Öldürülen Savcı Ercan Kayhan'ın cenazesinde Akın Gürlek detayı

Çekmeköy'de restoranda yemek yediği sırada bir kişi tarafından bıçaklanması sonucu yaşamını yitiren İstanbul Adliyesi'nde görevli Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan'ın cenazesi toprağa verildi. Akın Gürlek cenazeye katıldı.

Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan son yolculuğuna uğurlandı Çekmeköy'de restoranda yemek yediği sırada bir kişi tarafından bıçaklanması sonucu yaşamını yitiren İstanbul Adliyesi'nde görevli Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan'ın cenazesi toprağa verildi. Akın Gürlek de cenaze namazına katılım gösterdi NetHaberler - ARA ÖZEL Ömerli Mahallesi'nde bir restoranda 3 Eylül'de yemek yediği sırada yanına gelen Mustafa Can Gül (19) tarafından bıçaklanması sonucu hayatını kaybeden Kayhan için, Ataşehir Mimar Sinan Camisi'nde öğle vakti cenaze töreni düzenlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, Anadolu Başsavcısı Zafer Koç, Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel ve çok sayıda savcı katıldı.  Törene, Kayhan'ın ailesinin yanı sıra İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Gözen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Zafer Koç, İstanbul Anadolu Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet Kaya, İl Jandarma Komutanı Korgeneral Yusuf Kenan Topcu, Ataşehir Kaymakamı Bekir Dınkırcı ile bazı ilçelerin belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı. Taziyeleri Kayhan'ın eşi Nurcan Kayhan, kızı Ece Kayhan ile oğlu Deniz Kayhan kabul etti. Kayhan'ın cenazesi öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Küçükyalı Mezarlığı'nda toprağa verildi. NE OLMUŞTU? Ömerli Mahallesi'nde 3 Eylül'de şüpheli Mustafa Can Gül, bir restoranda yemek yiyen Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan'ı bıçaklayarak ağır yaralamıştı. Savcı Kayhan, ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. **Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan Son Yolculuğuna Uğurlandı: Çekmeköy’deki Cinayetin Perde Arkası** İstanbul’un Çekmeköy ilçesinde, 3 Eylül 2025 akşamı bir restoranda bıçaklı saldırıya uğrayarak hayatını kaybeden **Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan** (58), 5 Eylül 2025’te Ataşehir Mimar Sinan Camii’nde düzenlenen duygu yüklü bir cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. **Yeşil Oba Et Mangal** adlı işletmede, 19 yaşındaki **Mustafa Can Gül** tarafından boğazından bıçaklanarak öldürülen Kayhan’ın ölümü, Türkiye’de büyük yankı uyandırdı. Olay, yerel bir husumetin trajik sonucu olarak başladı, ancak sosyal medya ve haber platformlarında ulusal çapta tartışmalara yol açtı. Bu makale, Savcı Kayhan’ın hayatını, cinayetin detaylarını ve toplumsal yansımalarını derinlemesine ele alıyor. Ercan Kayhan’ın Hayatı ve Meslek Mirası (The Life and Professional Legacy of Ercan Kayhan) **Ercan Kayhan**, 30 yılı aşkın bir süredir adaletin temsilcisi olarak Türkiye’nin çeşitli adliyelerinde görev yaptı. Çorum, Gebze ve İstanbul Anadolu Adliyesi’nde çalışan Kayhan, son olarak **Çağlayan Adliyesi**’nde Genel Soruşturma Bürosu’nda görev yapıyordu. Haziran 2025’te HSK kararnamesiyle Hatay’a atanmış, ancak itiraz ederek İstanbul’da kalmıştı. Meslektaşları, onu adaletin kararlı bir savunucusu olarak tanımlıyor; Kayhan, cinayet günü **Sabah** muhabiri Armağan Yılmaz’a, “Manevi sorumluluğu olan bir iş yapıyoruz. Tehditlerden hiçbir zaman korkmadım” diyerek mesleğine olan bağlılığını ifade etmişti. Kayhan’ın insan tarafı da dikkat çekiyor. Aile avukatının ifadesine göre, katil zanlısı **Mustafa Can Gül**’ü uyuşturucu bağımlılığından kurtarmak için nasihatlerde bulunmuş, hatta liseye kaydettirmişti. Bu detay, Kayhan’ın sadece bir savcı değil, aynı zamanda gençlere umut aşılamaya çalışan bir insan olduğunu gösteriyor. Yerel bir restoranda başlayan bu trajik olay, ulusal çapta adalet ve güvenlik tartışmalarını tetikledi. Çekmeköy’deki Kanlı Saldırı: Olayın Detayları (The Bloody Attack in Çekmeköy: Details of the Incident) Olay, 3 Eylül 2025 akşamı saat 21:15’te, Çekmeköy Ömerli Mahallesi’ndeki **Yeşil Oba Et Mangal** adlı restoranda meydana geldi. İddialara göre, 19 yaşındaki **Mustafa Can Gül**, iki yıl önce garson olarak çalıştığı bu işletmede Savcı Kayhan ile 150 bin TL’lik bir alacak meselesi yüzünden tartışmıştı. Gül, Kayhan’ı işten kovduğunu ve kendisini dövdüğünü iddia etti. Olay akşamı, Gül restorana gelerek Kayhan’la konuşmak istediğini belirtti. Ancak tartışma kısa sürede arbedeye dönüştü. Gül, ifadesinde, “Savunma içgüdüsüyle bıçağı boynuna sapladım, sonra panikle boğazını kestim” dedi. Sağlık ekipleri, boğazından ağır yaralanan Kayhan’ı kurtaramadı; savcı olay yerinde hayatını kaybetti. Gül, suç aletiyle olay yerinde yakalandı ve jandarma tarafından gözaltına alındı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Kayhan’ın Gül hakkında herhangi bir soruşturma yürütmediğini, olayın kişisel bir husumetten kaynaklandığını açıkladı. Gül’ün “kadına karşı şiddet”, “ısrarlı takip” ve “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarından kaydı olduğu ve 2024-2025 arasında Maltepe Cezaevi’nde yattığı ortaya çıktı. Toplumsal İnfial ve Sosyal Medya Tartışmaları (Public Outrage and Social Media Discussions) Cinayet, X platformunda büyük yankı buldu. Bir kullanıcı, “19 yaşında bir çocuk, bir savcıyı boğazını keserek öldürüyor. Bu nasıl bir cesaret?” diyerek şokunu ifade etti. Başka bir paylaşım, olayı siyasi figürlere bağlamaya çalışan bazı iddiaları eleştirdi: “AKP’nin yaratığı Fuat Uğur, cinayeti Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’na bağlıyor. Ne aşağılık bir güruh!” Bu tepkiler, olayın yerel bir meseleden ulusal bir tartışmaya dönüştüğünü gösteriyor. **Yeşil Oba Et Mangal**’ın Kayhan’a ait olduğu iddiası, sosyal medyada tartışılırken, Instagram hesabında (@ecedeniz1907) Kayhan ve Gül’ün aynı karede yer aldığı bir fotoğrafın ortaya çıkması dikkat çekti. Olay, **yeni nesil mafya** gruplarıyla ilişkilendirilmese de, Ümraniye ve Çekmeköy gibi bölgelerdeki organize suç tartışmalarını alevlendirdi. **Sarallar**, **Daltonlar** ve **Casperlar** gibi çetelerin faaliyet gösterdiği bu bölgelerde, güvenlik açıkları yeniden sorgulandı. Haber siteleri, bu cinayeti detaylıca işleyerek Google News ve keşfet algoritmalarında öne çıktı, backlink potansiyeli yarattı. Cenaze Töreni ve Toplumun Vefası (The Funeral Ceremony and Society’s Tribute) 5 Eylül 2025’te, **Ataşehir Mimar Sinan Camii**’nde düzenlenen cenaze törenine, Kayhan’ın eşi Nurcan, kızı Ece ve oğlu Deniz’in yanı sıra İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, Anadolu Başsavcısı Zafer Koç, Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel ve çok sayıda savcı katıldı. Kayhan’ın çocuklarının tabut başında döktüğü gözyaşları, törene katılanları duygulandırdı. Cenaze, **Küçükyalı Mezarlığı**’nda toprağa verildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, X’te yaptığı paylaşımda, “Cumhuriyet Savcımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve yargı camiamıza başsağlığı diliyorum” dedi. Toplumsal ve Hukuki Yansımalar (Social and Legal Implications) Olay, Türkiye’de adalet sistemine yönelik güveni ve güvenlik politikalarını sorgulattı. **Mustafa Can Gül**, nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı; ancak cinayetin basit bir alacak meselesinden mi, yoksa daha derin bir husumetten mi kaynaklandığı tartışılıyor. Akademik kaynaklar, ekonomik sorunların ve işsizliğin gençleri suça ittiğini vurguluyor. Kayhan’ın Gül’ü uyuşturucudan kurtarmaya çalıştığı bilgisi, bu trajedinin ironisini ortaya koyuyor. X’te bir kullanıcı, “Bir savcıyı bu kadar kolay öldürebiliyorlarsa, sokaktaki vatandaş ne yapsın?” diyerek güvenlik endişesini dile getirdi. Yerel bir cinayet, ulusal çapta adalet ve güvenlik tartışmalarını tetikledi. Bu olay, diğer haber siteleri için referans kaynağı olabilir. Sizce Adalet ve Güvenlik İçin Ne Yapılmalı? (What Should Be Done for Justice and Security?) Savcı Ercan Kayhan’ın ölümü, hem kişisel bir trajedi hem de toplumsal bir uyarı. Sizce bu tür olaylar nasıl önlenebilir? Daha sıkı güvenlik önlemleri mi, yoksa gençleri suçtan uzaklaştıracak sosyal projeler mi etkili olur? Yorumlarınızı paylaşarak tartışmaya katılın!