Ankara Adliyelerinde Şok Skandal! Başsavcı İsmi Üzerinden Dolandırıcılık İddiaları Cimer’e taşındı

GÜNDEM 18.08.2025 - 10:54, Güncelleme: 18.08.2025 - 11:08
 

Ankara Adliyelerinde Şok Skandal! Başsavcı İsmi Üzerinden Dolandırıcılık İddiaları Cimer’e taşındı

Ankara’nın yargı çevrelerinde yankı uyandıran büyük bir skandal gün yüzüne çıkıyor. İçeriği medyamıza gelen ihbarlarla aydınlatılan bu şaibeli olay, adalet sistemine olan güveni sarsma tehlikesi taşıyor. Olaya dair CİMER’e çok sayıda şikayet var! İşte tüm detaylar sadece NetHaberler’de;
Ankara Adliyelerinde Şok Skandal! Başsavcı İsmi Üzerinden Dolandırıcılık İddiaları Cimer’e taşındı. Olaya ilişkin detaylar haberimizde. NetHaberler | İstanbul Özel Haber Ankara’nın yargı çevrelerinde ses getiren akılalmaz yöntemlerle işleyen bir skandal gün yüzüne çıkıyor. İçeriği medyamıza gelen ihbarlarla aydınlatılan bu şaibeli olay, adalet sistemine olan güveni sarsma tehlikesi taşıyor. Olaya dair CİMER’e çok sayıda şikayet var! İddiaya göre, Ankara’da faaliyet gösteren H.İ.D. adlı bir kişi, kendisini dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’nın yakını olarak tanıtıp, çeşitli dosya takip işlerini çözme vaadiyle insanlardan yüklü miktarda para talep etti. Skandalın içinde, Yargıtay Üyesi olarak 2024 yılında atanan eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Akça'nın isminin de kullanıldığı iddia ediliyor. Cimer şikayetleri ile ortaya çıkan iddialar vahim! Oluşturduğu güven algısıyla kendisine ödeme yapıldığı öne sürülen H.İ.D. tarafından mağdur edilenler arasında hukuk büroları, avukatlar ve vatandaşlar bulunuyor. Özellikle Hakaret davaları gibi bir çok alandaki dosyalar kapsamında adliye işlemlerini hızlandırabileceğini vaat ederek para topladığı ifade edilen H.İ.D.’ye karşı CİMER üzerinden çok sayıda şikayet iletildi. Kendisine güven sağlayabilmek adına, "Başsavcımız Ahmet bey bizim arkamızda, işleriniz sorunsuz hallolur" gibi ifadeler kullandığı iddia edilen H.İ.D., vaat ettiği işlemleri yerine getirmemekle kalmamış, parasını geri isteyen mağdurlara tehditkar bir tutum sergilediği de öne sürülüyor. İddaya göre; Dolandırıcılık Mekanizması Nasıl İşliyor? İddialara göre H.İ.D., her işlem için ön ödeme olarak ortalama 1000 Amerikan doları (yaklaşık 40 bin Türk Lirası) talep etmekteydi. Ödeme yapan kişilere, alınan miktarın teminatını sağlama bahanesiyle senet veren H.İ.D., hukuken garantör gibi hareket ederek güven algısı yaratıyordu. Fakat ortada çözüme kavuşmuş ne bir dava nede bir dosya kararı yoktu. Bu durum karşısında mağdur avukatlar ve vatandaşlar, ellerindeki teminat senetlerini işleve koymak için icra dairelerine başvurduğunda H.İ.D. söz konusu senetlere itiraz ederek, borcun kendisine ait olmadığını savunduğu ortaya çıktı. Dolayısıyla vaat edilen ödeme iadesi ve işlemler gerçekleşmiyor; insanlar hem ciddi maddi kayıplara uğruyor hem de dolandırıldıklarıyla kaldığı iddiası ortaya atıldı. Soru İşaretleri Artıyor: Başsavcı Adının Kullanımı H.İ.D.’nin iddialara göre sık sık "Ahmet Başsavcım var, her işimizi hallediyor" diyerek algı üzerinden kendisine yönelik itibar oluşturduğu ve bu beyan sayesinde vatandaşlardan ve hukukçulardan para topladığı belirtiliyor. Ancak hem vaat edilen hizmetlerin gerçekleşmemesi hem de ödeme iadesinin yapılmaması dolayısıyla ortada büyük bir dolandırıcılık ağı olduğu iddiası güçleniyor. Hukuk Dünyasında Rahatsızlık Büyüyor Bu tür bir olayın yargının güvenilirliği üzerindeki olası etkileri hukuk camiasında ciddi bir endişe yaratmış durumda. Çeşitli avukatlar, meslektaşlarının yanı sıra dolandırıcılık mağduru vatandaşlar bu olayın bir an önce detaylı bir biçimde soruşturulmasını talep ediyor. Üstelik kamuoyunda bu iddiaların giderek daha fazla vuku bulmasıyla beraber konunun daha geniş bir inceleme altına alınması gerektiği yüksek sesle dile getiriliyor. Yargı sistemindeki bu şaibeli gelişmenin ne denli gerçeklik taşıdığı resmi soruşturmalardan sonra ortaya çıkacaktır. Ancak şu an itibarıyla Ankara’da adalet alanında büyük bir krizin yaşandığı ve bu skandalın ciddi sonuçlar doğurabileceği aşikar görünüyor. İlgili soruşturmalardan çıkacak sonuçların kamuoyuyla paylaşılması kritik önem taşıyor. Adalet adına sarsılmaz bir güven oluşturabilmek için hukuk camiasının bu tür iddiaları titizlikle ele alması elzem görünüyor. Konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER.)’ne yapıldığı bildirilen şikayetlerden bazıları şöyle;  2XXXXXXXXXX6 T.C. kimlik numaralı H.İ.D.’nin, çeşitli yöntemlerle dolandırıcılık yaptığına dair bilgi vermek istiyorum. Bu kişi fason şirketler kurarak ve Ankara'da hâkim-savcı isimlerini (örneğin Ahmet Akça - Ankara CBS Vekili - Yeni Yargıtay Üyesi) kullanarak güven oluşturmaktadır. Ayrıca avukatlık hizmeti veren kişilere, hakaret dosyaları, değer kaybı dosyaları, özel hastanelerde tedavi gören kişilere ait katkı payları gibi dosyalar getireceğini öne sürerek dosya başına 3.000 ile 10.000 TL arasında ücret talep etmektedir. Aldığı ücretlere karşılık güven vermek amacıyla senet imzaladığı hatta sözleşmeler düzenlediği bilinmektedir.  Bu kişi ayrıca kurduğu paravan şirketler aracılığıyla genç kızları iş vaadiyle kandırmakta, 1 ila 3 ay boyunca çalıştırmakta ve ardından maaşlarını ödemediği için işten ayrılmalarına sebep olmaktadır. Avukatlardan topladığı dosya ücretlerini ise yanında çalışan Yusuf isimli şahsın banka hesabına aktararak dolandırıcılık faaliyetlerini sürdürmektedir. Öncelikli olarak Ankara'da, ardından Türkiye genelinde mesleğe yeni başlayan avukatların iletişim bilgilerini barolardan alarak randevu talep ettiği ve görüşmelere bu yönetim şeklini uyguladığı belirlenmiştir. Görüşmelere yanında çalıştırdığı genç kızlar ve Yusuf isimli kişiyle giderek ücretleri tahsil ettikleri ifade edilmektedir. Benim ofisime gelerek de benden 10.000 dolar ve 100.000 TL aldı. Sözleşme ve senet karşılığında bu miktarı tahsil ettik ancak üzerinden 2 yıl geçmiş olmasına rağmen ödeme yapılmamıştır. Bu durumda icra yoluna başvurduğum halde üzerine kayıtlı mal varlığı bulunmadığı için tahsilat gerçekleştirilememiştir. Bu şahsın daha fazla insanın mağduriyetine yol açmaması adına yetkili makamların bir an önce harekete geçerek gerekli işlemleri başlatmasını talep ediyorum. Konuya ilişkin olarak, şahsımla yapılan sözleşme ve senet dilekçeme eklenmiştir. Bilgilerinize arz ederim. Mağdurların yapması gerekenler! Bu tür dolandırıcılık vakalarının son dönemde artış gösterdiği biliniyor. Savcı, hakim ve bazı devlet yöneticilerinin isimlerini kullanarak güven oluşturan dolandırıcılar genellikle şu yöntemleri kullanır: - Telefon üzerinden “yakınınız gözaltında” veya “soruşturma altındasınız” gibi yalanlarla korku yaratma - Resmi kurum veya yönetici isimlerini kullanarak güvenilir görünmeye çalışma - “Para yatırın, sonra iade edilecek” gibi vaatlerle mağdurları kandırma - Acil durum algısı yaratarak düşünme fırsatı vermeme Bu tür durumlarla karşılaştığında vatandaşların alması gereken önlemler: Doğrulama yapın: Hiçbir resmi kurum telefon üzerinden para talep etmez. Şüphe duyduğunuz durumda direkt ilgili kurumu arayarak doğrulayın. Acele etmeyin: Dolandırıcılar genellikle “hemen yapılması gerekiyor” baskısı kurar. Para transferi yapmayın: Resmi işlemler için asla telefon üzerinden para transferi istenmez. Şikayet edin: Bu tür girişimlerle karşılaştığınızda 112 İhbar Hattı ile CİMER İhbar hatlarını kullanın veya size en yakın bir karakola başvurun. Not: Haber içeriğindeki iddiaların tamamı ihbar hattından bize ulaşan kişilerin beyanıdır. Gazetemizin eklediği hiçbir husus yoktur. Habere dair cevap hakkını kullanmak isteyenler ihbar hattımız üzerinden bizlere ulaşarak cevap hakkını kullanabilir.
Ankara’nın yargı çevrelerinde yankı uyandıran büyük bir skandal gün yüzüne çıkıyor. İçeriği medyamıza gelen ihbarlarla aydınlatılan bu şaibeli olay, adalet sistemine olan güveni sarsma tehlikesi taşıyor. Olaya dair CİMER’e çok sayıda şikayet var! İşte tüm detaylar sadece NetHaberler’de;

Ankara Adliyelerinde Şok Skandal! Başsavcı İsmi Üzerinden Dolandırıcılık İddiaları Cimer’e taşındı. Olaya ilişkin detaylar haberimizde.

NetHaberler | İstanbul Özel Haber

Ankara’nın yargı çevrelerinde ses getiren akılalmaz yöntemlerle işleyen bir skandal gün yüzüne çıkıyor. İçeriği medyamıza gelen ihbarlarla aydınlatılan bu şaibeli olay, adalet sistemine olan güveni sarsma tehlikesi taşıyor. Olaya dair CİMER’e çok sayıda şikayet var!

İddiaya göre, Ankara’da faaliyet gösteren H.İ.D. adlı bir kişi, kendisini dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’nın yakını olarak tanıtıp, çeşitli dosya takip işlerini çözme vaadiyle insanlardan yüklü miktarda para talep etti. Skandalın içinde, Yargıtay Üyesi olarak 2024 yılında atanan eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Akça'nın isminin de kullanıldığı iddia ediliyor.

Cimer şikayetleri ile ortaya çıkan iddialar vahim!

Oluşturduğu güven algısıyla kendisine ödeme yapıldığı öne sürülen H.İ.D. tarafından mağdur edilenler arasında hukuk büroları, avukatlar ve vatandaşlar bulunuyor. Özellikle Hakaret davaları gibi bir çok alandaki dosyalar kapsamında adliye işlemlerini hızlandırabileceğini vaat ederek para topladığı ifade edilen H.İ.D.’ye karşı CİMER üzerinden çok sayıda şikayet iletildi. Kendisine güven sağlayabilmek adına, "Başsavcımız Ahmet bey bizim arkamızda, işleriniz sorunsuz hallolur" gibi ifadeler kullandığı iddia edilen H.İ.D., vaat ettiği işlemleri yerine getirmemekle kalmamış, parasını geri isteyen mağdurlara tehditkar bir tutum sergilediği de öne sürülüyor.

İddaya göre; Dolandırıcılık Mekanizması Nasıl İşliyor?

İddialara göre H.İ.D., her işlem için ön ödeme olarak ortalama 1000 Amerikan doları (yaklaşık 40 bin Türk Lirası) talep etmekteydi. Ödeme yapan kişilere, alınan miktarın teminatını sağlama bahanesiyle senet veren H.İ.D., hukuken garantör gibi hareket ederek güven algısı yaratıyordu. Fakat ortada çözüme kavuşmuş ne bir dava nede bir dosya kararı yoktu. Bu durum karşısında mağdur avukatlar ve vatandaşlar, ellerindeki teminat senetlerini işleve koymak için icra dairelerine başvurduğunda H.İ.D. söz konusu senetlere itiraz ederek, borcun kendisine ait olmadığını savunduğu ortaya çıktı. Dolayısıyla vaat edilen ödeme iadesi ve işlemler gerçekleşmiyor; insanlar hem ciddi maddi kayıplara uğruyor hem de dolandırıldıklarıyla kaldığı iddiası ortaya atıldı.

Soru İşaretleri Artıyor: Başsavcı Adının Kullanımı

H.İ.D.’nin iddialara göre sık sık "Ahmet Başsavcım var, her işimizi hallediyor" diyerek algı üzerinden kendisine yönelik itibar oluşturduğu ve bu beyan sayesinde vatandaşlardan ve hukukçulardan para topladığı belirtiliyor. Ancak hem vaat edilen hizmetlerin gerçekleşmemesi hem de ödeme iadesinin yapılmaması dolayısıyla ortada büyük bir dolandırıcılık ağı olduğu iddiası güçleniyor.

Hukuk Dünyasında Rahatsızlık Büyüyor

Bu tür bir olayın yargının güvenilirliği üzerindeki olası etkileri hukuk camiasında ciddi bir endişe yaratmış durumda. Çeşitli avukatlar, meslektaşlarının yanı sıra dolandırıcılık mağduru vatandaşlar bu olayın bir an önce detaylı bir biçimde soruşturulmasını talep ediyor. Üstelik kamuoyunda bu iddiaların giderek daha fazla vuku bulmasıyla beraber konunun daha geniş bir inceleme altına alınması gerektiği yüksek sesle dile getiriliyor.

Yargı sistemindeki bu şaibeli gelişmenin ne denli gerçeklik taşıdığı resmi soruşturmalardan sonra ortaya çıkacaktır. Ancak şu an itibarıyla Ankara’da adalet alanında büyük bir krizin yaşandığı ve bu skandalın ciddi sonuçlar doğurabileceği aşikar görünüyor. İlgili soruşturmalardan çıkacak sonuçların kamuoyuyla paylaşılması kritik önem taşıyor. Adalet adına sarsılmaz bir güven oluşturabilmek için hukuk camiasının bu tür iddiaları titizlikle ele alması elzem görünüyor.

Konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER.)’ne yapıldığı bildirilen şikayetlerden bazıları şöyle;

 2XXXXXXXXXX6 T.C. kimlik numaralı H.İ.D.’nin, çeşitli yöntemlerle dolandırıcılık yaptığına dair bilgi vermek istiyorum. Bu kişi fason şirketler kurarak ve Ankara'da hâkim-savcı isimlerini (örneğin Ahmet Akça - Ankara CBS Vekili - Yeni Yargıtay Üyesi) kullanarak güven oluşturmaktadır. Ayrıca avukatlık hizmeti veren kişilere, hakaret dosyaları, değer kaybı dosyaları, özel hastanelerde tedavi gören kişilere ait katkı payları gibi dosyalar getireceğini öne sürerek dosya başına 3.000 ile 10.000 TL arasında ücret talep etmektedir. Aldığı ücretlere karşılık güven vermek amacıyla senet imzaladığı hatta sözleşmeler düzenlediği bilinmektedir. 

Bu kişi ayrıca kurduğu paravan şirketler aracılığıyla genç kızları iş vaadiyle kandırmakta, 1 ila 3 ay boyunca çalıştırmakta ve ardından maaşlarını ödemediği için işten ayrılmalarına sebep olmaktadır. Avukatlardan topladığı dosya ücretlerini ise yanında çalışan Yusuf isimli şahsın banka hesabına aktararak dolandırıcılık faaliyetlerini sürdürmektedir. Öncelikli olarak Ankara'da, ardından Türkiye genelinde mesleğe yeni başlayan avukatların iletişim bilgilerini barolardan alarak randevu talep ettiği ve görüşmelere bu yönetim şeklini uyguladığı belirlenmiştir. Görüşmelere yanında çalıştırdığı genç kızlar ve Yusuf isimli kişiyle giderek ücretleri tahsil ettikleri ifade edilmektedir.

Benim ofisime gelerek de benden 10.000 dolar ve 100.000 TL aldı. Sözleşme ve senet karşılığında bu miktarı tahsil ettik ancak üzerinden 2 yıl geçmiş olmasına rağmen ödeme yapılmamıştır. Bu durumda icra yoluna başvurduğum halde üzerine kayıtlı mal varlığı bulunmadığı için tahsilat gerçekleştirilememiştir.

Bu şahsın daha fazla insanın mağduriyetine yol açmaması adına yetkili makamların bir an önce harekete geçerek gerekli işlemleri başlatmasını talep ediyorum. Konuya ilişkin olarak, şahsımla yapılan sözleşme ve senet dilekçeme eklenmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

Mağdurların yapması gerekenler!

Bu tür dolandırıcılık vakalarının son dönemde artış gösterdiği biliniyor. Savcı, hakim ve bazı devlet yöneticilerinin isimlerini kullanarak güven oluşturan dolandırıcılar genellikle şu yöntemleri kullanır:

- Telefon üzerinden “yakınınız gözaltında” veya “soruşturma altındasınız” gibi yalanlarla korku yaratma

- Resmi kurum veya yönetici isimlerini kullanarak güvenilir görünmeye çalışma

- “Para yatırın, sonra iade edilecek” gibi vaatlerle mağdurları kandırma

- Acil durum algısı yaratarak düşünme fırsatı vermeme

Bu tür durumlarla karşılaştığında vatandaşların alması gereken önlemler:

Doğrulama yapın: Hiçbir resmi kurum telefon üzerinden para talep etmez. Şüphe duyduğunuz durumda direkt ilgili kurumu arayarak doğrulayın.

Acele etmeyin: Dolandırıcılar genellikle “hemen yapılması gerekiyor” baskısı kurar.

Para transferi yapmayın: Resmi işlemler için asla telefon üzerinden para transferi istenmez.

Şikayet edin: Bu tür girişimlerle karşılaştığınızda 112 İhbar Hattı ile CİMER İhbar hatlarını kullanın veya size en yakın bir karakola başvurun.

Not: Haber içeriğindeki iddiaların tamamı ihbar hattından bize ulaşan kişilerin beyanıdır. Gazetemizin eklediği hiçbir husus yoktur. Habere dair cevap hakkını kullanmak isteyenler ihbar hattımız üzerinden bizlere ulaşarak cevap hakkını kullanabilir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.