HER KARAKOLDA BİR SAVCI OLSUN, ADALET EMNİYETTE BAŞLASIN!

GÜNDEM 07.11.2025 - 16:34, Güncelleme: 07.11.2025 - 16:34
 

HER KARAKOLDA BİR SAVCI OLSUN, ADALET EMNİYETTE BAŞLASIN!

Sosyal Hizmetler ve İletişim uzmanı Taner Akkuş, Emniyet ve Jandarma binaları ile karakollarda bir savcının sürekli bulunmasını önererek adalet sürecinin doğrudan karakoldan başlaması gerektiğini ifade etti.
HER KARAKOLDA BİR SAVCI OLSUN, ADALET EMNİYETTE BAŞLASIN! NetHaberler | Özel haber Sosyal Hizmetler ve İletişim uzmanı Taner Akkuş, Emniyet ve Jandarma binaları ile karakollarda bir savcının sürekli bulunmasını önererek adalet sürecinin doğrudan karakoldan başlaması gerektiğini ifade etti. Emniyet ve Jandarma’da savcılık makamı kurulsun Akkuş, adalet sistemindeki yoğun iş yükü ve vatandaşların hak arama süreçlerindeki zorluklara dikkat çekerek, tüm karakollarda bir müracaat savcısının bulundurulmasının hızlı ve güvenilir bir çözüm sağlayacağını belirtti. Bu uygulamanın hem adil yargılama ilkesine uygun olacağını hem de yargı süreçlerini hızlandırarak önemli faydalar sunacağını savunuyor. Vatandaş “Adliye” Diye Düşünmesin, “Karakol” Desin! Vatandaşların suç duyurusu süreci çoğunlukla adliye merkezlerine gidip dilekçe hazırlamayı ve savcıdan randevu almayı içeriyor. Taner Akkuş, bu prosedürün vatandaşlar için karmaşık ve zahmetli bir hal alabileceğini söyleyerek insanların bu nedenle şikayetlerini yapmaktan vazgeçtiğini veya yalnızca karakollarda yapılan ön işlemlerle yetindiğini ifade ediyor. Akkuş, karakollarda yapılan fezlekelerin genellikle polis memurlarının anlık değerlendirmelerine dayandığını ve bunun yargılama sürecinde adil yargılama ilkesine engel teşkil edebileceğini dile getiriyor. Adalet karakolda başlasın: “Emniyet binaları en güvenilir yerlerdir” Bu noktada bir müracaat savcısının karakollarda aktif olarak görev yapmasının gerekli olduğunu vurgulayan Sosyal Hizmetler ve İletişim uzmanı Akkuş, şikayetçilerin doğrudan savcıya başvurmasını sağlayacak bir düzenlemenin önemini belirtiyor. Bu sayede savcı, şikayetleri şahsen inceleyebilir, suçlanan kişileri değerlendirebilir ve gözaltı, tutuklama ya da serbest bırakma gibi kararları direkt olarak verebilir. Böylelikle şikayetlerin yeniden adliyeye taşınması gerekmezken soruşturma süreçleri de daha hızlı ve etkin bir şekilde yürütülebileceğini öne sürdü. Fezleke yerine Soruşturma Dosyası olsun! Emniyetteki müracaat savcısı sisteminin bir diğer avantajını, özellikle küçük yerleşim yerlerinde polis memurları ve şüpheliler arasındaki olası sosyal bağların etkilerinin azalması olarak açıklayan Taner Akkuş, polis fezlekelerinin yargı sürecinde referans noktası olmasındansa, savcıların olayları doğrudan analiz etmesinin vatandaşların işlemlerini hızlandırabileceğini belirtti. Savcıların tecrübeleriyle suç ve şikayetlerin daha isabetli bir şekilde değerlendirilebileceğini vurguladı. Bu yöntem sayesinde hem polisin üzerindeki yükün azaltılmasının hem de vatandaşların şikayetlerini rahatlıkla yargıya ulaştırabilmesinin sağlanabileceğini ifade etti. Ayrıca, suç ve suçluya ait doğal delillerin ve kamera kayıtlarının bulunarak incelenmesiyle ortaya çıkabilecek olası suçların hızlı bir şekilde cezalandırılabileceğini dile getirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çıkarılacak küçük bir yasa ile ülke genelindeki tüm karakollar, ilçe emniyet merkezleri ve jandarma şubelerinde müracaat savcısı bulunmasını öneren Akkuş, bu düzenlemenin yargının iş yükünü hafifleteceğini ifade etti. Ayrıca, suçun önlenmesi açısından kolluk kuvvetlerinin çalışmalarını kolaylaştıracağını ve vatandaşların hak arama süreçlerini daha erişilebilir hale getireceğini vurguladı. Bu önerinin hayata geçirilmesi için Akkuş’un sunduğu 5 adımlık yol haritası şöyle: 1. Pilot uygulama: İlk etapta İstanbul’da 1, Ankara, Bursa, Adana, Samsun ve İzmir’de 1’er olmak üzere toplam 5 ilçede deneme yapılması. (Suç’un ve suçlunun en çok görüldüğü iller..) 2. Dönüşümlü savcı sistemi: Her karakolda 3 savcının 8 saatlik vardiya yöntemiyle görev yapması. 3. Dijital işlem altyapısı: Müracaat savcısının şikayetleri direkt UYAP sistemine kaydetmesi ve dijital ifade tutanakları oluşturması. 4. Acil iletişim sistemi: Karakol girişine yerleştirilecek “Savcıya gidiyorum” butonu ile vatandaşların talebinin hızla karşılanması. 5. Kırsal alan ziyaretleri: Jandarma bölgelerinde gezici savcı minibüslerinin vatandaşlara hizmet sunması. Vaka ve Şikayetlerin erken alınması, delillerin karartılma riskini de düşürür! Sosyal Hizmetler ve İletişim uzmanı Akkuş’un rakamlarla desteklediği bu sistemin uygulanabilirliği oldukça net. Türkiye'deki yıllık 6 milyon suç duyurusunun yaklaşık %58’i karakollarda kalıyor ve adliyeye taşınmıyor. Sürecin basitleştirilmesiyle vatandaşların hem zaman kaybı önlenecek hem de cebinden gereksiz harcamalar eksilmiş olacak. Ayrıca şikayetlerin erken alınması delillerin karartılma riskini düşürdüğü için soruşturma sürecini daha güvenilir kılacaktır.  
Sosyal Hizmetler ve İletişim uzmanı Taner Akkuş, Emniyet ve Jandarma binaları ile karakollarda bir savcının sürekli bulunmasını önererek adalet sürecinin doğrudan karakoldan başlaması gerektiğini ifade etti.

HER KARAKOLDA BİR SAVCI OLSUN, ADALET EMNİYETTE BAŞLASIN!

NetHaberler | Özel haber

Sosyal Hizmetler ve İletişim uzmanı Taner Akkuş, Emniyet ve Jandarma binaları ile karakollarda bir savcının sürekli bulunmasını önererek adalet sürecinin doğrudan karakoldan başlaması gerektiğini ifade etti.

Emniyet ve Jandarma’da savcılık makamı kurulsun

Akkuş, adalet sistemindeki yoğun iş yükü ve vatandaşların hak arama süreçlerindeki zorluklara dikkat çekerek, tüm karakollarda bir müracaat savcısının bulundurulmasının hızlı ve güvenilir bir çözüm sağlayacağını belirtti. Bu uygulamanın hem adil yargılama ilkesine uygun olacağını hem de yargı süreçlerini hızlandırarak önemli faydalar sunacağını savunuyor.

Vatandaş “Adliye” Diye Düşünmesin, “Karakol” Desin!

Vatandaşların suç duyurusu süreci çoğunlukla adliye merkezlerine gidip dilekçe hazırlamayı ve savcıdan randevu almayı içeriyor. Taner Akkuş, bu prosedürün vatandaşlar için karmaşık ve zahmetli bir hal alabileceğini söyleyerek insanların bu nedenle şikayetlerini yapmaktan vazgeçtiğini veya yalnızca karakollarda yapılan ön işlemlerle yetindiğini ifade ediyor. Akkuş, karakollarda yapılan fezlekelerin genellikle polis memurlarının anlık değerlendirmelerine dayandığını ve bunun yargılama sürecinde adil yargılama ilkesine engel teşkil edebileceğini dile getiriyor.

Adalet karakolda başlasın: “ Emniyet binaları en güvenilir yerlerdir”

Bu noktada bir müracaat savcısının karakollarda aktif olarak görev yapmasının gerekli olduğunu vurgulayan Sosyal Hizmetler ve İletişim uzmanı Akkuş, şikayetçilerin doğrudan savcıya başvurmasını sağlayacak bir düzenlemenin önemini belirtiyor. Bu sayede savcı, şikayetleri şahsen inceleyebilir, suçlanan kişileri değerlendirebilir ve gözaltı, tutuklama ya da serbest bırakma gibi kararları direkt olarak verebilir. Böylelikle şikayetlerin yeniden adliyeye taşınması gerekmezken soruşturma süreçleri de daha hızlı ve etkin bir şekilde yürütülebileceğini öne sürdü.

Fezleke yerine Soruşturma Dosyası olsun!

Emniyetteki müracaat savcısı sisteminin bir diğer avantajını, özellikle küçük yerleşim yerlerinde polis memurları ve şüpheliler arasındaki olası sosyal bağların etkilerinin azalması olarak açıklayan Taner Akkuş, polis fezlekelerinin yargı sürecinde referans noktası olmasındansa, savcıların olayları doğrudan analiz etmesinin vatandaşların işlemlerini hızlandırabileceğini belirtti. Savcıların tecrübeleriyle suç ve şikayetlerin daha isabetli bir şekilde değerlendirilebileceğini vurguladı. Bu yöntem sayesinde hem polisin üzerindeki yükün azaltılmasının hem de vatandaşların şikayetlerini rahatlıkla yargıya ulaştırabilmesinin sağlanabileceğini ifade etti. Ayrıca, suç ve suçluya ait doğal delillerin ve kamera kayıtlarının bulunarak incelenmesiyle ortaya çıkabilecek olası suçların hızlı bir şekilde cezalandırılabileceğini dile getirdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çıkarılacak küçük bir yasa ile ülke genelindeki tüm karakollar, ilçe emniyet merkezleri ve jandarma şubelerinde müracaat savcısı bulunmasını öneren Akkuş, bu düzenlemenin yargının iş yükünü hafifleteceğini ifade etti. Ayrıca, suçun önlenmesi açısından kolluk kuvvetlerinin çalışmalarını kolaylaştıracağını ve vatandaşların hak arama süreçlerini daha erişilebilir hale getireceğini vurguladı.

Bu önerinin hayata geçirilmesi için Akkuş’un sunduğu 5 adımlık yol haritası şöyle:

1. Pilot uygulama: İlk etapta İstanbul’da 1, Ankara, Bursa, Adana, Samsun ve İzmir’de 1’er olmak üzere toplam 5 ilçede deneme yapılması. (Suç’un ve suçlunun en çok görüldüğü iller..)

2. Dönüşümlü savcı sistemi: Her karakolda 3 savcının 8 saatlik vardiya yöntemiyle görev yapması.

3. Dijital işlem altyapısı: Müracaat savcısının şikayetleri direkt UYAP sistemine kaydetmesi ve dijital ifade tutanakları oluşturması.

4. Acil iletişim sistemi: Karakol girişine yerleştirilecek “Savcıya gidiyorum” butonu ile vatandaşların talebinin hızla karşılanması.

5. Kırsal alan ziyaretleri: Jandarma bölgelerinde gezici savcı minibüslerinin vatandaşlara hizmet sunması.

Vaka ve Şikayetlerin erken alınması, delillerin karartılma riskini de düşürür!

Sosyal Hizmetler ve İletişim uzmanı Akkuş’un rakamlarla desteklediği bu sistemin uygulanabilirliği oldukça net. Türkiye'deki yıllık 6 milyon suç duyurusunun yaklaşık %58’i karakollarda kalıyor ve adliyeye taşınmıyor. Sürecin basitleştirilmesiyle vatandaşların hem zaman kaybı önlenecek hem de cebinden gereksiz harcamalar eksilmiş olacak. Ayrıca şikayetlerin erken alınması delillerin karartılma riskini düşürdüğü için soruşturma sürecini daha güvenilir kılacaktır.

 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.