Hazreti ŞİT (A.S.) Kimdir? Hz. ŞİT Hayatı
Hazreti ŞİT (A.S.) Kimdir? Hz. ŞİT Hayatı
Adem Aleyhisselam’ın beşinci çocuğu olan Şit A.S.’ın Annesi de Hazreti Havva’dır.
HZ. ŞİT (A.S.) KİMDİR?
Hz. Şit -aleyhisselam- Hz. Adem Aleyhisselam’ın beşinci çocuğudur. Annesi Havva’dır.
ŞİT İSMİNİN ANLAMI
Şit (a.s.)'a Şis de denir. Şis kelimesi İbranicedir. Süryanicede buna Şas ve Arapçada Şes denir. Esas manası "Hibetullah"dır. Türkçe karşılığı Allah'ın vergisi, hibe ve bağışı demektir (et-Taberî, Tarih, Mısır 1326, I, 76).
HZ.ŞİT (A.S.) DOĞUŞU
Hazreti Şit (A.S.) dünyada doğan ilk peygamberdir, Kur'an'da adı geçmeyen peygamberlerdendir aynı zamanda Hazreti Adem’den sonra peygamber olarak gönderilmiş olan ikinci kişidir.
Rivâyetlere göre Âdem (a.s)'ın oğlu Kabil, kardeşi Habil'i öldürdüğü zaman, Âdem (a.s.) ve Havva validemiz çok üzülürler. Yüce Allah bunun üzerine, onlara bir hibe, bir nimet ve salih bir evlat olarak Allahü teâlâ, Hz.Şit (a.s.)'ı verir. Hz. Şit Aleyhisselam Kabil'in Habil'i öldürmesinden beş sene sonra dünyaya gelir Âdem aleyhisselamın bütün çocukları ikiz olarak doğduğu hâlde, Hazreti Şit, tek doğdu…
Hz. Şit dünyaya geldiği zaman, Cebrail (a.s.), Hz. Havva'ya "Allah bu çocuğu (Şit Aleyhisselâm'ı) Habil'in yerine verdi" diyerek teselli eder. Âdem (a.s.) da o zaman "Bu çocuk, Allah'ın bize bir hediyesi, "Bu, Hibetullâh´dır (Allah´ın Hibesidir) demiş ve Hâbil´den dolayı yemin etmiştir. (İbnu'l-Esir, el-Kâmil, Beyrut 1965, I, 47; İbn Asakir, Tarih, Beyrut 1979, VI, 354; el-Belâzûrî, Ensabu'l-Eşrâf, 1,3).
Alınlardan Alınlara Geçen Peygamberlik Nuru:
Âdem (a.s.)'dan Hz. Muhammed (s.a.s)'e kadar devam eden bir peygamberlik nuru vardır.
Hz.Havva, Şis´e hâmile olunca, alnında parıldamağa başlayan Nûr, Şis´i doğurduğu zaman, onun alnına geçmiş.
Şit (a.s.) bütün çocukların yanında en salih olan ve son peygamber olarak gelecek Muhammed (s.a.v.)’in nurunu taşımasından dolayı Adem (a.s.) tarafından diğer çocuklarından daha çok seviliyordu. Adem (a.s.) oğlu Şit (a.s.)’a alnındaki parlayan nurun tüm insanlığın son peygamberi olan Muhammed (s.a.v.)’e ait bir nur olduğunu söyledi. Alnındaki bu nuru iffetli, temiz ve mümin olan bir kadın ile paylaşmasını ve doğacak olan kendi oğluna da aynısı vasiyet etmesini söyledi. Böylece Şit (a.s.) saliha bir hanım ile evlenip oğullarına bu şekilde vasiyet etti. Şis Aleyhisselâmın alnında parlayan Peygamberlik Nûr´u, zevcesine, oğlu Enuş doğduğu zaman da, Enuş´un alnına, ondan da, oğlu Kaynanın alnına geçmiş, asırlar boyunca, alından alına geçmiş durmuş ve nihayet, Abdulmuttalibden Abdullâh´a, ondan da, Muhammed Aleyhisselâma geçip son temelli sahibinde karar kılmıştır.
HZ. ADEM’E (R.A.) EN ÇOK BENZEYEN ÇOCUĞU
Hz. Şis Aleyhisselâm; Âdem Aleyhisselâmın oğullarının en ulusu, en üstünü, Âdem Aleyhisselâma, en sevgilisi ve ona, en çok benzeyeni idi. (İbn Kuteybe, s. 20) Bu benzerliğin bir istisnası sakaldır..
Adem (a.s.), Şit (a.s.)’a bütün ilimleri ve İlahi olan sırları öğretti.
Âdem Aleyhisselâm; vefatından on bir gün önce, Şit Aleyhisselâma:
"Ey oğulcuğum! Sen, benden sonra, Halîfem´sin!" diyerek vazifesini takva üzere yürütmesini tavsiye etti.
Onu, bir Vasiyetname ile yerine Vekil bıraktı.
Bunu, Kabil´den ve Kabil oğullarından gizli tutmasını, ona emretti.
Gece ve gündüz saatlerini ve her mahlukun, Allâha, hangi saatlerde, ne gibi ibadetler yaptıklarını bildirdi.
Vuku bulacak Tufan hakkında da, bilgi verdi.
Âdem Aleyhisselâm; Kabil oğullarının zina ve içkiye düştüklerini, bozulduklarını görünce de, Şis Aleyhisselâmın oğullarına da, Kabil oğulları ile evlilik bağlantısı kurmamalarını tavsiye etti.
Yüce Allah; Âdem Aleyhisselâma, yirmi bir, Şis Aleyhisselâma da, yirmi dokuz sahif indirip Şis Aleyhisselâmı, bu elliyi bulan sahifelere göre hareket ve amel etmekle mükellef kıldı.
Yüce Allah´ın; Âlâ sûresinin on sekizinci âyetinde andığı Suhufu Ûlâ, Hibetul-lâh Sis b.Âdem Aleyhisselâm ile İdris Aleyhisselâm´a indirilmiş olan Sahife´lerdi.Peygamberlik, Din, İbâdet ve Yüce Allah´ın Hak ve Şeriatlarına göre hareket, Şis Aleyhisselâm´da ve oğullarında bulundu.
Şis Aleyhisselâmın yurdu, Dağın başında; Kabil oğullarının yurdu ise, vadinin altında idi.
Şis Aleyhisselâm; Allah´ı, takdis ve tenzihden geri durmaz, kavmına da; Allah´ın buyruklarını yerine getirmemekten sakınmalarını, Allah´ı, her türlü noksan, eksik sıfatlardan uzak tutmalarını ve dâima iyi işler işlemelerini emrederdi.
Bunun için, Şis oğulları ve kadınları arasında ne düşmanlık, ne kıskançlık olur, ne kin tutulur, ne suçlama yapılır, ne yalan söylenir, ne de, boş yere yemin edilirdi.
Onlardan, her hangi biri, yemin etmek istediği zaman, ancak: "Hâbil´in kanı üzerine yemin olsun ki!" derdi.
Âdem Aleyhisselâm´dan sonra, oğullarından, Kabe´nin onarımını ilk defa, taşla ve çamurla yapan da, Şis Aleyhisselâm idi.[23]
Şis Aleyhisselâm; vefat edinceye kadar, Mekke´de kalmaktan Hacc ve Umre yapmaktan geri durmadı.[24]
ŞİT (A.S.) MESLEĞİ
Yeryüzüne peygamber olarak gönderilen her bir peygamberin bir mesleği bulunuyor. Hazreti Şit’in mesleği ise nessac, kazzaz ve hallacdır. Mencusat sanayiinin, örücülerin ve dokumacıların ilk kurucusudur.
SAKAL BIRAKMA GELENEĞİ NE ZAMAN BAŞLADI?
İslâmî kaynaklarda Hz. Âdem’in -aleyhisselâm- sakalsız olduğu ve erkekler için sakal geleneğinin Hz. Âdem’in -aleyhisselâm- çocuklarıyla başladığı kaydedilir.
ŞİT (A.S.)PEYGAMBERLİĞİ
Hz. Şit Aleyhisselam’ın Peygamberliği
Âdem aleyhisselamın vefatından sonra, Allahü teâlâ, Şit (a.s.) peygamberlik verdi…
Allah Şit (a.s.)’a kimya ilmi, sanayi bilgisi, matematik, hikmet ilmi gibi birçok ilim bildirdi. Şit (a.s.)’ın peygamberlik döneminde insanlar dünyaya yayıldı ve çoğaldılar. Şit (a.s.) insanlara Allah’ın emirlerini bildirip bu emirlere uyulup onları iman etmeye çağırdı. Şit (a.s.) zamanında huzur hakimdi. Şit aleyhisselâmın çocukları ve torunları imâr ettikleri şehirlerde yaşayıp, Allahü teâlâya ibâdet ve tâatle meşgul oldular. Gâyet huzurlu bir hayat sürdüler. Aralarında düşmanlık buğuz ve haset yoktu. Kötülüklerden, haramlardan ve isyândan uzak dururlardı. Şit (a.s.) Şam’da bir şehir kurarak sınırlarını belirledi ve burada yaşayarak vazifesini de yerine getirdi. Şit aleyhisselam ekseriyâ Şam’da ikâmet ederdi...
Şam’da oğulları ve torunları ile kurmuş olduğu şehirden çıkıp Yemen’e gitmesi ile Kabil’in oğullarının azgınlık içerisinde bulunduğunu gördü. Âdem (a.s)'ın oğlu Kabil ve ondan türeyen Kabiloğulları, ilk putu yaparak yeryüzünde putperestliği başlatmışlardır. Aynı zamanda bir ateş evi yaparak içinde ateş yakmışlar ve ona tapmışlardır. Böylece ilk ateşperestliği de başlatmışlardır. Bununla beraber onlarda içki, zina, çeşitli çalgı aletleri alışkanlıkları da vardı (es-Sa'lebî, el-Arais, Mısır 1951, s. 47; Ya'kutu'l-Hamevî, Mü'cemu'l-Büldan, Beyrut 1956, V, 367) Şit(a.s.) Onlara Allah’ın emirlerine uymalarını iman ve ibadet etmeye davet etmiştir.Fakat bu kavim, Şit aleyhisselamın dâvetini kabul etmeyip, sapıklıklarında ısrâr ettiler. Şit aleyhisselam, onlarla savaştı. Yemen'deki bu azgın kavmin bir kısmını kılıçtan geçirdi, bir kısmını da esir aldı…
İlk kez kılıç kullanan Şit (a.s.) olmuştur.
Şit (a.s.)kendi çocukları arasında Allah'ın emir ve yasaklarını tebliğ etmeye devam etmiştir.
ŞİT ALEYHİSSELAM KAÇ ŞEHİR KURDU?
Hz. Şît -aleyhisselâm- döneminde insanlığın yeryüzüne dağıldığı ve Hz. Şît’in -aleyhisselâm- 1000 şehir kurduğu rivayet edilir.
Şit (a.s) aynı zamanda, Âdem Aleyhisselâm'dan sonra Kâbe'nin onarımı ile uğraşan, duvarlarını taş ve çamurdan yapan ilk kişidir (İbnu'l-Esir, el-Kâmil, Beyrut, 1965, I, 47 vd.).
ŞİT PEYGAMBER KAÇ YIL YAŞADI?-Şit Peygamberin Kabri Nerede?
Onun Mekke’de yaşadığı, Kâbe’yi çamur ve taş kullanarak inşa ettiği, 912 yaşında vefat ettiğinde Kâbe yakınındaki Ebû Kubeys’te defnedildiği anlatılır. (Taberî, I, 162) Ancak Hz. Şît’e -aleyhisselâm- nisbet edilen türbe Suriye’deki Maarretünnu‘mân’dadır. Onunla ilgili nakledilenler arasında Kābil taraftarlarıyla mücadele etmesi dikkat çekicidir.
İNSANLIĞIN İKİNCİ ATASI
Hz. Âdem’in -aleyhisselâm- çocukları arasında Hâbil’in zürriyeti olmadığı, Kābil’in zürriyeti de Nûh tûfanında ortadan kalktığı için insanlığın Hz. Âdem’den aleyhisselâm sonraki ikinci atasının Hz. Şît -aleyhisselâm kabul edildiği bildirilir. Müslüman âlimler Hz. Peygamber’in (a.s) soy kütüğü içerisinde Hz. Şît (a.s) yer verirler. (İbn İshak, s. 2)
Hazreti Muhammed (s.a.v.)’in nuru Şit (a.s.)’ın oğlu olan Enuş’a geçti. Şit(a.s.) babası olan Adem (a.s.)’ın ona olan vasiyetini kendi oğlu Enuş’a vasiyet etti. Kendisinden sonra halife olarak Enuş’u ilan etti.
HZ.ŞİT (A.S.) OĞLUNA VASİYETİ
Şit aleyhisselam vefat etmeden önce yerine oğlu Enus’u halife tayin etti. Vefat ettikten sonra kuvvetli rivayete göre Mina’daki mescidin minaresi dibinde medfun olan Âdem aleyhisselamın yanına defnedildi. Âdem aleyhisselam vefat edeceği zaman oğlu Hz. Şit’e, “Yavrum! Bu alnında parlayan nur, son peygamber olan Muhammed’in nurudur. Bu nuru mü’min, temiz ve iffetli hanımlara teslim et ve oğluna da böyle vasiyette bulun” buyurmuştur.
Son peygamber olan Muhammed aleyhisselamın nûru Şit aleyhisselamdan onun oğlu Enûş’a geçti. Şit aleyhisselam, oğlu Enûş’a, Muhammed aleyhisselamın nûruyla ilgili vasiyeti yaptı ve Enûş’u yeryüzüne halîfe tâyin ederek vefat etti...
KAYNAK: NURAN KIRLAK
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.