SonDakika: NetHaberler’in edindiği bilgiye göre; İsrail’in son dönemde Suriye ve Lübnan’a yönelik artan saldırıları, yalnızca taktiksel bir müdahale olmanın ötesinde, kuzey sınırı boyunca yeni bir güvenlik mimarisi kurma hamlesi olarak öne çıkıyor. Bu stratejik ısrar, 1979 Camp David Anlaşması ile Mısır’da oluşturulan Sina Modeli’nin (Sinai Model) benzerini, Suriye ve Lübnan sınırlarında tesis etme niyetini işaret ediyor. Peki, bu model nedir ve neden şimdi bu kadar ısrarcı bir tutum sergileniyor? Bölge uzmanları, Tel Aviv’in düşük gerilimli tampon bölge hayalini, Hizbullah tehdidi ve Suriye’deki güç boşluğunu fırsat bilerek hayata geçirmeye çalıştığını vurguluyor.

İsrail’in Stratejik Israrı: Suriye ve Lübnan’a “Sina Modeli” mi Uygulanmak İsteniyor? (Israel’s Strategic Insistence: Is the ‘Sinai Model’ Being Applied to Syria and Lebanon?) SonDakika: NetHaberler’in edindiği bilgiye göre; İsrail’in son dönemde Suriye ve Lübnan’a yönelik artan saldırıları, yalnızca taktiksel bir müdahale olmanın ötesinde, kuzey sınırı boyunca yeni bir güvenlik mimarisi kurma hamlesi olarak öne çıkıyor. Bu stratejik ısrar, 1979 Camp David Anlaşması ile Mısır’da oluşturulan Sina Modeli’nin (Sinai Model) benzerini, Suriye ve Lübnan sınırlarında tesis etme niyetini işaret ediyor. Peki, bu model nedir ve neden şimdi bu kadar ısrarcı bir tutum sergileniyor? Bölge uzmanları, Tel Aviv’in düşük gerilimli tampon bölge hayalini, Hizbullah tehdidi ve Suriye’deki güç boşluğunu fırsat bilerek hayata geçirmeye çalıştığını vurguluyor. 19.11.2025 - NetHaberler | Özel Haber Bu gelişmeler, yıllardır kutsal bir sığınak olarak anılan Sina Dağı’nın (Mount Sinai) bugünkü dönüşümünü de akla getiriyor. Yıllar boyu Bedevi rehberler eşliğinde bozulmamış kayalık manzaralarda güneşin doğuşunu izleyen ziyaretçiler, artık dev bir turizm mega projesinin gölgesinde. Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar tarafından saygı duyulan Mısır’ın en kutsal yerlerinden biri, şimdi lüks oteller ve teleferiklerle donatılacak. Cebel Musa olarak da bilinen bu dağ, Musa Peygamber’e On Emir’in verildiği yer olarak efsaneleşmiş durumda. Birçok inanana göre, İncil ve Kur’an’da Tanrı’nın peygamberle yanan çalıdan konuştuğu kutsal nokta burası. Yunan Ortodoks Kilisesi tarafından yönetilen 6. yüzyıldan kalma Aziz Katerina Manastırı (Saint Catherine's Monastery) da eteklerinde yükseliyor. Mısırlı yetkililer, Yunanistan’ın baskısıyla manastırı kapatmayacaklarını açıklasa da, keşişlerin geleceği belirsizliğini koruyor. UNESCO’nun uyarıları ise projenin doğal mirası yok etme riskini gündeme taşıyor. Peki, İsrail’in bu “Sina Modeli” ısrarı, bölgedeki gerilimi nasıl körüklüyor? NetHaberler’in araştırmasına göre, Tel Aviv’in planı, Camp David’le Sina’da kurulan silahsızlandırılmış tampon bölge’yi kuzeye taşıma üzerine kurulu. Ama bu, Suriye ve Lübnan’ın karmaşık demografisiyle karşı karşıya. Hadi derinlemesine inceleyelim: Bu strateji gerçekten uygulanabilir mi, yoksa yeni bir kaos mu doğuracak? Sina Modeli Nedir ve Neden Stratejik Bir Dönüm Noktası? (What is the Sinai Model and Why a Strategic Turning Point?) Sina Modeli, 1979’daki Camp David Anlaşması ile doğdu. Mısır ve İsrail arasında imzalanan bu anlaşma, Sina Yarımadası’nı düşük gerilimli bir tampon bölgeye dönüştürdü. IDF (Israel Defense Forces) askerleri, Mısır polisiyle sınırlı bir varlık göstererek, Hizbullah benzeri tehditleri önledi. Ama eleştirmenlere göre, bu model Mısır’ın değil, İsrail’in güvenliğini önceledi – tıpkı bugün Suriye’de Dürzileri bahane ederek Şam’a hava saldırıları düzenlemeleri gibi. Uzmanlar, Necmettin Acar gibi isimler, bu ısrarın 2024-2025 Suriye işgaliyle pekiştiğini söylüyor. Esad rejiminin çöküşü sonrası, İsrail Golan Tepeleri’ni aşarak Kuneytra, Süveyda ve Dera’yı ele geçirdi. Hermon Dağı’nı kontrol altına alan Tel Aviv, Şam’a 20 km yaklaştı. Neden? İran silah sevkiyatını kesmek ve radikal grupların eline silahlardan arındırılmış bir koridor oluşturmak. BBC ve Anadolu Ajansı kaynakları, 470’den fazla hava saldırısı ile Suriye’nin S-200 sistemlerinin %90’ını imha ettiklerini doğruluyor. Ama bu, bölgesel istikrarsızlığı derinleştiriyor mu? Ekşi Sözlük’teki tartışmalarda, kullanıcılar “İsrail’in Sina’yı model alarak Suriye’yi parçalama planı” diye yorumluyor. Wikipedia’ya göre, 1967 Savaşı’nda Sina’yı işgal eden İsrail, barışla iade etti ama tamponu kalıcı kıldı. Şimdi kuzeyde aynısını mı yapacak? Turizm Dönüşümünün Gölgesinde Kutsal Miras (Sacred Heritage in the Shadow of Tourism Transformation) Sina Dağı’nın kutsal kimliği, mega projeyle tehdit altında. Mısır’ın Büyük Başkalaşım Projesi (Grand Egyptian Museum benzeri), lüks oteller ve teleferiklerle dağa erişimi kolaylaştıracak. BBC Türkçe, Yunanistan’ın Aziz Katerina Manastırı için endişesini aktarıyor: “Ortodoksluk’un ruhani feneri varoluşsal tehdit altında.” UNESCO Dünya Mirası statüsündeki manastır, 6. yüzyıl Bizans freskleri ve el yazmalarıyla büyüleyici. Fatımi camisiyle barış simgesi olsa da, inşaatlar doğal ovayı yok ediyor. Yunan Başpiskoposu 2. Leronymos, “Mülklere el konuluyor” diye haykırıyor. Mısır yetkilileri, keşişleri rahatlatmak için deklarasyon imzalasa da, Bedeviler ikinci sınıf muamelesinden şikayetçi. Ekşi Sözlük’te bir kullanıcı, “Kutsal mı kalacak, yoksa tatil cenneti mi?” diye soruyor. Bu tartışma, İsrail’in modelini daha da ironik kılıyor: Güvenlik adına kutsal alanlar mı feda edilecek? Suriye ve Lübnan’da Uygulanabilir mi Bu Model? (Can This Model Be Applied in Syria and Lebanon?) İsrail’in kuzey stratejisi, Lübnan’daki Hizbullah’ı gerekçe gösteriyor. 2006 Savaşı’nda Litani Nehri’ne işgal eden Tel Aviv, BM 1701 ile çekildi ama roket tehditleri sürdü. Şimdi, 600’den fazla sivil kaybı ile hava saldırıları, kara harekâtı hazırlığına dönüştü. Hürriyet ve Independent Türkçe, “Sina benzeri tampon için güney Lübnan’ı silahsızlandırma” planını yazıyor. Suriye’de ise 2024 Aralık işgali, Hermon Dağı’nı ele geçirmeyle tırmandı. DW Türkçe, Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın “Steril savunma bölgesi” hedefini aktarıyor. Ama Kriter Dergi’ye göre, YPG ve muhalifler gibi aktörler, modeli zorluyor. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “İsrail’in sinsi planlarına karşı çıkacağız” diyor. Erdoğan-Şara görüşmesi, Ankara’nın Suriye’yi koruma iradesini gösteriyor. X’te (eski Twitter) son paylaşımlar, “İsrail Sina’yı modelle Suriye’yi yutuyor” diye yankılanıyor. Bir kullanıcı, “Hermon’daki radar üssü ele geçirildi, hava savunması çöktü” diye uyarıyor. Bu, merak uyandıran bir soru doğuruyor: Tampon bölge mi, yoksa kalıcı işgal mi? Bölgesel Tepkiler ve Gelecek Senaryoları (Regional Reactions and Future Scenarios) İran ve Süriye Dışişleri bakanlarının Şam buluşması, “İsrail’le savaşa hazırız” mesajı verdi. BBC, Mazlum Abdi’nin Süveyda için güvenlik koridoru çağrısını not ediyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Anadolu’yu çevreleme planı” diye eleştiriyor. Hürriyet’teki Nedim Şener köşesi, “Siyonist Büyük İsrail projesi” diyor – Gazze’den İran’a uzanan sinsi bir zincir. Ama zorluklar var: Lübnan’ın 1.5 milyon Suriyeli mülteci yükü, Suriye’nin demografik karmaşası. Ekşi Sözlük’te, “İsrail 1960 model tanklarla mı girecek?” diye ironik yorumlar dönüyor. Gerçekte, modernize M60T’ler gibi unsurlar, dengeyi bozabilir. UNESCO’nun Sina uyarısı gibi, kuzeyde de kültürel kayıplar mı yaşanacak? Bu stratejik satrançta, heyecan verici bir twist ne olabilir? Belki Türkiye’nin IŞİD platformuyla devreye girmesi, ya da BM’nin yeni bir 1701 benzeri kararı. Okuyucular, sizce bu model Suriye’yi Sina’ya mı dönüştürecek, yoksa direniş mi doğuracak? Yorumlarınızı bekliyoruz – paylaşın, tartışalım! NetHaberler.Com editörünün derlediği bu habere göre; Sina’nın kutsal mirası gibi, kuzey sınırları da jeopolitik bir savaşın eşiğinde. İzlemeye devam edin, çünkü bu ısrarın sonu belirsiz. #Sina #KutsalMı #İsrail #haber #sondakika #gündem #güncel #haberler #sicakhaber #keşfet #kesfet #keşfetteyiz #canliyayin