisini çiziyor; Daltonlar iddianamesi, organize suçun sosyal medya yüzünü gösteriyor. Gazeteciler Sadık Güleç’le röportajında, “Yeni nesil çetelere kimler katılıyor?” diye sormuş – cevap, korkutucu. Bu baskılar, haberin önünü tıkıyor; halk, gerçeği öğrenemiyor.

Peki ya gelecek? Çaklı gibi gençler pes etmez; ama sistem, onları yoruyor. Ben, masamda otururken düşündüm: Bir tweet, bir kitap, bir ihbar… Bunlar suç mu? Hayır, demokrasinin damarları. Umarım bu karar, dönüm noktası olur – özgürlükler için.

NetHaberler.Com editörünün derlediği bu habere göre; Osman Çaklı’nın mücadelesi, hepimizi düşündürüyor. Sizce gazetecilik suç mu? Bu adli kontrol şartı adil mi? Yorumlarda paylaşın, sesimizi duyuralım – belki bir yorum, bir fark yaratır.

#OsmanÇaklı #AdliKontrolŞartı #YurtdışınaÇıkışYasağı #GazeteciGözaltı #BasınÖzgürlüğü #ŞapkalılarÇetesi #YeniNesilÇeteler #haber #sondakika #gündem #güncel #haberler #sicakhaber #keşfet #keşfetteyiz #news #canliyayin

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.