Antalya'nın coğrafi işaretli ürün sayısı 18'e çıktı
Antalya'nın coğrafi işaretli ürün sayısı 18'e çıktı
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Meclis Salonu'nda, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında Ağustos ayı Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, üyelere yönetimin bir aylık çalışmaları hakkında bilgi verildi. ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarım, ekonomi ve Antalya'nın genel durumuna dair önemli açıklamalarda bulundu.
Çandır, 2023 yılının Ocak ayından itibaren karşılıksız çek ve protestolu senetlerde yaşanan büyük artışlara dikkat çekti. 2024 yılının ilk yarısında, karşılıksız çek tutarının ülke genelinde yüzde 247, Antalya'da ise yüzde 385 arttığını belirterek, "Antalya'da karşılıksız çek oranı, uzun dönem ortalaması olan yüzde 0.5'ten yüzde 1.5'e yükselmiş, yani yaklaşık üç kat artmıştır. Çekle işlem hacmi ise Antalya'da Ocak-Temmuz döneminde ülke ortalamasının altında kalmıştır. Çekle işlem hacmi Antalya'da yüzde 63 artarken, ülke genelinde bu artış yüzde 81 olmuştur. Temmuz ayındaki yüzde 62'lik enflasyonu göz önüne alırsak, kentimizde çekle ticaret neredeyse sıfır büyüme göstermiştir" dedi.
Çandır, şirket kurma ve kapanma eğilimlerinin de olumsuz bir tablo çizdiğini dile getirdi. Ocak-Temmuz döneminde, ülke genelinde kurulan şirket sayısı yüzde 15 azalırken, Antalya'da bu sayı 30 azalmıştır. Kapanan şirket sayısı ise ülke genelinde yüzde 28 artarken, Antalya'da yüzde 51 artmıştır.
Finansmana erişimdeki zorluklara da değinen Çandır, "Finansmana erişim açısından, Temmuz'dan Temmuz'a yıllık kredi artış oranı hem ülkemizde hem de kentimizde yüzde 50'dir. Ancak, yüzde 62'lik tüketici enflasyonunu göz önüne alındığında, reel kredi artışı sağlanamamıştır. Sektörel kredi kullanımları incelendiğinde, ticaret sektöründe yüzde 37, tarım sektöründe ise yüzde 33 artış gözlenmiştir. Turizm sektörü kredileri ise yüzde 29 artış göstererek düşük seviyelerde kalmıştır" diye konuştu.
Başkan Çandır, ekonomik göstergelerin Antalya ekonomisinin Türkiye ekonomisinden negatif ayrıştığını ortaya koyduğunu ifade etti. "Antalya ekonomisi 2018-2022 döneminde ülke ekonomisi yüzde 4.5 büyürken, yüzde 8.6 büyümeyi başarmıştır. Antalya'nın son iki yıldır ülke ortalamasının altında kalması birçok nedene bağlanabilir. Ancak en önemlisi döviz kuru-enflasyon makasıdır. Bu makas son dönemde iki katından fazla açılmıştır. Antalya, dünya genelinde dışa en açık kentlerden biri olarak, yüksek maliyet artışları yaşarken, döviz kuru artışları sınırlı kalmış ve daralan taleple üretim ve ticaret yapmakta zorlanmaktadır. Bu durum sürdürülebilir değildir. Karar vericilerimizin enflasyon tespit ve varsayımlarında mutlaka güncelleme yapmaları gerekmektedir. Böylece dikkatler, maliyet artışlarına daha fazla odaklanacaktır" dedi.
Çandır, tarımın uzun üretim dönemi ve kısa tüketim süreleriyle tanımlanan bir sektör olduğuna dikkat çekerek, "Üretim kararı aldıktan sonra şartlar değişirse yeni bir karara geçiş yapılamaz. Diğer sektörler bu konuda daha esnektir ve değişen şartlara hızlıca uyum sağlarlar. Tarımda ise hasat zamanı geldiğinde ürünü hemen toplamak ve değerlendirmek zorundasınız. Şartlardaki sık değişiklikler veya artan istikrarsızlık, tarım sektörünü doğrudan ve şiddetli şekilde etkiler. Bu durum tüm dünyada benzer şekildedir, ancak bizim ülkemizdeki etkisi çok daha yıkıcıdır. Bu nedenle etkin işleyen piyasa şartlarına acil ihtiyacımız var" dedi.
Tarımda fiyatların maliyete göre belirlenemediğini, tamamen piyasa şartlarına bağlı olduğunu, maliyetlerin altında bir fiyat oluştuğunda ya öz kaynaklar ya da kredi imkanlarıyla faaliyetlerin devam ettiğini açıklayan Çandır, "Bunları başaramazsak tarımdan çekilmek zorunda kalıyoruz. Son birkaç yıldır sektörde yaşanan kayıplar ve çekilmeler bu sebepten kaynaklanmaktadır. Tarımsal faaliyetler bizim için sadece bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi ve gelenektir. Sektörde kalabilmek için sonuna kadar direnmek zorundayız. Başka çaremiz kalmazsa batık bir şekilde sektörden çekilmek zorunda kalırız. Sektörümüz için bu gidişatın acilen tersine döndürülmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
Ağustos ayı sonunda enflasyon muhasebeli geçici vergilendirmeler yapılacağını hatırlatan Çandır, mevzuat ve ekonomik yapıya uygun olmayan bu geçici uygulamalar yerine, yıllık düzeyde enflasyon muhasebesinin uygulanmasını talep ettiklerini vurguladı. Çandır, "Tarım sektörü genel olarak öz sermaye yoksunu bir yapıdadır. Bu nedenle borçluluk oranları nispeten yüksektir. Stoklar sezon başında tedarik edilirken, ürünler sezon sonunda biriktirilir. Bu yüzden stok yapısı diğer sektörlerde olduğu gibi aylara göre dağılmamaktadır. Sabit kıymetlerimiz toprak, araç ve makine ağırlıklıdır. Bu varlıklara uygulanan amortisman sınırlandırılmışken ilk 6 ay için en az yüzde 19.5 değer artışı, zaten çok zor durumda olan sektörümüzü ciddi boyutta sık boğaz edecektir. Fiktif yani ekonomik gerçekliği olmayan değer artışları, zarardaki işletmeleri karda gösterecek ve fiili zarara vergi yükü getirecektir. Bu durum, sektörümüze de özel değildir, genel ve yaygındır. Sektörümüzdeki pek çok işletmenin kapanma riskiyle karşı karşıya kalmasına neden olacaktır. Zarar etmiş işletmelere ya da faaliyet hacminden çok daha yüksek vergi yükü ile karşılaşan işletmeler üzerine ödenmesi imkansız yükler getirecektir" dedi.
Başkan Çandır, Antalya Ticaret Borsası olarak, 16 yıldır yürüttükleri Yöresel Ürünler Projesi ve YÖREX Fuarı ile kırsal kalkınmayı desteklediklerini, yöresel ve coğrafi işaretli ürünleri tanıttıklarını belirtti. "Küçük üreticiler ve kooperatifler için iş fırsatları sağlayarak tarımsal çeşitliliği koruyor ve yerel ekonomilere katkıda bulunuyoruz. YÖREX'in başarısı, birliğimizin, kalkınma ajanslarının, yerel ve ulusal kurumların değerli destekleriyle mümkün oldu. Sağlanan destekler sayesinde kırsal bölgelerdeki ürünlerin tanıtımı artırıldı, kültür turizmi teşvik edildi ve ürünlerin ticari değerleri yükseltildi. Bu yıl, 9-13 Ekim tarihlerinde düzenleyeceğimiz 13. YÖREX'te, ‘Sizin Oraların Nesi Meşhur?’ sloganıyla üreticileri, ticaret erbabını ve ilgili kurumları davet ediyoruz. 10 bin metrekarelik alanda, 81 ilimizi bir araya getirerek yöresel ürünlerimizi sergileyecek ve ticari değerlerini artıracağız. YÖREX'e destekleri için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu ve camiamıza, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır ve kalkınma ajanslarımız ile tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Yöresel ürünlerimizi korumaya ve değerini artırma konusundaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam ettireceğiz" diye konuştu.
Kumluca Belediyesi tarafından tescil ettirilen Antalya Topak Kızartması ile Antalya'nın coğrafi işaretli ürün sayısının 18'e çıktığını belirten Çandır, "Yöresel yemeğimize coğrafi işaret tescili kazandırarak değerlerimize sahip çıkan belediyemize teşekkür ediyorum. Antalya'mıza hayırlı olsun" dedi. Meclis'te üyeler sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.