BAŞKALARININ SENİN HAKKINDA DÜŞÜNDÜĞÜ

İnsan, başkalarının gözünde nasıl göründüğünü asla tam olarak bilemez. Kimi zaman kendimizi güçlü, uyarıcı ve yoğun hissederiz.

BAŞKALARININ SENİN HAKKINDA DÜŞÜNDÜĞÜ İnsan, başkalarının gözünde nasıl göründüğünü asla tam olarak bilemez. Kimi zaman kendimizi güçlü, uyarıcı ve yoğun hissederiz. Ama bu yönümüz herkese aynı etkiyi yapmaz; kimileri için aynı şekilde sakinleştirici ve huzur verici olabiliriz. Bu yüzden, bizim varlığımız, bizim enerjimiz, karşıdaki kişinin ruh hali, geçmişi ve beklentileriyle şekillenir. Bir insanın yanında huzur bulan biri, onun varlığını sığınak olarak görür. Fakat yanındaki başkası, aynı o varlıkta huzursuzluk, hatta kaygı bulabilir. Aynı insan, aynı tavır, aynı söz, iki ayrı kalpte bambaşka yankılar uyandırır. İnsanlar seni her zaman kendi bakış açılarıyla değerlendirecektir. Mesela birisi senin açık sözlülüğünü samimiyet olarak görürken, bir diğeri bunu sertlik olarak algılayabilir. Kimisi senin enerjini hayat dolu ve motive edici bulurken, bir başkası yorucu ve fazla sayabilir. Örneğin, iş yerinde sınırlarını net koyduğunda bir yönetici seni disiplinli bulurken, bazı çalışma arkadaşların soğuk ya da mesafeli diyebilir. Ya da duygularını paylaşınca bir dostun bu samimiyeti takdir ederken, başka biri seni aşırı duygusal ve zor biri olarak görebilir. Herkes seni aynı şekilde görmeyecek ve senin kim olduğunu tam anlamayacak. Aslında bu, insan ilişkilerinin doğal bir parçasıdır. O yüzden başkalarının seni nasıl değerlendirdiğine çok takılmamalı, kalbine en doğru gelen şekilde yaşamalısın. Gerçek mutluluk, başkalarının onayından bağımsız olarak, kendi iç sesini dinlemekle gelir. Hayat, herkesin seni anlaması için değil, senin kendinle barışık olman içindir.