İŞ DÜNYASI ve MÜSLÜMAN AHLAKI
İŞ DÜNYASI ve MÜSLÜMAN AHLAKI
“Ortakların çoğu birbirlerine haksızlık eder;ancak iman edip salih amel işleyenla az er müstesna.”Sâd 38/24
FAYSAL ATMACA: İŞ DÜNYASI ve MÜSLÜMAN AHLAKI
NetHaberler | Özel haber
“Ortakların çoğu birbirlerine haksızlık eder;ancak iman edip salih amel işleyenla az er müstesna.”Sâd 38/24

Kur’ân’a göre ticaret:
• rızık kapısıdır,
• imtihandır,
• adalet alanıdır,
• şahsiyetin sınandığı yerdir.Peygamberimiz (sav) bir tüccardı.Ashabın büyükleri tüccardı.İslam medeniyeti ticaret üzerinden yükselmiştir.Ama ticaretin en çetin alanı da ortaklık ve güç ilişkileridir.
Sâd 24. ayet, bu gerçeği bütün çıplaklığıyla ortaya koyar:
Ortaklık, nefsin imtihanıdır.
Hakkı korumayan ortaklığın bereketi olmaz.
Ayet şöyle der:
“Ortakların çoğu birbirlerine zulmeder.”Bu çok ağır bir cümledir.
Kur’ân burada şunu açıkça söyler:
• İnsanların çoğu,
• kazanç, güç, sermaye söz konusu olduğunda,
• hakkı çiğnemeye meyillidir.
Neden?
Çünkü:
• Mal insanlar için çekicidir.
• Güç psikolojik üstünlük doğurur.
• Kâr gözü kamaştırır.
• Ortaklık, en küçük şeffaflık eksikliğinde bozulur.Bu yüzden Kur’ân’ın teşhisi hem ekonomik hem psikolojik bir tespittir.
Sâd 24. ayeti iş dünyasına tercüme eden yedi büyük ilke bulunuyor aslında.
1. “Şeffaflık İmandandır.”
— Müslüman, gizli ajandayla iş yapmaz**
Şeffaflık, modern şirketlerde zorunluluk olarak görülür.
Oysa İslam’da manevî bir sorumluluktur.
• Gelir-gideri gizlemek,
• kârı olduğundan az göstermek,
• ortağı bilgilendirmemek,
• çalışanlardan gerçek verileri saklamak
bunların hepsi “zulüm” kapsamındadır.
Müslüman iş adamı, bilginin sahibini kendisi görmez.
Bilgi ortaktır.
2. “Sözleşmelerinizi tam yapın.”
— Sözleşme boşuna değil; nefsi korumak içindir
İslam hukukunda bir iş, icab-kabul olmadan tamamlanmış sayılmaz.
Bugün birçok ortaklık, “nasıl olsa anlaşırız” diyerek bozuluyor.
Kur’ânı Kerim ise der ki:
“Yazın. Yazıcı yazsın. Şahitler olsun.”(Bakara 282 – Kur’ân’ın en uzun ayeti)
Yani iş dünyasında:
• Ortaklık sözleşmesi
• Sermaye payı
• Çıkış mekanizması
• Yönetim planı
• Denetim maddeleri
• Hak ve sorumluluklar
hepsi açıkça yazılmalıdır.
3. “Güçlü ortağın baskısı zulümdür.”
— Hz. Dâvûd’un hükmünün iş dünyasındaki karşılığı**
Ayette koyunları çok olan kişi, diğerinin bir koyununu da kendine katmak istiyor.
Bu davranış bugün şöyle karşımıza çıkar:
• Büyük ortak küçük ortağı ezmeye çalışır.
• Çok sermaye koyan yönetimde tek söz sahibi olmak ister.
• “Senin hakkın küçük, sus” tavrı yaygındır.İşte Kur’ân böyle durumlarda hükmü verir:
“Bu zulümdür.”
Sermayesi büyük olanın hakkı büyüktür,ama hukuku daha büyük sorumluluk getirir.
4. “Haksız kazanç, ticareti bereketsiz kılar.”
Müslüman iş ahlakında kâr sadece para değildir.
Asıl kâr:
• itibar,
• helallik,
• güven,
• dua,
• bereket,
• uzun ömürlü ticarettir.
Haksızlıktan gelen kazanç:
• dükkanı büyütür,
• ama bereketi küçültür;
• şirketi büyütür,
• ama huzuru yok eder;
• kasayı doldurur,
• gönlü iflas ettirir.
5. “Hüküm verirken acele eden, adaleti bozar.”
Bu ayet, yönetici pozisyonundaki herkes için bir uyarıdır:
• Patron,
• Yönetim kurulu başkanı,
• Şirket ortağı,
• Ekip lideri…
Hz. Dâvûd’un yaptığı gibi tarafları tam dinlemeden hüküm vermek, ticarette en büyük hatadır.
İş dünyasında adalet:
• Aceleyle değil,
• Bilgiyle,
• Veriyle,
• Delille,
• Hakkaniyetle olur.
6. “Kârın dağılımı değil, kârın hesabı önemlidir.”
Bugün birçok ortaklık bu yüzden biter:
Kâr dağıtımı kavgası.
Oysa Kur’ân’ın işaret ettiği sorun kâr değil,
kârın hakkaniyetli paylaşılmamasıdır.
Müslüman iş adamı için:
• Emek hakkı,
• Sermaye hakkı,
• Zaman hakkı,
• Risk hakkı
aynı terazide tartılmalıdır.
7. “Allah’ın hesabını unutmayanın ticareti uzun ömürlü olur.”
Yahya b. Muaz der ki:
“Ticaretinizde Allah’ı unutursanız,
Allah da bereketinizi alır.”
İslam’da ticaret yalnızca sözleşmelerle güvence altına alınmaz.Kalbin niyetiyle de korunur.
Bir Müslüman iş adamı:
• malını helalden kazanır,
• ortağını aldatmaz,
• personeline hakkını zamanında verir,
• müşteriyi kandırmaz,
• fiyatı şişirmez,
• nimete şükreder.
İşte bu insan için ticaret ibadet olur.
Ayetin Bize Koyduğu Zor Gerçek ise:
“Salih Ortak Azdır”
Ayet şöyle bitiyor:
“İman edip salih amel işleyenler müstesna; onlar da ne kadar azdır.”
Bu cümle, iş dünyasına büyük bir gerçek bırakır:
• Adaletli ortak azdır.
• Emanet ehli azdır.
• Şeffaf insan azdır.
• Kazancını helalleştiren azdır.
Bu, “kötümserlik” değil;
insanın nefsinin zorluğunu kabul etmektir.
Bu yüzden Müslüman iş adamı kendini özel bir sorumluluk altında görür:
“Herkes bozulsa bile ben bozulmayacağım.
“Herkes zulmetse bile ben zulmetmeyeceğim.”
“Herkes dünyaya dalıp hakkı unutsa bile ben unutmayacağım.”
Sâd 24’ün Bugünkü İş Dünyasına Mesajı**
1. Ortaklık, imanın sınandığı yerdir.
2. Haksızlık, hesapları değil gönülleri bozar.
3. Güç insanı adaletten uzaklaştırabilir.
4. Şeffaflık, modern etik değil İslam ahlakıdır.
5. Müslümanın ticareti ibadet gibi temiz olmak zorundadır.
Hz. Dâvûd’un secdesi bir iş dünyası mesajıdır:
“Hata varsa, düzelt.
Adalet eksik kaldıysa tamamla.
Nefsine uydun ise hemen dön.”Nihayetinde Müslümanın iş ahlakı bir cümlede özetlenir:“Helal kazan, helal yürü, helal bırak.” Vesselam..
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.