Mustafa Topaloğlu: "İlk rap müziğini dünyada uygulayan ve seslendiren sanatçıyım. "
Mustafa Topaloğlu: "İlk rap müziğini dünyada uygulayan ve seslendiren sanatçıyım. "
Türk müziğinin duayen isimlerinden Mustafa Topaloğlu, nethaberler.com sitesinden Kültür-Sanat Direktörü İlhan Özer’e verdiği özel röportajda hayatına, şöhrete ve sanat dünyasına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Mustafa Topaloğlu’ndan Hayatına Dair Çarpıcı Açıklamalar!
Türk müziğinin duayen isimlerinden Mustafa Topaloğlu, nethaberler.com sitesinden Kültür- Sanat Direktörü İlhan Özer’e verdiği özel röportajda hayatına, şöhrete ve sanat dünyasına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Şöhretin kazandırdıkları kadar kaybettirdiklerine de değinen Topaloğlu, Medyanın kendisini yeterince anlatamadığını belirten sanatçı, “Yüzde 5 anladı, yüzde 95 anlamadı” diyerek yıllarca yanlış anlaşıldığını dile getirdi.
Oğlu Çağlayan Topaloğlu ile yaptığı pop-rap çalışmasına da değinen Topaloğlu, “1983’te yaptığım tarzı şimdi gençler yapıyor” diyerek yenilikçi kimliğini vurguladı. Sanat kariyerindeki zorluklara da değinen Topaloğlu, taş koyanlara sitem ederek “Benim yoluma taş koymak, Allah’ın yoluna taş koymak gibidir” ifadelerini kullandı.
Vefasızlıklara ve dostluklara da değinen sanatçı, en çok nazının geçtiği dostunun Gökhan Güney olduğunu belirterek esprili bir anısını da paylaştı.
MUSTAFA TOPALOĞLU RÖPORTAJI
Şöhret size neler kazandırdı, neler kaybettirdi?
“Kaybolan sadece ‘zaman’ denilen hikâye, görüntü… Ne kazandım dersen, bilmiyorum. Fifty-fifty… Berabere.”
Sizin hayatınızı anlatan bir film çekilse, sizi en iyi hangi oyuncu temsil ederdi ve hayatınızın hangi karesinin filmde yer almasını istemezdiniz ?
“Beni canlandırmak çok zor. Benim gibi başka biri olsaydı, ‘bana benzeri’ derseniz, bilmiyorum. O benzer bana mı benzer, size mi benzer, onu da bilmiyorum. Ama benzerlikler fena değil. Ben filmlerde saygısız sahneleri sevmem. İnsanlara çok büyük saygım var. Bir tek saygısı sahne istemem… insanlara fazlasıyla saygılıyım.”
“Şöhretin bedelini ağır ödedim” dediğiniz bir durum yaşadınız mı?
“Bedel… Bizler için, bizzat şahsım için, dünyanın en ağır bedeli. Çünkü sevginin karşısındaki bedel çok ağırdır. Onu taşımak da, o ağırlıkta… Ben onu hâlâ taşıyorum. Ödemeye gelince; o, ödenebilecek bir şey değil zaten.”
Sizce Türk halkı sizi gerçekten anlayabildi mi, yoksa yıllarca yanlış mı tanıdı?
“Sevenlerim var, hem de çok. Ama oranlarsam, yüzde 5’i beni gerçekten anladı, yüzde 95’i anlamadı. Zaten ben de kendimi anlatmak isteyen bir anlayış değilim. Ama beni de anlatmadılar. Asıl medya sorumlu burada. Medya, daha iyi anlatabilirdi. Onlar da ancak anladıkları kadarını aktardılar. Ama işin özüne bakarsan, ben de hâlâ kendimi anlamaya çalışıyorum.”
Bazı sanatçıların sahne kostümleri zaman zaman sınırları zorluyor ve teşhircilik eleştirilerine maruz kalıyor. Sizce bu ifade özgürlüğü müdür, yoksa sanatın doğasına uygun bir durum mu?
“Taklitçilik, iyi bir şey değil. Hayatı bir sempozyum olarak düşünürsen; en doğrusu, kendi doğal hâlini ortaya koymaktır. Nerede, ne şekilde olacaksan, o şekil daima saygılı olmalı. Biraz da öyle yaşamak gerek.”
Yusuf Güney astral seyahatle başka boyutlara bağlandığını söyledi; sizce frekansını tutturdu mu yoksa ayar mı kaçtı?
“Kendisine söyledim: ‘Fazla ayarı kaçırma’ diye… Bence Yusuf Güney ayarı kaçırdı. Çünkü her şey, hayatta bazen merkezle karşı kuvvetler birbirinden uzaklaşır. Bazen kaçmak gerekir. ‘Astral’ diyor ya… Ben ona izah ettim: Gönül yoluyla git. Nereye gidersen, o götürür seni; gitmek istersen… Astral dediği şey aslında gönül yoludur. Allah’ın yoludur. Bu ‘astral’ kelimesini, bugünkü modern anlatım şekliyle insanlar anlamakta zorlanabilir. Onun doğrusu gönül yoludur. Biz bunu 40 yıl önce söyledik zaten. Fazla anlatmaya da gerek yok artık. Anlayan, anladı bugüne kadar. Zamanını harcayacak… Ona da üzülüyorum. Ama onu da çok seviyorum.”
Oğlunuz Çağlayan Topaloğlu ile ‘Harbi Tutuldum’ isimli pop-rap şarkıda, tarzınızın dışındaki bir projeye imza attınız. Bu farklı çalışma Z kuşağına dokunabildi mi? Devamı gelecek mi?
"Ben ilk defa çıkmıyorum ki, farklı bir konseptle… Benim 1983 yılında yaptığım tarzı, bugün gençler yapıyor. Ben hep yenilik anlayışı içinde oldum ve bu anlayışı sürdürdüm. İlk rap müziği dünyada uygulayan ve seslendiren sanatçıyım. Yenilik benim doğamda var. Bu da bir yenilik değildi aslında, sadece farklı bir çalışmaydı. Güzel projeler olursa her zaman gönlüm açıktır. Mustafa Arapoğlu da kardeşimdir, onu da çok severim."
Sanat kariyerinizde yolunuza kimler taş koydu, kimler kaldırım yaptı?
“Taş koyanlar çok oldu ama taş koyanların başları yok oldu… Onların da başı sonu belli olmadı. Yol koyanlar da iyi yoldalar, onlar hâlâ o yolun yolcusu olarak iyi yaşıyorlar. Benim yoluma taş koymak, Allah’ın yoluna taş koymak kadar büyük günahtır. Çünkü ben Allah’ın çok sevgili bir kuluyum.”
Eski prestij müzik ailesi sanatçılarından vefasızlık yaşadınız mı ?
“Vefasızlık mı? Evet, çok vefasızlık gördüm. Ama o vefasızlık sahasında top oynamadılar. Niye orada olmadılar, bilmiyorum. Vefasızlık, aslında bir anlamsızlıktır. Vefalı insanı Allah sever, kullar da sever. Vefasızları da ancak başka vefasızlar sever. Ne yapalım… Yapılacak tek şey: Fazla kafaya takmamak. Yoksa takılı kafayla dolaşırsın.”
En çok nazınızın geçtiği sanatçı dostunuz kim ? bir anınızı anlatabilir misiniz ?
En sevdiğim dostlarımdan biri Gökhan Güney’dir. Bir hafta için 3000 $ verdim. Ama verdiğim parayı unuttu. Hâlâ unutmuş gibi geziyor. )))))
İLHAN ÖZER
Kültür ve Sanat Direktörü
www.nethaberler.com
İstanbul HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.