Güllü (Gül Tut), Türk müziğinin unutulmaz seslerinden biri olarak 90'lı yılların arabesk ve fantezi dalgasını milyonlara taşıyan bir ikondu. Yalova'nın huzurlu kıyılarında, ailesiyle geçirdiği sakin bir gecenin ardından trajik bir sonla veda etti hayata. Peki, bu düşme olayı gerçekten bir kaza mıydı, yoksa arkasında gizli bir el mi vardı?

Güllü'nün Ölümünde DNA Raporu Gerçeği Ortaya Çıkardı: Cinayet mi, İntihar mı Yoksa Kaza mı? (Güllü's Death DNA Report Reveals Truth: Murder, Suicide or Accident?) NetHaberler  - ÖZEL HABER Güllü (Gül Tut), Türk müziğinin unutulmaz seslerinden biri olarak 90'lı yılların arabesk ve fantezi dalgasını milyonlara taşıyan bir ikondu. Yalova'nın huzurlu kıyılarında, ailesiyle geçirdiği sakin bir gecenin ardından trajik bir sonla veda etti hayata. Peki, bu düşme olayı gerçekten bir kaza mıydı, yoksa arkasında gizli bir el mi vardı? Adli Tıp raporunun sonuçları, aylardır süren tartışmalara nokta koymaya aday. Bu haberimizde, Güllü'nün hayatı, kariyeri ve ölümü etrafındaki tüm detayları, güvenilir kaynaklardan derleyerek inceliyoruz – çünkü bir sanatçının vedası, sadece bir haber değil, bir dönemin kapanışı. NetHaberler.Com’un edendiği bilgiye göre; Güllü'nün 26 Eylül 2025 Cuma gecesi saat 01.28'de gerçekleşen ölümü, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı'nın titiz soruşturmasıyla aydınlatılmaya çalışılıyor. Komşu tanıklıkları, aile ifadeleri ve en nihayetinde DNA incelemesi... Her bir parça, bu gizemli puzzle'ı tamamlamaya yetiyor mu? Gelin, adım adım bu trajediyi çözelim. Güllü'nün Işıltılı Kariyeri ve Mütevazı Kökenleri (Güllü's Sparkling Career and Humble Origins) Güllü'nün Işıltılı Kariyeri ve Mütevazı Kökenleri (Güllü's Sparkling Career and Humble Origins) – Müzik dünyasının renkli yüzlerinden Güllü, gerçek adıyla Gül Tut, 1973 yılında İstanbul'un Beyoğlu ilçesine bağlı Kasımpaşa semtinde, Roman kökenli bir ailede gözlerini dünyaya açtı. Küçük yaşlardan itibaren gece kulüplerinin tozlu sahnelerinde şarkı söyleyerek büyüyen Güllü, ailesinin maddi zorlukları nedeniyle okulu erken bırakmak zorunda kaldı. 1988'de, henüz 15 yaşındayken düğün salonlarında sahne almaya başladı – gazinolarda çalışması yasaktı, ama tutkusu engel tanımıyordu. "Kasımpaşalı Güllü" lakabıyla ünlenen sanatçı, Roman havası ve arabesk melodileriyle kısa sürede dinleyicilerin kalbini fethetti. Kariyerinin dönüm noktası, 1990'lı yıllardı. Sabah Olmadan, Değmezmiş Sana ve Kopamam Senden gibi hit parçaları, milyonların playlist'ine yerleşti. Bu şarkılar, sadece eğlence değil, ayrılık acısı, ihanet ve umutsuz aşk temalarını işleyerek dönemin sosyal yaralarını yansıtıyordu. Vikipedi'ye göre, Güllü'nün albümleri arasında 1994'te çıkan Oyuncak Gibi ve 1996'da Değmezmiş Sana gibi eserler, Türk popüler müziğinin arşivinde kalıcı izler bıraktı. Akademik bir perspektiften bakıldığında, Güllü'nün müziği, sosyologlar tarafından "marjinal kimliklerin sesi" olarak tanımlanıyor; örneğin, İstanbul Üniversitesi'nde yayınlanan bir makalede, Roman kökenli sanatçıların arabesk-fantezi sentezinin, 1990'lar Türkiye'sinde kültürel entegrasyonun bir aracı olduğu vurgulanıyor. Güllü'nün hayatı, sadece sahnelerle sınırlı değildi. 1996'da yapımcı Gürol Gülter ile evlendi, 2 çocukları oldu: Oğlu Tuğberk ve kızı Tuğyan Ülkem. Evlilikleri 2002'de boşanmayla sonuçlandı, bu dönemde sahnelere ara verdi. Boşanma sonrası geri dönüşü ise muhteşemdi: 2004'te Hayatımın Yanlışı albümüyle listelere hakim oldu. 2008'de yaşadığı alkol koması, hayranlarını endişelendirdi ama Güllü, her seferinde küllerinden doğmayı başardı. 2025'te atv'deki Aile Saadeti programına katılarak, son dönemde de aktif olduğunu gösterdi. Bu programda paylaştığı anılar, sosyal medyada binlerce etkileşim aldı – X'te (eski Twitter) bir kullanıcı, "Güllü ablamızın enerjisi bitmezdi, o sahnedeki haliyle 90'lar gençliğini hatırlattı" diye yorumlamıştı. Yerel bir başarı hikayesi olarak başlayan Güllü'nün yükselişi, ulusal çapta bir fenomen haline geldi. Yalova'ya yerleşmesiyle, Çınarcık ilçesi gibi sakin bir semtte bile hayran buluşmaları düzenledi. Bu, Anadolu'nun mütevazı sanatçılarının büyük şehirlere taşan sesiydi – tıpkı Bergen veya Müslüm Gürses gibi. Araştırmacılar için ilginç bir nokta: Güllü'nün şarkı sözleri, Hacettepe Üniversitesi'nde bir tezde "cinsiyet rolleri ve duygusal travma" bağlamında analiz edilmiş; Değmezmiş Sana'nın, kadınların toplumsal baskı altındaki çığlığı olarak yorumlandığı belirtiliyor. Trajik Gece: Olay Yeri ve Komşu Tanıklıkları (Tragic Night: Crime Scene and Neighbor Testimonies) Trajik Gece: Olay Yeri ve Komşu Tanıklıkları (Tragic Night: Crime Scene and Neighbor Testimonies) – 26 Eylül 2025 gecesi, Yalova'nın Çınarcık ilçesinde, Çınarcık Mahallesi'nde bulunan 6'ncı kattaki dairesinde her şey değişti. Güllü, ailesiyle birlikte yaşadığı evin balkonundan (bazı kaynaklarda teras veya pencere olarak belirtiliyor) düşerek, 51 yaşında hayata veda etti. Olay yerine hızla ulaşan sağlık ekipleri, Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırılan cenazede, ölümün anında gerçekleştiğini doğruladı. Komşu Reyhan Hanım'ın ilk kez konuşması, olayı bambaşka bir boyuta taşıdı. "Asla intihar edecek biri değildi", diyen Reyhan Hanım, gözyaşları içinde şöyle devam etti: "Benim evimin tam önünde düştü. Oğlu ve kızıyla yaşıyordu, hatta torununu büyütüyorlardı. Ailelerinde hiçbir huzursuzluk yoktu. Hâlâ inanamıyorum." Ama en çarpıcı kısım, geceyi tarif etmesiydi: "O gün o kızların arkasından iki adam geldi. Güllü’nün yatak odasından çıktılar. Müdür bile, ‘O beyaz ayakkabı kadın ayakkabısı değildi, erkek ayakkabısıydı’ dedi. İndiler ve gittiler. Ben sabaha kadar uyuyamadım." Bu ifade, Milliyet gazetesinde detaylıca yer aldı ve soruşturmayı cinayet şüphesine yöneltti. X platformunda da benzer tanıklıklar yankı buldu. Bir kullanıcı, "Güllü'nün evinde o gece 2 erkek figürü gördüm, kamera kayıtları incelensin!" diye paylaştı, post 1000'den fazla etkileşim aldı. Olay yeri incelemesi raporuna göre, dairedeki parkeler yeni cilalanmıştı ve aşırı kaygandı; pencere kenarı alçaktı, korkuluk yoktu. Bu detaylar, kaza ihtimalini güçlendirirken, darp izi olmaması da dikkat çekiciydi. Yalova Valiliği, hemen soruşturma başlattı ve dosya Cinayet Büro'ya devredildi. Neden mi? Ses kayıtlarındaki çelişkiler, kızının feryatları ve "Roman havası oynarken düştü" iddiasının fiziksel imkansızlığı... Yakınları, "Bu kaza değil, bir şeyler ters" diyor. Bu tanıklıklar, sadece bir komşunun sözü değil; yerel medyanın ulusal çapta yaydığı bir hikaye. Çınarcık gibi küçük bir ilçenin bu trajedisi, Türkiye genelinde empati dalgası yarattı. Psikolojik otopsi çalışmaları, Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) intihar vakalarında kullandığı bir yöntem; burada aile geçmişi ve ruh hali inceleniyor. Bir akademik makalede, benzer vakalarda tanık ifadelerinin 70%'inin soruşturmayı şekillendirdiği belirtiliyor. Güllü'nün belindeki platin ve sağlık sorunları, cam kenarında dans etmesini mantıksız kılıyordu – bu, araştırmacıların inceleyeceği bir detay. DNA Raporu: Adli Tıp'ın Karanlık Odalarından Çıkan Gerçek (DNA Report: Truth from Forensic Medicine's Dark Rooms) DNA Raporu: Adli Tıp'ın Karanlık Odalarından Çıkan Gerçek (DNA Report: Truth from Forensic Medicine's Dark Rooms) – Soruşturmanın kalbi, Bursa Adli Tıp Biyoloji İhtisas Dairesi'nin hazırladığı raporda atıyor. Otopsi sırasında alınan örneklerde –özellikle tırnak altlarından– başka birine ait DNA izine rastlanmadı. Bu, Güllü'nün düşmeden önce herhangi bir boğuşma yaşamadığını gösteriyor; yabancı bir elin teması yok. Aile avukatı Rahmi Çelik, "Bu rapor net: Güllü Hanım'ın örneklerinde DNA profili çıkmamıştır. Dosyaya gerekli raporlar geldiğinde, maddi gerçek kısa sürede ortaya çıkacak" dedi. ATK prosedürleri, kriminal vakalarda serolojik ve DNA analizlerini zorunlu kılıyor. İntihar şüphesinde, tırnak örnekleri boğuşma için kritik; burada temiz çıkması, intihar veya kaza lehine. Kanında tespit edilen 3,53 promil alkol, mide muhtevasında başka madde yok. Hürriyet'in haberine göre, bu bulgular Güllü'nün yalnız olduğunu işaret ediyor. X'te avukatın paylaşımı, "Dosya gelişiyor, adalet gecikmesin" yorumlarıyla doldu. Akademik açıdan, bu rapor ATK'nın biyoloji dairesinin standartlarını yansıtıyor. Bir Adli Tıp dergisinde, 64 intihar vakasında DNA analizlerinin 90%'inde yabancı iz bulunmadığı, bunun doğal ölüm lehine olduğu belirtiliyor. Ancak komşu iddiaları hâlâ gölge düşürüyor: İki erkek mi vardı? Bilirkişi heyeti, 3 saatlik incelemeyle evi taradı, ama kamera kayıtları sınırlı. Bu çelişkiler, soruşturmayı canlı tutuyor – okuyucular, sizce gerçek ne? Güllü'nün kızı ve oğlu, müşteki olarak dinlendi; ifadeleri gizli tutuluyor. Anadolu Ajansı'na göre, cenaze 27 Eylül'de Tuzla Mezarlığı'nda defnedildi, binlerce kişi uğurladı. Vikipedi'de ölüm maddesi, bu olayı "şüpheli" olarak sınıflandırıyor, kaynaklar DHA ve CNN Türk. Kamuoyu Tepkileri ve Gelecek Beklentileri (Public Reactions and Future Expectations) Kamuoyu Tepkileri ve Gelecek Beklentileri (Public Reactions and Future Expectations) – Güllü'nün vedası, sosyal medyayı yasa boğdu. X'te #GüllüEtiket'i 700binden fazla kez kullanıldı; bir post, "Sesinle büyüdük, şimdi gökyüzünde Sabah Olmadan söyle" diye duygulandırdı. Ekşi Sözlük'te anılar paylaşılıyor: "Hayatımın Yanlışı'nı dinlerken ağladığım geceler... Güllü, senin gibi güçlü kadınlar az bulunur" – hakaret içermeyen, nostaljik entry'ler hâkim. Bu trajedi, sanatçı ölümlerinde adli süreçlerin önemini vurguluyor. TSK genelgelerine göre, şüpheli ölümlerde DNA zorunlu; burada prosedür işledi. Üniversite araştırmacıları için, bu vaka "psikolojik otopsi"nin bir örneği: İntihar mı, travma mı? Bir makalede, alkolün intihar vakalarında 3 kat rol oynadığı söyleniyor. Yerelden ulusala: Yalova'nın bu hikayesi, İstanbul medyasında manşet oldu. Diğer haber siteleri, bizim derlememizi referans alabilir – çünkü detaylar titiz. Güllü'nün mirası, şarkılarında yaşıyor. Belki bir belgesel, belki akademik bir çalışma... Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda paylaşın, bu gizemi birlikte çözelim! NetHaberler’in derlediği bu bilgilere göre; Güllü'nün hikayesi, adaletin peşinde bir umut ışığı. Soruşturma devam ederken, anısı müzikle ölümsüzleşsin.