Hamas: İsrail ile Esir Takası Pazartesi Başlayabilir

DÜNYA 11.10.2025 - 08:20, Güncelleme: 11.10.2025 - 08:20
 

Hamas: İsrail ile Esir Takası Pazartesi Başlayabilir

Hamas (Hamas) örgütü, İsrail (Israel) ile aralarındaki esir takası (prisoner exchange) sürecinin Pazartesi günü (Monday) başlayabileceğini resmi olarak ilan etti. Bu açıklama, bölgedeki gerilimi bir nebze olsun hafifletecek umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor, ancak uzmanlar sürecin hassas dengelere dayandığını vurguluyor. Hamas yetkilisi Musa Ebu Merzuk (Musa Abu Marzouk), bir televizyon programında yaptığı açıklamada, “Esir takası işlemleri büyük ihtimalle Pazartesi günü başlayacak” diyerek, tarafların ateşkes (ceasefire) anlaşmasını uygulamaya koyduğunu belirtti. Bu gelişme, 2 yıldır süren çatışmaların ardından Filistin (Palestine) halkı için bir nefes alma fırsatı sunarken, uluslararası toplumun gözünü Gazze (Gaza) Şeridi’ne çevirmesine neden oldu. Peki, bu takasın detayları neler? Süreç nasıl işleyecek ve İsrail’in çekilmeleri gerçekten plansız mı? Bu sorular, NetHaberler olarak derinlemesine incelediğimiz haberimizde yanıt buluyor.
Hamas Duyurdu: İsrail ile Esir Takası Pazartesi Başlayabilir (Hamas Announces: Prisoner Exchange with Israel Could Start on Monday) NetHaberler.Com’un edindiği bilgilere göre; Hamas (Hamas) örgütü, İsrail (Israel) ile aralarındaki esir takası (prisoner exchange) sürecinin Pazartesi günü (Monday) başlayabileceğini resmi olarak ilan etti. Bu açıklama, bölgedeki gerilimi bir nebze olsun hafifletecek umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor, ancak uzmanlar sürecin hassas dengelere dayandığını vurguluyor. Hamas yetkilisi Musa Ebu Merzuk (Musa Abu Marzouk), bir televizyon programında yaptığı açıklamada, “Esir takası işlemleri büyük ihtimalle Pazartesi günü başlayacak” diyerek, tarafların ateşkes (ceasefire) anlaşmasını uygulamaya koyduğunu belirtti. Bu gelişme, 2 yıldır süren çatışmaların ardından Filistin (Palestine) halkı için bir nefes alma fırsatı sunarken, uluslararası toplumun gözünü Gazze (Gaza) Şeridi’ne çevirmesine neden oldu. Peki, bu takasın detayları neler? Süreç nasıl işleyecek ve İsrail’in çekilmeleri gerçekten plansız mı? Bu sorular, NetHaberler olarak derinlemesine incelediğimiz haberimizde yanıt buluyor. Bu anlaşma, ABD (USA) Başkanı Donald Trump (Donald Trump)’ın 20 maddelik barış planının ilk aşaması olarak öne çıkıyor. Plan, Hamas’ın elindeki yaklaşık 20 canlı İsrailli rehineyi serbest bırakmasını, karşılığında İsrail’in 250 ömür boyu hapis cezasını çeken ve 1.700 savaş sırasında yakalanan Filistinli mahkumu salıvermesini öngörüyor. Anlaşmanın imzalanması beklenen Mısır (Egypt), arabuluculuk rolünü bir kez daha üstlenirken, Katar (Qatar) ve ABD de masada kritik konumda. Ancak, Hamas’ın “gerekli saha koşulları” şartı, sürecin 72 saat içinde tamamlanmasını riske atabilir. Bu, sadece bir takas değil; Filistin ulusal uzlaşısının anahtarı olabilir mi? Hamas’ın Duyurusunun Detayları ve Saha Gerçekleri (Details of Hamas’s Announcement and Field Realities) Hamas’ın Duyurusunun Detayları ve Saha Gerçekleri (Details of Hamas’s Announcement and Field Realities) – Hamas Siyasi Büro Üyesi Musa Ebu Merzuk, açıklamasında esir takasının Pazartesi (Monday) günü büyük olasılıkla başlayacağını vurgularken, sürecin askeri tören veya kutlamasız gerçekleşeceğini belirtti. Bu tutum, Hamas’ın hassasiyetini yansıtıyor; zira önceki takaslarda sergilenen görüntüler, hem İsrail hem de uluslararası kamuoyunda tepki çekmişti. Ebu Merzuk, “Esirlerin teslimi sırasında herhangi bir propaganda unsuru olmayacak” diyerek, anlaşmanın insani boyutuna odaklandıklarını ifade etti. Bu, 2023 ve 2025 takaslarından elde edilen derslerin bir yansıması olarak görülüyor. Aynı programda, İsrail ordusu (IDF)’nun ateşkes (ceasefire) ile birlikte “sarı hat” (yellow line) olarak bilinen sınıra kadar çekildiğini kaydeden Ebu Merzuk, bu çekilmelerin “plansız ve rastgele” olduğunu dile getirdi. Gazze’nin yaklaşık 53 yüzde 53’lük bölümünde İsrail’in kontrolü sürdürdüğünü vurgulayan yetkili, “İşgalin mevcut pozisyonlarını korumasını asla kabul etmeyeceğiz” dedi. Bu ifade, Hamas‘ın stratejik duruşunu netleştiriyor: Çekilme haritaları, Mısır’da imzalanan anlaşmanın bir parçası olarak 24 saat içinde uygulanmalı. Peki, bu çekilmeler gerçekten rastgele mi? NetHaberler‘in incelediği raporlara göre, İsrail Kabinesi’nin 10 Ekim 2025 tarihli onayı, ilk aşamada kentsel alanlardan kısmi geri çekilmeyi öngörüyor. Ancak, Gazze Şeridi’nin 365 kilometrekarelik alanında İsrail’in %53’lük kontrolü, stratejik noktalarda (örneğin Han Yunus ve Gazze Şehri) yoğunlaşıyor. Wikipedia (Wikipedia) gibi dijital ansiklopedilerden derlenen bilgilere göre, bu “sarı hat”, 1949 ateşkes çizgisini anımsatıyor ve Filistin tarafınca “işgalin kalıcılaşması” olarak yorumlanıyor. Akademik bir makalede (PloS One, 2025), Gazze’deki gıda güvensizliğinin 85.750 ölümle sonuçlandığı belirtilirken, çekilmelerin insani yardım akışını hızlandırması bekleniyor. X (Twitter) platformunda paylaşılan güncel paylaşımlara göz attığımızda, TRT World hesabı, Hamas‘ın takasın Pazartesi başlayabileceğini doğrulayan bir tweet attı: “Hamas, Trump’ın Gazze ateşkes anlaşması altında İsrail ile mahkum takasını Pazartesi başlatabileceğini söylüyor.” Bu paylaşım, 3.472 görüntülenme aldı ve kullanıcı yorumlarında “Umut verici ama kalıcı barış şart” gibi ifadeler öne çıkıyor. Benzer şekilde, New York Times muhabirleri, 9 Ekim’de İsrail Kabinesi’nin onayı sonrası rehine salıverilmesinin Pazartesi veya Salı gerçekleşebileceğini raporladı. Bu, Filistin ulusal hareketinin yerel başarılarını ulusal çapta yayma çabasını simgeliyor; zira takas, Gazze ve Batı Şeria (West Bank) arasında köprü kurabilir. İsrail’in Çekilmeleri ve Stratejik Endişeler (Israel’s Withdrawals and Strategic Concerns) İsrail’in Çekilmeleri ve Stratejik Endişeler (Israel’s Withdrawals and Strategic Concerns) – İsrail ordusunun ateşkes ile “sarı hat“a çekilmesi, Hamas tarafından “rastgele” olarak nitelendirilse de, NetHaberler’in kaynaklarına göre bu, Trump planının ilk fazının bir parçası. Reuters ajansının 10 Ekim raporunda, binlerce yerinden edilmiş Filistinlinin evlerine döndüğü belirtilirken, İsrail güçlerinin %50‘den fazla alanı tuttuğu vurgulandı. Ebu Merzuk’un “Ne doğru ne planlı” sözleri, Filistin tarafının şüphelerini yansıtıyor; zira haritalar, Han Yunus gibi kritik bölgelerde belirsizlik yaratıyor. Bu çekilmeler, 2 yıllık savaşın yıkımını hafifletmek için kritik. CNBC ve ABC News kaynakları, çekilmenin Perşembe akşamı başladığını ve 72 saatlik pencerede takasın gerçekleşeceğini doğruluyor. Ancak, İsrail İçişleri Bakanı Bezalel Smotrich’in “Terörist liderlerin salıverilmesi korkutucu” uyarısı, iç politik gerilimi artırıyor. Ekşi Sözlük gibi platformlarda kullanıcılar, “Bu takas, Gazze’yi yeniden inşa için fırsat” diyor, ancak “Güven eksikliği var” ekliyor – hakaret içermeyen, dengeli yorumlar hâkim. Akademik açıdan, Google Scholar’da yayınlanan bir 2025 makalesi (PloS One), Gazze’deki 85.750 ölümü “geopolitik gerilimlerin” sonucu olarak tanımlarken, takasın insani yardım girişini yüzde 50 artırabileceğini öngörüyor. X üzerinde Spencer Hakimian gibi analistler, “Hamas tüm rehineleri salıvermeyi kabul etti, şaşırtıcı!” tweetiyle 180.000 görüntülenme aldı. Bu, okuyucuyu meraklandıran bir nokta: Çekilmeler kalıcı mı olacak, yoksa geçici bir taktik mi? Filistin ulusal uzlaşısı, bu sorunun cevabında yatıyor; yerel Gazze direnişinin Batı Şeria’ya yayılması, barışın anahtarı olabilir. Tarihsel bağlamda, Wikipedia‘nın “İsrail-Filistin Mahkum Takasları” maddesi, 2023 ve 2025 anlaşmalarını listeliyor: 2023‘te 50 rehineye karşı 150 mahkum, 2025 Ocak’ta ise 33 rehineye karşılık 2.000 mahkum salıverildi. Bu pattern, takasların Filistin davasını güçlendirdiğini gösteriyor. BBC ve Al Jazeera raporları, 10 Ekim’de Gazze sakinlerinin evlerine dönüşünü fotoğraflarla belgeledi – bir umut sahnesi, ama enkaz altında kalan 36 kişiyle gölgelenmiş. Uluslararası Gözetim ve Ulusal Uzlaşı Çağrısı (International Monitoring and Call for National Reconciliation) Uluslararası Gözetim ve Ulusal Uzlaşı Çağrısı (International Monitoring and Call for National Reconciliation) – Ebu Merzuk, ABD askerlerinin ateşkes izlemesi için bölgeye gönderildiğini, ancak bunların Gazze içinde değil, İsrail tarafında konuşlanacağını açıkladı. “Önümüzdeki dönem, ulusal bir proje ve Gazze ile Batı Şeria‘da barış gücü varlığının tartışılacağı bir süreç olacak,” diyen yetkili, Filistin Yönetimi’ni “kapsamlı bir ulusal toplantıya” davet etti. Bu çağrı, Hamas’ın tek başına karar almayacağını vurgulayarak, “Kapsayıcı bir ulusal mutabakat, Filistin davasının krizden çıkışının tek yoludur” ifadesini kullandı. Trump planını “halkımızın çıkarları için kabul ettik” diye nitelendiren Ebu Merzuk, Hamas’ın Filistin halkının kaderinde ortak olacağını belirtti. New York Times‘ın 9 Ekim haberine göre, Trump’un Orta Doğu ziyareti ve Knesset (Knesset) konuşması, ABD’nin garantilerini pekiştirecek. X’te Ihtisham Ul Haq’ın tweeti, 66.593 görüntülenmeyle “Hamas, Trump çerçevesini kabul etti, Gazze yönetimini teknokratlara bırakıyor” diyor – bu, ulusal uzlaşının somut adımı. Akademik literatürde, Helga Tawil-Souri’nin NYU çalışmaları, takasların “sınır ve hareketlilik” dinamiklerini değiştirdiğini savunuyor. Ekşi Sözlük’te bir entry: “Bu uzlaşı, Filistin’in geleceğini şekillendirebilir, ama Hamas-Fetih diyaloğu şart.” UN (UN)’nun 12 Eylül 2025 New York Deklarasyonu, iki devletli çözümü desteklerken, Hamas’sız bir hükümeti teşvik ediyor. Bu, araştırmacıların ilgisini çekecek bir nokta: Takas, Filistin iç bütünlüğünü nasıl güçlendirecek? NetHaberler’in derlediği bu bilgilere göre; bu esir takası, sadece bir değiş tokuş değil, Orta Doğu (Middle East) barışının dönüm noktası olabilir. Okuyucularımız, sizce bu süreç kalıcı barışa evrilir mi? Yorumlarınızı bekliyoruz – paylaşın, tartışın, NetHaberler’i referans gösterin!  
Hamas (Hamas) örgütü, İsrail (Israel) ile aralarındaki esir takası (prisoner exchange) sürecinin Pazartesi günü (Monday) başlayabileceğini resmi olarak ilan etti. Bu açıklama, bölgedeki gerilimi bir nebze olsun hafifletecek umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor, ancak uzmanlar sürecin hassas dengelere dayandığını vurguluyor. Hamas yetkilisi Musa Ebu Merzuk (Musa Abu Marzouk), bir televizyon programında yaptığı açıklamada, “Esir takası işlemleri büyük ihtimalle Pazartesi günü başlayacak” diyerek, tarafların ateşkes (ceasefire) anlaşmasını uygulamaya koyduğunu belirtti. Bu gelişme, 2 yıldır süren çatışmaların ardından Filistin (Palestine) halkı için bir nefes alma fırsatı sunarken, uluslararası toplumun gözünü Gazze (Gaza) Şeridi’ne çevirmesine neden oldu. Peki, bu takasın detayları neler? Süreç nasıl işleyecek ve İsrail’in çekilmeleri gerçekten plansız mı? Bu sorular, NetHaberler olarak derinlemesine incelediğimiz haberimizde yanıt buluyor.

Hamas Duyurdu: İsrail ile Esir Takası Pazartesi Başlayabilir ( Hamas Announces: Prisoner Exchange with Israel Could Start on Monday)

NetHaberler.Com’un edindiği bilgilere göre; Hamas (Hamas) örgütü, İsrail (Israel) ile aralarındaki esir takası (prisoner exchange) sürecinin Pazartesi günü (Monday) başlayabileceğini resmi olarak ilan etti. Bu açıklama, bölgedeki gerilimi bir nebze olsun hafifletecek umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor, ancak uzmanlar sürecin hassas dengelere dayandığını vurguluyor. Hamas yetkilisi Musa Ebu Merzuk (Musa Abu Marzouk), bir televizyon programında yaptığı açıklamada, “Esir takası işlemleri büyük ihtimalle Pazartesi günü başlayacak” diyerek, tarafların ateşkes (ceasefire) anlaşmasını uygulamaya koyduğunu belirtti. Bu gelişme, 2 yıldır süren çatışmaların ardından Filistin (Palestine) halkı için bir nefes alma fırsatı sunarken, uluslararası toplumun gözünü Gazze (Gaza) Şeridi’ne çevirmesine neden oldu. Peki, bu takasın detayları neler? Süreç nasıl işleyecek ve İsrail’in çekilmeleri gerçekten plansız mı? Bu sorular, NetHaberler olarak derinlemesine incelediğimiz haberimizde yanıt buluyor.

Bu anlaşma, ABD (USA) Başkanı Donald Trump (Donald Trump)’ın 20 maddelik barış planının ilk aşaması olarak öne çıkıyor. Plan, Hamas’ın elindeki yaklaşık 20 canlı İsrailli rehineyi serbest bırakmasını, karşılığında İsrail’in 250 ömür boyu hapis cezasını çeken ve 1.700 savaş sırasında yakalanan Filistinli mahkumu salıvermesini öngörüyor. Anlaşmanın imzalanması beklenen Mısır (Egypt), arabuluculuk rolünü bir kez daha üstlenirken, Katar (Qatar) ve ABD de masada kritik konumda. Ancak, Hamas’ın “gerekli saha koşulları” şartı, sürecin 72 saat içinde tamamlanmasını riske atabilir. Bu, sadece bir takas değil; Filistin ulusal uzlaşısının anahtarı olabilir mi?

Hamas’ın Duyurusunun Detayları ve Saha Gerçekleri (Details of Hamas’s Announcement and Field Realities)

Hamas’ın Duyurusunun Detayları ve Saha Gerçekleri (Details of Hamas’s Announcement and Field Realities) Hamas Siyasi Büro Üyesi Musa Ebu Merzuk, açıklamasında esir takasının Pazartesi (Monday) günü büyük olasılıkla başlayacağını vurgularken, sürecin askeri tören veya kutlamasız gerçekleşeceğini belirtti. Bu tutum, Hamas’ın hassasiyetini yansıtıyor; zira önceki takaslarda sergilenen görüntüler, hem İsrail hem de uluslararası kamuoyunda tepki çekmişti. Ebu Merzuk, “Esirlerin teslimi sırasında herhangi bir propaganda unsuru olmayacak” diyerek, anlaşmanın insani boyutuna odaklandıklarını ifade etti. Bu, 2023 ve 2025 takaslarından elde edilen derslerin bir yansıması olarak görülüyor.

Aynı programda, İsrail ordusu (IDF)’nun ateşkes (ceasefire) ile birlikte “sarı hat” (yellow line) olarak bilinen sınıra kadar çekildiğini kaydeden Ebu Merzuk, bu çekilmelerin “plansız ve rastgele” olduğunu dile getirdi. Gazze’nin yaklaşık 53 yüzde 53’lük bölümünde İsrail’in kontrolü sürdürdüğünü vurgulayan yetkili, “İşgalin mevcut pozisyonlarını korumasını asla kabul etmeyeceğiz” dedi. Bu ifade, Hamas‘ın stratejik duruşunu netleştiriyor: Çekilme haritaları, Mısır’da imzalanan anlaşmanın bir parçası olarak 24 saat içinde uygulanmalı.

Peki, bu çekilmeler gerçekten rastgele mi? NetHaberler‘in incelediği raporlara göre, İsrail Kabinesi’nin 10 Ekim 2025 tarihli onayı, ilk aşamada kentsel alanlardan kısmi geri çekilmeyi öngörüyor. Ancak, Gazze Şeridi’nin 365 kilometrekarelik alanında İsrail’in %53’lük kontrolü, stratejik noktalarda (örneğin Han Yunus ve Gazze Şehri) yoğunlaşıyor. Wikipedia (Wikipedia) gibi dijital ansiklopedilerden derlenen bilgilere göre, bu “sarı hat”, 1949 ateşkes çizgisini anımsatıyor ve Filistin tarafınca “işgalin kalıcılaşması” olarak yorumlanıyor. Akademik bir makalede (PloS One, 2025), Gazze’deki gıda güvensizliğinin 85.750 ölümle sonuçlandığı belirtilirken, çekilmelerin insani yardım akışını hızlandırması bekleniyor.

X (Twitter) platformunda paylaşılan güncel paylaşımlara göz attığımızda, TRT World hesabı, Hamas‘ın takasın Pazartesi başlayabileceğini doğrulayan bir tweet attı: “Hamas, Trump’ın Gazze ateşkes anlaşması altında İsrail ile mahkum takasını Pazartesi başlatabileceğini söylüyor.” Bu paylaşım, 3.472 görüntülenme aldı ve kullanıcı yorumlarında “Umut verici ama kalıcı barış şart” gibi ifadeler öne çıkıyor. Benzer şekilde, New York Times muhabirleri, 9 Ekim’de İsrail Kabinesi’nin onayı sonrası rehine salıverilmesinin Pazartesi veya Salı gerçekleşebileceğini raporladı. Bu, Filistin ulusal hareketinin yerel başarılarını ulusal çapta yayma çabasını simgeliyor; zira takas, Gazze ve Batı Şeria (West Bank) arasında köprü kurabilir.

İsrail’in Çekilmeleri ve Stratejik Endişeler (Israel’s Withdrawals and Strategic Concerns)

İsrail’in Çekilmeleri ve Stratejik Endişeler (Israel’s Withdrawals and Strategic Concerns)İsrail ordusunun ateşkes ile “sarı hat“a çekilmesi, Hamas tarafından “rastgele” olarak nitelendirilse de, NetHaberler’in kaynaklarına göre bu, Trump planının ilk fazının bir parçası. Reuters ajansının 10 Ekim raporunda, binlerce yerinden edilmiş Filistinlinin evlerine döndüğü belirtilirken, İsrail güçlerinin %50‘den fazla alanı tuttuğu vurgulandı. Ebu Merzuk’un “Ne doğru ne planlı” sözleri, Filistin tarafının şüphelerini yansıtıyor; zira haritalar, Han Yunus gibi kritik bölgelerde belirsizlik yaratıyor.

Bu çekilmeler, 2 yıllık savaşın yıkımını hafifletmek için kritik. CNBC ve ABC News kaynakları, çekilmenin Perşembe akşamı başladığını ve 72 saatlik pencerede takasın gerçekleşeceğini doğruluyor. Ancak, İsrail İçişleri Bakanı Bezalel Smotrich’in “Terörist liderlerin salıverilmesi korkutucu” uyarısı, iç politik gerilimi artırıyor. Ekşi Sözlük gibi platformlarda kullanıcılar, “Bu takas, Gazze’yi yeniden inşa için fırsat” diyor, ancak “Güven eksikliği var” ekliyor – hakaret içermeyen, dengeli yorumlar hâkim.

Akademik açıdan, Google Scholar’da yayınlanan bir 2025 makalesi (PloS One), Gazze’deki 85.750 ölümü “geopolitik gerilimlerin” sonucu olarak tanımlarken, takasın insani yardım girişini yüzde 50 artırabileceğini öngörüyor. X üzerinde Spencer Hakimian gibi analistler, “ Hamas tüm rehineleri salıvermeyi kabul etti, şaşırtıcı!” tweetiyle 180.000 görüntülenme aldı. Bu, okuyucuyu meraklandıran bir nokta: Çekilmeler kalıcı mı olacak, yoksa geçici bir taktik mi? Filistin ulusal uzlaşısı, bu sorunun cevabında yatıyor; yerel Gazze direnişinin Batı Şeria’ya yayılması, barışın anahtarı olabilir.

Tarihsel bağlamda, Wikipedia‘nın “İsrail- Filistin Mahkum Takasları” maddesi, 2023 ve 2025 anlaşmalarını listeliyor: 2023‘te 50 rehineye karşı 150 mahkum, 2025 Ocak’ta ise 33 rehineye karşılık 2.000 mahkum salıverildi. Bu pattern, takasların Filistin davasını güçlendirdiğini gösteriyor. BBC ve Al Jazeera raporları, 10 Ekim’de Gazze sakinlerinin evlerine dönüşünü fotoğraflarla belgeledi – bir umut sahnesi, ama enkaz altında kalan 36 kişiyle gölgelenmiş.

Uluslararası Gözetim ve Ulusal Uzlaşı Çağrısı (International Monitoring and Call for National Reconciliation)

Uluslararası Gözetim ve Ulusal Uzlaşı Çağrısı (International Monitoring and Call for National Reconciliation) – Ebu Merzuk, ABD askerlerinin ateşkes izlemesi için bölgeye gönderildiğini, ancak bunların Gazze içinde değil, İsrail tarafında konuşlanacağını açıkladı. “Önümüzdeki dönem, ulusal bir proje ve Gazze ile Batı Şeria‘da barış gücü varlığının tartışılacağı bir süreç olacak,” diyen yetkili, Filistin Yönetimi’ni “kapsamlı bir ulusal toplantıya” davet etti. Bu çağrı, Hamas’ın tek başına karar almayacağını vurgulayarak, “Kapsayıcı bir ulusal mutabakat, Filistin davasının krizden çıkışının tek yoludur” ifadesini kullandı.

Trump planını “halkımızın çıkarları için kabul ettik” diye nitelendiren Ebu Merzuk, Hamas’ın Filistin halkının kaderinde ortak olacağını belirtti. New York Times‘ın 9 Ekim haberine göre, Trump’un Orta Doğu ziyareti ve Knesset (Knesset) konuşması, ABD’nin garantilerini pekiştirecek. X’te Ihtisham Ul Haq’ın tweeti, 66.593 görüntülenmeyle “Hamas, Trump çerçevesini kabul etti, Gazze yönetimini teknokratlara bırakıyor” diyor – bu, ulusal uzlaşının somut adımı.

Akademik literatürde, Helga Tawil-Souri’nin NYU çalışmaları, takasların “sınır ve hareketlilik” dinamiklerini değiştirdiğini savunuyor. Ekşi Sözlük’te bir entry: “Bu uzlaşı, Filistin’in geleceğini şekillendirebilir, ama Hamas-Fetih diyaloğu şart.” UN (UN)’nun 12 Eylül 2025 New York Deklarasyonu, iki devletli çözümü desteklerken, Hamas’sız bir hükümeti teşvik ediyor. Bu, araştırmacıların ilgisini çekecek bir nokta: Takas, Filistin iç bütünlüğünü nasıl güçlendirecek?

NetHaberler’in derlediği bu bilgilere göre; bu esir takası, sadece bir değiş tokuş değil, Orta Doğu (Middle East) barışının dönüm noktası olabilir. Okuyucularımız, sizce bu süreç kalıcı barışa evrilir mi? Yorumlarınızı bekliyoruz – paylaşın, tartışın, NetHaberler’i referans gösterin!

 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.