Aile Bakanlığı’nda Sessiz Devrim: Zafer Tarıkdaroğlu’nun Yetkileri Kısıtlandı mı? Müdürlükler kendisinden neden alınıyor?

DÜNYA 09.09.2025 - 10:47, Güncelleme: 09.09.2025 - 11:09 834 kez okundu.
 

Aile Bakanlığı’nda Sessiz Devrim: Zafer Tarıkdaroğlu’nun Yetkileri Kısıtlandı mı? Müdürlükler kendisinden neden alınıyor?

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda Sessiz Devrim: Zafer Tarıkdaroğlu’nun Yetkileri Kısıtlandı mı? (Silent Revolution in the Ministry of Family and Social Services: Has Zafer Tarıkdaroğlu’s Authority Been Curtailed?)
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda Sessiz Devrim: Zafer Tarıkdaroğlu’nun Yetkileri Kısıtlandı mı? NetHaberler | Röportaj Adem ÇEVİK Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda yankı uyandıran bir gelişme, kamuoyunun dikkatini çekti. Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu’nun yetki alanındaki Personel Genel Müdürlüğü’nün doğrudan Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’a bağlanması, kulislerde “Tarıkdaroğlu fiilen pasifize mi ediliyor?” sorusunu gündeme getirdi.  Bu hamle, Bakanlık içindeki güç dengelerinin yeniden şekillendiği yorumlarına yol açarken, Ankara’daki bürokratik hareketlilik, ulusal çapta yankı buldu. Değişiklik aile ve Sosyal hizmetler bakanlığı resmi internet sitesinde yayınlandı. İşte, bu çarpıcı gelişmenin detayları ve perde arkası NetHaberler'e açıklama yapan Aile Meclisi Platformu Başkanı Adem ÇEVİK röportajında; Personel Genel Müdürlüğü’nün Yeni Yapılanması: Bakan’a Doğrudan Bağlılık (New Structure of the Personnel General Directorate: Direct Reporting to the Minister) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda sessiz sedasız gerçekleşen bir teşkilat değişikliği, Bakanlık içindeki dinamikleri kökten değiştirdi. Personel Genel Müdürlüğü, daha önce Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu’nun yetki alanında bulunuyordu. Ancak, yeni düzenlemeyle bu birim, doğrudan Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’a bağlandı. Bu değişiklik, Bakanlık teşkilat şemasında önemli bir kırılma noktası olarak değerlendiriliyor. Kulislerde, bu hamlenin Tarıkdaroğlu’nun Bakanlık içindeki etkisini sınırlandırmak amacıyla yapıldığı konuşuluyor. Personel Genel Müdürlüğü, Bakanlık bünyesinde personel atamaları, terfiler ve disiplin süreçleri gibi kritik görevleri yürütüyor.  Bu birimin doğrudan Bakana bağlanması, Tarıkdaroğlu’nun karar alma süreçlerindeki rolünü büyük ölçüde ortadan kaldırdı. Uzmanlar, bu değişikliğin Bakanlık içindeki güç dengelerini yeniden yapılandırdığını ve Tarıkdaroğlu’nun etkisiz bir figüre dönüştüğünü ifade ediyor. Bu gelişme, Ankara merkezli bir değişimin ulusal çapta yankı bulmasını sağladı. Bakanlık çalışanları arasında da bu hamle, yeni bir dönemin başlangıcı olarak algılanıyor. Peki, bu değişikliğin arka planında neler yatıyor? Zafer Tarıkdaroğlu’nun Tartışmalı Geçmişi: Şaibeler ve Atama Skandalları (Zafer Tarıkdaroğlu’s Controversial Past: Allegations and Appointment Scandals) Zafer Tarıkdaroğlu, 22 Haziran 2023 tarihinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bakan Yardımcılığı görevine atanmıştı. Ancak, görev süresi boyunca adı çeşitli şaibeli olaylarla anıldı. Özellikle, Bakanlık bünyesindeki atamalar ve yönetim tarzı, kamuoyunda sıkça tartışıldı. Tarıkdaroğlu’nun yaptığı bazı atamaların, liyakat esaslarına uygun olmadığı iddiaları, hem medyada hem de sosyal platformlarda geniş yankı buldu. Örneğin, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nde yaşanan 250 kayıp laptop skandalı, Tarıkdaroğlu’nun adını gündeme taşımıştı. LGS’de yüksek puan alan yetim çocuklara dağıtılması gereken laptopların kaybolduğu iddiası, Bakanlık içindeki yönetim zafiyetlerini gözler önüne sermişti. Bu olay, Tarıkdaroğlu’nun liderlik tarzına yönelik eleştirileri artırmış ve kamuoyunda güven kaybına yol açmıştı. Ayrıca, Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, Tarıkdaroğlu’nun FETÖ ile ilgili geçmişteki sosyal medya paylaşımları iddialarını gündeme getirerek, Bakanlık içindeki atamaların şeffaflığına dair ciddi soru işaretleri yaratmıştı. Çevik, Tarıkdaroğlu tarafından atanan bazı il müdürlerinin görevden alındığını ve bu sürecin devam edeceğini belirtmişti. Çevik’in açıklamaları, Tarıkdaroğlu’nun Bakanlık içindeki etkisinin sorgulanmasına neden oldu. Sosyal medyada, özellikle X platformu’nda, Tarıkdaroğlu’nun yetkilerinin sınırlandırılmasına dair yorumlar dikkat çekiyor. Bir kullanıcı, “Bakanlıkta temizlik başladı, Tarıkdaroğlu’nun yetkileri alındı, sırada diğer şaibeli isimler var!” diyerek bu değişikliği desteklediğini ifade etti. Bu tür yorumlar, kamuoyunun Bakanlık içindeki değişimlere olan ilgisini ve beklentisini yansıtıyor. Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın Kararlı Duruşu: Yeni Bir Dönem mi Başlıyor? (Minister Mahinur Özdemir Göktaş’s Resolute Stance: Is a New Era Beginning?) Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, göreve geldiği günden bu yana Bakanlıkta şeffaflık ve liyakat esaslı bir yönetim anlayışını benimseyeceğini vurgulamıştı. Personel Genel Müdürlüğü’nün doğrudan kendisine bağlanması, Göktaş’ın kontrolü ele alma kararlılığını gösterdiği şeklinde yorumlanıyor. Bu hamle, Bakanlık içindeki keyfi uygulamalara son verme çabasının bir parçası olarak görülüyor. Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, bu değişikliği “stratejik ve doğru bir tasarruf” olarak nitelendirerek, Bakan Göktaş’ın kararlı duruşunu övdü. Çevik, “Bu değişiklik, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi ve Bakanımızın iradesiyle gerçekleşti. Artık Bakanlıkta tartışmalı icraatlara yer yok,” dedi. Çevik’in bu sözleri, Bakanlık içindeki değişimin yalnızca yerel bir başarı olmadığını, aynı zamanda ulusal çapta bir yönetim reformunun habercisi olduğunu ortaya koyuyor. Bakanlık kaynakları, henüz resmi bir açıklama yapmasa da, kulislerde bu değişikliğin daha büyük bir temizlik operasyonunun parçası olabileceği konuşuluyor. Özellikle, Tarıkdaroğlu’nun yaptığı tartışmalı atamaların mercek altına alınacağı ve Bakanlık içindeki diğer birimlerin de yeniden yapılandırılabileceği belirtiliyor. Bu durum, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yeni bir sayfa açma çabası olarak değerlendiriliyor. Kamuoyunda Yankı Bulan Değişim: Bakanlıkta Yeni Dengeler (Public Reaction to the Change: New Balances in the Ministry) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndaki bu sessiz devrim, kamuoyunda geniş yankı buldu. Özellikle X platformu’nda, kullanıcılar bu değişikliği “Bakanlıkta liyakat dönemi” olarak nitelendiriyor. Bir kullanıcı, “Tarıkdaroğlu’nun yetkilerinin alınması, Bakanlıkta şeffaflık ve adaletin sağlanması için atılmış cesur bir adım,” yorumunu yaptı. Bakanlık çalışanları arasında da bu değişim, umut verici bir gelişme olarak algılanıyor. Personel Genel Müdürlüğü’nün doğrudan Bakana bağlanması, atama ve terfi süreçlerinde daha şeffaf bir yaklaşımın benimseneceği beklentisini güçlendiriyor. Uzmanlar, bu hamlenin Bakanlık içindeki güven ortamını yeniden tesis edeceğini ve çalışanların motivasyonunu artıracağını belirtiyor. Ayrıca, Bakanlık bünyesindeki diğer birimler üzerinde de benzer değişikliklerin yapılması ihtimali, kamuoyunda merak uyandırıyor. Özellikle, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’nda yaşanan ücret eşitsizliği gibi sorunlar, Bakanlık gündeminde önemli bir yer tutuyor. Bu tür sorunların çözümü, Bakan Göktaş’ın liderliğinde yeni bir yönetim anlayışının yerleşmesiyle mümkün olabilir. Tartışmaların Gölgesinde Bakanlık: Gelecek Ne Getirecek? (The Ministry Under the Shadow of Controversies: What Lies Ahead?) Zafer Tarıkdaroğlu’nun yetkilerinin sınırlandırılması, yalnızca Bakanlık içindeki dengeleri değil, aynı zamanda kamuoyunun Bakanlığa olan güvenini de etkiliyor. Tarıkdaroğlu’nun adı, daha önce 250 kayıp laptop skandalı ve şaibeli atamalar gibi olaylarla anılmıştı. Bu olaylar, Bakanlık yönetiminde şeffaflık eksikliği algısını güçlendirmişti. Bakanlık danışmanları Melih Özyardımcı ve Ayşegül Kara’nın, Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik’e yönelik tehdidi ile Zafer Tarıkdaroğlu tarafından açılan birden fazla tazminat davası girişimi bulunduğu iddiaları da tartışmaları alevlendirdi. Çevik, bu tehditlerin şaibeli konuları örtbas etme çabası olduğunu savundu. Bu durum, Bakanlık içindeki gerilimin yalnızca Tarıkdaroğlu ile sınırlı olmadığını, daha geniş bir yönetim krizine işaret ettiğini gösteriyor. Ancak, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın liderliğinde atılan adımlar, Bakanlıkta yeni bir başlangıç umudunu yeşertiyor. Personel Genel Müdürlüğü’nün doğrudan Bakana bağlanması, yalnızca bir teşkilat değişikliği değil, aynı zamanda liyakat ve şeffaflık odaklı bir yönetim anlayışının habercisi olarak görülüyor. Bu değişim, yerel düzeydeki bir başarının ulusal çapta yaygınlaşması için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bakanlıkta Yeni Bir Dönem mi Başlıyor? (Conclusion: Is a New Era Beginning in the Ministry?) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda yaşanan bu sessiz devrim, yalnızca Zafer Tarıkdaroğlu’nun yetkilerinin sınırlandırılmasıyla sınırlı kalmayabilir. Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın kararlı liderliği, Bakanlıkta şeffaf ve liyakat odaklı bir yönetim anlayışını yerleştirme çabasını yansıtıyor. Personel Genel Müdürlüğü’nün doğrudan Bakana bağlanması, bu çabanın en somut göstergelerinden biri. Kamuoyunun ve Bakanlık çalışanlarının bu değişime verdiği destek, yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Ancak, Tarıkdaroğlu’nun Bakanlık içindeki rolünün tamamen bitip bitmediği, önümüzdeki süreçte atılacak adımlarla netleşecek. Kulislerde konuşulan daha büyük bir temizlik operasyonu ihtimali, Bakanlıkta köklü değişikliklerin habercisi olabilir. Siz bu değişim hakkında ne düşünüyorsunuz? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndaki bu hamle, liyakat ve şeffaflık adına atılmış bir adım mı, yoksa yalnızca bir güç mücadelesi mi? Yorumlarınızı bizimle paylaşarak bu tartışmaya katkıda bulunabilirsiniz!.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda Sessiz Devrim: Zafer Tarıkdaroğlu’nun Yetkileri Kısıtlandı mı? (Silent Revolution in the Ministry of Family and Social Services: Has Zafer Tarıkdaroğlu’s Authority Been Curtailed?)

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda Sessiz Devrim: Zafer Tarıkdaroğlu’nun Yetkileri Kısıtlandı mı?

NetHaberler | Röportaj Adem ÇEVİK

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda yankı uyandıran bir gelişme, kamuoyunun dikkatini çekti. Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu’nun yetki alanındaki Personel Genel Müdürlüğü’nün doğrudan Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’a bağlanması, kulislerde “Tarıkdaroğlu fiilen pasifize mi ediliyor?” sorusunu gündeme getirdi. 

Bu hamle, Bakanlık içindeki güç dengelerinin yeniden şekillendiği yorumlarına yol açarken, Ankara’daki bürokratik hareketlilik, ulusal çapta yankı buldu. Değişiklik aile ve Sosyal hizmetler bakanlığı resmi internet sitesinde yayınlandı.

İşte, bu çarpıcı gelişmenin detayları ve perde arkası NetHaberler'e açıklama yapan Aile Meclisi Platformu Başkanı Adem ÇEVİK röportajında;

Personel Genel Müdürlüğü’nün Yeni Yapılanması: Bakan’a Doğrudan Bağlılık (New Structure of the Personnel General Directorate: Direct Reporting to the Minister)

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda sessiz sedasız gerçekleşen bir teşkilat değişikliği, Bakanlık içindeki dinamikleri kökten değiştirdi. Personel Genel Müdürlüğü, daha önce Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu’nun yetki alanında bulunuyordu. Ancak, yeni düzenlemeyle bu birim, doğrudan Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’a bağlandı. Bu değişiklik, Bakanlık teşkilat şemasında önemli bir kırılma noktası olarak değerlendiriliyor. Kulislerde, bu hamlenin Tarıkdaroğlu’nun Bakanlık içindeki etkisini sınırlandırmak amacıyla yapıldığı konuşuluyor. Personel Genel Müdürlüğü, Bakanlık bünyesinde personel atamaları, terfiler ve disiplin süreçleri gibi kritik görevleri yürütüyor. 

Bu birimin doğrudan Bakana bağlanması, Tarıkdaroğlu’nun karar alma süreçlerindeki rolünü büyük ölçüde ortadan kaldırdı. Uzmanlar, bu değişikliğin Bakanlık içindeki güç dengelerini yeniden yapılandırdığını ve Tarıkdaroğlu’nun etkisiz bir figüre dönüştüğünü ifade ediyor.

Bu gelişme, Ankara merkezli bir değişimin ulusal çapta yankı bulmasını sağladı. Bakanlık çalışanları arasında da bu hamle, yeni bir dönemin başlangıcı olarak algılanıyor. Peki, bu değişikliğin arka planında neler yatıyor?

Zafer Tarıkdaroğlu’nun Tartışmalı Geçmişi: Şaibeler ve Atama Skandalları (Zafer Tarıkdaroğlu’s Controversial Past: Allegations and Appointment Scandals)

Zafer Tarıkdaroğlu, 22 Haziran 2023 tarihinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bakan Yardımcılığı görevine atanmıştı. Ancak, görev süresi boyunca adı çeşitli şaibeli olaylarla anıldı. Özellikle, Bakanlık bünyesindeki atamalar ve yönetim tarzı, kamuoyunda sıkça tartışıldı.

Tarıkdaroğlu’nun yaptığı bazı atamaların, liyakat esaslarına uygun olmadığı iddiaları, hem medyada hem de sosyal platformlarda geniş yankı buldu. Örneğin, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nde yaşanan 250 kayıp laptop skandalı, Tarıkdaroğlu’nun adını gündeme taşımıştı. LGS’de yüksek puan alan yetim çocuklara dağıtılması gereken laptopların kaybolduğu iddiası, Bakanlık içindeki yönetim zafiyetlerini gözler önüne sermişti.

Bu olay, Tarıkdaroğlu’nun liderlik tarzına yönelik eleştirileri artırmış ve kamuoyunda güven kaybına yol açmıştı. Ayrıca, Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, Tarıkdaroğlu’nun FETÖ ile ilgili geçmişteki sosyal medya paylaşımları iddialarını gündeme getirerek, Bakanlık içindeki atamaların şeffaflığına dair ciddi soru işaretleri yaratmıştı.

Çevik, Tarıkdaroğlu tarafından atanan bazı il müdürlerinin görevden alındığını ve bu sürecin devam edeceğini belirtmişti. Çevik’in açıklamaları, Tarıkdaroğlu’nun Bakanlık içindeki etkisinin sorgulanmasına neden oldu. Sosyal medyada, özellikle X platformu’nda, Tarıkdaroğlu’nun yetkilerinin sınırlandırılmasına dair yorumlar dikkat çekiyor. Bir kullanıcı, “Bakanlıkta temizlik başladı, Tarıkdaroğlu’nun yetkileri alındı, sırada diğer şaibeli isimler var!” diyerek bu değişikliği desteklediğini ifade etti. Bu tür yorumlar, kamuoyunun Bakanlık içindeki değişimlere olan ilgisini ve beklentisini yansıtıyor.

Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın Kararlı Duruşu: Yeni Bir Dönem mi Başlıyor? (Minister Mahinur Özdemir Göktaş’s Resolute Stance: Is a New Era Beginning?)

Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, göreve geldiği günden bu yana Bakanlıkta şeffaflık ve liyakat esaslı bir yönetim anlayışını benimseyeceğini vurgulamıştı. Personel Genel Müdürlüğü’nün doğrudan kendisine bağlanması, Göktaş’ın kontrolü ele alma kararlılığını gösterdiği şeklinde yorumlanıyor. Bu hamle, Bakanlık içindeki keyfi uygulamalara son verme çabasının bir parçası olarak görülüyor.

Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, bu değişikliği “stratejik ve doğru bir tasarruf” olarak nitelendirerek, Bakan Göktaş’ın kararlı duruşunu övdü. Çevik, “Bu değişiklik, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi ve Bakanımızın iradesiyle gerçekleşti. Artık Bakanlıkta tartışmalı icraatlara yer yok,” dedi. Çevik’in bu sözleri, Bakanlık içindeki değişimin yalnızca yerel bir başarı olmadığını, aynı zamanda ulusal çapta bir yönetim reformunun habercisi olduğunu ortaya koyuyor. Bakanlık kaynakları, henüz resmi bir açıklama yapmasa da, kulislerde bu değişikliğin daha büyük bir temizlik operasyonunun parçası olabileceği konuşuluyor. Özellikle, Tarıkdaroğlu’nun yaptığı tartışmalı atamaların mercek altına alınacağı ve Bakanlık içindeki diğer birimlerin de yeniden yapılandırılabileceği belirtiliyor. Bu durum, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yeni bir sayfa açma çabası olarak değerlendiriliyor.

Kamuoyunda Yankı Bulan Değişim: Bakanlıkta Yeni Dengeler (Public Reaction to the Change: New Balances in the Ministry)

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndaki bu sessiz devrim, kamuoyunda geniş yankı buldu. Özellikle X platformu’nda, kullanıcılar bu değişikliği “Bakanlıkta liyakat dönemi” olarak nitelendiriyor. Bir kullanıcı, “Tarıkdaroğlu’nun yetkilerinin alınması, Bakanlıkta şeffaflık ve adaletin sağlanması için atılmış cesur bir adım,” yorumunu yaptı. Bakanlık çalışanları arasında da bu değişim, umut verici bir gelişme olarak algılanıyor. Personel Genel Müdürlüğü’nün doğrudan Bakana bağlanması, atama ve terfi süreçlerinde daha şeffaf bir yaklaşımın benimseneceği beklentisini güçlendiriyor. Uzmanlar, bu hamlenin Bakanlık içindeki güven ortamını yeniden tesis edeceğini ve çalışanların motivasyonunu artıracağını belirtiyor. Ayrıca, Bakanlık bünyesindeki diğer birimler üzerinde de benzer değişikliklerin yapılması ihtimali, kamuoyunda merak uyandırıyor. Özellikle, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’nda yaşanan ücret eşitsizliği gibi sorunlar, Bakanlık gündeminde önemli bir yer tutuyor. Bu tür sorunların çözümü, Bakan Göktaş’ın liderliğinde yeni bir yönetim anlayışının yerleşmesiyle mümkün olabilir.

Tartışmaların Gölgesinde Bakanlık: Gelecek Ne Getirecek? (The Ministry Under the Shadow of Controversies: What Lies Ahead?)

Zafer Tarıkdaroğlu’nun yetkilerinin sınırlandırılması, yalnızca Bakanlık içindeki dengeleri değil, aynı zamanda kamuoyunun Bakanlığa olan güvenini de etkiliyor. Tarıkdaroğlu’nun adı, daha önce 250 kayıp laptop skandalı ve şaibeli atamalar gibi olaylarla anılmıştı. Bu olaylar, Bakanlık yönetiminde şeffaflık eksikliği algısını güçlendirmişti. Bakanlık danışmanları Melih Özyardımcı ve Ayşegül Kara’nın, Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik’e yönelik tehdidi ile Zafer Tarıkdaroğlu tarafından açılan birden fazla tazminat davası girişimi bulunduğu iddiaları da tartışmaları alevlendirdi.

Çevik, bu tehditlerin şaibeli konuları örtbas etme çabası olduğunu savundu. Bu durum, Bakanlık içindeki gerilimin yalnızca Tarıkdaroğlu ile sınırlı olmadığını, daha geniş bir yönetim krizine işaret ettiğini gösteriyor. Ancak, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın liderliğinde atılan adımlar, Bakanlıkta yeni bir başlangıç umudunu yeşertiyor. Personel Genel Müdürlüğü’nün doğrudan Bakana bağlanması, yalnızca bir teşkilat değişikliği değil, aynı zamanda liyakat ve şeffaflık odaklı bir yönetim anlayışının habercisi olarak görülüyor. Bu değişim, yerel düzeydeki bir başarının ulusal çapta yaygınlaşması için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bakanlıkta Yeni Bir Dönem mi Başlıyor? (Conclusion: Is a New Era Beginning in the Ministry?)

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda yaşanan bu sessiz devrim, yalnızca Zafer Tarıkdaroğlu’nun yetkilerinin sınırlandırılmasıyla sınırlı kalmayabilir. Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın kararlı liderliği, Bakanlıkta şeffaf ve liyakat odaklı bir yönetim anlayışını yerleştirme çabasını yansıtıyor. Personel Genel Müdürlüğü’nün doğrudan Bakana bağlanması, bu çabanın en somut göstergelerinden biri.

Kamuoyunun ve Bakanlık çalışanlarının bu değişime verdiği destek, yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Ancak, Tarıkdaroğlu’nun Bakanlık içindeki rolünün tamamen bitip bitmediği, önümüzdeki süreçte atılacak adımlarla netleşecek. Kulislerde konuşulan daha büyük bir temizlik operasyonu ihtimali, Bakanlıkta köklü değişikliklerin habercisi olabilir. Siz bu değişim hakkında ne düşünüyorsunuz? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndaki bu hamle, liyakat ve şeffaflık adına atılmış bir adım mı, yoksa yalnızca bir güç mücadelesi mi? Yorumlarınızı bizimle paylaşarak bu tartışmaya katkıda bulunabilirsiniz!.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.