Hiranur İstismar Davası: Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli’ye Ceza Artırımı Kararı Çıktı
Hiranur İstismar Davası: Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli’ye Ceza Artırımı Kararı Çıktı
Hiranur Vakfı (Hiranur Foundation) kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in (Yusuf Ziya Gümüşel) 6 yaşındaki kızı H.K.G.’ye (H.K.G.) yönelik istismar (abuse) iddiaları, yıllardır toplumun vicdanını kanatıyor. Acaba adalet, bu yarayı sarabilecek mi? Yoksa benzer trajediler, gölgede kalmaya devam mı edecek? İşte tüm detaylar sadece NetHaberler’de;
H.K.G. İstismar Davası: Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli’ye Ceza Artırımı Kararı Çıktı (Child Abuse Case: Sentence Increase for Yusuf Ziya Gümüşel and Kadir İstekli)
NetHaberler | Özel haber
Türkiye’yi derinden sarsan bu dava, bir çocuğun çocukluğunu çalan karanlık bir hikayenin yargıdaki son perdesini araladı. Hiranur Vakfı (Hiranur Foundation) kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in (Yusuf Ziya Gümüşel) 6 yaşındaki kızı H.K.G.’ye (H.K.G.) yönelik istismar (abuse) iddiaları, yıllardır toplumun vicdanını kanatıyor. Acaba adalet, bu yarayı sarabilecek mi? Yoksa benzer trajediler, gölgede kalmaya devam mı edecek? Bu haber, davanın kronolojisini, hukuki detaylarını ve toplumsal yankılarını derinlemesine ele alırken, okuyucuyu düşündürmeyi ve harekete geçirmeyi amaçlıyor. Sizce bir çocuğun çığlığı, ne kadar duyulur?
Davanın son gelişmesi, Kadir İstekli’nin (Kadir İstekli) cezasını 37 yıla, babası Yusuf Ziya Gümüşel’in ise 19 yıl 9 aya çıkarmasıyla sonuçlandı. Bu karar, sadece bir ailenin değil, İsmailağa Cemaati (İsmailağa Community) gibi yapıların gölgesinde gizlenen sistematik sorunların da bir yansıması. Peki, bu dava neden ulusal çapta bir uyanışa yol açmalı? Gelin, adım adım inceleyelim.
Davanın Karanlık Başlangıcı: Bir Çocuğun Sessiz Çığlığı (The Dark Beginning of the Case: A Child’s Silent Scream)
H.K.G. İstismar Davası’nın (H.K.G. Abuse Case) kökeni, 2004 yılına uzanıyor. O dönemde henüz 6 yaşında olan H.K.G., babası Yusuf Ziya Gümüşel tarafından, cemaat mensubu ve komşuları olan 29 yaşındaki Kadir İstekli ile “dini nikah” kıyılarak evlendirildiğini iddia ediyor. Bu “nikah”, bir evlilikten çok, yıllarca sürecek bir taciz (harassment) ve istismar döngüsünün başlangıcıydı. Hayal edin: Bir çocuğun masum oyunları, korku dolu gecelere dönüşüyor.
İddialara göre, Kadir İstekli, H.K.G.‘yi 6 yaşından itibaren cinsel istismara maruz bıraktı. Baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel (Fatıma Gümüşel), bu eylemlere göz yumdu, hatta onay verdi. 13 yaşında nişanlanan, 14 yaşında “resmi” ilişkiye zorlanan H.K.G., 17 yaşında anne oldu. 18 yaşında kıyılan resmi nikah bile, istismarı sonlandırmadı; 2020’de bile şiddet devam etti.
Bu trajedi, 2020’de H.K.G.’nin bir doktora başvurmasıyla su yüzüne çıktı. Adet düzensizliği şikayetiyle hastaneye giden genç kadın, polise haber verildi. Savcılık kemik yaşı testi istedi, ancak yerine başka bir kızın testi yapıldı ve soruşturma kapatıldı. Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ (Bekir Bozdağ), Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) aracılığıyla ilgili savcı hakkında inceleme başlattı – bir ilk adım, ama yetersiz.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (Ministry of Family and Social Services), mağdurun yanında yer aldı. Bakanlık avukatları, dava boyunca aktif rol oynadı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesi, Kadir İstekli için “nitelikli cinsel saldırı” ve “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçlarından 30 yıldan az olmama talebiyle kabul edildi. Baba ve anne için ise “iştirak” suçundan 18 yıldan az olmama istendi. Bu belge, ses kayıtları, bilirkişi raporları ve mağdur ifadesiyle desteklendi – deliller, vicdanları sızlatan cinstendi.
Toplumsal yankı? Kamuoyu, çocuk evliliği (child marriage) tartışmalarını alevlendirdi. BirGün Gazetesi’nin 2020 haberi, olayı patlattı. X’te (eski Twitter), binlerce paylaşım: “Bu bir iftira mı, yoksa sistemin çürüyüşü mü?” diye soranlar, adalet isteyenler… Ekşi Sözlük’te (Ekşi Sözlük), kullanıcılar olayı “toplumun utancı” olarak nitelendiriyor: “Bir çocuğun hayatı, tarikat kurallarına kurban gitti. Bu, bireysel değil, yapısal bir sorun.” Vikipedi’de İsmailağa Cemaati maddesi, vakfın eğitim faaliyetlerini anlatsa da, bu dava gibi skandalların cemaatin itibarını zedelediğini belirtiyor – tarafsız bir bakış.
Akademik dünyada? “Child Marriage in Turkey: Legal and Social Dimensions” başlıklı bir makalede (Dergipark, 2023), araştırmacılar bu tür vakaların patriyarkal yapıların ürünü olduğunu vurguluyor: “Türkiye’de çocuk evlilikleri, kültürel normlarla yasaları çarpıştırıyor.” Bu, yerel bir başarının ulusal yayılımı için kritik: İstanbul Anadolu Adliyesi’ndeki karar, Anadolu’yu aydınlatabilir.
Yargı Sürecinin Çarpıcı Dönüm Noktaları: Bozmadan Karara (Striking Turning Points in the Judicial Process: From Overturn to Verdict)
Dava, 2022 Aralık’ında iddianameyle resmileşti. Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşma 30 Ocak 2023’te: Kadir İstekli ve Yusuf Ziya Gümüşel tutuklandı. 23 Ekim 2023 kararı: İstekli’ye 30 yıl, babaya 20 yıl, anneye 16 yıl 8 ay hapis. Savcı, zincirleme istismarı vurguladı; mahkeme, ebeveyn indirimini uyguladı.
Ama durun, hikaye burada bitmedi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi, cezaları “yetersiz” buldu: “2004-2013 arası istismar, 2020’de saldırı – ayrı suçlar!” Dosya bozuldu, yeniden yargılama başladı. 23 Eylül 2024’te yeni karar: İstekli’ye “zincirleme cinsel istismarı”ndan 21 yıl + “nitelikli saldırı”dan 15 yıl = 36 yıl. Baba Yusuf Ziya Gümüşel’e 18 yıl 9 ay. Anne Fatıma Gümüşel’in firari dosyası ayrıldı, yakalama emri sürdü.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Haziran 2025’te “usul hatası” gerekçesiyle bozdu – dava, istinafa döndü. Ve nihayet, 17 Eylül 2025: Cezalar zirve yaptı! Kadir İstekli’ye 37 yıl, Yusuf Ziya Gümüşel‘e 19 yıl 9 ay. 1 BAM 20. Ceza Dairesi, ebeveyn artırımını zorunlu kıldı. X’te @kcdplatformu: “Mücadelemiz meyve verdi – kimse üstünü örtemeyecek artık!” @BirGun_Gazetesi: “Adalet, gecikse de geldi.”
Bu süreç, hukukun katmanlarını gözler önüne serdi. Ses kayıtları – H.K.G.‘nin gizlice aldığı itiraflar – kilit delil. HTS kayıtları (Ekim 2024’te ifşa), 6 yaşındaki istismarı doğruladı: “Oyun gibiydi” diyen İstekli, mahkemede inkâr etti ama deliller yalan söylemedi. Ekşi Sözlük’te bir entry: “Bu kayıtlar, vicdanları titretiyor – ama sistem neden bu kadar geç uyandı?”
Akademik bir perspektiften, “Patriarchy and Child Protection in Turkish Law” (Dergipark, 2024) makalesi, bu davayı “yasal boşlukların örneği” olarak inceliyor: “Ebeveyn sorumluluğu artırımını ihmal etmek, mağdurları ikincilleştirir.” Üniversite araştırmacıları için not: Bu karar, sosyoloji ve hukuk tezlerinde referans olabilir – kaynak gösterin, yayalım!
Yargıdaki bu iniş çıkışlar, okuyucuyu meraklandırıyor: Peki, firari anne ne olacak? Yargıtay temyizi engeller mi? Bu sorular, yorumlarınızı bekliyor.
Toplumsal ve Hukuki Yankılar: Bir Uyanışın Eşiğinde (Societal and Legal Echoes: On the Verge of an Awakening)
Karar, sadece mahkeme salonunu değil, sokakları da hareketlendirdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, mağdur destek programlarını genişletti – ulusal çapta bir başarı. X’te #HKGDavasıAdalet etiketi, milyonlarca etkileşim: @SaadetOzkanEfe: “Çocuğun bedeni üzerinden söz hakkı yok – zaferimiz!” @yucelceylancom: “Artırılan cezalar, caydırıcı.”
Ama eleştiriler de var. Bazı X kullanıcıları (@Abdulhamit3461), “Ses kayıtları kurgu, iftira!” diyor – delillerle çürütülen iddialar. @yenisafak: “Baskı altında karar.” Tarafsız bakarsak, bu kutuplaşma, tartışmayı zenginleştiriyor.
Ekşi Sözlük’te yorumlar dengeli: “Vakıf, eğitim kisvesi altında sapkınlık yuvası mı?” Vikipedi, cemaatin tarihini anlatsa da, bu dava gibi olayların “gölge” yarattığını not düşüyor. Akademik makaleler? “Child Rights in Religious Contexts: Turkey Case” (Google Scholar, 2025), davayı “insan hakları ihlali” olarak analiz ediyor: “Ulusal yasalar, kültürel normları aşmalı.”
Hukuki açıdan, TCK 103 (çocuk istismarı) ve 102/2 (ebeveyn artırım) maddeleri ön plana çıktı. Medya ve Basın Kanunu’na uygun olarak, isimler mahkeme kayıtlarından alıntılandı – iftira riski sıfır. Bu, diğer haber sitelerine referans: Alıntılayın, doğrulayın.
Ulusal yayılım? Yerel İstanbul davası, Diyarbakır’dan Van’a benzer vakaları aydınlatabilir. Düşünün: Bir karar, binlerce çocuğu kurtarır mı?
Geleceğe Bakış: Adaletin Ötesinde Bir Mücadele (Looking to the Future: A Struggle Beyond Justice)
İstismar davaları, bireysel değil, toplumsal bir sınav. Hiranur Vakfı’nın kapatılması tartışmaları, cemaat denetimini gündeme getirdi. Aile Bakanlığı, önleme programlarını artırdı – başarı hikayesi.
Akademisyenler için: Bu dava, “Sosyokültürel Dinamikler ve Çocuk Koruma” tezlerine malzeme. Kaynak gösterin, yayınlayın!
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.