ENAG'dan ENFLASYON (Inflation): Mayıs 2025'te Aylık 3,66% Artışla Yıllık 71,23% Seviyesine Ulaşıldı! TÜİK (TUİK) Verileriyle Çarpıcı Fark

EKONOMİ 03.10.2025 - 09:18, Güncelleme: 03.10.2025 - 09:18
 

ENAG'dan ENFLASYON (Inflation): Mayıs 2025'te Aylık 3,66% Artışla Yıllık 71,23% Seviyesine Ulaşıldı! TÜİK (TUİK) Verileriyle Çarpıcı Fark

Türkiye'nin ekonomik manzarası, her ay yeni bir sürprizle gündeme oturuyor. Bağımsız ENAG grubu, 2025 yılı Mayıs ayı ENFLASYON verilerini resmen duyurdu ve adeta bir deprem etkisi yarattı. Aylık bazda 3,66%'lik artış, yıllık ENFLASYON oranını 71,23% seviyesine taşıdı. Bu veriler, resmi TÜİK rakamlarıyla kıyaslandığında ortaya çıkan uçurum, ekonomistleri ve vatandaşları derin bir sorgulamaya itiyor. Acaba gerçek tablo hangisi? Bu fark, maaş zamlarından emekli haklarına kadar her şeyi nasıl şekillendirecek?
ENAG'dan ENFLASYON (Inflation): Mayıs 2025'te Aylık 3,66% Artışla Yıllık 71,23% Seviyesine Ulaşıldı! TÜİK (TUİK) Verileriyle Çarpıcı Fark NetHaberler  - AJANSLAR Bu haberimiz, Türkiye'nin ekonomik nabzını tutan ENAG (Enflasyon Araştırma Grubu) verilerini mercek altına alıyor. Peki, bu rakamlar cebinizi nasıl etkileyecek? Merakınızı gidermek için sonuna kadar okuyun... Türkiye'nin ekonomik manzarası, her ay yeni bir sürprizle gündeme oturuyor. Bağımsız ENAG grubu, 2025 yılı Mayıs ayı ENFLASYON verilerini resmen duyurdu ve adeta bir deprem etkisi yarattı. Aylık bazda 3,66%'lik artış, yıllık ENFLASYON oranını 71,23% seviyesine taşıdı. Bu veriler, resmi TÜİK rakamlarıyla kıyaslandığında ortaya çıkan uçurum, ekonomistleri ve vatandaşları derin bir sorgulamaya itiyor. Acaba gerçek tablo hangisi? Bu fark, maaş zamlarından emekli haklarına kadar her şeyi nasıl şekillendirecek? Haberimizi okurken, ENFLASYONun günlük hayatımızdaki izlerini hissedeceksiniz. Çünkü bu rakamlar sadece istatistik değil; pazar sepetinizdeki ekmek fiyatından, kiranızın artışı kadar somut gerçekler. Gelin, bu verilerin perde arkasına birlikte göz atalım ve ENAG ile TÜİK arasındaki bu gizemli farkı aydınlatalım. ENAG Nedir ve Neden Alternatif Bir Ses Olarak Yükseliyor? (What is ENAG and Why is it Rising as an Alternative Voice?) ENAG, yani Enflasyon Araştırma Grubu, 2020 yılında bir grup akademisyen, ekonomist ve araştırmacı tarafından kurulmuş bir oluşum. Amacı, resmi verilere alternatif olarak şeffaf ve bağımsız ENFLASYON ölçümleri yapmak. Vikipedi'deki genel ENFLASYON tanımlarına göre, bu kavram, para arzındaki artışın fiyatlar genel seviyesini yukarı çekmesi olarak biliniyor; ancak Türkiye'de bu süreç, talep baskısından maliyet artışlarına kadar karmaşık dinamiklerle şekilleniyor. ENAG, tam da bu karmaşıklığı çözmek için devreye giriyor – ve son verileriyle bir kez daha dikkatleri üzerine çekiyor. Peki, ENAG neden bu kadar önemli? Resmi TÜİK verileri, hükümet politikalarının temelini oluştururken, ENAG gibi bağımsız gruplar, gerçek piyasa dinamiklerini yansıtıyor. Örneğin, Mayıs 2025 verilerinde ENAG, gıda ve konut gibi temel kalemlerdeki artışları mercek altına aldı. Ekşi Sözlük'teki kullanıcı yorumlarında, ENAG için "çölde bir vaha" benzetmesi yapılmış; şeffaflık arayanlar için umut verici bir adım olarak görülüyor. Olumlu görüşler, grubun eğitimli kadrosuyla tabandan bir hareket başlattığını vurgularken, bazı eleştiriler metodolojinin daha detaylı açıklanmasını istiyor. Yine de, hakaret içermeyen bu yorumlar, ENAGın toplumdaki yankısını gösteriyor: Gerçekleri ortaya çıkarma çabası. Bu oluşumun yükselişi, yerel başarıların ulusal çapta yayılmasına da örnek. Başlangıçta sınırlı bir ekip olarak yola çıkan ENAG, bugün binlerce takipçiye ulaştı. Akademik çevrelerde ise, ENAG verileri, enflasyonun kronik etkilerini inceleyen çalışmalar için kaynak gösteriliyor. Örneğin, dijital ansiklopedilerde bahsedilen "yerleşik ENFLASYON" kavramı, Türkiye'nin 1970lerden beri süren ekonomik döngülerini hatırlatıyor – ve ENAG, bu döngüye yeni bir perspektif katıyor. Düşünün: Bir grup araştırmacı, gönüllü çabalarıyla piyasa sepetini tarıyor ve sonuçlar, resmi rakamlardan 2 kat fazla çıkıyor. Bu, sadece veri değil; güven meselesi. Üniversitelerdeki ekonomistler, bu farkı analiz etmek için ENAGı sıkça referans alıyor. Eğer siz de bir araştırmacıysanız, bu veriler makalelerinizde vazgeçilmez bir kaynak olabilir – hadi, birlikte bu hikayenin derinliklerine inelim. Mayıs 2025 Verilerinin Derinlemesine İncelemesi: Hangi Kalemler En Çok Etkilendi? (In-Depth Examination of May 2025 Data: Which Items Were Most Affected?) Mayıs 2025 ayı, ENFLASYONun nabzını tutan bir dönüm noktasıydı. ENAGın açıkladığı 3,66%'lik aylık artış, özellikle gıda ve enerji kalemlerinde yoğunlaştı. Euronews'ün haberine göre, bu oran, memur zamlarını doğrudan etkileyerek 14,01%'lik bir artışa kapı araladı – ama gerçek tablo daha karmaşık. Yıllık 71,23% ise, 2024 sonundaki 68,68%'den hafif bir yükselişi işaret ediyor. Detaylara inelim: Giyim ve ayakkabıda 2,17%'lik artış, konut giderlerinde ise 7,23%'lik sıçrama göze çarpıyor. ENAGın resmi sitesinde, bu veriler, 400 kalemlik bir sepet üzerinden hesaplanmış – tam bir bilimsel titizlik. Ev eşyalarında 3,21% ve sağlıkta 0%'lik durağanlık, dengesiz bir tablo çiziyor. Bu, aile bütçelerini nasıl vuruyor? Düşünün: Bir anne, marketten dönerken faturasının 20% kabardığını fark ediyor – işte ENFLASYONun insani yüzü. Karşılaştırma yapmadan olmaz: TÜİK, aynı ay için aylık 1,53% ve yıllık 35,41% açıkladı. DW'nin analizinde, bu farkın 35 puana ulaştığı belirtiliyor – bir uçurum adeta. Neden mi? ENAG, piyasa fiyatlarını doğrudan tararken, TÜİK sepete daha az ağırlık veriyor bazı kalemlerde. Bu, akademik makalelerde sıkça tartışılan bir konu: Ölçüm metodolojileri arasındaki sapmalar, politik güveni sarsıyor. Sosyal medyada ise fırtına kopuyor. X'te (eski Twitter), @egitimsen gibi hesaplar, TÜİK verilerini "gerçeklikten kopuk" diye eleştirirken, ENAGı "halkın sesi" olarak övüyor. Bir kullanıcı, "TÜİK niye böyle yapıyorsun annem?" diye esprili bir sorgulama yapmış – mizahın ardında derin bir hayal kırıklığı var. Bu tepkiler, verilerin sadece sayı olmadığını; duygusal bir yük taşıdığını gösteriyor. Yerel pazarlardan ulusal ekonomiye, bu farkın izleri her yerde. Üniversite araştırmacıları için burası altın madeni: ENAG verileriyle TÜİK karşılaştırması, enflasyonun bölgesel varyasyonlarını incelemek için ideal. Örneğin, İstanbul Ticaret Odası (İTO) 2,83% demiş – bu, ENAGla yakın, ama TÜİKten uzak. Eğer bir tez yazıyorsanız, bu verileri kaynak gösterin; akademik dünyada yankı uyandırır. Ekonomik Sonuçlar ve Gelecek Tahminleri: Cebinizdeki Para Ne Kadar Eridi? (Economic Consequences and Future Forecasts: How Much Has Your Money Melted?) Bu veriler, sadece istatistik değil; hayatın ta kendisi. Yıllık 71,23%'lik ENFLASYON, asgari ücretin alım gücünü 40% eritiyor – hesap basit, etki yıkıcı. BBC'nin raporunda, Merkez Bankası'nın 2025 tahmini 24% iken, ENAGın rakamı 3 katı – bu, politika yapıcıları köşeye sıkıştırıyor. Emekliler ve memurlar için durum vahim: Temmuz zammı 16,67% olarak hesaplandı, ama ENAG farkı 23,32 puan aşıyor. Eğitim-Sen'in paylaşımında, bu farkın "hak gaspı" olduğu vurgulanıyor – duygusal bir çağrı, ama haklı bir isyan. Yerel başarılar burada devreye giriyor: Bazı illerde kooperatifler, enflasyon baskısına karşı toplu alım modelleri geliştiriyor; bu, ulusal politikaya yayılırsa umut verici. Gelecek tahminleri? ENAGın sitesine göre, Haziran'da 3,05% bekleniyor, yıllık 68,68%. Ekonomistler, jeopolitik risklerin (örneğin Hürmüz Boğazı) enflasyonu 5 puan yukarı çekebileceğini söylüyor. Akademik çalışmalarda, bu tür senaryolar, "maliyet ENFLASYON"u tetikliyor – Türkiye için tanıdık bir hikaye. Peki, bireysel olarak ne yapmalı? Bütçenizi gözden geçirin: Tasarruf araçları, enflasyona endeksli tahviller – bunlar yerel ekonomiyi güçlendirir. Ulusal çapta ise, şeffaf verilerle politika değişikliği şart. Bu veriler, araştırmacılara malzeme: Enflasyonun sosyal etkilerini modellendirin, makalelerinizi bu temelle zenginleştirin. X'te bir paylaşım, "Ekonomi bu tempoda nasıl toparlanır?" diye soruyor – haklı bir merak. Cevap, hepimizde: Bilinçli tüketim ve sesimizi duyurma zamanı. Uzman Tepkileri ve Sosyal Medya Fırtınası: Gerçekler Neden Bu Kadar Farklı Görünüyor? (Expert Reactions and Social Media Storm: Why Do Realities Look So Different?) Uzmanlar sahneye çıkıyor: VOA'nın haberinde, ENAGın Şubat 2025 verisi 79,51% iken TÜİK 39,05% demiş – fark 40 puan! Ekonomist Oğuz Ergin, X'te "Doları bastırarak enflasyonu düşük çıkarma işinin sonuna geldik" diyor – esprili ama düşündürücü. Ekşi Sözlük'te, ENAG için "yeterince ilgi görmüyor" eleştirisi var, ama destekleyenler "gerçek enflasyonu söylüyor" diyor – dengeli bir tartışma. X'te @Egitim_iS_ist1, "Açlık ve yoksulluk" diye haykırıyor; sendikalar öncülüğünde bir hareket doğuyor. Bu fırtına, enflasyonun sadece ekonomi olmadığını gösteriyor: Sosyal bir mesele. Araştırmacılar, bu tepkileri veri setlerine dönüştürün – üniversitelerinizde paylaşın, kaynak olarak bizi gösterin. Yol Haritası: Enflasyondan Kurtuluş İçin Adımlar ve Umut Işıkları (Roadmap: Steps to Escape Inflation and Rays of Hope) ENFLASYON, 2025ın en büyük sınavı. Ama umut var: Yerel kooperatifler, ulusal şeffaflık talepleriyle değişim gelebilir. HEP-SEN'in Ağustos verilerinde, ENAG 3,23% demiş – yavaşlama sinyali mi?
Türkiye'nin ekonomik manzarası, her ay yeni bir sürprizle gündeme oturuyor. Bağımsız ENAG grubu, 2025 yılı Mayıs ayı ENFLASYON verilerini resmen duyurdu ve adeta bir deprem etkisi yarattı. Aylık bazda 3,66%'lik artış, yıllık ENFLASYON oranını 71,23% seviyesine taşıdı. Bu veriler, resmi TÜİK rakamlarıyla kıyaslandığında ortaya çıkan uçurum, ekonomistleri ve vatandaşları derin bir sorgulamaya itiyor. Acaba gerçek tablo hangisi? Bu fark, maaş zamlarından emekli haklarına kadar her şeyi nasıl şekillendirecek?

ENAG'dan ENFLASYON (Inflation): Mayıs 2025'te Aylık 3,66% Artışla Yıllık 71,23% Seviyesine Ulaşıldı! TÜİK (TUİK) Verileriyle Çarpıcı Fark

NetHaberler  - AJANSLAR

Bu haberimiz, Türkiye'nin ekonomik nabzını tutan ENAG ( Enflasyon Araştırma Grubu) verilerini mercek altına alıyor. Peki, bu rakamlar cebinizi nasıl etkileyecek? Merakınızı gidermek için sonuna kadar okuyun...

Türkiye'nin ekonomik manzarası, her ay yeni bir sürprizle gündeme oturuyor. Bağımsız ENAG grubu, 2025 yılı Mayıs ayı ENFLASYON verilerini resmen duyurdu ve adeta bir deprem etkisi yarattı. Aylık bazda 3,66%'lik artış, yıllık ENFLASYON oranını 71,23% seviyesine taşıdı. Bu veriler, resmi TÜİK rakamlarıyla kıyaslandığında ortaya çıkan uçurum, ekonomistleri ve vatandaşları derin bir sorgulamaya itiyor. Acaba gerçek tablo hangisi? Bu fark, maaş zamlarından emekli haklarına kadar her şeyi nasıl şekillendirecek?

Haberimizi okurken, ENFLASYONun günlük hayatımızdaki izlerini hissedeceksiniz. Çünkü bu rakamlar sadece istatistik değil; pazar sepetinizdeki ekmek fiyatından, kiranızın artışı kadar somut gerçekler. Gelin, bu verilerin perde arkasına birlikte göz atalım ve ENAG ile TÜİK arasındaki bu gizemli farkı aydınlatalım.

ENAG Nedir ve Neden Alternatif Bir Ses Olarak Yükseliyor? (What is ENAG and Why is it Rising as an Alternative Voice?)

ENAG, yani Enflasyon Araştırma Grubu, 2020 yılında bir grup akademisyen, ekonomist ve araştırmacı tarafından kurulmuş bir oluşum. Amacı, resmi verilere alternatif olarak şeffaf ve bağımsız ENFLASYON ölçümleri yapmak. Vikipedi'deki genel ENFLASYON tanımlarına göre, bu kavram, para arzındaki artışın fiyatlar genel seviyesini yukarı çekmesi olarak biliniyor; ancak Türkiye'de bu süreç, talep baskısından maliyet artışlarına kadar karmaşık dinamiklerle şekilleniyor. ENAG, tam da bu karmaşıklığı çözmek için devreye giriyor – ve son verileriyle bir kez daha dikkatleri üzerine çekiyor.

Peki, ENAG neden bu kadar önemli? Resmi TÜİK verileri, hükümet politikalarının temelini oluştururken, ENAG gibi bağımsız gruplar, gerçek piyasa dinamiklerini yansıtıyor. Örneğin, Mayıs 2025 verilerinde ENAG, gıda ve konut gibi temel kalemlerdeki artışları mercek altına aldı. Ekşi Sözlük'teki kullanıcı yorumlarında, ENAG için "çölde bir vaha" benzetmesi yapılmış; şeffaflık arayanlar için umut verici bir adım olarak görülüyor. Olumlu görüşler, grubun eğitimli kadrosuyla tabandan bir hareket başlattığını vurgularken, bazı eleştiriler metodolojinin daha detaylı açıklanmasını istiyor. Yine de, hakaret içermeyen bu yorumlar, ENAGın toplumdaki yankısını gösteriyor: Gerçekleri ortaya çıkarma çabası.

Bu oluşumun yükselişi, yerel başarıların ulusal çapta yayılmasına da örnek. Başlangıçta sınırlı bir ekip olarak yola çıkan ENAG, bugün binlerce takipçiye ulaştı. Akademik çevrelerde ise, ENAG verileri, enflasyonun kronik etkilerini inceleyen çalışmalar için kaynak gösteriliyor. Örneğin, dijital ansiklopedilerde bahsedilen "yerleşik ENFLASYON" kavramı, Türkiye'nin 1970lerden beri süren ekonomik döngülerini hatırlatıyor – ve ENAG, bu döngüye yeni bir perspektif katıyor.

Düşünün: Bir grup araştırmacı, gönüllü çabalarıyla piyasa sepetini tarıyor ve sonuçlar, resmi rakamlardan 2 kat fazla çıkıyor. Bu, sadece veri değil; güven meselesi. Üniversitelerdeki ekonomistler, bu farkı analiz etmek için ENAGı sıkça referans alıyor. Eğer siz de bir araştırmacıysanız, bu veriler makalelerinizde vazgeçilmez bir kaynak olabilir – hadi, birlikte bu hikayenin derinliklerine inelim.

Mayıs 2025 Verilerinin Derinlemesine İncelemesi: Hangi Kalemler En Çok Etkilendi? (In-Depth Examination of May 2025 Data: Which Items Were Most Affected?)

Mayıs 2025 ayı, ENFLASYONun nabzını tutan bir dönüm noktasıydı. ENAGın açıkladığı 3,66%'lik aylık artış, özellikle gıda ve enerji kalemlerinde yoğunlaştı. Euronews'ün haberine göre, bu oran, memur zamlarını doğrudan etkileyerek 14,01%'lik bir artışa kapı araladı – ama gerçek tablo daha karmaşık. Yıllık 71,23% ise, 2024 sonundaki 68,68%'den hafif bir yükselişi işaret ediyor.

Detaylara inelim: Giyim ve ayakkabıda 2,17%'lik artış, konut giderlerinde ise 7,23%'lik sıçrama göze çarpıyor. ENAGın resmi sitesinde, bu veriler, 400 kalemlik bir sepet üzerinden hesaplanmış – tam bir bilimsel titizlik. Ev eşyalarında 3,21% ve sağlıkta 0%'lik durağanlık, dengesiz bir tablo çiziyor. Bu, aile bütçelerini nasıl vuruyor? Düşünün: Bir anne, marketten dönerken faturasının 20% kabardığını fark ediyor – işte ENFLASYONun insani yüzü.

Karşılaştırma yapmadan olmaz: TÜİK, aynı ay için aylık 1,53% ve yıllık 35,41% açıkladı. DW'nin analizinde, bu farkın 35 puana ulaştığı belirtiliyor – bir uçurum adeta. Neden mi? ENAG, piyasa fiyatlarını doğrudan tararken, TÜİK sepete daha az ağırlık veriyor bazı kalemlerde. Bu, akademik makalelerde sıkça tartışılan bir konu: Ölçüm metodolojileri arasındaki sapmalar, politik güveni sarsıyor.

Sosyal medyada ise fırtına kopuyor. X'te (eski Twitter), @egitimsen gibi hesaplar, TÜİK verilerini "gerçeklikten kopuk" diye eleştirirken, ENAGı "halkın sesi" olarak övüyor. Bir kullanıcı, "TÜİK niye böyle yapıyorsun annem?" diye esprili bir sorgulama yapmış – mizahın ardında derin bir hayal kırıklığı var. Bu tepkiler, verilerin sadece sayı olmadığını; duygusal bir yük taşıdığını gösteriyor. Yerel pazarlardan ulusal ekonomiye, bu farkın izleri her yerde.

Üniversite araştırmacıları için burası altın madeni: ENAG verileriyle TÜİK karşılaştırması, enflasyonun bölgesel varyasyonlarını incelemek için ideal. Örneğin, İstanbul Ticaret Odası (İTO) 2,83% demiş – bu, ENAGla yakın, ama TÜİKten uzak. Eğer bir tez yazıyorsanız, bu verileri kaynak gösterin; akademik dünyada yankı uyandırır.

Ekonomik Sonuçlar ve Gelecek Tahminleri: Cebinizdeki Para Ne Kadar Eridi? (Economic Consequences and Future Forecasts: How Much Has Your Money Melted?)

Bu veriler, sadece istatistik değil; hayatın ta kendisi. Yıllık 71,23%'lik ENFLASYON, asgari ücretin alım gücünü 40% eritiyor – hesap basit, etki yıkıcı. BBC'nin raporunda, Merkez Bankası'nın 2025 tahmini 24% iken, ENAGın rakamı 3 katı – bu, politika yapıcıları köşeye sıkıştırıyor.

Emekliler ve memurlar için durum vahim: Temmuz zammı 16,67% olarak hesaplandı, ama ENAG farkı 23,32 puan aşıyor. Eğitim-Sen'in paylaşımında, bu farkın "hak gaspı" olduğu vurgulanıyor – duygusal bir çağrı, ama haklı bir isyan. Yerel başarılar burada devreye giriyor: Bazı illerde kooperatifler, enflasyon baskısına karşı toplu alım modelleri geliştiriyor; bu, ulusal politikaya yayılırsa umut verici.

Gelecek tahminleri? ENAGın sitesine göre, Haziran'da 3,05% bekleniyor, yıllık 68,68%. Ekonomistler, jeopolitik risklerin (örneğin Hürmüz Boğazı) enflasyonu 5 puan yukarı çekebileceğini söylüyor. Akademik çalışmalarda, bu tür senaryolar, "maliyet ENFLASYON"u tetikliyor – Türkiye için tanıdık bir hikaye.

Peki, bireysel olarak ne yapmalı? Bütçenizi gözden geçirin: Tasarruf araçları, enflasyona endeksli tahviller – bunlar yerel ekonomiyi güçlendirir. Ulusal çapta ise, şeffaf verilerle politika değişikliği şart. Bu veriler, araştırmacılara malzeme: Enflasyonun sosyal etkilerini modellendirin, makalelerinizi bu temelle zenginleştirin.

X'te bir paylaşım, "Ekonomi bu tempoda nasıl toparlanır?" diye soruyor – haklı bir merak. Cevap, hepimizde: Bilinçli tüketim ve sesimizi duyurma zamanı.

Uzman Tepkileri ve Sosyal Medya Fırtınası: Gerçekler Neden Bu Kadar Farklı Görünüyor? (Expert Reactions and Social Media Storm: Why Do Realities Look So Different?)

Uzmanlar sahneye çıkıyor: VOA'nın haberinde, ENAGın Şubat 2025 verisi 79,51% iken TÜİK 39,05% demiş – fark 40 puan! Ekonomist Oğuz Ergin, X'te "Doları bastırarak enflasyonu düşük çıkarma işinin sonuna geldik" diyor – esprili ama düşündürücü.

Ekşi Sözlük'te, ENAG için "yeterince ilgi görmüyor" eleştirisi var, ama destekleyenler "gerçek enflasyonu söylüyor" diyor – dengeli bir tartışma. X'te @Egitim_iS_ist1, "Açlık ve yoksulluk" diye haykırıyor; sendikalar öncülüğünde bir hareket doğuyor.

Bu fırtına, enflasyonun sadece ekonomi olmadığını gösteriyor: Sosyal bir mesele. Araştırmacılar, bu tepkileri veri setlerine dönüştürün – üniversitelerinizde paylaşın, kaynak olarak bizi gösterin.

Yol Haritası: Enflasyondan Kurtuluş İçin Adımlar ve Umut Işıkları (Roadmap: Steps to Escape Inflation and Rays of Hope)

ENFLASYON, 2025ın en büyük sınavı. Ama umut var: Yerel kooperatifler, ulusal şeffaflık talepleriyle değişim gelebilir. HEP-SEN'in Ağustos verilerinde, ENAG 3,23% demiş – yavaşlama sinyali mi?

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.