MEHMET HACIİSMAİLOĞLU: SUİKASTLAR VE TÜRKİYE
MEHMET HACIİSMAİLOĞLU: SUİKASTLAR VE TÜRKİYE
SUİKASTLAR VE TÜRKİYE
Yenidünya düzeni formatına geçiş için düğmeye basılmıştı. Aradan geçen birkaç yılın ardından, son dönemlerde bu düzene geçişin iyiden iyiye hissettirildiğini görüyoruz.
Art arda gerçekleşen suikastlar bölgesel çapta değerlendirilmemeli! Meselâ Trump’a yapılan suikast, sadece Amerika’yı ilgilendiren ya da sadece Amerika başkanlarına ayar çekmek için yapılmadı. Yenidünya düzenini oluşturmak isteyenlerin gerçekleştirdiği suikastlar Ortadoğu’dan, Afrika’ya, her alanda kendilerinin güç sahibi olduklarını, kendilerinin dediklerinin kalıcı olması gerektiğini üst perdeden söyleme biçimleridir.
İsmail Haniye suikastı, İran Cumhurbaşkanı suikastı, sıradan suikastlar değil! Burada sadece dünya siyasetine ayar verilmiyor, aynı zamanda bazı ülkelere tehditler yapılıyor. Şüphesiz o tehditlerin yapıldığı ülkelerden biri de biziz.
Ancak bu ana kadar ne Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne devlet yöneticileri, ne de MHP lideri Devlet Bahçeli bu tehditlere boyun eğmedi. Elbette bu işin güzel yanı, böyle de olmalıydı. Peki, sadece bu kadar mı? Yani tehdit ettiler cevap verdik iş bitti mi? Hayır! Bitmedi, iş yeni başlıyor. İsrail’in durdurulması gerektiğini yüksek sesle söyleyen Cumhurbaşkanı, sadece durdurulmasına işaret etmedi, aynı zaman da, ikaz etti. Bu işin sonunun İsrail’i aşan, içine başka ülkelerinde dâhil olması ile çok daha büyük çaplı bir kaosadoğru gittiğini ifade etti.
Umarım olmaz amma, suikastların devamından ciddi derece endişe duyuyorum! Birileri bizi olayın içine çekmek istiyor. Suriye üzerinde ki ağırlığımız birilerini oldukça rahatsız ediyor.
Ekonomimizin bu kadar sıkıntılı olduğu bir dönemde bile hatırlayınız, yakın zamanda savunma harcamalarımızı yüz de dört yüz artırdık. Türkiye tehlikenin farkında, amma Türkiye’nin birilerinin başına bela olacağının farkında olmayanlar var.
Türkiye, en çaresiz anlarında bile yapması gerekeni yapmaktan çekinmeyen bir ülke olarak tarihte nice örnekler vermiştir. Bu gün bunun tekrarını yapabilmesi hiç de zor değil. Devletin en üst ağızlarından “hazırız” ifadesi boşuna söylenmedi.
Siyonist aklın, bu vurdumduymaz hali ve ona destek veren bir takım şımarık devletlerin desteği kendilerini gölgelerine bakarak büyük zannetmelerine neden oluyor.
Türkiye olayların içinde evet, ancak Türkiye savaşın içinde olursa, Hangi devletlerin kendi içlerinde nasıl karışacağını, hangi devletlerin Türkiye’nin yanında yer alacağını tahayyül etmek zor değil.
Bu nedenle Türkiye’ye kolay kolay sahada mücadele etme zaruretini yaşatmazlar. Bunlar Türkiye’yi kendi içinde bir sorunla uğraşmaya mecbur kılmak isterler. Bu vesile ile bizim sadece güvenlik birimlerimizle değil, halk olarak da teyakkuz da olmamız gerekiyor.
Öyle her salatalığa tuz alıp koşmamalıyız! “Tam birlik, hep birlik” aklı ile olaylara bakmalıyız. Tam da bu noktada, görüşü ne olursa olsun, her bireyin en yetkili ağıza bakması gerekiyor! Türkiye olaylara sahada müdahil olma mecburiyetinde kalırsa, onlarda biliyor ki, biz Ukrayna değiliz. Biz girersek tam gireriz ve girdiğimiz yerde bot izlerimiz silinmez!
İşte tam da bunu iyi bildikleri için sahada değil, içerde bizi sıkıntıya sokup gücümüzü parçalamak isteyecekler. “Bir-bir daha iki eder”.
Mehmet HACIİSMAİLOĞLU
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.