Okan Çetindağ: Asgari Ücret: Bir Rakamdan Fazlası

DÜNYA 15.12.2025 - 12:44, Güncelleme: 15.12.2025 - 12:44
 

Okan Çetindağ: Asgari Ücret: Bir Rakamdan Fazlası

Ünlü medya yöneticisi araştırmacı yazar Okan Çetindağ yazdı: Asgari Ücret: Bir Rakamdan Fazlası
Asgari Ücret: Bir Rakamdan Fazlası NetHaberler | Ara Özel Asgari ücret çoğu zaman bir bordro kalemi gibi konuşuluyor. Oysa o rakam, milyonlarca insan için hayatın ta kendisi. Ev kirası, mutfak masrafı, çocuğun defteri, ay sonunu getirip getirememe meselesi… Yani asgari ücret, sadece kaç lira olduğu konuşulan bir sayı değil; insanların hayata ne kadar tutunabildiğinin göstergesi. Peki bu kavram nereden çıktı, neden var ve aslında kimi ilgilendiriyor? Asgari Ücret Nedir, Neden Vardır? Asgari ücret, en sade haliyle, bir çalışanın insan onuruna yakışır asgari yaşam koşullarını sürdürebilmesi için ödenmesi gereken en düşük yasal ücrettir. “En az” denilen şey, aslında “yaşayabilmenin alt sınırı”dır. Bu kavram sanayi devrimi sonrası ortaya çıktı. Uzun çalışma saatleri, düşük ücretler ve güvencesiz işçilik karşısında devletler şu gerçeği fark etti: Piyasa kendi haline bırakıldığında adil bir denge kurmuyor. İşte bu yüzden asgari ücret, sosyal devlet anlayışının işçiye verdiği temel bir teminat olarak doğdu. Türkiye’de Asgari Ücretin Kısa Hikâyesi Türkiye’de asgari ücret ilk kez 1951 yılında yasal çerçeveye girdi. Ancak ülke genelinde düzenli ve etkin biçimde uygulanması 1960’lı yılları buldu. O günden bugüne asgari ücret; • Kimi dönemlerde geçim ücreti oldu • Kimi zaman yalnızca “hayatta kalma” aracına dönüştü • Enflasyon yükseldikçe eridi • Kriz dönemlerinde toplumsal tansiyonun aynası haline geldi Bugün gelinen noktada asgari ücret, sadece bir ekonomik veri değil; sosyal adaletin turnusol kâğıdıdır. Asgari Ücret Kimleri İlgilendirir? Asgari ücret denince çoğu zaman yalnızca işçi akla gelir. Oysa mesele bundan çok daha geniştir. İşçi: Doğrudan muhataptır. Geliri sabittir, pazarlık gücü sınırlıdır. Enflasyon karşısında en hızlı yoksullaşan kesimdir. İşveren: Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için asgari ücret ciddi bir maliyet kalemidir. Yanlış politikalar, işvereni kayıt dışılığa itebilir. Bu yüzden işveren de denklemin içindedir. Devlet: Asgari ücreti belirleyen, vergi ve prim yükünü koyan devlettir. Aynı zamanda sosyal dengeyi korumakla yükümlüdür. Bu süreç Türkiye’de Asgari Ücret Tespit Komisyonu üzerinden yürütülür. Piyasa ve Toplum: Asgari ücret arttığında sadece maaşlar değil; kira, gıda, hizmet fiyatları da etkilenir. Yani bu mesele zincirleme biçimde tüm toplumu ilgilendirir. Bugün Neden Bu Kadar Tartışılıyor? Çünkü asgari ücret, artık “geçinme” değil, “dayanma” ücretine dönüşmüş durumda. Tek asgari ücretle bir ev geçindirmek neredeyse imkânsız. İki asgari ücret bile birçok şehirde ancak ayı kurtarıyor. Bu yüzden her zam dönemi, sadece rakamların değil; umutların, beklentilerin ve hayal kırıklıklarının konuşulduğu bir sürece dönüşüyor. Son Söz Asgari ücret; • Bir lütuf değildir • Bir sadaka değildir • Bir yük hiç değildir Asgari ücret, emeğin en alt sınırda korunmasıdır.
Ünlü medya yöneticisi araştırmacı yazar Okan Çetindağ yazdı: Asgari Ücret: Bir Rakamdan Fazlası

Asgari Ücret: Bir Rakamdan Fazlası

NetHaberler | Ara Özel

Asgari ücret çoğu zaman bir bordro kalemi gibi konuşuluyor. Oysa o rakam, milyonlarca insan için hayatın ta kendisi.
Ev kirası, mutfak masrafı, çocuğun defteri, ay sonunu getirip getirememe meselesi…

Yani asgari ücret, sadece kaç lira olduğu konuşulan bir sayı değil; insanların hayata ne kadar tutunabildiğinin göstergesi.

Peki bu kavram nereden çıktı, neden var ve aslında kimi ilgilendiriyor?

Asgari Ücret Nedir, Neden Vardır?

Asgari ücret, en sade haliyle, bir çalışanın insan onuruna yakışır asgari yaşam koşullarını sürdürebilmesi için ödenmesi gereken en düşük yasal ücrettir.
“En az” denilen şey, aslında “yaşayabilmenin alt sınırı”dır.

Bu kavram sanayi devrimi sonrası ortaya çıktı. Uzun çalışma saatleri, düşük ücretler ve güvencesiz işçilik karşısında devletler şu gerçeği fark etti:
Piyasa kendi haline bırakıldığında adil bir denge kurmuyor.

İşte bu yüzden asgari ücret, sosyal devlet anlayışının işçiye verdiği temel bir teminat olarak doğdu.

Türkiye’de Asgari Ücretin Kısa Hikâyesi

Türkiye’de asgari ücret ilk kez 1951 yılında yasal çerçeveye girdi. Ancak ülke genelinde düzenli ve etkin biçimde uygulanması 1960’lı yılları buldu.

O günden bugüne asgari ücret;
• Kimi dönemlerde geçim ücreti oldu
• Kimi zaman yalnızca “hayatta kalma” aracına dönüştü
• Enflasyon yükseldikçe eridi
• Kriz dönemlerinde toplumsal tansiyonun aynası haline geldi

Bugün gelinen noktada asgari ücret, sadece bir ekonomik veri değil; sosyal adaletin turnusol kâğıdıdır.

Asgari Ücret Kimleri İlgilendirir?

Asgari ücret denince çoğu zaman yalnızca işçi akla gelir. Oysa mesele bundan çok daha geniştir.

İşçi:
Doğrudan muhataptır. Geliri sabittir, pazarlık gücü sınırlıdır. Enflasyon karşısında en hızlı yoksullaşan kesimdir.

İşveren:
Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için asgari ücret ciddi bir maliyet kalemidir. Yanlış politikalar, işvereni kayıt dışılığa itebilir. Bu yüzden işveren de denklemin içindedir.

Devlet:
Asgari ücreti belirleyen, vergi ve prim yükünü koyan devlettir. Aynı zamanda sosyal dengeyi korumakla yükümlüdür. Bu süreç Türkiye’de Asgari Ücret Tespit Komisyonu üzerinden yürütülür.

Piyasa ve Toplum:
Asgari ücret arttığında sadece maaşlar değil;
kira, gıda, hizmet fiyatları da etkilenir.
Yani bu mesele zincirleme biçimde tüm toplumu ilgilendirir.

Bugün Neden Bu Kadar Tartışılıyor?

Çünkü asgari ücret, artık “geçinme” değil, “dayanma” ücretine dönüşmüş durumda.
Tek asgari ücretle bir ev geçindirmek neredeyse imkânsız.
İki asgari ücret bile birçok şehirde ancak ayı kurtarıyor.

Bu yüzden her zam dönemi, sadece rakamların değil; umutların, beklentilerin ve hayal kırıklıklarının konuşulduğu bir sürece dönüşüyor.

Son Söz

Asgari ücret;
• Bir lütuf değildir
• Bir sadaka değildir
• Bir yük hiç değildir

Asgari ücret, emeğin en alt sınırda korunmasıdır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.