2024 EN YENİ ERKEK BEBEK İSİMLERİ: 2024 EN GÜZEL ERKEK BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI-2024 ERKEK BEBEK İSİMLERİ: 2024 ERKEK BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI
Biyografi – Kim Kimdir?En Güzel SözlerErkek İsimleriGündemKültür SanatSürmanşetYaşam
2024 EN YENİ ERKEK BEBEK İSİMLERİ: 2024 EN GÜZEL ERKEK BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI
Modern erkek bebek isimleri ve anlamları nelerdir?
2024 ERKEK BEBEK İSİMLERİ: 2024 ERKEK BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI
2024 EN YENİ ERKEK BEBEK İSİMLERİ: 2024 EN GÜZEL ERKEK BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI
Aybora :Ay kadar güzel, fırtına kadar yıkıcı, ay ve fırtına.
Alphan :Yiğit han.
Sarp :Geçilmesi çıkılması güç, çok dik.
Baranalp :Güçlü, yiğit.
Akıner :Akın yapan er.
Aypolat :Ay gibi güzel ve polat gibi sağlam.
Çağkan :Çalışkan, hareketli, canlı, su gibi akan, dinamik, enerjik, etkin.
Batu :Güçlü,yiğit,alp.
Baran :Durağanlığı harekete çeviren etken, güç, ulu ve direnci kıran.
Batıray :Ay gibi yiğit.
Roman :Olmuş veya olması mümkün bir olayla birbirlerine bağlanmış çeşitli insanların, ailelerin, cemiyetlerin başlarından geçen çeşitli hadiseleri tafsilatıyla hikaye eden edebi eser.
Efken :Atıcı, yıkıcı.
Baler :Tatlı dilli, cana yakın
Barin :Güç ve kuvvet.
Doruk :Tepe, ağaç tepesindeki körpe filiz.
Çağıl :Çakıl, çağla ilgili, akan su sesi.
Yağız :Koyu buğday rengi, esmer damlacıkları, Oğuz beylerinden biri.
Batur :Yiğit yürekli, bahadır.
Aktan :Aydınlık sabah vakti, avlu, evin önündeki açıklık.
Efe :Batı Anadolu yiğidi, zeybek.
Sanberk :Ünü sağlam.
Aytunç :Ay gibi güzel ve tunç gibi sağlam.
Demir :Dayanıklı ve kullanış sahası geniş, mavimsi esmer renkli bir maden.
Çağlar :Çağıl, çağıl akar, küçük çağlayan.
Alpay :Yiğit ay, ay gibi güzel.
Aytuna :Ay gibi güzel Tuna ırmağı gibi görkemli.
Çağın :Yıldırım, şimşek.
Gazel :Divan, Fars ve Arap edebiyatlarında en yaygın nazım şekli.
Ayaz :Duru ve dingin havada çıkan duru soğuk, bulutsuz ve ay ışıklı gecede çıkan soğuk.
Başer :Başta gelen.
Balkı :Şimşek, ışık, parlayış.
Karan :Kahraman, yürekli.
Aktaş :Beyaz taş, kireç taşı.
Uras-Uraz :Şans, talih.
Can :Ruh, aziz, sevgili, gönül.
Barbaros :Kızıl sakal.
Batuhan :Yiğit, hükümdar.
Alpagut :Mal mülk sahibi, seçkin yiğit, kurt.
Barın :Moğol döneminde Orta Asya’da yaşayan büyük Türk boylarından birisinin adı.
Alp :Yiğitler yiğidi, kahraman, bahadır.
Armağan :Birine karşılıksız olarak verilen ödül.
Barçın :İpekli kumaş.
Baray :Sonsuzluk.
Alper :Yiğit er, yiğit kişi, baba yiğit.
Safa :Saf, berrak, temiz, kedersiz, gönlü şen.
Yalım :Alev, ateş uzantısı.
Alaz :Yanan ve ışık veren nesnelerin türlü biçimlerde uzanan dili, yalaz, yalın alev.
Akabey :Varlıklı kimse, bey, ağa.
Baha :Kıymet, değer, para.
Deniz :1. Büyük su kütlesi. 2. Büyük su kütlesindeki dalgalanma.
Atahan :Büyük yönetici ata durumundaki han.
Tardu :Armağan, hediye.
Akay :Parlak ay, aydınlık, ışık, dolunay, adam, erkek.
Tansu :Şafağın aydınlattığı su.
Akın :Düşman ülkelere yapılan saldırı.
Akmeriç :Ak gibi Meriç, duru, sulu.
Batuğ :Üstün olan, yiğit, az.
Levent :Bahriyeli, boylu poslu, yakışıklı.
Baransel :Güçle ilgili, güçsel.
Aymete :Ay ve Hun imparatoru Mete’den oluşan ad.
Candar :Silahlı asker.
Ali :Yüksek, ulu, Peygamber efendimizin damadı.
Alperen :Yiğit ve ermiş kişi.
Altay : Asya’da bir Türk budunu, altın, yüce dağ.
Yamaç :Dağın eğik yüzeyi, eğik yanı, bayır, karşı.
Aytun :Geceyi aydınlatan.
Güz :Sonbahar.
Atabey :Selçuklular döneminde ünvan, saygıdeğer kimse.
Kamran :İsteğine kavuşmuş, mutlu, bahtiyar.
Aybars :Ay gibi güzel, pars gibi yırtıcı, Hun imparatoru Atilla’nın amcasının adı.
Çağdaş :Yaşanılan çağın koşul ve gereklerine uygun olan, yaşıt.
Ferhan :Sevinçli, neşeli, ferahlı, şen, memnun.
Balkır :Işıl ışıl parıldayan, ışık saçan.
Anıl :Sakin, ağır, amaç.
Aras :Doğu Anadolu’da bir ırmak.
Bartu :En eski Türk hanlarından biri.
Çınar :Boyu otuz metreyi bulan, uzun yıllar yaşayan yeşil yapraklı ağaç.
Batı :Güneşin battığı yön.
Erhan :Yiğit, hakan.
Akad :Mezopotamya’da kurulmuş çok eski bir devlet, temiz ve iyi ad.
Erdem :Fazilet, kişilik yetkinliği, iradeli olma.
Altaner :Kızıl tan eri, kızıl şafak yiğidi.
Arel :Temiz, dürüst.
Akbatur :Namuslu ve yiğit.
Caner :Can dostu.
Pamir :Orta Asya’da yükseltisi 7000 m’yi geçen yüksek dağlık külle.
Kuran’da geçen erkek isimleri ve anlamları nelerdir?
BEYDA : Kurak bir yer anlamına gelir.
EBED : Kur’an2da birçok ayette yer alan Ebed, sonsuz anlamındadır.
KAİM : Kur’an’da birbirinden farklı ayetlerde yer alan Kaim, dik duran kişilik anlamındadır.
ZAHİT-ZAHİD : Yusuf suresinde geçmektedir. Dinin tüm buyruklarını yerine getiren, haramdan kaçınan kimse.
NEHAR : Kur’an’da pek çok ayette yer alan Nebi, ismi haberci anlamına gelmektedir.
RAFET : Merhamet etme, acıma, esirgeme anlamındadır.
ABDİ : Kulluk ve itaat eden
EFNAN : Rahman suresinde yer alan Efnan simi, tür anlamına gelmektedir.
İSHAK : Peygamber adı olan ishak, güler yüz anlamına gelmektedir.
NURİ : Nura ait, nurla ilgili demektir.
YAKUP : Takip edilen anlamına gelen Yusuf, Peygamber isimlerindendir.
İHSAN : Bağışlanma anlamına gelmektedir.
MEMATİ : İsra, Enam surelerinde geçen Memati ismi, ölüm demektir.
KADİR : Kur’an’da geçen surenin adı olan Kadir, birçok ayette yer almaktadır. Kudretli kişi demektir.
FETTAH : Allah’ın isimlerinden biri olan Fettah, üstün kişi anlamına gelmektedir.
MELİK : Kur’an’da birçok ayette geçen Melik, Allah’ın isimlerinden biridir. Hükümdar anlamına gelir.
RAUF : Esirgeyen acıyan, çok merhametli anlamında kullanılmaktadır. Allah’ın isimlerindendir.
ABDULLAH : Allah’ın kulu anlamına gelir. Peygamber efendimizin babasının adıdır.
ETKA : Hucurat suresinde yer alan Etka simi, Allah korkusu olan kimse demektir.
ARAF : Usuller, adetler, cennet ve cehennem arasındaki bölge.
CEMİL : Yusuf suresinde geçen isimlerden olan Cemil, Allah’ın 99 isimlerinden biridir. güzel anlamına gelmektedir.
NADİ : Alak suresinde yer alan Nadi ismi, haykırmak anlamındadır.
REŞAD : Doğru ve hak yolunda yürüme.
KAVİ : Allah’ın isimlerinde olan Kavi, kuvvetli zengin anlamındadır.
EMİN : Emniyete olan, korkusuz.
CELİL : Rahman suresinde yer alan Celil ismi, Allah’ın isimlerinden biridir. yüce anlamına gelir.
SELİM : Şuara suresinde geçmektedir. Kusursuz, doğru, sağlam, selamete ermiş anlamına gelmektedir.
TARIK : Kur’an-ı Kerim’de geçen surenin adıdır. Yıldız anlamındadır.
KARUN : Kur’an’da birden fazla ayette yer alan Karun, çok zengin anlamına gelmektedir.
NEZİR : Adak, dilek, tahsis. Kendisini Allah yoluna adayan kimse.
BAKİ : Baki Allah’ın isimlerinden biridir. Sürekli, daim anlamındadır.
KAMER : Hem kız hem erkek ismi olarak kullanılan Kamer, Kur’an’da birçok ayette geçmektedir. Ay anlamındadır.
İSA : Dört büyük peygamberlerden biri olan İsa ismi, yargılama anlamına gelmektedir.
CABBAR : Kur’an’da yer alan Cabbar simi, güçlü, kudret sahibi anlamındadır.
DAVUT-DAVUD : Aziz, sevgili anlamları taşımaktadır
İLYAS : Kur’an’da yer alan İlyas peygamber isimlerindendir.
BUĞRA : Turna kuşu, turna üşürüşünün önünde uçan turna horozu. Büyük erkek deve, iki hörgüçlü deve. Harizm hükümdarlarından birinin lakabı.
HATEM : Birçok surede geçen Hatem ismi, cömert anlamındadır.
NACİ : Cehennemden kurtulmuş, cennetlik, kurtulan, selamete kavuşan anlamlarına gelmektedir.
TALİP : Hacc suresinde geçen Talip, istemek anlamına gelir.
İDRİS : Peygamber adı olan İdris, aynı zamanda bir kiraz türüdür.
BURAK : Peygamber efendimizin Mirac’daki bineği. Berk-Yıldırımdan türetilmiştir. Kur’an’da bu isim geçmemekle birlikte, İslam kaynaklarında böyle bir bineceğin olduğuna dair rivayetler vardır.
YAHYA : Kur’an’da birçok yerde geçen isimlerden biridir.
UFUK : Necm suresinde geçmektedir. Denizde veya düz arazide, gök ile yerin birleştiği gibi görünen yer demektir.
NECATİ : Kurtuluşla ilgili, kurtulmaya mensup.
FURKAN : Kur’an’ı Kerim’de sure ismi olarak yer alan, doğru yolu gösteren kişi anlamına gelmektedir.
ADEM : İlk yaratılan insan olarak Kuran’da yer alan Adem, temiz insan demektir.
HAKİM : Allah’ın isimlerinden biri olan Hakim, Kur’an’da birçok surette yer almaktadır.
MALİK : Melek adı olan Malik, bir şeye sahip olan anlamındadır.
ZAKİR : Zikreden, zikredici demektir.
HAMDİ : Kur’an’da birçok surede geçen Hamdi, Allah’a şükreden anlamındadır.
VELİ : Kur’an’da birçok ayette yer alan Veli, ermiş kişi anlamındadır.
HAYRİ : Kur’an’da birçok surede geçen Hayri, iyilik yapan kişi anlamındadır.
ŞÜHEDA : Nisa suresinde geçen Şüheda, şehit anlamına gelmektedir.
MUHAMMED : Peygamberimizin ismi olan Muhammed, güzel huylara sahip olan kişi demektir.
SEVA : Nahl ve Enfal surelerinde geçen Seva ismi, birlik beraberlik anlamındadır.
FATİH : Allah’ın sıfatlarından biridir.
SÜLEYMAN : Huzur ve sükun anlamına gelmektedir. Hz. Davut’un oğludur.
ALİM : Kur’an’da birçok ayette yer almaktadır. Bilgin anlamına gelir.
MÜCAHİD : Nisa ve Muhammed surelerinde yer alan Mücahid ismi, din uğruna savaşan anlamındadır.
ŞUAYİP : Kabile, cemaat. Medyen halkına gönderilen bir peygamber.
KADER : Kur’an’da birçok ayette geçmektedir. Alın yazısı anlamındadır.
YUNUS : Kur’an-ı Kerim’de yer alan Yunus ismi, Peygamber isimlerindendir.
KAHHAR : Allah’ın 99 isminden biri olan Kahhar, yok edici anlamındadır.
SEFER : Seyahat, yolculuk, bir yerden bir yere gitmek. Savaşa hazırlanmak, savaşa gitmek
NEZİR : Birçok ayette yer alan Nezir ismi, uyarı anlamındadır.
HAFIZ : Hem erkek hem kadın ismi olan Hafız, Nisa, Hicr, Şura surelerinde yer alan isimlerdendir. Kur’an’ı ezbere bilen kişi demektir.
ÜZEYİR : Tevbe suresinde geçmektedir. Kutsal kitaplarda ismi bulunan büyük zatlardan biridir.
EZEL : Başlangıcı olmayan
RESUL : Birçok ayette yer alan Resul, elçi anlamındadır.
Kuranda geçen erkek isimleri nelerdir? Kur’an-ı Kerim’de geçen dini erkek isimleri
ECİR : Kur’an’da yer alan Ecir ismi, sevap anlamına gelmektedir.
NASIR : Yardımcı anlamında olan Nasır, Peygamber’in isimlerinden biridir. Yardımsever anlamındadır.
HALİD : Sonsuz anlamında olan Halid, Kur’an’da birçok surede yer almaktadır.
DEHRİ : İnsan suresinde yer alan Dehri ismi, çok bilgin kişi demektir.
BENAN : Parmakla göstereceğimiz kadar güzel demektir.
HALİS : Sad, Nahl surelerinde geçen Halis samimi anlamına gelmektedir.
İBRAHİM : Peygamber ismi olan İbrahim, hak anlamına gelmektedir.
DİYAR : Hem kız hem erkek ismi olarak kullanılan Diyar, Kur’an’da birçok surede yer almaktadır.
HAKKI : Kur’an’da geçen Hakkı ismi, doğrulukla ilgilidir.
EBRAR : İyi, özü sözü doğru olan, dindar
RIDVAN : Kur’an’da geçen Rıdvan, razı olmak anlamındadır.
TAHA : Kur’an-ı Kerim’de yer alan surenin adıdır.
AFİL : Enam suresinin 76. Ayetinde yer alan Afil ismi, görünmez olan anlamındadır.
AKİF : İbadet etmek anlamına gelir.
ZÜMER : Zümreler gruplar anlamına gelir. Kur’an’da Zümer suresinde geçer.
KAZIM : Kur’an’da geçen Kazım ismi, öfkesini yenen kişi anlamına gelmektedir.
MAVERA : Bakara, Nisa surelerinde geçen hem kız hem de erkek ismi olarak kullanılan Mavera ismi, bir şeyin arkasında olan demektir.
EKREM : Alak ve fecr surelerinde geçen Ekrem ismi, cömert anlamındadır.
BERK : Sağlam, dayanıklı anlamına gelen Berk, Kur’an’da yer alan isimlerden biridir.
ŞAKİR : Nahl suresinde geçmektedir. Durumundan memnun olan, şükreden kişi anlamına gelir.
EKMEL : En eksiksiz, en uygun olan.
AZİM : Kuvvetli, derecesi yüksek, şiddetli
BATIN : Allah’ın 99 isimlerinden biri olan Batın, biricik ve tek anlamındadır.
MUSA : Dört büyük Peygamberden biri olan Musa ismi, Kuranda birçok yerde geçmektedir.
YASİN : Kur’an’da yer alan sure isimlerinden biridir.
CİHAD : Tevbe, hacc, Furkan surelerinde yer alan Cihad ismi, din uğruna düşmanla savaşmak anlamındadır.
SABRİ : Bakara suresinde geçmektedir. Sabreden, sabırlı anlamına gelmektedir.
AHLAS : Temiz yürekli, iyi kimse
MÜRSELİN : Allah tarafından gönderilen elçiler anlamında olan Mürselin, Kur’an’da birçok ayette geçmektedir.
BERKA: Şimşek, Kuzey Afrika’da bir şehir.
RACİ : Dönen, geri gelen, rica eden
EYÜP : Kur’an’da yer alan Eyüp ismi sabırlı kişi anlamındadır.
İSMAİL : Kur’an’da yer alan İsmail ismi, işiten kimse anlamındadır.
MUSTAFA : Sad suresinde geçen Mustafa ismi, seçkin kişi demektir.
AHMET : Saf suresi 6. Ayette yer alan Ahmet ismi, övgüye layık insan anlamındadır.
AHAD : İhlas suresinde yer alan Ahad ismi, tek olan anlamındadır.
TUĞYAN : Birbirinden farklı surelerde yer alan Tuğyan, çoşku anlamındadır.
EBU : Kur’an’da birkaç farklı ayette Ebu ismi, ata anlamındadır.
FUAD : Necm suresinin 11. Ayetinde geçen isimlerden Fuad, gönül demektir.
CUDİ : İsmi cömert anlamına gelir ve Hud süresinde geçer.
DAFİ : Kur’an’da iki farklı ayette bulunan Dafi engeli ortadan kaldıran anlamına gelir.
BÜKRE- BUKRA : Erken, Sabah, sabah vakti.
Alfabetik diğer erkek isimleri ve anlamları
Erkek Bebek İsimleri
Şu anda bu dizinde 6745 isim var.
Ezeli.
Köylü.
Bir Türk boyunun adı.
Bir Türk boyunun adı
İslamiyete inanların ulusu, yücesi.
Şen, rahat, mutlu olmuş
Hüner, beceri
Kafkaslarda yaşayan bir Türk soyu.
Allaha itaat ve ibadet eden, kulluğunu hakkıyla yerine getiren. Yasaklarından kaçınan kişi manasındadır. Abbad b. Bişr. Ashab dan.
Sert, çatık kaşlı kimse. 2. Arslan – Abbas b. Abdülmuttalib. Rasûlullah (s.a.s)’ın amcası, Mekke’nin fethinde müslüman olmuştur.
Derviş, bilgili kişi.
Kulluk ve itaat edendir. Kullukla, kölelikle ilgili
Herşeyi bilen Tanrı’nın kulu.
En yüce, en değerli olan Allah ın kulu. Büyük ve aziz olan, izzet ve şeref sahibi Allah ın kulu. Aziz Allah’ın isimlerindendi r. – Sultan Abdülaziz
Her zaman var olan Allah ın kulu. Sonsuz, ebedi olan ve ölmenin kendisi için sözkonusu olmadığı. Allah ın kulu-Allah’ın isimlerinden.
Yaratan, yaratıcı Allah’ın kulu. Bari ismi, Allah ın isimlerindendir. Abd takısı almadan kullanılmaz. Yaratan, yaratıcı olan Allah’ın kulu
Her şeyi görüp gözeten ve gizliliğin kendisi için söz konusu olmadığı yüce Allah’ın kulu.Her şeyi görüp anlayan Allah ın kulu.
Genişlik, ferahlık ve kolaylık verici olan Allah ın kulu. – Allah ın isimlerinden.Rızkı yayıp bollaştıran Allah ın kulu
Allah’ın isimlerinden. Bedinin kulu.
Berr in kulu. Cömert ve ihsan edicinin kulu.Berr, Allah ın isimlerindendir.
Zorlayıcı güce sahip olan Tanrı’nın kulu.
Cebredici, zorlayıcı, kuvvet ve kudret sahibi Allah ın kulu. Cebbar, Allah ın isimlerindendir. Zorlayıcı güce sahip olan Allah ın kulu.
Büyük, ulu, yüce Allah ın kulu. Celil, Allah ın isimlerindendir. En yüce olan Allah ın kulu
Güzellikleri kendinde toplayan Allah ın kulu.
Cömert olan Allah ın kulu.
Tanrı’nın kulu.
Şeriki ve ortağı bulunmayan, tek olan Allah ın kulu. Ehad, Allah ın isimlerindendir.
Aslan ın kulu.- Hz. Rasûlullah (s.a.s) m reddettiği isimlerdendir. Müslümanlar kullanmazlar.
Herşeyin evveli, ilk olan, varlığının başlangıcı bulunmayan Allah ın kulu.
Ezelden beri var olan varlığı için başlangıç söz konusu olmayan Allah ın kulu. Ezelden beri var olan Allah ın kulu.
Tek, eşsiz, eşi olmayan, kıyas kabul etmez, üstün olan. Allah ın kulu.
Üstün olan Tanrı’nın kulu.
Gizli şeyleri açığa çıkaran Allah ın kulu. Zafer kazanmış, üstün gelmiş, fetheden-açan, kullarınının kapalı-müşkil işlerini açan Allah ın kulu. Allah ın isimlerindendir.
Kullarının günahlarını affeden Allah ın kulu. Allah ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılmaz.
Bağışlayan, acıyan Tanrı’nın kulu.
Zengin ve eli açık Tanrı’nın kulu.
Yüce Tanrının kulu
Her şeyi bilen Tanrı’nın kulu.
Yaratan Tanrı’nın kulu.
Anlayışlı, izanlı Tanrı’nın kulu.
Hamdolunmuş, övülmüş, bütün varlığın diliyle övülmüş Allah’ın kulu
Her şeye gücü ve sözü yeten
Kerem sahibi, cömert, ulu olan Allah ın kulu.
Allah’ ın kulu
Zenginliğini paylaşan Tanrı’nın kulu.
Büyük, yüce, ulu, yüksek.
Şan ve şeref sahibi Tanrı’nın kulu.
Tüm evrene egemen olan Tanrı’nın kulu.
Kudrete sahip Tanrı’nın kulu.
Yukarıdan gelen ilk kullardan biri
Eli açık Tanrı’nın kulu.
Üstün olan Tanrı’nın kulu.
Üstün olan Tanrı’nın kulu.
Rahmet sahibi olan Allah’ın kulu.
Çok merhamet eden, esirgeyen Allah ın kulu. Rauf olan Allah ın kulu.
Doğruluğu öğreten Tanrı’nın kulu.
Allah´ın isimlerinden. Reşid´in kulu, doğru yolu gösteren Allah´nın kulu.
Bütün mahlûkların rızkını veren Allah´ın kulu. – Rezzak, Allah´ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılmaz. Tüm yaratıklara rızkını veren Allah´ın kulu.
“Abdullah” isminin kısaltılarak bir başka söyleniş biçimi.
Şahid´in kulu. Görünen ve görünmeyen eşyanın hepsini görücü ve tasarruf edici olan ve her şeyi müşahade altında bulunduran Allah´ın kulu. Şahid, Allah´ın isimlerindendir.
Kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Allah´ın kulu. Kimseye hiçbir şeye muhtaç olmayan, Allah´ın kulu. – Samed, Allah´ın isimlerindendir.
Emrine uyan, yasaklarından sakınan kullarını seven ve çok ikramda bulunan Allah´ın kulu. Şekür, Allah´ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılmaz.
Barışçı olan Tanrı´nın kulu Barış, rahatlık, selamete çıkaran, selam eden, zevalsiz ebedi olan Allah´ın kulu. – es-Selam kelimesi, Allah´ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılamaz.
Her şeyi işiten, duyan Allah´ın kulu. Her şeyden arınmış olarak bütün sesleri, sözleri ve kelimeleri işitip ayırdeden yüce Allah´ın kulu.
Günahları örten, gizleyen Allah´ın kulu.
Varlık ve birliği sonsuz sayıda eserler ve delillerle belli olan Allah´ın kulu. Ez Zahir, Allah´ın isimlerindendir.
Hz. Nuh´un erkek torunu.
Mavi renk. Gök. 2. Parlak. 3. Nişasta
Dini bütün, dindar, sofu.
Anıt önemli ve değerli yapıt anlamındadır
Dua eden, duacı
Güzel kokan, mis, güzel koku.
Dindar, sofu, din kurallarına bağlı.
Huzur, barış.
Tutumlu, tutumlu davranan.
Yaşadığı toplumun düzenine karşı gelen, savaşçı
Kadının kocasına verilen bir ad.
Altın suyu. Altın suyu misali parlak ve görkemli
Dindar, din yolunda hızlı giden.
Güçlü kuvvetli kişi.
Güçlü kuvvetli kişi.
Güçlü kuvvetli kişi
Becerikli, atılgan, ele avuca sığmaz
Yiğit, becerikli, cesur kişi
Zengin, kuvvetli
Güçlü, cesur, atılgan, becerikli kimse.
Güçlü, becerikli, gözü pek kimse.
Atılgan, güçlü, kuvvetli
Çevik, becerikli, girişken insan.
Özü güçlü, yiğit kimse
Yiğit soy, güçlü soy
Yiğit Türk, güçlü Türk, gözüpek Türk
Güçlü tay
Açık ve doğru Arapça konuşamayan kimse 2. İran haklarından birine mensup.
Alnı açık kimse, temiz kişi
Cömert insan.
Doğruluğun, dürüstlüğün savunucusu olan
Güneşli gün, bulutsuz gün
Yerinde duramayan, aceleci.
Dünya, varlık
Dünyayı kapsayan, dünyayı fetheden; Dünyayı fethet; dünyaya yayıl” anlamında kullanılan bir isimdir.
Dünyaca tanınmış yiğit.
Dünya eri, dünya yiğidi
Evreni seven, dünyayı seven
Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası.
Ada ve han sözlerinden oluşan bir ad.
Adın yayılsın, ün kazan” manasında.
Adı bilinen, tanınan, iyi ünü olan
Dinin adaleti.
Ada halkından olan kimse.
Adlanır, ad alır, bilinir
Adak yapmış olan kimse.
Adı ünlenen kimse.
Uygur metinlerinde geçen bir Türk adı, olgunluk, erginlik, süre zaman, omuzdaş
Adları eş olanlar, aynı adı taşıyanlardan her biri, kardeş, edinilmiş olan, arkadaş
İyi, temiz insan. İlk insanın adı Hz. Adem
Adaletli
Doğruluğun, Hakkın Hükümdarı.
Cennet
Bervari ilçesi halkından kabile.
Adı ile sevilen, adı sevgili olan.
Adı aydınlık, gün gibi olan
İsmi güzel anlamında.
El, kimse.
İsmiyle ünlü olan.
İsmiyle ünlü olan.
Adı sürekli olarak yaşar, adı sürer gider, kuşaktan kuşağa sürer.
İsminin çok elit olduğu anlamında.
Adı yok değil adsız değil, adlandırılmış.
İsmi güzel anlamında.
Zamir
Adı var, adı sanı bilinen, tanınmış ünlü
Cennette ölümsüzlüğe kavuşan kişidir. Bir yere yerleşip ikamet eden kişi manasındadır ayrıca.
Cennetlik insan
Moğol hakanlarından biri
Adı olmayan, isimsiz
İsmi soyunu ifade ediyor anlamında.
Ateş, alev
Ele avuca sığmaz, çok zeki.
Çok beyaz, bembeyaz.
Kendini kötülüklerden uzak tutan
Çabuk sinirlenen.
Temiz, namuslu.
Beyaz toprak. 2. Ayın 13. gecesi.
Suriye’de bir şehir
Zırh, silah
Haber, bilgili kişi, bilen.
Bir yerde sözü geçen ve ileri gelen kimse.
Ağa ve çok varsıl kimse
Ağa, çok varsıl, güçlü kişi.
Cömert, içten kimse.
Bilgili, uyanık
Ağaların ağası.
Ağa soyundan gelme.
Geceleri gökte, ara sıra, hızla akıp gittiği görülen ışıklı nokta, göktaşı, akanyıldız
Akanyıldız gibi güzel er, akaner
Yüksek soylu.
Saygı duyulan birinin oğlu. 2. Beyzade.
Sadık kişi.
Sabahın erken vakti, tan vakti
Çok beyaz, apak
Temiz ve kişilikli insan.
Çok iyi su verilmiş, çelik, ak çelik
Temiz, doğru kimse
Yiğit, güçlü, yürekli.
Ateş.
Akıl, zeki.
Ağırlığı çok olan taş, ağırbaşlı kimse
Çok sevimli, çok yakışıklı.
Demir gibi sert.
Dost canlısı. 2.Erkek kardeş. 3. Eli açık, cömert.
Gürcistan’da bir kent.
Saf, halis, karışımsız. 2. İyi yürekli, temiz kimse. 3. Kur´anî ıstılahta, Allah´a halis olarak yönelip ihlaslılıkta ileri bir dereceye varmış kul.
Çok, en çok övülmüş, methedilmiş kimse manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de Saf suresinin 2. ayetinde
Övgüye değer.
Yıldız.
Cesur, kahraman, yiğit.
Saygıdeğer kimse, ağa
Varlıklı kimse, ağa
Varlıklı kimse, ağa ve bey
Soyluluk, Onurlu bir kişiliğe sahip olmak
Adı ak, soyu temiz
Asıl adı Enis Avni olan bir yazarımızın takma adı
Akal
Ak alan, ak meydan, beyaz alan
Temiz alın, açık alın, ak alın.
Doğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse.
Etki, sonuç, vargı.
Akıp gitmekte olan
Akıp giden yiğit
Akan, uzun mesafeden sonra denize dökülen su.
Akıp giden su
Temiz, dürüst, sözünün eri.
Akmak eylemini yapar
Akıp giden su, akan su, akarsu
Akıp giden su, akıp giden çay
Akıp giden sel
Soyun devam etmesi.
Tuna gibi gürül gürül akan.
Akıp giden Türk.
Ağa soylu, soyunda ağalık bulunan kimse ağa soyu
Temiz ata, namuslu ata, lekesiz ata
Temiz ve herkesçe bilinen kimse
Dolunay, ayın ondördü.
Aydınlık, temiz
Sazlık, bataklık, ağba
Beyaz, temiz, bal gibi.
Ak güç
Tane tutamamış ekin, başağı, bir tür ak buğday, şahinden büyük bir av kuşu
İnce sık yapraklı, beyaz çiçekli bir bitki.
Yiğit erkek
Namuslu ve yiğit
Namuslu ve varsıl, Mısır Türk Kölemenlerinden bir kişi.
Namuslu, temiz ve yüce
Namuslu ve varsıl, akbay, ak bey
Namuslu ve varsıl
Ak, beyaz, ile bir dağın iki tepesi arasında geçit veren çukurca yer anlamına gelen “bel”sözcüğünden gelmektedir”
Temiz ve güvenilir kişi.
Bilge, temiz bilge
Ak yel, ak fırtına
Temiz ve güvenilir bir soydan gelen.
Ak renkli budak
Beyaz bulut
Ak renkli kale burcu
Bir metre boyu olabilen bir burçak türü
Oldukça ak renkli kaya, beyazca kaya
Ak renkte küçük taş, akarsu kıyılarındaki ak renkli küçük taş
Ak renge yakın, beyaza yakın beyaza çalan
Para ile ilgili, parası olan zengin
Temiz ruhlu.
Duru su, ak su
Duru çay, ak su
Savaşlarda kullanılan beyaz zırh
Aydınlık yüz, ışıklı yüz
Beyaza yakın, beyazı çok, içinde ak renk bulunan, kırçıl
Bir çınar türü
Ak renkli dağ. 2. Kar kaplı dağ.
Beyaz dal
Beyaz damar, akan damar
Demir gibi güçlü
Ülkemizin güneyindeki deniz
Ak renkte ve dik
Gövemeriği ya da geyik dikeni de denilen bir bitki alıç
İyi, güzel konuşan
Doğ ve ak git
Kıvrık ve kısa gagalı, yırtıcı bir kuş.
Tertemiz doğan
Akça pakça doğmuş, beyaz tenli doğmuş
Beyaz şafak, ak ışıklı doğu.
Ak renkte dağ tepesi, ak doruk
Karla kaplı zirve.
Beyaz renkte, ağaçsız dağ tepesi
Beyaz duman
Akıp git ve dur, akıp dur
Güvenilir kişi anlamındadır bunun yanında doğru, dürüst işler yapan kişi
Dürüst, er kişi.
Ak ve olgun
Soylu kişi
Yiğit sanlı
Yiğit soylu, dürüst, namuslu
Soyu temiz olan
Temiz ve yaraşır
Namuslu ve güçlü
Sevinçli gün
Aydınlık gündüz.
Aydınlık sabah vakti
Ak soylu han
Bir şeyde sebat eden. 2. İbadet eden, ibadet maksadıyla mübarek bir yere çekilen. İ’tikafa giren.
Akıllı, Rüştünü kanıtlama konumuna gelmiş, yaptıklarının farkında olan.
Şelale
Yiğit, ağa, kardeş, eli açık
Eli açık, yiğit, yiğitler yiğidi
Zeka.
Eli açık, yiğit, yiğit kimse
Her engeli aşan, güçlüklerden yılmayan, hızlı hareket kabiliyetine sahip
Saldır ve kazan.
Akın eden yiğit. Yiğit.
Akın eri, akın yapan er
Akın yapan yiğit, akıncı yiğit
Savaşçı soyu.
Tan vakti, tanyeri ağarırken yapılan akın
Akıncı Türkler.
Akma eylemi
Soyu temiz insan.
Beyaz renkli yeşim taşı
Beyaz kaya.
Yüksek burçları olan kale .
Kirlenmemiş kılıç.
Arzulu, aşık.
Ak renkte göz, ak kor
Beyaz renkli kurt.
Yırtıcı bir kuş türü.
Hızlı akan derecik
Temiz, beyaz, güzel insan.
Lekesiz yiğit, ak alınlı kimse
Duru akan Meriç.
Güvenilir lider.
Özü ak, temiz
İçten, duygulu şair.
Temiz, güçlü kuvvetli kişi.
birçok kalın direğin yan yana bağlanmasıyla yapılan, düz ve korkuluksuz Deniz ya da ırmak taşıtı.
Temiz, lekesiz ün.
Ak renkte yassı taş, boz renkli kayalık yer.
Kutlu, uğurlu. Ak güneş, nur, aydınlık.
Teni ve kılları ak renkli kimse
Temiz soy, lekesiz soy.
Temizlik, dürüstlük, veren.
Atmacaya benzeyen bir kuş, akdoğan
Aydınlık sabah manasındadır. Güneşin ağırma vakti.
Beyaz taş, kireçtaşı.
Beyaz renkli at.
Parlak, görkemli, temiz huylu.
Beyaz demir.
Beyaz ter
Dövme demir, akdemir
Ak kargı
Ahlakçı
Değerli, önemli.
Aydınlık gece, ışıklı gece
Duru, berrak akan Tuna nehri.
Beyaz tunç.
Beyaz, temiz Türk.
Temiz ün sahibi olan
Güneyden esen yel, lodos, (kimi yerde) doğudan esen yel, (kimi yerlerde) kuzeyden esen yel, poyraz
Temiz ve güvenilir kişi.
Dürüstlüğün yolu.
Yüreği temiz olan, içten yürekli.
İyi ve güzel bir vatan.
Dürüstlüğü yüzüne vurmuş olan kişi.
Karışık renkli, çok renkli, alaca. 3. Kekliğin boynundaki siyah halka.
Dinin yücesi, ulusu, büyüğü. Dini yüceltmek için din uğruna çalışan kimse.
Dini yükseltmek, yüceltmek için çalışan
Renkli kişiliği olan.
Bir kuş türü.
Kürkü karışık renkli olan koç.
Derisi karışık renkli olan kurt.
Tavus kuşu.
Alan eri, meydan yiğidi
Altın geyik
Kişiliğiyle çevresinde saygı uyandıran.
Çok renkli bir soydan gelen.
Seher vakti rengi.
Karışık renkli taşlar
Karışık renkli tay.
Çok renkli bir kişiliğe sahip olan.
Ateş
Kırmızı fırtına.
Yürekli, cesur
Kızıl ve parlak renkli küçük bir kuş.
Kırmızıya çalan küçük bir kuş
Ateşte ısıtılıp kırmızı hale getirilen demir Al-Demir.
Bir tür doğan
Dünya, cihan, halk.
Bayrak taşıyan, bayraktar anlamındadır. Önder.
Ermenice kökenlidir. Saygınlık başarı anlamlarında
Fetihler yapan.
Sevdalı, tutkun, vurgun, âşık, güçlü, dolgun, keskin, iyi, güzel
Kızıl gün, al renkli Güneş
Sakinlik, sessizlik.
Al renkli prens
Yüce, üstün, yüksek
Yüce olan can
Yandaş, taraftar
Hizan’da yaşayan Kürt aşireti.
Bilen bilgili, çok okumuş kişi manasındadır.
Işık saçan yüce kişi.
Ali adının sevecenlik verilmiş biçimi.
Ulu hükümdar.
Ünü büyük.
Nusaybin, cizre arasında yaşayan.
Yar, dost, sevgili anlamlarını taşır. Bunun yanında birleşik isimdir
Kırmızı renkli ışık.
Kırmızı kan, soylu.
Korkusuz ve kin dolu.
Gökkuşağı
Korkusuz, yiğit, kızıl kın.
Kıpkırmızı ateş, kızıl köz
El gün, herkes
Allah’ın inayetiyle anlamında.
Haşin kimse.
Yiğit bir sıfat, kahraman anlamı taşır.
Yiğit
Tek başına düşmanla savaşan kahraman. 2. Eski Türklerde kurda verilen bir ad.
Mal mülk sahibi, çiftlik sahibi, kurt seçkin yiğit
Cesaret sahibi, kahraman kişi.
Etrüsk mitolojisinde bir tanrıça. Aşk tanrıçası, yeraltı tanrısı
Yiğit, kahraman, yiğit er, alp er, yiğit kişi
Korkusuz, yiğit, Soylu, aslan gibi anlamında
Kahramanlar kahramanı.
Yiğit ve onurlu
Kızıl pas al renkli pas
Aslan gib yiğit
Yiğit al
Güçlü, cesur
Yiğit ve aydınlık, yiğit ve bilgili yiğit ve aydın
Güçlü ve delikanlı olan.
Güçlü ve aynı zamanda da akıllı olan kişi.
Yiğit ve çetin kişi
Yiğit ve demir gibi
Cesur doğan
Yiğit kişi
Yiğit ve ermiş kişi.
Yiğit ve ergin, yiğit ve olgun
Yiğit ve ermiş kişi
Bir Türk destanı kahramanı.
Kırım hanlarından, Giray”Kırım hanlarına verilen bir ünvan”
Yiğit han.
Yiğit.
Yiğit, yiğit kanlı, soyca yiğit olan
Yiğit kartal.
Yiğit ve uğurlu, uğurlu yiğit
Yiğit kimse
Soyca yiğit olan.
Yiğit ve su gibi.
Yalnız ve uğurlu cesur kişi
Yiğit tuğu, yiğitlik simgesi.
Yiğit alıcı kuş, yiğit doğan
Yüreğinde yiğitlik, bulunan.
Yiğitlik sanı.
Soyu sıcak insanlardan oluşan.
Altın
Kızıl tan eri, kızıl şafak yiğidi, altın renkli şafak
Tapınaklarda üzerinde dini törenler yapılan taş, masa
Kızıl renkli taş.
Asya’da Batı Sibirya ile Moğolistan’ı ayıran dağlık alan.
Kırmızı demir
Altın gibi kıymetli.
Altın gibi kişiliğe sahip olan.
Altın gibi değerli kimse
Çok değerli kahraman.
Altın gibi parıldayan kaya.
Altın gibi kıymetli kılıç.
Altın gibi kıymetli ok.
Özü altın gibi olan kimse
Değerli bir soydan gelen.
Çok değerli tuğ
Altın gibi değerli ve ay gibi ışıklı.
Kırmızı tüy.
Kızıl renkli Tuna.
Kızıl tunç.
Çok değerli kimse, altın yiğit.
Soylu arkadaş.
(Arapça.) Er. Yüksek yer, yükseklik. 2. Gök, sema.
Hazır, istenen, dilek.
Güzel koku. 2. Güzellerin saçı.
Faal olan
Devlete ait, şenlendiren
İlk Müslüman olanlardan
Kibar, zarif bey. 2. Soyu temiz olan.
Temel, esas, köken.
Ajanda, hatırlatıcı. 2. Anılar, hatıralar.
Ak ant, temiz yemin, diken, sellerin oyduğu yar
Ateşin efendisi, eski Kırgızlarda bir bitki tanrıçası
And içmek, yemin etmek
Anılar, armağan, hediye.
Yaşanmış olgulardan belleğin sakladığı her türlü iz, bir olguyu anımsatan şey, hatıra
Amaç, maksat.
Abide
Namı yürümüş olan.
Hatırlanmayı beklemek.
Yemin, söz verme.
Arap edebiyatında kahraman.
Kutsal kitapta adı geçen İsrail peygamberi
Büyük kız kardeş, abla
Aniden
Işıklar içinde, çok aydınlık
Amca, büyük.
Ateş .
Arabuluculuk yap, iki yanın arasını bul, ara ve bul
Cennet ve cehennem arasındaki yer.
Mekke’de bir tepenin adı
Büyük bir göl
Sakin, huzurlu.
Sıcak yer, ova, ılımlı yer. At ahırı.
Kalın Yün, At kılı anlamında (Aras nehri)
Yürekli cesur
İşaret, alamet
Çok güçlü erkek
Mütevazi insan.
Çam ağacı, temiz
Temiz saf, namuslu
Asa, işaret için dikilen değnek. Ardıl, sonra gelen, halife.
Arda nehri civarındakilerin soyu
Yürek ateşi.
Güzel kokulu yapraklarını kışın da dökmeyen bir ağaç, dağ servisi, çamgillerden kokulu bir ot
Arkadan gelen, sonra gelen (ilk ya da birkaç çocuktan sonra doğan), öncekinden sonra, ardından gelen
Pek maruf, fazlaca bilinen. Arif, anlayışlı ve bilgili
Dürüst ve temiz kimse.
Kum tanesi.
Temiz ve güvenilir kişi.
Mitolojide geçen savaş tanrısı
Yorgun, bitkin
Ateş rengi.
Gururlu.
Erdemlilik peşinde olan.
Erdemlilik peşinde olan.
İlhanlı hükümdarlarından biri
Temiz han, temiz yönetici, yiğit han
İran’dan geçerek Kuzey Hindistan’a yerleşen halk veya bu halktan olan kimse.
Bilen, bilgili
Temizlenmek, tohum zarı.
Temiz, saf
Arının yaptığı bal, arı balı, tatlı kimse, hoş kimse, katışıksız, bal, temiz bal, saf bal
Temiz kimse, çalışkan kimse, arı gibi çalışan baş
Dirlik, düzenlik, barış
Temizce arı gibi
Temiz kimse.
Dürüst, temiz kimse, temiz elli
Temiz er, katışıksız, er, temiz kimse
Arı, temiz, saf, katışıksız, eti yağı erimiş, arık zayıf
Eti yağı erimiş, zayıf
Temiz kal
Saf kan, temiz kan, soylu kan.
Yardım, yardımcı.
Temiz kimse, çelimsiz erkek
Temiz ve kutlu
Dürüst ve temiz kişi
Kağnı otu
Arı gibi çalışkan
Adı, sanı temiz kimse
Temiz soy, soyu temiz kimse
Arınmasını sağla, temiz bir duruma getir, arılaştır
Temiz bir duruma getiren, temizleyen
Temiz taş
Temiz yüz, temiz yüzlü
Volkan alevi
Yaşam ateşi, yiğit.
Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kişilerden her biri, bir işte birlikte bulunanlardan her biri
Arı kan, temiz kan, soylu kan
Arkada, geride olan, ağır, yavaş, sakin dingin
Haberci. 2.Kervan.
Temiz ve güçlü.
Yavaş, geri kalan.
Temiz ve uğurlu arı ve kutlu
Yelken takımı, halat, ip, seren, 2. Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin sembolü olarak kabul
Birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, hediye. 2. Ödül. 3. Bağış, ihsan.
İstek, amaç, dürüst, temiz insan, arı insan.
Hedef.
Özgürlük ve barış yanlısı.
Arı ol, çalışkan ol
Arpacık.
Büyü sihir
Büyü, sihir.
Hun Uygur halkının önderi. Arpatlar hanedanının kurucusu.
Su gibi temiz.
Temiz adlı
Kurtuluş, özgürlük.
Güçlü, yırtıcı.
Aslaner
Arısoy
Utanma duygusunu baş tacı eden
iyilikçilik, doğruluk, erdem.
ince ruhlu, duyarlı, sanatkar.
Orman ve savaş tanrıçası
Ucuna sivri demir eklenmiş mızrak.
Artmış olan, artan, üstün, ünlü Selçuklu emiri
Kendine güvenen, onurlu, ağırbaşlı.
Arı tunç, katışıksız tunç.
Arı, katışıksız
Soylu kan, temiz kan, arı kan
Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça.
Arı yüz, temiz yüzlü
Dine çok bağlı kimse, uysal, iyi huylu
istekli.
Vezir. 2. Erdem, ileri görüşlülük, yönetimde başarı. hz. süleyman’ın ünlü veziri. süleyman (a.s.)’ın en çok güvendiği kişiydi. Neml suresinde anlatılanlar Asaf üzerine yorumlandı, daha sonra padişahın vezirlerine Asaf unvanı verildi.
Bir şeyde öğe olan, temel
Rahat.
Vezir, nazır, bakan.
Küçük, ufak
Başkaldırıcı, dikbaşlı.
Yüksek duygularla hareket eden kişi; soyu sopu belli, sağlam soylu kişi demektir.
Samimi dost, arkadaş
Çok şiddetli esen rüzgâr
Bir kimseye veya bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık duyan, vurgun, tutkun kimse.
Başlıca, başta gelen, bir şeyin kendisi, başkası değil, kök, köken, gerçeklik
Temiz, namuslu, sağlam karakterli.
Renk, beniz
Ölçüyü kaçırmış olan, coşkun. 2. Muadillerinden yeğ, üstün. 3. Fazla
Ay’ın çok değişik ve çok güzel görünmesi.
Üstün er, üstün kimse
Gürbüz, cesur, yiğit adam
Yiğit erkek, yiğit kimse, aslan gibi kimse
Aslanların aslanı.
Asıl, tek.
Modern.
Bu asıra ait, bu devire uygun
Mezopotamya’da bir devlet ve bu devletin halkı.
Yaramaz, huysuz tay, yaramaz çocuk
Soy
Saygıdeğer ve varsıl kimse, Seçuklu döneminde bir unvan, atabey
Selçuklu döneminde şehzadeleri eğiten kimse.
Selçuklu Devleti’nde şehzadelerin terbiyesiyle vazifeli şahıs, lala.
Selçuklularda şehzadeleri eğitmekle görevli kişilere verilen ünvan24
Atalardan sürüp gelen
Hoşgörüsü olan kimse, babacan.
Atalardan sürüp gelen, ataç
Ata yurdu, ataların doğup büyüdüğü, yaşadığı yer
Büyüklerin günü.
Büyük yönetici, ata durumundaki han.
Atılgan yiğit, yürekli
Atasının kanını taşıyan, atasının kanından gelen gücü barındıran88
Atılgan yiğit, atılgan ve yiğit
Atılgan ol
Ataya kul, ataya kul olan, ata kulu, lala
Kurt soyundan gelen.
Kolaylıkla ileri atılabilen, cesur kimse
Kolaylıkla ileri atılabilen, cesur kimse
Kazak lideri
Benim atam er kişidir, yiğit atam.
Senin atan er kişidir, yiğittir
Atasından aldığı nuru taşıyan.
Gelecek kuşaklara baba, ata olasın
Atalar seni övsün
İleriye fırlatır. 2.Gücü yeten.
Hekimlerin babası, atası
Soyuyla ünlü olan, övünen kişi.
Atayı say, ataya saygı göster
Atayı, ataları, babayı sev
Atasını, babasını seven
Atalarını seven kimse.
Atalarınla sevin
Ata soyu, atadan
Büyük sözü dinleyen.
Asker babası, asker atası
Allah’ın hediye ettiği ilk erkek çocuk, Allah’ın bağışladığı, hediye ettiği, ihsanı, lütfü
Herkesçe bilinen, tanınmış, ünlü
Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması
Çok hızlı davranan, çevik
Hunların “Tanrının Kırbacı” denilen büyük hükümdarı
Atıf
Eğilimli, birine şefkatle eğilen, sevgi duyan / Bir şeye yönlendirilen
Fırla
Kolaylıkla ileri atılabilen, cesur kimse
Güçlüklerden ve tehlikelerden yılmayarak daima ileriye atılan, Girişken, tez canlı
Dinamik hükümdar.
Atılan bir şeyin gidebildiği uzaklık
Atılgan, atak
Ata bin, at sahibi ol
Üstü ipek, altı pamuk kumaş, büyük harita.
Atı olan, iyi bir adı bulunan, ünlü, tanınmış, adlı
Namlı, şöhretli.
Atlı yönetici.
Hun imparatoru
Birine sevgisi olan, sevgi duyan. Allah’a karşı sevgi duyan
Orta Avrupa’da yaşamış bir Türk boyu.
Avlanmayı seven veya avı kendine iş edinen kişi. 2. Bir şeyi büyük bir istekle izleyen ve bulup ortaya çıkaran tanıtan kimse.
İyi haber getiren kişi
Sert ve dik bakışlı kişi.
Yardım etmek, yardımda bulunmak, yardımla ilgili
Bir Türkmen boyu.
Teselli, avunma.
Ay gibi berrak ve temiz olan.
Ay gibi ışıltılı ve demir gibi sağlam.
Ay gibi güzel ve yiğit.
Saygı
Duru ve dingin havada çıkan kuru soğuk, ayaz
Eski Türklerin inanışına göre gökyüzünün ikinci katında oturan tanrı, Ay tanrısı
Çok aydınlık, ay gibi aydınlık, ay ışığı
Duru ve dingin havada çıkan kuru soğuk, bulutsuz ve Ay ışıklı gecede Çıkan soğuk.
Soğuk ve durgun hava
Ay gibi çocuk, Ay gibi parlak ve güzel çocuk.
İnsanda saygı uyandıran görünüş, görkem
Ay gibi parlak vegüzel, pars gibi yırtıcı.
Ay kadar güzel ve zengin
Hindistan komutanı.
Güçlü
Ay gibi doğan erkek, bey
Ay kadar güzel, fırtına kadar yıkıcı, ay ve fırtına
Yüzü ay gibi aydınlık ve güzel olan
Ay kadar güzel ve çetin.
Perçem, Manas destanındaki kahraman.
Demir kadar sert kimse manasındadır.
Ay gibi güzel, ışıklı ve dinç.
Bilge.
Aydınlık ve yiğit.
Ay’ın çok parlak hali.
Saygın ve de bilgili olan kimse.
Saygın ve de bilgili olan kimse, bilge kişi.
Aydınlık yer, ışıklı yer.
Aydınlık yüzlü kimse.
Okumuş ve bilgili biri ol.
Işıklı sabah vakti, aydınlık sabah vakti
Üzerine ışık düşmüş tuğ.
Doğruyol.
Ay gibi doğmuş olan.
Ay gibi doğmuş olan, ay gibi doğan
Ay gibi doğmuş, ay kadar güzel olan
Dolunay gibi.
Kuran surelerindeki cümlelerin her biri.
Ay gibi parlak ve ışıklı güzel gün
Büyük hükümdar
Anlayışlı, uyanık, açıkgöz, zeki
Güzel söz söyleyen, ozan
Aydınlık kal.
Kanı ay gibi parlak ve temiz Ay Kanlı.
Işıltılı kın.
Ay gibi kutlu, ay kadar uğurlu
Üzerine ay ışıltısı düşmüş kurt.
Ay gibi uğurlu.
Uğurlu, cesaretli.
Ay gibi güzel ve uğurlu, uğurlu ay
Ay gibi güzel kimse
Hun İmparatoru Mete’nin bir adı.
Ay gibi güzel ve mutlu.
Görkem, saygı uyandıran görünüş, aybar
Ay gibi güzel ve pars gibi yırtıcı
Ay gibi güzel ve polat gibi sağlam.
Ayla ilişkili, ay gibi.
Ayın etkisiyle huyu değişen kimse
Aydınlık soydan gelen.
Ay gibi güzel, sungur, gibi, akdoğan gibi avlayıcı kimse
Başında ay gibi ışıklı taç bulunan.
Olanları bildiren, haber veren
Ay gibi.
Ay gibi parlak ve biricik. Çok değerli.
Ay gibi güzel ve demir gibi sağlam
Ay gibi güzel ve tok
Dolunay.
Yuvarlak ay, nurtopu gibi
Mızrağın ucuna yapılmış ayın üstüne yapılan tüy.
Aylı gece
Ay gibi güzel ve Tuna Irmağı gibi görkemli.
Ay gibi güzel ve tunç gibi sağlam.
Ay gibi güzel ve Tunca Irmağı gibi görkemli
Ay gibi güzel ve Türk gibi güçlü
koca, eş. Güzel, yakışıklı.
Yücelerdeki Ay
Bağımsız olan.
Bağımsızlık, özgürlük.
En büyük, ulu.
Büyüklük, ululuk, Yücelik. 2. Gurur. 3. Görkem, heybet. 4. Çalım, kurum. 5. Debdebe.
Dinin yüceliği.
Özgür, kimseye bağlı olmayan.
Arkadaş. dost.
Ateş
Bir şeyler yapmak için kararlı kişi, azmeden, azimli
Onur sahibi yüce, Saygıdeğer, Manevi gücü çok üstün
Kemikli, kemikle ilgili, azim sahibi
Cesur, kahraman, yiğit.
Çok az bulunur, değerli
Azameti olan, gösterişli.
Cana yakın, olgun, güvenilir kimse.
Güçlü kuvvetli. 2. Mert, korkusuz adam, kabadayı. 3. Bir girişimde kendine güvenebilecek
Kafkas kökenli ayaklanma kahramanı
Hindistan aslanı
Moğol Devleti’ni kuran hükümdar
Ufak tefek, ufak yapılı
Ufak tefek yiğit
Rüzgarla ilgili
Tunç.
Yiğit, kahraman, batur, alp, bahadır
Afacan, yaramaz.
Bağdaşan, uyuşan dost
Dost, yakın arkadaş.
Karla birlikte esen şiddetli rüzgar, fırtına
Göğüs. 2. Ok yayı ve dağda orta bölüm.
Bağışlamak işi veya biçimi. 2. Bağışlanan şey, hibe.
Hükmeden bağışlayıcı.
Değer, güzellik
Yiğit, kahraman, atak, gözünü daldan budaktan esirgemeyen
Güce ve kuvvete hükmeden.
Samimi toplum ilişkisi kuran.Toplumun bir parçası olan.
Dinin güzelliği.
Derya, deniz
Eski bir sınır kalesi
Denizci, denizle ilgili
Bilgin, öğretmen. 2. Saz şairi, âşık. 3. Hekim.
Yazgıyla ilgili olan.
Mutlu, şanslı
Açık, ortada. 2. Gökyüzünde duran ay.
Kalıcı, sürekli
Kızıl renkli maden
Bakır gibi işe yarayan hükümdar.
Bilgin, öğretmen. 2. Saz şairi, âşık. 3. Hekim. bk. Bahşı
Kuzey.
Yavru, çocuk.
Balaban
Bir tür yırtıcı kuş, iri cins bir tür Doğan
iri cüsseli ve saygı duyulan kişi.
İri, büyük. 2. Şişman, gürbüz kimse. 2. Atmaca, doğan vb. yırtıcı bir kuş. bk. Balaban
Tarihimizde bir kağan, hükümdar
Küçümen ve biricik, küçük şehzade
Güçlü kuvvetli Türk.
Ay yüzlü
Ağaç, sürgün.
Eski Türklerde kişinin anılması için mezarının veya bazı kurganların etrafına dikilen taş.
Bal-bay.
iyiliksever, hoşgörülü, saygın ve sevecen kişi.
Bal gibi sevimli ve tatlı olan.
Bal gibi tatlı, taş, gibi sağlam, sert
Sevimli ancak yeri geldiğinde de demir gibi sert olabilen kişi anlamında
Bal gibi tatlı kimse, bal gibi erkek, yiğit
Bal gibi tatlı yöneten.
Değer verilen olgun bey. bk. Balıbey.
Büyük kardeş. 2. Sevgi gösterilen kimse. 3. Veli, ermiş.
Ermiş kimse.
Değer verilen olgun bey.
Şimşek. 2. Parıltı, parlayış.
Sarp ve geniş ormanlıklarla bezeli sıradağlar.
Şimşek, ışık, parlayış.
Işıl ışıl parıldar, ışık saçar
Tan ışığı.
Güzel geçen bir kış mevsimi anlamında.
Bal gibi tatlı ve sevimli yiğit.
şimşek, ışık, parlayış.
Sevecen ve hoşgörülü hükümdar anlamında.
Bal gibi tatlı, taş gibi sağlam, sert
Çığlık, tiz, ses, yüksek ses, bağırtı, yankı
Akıllı kişi, şaşkın
Ulu, yüce, yüksek, iri.
yağmur mevsimi, büyük ulu
Güçlü yiğit
Güce, kuvvete ait
Ezeli, öncesi olmayan, öncesiz.
Öncesi, başlangıcı olmayan.
Büyük denizci, kırmızı sakal
Hükümdar
İpekli bir kumaş.
Dar, ince, narin. 2. Parıldayan.
Güç, kuvvet.
Uzlaşma, sulh.
Barışı yürekten isteyen.
Barışçıl
Barış zamanı doğmuş olan
Büyük bir çeşit sandal
Sağlam, güçlü, sert ol
Arap çöllerindeki kumul yapısı
Hediye
Gezip, dolaşan, seyyah, gezgin
Güçlü, sağlam.
İyi savaşçı
Arının oğul vermesi.
Heykel.
Eski bir hükümdar.
Güçlü tunç.
Eskiden kalan kişi.
Yanıcı, yakıcı madde
Ağaların başı, kıdemli
Yaptığın işlerde başarıya ulaş, başarılı ol.
Ereğine ulaşan, işlerini yapan.
Hepsinden üstün, benzerlerinden üstün, egemen, en başta gelen
Aydınlık baş.
Çok varsıl kimse, baş zengin
Eski Türklerde ordunun başındaki komutanlar ya da hükümdarlar.
Demir gibi sağlam.
İlk doğan
Güçlü, baş eğmeyen, yenilmez
Başta gelen kimse, başta gelen er.
Hanların başı.
Sempatik kişi
Her zaman baş kalasın
Düşmanı alt etme, yengi.
Başı kara anlamında.
Temel, esas ve kaya gibi sağlam.
Kuvvet uygulamak
Beklenmeyen ani saldırı
Başkurdistanıda yaşayan Türk halkı veya bu halkın soyundan olan kimse.
Şanslı, talihli
İleri gelen, sözü geçen kimse, bir topluluğun ileri gelen başı
Lider ol, başa geç.
Asıl hükümdar, öz yönetici.
Gören, görme ile ilgili, görebilmek.
Başkanlar soyundan gelen anlamında. .
Demir gibi sert başkan anlamında.
Başkanlara yaraşacak kadar güzel tuğ anlamında.
Tugay komutanı.
Türk ileri gelenlerinden anlamında.
Güney.
Bir yön
Batıda sözü geçen, saygı duyulan kişi.
Batıda sözü geçen, saygı duyulan kişi.
İçten ve sevecen kişiliği olan anlamında.
Batının sultanı, hanı
Batı’nın Hanı ya da Batı’nın Kanı anlamında
İç, gizli, görünmeyen manasındadır.Allah’ın 99 isminden biri.
Kahraman, savaşçı yiğit.
Yiğit Ay, hem yiğit hem ay gibi.
Yiğit han
Yiğitlik geçmişine sahip anlamında.
Yiğitler, kahramanlar soyundan olan anlamında.
Büyük, iri
Güçlü
Güçlü, yiğit, alp, güneşin battığı yön, batı
Güçlü han, yiğit, yönetici
Güçlü Kuvvetli Handır. Altınordu devletinin kurucusu Batuhan.
Güçlü, alp, yiğit
Kahraman
Yürekli yiğit, yiğitler yiğidi.
Hem yiğit hem Ay gibi olan.
Yiğit yönetici.
güvenmek, inanmak
Saygın ve kudretli.
Saygın ve etkili kişi.
Büyük, yüce
Devlet erkanında saygınlığı olan kişi.
Bir cins kaplan.
Zenginliği, saygınlığı ve de bilgeliği nedeniyle kendisine danışılan kişi.
Zengin
Zengin ve cömert kişi.
Zengin kimse
Alem, bayrak.
Zengin
Cesur ve güçlü kişi.
Cesur ve güçlü kişi.
Çok zengin doğmuş olan kimse, varsıl doğan
İlhanlı hükümdarı.
Kutluk Devleti şehzadelerinden
Zengin ve ölümsüz olan
Zengin ve ölümsüz yiğit
Zengin ve varlıklı kimse.
Birçok Osmanlı şehzadesinin ortak adı.
Birçok Osmanlı şehzadesinin ortak adı
Bazı Osmanlı şehzadelerine verilen ad
Çok yorulmuş, yorgun
Zengin ve güçlü
Zengin han, bay ve han kelimelerinden meydana gelmiştir.
Zengin.
Doğruluğu tartışılmayan söz.
İmar edilmiş, onarılmış.
Bir tepenin eğilimli yeri, yokuş
Sert hükümdar.
Yabani at. Orta Asya’ da büyük bir göl ismidir.
Sağlığa kavuşturan kimse
Soylu kimse, zengin ve soylu
Doğan türünden yırtıcı bir kuş.
Mehtap.
Kadının eşi.
Saygın ve zengin kişi.
Saygın ve yardımsever kişi.
Malı mülkü çok olan kurt, zengin ve kurt gibi olan.
Kale muhafızı, zengin.
Zengin uğurlu ve aydınlık kişi.
Zengin, kutlu ve Ay gibi güzel kimse
Nazlı, şımarık. 2. Olgun ve kibar.
Zengin kimse
Zengin ve saygın olması temenni edilen.
Bayrak taşıyan
Toplumsal özel kutlama günleri. Neşe, sevinç, kutlama.
Çok yeğin, şiddetli
Soyu çok eskilere dayanan kimse.
Geçmişi çok eskilere dayanan.
Eskimiş
Barış ortamı
Varlıklı ve ünlü kişidir.
Soyu zengin ve saygın olan kimse anlamında.
Varlıklı ve su gibi değerli.
Bir tür yırtıcı kuş.
Kısrak. Bayır, yokuş.
Bir beye hizmet eden kimse
Zengin ve biricik, varlıklı şehzade.
Demir gibi sert ve saygın kişi.
Zengin ve gönlü tok, bir kırgız oymağının kurucusunun adı
Varlıklı ve haktan yana olan.
Varlıklı ve adaletli
Eski türk inanışına göre göğün on altıncı katında oturan barış
Çölde, çadırda yaşayan göçebe. 2. Bedevilik tarikatından olan derviş.
Bir eşi daha bulunmayan benzersiz.
Çok saygın ve çok büyük bir ünü olan anlamında.
2. Güzellik ölçülerine uyan, gözü gönlü okşayan, beğenilen.
Ayın ondördüncü gecesi. Dolunay hali.
Ay+ Han gibi Bedir + Han. Ay gibi parlak ve tam han, hükümdar manasındadır.
Açık, belli, görünen. 2. Süs.
Ayın ondördü gibi ışık saçan, temiz ve yüce. Dinin dolunayı.
Ay gibi, aya benzeyen, Aya ait.
Ulu kişi, havalı insan.
Beğeni, güzel bulmak.
Ender, zor bulunan.
Sevinç, güzellik
Gürleryüzlü, şen
Deniz.
Mucize, garip, şaşma.
Çok gülen, hayır sahibi, güleryüzlü.
Güleç, iyi huylu, hep gülen.
İyimser ve sempatik kişi anlamında.
Merih (Mars) yıldızıdır. Her ayın 20. Günü manasındadır. Farsça bir isimdir. Eski İran hükümdarlarından da birinin adıdır.
Doğuştan iyi, soylu kişi.
Boy, endam.
Değerli, layık.
Kalıcı, ölümsüz
İsteklerini elde etmiş kişi.
Geçmişi tavizsiz ve sert olan anlamında.
Güçlü, kuvvetli.
El değmemiş, bakir, tertemiz, bozulmamış
Sabahları erken kalkmayı alışkanlık edinen, çalışkan ve cömert kimse manasındadır.
El değmemiş, bakir, tertemiz, bozulmamış
Akran, eş, yaşıt. Hacı Bektaşi Veli tarikatın mensubu olan kişidir.
Geleneklerine bağlı olan.
Türk geleneklerine güçlü bir şekilde bağlı olan anlamında.
Kıvılcım.
Armağan, hediye
Siirt’te bir aşiret.
Peygamber çiçeği, mavikantaron olarak bilinen çiçek
Dağlık, sarp yer. 2. Sırt, bayır, yamaç, dağ eteği. 3. Yüksek, dağlık yerlerde görülen düzlük. 4. Issız yer.
Hun İmparatoru Attilla’nın dedelerinden.
Benzerlerinin içinde seçilen, farklı olan
Kesin olarak belirlenmiş, bilinen. 2. Alamet, iz.
Telafuzu düzgün olan.
Şaşkın.
Geçmişinin ünlü olmasından dolayı iyi tanınan kişi.
Soyu iyi bilinen kişi.
Şöhretli ve iyimser kişi.
Liman.
Yunan mitolojisinde Ay tanrıçası.
Kendisinin koruyucu olduğuna inanan kişi.
Yiğitliği ve kahramanlığıyla sonsuza dek anılacak olan kişi
Saygınlığıyla sonsuza dek anılacak olan kişi.
Adı sonsuza dek anılacak olan.
Soyu sonsuza dek yaşayacak olan.
Anıt 2. Ölümsüzlük taşı.
Özgürlük.
Türklüğüyle övünen kişi.
Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan şey.
İlim ve irfan sahibi üstün erdemli kişi, fazilet. Seçkin olma vasfı.
iyimserlik, olgunluk, güzellik.
Kötülükten uzak, erdemli
Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent. Nişan, rütbe.
Ayın en ışıltılı en parlak hali.
Çukurova yöresinde bir nehir ismi, hoş kokulu dağ otu.
Verimli, faydalı. 2. Yetişkin.
Güçlü, kuvvetli, akıllı anlamlarındadır.
Saygı, değer verme, saygın.
Loşkan ve Alişan aşiretlerinden bir kabile.
İz, eser.
Yönetici, direktör.
Güçlü, kuvvetli.
Han soyundan, Hanla ilgili, han üzerine.
Soylu, yüce kişi
Sert, katı, sağlam, kuvvetli, şimşek, arı, yaprak
Sağlam, güçlü, sert ol.
Sağlam yiğit kişi.
Parıltı, parıldama.
Sağlam ant.
Işığı güçlü ay.
Kamçı, kırbaç.
Yiğit, güçlü
Sağlamlaştırılmış. 2. Silahlanmış halk.
Güçlü, sağlam kişilikli kimse.
Saygıdeğer, önemli kişi.
Çok parlak.
Sağlam güçlü.
Geçmişi sağlam olan anlamında.
Kişiliği sağlam olan kimse anlamında.
Kişiliği sağlam olan kimse anlamında.
Güçlü ok.
Sağlam ol, güçlü ol
Güçlü, sağlam.
Adı, sanı güçlü sağlam bilinen.
Sert kaya.
Güçlü, sağlam, kuvvetli.
Güçlü, kuvvetli soy.
Sert su.
Gücünü ver.
Günün aniden ağarması.
Güçlü ruh.
Berk sağlam sancak, tuğ Osmanlıda bir nişan demektir.
Sağlam ün, şan.
Özü sağlam olan kişi anlamında.
Keskin.
Bir peygamberin din ve kitabını kabul ve tasdik eden kimse
Suyun berrak hali.
Sabahın en erken meyvesi, şafak yemişidir.
Yetenekli, üstün, değerli.
Engel tanımayan, güçlükleri aşan.
Doğu’da bir Kürt aşireti.
İnsanların ölümden sonra kıyamete kadar bekleyeceği yer.
Kam, şaman, yol gösteren.
Sevin veren haber.
Din açısından sevinçli bir haber.
Düz arazi.
İnsanoğlu.
Güler yüzlü, güleç adam.
Müjde getiren müjdeci
Bir müzik eserini oluşturan ezgilerin bütünü
Yazılmış şeyler, kitap, mektup.
Bir şeyin resmi ya da heykeli. 2. Bir şeyi, bir kimseyi, bir olay veya duyguyu betimleyen söz veya
Güçlü, kuvvetli.
Zengin ve saygın olan. 2. Bir yerin reisi ya da başkanı.
Sabah.
Osmanlı şehzadelerinin ortak adı
Kimi Osmanlı şehzadelerine verilen ad.
Pars gibi yırtıcı.
İradesinin gücüyle anılan saygın kişi anlamında.
Bora gibi fırtınalı
Saygın ve çelik gibi güçlü kimse.
çöl.
Ödemiş’te bir yöre. 2. Anadolu’da çeşitli dağların adı.
Dürüstlük, doğruluk, hakkaniyet.
Zengin doğan.
Soylu olan kimse.
Saygın ve sert kişi.
iki el arasındaki sevgi anlamındadır, Kur’an ‘da yer alan bir kelimedir.
Çok nazik olan kimse, beyefendi
Bey, efendi. 2. Zenginlik. 3. Ün, şöhret;
Allah’ın evi, Kâbe.
Doğuştan soylu.
Saygın ve zengin kişinin oğlu. 2. Şımarık büyütülmüş.
Bey olarak doğmuş olan
Tüccar. 2. Çok kar peşinde olan.
Cansız olan anlamında.
Bilgili.
Su gibi ıslatan, ıslaklık, ıslaklık
Değerli taşlarla süslenmiş kılıç kemeri
Bilgili olursan başarırsın.
Saygın ve de bilgili kişi.
Akıllı, gerçeği gören ve ona göre davranan.
Bileğine sağlam ve güçlü kişi
Bilgisi olan bilgili.
Bilgili, iyi ahlaklı, olgun ve örnek kimse.
Bilgili ve cesur kişi
Bilgili ve saygın kişi.
Bilen, bilgili.
Bilgili ve sözüne güvenilir kişi.
Bilgil, ve hükümdar kişi.
Bilgili ve savaşçı kişi.
Bilgili ataları olan kişi.
Derin bilgi sahibi kimse.
Çok bilen.
En bilgili Türk.
Her konu hakkında bilgisi bulunan. 2. Bilgisi olmadığı halde bilir gibi görünen.
Bilen kimse.
Göktürk İmparator’u.
Her konuda bilgisi olan.
Ay gibi aydınlık ve bilgili.
Bilgili kimse.
Bilgili ve bilgi peşinde olan.
Bilgili olmak yönetici olmak.
Bilgili
Bilgili ve saygın kişi.
Tan yeri gibi ve bilgili.
Bilgili ve taş gibi.
Bilgili ve bilgi peşinde olan.
Bilginin semeresini gör.
Bin çeşit kırmızı
Ali’nin oğlu.
Çok yiğit, cesur kişi,
Yaşam boyu an beni anlamında.
Yaşam boyu başarılı ol anlamında.
Yaşam boyu saygı gör anlamında.
Yaşam boyu ışık saç anlamında.
Soyu çok eskilere dayanan.
Bin kaya gibi sert.
Yaşamın çok uzun sürsün.
Aniden etkileyen anlamında.
Tek yemin, tek ant.
Eşi benzeri olmayan, tek.
Hep beraber anlamında.
Birlikte, beraberce anlamında.
Tek hükümdar manasındadır.
Derin huylu, güzel ahlaklı.
Hep beraberiz, anlamında.
Soylu
Tek olan, eşsiz olan.
Tek ol, anlamında
Soyu bir, kökü bir.
Tek, eşsiz
Tek, bir tane, taş gibi.
Altın, gümüş işlemeli değerli eşya
Eşsiz.
Dede Korkut hikâyelerindeki bir kahraman. Küçük yaşta bir boğayı öldürüldüğü için yiğitliğini simgelemek adına kendisine bu isim verilmiştir.
İnanılmaz derecede güçlü, insanüstü gücü olan.
Güçlü, kuvvetli.
Savaşçı.
Güçlü ve kahraman kişi. 2. Reis. 3. Pehlivan.
Çelik gibi sert.
Herkese karşı sevecenliğini yürekten gösteren kişi.
Şiddetli fırtına
Ardından yağış getiren şiddetli rüzgar.
Hükümdar, yönetici.
Kanı kaynayan anlamında.
Ardından yağış getiren şiddetli rüzgâr
Sert yiğit.
Saygın ve sert.
Fırtına gibi olan er, asker
Rüzgarlı, yağmurlu su, deniz.
Sert ve olgun kişi.
Cesur, yürekli, örnek insan.
Hüküm veren kişi
Yoğun sevgi, tapınma
Savaşçı hükümdar.
Dicle Nehri’nin bir kolu
Özgürlüğü seven.
Her bir yana yayıl anlamında.
Sırım gibi yakışıklı delikanlı.
Cesur ve yiğit genç.
Boz renkli demir.
Bir şahin türü.
Boz renkli kaya anlamında.
Uçsuz bucaksız yabanıl alan.
Türklerin Orta Asya’dan çıkışında yol gösterdiğine inanılan efsanevi kurt.
Özel ezgili türkü.
Yağmurdan önce esen lodos rüzgarı.
Güçlü, kuvvetli kişi.
Dağ zirvesi.
Ağacın dal olacak sürgünü. 2. Dalın gövde içindeki başlangıç yeri.
Büyük erkek deve, Turna kuşu, Harizm hükümdarlarından birinin lakabı, Orta Asya’daki İlk Türk-İslam Devletlerinin hükümdarlarına verilen bir unvan.
Yürekli hükümdar, korkusuz hakan
Pehlivan. 2. Bilgili, zeki kişi. 3. Ejderha.
Bükme işini yapan, kıvıran.
Pınar, kaynak.
Yüksek, ulu.
Bilge kişi anlamında.
Yeni bulunan şey. 2. Anlayış.
Saygın ve anlayışlı kişi.
Buluş.
İç evren, vicdan.
İlk defa yeni bir şey yaratma. 2. Bilinen bilgilerden yararlanarak daha önce bilinmeyen yeni bir bulguya ulaşma veya yöntem geliştirme. 3. Konu, duygu, düşünce ve hayalde başkalarının etkisinden sıyrılarak, bunların işlenişinde yeni bir yol tutma.
Havadaki su buharı kütlesi
Bulut gibi buğulu, ay gibi güzel.
Bulut gibi yükseklerdeki hakan.
Baykuş, Göktürk devletinin kurucusu.
Hz.Yakup’un en küçük oğlunun adıdır.
Burası, bu yer.
Hz. Muhammedin Miraçta bindiği efsanevi bineğe verilen isimdir.
Kale kulesi
Işkın, filiz.
Kurt yavrusu.
Delil, kanıt, İlah, put manalarını taşır.
Dinin kanıtı, dinin delili, isbatı.
Uygur Türklerinin Budaya verdikleri ad.
İncinmiş kimse.
Kartal.
Ay gibi beyaz yüzlü siyah anlamındadır
Kapı altına konulan taş.
Emir.
Emirveren, emreden.
Zorlukların üzerine giden.
Güç ve kuvvet sahibi kimse.
Galip gelen, aziz ve kuvvetli olan
Çay, dere, küçük akarsu
Başı ve sonu belli olan ve belli bir özellik taşıyan zaman dilimi
Küçük çocuk, yavru, küçük kuş yavrusu
Yeni bir çağ başlatan kimse, çağ açan
Yeni bir çağ başlatan kimse, çağ açan
Çağ, yani zaman gibi akan
Mutlu gün, bayram
Yavru at, tay. Çağatay hanlığından olan kimsedir. Cengiz Hanın oğludur.
Bu çağın zengini, efendisi.
Çağın içinde
Çağın içinden.
Aynı zamanda yaşayan, çağımıza uygun, çağımıza yaraşır.
Bir çağda yaşayan yiğit.
Çağın hanı; Çağdaş han
Çağlamak eyleminden çağıl; Küçük taş parçacıkları, çakıl
Yuıldırım.
Şarap, şıra, 2. Patika.
Canlı, dinamik, çalışkan kimse.
Çağıldayarak akan su, şelale
Köpürerek yüksekten düşen su
Coşkulu insanlar birliği.
Coşkulu Türk.
Güçlü, kuvvetli. 2. Namusuna düşkün.
Çağdaş kimse, çağın insanı.
Birini çağırma, davet. Doğan, çakır kuşu. Rütbe, unvan, san.
Selçuklu çağveren Çaltı Devleti’nin kurucularından.
çağa adını veren.
Çok çalışan
Gözü pek, cesur. 2. Gözleri büyük kimse.
Savaş baltası
Oğuzların XI yy. da İzmir bölgesine egemen olan beyi.
Parıldayan, ışık veren.
Kıvılcım, deneyimli kişi.
Deniz ya da akarsu kıyılarındaki yuvarlak küçük taşlar.
Şimşek. 2. Kıvılcım, şerare.
Doğan ya da atmacaya benzeyen bir avcı kuştur. Ela gözlü kimselere de çakır denir.
Mavi gözlü ve saygın.
Çakıra benzeyen.
Çakır kuşuna benzeyen kimse, ela gözlü kimse.
Kıvılcım çıkaran çelik. 2. Ateş çıkartan taş.
Amacına erişen, ulaşan kimsedir. Süt mavisi.
Eli sıkı kimse
Atak, çabuk davranan.
Tanrı. 2. Ateş.
Tanrı kulu.
Yatağı taşlık olan ve gürültüyle akan dere.
Çabuk ve delice hareket eden.
Çabuk hızlı ve zengin.
Gösteriş, karşısındakini etkileme amacıyla yapılan davranış, kurum. 2. Kılıcın keskin yanı. 3. Biraz benzeme, andırma. 4. Bir oyuncunun topla yaptığı kıvrak hareketler.
Emek harcama. 2. Cenk, çarpışma.
İşten yılmayıp çok çalışan
Su birikintisi.
Güçlü
Küçük ve dikenli orman.
Çamlık yöre, yer.
Şair.
Centilmen. 2. Cesur adam.
Eliaçık, cömert.
İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağladığına ve ölümle vücuttan ayrıldığına inanılan madde dışı varlık. 2. Yaşama. 3. Güç, dirlik. 4. İnsanın kendi varlığı, özü. S. Gönül. 6. Bektaşilik ve Mevlevilikte tarikat kardeşi. 7. Çok içten, sevimli, sevilen, şirin.
Can yiğit
İçten, yürekten.
“Şiddetle iste” anlamında kullanılan bir ad.
Ay gibi temiz ve parlak yüzlü kimse.
Yüreği temiz, ferah kişi.
Saygın ve yüreği temiz kişi.
Özü pek, güçlü kişilikli kimse.
Sert kişi, sağlam kişi, canı sağlam.
Sağlam, canlı, metin
İçten davranan.
Canı, özü çelik gibi güçlü kimse. bk. Canpolat
Canı, özü çelik gibi güçlü kimse. bk. Canpolat
İçte, özde, yürekte olan kimse.
Sevecenliğin koruyucusu.
Candan, içten
Dost, yakın.
Uğruna herşey göze alınabilecek kadar sevilen anlamında.
Canı demir gibi sağlam, demir gibi kimse, demir canlı.
Melez. 2. İnatçı, kavgacı.
Doğuştan sevimli ve içten olan.
Gercek arkadaş ve dostluk.
Yürekten sevilecek kimse.
Aydın bilgili, güçlü saygın.
İyi bir soydan gelen, soylu
Sevecenlik ve içtenlik yaraşır anlamında.
Yaşam dolu, canlı.
Yan, taraf, yön.
Özü hareketli olan kimse.
Yaşamına can ekle, sevinçle dol
Özü sağlam olan kimse.
Özü klıç gibi keskin olan kimse.
Sevilen, sevimli, şirin kız.
Sevimli, cana yakın kimse.
Canlı, neşeli ve koruyan anlamında.
İçten ve sadık anlamında.
Neşe, mutluluk, talih, baht.
yaşamım ol, canım ol, bana can ol
Gerçek dost olan.
Canı polat gibi sağlam, canlı, çelik gibi kimse.
içtenliğini ve sevecenliğini çevresine de saçan anlamında.
“Şirin, sevimli, cana yakın olarak kabul et” anlamında kullanılan bir ad.
Sevilen ve hoşlanılan kimseye hitaben.
Yaşama gücü.
Genç kraliçe ya da prenses.
Candan bir soydan.
Hayat ve tazelik veren su, sevgili, sevimli.
Yaşam sun ve Ay gibi güzel ol.
Canını feda eden kimse.
içtenlik ve sevecenlik iradesi gösteren.
Dost, huzur dolu.
Aceleci, yerinde duramayan.
Yaşam sevinci veren Türk.
Canyurt
Yurdunu büyük bir içtenlikle seven kişi anlamında.
Ulak, postacı, haber getiren.
Durmadan koşan yiğit, atlı ulak
Çok hızlı koşabilen
Saldırı amacıyla hücum eden. 2. Hızlı koşan.
Güzel kokan bir tür çiçek.
Suçlu.
Neşeli.
Allah’a yakın olan
Açık göz.
Buğdaygillerden çok türü bulunan bir un bitkisi.
Ebedi, sonsuz
Ebedi, sonsuz.
Bir akarsuyun yüksekten köpürerek döküldüğü yer, çağlayan
Tanınmış, ünlü, Selçukluların devlet adamlarından birkaçının adı
Yiğit, kahraman, yılmaz.
Yol gösteren. 2. Orduda bir rütbe.
Mavi gözlü kişi. 2. Kızak.
çay ve ırmağın geçit yeri.
Sözünden dönmez, verdiği sözü tutar, vazgeçmez
Karar veren, kesen.
Çekici, ilgi uyandırıcı, albenili olan.
Kuvvet ve kudret sahibi Allah.
Zırh, zırhlı giysi. 2. Savaşla ilgili silah ve araçlar.
Silah kuşanmış savaşçı.
Dağ.
Bir Oğuz boy’u.
El işlerinde becerikli olan. 2. Korkusuz ve uyanık kimse.
Silahlarla ilgilene soydan gelme anlamında.
Bir yaşındaki keçi yavrusu. 2. Meyve vermiş bağ.
Allah tarafındanPeygamberlere vahiy getirmekle görevlendirilen dört büyük melekten biri
Olgunluk.
Kafkasya’da yaşayan bir halka verilen ad. 2. Zeki kişi. 3.Hitabet yeteneği olan. 4. Yakışıklı.
Yeni 2. Yeni var olmuş, yeni ortalığa çıkmış anlamında
Sıkıntı, zahmet.
İlahi olan.
Yiğitlik.
Yücelik, ululuk, değer. Allah’ ın adlarındandır. Öfke, kızgınlık enerjisini temsil eder.
Büyüklük ululuk, hışım
Yüceliğe mensup.
Kahraman, cesur. Genç, sağlıklı, yiğit kimse
Babayiğit, boylu, poslu, sağlıklı.
Moğolların kollarından birinin adı.
Bey, ağa, görgülü ve ince kimse.
Yiğit, Şalgam.
Yakışıklı, güzel gözüken. 2. Tepelerin kar tutmayan zirvesi. 3. Becerikli ve kurnaz kimse.
Su verilip sertleştirilen demir, polat.
Güçlü ve saygın.
Eli çelik gibi olan, çelik elli.
Çelik gibi sağlam kimse
Güçlü ve kuvvetli hükümdar, yönetici manasındadır.
Sağlam kan demektir.
Her yanından güç ve kuvvet fışkıran.
Çelik gibi kuvvetli, kaya gibi sert.
Kolları çelik gibi kuvvetli olan.
Özü çelik gibi sağlam olan kimse, çelik özlü.
Soyu güçlü, kuvvetli olan.
Çelik gibi güçlü, taş gibi sert.
Çelik gibi sağlam olan.
Çelik gibi kuvvetli, sağlam, güçlü Türk.
Güçlü ve esnek.
Ulu, yüce, manevi değeri yüksek olan.
Ulu, yüce, yüksek ay.
Gösterişli.
Toplanma bir araya gelme. Birlik. Hükümdar, şah.
Yüz güzelliği, fertteki güzellik
Güzellik taşıyan
Kürt inanışlarına göre il merkezi.
Konusu Hakkari’de geçen bir halk kahramanı.
Toplanmış
Güzel erkek, iyilikle anma.
Hükümdar.
Hükümdar.
Mitolojide İran şahı.
Yürek, gönül kalp
Yürekten, gönülden.
Şeref, onur
Savaşçı, bahadır.
Orman.
Gözüpek, cesur
Eski Moğollarda, Moğol hükümdarı.
Savaş
Savaşçı.
Güney.
Mahir, ustalık. 2. Serinkanlılık.
Köy, pazar ve benzeri yerlerde dolaşarak ufak tefek tuhafiye eşyası satan gezginci esnaf.
Asker, yeniçeri
Bekar.
Kafkas halklarından birinin adı.
Çay kıyılarında sulu ve yeşil yer.
Yiğitlik, mertlik, atılım.
Büyük, iri, kocaman
Cesaretli, yürekli
Olgun.
İstenilen yola getirilmesi, elde edilmesi zor, güç olan, Kolay olmayan, sert, sarp.
Zorlu ve yiğit, sert yiğit.
İnatçı ama ay kadar zarif kişi.
Zorlu el, güçlü el.
Sağlam ve güçlü kimse, çetin kimse.
Sağlam kaya, kaya gibi çetin.
Hızlı ve sert kişi.
Özü çetin kimse, çetin özlü.
Kolayca yenilmeyen soy.
Çok hızlı, güçlü akan su.
Taş gibi sert ve de inatçı kişi.
Sert ve inatçı Türk.
Sert ve inatçı ve de cesur kişi.
Kıymetli taş, cevher.
Farsça’da genç, delikanlı anlamına gelir.
Cömert, eli açık
İyilik, güzellik, olgunluk
Maden kaynağı
Bir şeyin özü ile ilgili anlamında.
Kolaylıkla, çabuklukla davranan, hareketleri hızlı, canlı
Çeviklikte üstüne olmayan.
Eli hızlı olan kimse.
Hızlı yiğit.
Özü çevik olan, çevik kimse
Atikliği ve hareketliliği soyundan gelme olan.
Atik ve hareketli Türk.
Korkusuz ve atılgan kişi.
Gökyüzünün yerle birleşmiş gibi olduğu yer, göz erimi, ufuk
Güçlü, kuvvetli. 2. Anlayan kavrayan.
Bir süreklilik içinde değişim. 2. Sınır. 3. Girdap.
Hareketli, yerinde duramayan.
Akdeniz’e dökülen bir nehir.
Tevrat’a göre cennetin 4 nehrinden biri.
Adalar.
Mutluluk içinde olan.
Kesin karar veren.
Köktenlikle ilgili.
Kürt komutanIarından biri.
Kavga, savaş.
Dünya.
Dünyanın en saygın kişisi.
Dünyanın en saygın kişisi .
Dünyayı zaptetmek isteyen.
Dünyaya bedel.
Tüm dünyanın en kudretlisi, güçlüsü.
Cihanı ele geçiren.
Dünyanın hÜkümdarı.
Dünyanın en dürüst insanı
Cihan’ın şah’ı
Dünyaya nam salmış olan, bununla şana şöhrete kavuşmuş olan.
Dünyaya, aleme nam salmış Türk.
Din uğruna savaşmak.
Çişe, hafif yağış.
Çilli tay.
Bir dağın en yüksek noktası, doruğu
Doğru, dürüst insan.
Tan zamanı.
Yüz, sima
Yeni yetme, körpe, genç.
Mert yaradılışlı, yüce gönüllü yiğit.
Genç aslan.
Yol açan, yol gösteren; klavuz, önder.
Sabır.
Güçlü olma, dayanıklılık.
Sabırlı kişi.
İnsan kalabalığı.
Boyu otuz metreyi bulan, uzun yıllar yaşayan, geniş yapraklı ağaç.
Soylu ay, ayın parlak zamanı.
Işık, meşale.
İnsan yüzü
Rüzgar ve karla karışık yağan yağmur
Çöven. 2. Kökü ve dallan köpüren bitki.
Isı ve ışık kaynağı olan gökcismi, Güneş
Dağın en yüce yeri doruk
Asil.
Köyağası. 2. Eşkiya.
Çok yiğit
Gürz.
Herkese karşı mert ve dürüst olan.
Sakatlığı olan kişi.
Zorlukların üstesinden kolaylıkla gelebilen.
çöl ağası.
Çöl ağası.
Zorlukların üstesinden kolaylıkla gelebilen.
Çoban Yıldızı, Zühre, Venüs.
Pinti olmayan, eliaçık, gönlü yüce
Coşku duyan, heyecanlı. 2. İçi içine sığmayan.
Heyecan dolu, kabına sığmayan.
Yerinde durmayan
Ay’ın parıltısını heyecanla içinde taşıyan anlamında.
Kabına sığmayan kimse, coşkun yiğit, coşkun erkek.
Taşmış olan akarsu
Tan vaktinin coşkusunu yüreğinde taşıyan.
Coşkulu, heyecanlı içi içine sığmayan Türk.
Cömert, eli açık.
Müslümanlar için haftanın kutsal günü. Toplanma manasına gelir.
Cuma günü doğan.
Halk topluluğu
Küçük asker, askercik anlamındadır. Büyük bir mutasavvufun adıdır
Dost, arkadaş, yaren. 2. Güzel ve uyumlu ses. 3. Bir tür halk sazı. 4. Küçük atmaca.
Atılganlık, cesaret, yiğitlik.
Büyük kardeş, ağabey. 2. Bebek. 3. Bir yiyeceğin tadına bakmak için yenilen parçası, tadımlık. 4. Şeker, akide şekeri.
19. yy. da yaşamış. Anadolu halk Ozanı.
Erkek kardeş. 2. Delikanlı. yiğit kimse. 3. Doğu illerinde seslenme sözü olarak kullanılır. Dağaşan
Çevresindeki araziye göre çok yüksek olan toprak, kaya
Yayla, yüksek yer.
Dağın sırt kısmı, arkası
Dağları aşıp giden, engel tanımayan
Dağları delecek denli azimli olan.
Dağ ve han kelimelerinin birleşimden oluşmuştur. Eski Türklerde dağ tanrısının adıdır.
Türk kökenli Kafkasya ülkesi
Dağlık yerleşim yerlerinde yaşayan kimse
Tek dağ.
Yalnız ıssız dağ
Olağanüstü zeki ve yetenekli.
Dua eden, duacı. 2. Davet eden, çağıran.
Sürekli, Sonsuz.
Dal gibi olan, dal gibi ince yapılı
Deniz. Dal gibi ince Ay gibi güzel.
Deniz adamı.
Koruyucu.
Koruyucu yürekli kimse.
Dal gibi ince, uzun, narin.
Kuytu yer, barınak.
Kahraman, cesur kişi.
Ağaç yetiştiren kimse.
Denizin rüzgarla kabarması sonucu oluşan hareketlilik. 2. Denizdeki hareketli su kütlesi.
Genellikle özel donanımla su yüzeyi altında çalışmayı meslek edinen kimse.
“Gücüm, kuvvetim” anlamında kullanılan bir ad.
Kılıcı elinde olan, hazır bekleyen.
Koruyucu, arka çıkıcı kimse.
Çokça beğenilen
Saldır ve sar, saldır ve kuşat
Koruyucu, kayırıcı hükümdar.
Deniz, göl ve nehirlerde kıyılara yakın kurulan büyük balık avlama yeri. 2. Denizde yüzeye yakın yosunlu kaya. 3. Deniz kıyılarında ve denizin dibinde dalgalı biçimde görülen kum.
Canlıların kan akışını sağlayan sistem. 2. Madenin bol bulunduğu kanal. 3. İnsandaki inatçı karakter.
Peygamber efendimizin sütkardeşinin adı.
Bilim, bilgi. 2. Bilhi sahipleri.
Bilgi, bilme, danışma
Belli konularda bilgisine başvurulan kişi.
Başvurulan kimse.
Kutsal kitapta adı geçen İsrail peygamberi.
Kartal.
Sıkıntılı, sabırsız kimse, serçe büyüklüğünde boz renkli kuş
Zamanını beklemeden doğan, sabırsız doğan
Yoldaş, arkadaş.
İlaç, umar.
Katık.
Doğru, adil yönetici.
Hamle yap, atak yap
Er. Kendisine kitap olarak Zebur’un gönderildiği büyük peygamberlerden biri. Kur’an-ı Kerim’de 16 yerde ismi geçer. – Türk dil kuralına göre d/t olarak kullanılır.
İsraillilerin, sesinin güzelliği ve şairliği ile tanınan hükümdar ve peygamberi.İbranca’da “sevgili, aziz” anlamında olduğu sanılıyor.
Katlanma gücü, dayanma gücü, dayanış
Yardımlaşma, destekleme.
Hazır, tamamlanmış olan.
Bağışlayan
Birini kollayıp gözeten kimse. 2. Annenin erkek kardeşi. 3. Külhanbeyi.
Eshab-ı Kehf´den – 7 Uyurlar´dan. Efsus ya da Yarpuz denilen bir şehirde Dakyanus (Dakyus) adındaki zalim hükümdar, halkı kendisine ve putlarına tapmaya zorlar. Allah´ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç ise gizlice ibadet ederek bu zalimin buyruğu dışına çıkar. Bunu haber alan Dakyanus´tan kaçan gençler, yolda kendileri gibi inançlı bir çobana rastlar. Çobanın bildiği ve yanında su olan bir mağaraya sığınan yedi kişi, burada uykuya dalar.Bu konu Kuran’da Kehf süresin de geçmektedir. Debernuş, bu 7 kişiden biridir.
Ata, annenin ya da babanın babası. 2. Ata. 3. Bazı dervişlere verilen ad.
Bir şeyin önemi, ederi
Seçkin, nitelikli, kabul gören.
Dahi.
Aziz, dost, canayakın.
Çok bilgili kimse.
Cilve, naz, işve. İnsana güzel ve sevimli görünecek hal, durum.
Azizlik, aziz; naz.
Adı dede korkutta geçen Türk Yiğidi
Deli gibi taşkın
Coşkulu, yerinde duramayan – Çocukluk çağından ergenliğe eren kimse.
Çocukluk çağından çıkmış genç erkek. 2. Sözünün eri, dürüst, namuslu kimse.
Çok sağlam bir metal
Demiryolları.
Demir gibi sağlam yiğit
Demir gibi sağlam ve Ay gibi güzel.
İlişkilerinde demir gibi sert olan.
Her zaman için var olan. 2. Bir yerde kullanılan, bir yere kayıtlı olan, bir görevliden öbürüne
Sağlam bilekli, güçlü kimse.
Demiri bükebilecek denli yiğit kimse
Çok canlı, sağlam.
Demiri delebilecek güçte olan.
Demirci, demiri işleyen.
Güçlü el
Demir gibi sağlam kimse, güçlü kimse.
Demiri ezebilecek kadar gücü olan.
Sağlam ve güçlü kimse.
Güçlü hükümdar
Sağlam ve güçlü kan.
Demir ve kaya gibi sağlam kimse.
Güçlü kimse, babayiğit.
Kökleri sağlam olan.
Demir gibi güçlü kollan olan.
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demir gibi güçlü, sağlam kimse.
Sağlam ok, demirden yapılmış ok.
Demir gibi güçlü ol.
Özü demir gibi sağlam olan.
Elleri demir gibi sert olan.
Demir gibi sağlam hükümdar.
Soyu güçlü olan kişi.
Demir gibi sağlam ve su kadar berrak olan.
Demir ve taş gibi kimse, güçlü kimse, demir gülle.
Sağlam ve uğurlu.
Demir gibi sağlam biricik olan, demir şehzade
Demirden yapılmış sorguç.
Demir gibi Türk.
Yürekli, yiğit, korkusuz, güçlü kimse.
Okun ucuna geçirilmiş demir parçası
Ses, seda, haykırma.
Deniz.
Denizci, deniz eri, deniz adamı
Derya, büyük tuzlu su birikintisi
Denizler yiğidi.
Deniz adamı, denizci.
Eli deniz gibi bolluk getiren kişi.
Denizci, deniz eri, deniz adamı.
Denizler hakanı.
Denizci, deniz adamı
Denizi seven adam.
Deniz adamı, denizci.
Uygunluk, eşitlik durumu
Eşitlik, uygunluk, eşit insanlar.
Uygun er
Yük yüklemeye yarayan, taş, denk taşı, aynı yaşta bulunan, Yaşıt, akran, eşit özdeş.
Terbiyeli ve saygılı.
Denlisoy
Terbiyeli ve saygılı bir soydan gelen.
Terbiyeli ve saygılı Türk.
Güzellik.Derhal, o anda hemen anlamlarındadır.
Kur’an fıkıh ve hadis ili.
Derleyen, tırmık
Çok gelişmiş, çok ilerlemiş. 2. Yoğun. 3. İçten gelen.
Kökü çok eskilere dayanan.
Özü derin olan kimse, derin özlü.
Soyu, geçmişi çok eskilere dayanan.
Başkaları seni toplasın, derleme işine konu ol, toparlasınlar, toplan
Alçak gönüllü, hoşgörü sahibi
Deniz. 2. Çok bilgili, engin kimse. 3. Çok, pek çok.
Denizci.
Bağlam, demet, 10 parçadan oluşan bütün.
İlaç, çare.
Koşmak, hızla gitmek
Hareket.
Emek harcayan yiğit.
Toprak bütünlüğüne bağlı kalarak siyasi açıdan teşkilatlanmış tüzel varlık. 2. Mutluluk; talih.
Çağ, zaman.
Dünya görüşünde, felsefede, bilimde, sanatta veya toplumsal düzende birdenbire olan niteliksel değişme.
Devrimci, devrim yapan kimse, devrimin yiğidi
Bir ırmak ismi
Görüş, görme gücü. 2. Yüz, çehre, suret.
Kale bekçisi
Dik başlı yiğit
İnatçı, bildiğinden dönmeyen, büyüklerinin sözünü dinlemeyen, boyun eğmez. 2. Kurumlu.
Bazı bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu gibi bölümlerinde ve bazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri.
Başı dik kimse, dik başlı yiğit
Koni biçiminde sivri tepe, dağların en yüksek yeri, doruk, dik yerdeki orman, yayla,
Bir kral ismi
Baş eğmeyen gelenekten gelen.
Eğik olmayan taş.
Yiğit / Yürekli
Gönül çekmek, sevdalı.
Seven erkek.
Dileyen can, dileyen kimse
Kızgın, öfkeli.
Çekici, cazip.
Sevimli, neşeli şakacı.
Dili çok iyi bilen, dil ustası.
Dil bilen kimse, dilci.
Gönlü hoş.
Derdi olmayan, rahat
Samimi, içten, sadık.
Güçlü, kuvvetli, dayanıklı
Güçlü yiğit, güçlü ve yiğit
Güçlü ve ay gibi
Dinç bir duruma gel, dinçleş, dinç el güçlü el
Güçlü yiğit kişi
Güçlü kuvvetli kişi
Sağlam, sağlıklı aileden gelen.
Hep dinç ol manasındadır.
Güçlü kaya, kaya gibi sağlam güçlü
Kökü sağlam olan.
Sağlıklı ve güçlü koL.
Sağlam, güçlü, kimse, güçlü erkek
Sağlam ok, güçlü ok
Gücü kuvveti yerinde biri ol, güçlü ol
Dinç kimse, dinç özlü, güçlü kimse
Dinç ve ünlü
Saygın ve sağlıklı kişi. .
Güçlü sel
Soyu sağlam.
Güçlü taş
Sağlıklı, sağlam Türk, güçlü Türk
Allah’a inanmış, bağlanmış olan kimse.
Karşı koy, dayan, harmanda sapları yaymaya yarayan, uzun çatallı, ağaçtan yapılmış bir tarım aracı.
Karşı koyma
Sağlıklı güçlü kimse
Hayat, yaşam, yaşama gücü
Hayat dolu şehzade
Güçlü soy, canlı soy
Düzen içinde mutlu yaşam, mutluluk, sevinç, iyi geçinme, erinç
Memleket.
Kale komutanı
Tabiat.
Önceden düşünülüp hazırlanmadan ortaya çıkan düşünce
Olağan olarak ortaya çıkmış olan, doğaya uygun, yapay Olmayan, yapmacıksız
Yırtıcı bir kuş
Şahin ve yiğit, yiğit kimse
Ayın ilk günlerinde Ay, yeni Ay (ayın ilk günleri doğan çocuklara verilir)
Şahin gibi kimse, şahin gibi yiğit
Doğmakta olan, doğan güneş
(şafakta doğan için) tan gibi doğmuş olan, yeni tan
Doğmazlık etmez
Yalan söylemeyen, haksızlık yapmayan kimse, içi dışı bir kimse
Herhangi bir yöne doğru yönlen, toparlan, dik duruma gel doğru ol
Eğrilikten kaçın, haksızlık etme, içi dışı bir ol
İçi dışı bir kimse, özü doğru
Bir yön ismidir.
Doğu yiğidi
Doğunun hükümdarı.
Doğunun hakanı demektir
Hayata geliş
Etraf, çevre.
Dolgun, dolarak biçimi yuvarlaklaşmış, ayın ondördü
Ayın bütün olarak görüldüğü hali.
Tümsek, yokuş. 2. Kambur.
“Donat, süsle” anlamında kullanılan bir ad.
İnandığından geri dönmeyen kişi
İnandığını yapan kimse, inandığı yolda giden kimse, sözünde duran yiğit
Sözünden dönmeyen soy.
En yüksek yer, uç. Bir şeyin uç kısmı yukarısı tepesi. Dağ doruğu anlamlarını taşır.
Tepe, en yüksek yer, doruk.
Gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi kara olan at. 2. Doruk.
Zirve, dağların en yüksek noktası
Yüksekteki hükümdar
Yüce ve biricik, yüce şehzade
Sevilen ve güvenilen yakın arkadaş, gönüldeş
Kur’anı Kerim’de 93. surenin ismi, kuşluk vakti.
Kıyamet gününde çıkacak duman
Deste.
Yapıların tahta işlerini yapan kimse.
Dedem Korkut öykülerinde geçen bir ad
bk. Dindar 2. T. Eski ordu düzeninde artçı birlik.
Dinine bağlı yiğit. 2. T. Eski ordu düzenindeki artçı birlikte yer alan yiğit.
Yeryüzü
Yerinde kalan, bekleyen
Duran yiğit
sen cansın, sevgilisin ve yaşamalısın anlamında, (çocuğu yaşamayan Ailelerin koyduğu bir ad)
Sakin kimse
Turhan
Soyu tükenmeyen.
Çocukların sık ölümleri karşısında konulan dilek ifadesi
Çocukların sık ölümleri karşısında konulan dilek ifadesi
Parlak, parlayan, inci gibi parlayan.
Uzun ömürlü olsun
Kız çocuğu olmayan ailelerin en son doğan erkek çocuklarına verdikleri isim.
Temiz ve yiğit kimse
Özü temiz kimse.
Durulmuş, duru, berrak. 2. Doruk. 3. Belli bir süre değişmeyen, olduğu gibi kalan.
Temiz kal, berrak kal
Soylu kan sahibi
Suyun durulması, aklanması
Temiz özlü kimse
Adı sanı temiz kimse
Saf ve berrak akan sel.
Temiz soylu, saf kanlı
Temiz ve biricik, pırıl pırıl ve bir tane olan kimse, temiz şehzade
Temiz, dürüst Türk.
Duygulu duyarlı çabuk duygulanan
Hislerini yoğun yaşayan, duygusal.
Bir kimsenin başkalarına göre değer ve yücelik derecesi.
Yamuk olmayan, doğru
Akıllı çocuk.
Sonsuzluk.
Sonu olmayan zaman, sonsuzluk.
Çok parlak olan.
Hayır sahipleri, iyiler, dindarlar, özü sözü doğru olanlar; sadıklar ve iyiler manasındadır.
İlk halife olan Hz. Ebubekir’in ismidir. Bekir’in babası manasındadır.
Varlıklı ve ulu kişi.
Saygın, yüce.
Ulu hükümdar.
Geçmişinde yücelik saygınlık barındıran.
Acem.
Çok bilmiş.
Güzel, yeni.
Açıkgöz, çevik, çalışkan ve sinirli anlamlarındadır.
Güzel işler karşılığında alınan mükafattır
Çok güzel, yakışıklı.
Mükemmel. 2. Eli açık olan.
Dua eden.
Ata, dede. 2. Büyük erkek kardeş. 3. Kendisine saygı gösterilen kimse.
Osman Gazi’nin hocası. Edeb ve Ali isimlerinin birleşimi ile oluşur.
İyi
İyi ve yiğit
İyi zengin.
İyi kimse, iyi er manasındadır.
İyi soydan gelen kimse.
Karayağız at.
Edepli terbiyeli / Edebiyatla ilgilenen kişi.
Yüce, yüksek
Değerli, ulu, yüce, yüksek
Vücudu beyaz, başı siyah at.
En değerli en yüksek.
Ege yiğidi, ağabey
Ağabey, büyük kardeştir. Buğra; büyük erkek deve, iki hörgüçlü devedir.
Afacan, hareketli, ele avuca sığmaz anlamlarını taşır.
Hareketli, ele avuca sığmaz, akıllı
Yiğitlerin başı.
Yiğit bir soydan gelen.
Saygıdeğer, ince çelebi kimse. 2. Sözü geçen, buyruğu yürüyen kişi. 3. Eğitim görmüş kişi için
Ağlamak, feryat etmek.
Düşüren yıkan kimse.
Çığlıklar, inlemeler.
Tasa, kaygı, üzüntü. 2. Düşünceler, fikirler.
Feraha kavuşan, kurtulan.
Eflal (افلال) kelimesi Arapça sözlüklerde ‘kurak, bitkisiz yer’, ‘hezimete uğrayan’ manalarına gelen el-fell (الفل) kelimesinin çoğulu olarak geçmektedir. Buna göre Eflal, ‘kurak, bitkisiz yerler’, ‘hezimete uğrayanlar’ manalarına gelir. Kötü enerjili bir isimdir.
Açık mor, leylak rengi ile erguvan arası / Bilgin, bilgili, herşeyi bilerek doğan çocuk.
Türler, çeşitler.
Hz. Yusuf un ikinci oğlu. Orta Filistin’de yerleşen İsrail kabilesine adını verdiği söylenir. Bu kabile Hz. Süleyman’ın ölümünden sonra asıl İsrail topluluğunun 12 kola ayrılmasında etken oldu.
Sevinçli, mesut, neşeli kimsedir.
Kulaktan kulağa yayılan öyküdür.
Taç, padişah tacı ve subay anlamına gelir.
En değerli en yüksek.
Bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her hâlinden sorumlu olan kimse. 2. Yaşça büyük. 3. Sahip
Egeli yiğit
Saygın egeli.
Saygın egeli.
İçten ve sevecenlikle sahip çıkan.
Engin denizlerin hükümdarı
Sözünü geçirendir.
Egeli olmasıyla nam salmış olan.
Egeli olmasıyla anılan.
Egeli saygın kişi.
Genç egeli.
Engin görüşlü Türk.
Egeli oğlu.
Boyun bükmeyen.
Kahraman, yiğit.
Talihli, uğurlu, kısmetli
Bir masal yaratığı, korkulan, güçlü
Acımasız hükümdar.
Allah’ ın sıfatlarındadır. En büyük manasındadır. İsim olarak kullanılması uygun olmayabilir.
Usta, bilgili, deneyli, yetişkin, açıkgöz, zeki
Açıkgöz kimse, zeki kimse, bilgili, görgülü, deneyli kimse, manalarındadır.
Tarım ile uğraşan kişidir.
Elleriyle toprağı eken kişi.
Toprağa tohum serpen kimsedir.
Ekilmiş tahılın filiz vermiş biçimi, tarlada bitmiş tahıl. 2. Buğday. 3. Kültür.
Ekip biçen kimse.
Tanm1a, uğraşan.
Tarımla uğraşan kimse
Daha, pek kâmil, mükemmel ve kusursuz olan. En uygun, en eksiksiz olandır. Ekmel-i Enbiya
Dinin en olgunu, dinin tamamı.
Pek cömert, iyiliksever manasındadır.
İl beyi, ellerin beyi demektir.
İyiligi ve ihsani bol olan demek
Uzlaştırıcı, arabulucu, bir işi birlikte yapan
Boyu uzun yakışıklı
Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kimse, sefir. 2. Bir Uzlaşma sağlamak veya iş bitirmek için birinin yanına gönderilen kimse. 3. Yalvaç, peygamber, resul.
Yiğit temsilci.
Temsilci.
Ehli. 2. Cana yakın.
Feda etme, gözden çıkarmak.
Kamu, herkes.
Seçkin, üstün.
Elitez, eline çabuk.
Renkler, çeşitler. 2. Rengârenk.
Yardımcı ol.
Yardım eden, yardımcı.
Yardımcı olan.
Kur’an-ı Kerim’de adı geçen bir peygamber. Kur’ân-ı Kerîm’de, “İsmail, Elyesa’, Yûnus ve Lût’a da yol gösterdik; hepsini âlemlere üstün kıldık” (el-En’âm 6/86), “İsmail’i, Elyesa’ı, Zülkifl’i de an. Hepsi de iyilerdendir. (Sâd 38/48) mealindeki iki âyette anılması ve İslâmî kaynaklarda verilen şeceresi dışında onunla ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Emniyet, güvence gibi anlamları vardır.
Korunmak birine veya bir yere bırakılan eşya, kimse. 2. Bir kimse ile birine gönderilen şey. 3. Eşyanın emanet olarak
Peygamberler, Evliya.
Onurlu.
Uzun ve yorucu çalışma. 2. Bir amaç uğruna harcanan yoğun beden ve zihin gücü.
Nihayet.
Allah’ın bereketi.
Güvenilir, kararlı.
Güvenilir kişi
Buyruk.
‘Emir”’, Müslüman Ortadoğu ülkelerinde bey, askeri komutan, vali ya da yüksek rütbeli subay
Buyruk, komutan, talimat, ferman anlamlarındadır.
Taha; Hz. Ömer’e Müslüman olmadan önce okunan ilk suredir. Emir+ Taha isimlerinin beraber kullanımı ile oluşan bir addır.
Emir ve ay isimlerinden oluşmuş.
Yöneten saygın kişi.
Bir kavmin, bir şehrin başı; büyük bir hanedana mensup kimse anlamlarındadır. Peygamberin soyundan gelendir.
Emir veren han, yönetici
Bir kavmin, bir şehrin başı.
Buyuran, hükümran bir soydan gelen.
Saz çalan oynayan
Kürkler, hayvan derileri.
Aşık, halk ozanı, arkadaş
Emirle ilgili.
Allah’ ın emri manasındadır.
Peygamberler.
Güvenilir kimse, erinçli kişi
Gül boylu, ince uzun, güzel endamlı.
Çok az, çok seyrek, az bulunan.
Dağlardaki karın erimesiyle kendine yatak oluşturan ve yaz gelmesiyle de kuruyan su yatağı. 2.
Kapital.
En yiğit, en er kişidir.
Çok ermiş, ermişlerin ileri geleni.
Soylu Arap atı, küheylan manasındadır.
Cılız, zayıf, güçsüz
Ganimet.
Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş.
Engin yiğit
Uçsuz bucaksız ay.
İyi yetiştirilmiş derin bilgi sahibi kişi.
Engin yiğit, engin er, engin kimse.
Geniş soy
Uçsuz bucaksız deniz.
Her yanı sarmış olan Türk – Derin bilgiye sahip Türk.
Derelerde sık ağaçlardan oluşan karanlık. Ağaç filizi.
Hepsinden gür olandır.
Arkadaş, dost
Sevimli, dost canayakın
Koruyup gözeten, yardımcı olan.
Ensar kişilerden biri.
En ışıklı, en parlak, nurlu güzel kişidir.
Erkek, yiğit, kahraman, yürekli, yetenekli, rütbesiz asker anlamlarını taşır.
Güçlü er gürbüz kimsedir.
Alnı açık yiğit, ak alınlı kimsedir.
Akıncı yiğit, akıncı askerdir.
Korkusuz yiğit.
Her anlamda yiğitliğini gösteren.
Al kanlı yiğit…
Korkusuz akıncı.
Yiğit erkek, yiğit kimse, yiğitler yiğidi.
Altay dağlarından gelmiş yiğit.
Yiğit diye anılacak kişi; anmakta geç kalma.
Başkasından anı kalmış yiğit
Yiğit olarak anılasın manasındadır.
Aslan gibi korkusuz ve güçlü olan kişidir.
Yiğit kişi
Aydın yiğit aydınlık yiğit
Egemen olan yiğit
Yiğitler yiğidi, er yiğit, bahadır.
Saygın, yiğit.
Cesur ve şimşek gibi hızlı.
Yiğit bey.
Yiğitliği ile bilinen.
Yiğit bilekli, bükülmez bilekli
Bilgili, yiğit, bilen er
Bilen kimse, bilgili ve yiğit
Boğa gibi güce sahip olan.
Yiğit, boylu, endamlı.
Yiğitler başı, komutan
Boğa gibi yiğit kimse, yiğit boğa
Yiğit, korkusuz olan candır.
Yiğitçe, yiğide benzer bir biçimde.
Çelik gibi yiğit, çelik er kişi
Savasçi erkek.
Sağlam yiğit çetin er, güç er, zorlu er kişi
Canlı, hareketli yiğit
Korkusuzluğuyla, yiğitliğiyle dünyaya nam salmış kişi.
Erken doğan, En erken davranan
Yiğit ve genç.
Kayseri’deki dağın ismi.
İtibarı olan, çevresinde saygı gören.
Saygın, onurlu
Dağ gibi er, dağ gibi yiğit
Dağ gibi er, dağ gibi yiğit
Yeni dal, taze dal.
Fazilet, ahlak, ruhsal ve manevi olgunluk
Erdemli yiğit
Erdemli yiğit
Demir kadar güçlü
Ahlaki açıdan her alanda yeterliliğe sahip olan, faziletli.
İnsan eli değmemiş, bakir,
Dürüst ve iyiliksever yiğit·
Ay kadar bakir
El değmemiş yiğit
Denizci yiğit kişi
Ulaştı, yetişti, olgunlaştı, büyüdü, başakları olgunlaşmış ekin
Ermişliğiyle itibar gören kişi
Ulaştık, yetiştik, kavuştuk, eriştik
Gönül eri
Erken dilenen şey
Tanrı yolunda ermiş durumuna geldim” “eriştim” “olgunlaştım” anlamındadır.
Ereğine ulaştın; Tanrı yolunda ermiş duruma geldin, olgunlaştın yetiştin anlamındadır.
Sağlam, güçlü esen
Amacına ulaşan yiğit.
Erken doğ, yiğit doğ
Yiğit doğan kişidir.
Yiğit olarak doğdu, erken doğdu
Erkek çocuk
Ağırbaşlı, yiğit, uslu yiğit
Ağzından çıkanı sahiplenen ve sözünden dönmeyen
Yiğit kal.
Duran, yaşayan yiğit.
Katışıksız er, duru er
Ulaşılmak istenen, ardından koşulan şey, amaç, erişilmek İstenen sonuç
Vaktinden önce eken, erken eken
Yiğit el
Cennet.
Erkek. 2. Olağanüstü sezgileriyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimse. 3. Deneyimli, akıllı kimseler. 4. Dost. 5. Hayırlı çocuk.
Ermiş yiğit
Ermiş ve ay gibi aydınlık.
Ermiş kimse, ermiş can
Huzur veren.
En büyük gezegen, jüpiter.
can dost.
Ermiş el, yiğit el
Ermiş yiğit.
Ermiş ve güçlü kimse
Olağanüstü sezgileriyle bazı gerçekleri gördüğüne inanılan kişi. 2. Kendini tüm benliğiyle Tanrı’ya adamış kimse.
Özü ermiş kimse
Ermiş soy, yiğit soy
Ermiş asker, yiğit subay
Her şeyi bilen Türk.
Ermiş ve ulu kimse
Ermiş ve ulu kimse
Yiğit er, yiğit erkek
Benliğinden ayrılmış, kendini Tanrıya adamış.
Buğday ve arpa tarlalarında yetişen deliceotu da denilen bir bitki. Acı bağdem ağacı.
Gücüyle üstün gelen.
Yiğit, kahraman, savaşçı.
Şımarık, nazlı
Buluğ çağına erişmiş olan. 2. Henüz evlenmemiş olan, bekar.
Genç erkek.
Çadır kapısı. 2. Dağ yamacl.
Dağın zirvesi
Henüz evlenmemiş evlenecek çağa girmiş yiğit
Güzelliği yakalama. 2. İyi bir şeye erişme durumu, mazhariyet-
İstenilen iyi ve güzel şeye erişmiş kimse; erişmiş can; kendisine kavuşulmuş cananlamalarındadır.
Yiğit erkek.
Er ile ilgili.
Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş. 2. Haklarını kullanabilecek yaşa gelmiş olan.
Yetişkin yiğit
Ay gibi parıldayan delikanlı.
Erişmiş, yetişmiş, olgunlaşmış ve zengin
Olgunlaşmış kimse
Yetişmiş, olgunlaşmış er.
Ergin bir hale gelmiş soy
İstediğine ulaşmış soydan olan kimse
Gök yüzlü ve sarışın erkek
Gönülden dürüst kişi.
Erken gör
Güçlü er, erkek ve güçlü
Yiğit erkek.
Başka erleri güdecek denli yiğit
Yeni açan gül.
Güler yüzlü kimse, güleç yiğit
Güler yüzlü, sempatik.
Durmaksızın gülen anlamında.
istediklerini elde etmiş olan.
Hızlı, atak, sert başlı at.
Sert başlı oynak hızlı at / Sulu serpken kar
Sert başlı oynak hızlı at / Sulu serpken kar (Ergün)
Ay gibi sessiz.
Mütevazi.
Erken doğan güneş
Her ilişkisinde mütevazi olan.
Kendine güvenen, kendiyle barışık olan.
Güvenç olan kimse, güvenilir er
Yiğit hükümdar
Hun yiğiti
Ermiş ve yiğit, yetişkin yiğit
Erkek.
Bir şeyin erebileceği uzaklık. 2. İyi bir şeye işaret olan durum. 3. Sevgi. 4. Müjde.
Sevilen kimse, muştu olan er
Erginleşmiş kimse.
Mutluluk içinde yaşayan kimse, dirlik düzenlik içinde yaşayan erkek
Bilgisi ve yeteneğiyle zeki olduğunu belli eden kişi.
Uyanık, zeki.
Olgunlaşan, erginleşen, ulaşan, yetişen
Erişkin
Yetkinliğe ermiş, gelişmiş.
iz bırakan yiğit.
Akıllı kimse zeki erkek
Yiğit ışık
içindeki cevheri paylaşan.
Yaptırma gücü, güç sözü geçerlilik
Yiğit kalmanasındadır.
Rakam, sayı işaretleridir.
Erkek kanlı
Kaya gibi güçlü.
İşe çevrilebilen güç
Güçle ilgili, güçsel
Güçlü erkek, güç sahibi kimse
Tekbaşına iş gören, serbest
Özgür el, özgürlüğünü seven.
İstediği gibi davranabilen erkek, özgür kimse, özgür yiğit
Kılıç gibi kudretli kişi.
Çalışkan kimse
Erken gelen kış
Güçlü kimse, güçlü erkek, sözü geçen kimse
Yiğit koç, koç gibi erkek
Eliaçık erkek, cömert kimse, yiğit er, koçak er
Güçlü ol, güç sahibi ol, yiğit ol
Güç Sal, güç gönder
Güç sahibi ün, güçlü ad
Güçlü soy
Güç ver güç sun
Güçlü ruh
Yiğit kul, yiğit kimse
Sağlam er, dayanıklı er
Yiğit kurt
Uğur getiren yiğit, uğurlu yiğit
Yiğit, uğurlu ve Ay gibi kimse
Uğurlu yiğit, kutlu yiğit
Sarp er, yalçın kaya gibi erkek, şahin gibi erkek
Erdemli yiğit
İstediğine kavuşmuş – Dini inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, evliya, veli.
Mutluluk içinde yaşayan er
Cesur, korkusuz komutan anlamında.
Yiğit barış tanrısı, güçlü er
Yiğit kişinin oğlu
Yiğit oğul
İyi ve doğru erkek, iyi erkek arkadaş, tosun gibi erkek Gürbüz erkek
Elit, beğenilen.
Erkek ol sözünde dur anlamında
Yiğit olan, erkek olan, er olan
Güvenilir kimse
Özü yiğit, yiğit özlü, yiğit kimse
Yiğit ve şair kimse, yiğit şair
Erkenden gönder, erken salıver
Yiğit ünlü, er sanlı
Doğru yolu bulan
Yiğitçe savaş.
Yiğit olarak saygı göster
Saygıdeğer yiğit, saygı gösterilmesi gereken kimse
Yiğit seç,
Yiğit sel
Kolay, zor olmayan
Dürüstlükten hiç ayrılmayan.
Erkek ol ve sev, erken sev
Erken seven kimse, yiğit kimse
Yiğit sever.
Erkenden, vaktinden önce sevinç duy, vaktinden önce sevin
Vaktinden önce sezen kimse
Erken sezer, vaktinden önce sezer
son yiğit, son erkek anlamında, ailenin sonuncu erkek çocuğuna verilen ad
Son yiğit, son erkek anlamında, ailenin sonuncu erkek çocuğuna verilen ad
Erkek soy, yiğit soy
Yiğit sözü
Yiğit asker, yiğit subay
Erken sun, vaktinden önce sun
Yiğit ve doğan gibi yırtıcı
Erkekliği taç gibi taşıyan
Tan gibi ateş renkli er
Yiğit ve taş gibi sağlam kimse
Yiğit tay
Yiğit ve uzun boylu kimse
Sonraki, gün; şafak sökme zamanı; herhangi bir işteki ilk başarı
Yiğit, ve tek er
Yiğit ve tek, yiğit prens
Erdem, fazilet
Sabah, gündoğumu anı
Hayranlık uyandıran.
Gözü yükseklerde olmayan, gözü tok yiğit
Törelerine bağlı yiğit.
Yiğit ve cevherli kimse
Sorguçlu yiğit, tuğlu yiğit
Yiğitler topluluğu anlamında
Temiz yürekli doğru yiğit
Akşamın ilk saatleri, gecenin başlangıç saatleri
Yiğit, Tuna ırmağı
Tunçtan yapılmış, sağlam, yiğit erkek
Yiğit, Tunca ırmağı
Yiğit ve tunçtan yapılmış ay
Yiğit, hükmeden
Yaşayan yiğit
Yiğitler ara-
Yiğit Türk, erkek Türk
Yiğit ve adaletli
Adaletli yiğit.
Düzgün er, yiğit ve düzgün kimse
Ulu yiğit, yüce yiğit, metin yiğit
Yiğit diye tanınan, ünlü yiğit
Yiğit olarak tanın, yiğit olarak ün al
Üstün yiğit
Yiğit, cesur
Çıplak, yalçın kaya gibi yiğit kimse
Her bakımdan alışılmışın üstünde olan yiğit
Çok sert yiğit, yavuz erkek
Çabuk gel
Yiğit erkek
Hiçbir şeyden korkusu olmayan yiğit, gözü korkusuz yiğit
Yiğit oğlu.
Uygun, münasip, layık
Darı.
Dini vecibelerini yerine getiren.
Çok uğurlu ve mutlu
Çok uğurlu ve mutlu
Çok uğurlu ve mutlu
Sağlıklı yiğit
Sağlıklı ve saygın kişi.
Sağlıklı ve beyfendi kişi.
Sağlıklı, huzurlu kişi.
Sağlıklı ve demir gibi
Sağlıklı yiğit
Rüzgar gibi gürleyen.
Sağlıklı hükümdar.
Sağlıklı ve huzurlu ol.
Sağlıklı ve huzurlu insan.
Tan vaktinde esen rüzgar.
Sağlıklı, taş gibi.
Sağlıklı ve genç.
Sağlıklı Türk
Eseralp
Yiğitliği dilden dile rüzgar gibi dolanan
Çok yakışıklı ve beyefendi kişi
Arkasında büyük eserler bırakan hükümdar
Heykel gibi güzel.
Eserleriyle anılan bir soydan gelen.
Sert ve taş gibi sağlam.
Büyük eserler bırakmış Türk.
İçten, çok şefkatli olan.
Soylu, zengin.
Yiğitliği çok kişiye örnek olan.
Saygıdeğerliliğiyle çok kişiye örnek olan.
Sabah yeli gibi tatlı ve yiğit kimse, esin veren kimse
Niteliği, görünüşü aynı olan.
Yel, sert esen yel
Sert esen yel gibi yiğit
Çalışkan. 2. Girişken.
Eş, dost, arkadaş, akran.
Şerefli, şeref sahibi / Uğurlu
Eksiksiz, tam.
Kara, yağız at
Kara, yağız at
Günah işlemeyen
Yüce, yüksek, değerli
Takvayla yaşayan, Allah korkusu ile günahtan çok fazla çekinen
Etkileyici, yaptırıcı
Gecikmemesi gereken, acil, aceleci…
Ermişler – Koruyup gözetenler – Allaha yakın olanlar.
Uzun boylu. 2. Kasırga. 3. Kainat.
Bir olayda birbiri ardınca gelen değişik durumların Her biri, alınan yol aşama
Kâinat
Dünya ölçüsünde olan
Aşamalarla kendini gösteren ilerleme, değişim
Ahlak, huy
Bir durumu değiştirmek için gösterilen çaba.
Daha uğurlu, çok talihli, hayırlı, kutlu
Varlıklı, iyi durumda olan oğuzlarda boy adı.
Sabırın simgesi olmuş bir peygamber
Ezmek eylemini yaptı, ezip geçti, yendi
Başlangıcı olmayan demektir.
İyi şehzade
Gökyüzü.
Erdemli, üstün, parlak
Yüce kişi. 2. İtibarı olan kişi.
Şanlı, şerefli, onurlu, övülecek kimse manasındadır.
Yüce.
Dinin övünç kaynağı manasındadır. Karşılıksız kabul edilen görev, iş diğer anlamıdır.
Karşılıksız kabul edilen görev, iş
Gönüllü kişi, onuru için bir işi yapan anlamı taşır.
Başkalarından daha ileri, üstün.
Başarı kazanan, isteğine kavuşan. 2. İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kar.
Anlayışlı, zeki. 2. Fıkıh bilgini.
Anlayışlı, zeki kimse. 2. Fıkıh bilgini.
Yoksul.
Allah’nın büyüklüğü karşısında âciz olan kimse.
Yoksulluğun getirdiği gariplik.
Fırtına, tozu toprağı savurarak esen sert rüzgardır.
Başarılı ve mutlu kimse. 2. Toprağı süren, eken kimse.
Ölümlü. 2. Geçici. 3. Yaşlı.
Farap adlı ilden olan kimse. 2. 870-950 yılları arasında yaşamış büyük Türk İslâm düşünürünün adı.
Benzerlerinden farklılığını belirten özellik.
Binici, ata binmekte maharetli olan kişi, anlayışlı.
Adaletli, hukuklu, keskin kararlı kişidir.
Hitabet yeteneği olan.
Ülkeleri ele geçiren, fetheden.
Mert
Zekası sayesinde her şeyi çabuk kavrayan anlamında.
Keskin kılıç, hâkim, hükümdar.
Fazilet sahibi.
Erdemli, manevi değerce üstün
Fazilet sahibi
Allah’ın erdemi, üstünlüğü.
Allah’ın fazileti.
Tan kızıllığı.
Bir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyen korkusuz kimse
Özverili.
Dinin büyüklüğü, ululuğu… Büyüklük, ululuk gösteren kişidir.
Anlayışlı, çabuk kavrayan
Anlayışlı, çabuk kavrayan
Zekâ, anlayış, kavrayış sahibi kimse.
Anlayışlı kişi
Anlayışlı, çabuk kavrayan
Susuz çöl.
Gökyüzü. Dünya, âlem.
Lider
Açık düşünceli.
Kargaşa, düzensizlik.
Fenni
Fene, bilime ilişkin, bilimle ilgili.
Aydınlık, ışık. 2. Güç, kuvvet.
Hakkından vazgeçme, el çekme.
Bolluk, genişlik, ucuzluk.
Unutma, akıldan çıkma.
Kale muhafızı, koruyucu.
Güçlü, parlak, canlı kişiliği olan kimse.
Yarın, gelecek zaman
Dal tomurcuğu.
Tek, yalnız.
Güce, saygınlığa sahip kimse.
Bilgi veren.
Bireysel, tek başına
Zafer, utku. 2. Sevinç, teselli.
Sevinçli, mutlu
Zorluklarla savaşan
Zorluklarla savaşan, güçlükleri yenen kişidir. Ayrıca sevinç, neşe anlamlarını da taşır.
Dinin coşkusu, sevinci.
Güçlü, şanlı soydan gelen kimse. 2. Sevinçli.
Bir tane, eşsiz
Bir tane, eşsiz.
Tek, eşsiz, benzeri olmayandır.
Mutlu, sevinçli.
Eşsiz benzersiz
Eşi olmayan, soylu kandan gelen kimse.
Ekini alınmış tarla.
Saygın soydan gelen.
Buyruk, emir
Hükümdar.
Hakim.
Buyrukla, fermanla ilgili olan.
İki isimin baş ve son parçalarından oluşturulmuş
Uğurlu, kutlu, aydınlık yüzlü kişi
Bir tür sansar.
Güçlü, saygın bir soyu olan, eşsiz.
Hayırlı, kutlu.
Çığlık, haykırış.
Bilim ve hikmet.
Delikanlı.
Oğul, çocuk.
Biçim, tavır.
Aydınlık.
Fetih ile ilgili
Tanrının fethi.
Bir şehir veya ülkeyi savaşarak alma. Zapt etme, ele geçirme…
Allah’ ın 99 esmasından biridir. Ferahlık yayan, açan ferahlatan manasındadır.
Üstünlük, başarı, zafer ile ilgilidir.
Tanrının üstünlüğü.
Verimlilik. 2. Bilim bilgelik.
Bereket ve bolluk verendir.
Dinin verimliliği.
İlim, irfan, suyun akıp taşması gibi manaları vardır. Ayrıca Bereket, bolluk ile ilgilidir.
Allah’ın feyzi, bereketidir.
Gökyüzü, uzay boşluğu…
Kainatın hükümdarı.
Uzayla ilgili.
Düşünen, düşünce ile ilgi.
Dini düşünce.
Düşünceyle ilgili olandır.
Namlusu kısa kurşun atan tüfek, 2. Uzun boylu, yakışıklı ve çevik kişi.
Genç, toy, delikanlı.
Yiğit, mert, binici, at yetiştirici gibi anlamlar taşır.
Cennete ait, cennetle ilgili. 2. İran’ın ünlü şairi, Şehname’nin yazarı.
İnce, uzun boylu. 2. Sevinçli, mutlu, uğurlu.
Namus uğruna atılan kurşun
Özveri.
Eski İran dilinde; “Geçit veren; üstünden geçmeye uygun olan anlamındadır. Fırat, Doğu Anadolu’dan geçen büyük akarsuyumuzun adıdır aynı zamanda.
Yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgar.
Yürek, kalp gönül
Yürek, kalp, gönül
Yürek, kalp, gönülanlamındadır.
Kuran’ı Kerimin yazılı Mushaf haline Furkan denir. Manası; Hak ile batılı birbirinden ayıran. İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı fark edip ayırandır.
Mertlik, yiğitlik. 2. Soy temizliği. 3. Cömertlik.
Boşuna gereksiz, haksız.
Acıyan, bağışlayan
Bağışlayan, acıyan
Bağışlayan, atfeden.
Bağışlayıcı, günahları affedici
Kazanan, üstün
Zengin, cömert, bol çok, elindekiyle yetinen
Liderlik yapan, öncü.
Kimsesiz, yalnız, yabancı / Tuhaf
Yardım, destekle ilgili. 2. Derine dalan kimse.
Olağanüstü çalışma, çaba, çalışma isteği – Koruma, kayırma, esirgeme duygusu.
Çok çalışkan, gayretli.
Yüreği ve bileği sağlam olan
Divan edebiyatında bir nazım biçimi. 2. Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sesle yapılan taksim. 3. Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı.
Savaşta yara alan
Dağ geçidi. 2. Boşluk, eksiklik. 3. Güçlük, güç durum.
Çukurdaki su birikintisi. 2. Ege’de akarsu adı.
Dinç, güçlü, sağlıklı
Genç al.
Genç, yiğit
Genç, yiğit
Arslan gibi yiğit.
Genç, güçlü kişi
Genç eli.
Delikanlı, genç yiğit
Delikanlı, genç yiğit
Hiç yaşlanma, herzaman genç kal
Genç o anlamına
Yaşlı olmayan soydan, dinç kimse, soylu genç
Tan vaktinin çok canlı görünüşü.
Taş gibi sert olan genç. .
Genç Türk.
Açık maviye yakın, gök rengindeki Ay
Doğru, hakikat, var olan
Aslına uygun nitelikler taşıyan yiğit, gerçek yiğit
Hisar, kale.
Kahraman.
Etkin, faal.
Özlü, değerli.
Cennette çıkan ilk kiraz
Uzay boşluğundaki ışığı yansıtan cisimlerin ortak adı
Yeni yerler görmek ereğiyle geziye çıkan kimse
Ağırbaşlı, sakin.
Kırım hanı
Halk tarafından sevilen kahraman kişi.
Sevilen hükümdar.
Girişken, sokulgan
Gizlenmiş Ay, saklı Ay
Giz gibi saklanan yiğit
Giz saklayan kimse, sırdaş
Yardım.
Dinin yaratılmasına yardımcı olan
Dinin yayılmasına yardımcı olan.
Göçebe yaşamı süren.
Kendi ülkesinin dışında yaşayan.
Yeşile çalan mor.
Gök, mavi, yeşillik
Sarı saçlı ve mavi gözlü kimse, gökmen
Gök gibi, yiğit, kuvvetli
Gök ve ay gibi güzel olan.
Gökteki güç; gök gücü
Gökyüzlü ve zengin kimse
Yeşil bir dağın geçit veren yeri
Yeşil bir dağın geçit veren yeri; yeşil tepe
Mavi renkli benek
Yeşil yaprak
Mavi gözlü bey
Fırtınalı gökyüzü.
Bulutlu gökyüzü.
Yeşermiş, taze can, özlemle dolucan
Gösterişli, yiğit
Mavi geçit
Mavi gözlü yiğit bey.
Mavi gözlü yiğit, sevimli yiğit
Güzel, sevimli, hoş kimse. 2. Yiğit, cesur. 3. Taze, körpe.
Gök ile ilgili, gök rengini andıran
Mavi gözlüm
Güzel, sevimli, mavi gözlü ve sarışın
Mavi gözlü yiğit
Mavi gözlü, yiğit, güçlü
Mavi su, yiğit su.
Külrengi, kır, kurşuni
Gökyüzü ile ilgili.
Göğe ermiş dağ.
Yeşil dal
Demir rengi, yeşil-mavi renk
Büyük mavi deniz
Gökyüzünün doğuşu.
Dumanlı gök.
Mavi el.
Çok yiğit
Göklerin hükümdarı
Eski Türk isimlerinden Gök+Hun
Yiğit, mavi gözlü
Mavi gözlü ve sarışın yiğit
Mavi gözlü sarışın yiğit
Mavi gökyüzü.
Gökyüzündeki muhteşem güzellik.
Mavi gözlü hekim
Mavi gözlerinin güzelliğiyle tanınan.
Şanı yüksek kimse.
Mavi gözlerinin güzelliğiyle tanınan.
Gökyüzü senindir anlamında
Gökle ilgili
Gökyüzü senin anlamında.
Gökle ilgili.
Mavi seven, gökyüzünü seven
Mavi sever, göğü sever, gökyüzünü sever
Gökyüzünden gelen.
Yüksel, yücel anlamında kullanılan bir ad.
Mavi şafak, mavi tan
Mavi taş, uğur
Mavi gözlü çocuk.
Gökyüzlü ve biricik, mavi gözlü şehzade
Gökyüzünden gelen.
Gök renkli Tuğ sahibi
Savaşçı kimse.
Mavi Tuna
Mavi gözlü ve tunç gibi
Bir Türk boyu
Bayrak direği.
Mutlu, sevinçli
Refah, huzur, mutluluk.
Birbirleriyle uyum içinde olanlar.
Şarkı, türkü.
Görme yetisi olan, gören, görmüş olan, iyi gören
Güzel Ay, görkemli ay
Heybetli el,
Gösterişli, göz alıcı olma
Güzel ve yiğit kimse
Alımlı, yakışıklı yiğit, görkemli erkek
Gözleyen, araştıran.
Beğenilen Türk.
Albenisi olan, göze güzel görünen, çekici, pınar, kaynak, göze
Allah’ın adamı, mübarek insan.
Kuvvet al.
Güçlüklerin üstesinden gelen yiğit.
Güçlü el.
Çetin yiğit.
Güçlü ermiş.
Çetin han, güçlü han
Güçlü soydan olan kimse
Dayanıklı, zorlu, gücü olan, kuvvetli, sözü geçer
Süs, bezek.
Dayanıklı, zorlu yiğit, güçlü yiğit, sözü geçer yiğit
Kuvvetli hükümdar.
Dayanıklı, zorlu Türk, kuvvetli Türk
Kuvvetli kişi
Gücün ve kuvvetinle nam sal anlamında.
Gücü ve kuvvetiyle nam salmış olan.
Çetin sel, zorlu sel, güçle ilgili, enerjik
Dayandığım şey, dayanağım, güç aldığım
Benim dayanağım olan yiğit, gücüm olan yiğit
Yenici güç, zorlu güç
Yeter güç
Amacının peşinde olan
Atik, güçlü
Ortadoğu takvimine göre bahar ayı.
Gül gibi zarif ve saygın kişi.
Gülümseyen bey.
Gül gibi zarif ve saygın kişi.
Gül ağacının çiçeğinin doğuşu.
Herzaman gülen, güler yüzlü, güler yüzlü ve sevimli
Güler yüzlü yiğit
Yüzünden tebessümü eksik etmeyen.
Güler yüzlü yiğit, güleç er
Gülümseyen sabah vakti
Gülmek eyleminden bir iyi dilek
Gülü ayaklarında çiğne
Gül gibi güzel hakan
Güler yüzlülüğü içten olan.
Güler yüzlü kimse, güleç
Sabah vaktinin gülü, tan gülü
Güvenilir kişi
Günün doğması gibi doğ anlamında.
Kızıl sabah güneşi.
Ak gün.
Kırmızı Güneş
Güneş gören alan.
Güzel gün
Kızıl sabah vakti ve Güneş
Kızıl güneş.
Sabahları söylenen bir esenleme sözü, gününüz aydın olsun””
Günün adamı, günün kişisi.
Güneş gibi yakıcı ve sert
Aynı günde doğanlardan her biri, gündeş
Çok iyi bir gün, sağlam gün
Güneş ve deniz
Aynı günde doğanlardan her biri, aynı günde olan
(güneş doğarken doğan çocuklara konulan adlardan) Doğan Güneş, doğan gün
Güneşin doğuşu.
Güneş doğdu, gün başladı anlamında.
Günün aydınlık zamanı
Saygın kişi.
Gündüz hükümdarı.
O günün popüler kişisi.
Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismi.
Temel yönlerden biri. 2. Güneş gören yer.
İyi günler yaşa anlamında
Aydınlıklar hükümdarı
Sıcakkanlı.
Güneş gibi sıcak, taş gibi sert.
Günün uğuru.
Aydınlık ol.
Aydınlık yüzlü, güneş gibi parlak yüzü olan kimse.
Güneş gibi.
Işık saçan Türk.
Bereketli, ışıklı.
Aydınlık yol.
Çok, bol, fazla
Çok beyaz, temiz.
Sıkça akın.
Çok al, çok yaşa
Yiğit
Bol bol hatırlaanlamında kullanılır.
Bereketli, bolluk içinde olan ay
Doğup yaşanılmış olan yerden uzak yer, gurbetlik
Sağlıklı, sağlam
Bol sulu akarsu.
Bol ağaçlı dağ. 2. Gür ormanlı tepe.
Güçlü dal
Güçlü sağlam demir
Güçlü, dinç, ürkek
Canlı hareketli. 2. Çetin bir gücü içeren.
Gürbüz yiğit.
Gürbüz yiğit kişi.
Sert esinti.
Karadeniz’de yetişen bir ağaç türü.
Gürbüz, aydınlık yiğit.
Güçlü, gürbüz hükümdar
Güçlü kal
Güçlü kanlı, kuvvetli
Güçlü ve de kaya gibi sert.
Kökleri güçlü olan.
Gürül gürül haykıran kalın ses.
Güçlü, gürbüz.
Gücü kuvveti olan gürbüz kişi.
Güçlü ol
Gürül gürül akan pınar.
Her tarafa nam salmış olan.
Önemli, güçlü bir üne, soya sahip olan kimse.
Güçlü, saygın.
Güçlü sel, çok güçlü
Güçlü ses.
Güçlü soy
Çok koyu şafak
Uğurlu, çok şanslı kişi.
Bereketli tuğ,
Gürül gürül akan Tuna.
Sağlam tunç
Gürül gürül akan Tunca.
Güçlü Türk.
Kendini beğenme, büyüklenme, kibir.
Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, sevinç, mutluluk.
Güvenilen yiğit.
İnanç, inanış
Cesaret al, cesaretlen.
Güvenli yiğit.
Güvenilir Türk.
Su yolu
Sonbaharda doğan.
Yer yuvarlağı, küre, dünya, yeryüzü.
Yakışıklı ve saygın erkek.
Sevgili, dost
Allah’ın en sevdiği, Hz. Muhammed’in lakabı
Yeryüzünde öldürülen ilk insan
Sevilen kişi, yaren, dosta verilen ad
Osmanlıda devlet büyüklerine verilen bir san.
Kabe’yi ziyaret eden kişi.
Birisini yenmek, kötülük
Yol gösterici.El Hadi, Allah’ın isimlerindendir.
Birisine yol gösteren.
Dost, yoldaş.
Hz. Muhammed’in söz ve davranışları
Çok yeşil, en yeşil manasında.
Ezberleyen/ Özellikle Kuran-ı Kerimi ezbere okuyan
Kağan, eski Türk imparatoru
Yeşile çalan koyu sarı renk, toprak rengi.
Akıllı, becerikli, hekim.
Doğruluk, adaletli
Allah’tan gelen, Allah’ın verdiği
Her anlamda haktan yana olan.
Allah’tan gelen hak anlamında.
Kurtuluş, özgürlüğe kavuşmak.
Kurtarıcı.
Kalp, yürek / Yüreklilik
Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse.
Hal, durum.
Birinin yerine geçen kimse. 2. Hz. Muhammed´in vekili ve dünyadaki Müslümanların başı olan kimse.
Yoktan var eden, yaratıcı.
İçten dost, yakın arkadaş
Allah’ın sadık dostu. 2. Hz. İbrahim’e verilen san.
Yumuşak huylu, sakin yaradılışlı
Peygamberimizin (s.a.s) süt annelerinden
Saf, katkısız, duru
Süregelen, sürekli
Dinin sonsuzluğu, ölümsüzlüğü.
İyi ahlaklı, uyumlu
Cesaret, kahramanlık, yiğitlik.
Hamd eden, şükreden / Tanrı ile ilgili
Allah övgüsü
Koruyan, arka çıkan, koruyucu
Şükredici
Sahip olan. 2. Destek.
Beşinci.
Şükreden, ; övgüye değer
Aslan
Eski Türk hakanına bağlı, hükümdar. 2. Osmanlı padişahlarının adlarının sonuna getirilen ünvan. 3. Konaklamak amacıyla yapılan yapı.
Han’a bağlı yiğit, kahraman.
Güçlü, kuvvetli hükümdar.
Hana bağlı beylik.
Hükümdar, ya da devlet büyüğü gibi bir kişiye dayanan soy, aile. 2. Belli ve büyük soydan gelen aile. 3. Eli açık, konuksever.
Allah´ın birliğine iman eden.
Yumuşaklık ve vakar sahibi
İslam dinine sımsıkı bağlı olan kimse. 2. İslamiyetten önce tek Tanrı´ya inanan.
Mezhep adı.
Han soyundan gelen.
Han soylu, bey soyundan gelen
Uhud Savaşı şehitlerinden biri
Bekçi, gözcü.
İstekli, aç gözlü, bir şeyi çok fazla isteyen, hırslı. 2. Pinti, cimri, parayı çok seven. 3. Gözcü,
Huysuz at / Postacı / İnatçı
Özgü, mahsus. 2. Katışıksız, en iyi cinsten olan. 3. Hükümdara özgü olan.
Güzellik, iyilik
Güzel yiğit.
Güzel, iyi. 2. İyi, hayırlı iş, iyilik. – bk. Hasene
İyi, dürüst, saf insan.
Kişisel değeri olan, ünlü bir soydan gelen
Güzel dost.
İyi efe.
Ezen, kıran, parçalayandır. Haşmetli, gösterişli, muhteşem
Kişisel değeri olan, ünlü bir soydan gelen
Kişisel değeri olan, ünlü bir soydan gelen
İyi kan.
İnsanın yaradılışındaki huyu¸ doğası.
İhtişam, büyüklük, görkemlilik
Dinin görkemliği.
Saf, temiz kimse.
Özlem
İl adı, Antakya olan kentimiz inadı
Sonuncu en son olan / Mühürcü
Sonuncu en son olan / Mühürcü
Sonuncu en son olan / Mühürcü
Sempatik, ikramda kusur etmeyen
Sesi işitilen fakat görünmeyen kişi. 2. Gaipten seslenir gibi haber veren melek.
Sona erdirme, bitirme
Ürün, gelmek, ulaşmak
güzel konuşan, hitap eden, topluluk karşısında ikna edici konuşan
Torun.
Esirgeyen, gözeten.
El yazıları çok güzel olan.
İmdat, çağrı.
Ortak, paylaşımcı.
Güneşin doğduğu taraf.
Boş çöl, ıssız, tenha yer.
Yaz mevsimi.
Çığlık, çağrı.
Hayal niteliğinde veya hayal ürünü olan, düşsel, imgesel. 2. Karagöz oynatan kimse, karagözcü.
Yaşamsal, yaşamla ilgili önemli olan
Aslan, cesur, korkusuz kişi
Şaşkın, hayrette. 2. Sevgiden dolayı şaşkına dönmüş.
İyilik, karşılık beklemeden yapılan yardım.
Saşma, şaşkınlık.
Hayır eden, hayır sahibi
Hayırla, iyilikle ilgili
Hayırlı kişi.
Çadırcı.
Sonbahar.
Barış / Bir yerde oturma hali
Çok bilen yetenekli.
Hüzünlü, üzüntülü, acıklı
Usta, mahir, becerikli.
Hezimete uğratan
Değerli eşya, büyük servet, hazine.
Türk musikisinde bir makam.
Kutsal sayılan insanların adlarının önüne konulan san.
Varlık, yaratılmış olan.
Hali vakti yerinde, zengin.
Nişan alınacak yer. 2 Amaç, gaye.
Kıymetli, değerli, biricik, makbul
İnsanlardaki hastalıkları teşhis ve onları ilaçlarla veya bazı araçlarla tedavi eden kimse, doktor, tabip.
Güneş, doğmak.
Birlikte yaşayan, arkadaş.
çağdaş.
Hemşeri, yurttaş.
Her zaman yiğit
Her zaman yener, hiç yenilmez
“Her zaman gözün yükseklerde olsun, yüksel” anlamında kullanılan bir ad.
Güvenli, emin.
Uyanık
Demir.
Eski Kürtçede Güneş.
Arkadaş, dost, yoldaş.
Özdeş.
Umut 2. Düş, rüya.
Aşk, sevda
İnsanlara korku ile birlikte saygı uyandıran görünüş. 2. Büyüklük, ululuk.
Görünüşü, korku ve saygı uyandıran. 2. Büyük, ulu, azametli.
Utanma, utanç.
Acı ve üzüntü duyma.
Bir ülkeye göç etmiş olan, göç etme.
Göç eden / Hicrete ait, hicretle ilgili
Tüm zorluklara karşı koyabilen, 2. Bütün zorlukların üstesinden gelen.
Doğru yolu arama, bulma
Vezir
Gizine erişilmeyen
Müslümanlığın gösterdiği doğru yol.
Allah’ın hikmeti
Alışkanlık, huy.
Yaradılış.
Yumuşak huylu, sabırlı
Çalışma, çaba
Çalışkan, işçi.
Işık saçan güzel huylu
Eski bir Endülüs hükümdarının adı
Bir şehrin veya önemli bir yerin korunması için taştan yapılmış yüksek duvarlı ve kuleli, çevresinde hendekler bulunan küçük kale. 2. Türk müziğinde bir birleşik makam.
Anadolu’da bir uygarlık, Eti.
Hızır manasındadır. Bir işin kolaylıkla ve çok hızlı yapılmasını sağlayandır.
Saklamak, korumak, hafızaya almak
İntikamını al
Darda kalanların yardımına koşan
Elini çabuk tut, hızını artır
Çabuk davranan.
Anlayışlı, görgülü ol.
Doğru yol gösteren.hidayet eden
“Hüdayi” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse anlamına gelir.
Allah. 2. Hükümdar. 3. Sahip olan, efendi.
Allah verdi, çocuk özlemi çeken aileler ilk çocuklarına genellikle bu adı verirler
Tanrı ile ilgili tanrının yarattığı.
Kral, padişah, taht sahibi.
İyi ahlaklı iyi huylu
Saflık, doğruluk, içtenlik
Yiğit hükümdar.
Padişah, kral, sultan.
Özgür, bağımsız
Özgürlüğüne düşkün olan saygın kişi.
Bağımsız bey.
Bağımsız doğan.
Doğuştan özgürlüğüne düşkün olan.
Özgür ülke.
Özgürlüğüne düşkün yiğit kişi.
Özgür gün.
Hep özgür ol!
Özgürlüğüne düşkün bir soydan gelen.
Jüpiter yıldızı. 2. Zerdüşt dininde iyilik Tanrısı,
Saygı göstermek, değer vermek.
Özgür ol.
Güneş
Özgürlüğüne düşkün ve romantizmden hoşlanan
Özgür, bağımsız yaşa.
Tüm yaşamı boyunca özgürlüğünü düşünerek yaşayan.
Keskin kılıç / Dinin keskin kılıcı
Keskin kılıç / Dinin keskin kılıcı
Keskin kılıç. 2. “Hüsamettin” isminin kısaltılarak söyleniş biçimi.
Keskin kılıç / Dinin keskin kılıcı
Akıl ve düşünce.
Güzellik, iyilik
Hüsamettin adının Anadolu halkınca söyleniş biçimi.
Güzel, güzellik ile ilgili
Büyük padişah, hükümdar
Peygamber efendimizin sır katibinin adı.
Soytarı, palyaço
“İbrahim” adının kısaltı1mışı.
(AR) Beri kılma, beraat etme, çıkarılma, aklanma temize.
İnananların babası, hakların babası
Yahudi.
(AR) Lazım gelme, gerçek. Bir sözleşme için ilk söylenen söz. Olumlama, olumlu hale gelme.
İçi özü olan
Güç, kuvvet
(TR) Kutsal, mübarek.
Meyvesi hoş kokulu, kerestesi güzel bir kiraz türü. 2. İlim ve fende ileri seviyede olan anlamında. 3. Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen İdris Peygamber 4. ilk kez giysi dikip giydiği için terzilerin, ilk kez kalem kullandığı için yazarların piri sayılmaktadır.
Araba okunun demiri, dülgerlerin ve heykelcilerin ağaç yontma aracı
Gönülden gelen bağlılık, dostluk, samimiyet manalarındadır. Kuran’ dan sure ismidir.
Bağışlamak, yardım etmek, iyilik etmektir.
Yakın dostlar, arkadaşlar. 2. Aynı okul veya tarikattan olan kimseler.
Canlandırma, diriltme. 2. Umut verme, güçlendirme. 3. Çok iyi duruma getirme, geliştirme, güçlendirme.
Yurttaş, vatandaş.
(AR) İlerleme. İlerlemeye çalışma.
Sunma
Misafirperver.
(AR) Ortaçağ kimyacılarının olağanüstü etkili güçte varsaydıkları cisim. Etkili, yarar şurup. En etkili neden.
Aydınlık, mutlu, demokratik ülke.
Ülke lideri.
Bir ilin, bir obanın yöneticisi
Egemen olan
Eski Osmanlı ileri gelenler için kullanılan unvan
yurdun bilgesi
Ağacın gövdesi, ılımlı.
Elçi
Pişmanlık duyan.
Sağlam, kuvvetli kişi.13
Ülkenin denizi
Hemşeri
Alacakaranlık. 2. Parıltı, ışıltı.
Yıldız.
Henüz gelmemiş zaman, gelecek sonraki. 2. Herhangi bir şeye göre daha ötede olan. 3.Önde bulunan. 4. Amaca doğru durmadan yürü anlamında.
Akın
Atın dörtnala koşması, hücum, akın gibi manaları vardır.
Ilgaz dağlarının yiğidi
Gurbette yaşayan, garip.
İlgi uyandıran, ilgi ve dikkat çeken.
Soy, köken
Köken.
Esinti ve akış için kullanılan yavaş yavaş anlamında
Engel.
Halk, ulus, ahali.
Gönülden gelen, esin.
İçine doğmakla ilgili
Hükümdar, imparator, yönetici.
Yumuşak, ılımlı kimse
İran’da devlet kuran bir Türk hükümdarı. İlk+ An
Ayın ilk günlerindeki hali. İlk+Ay
İlk çocuk.
Temel kanı.
İlkle ilgili, ilk erkek çocuk
Bir edimin ilk defa olduğu gün .
(ilk çocuk için) birincisi
Öncelikle, ilkle ilgili, ilk olan
Önde gelen soy. 2. İlk ata.
İlk Türk.
Kutlu ülke, kutlu yurt
Kutsal ülke.
EylüL.
Ülke için savaş
Ülkeyi savun
Ülkeyi sev
Ülkeyi seven
Ülkeyi sever, ülke sever
(TR) Ülkenin suyu, bereketi, bolluğu.
Ülkenin ışığı
Yurdundaki taş gibi.
Ülkenin yavrusu, çocuğu
Vali, kumandan.
Ülkenin şehzadesi
Temiz vatan.
Yurdunu seven, yurduyla övünen.
Ülkeyi derleyip toparlayan
(AR) Yüzünü çevirip bakma. Dikkat. Hatır sorma, gönül alma. Sözünü başka bir kişiye çevirme.
Ülkeyi düzene sokan, derleyip toplayan
Gösteriş, süs, bezek.
Mersin ağacı
Müslümanlıkta mezhep kuran kimse. En önde bulunan. Cemaate namaz kıldıran kimse. 4. Hz. Muhammed’den
İnanç.
Şekillendirme, şekil verme.
Sütun.
Yardım dilemek, yardım istemek, yardım beklemek
Evine bağlı kalan. 2. Hz. Meryem’ in babası, Al-i İmran
Dost, arkadaş, ağabey, büyük birader
(TR) Görülen bir şeyi veya herhangi bir isteği elde etmek istemi, gıbta.
Kendisine inanılan, güvenilen bey.
İnanılır ve uğurlu kimse,
Güvenilir ve biricik olan,
İnanmak
Kabullenme, bağlanma.
İnanan kişi, inanan ve güvenen kimse
İnanan kimse, özüyle inanan kişi
İyilik, lütuf
İnce yapılı ve soylu kişi, incelikli bey kişi
İnce akan su.
Evrim, dönüşüm. 2. Devrim.
Evrim, dönüşüm – Devrim.
T.C.’nin ikinci cumhurbaşkanının soyadı.
İnden, mağaradan çıkan sel, in seli
Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen Bir çeşit dikenli otun güzel kokulu sarımtrak çiçeğin kurusa bile kosusu gitmez. Güzel koku, misk, amber gibi manaları vardır.
Öz yapı, karakter, kişilik.
(AR) İstem. Emir.
Uzak.
Uzak.
Özgür, hür
Bilme, anlama sezme gücü.
(TR) Sabahın erken saatleri.
Rehin koyma ya da başkaları tarafından rehin koyulma.
Cesur, yiğit.
Kehanette bulunan.
Doğru yolu gösterme, uyarma
Doğru yolu gösteren, uyaran.
Gönderme, yollama.
Doğru yolu gösterme, uyarma.
Erken doğan, er doğmuş
Hristiyanlığın kurucusu peygamber, Hz. İsa
Becerikli, çalışkan, işçen
İşsever,
İşçi, emekçi.
İran mitolojisinde adı geçen hükümdar.
Emekçi, işçi.
İş yapan, çalışkan.
Hüzünlü öten bir tür kuş
(TR) Aydınlık. Ziya.
Işıklı yiğit
(TR) (bkz. Işık).
Aydınlık yiğit, ışıklı yiğit
(TR) (bkz. Işık).
Parlayan, ışıltılı, 2. Karanlıkta bir hedefi aydınlatmak için kullanılan dar, uzun bir ışın demeti çıkaran ışık kaynağı.
Aydın yüzlü insan.
Aydınlık ve zengin.
Işık saçan saygın kişi.
Işın saçan yiğit
Aydın soydan/kandan gelen.
Aydınlık bir soydan gelen.
(ışımak”tan buyruk) ışık ver, aydınlat
Aydınlatan, ışık veren
Tarihte fetihleriyle ünlü bir hükümdar
Filiz.
Hz. Muhammed’in yaydığı din, müslümanlık. 2. Hz. Muhammed’in yaydığı dinden olan kimse, müslüman.
Duası kabul olunan manasındadır. Peygamberlerdendir. İbrahim’in (A.S.) oğludur. Küçükken İbrahim’e (A.S.), oğlunu Allah için kurban etmesi emredildi. Halilullah olan İbrahim, İsmail’i (A.S.) kurban etmek isterken Cenab-ı Hak koç gönderdi. Mucize zahir oldu. Bıçak İsmail’i kesmedi, yerine koç kurban edildi. Resul-i Ekrem’in (A.S.M.) de ceddi olan İbrahim ve İsmail (A.S.) Kabe’ yi yeniden inşa ettiler.
Çalışkan.
Haramdan ve günahtan çekinen
Biber.
Hz. Peygamberin miraç gecesi
Dört büyük melekten biri
Çalışmaktan hiçbir zaman yılmayan
Yaptığı işi seven.
Göktürklerin ünlü hakanı
Göktürklerin ünlü hakanı
Gelecek zaman. 2. Karşı çıkma, karşılama.
Bağımsızlık,
Saç ekmeğini tutmak için kullanılan maşa,
Ülkeyi derleyip toparlayan
Itır kokulu; kokusu büyüleyici olan…
Aceleci.
Efendiliği ve saygınlığıyla anılan.
Efendiliği ve saygınlığıyla anılan, tanınan.
Efendi ve iyi bir soydan gelen
Temiz ve iyi tanınan soy.
İyi bir Türk olmanın tüm özelliklerini karakterinde taşıyan.
İzci Eri
İyi, güzel.2. Akıllı, adaletli.
İyi yavru, iyi tay
Hükümdar izinden giden.
(AR) Gösterme, meydana çıkarma.
Değer, kıymet, ululuk, yücelik
Değer, kıymet, ululuk, yücelik
Hükümdar, han
Hükümdar, hanların hanı
İyi dövüşen, korkusuz, kendine özgü namus kurallarının dışına çıkmayan kimse. 2. Yürekli.
Savaşçı, dövüşken.
Kabul eden, olabilir mümkün, önde ve ileride olan.
Buyruk, emir.
Adım, ölçü. 2. Uğur.
Alın yazısı, yazgı. 2. Genellikle kaçınılmaz kötü talih.
Ayak basan, ulaşan, varan. Ezeli, evvelsiz olandır. Çok eski zamanlara ait eski atik. Yıllanmış. Kelam-ı Kadim, Kur’an-ı Kerim
Değer, onur
Dinin kudreti, gücü.
İtibar, değerle ilgili
Değerli, kıymetli ve de güçlü hükümdar.
Batırıcı, kahreden.
Hükümdar, hanların hanı
Kahreden, üzen manasındadır. Allah’ın esmalarındandır.
Kahredici, yok eden, ezici kuvvet.
Yeraltı. Büyük taşlık yer. Bir diğer anlamı da hayvan yiyeceğidir.
Yiğit, cesur
Kaim
Birinin yerine geçen. 2. Bir işte sebat eden, direnen. 3. Ayakta duran.
Yer, gök, var olan her şey; evren; kozmos dur.
Öfke, kızgınlık, sitem. 2. Vurma, vuruş. 3. Harekete geçiş, ayağa kalkış.
Kale, hisar. 2. (T.) Atmaca.
Al, kırmızı renk.
Gösterişsiz, sade, tokgözlü anlamındadır.
İzci başı.
Koruyucu.
Göz kapağı. 2. Tüylü yün kumaş. 3. Asya’da eski bir Moğol kabilesinin adı.
Hekim. 2. Düşünür.
Top kaması yapan veya onaran kimse.
Dağların zirvesine yakın olan yer.
Saygın, değerli kimse.
Hekim, doktor.
Hekim, tabip.
Hz. Ali’ nin sadık kölesi; bir eve çok gelen kimse gibi anlamları vardır.
Halife Ali’nin yanından hiç ayrılmayan kölesi. 2. Sadık hizmetkar.
Ay uydusunun Kuran’daki adıdır.
Endam.
Olgun, eksiksiz kişidir.
Mutlu, muzaffer, isteğine kavuşmuş olan
Dileğine, kavuşmuş olan, bahtiyar, mutlu kişidir.
Kuşların ve uçucu böceklerin uçmalarını sağlayan organlarıdır.
Kahraman.
Çok güçlü olandır.
Soyu yiğit olan, er olan kimsedir.
İnanan, inanmış.
Elindekinden hoşnut olan, azla yetinen, yetingen, kanaatkar. 2. Tok gözlü.
Kan kardeş. 2. Can ciğer arkadaş.
Soyu su gibi saf ve temiz olan manasındadır.
Türk soyundan olan.
Kaide, kural, yasa.
Kanuna ait kararla ilgili. Sultan Süleyman’ın Sıfatıdır
Uygun, düzenli anlamındadır.
Hindistan ve Afrika ormanlarında yaşayan, aslan büyüklüğünde, postu çizgili, kedigillerden yırtıcı bir hayvandır.
Gemideki en yüksek görevli. 2. Takımbaşı.
En koyu renk, siyah. 2. Esmer.
Kara ve alp yiğit kişidir.
Hiç evlenmemiş erkek.
Esmer ve saygın kişi.
Esmer bey.
Yağmur yüklü bulut.
Geyik türünden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı, Dağkeçisi, yaban keçisi
Kahramanlığıyla ün salmış bir Türk beyi.
Karayağız el.
Esmer kimse manasındadır. Dedem Korkut öykülerinde bir yiğit adıdır.
Çelik gibi güçlü esmer delikanlı.
Demir gibi sert esmer delikanlı.
Türkiye’nin kuzeyindeki deniz.
Bir kuş türü.
Siyah duman anlamında.
Esmer yiğit.
Gözü açık, çalışkan bir kimsedir.
Tarihte bazı hanlara verilen addır. Anadolu’da bir devlet ismidir.
Kara kaşları olan.
Siyah kaya.
Siyah koç.
Kara koyun.
Siyah kurt.
Siyah kuş.
Esmer, karayağız insan.
Böğürtlen.
Kahraman yürekli ve diğer anlam olarak karanlık demektir.
Kara yağız yiğittir.
Veysel Karani’ nin doğduğu köydür. Çok karanlık anlamına gelir.
Esmer delikanlı.
Esmersin.
Ağır akan su, esmer su, acı su.
Alaca karanlık.
Anadolu Selçuklu devlet adamıdır.
Uğurlu esmer.
İri yarı, esmer yakışıklı kimse manasındadır.
Kuzeybatıdan esen yel, soğuk rüzgar.
Eylem.
Karda yaşayabilen çiçek
Aynı ana babadan doğmuş veya ana babalarından biri aynı olan çocukların birbirine göre adı. 2. Yaşça küçük olan kardeş. 3. Aralarında çok değer verilen ortak bir bağ bulunanlardan her biri.
Çok yakın arkadaş, dost.
Yağız yiğit
Kargın
Kabarmış su, eriyen karların oluşturduğu akarsudur.
Karların hükümdarı anlamındadır.
Bağ ve bahçelerde sebze ekmek için ayrılan bölümler. 2. Karışık, karışmış.
Kardeş.
Kar kuyusu.
Karluk boyunun hanı.
Parlak kırmızı.
Yırtıcı bir tür kuş adıdır.
Kar gibi beyaz tay.
Kar gibi beyaz ve de temiz kişidir.
Kibir, gurur, övünme.
Hatır.
Bulan, meydana çıkaran kişi
Bölen, kısımlara ayırananlamındadır. Yılın 1Ayının adıdır.
Şiddetli fırtına. 2. Duyguların patlak verişi.
Değerli çalışkan
M. Ö. 612’de Şedadilerin kralı Dehak’ı öldürerek bir ihtilal yapan ve o günden beri Nevroz bayramının kutlayıcısı olan Kürt kahramanı.
Koruyan, koruyucu.
Kara sevdalı, aşık.
Büyük ve sert taş kütlesidir.
Kaya gibi sert yiğit
Kaya gibi güçlü dost.
Kaya gibi sert ve sağlam er kişidir.
Kaya gibi sert gün
Kaya gibi sert hakan
“Kaymaktan” kayma işini yapan, akar gibi yer değiştiren, kayıcı
Gürül gürül gelen sel.
Gurur.
Giden akarsu, sel, çığ
Sülale, akraba.
Güçlü soydan gelen.
Kaya gibi sağlam şehzade
Kaya+Timur
Kaya gibi sağlam ve sert Türk
Endişesiz, hiçbir şeye aldırış etmeyen.
Güçlü hükümdar
Güçlü hükümdar
Osmanlıların kökeni olan Oğuz boylarından birinin adı, sağlam, sert, güçlü, sağanak, bora
Güçlü kağan, sert han, sağlam han
Dağ eteği.
Bir suyun çıktığı yer, pınar
Yüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik, lütuf, ihsan, atıfet, inayettir. Tanrı’nın insana iyilik getirici, kurtarıcı ilişkisi için kullanılan, özellikle dinsel bir kavramdır.
Yardımsever yiğit.
Yardımsever saygın kişi.
Yardımsever saygın kişi.
Yardımsever hükümdar.
Ekime elverişli olmayan toprak. 2. Yassı, düz taş.
Gözetilen, esirgenen.
Orman içindeki ağaçsız çıplak alan.
Himaye edilmiş, korunmuş soydan gelen kişi anlamında.
Su çevrisi, girdap.
Kazan
Kızgınlığını, öfkesini belli etmeyen
Ulu, yüce.
Sözle ilgili.
Kuvvetli karakteri olan adam.
Güzel, yakışıklı.2. Yiğit, cesur, bahadır.
Olgunluk, erdem
Bilgi ve erdem sahibi
“Kemal” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Dinin olgunluğu, eksiksizliği ve değeri
Cumhuriyet.
Hazreti Yakup’un ülkesi, vaat edilmiş ülke; Cennet, Filistin.2. Hz. Yakup’un memleketi, Filistin. 3. Yusuf-i Kenan
Yamaç, uçurum kenarı, sel yarığı gibi anlamları vardır.
Şehir.
Kentli
Dinin kerameti, doğa üstü gücü, bağış, ihsan, ağırlama anlamlarındadır.
Mert, cesur soylu kişi.
Soyluluk, eli açıklık, cömertlik anlamlarındadır.
Kerem sahibi, cömert, soylu, eli açık olandır. Allah’ın adlarındandır.
Cömert hükümdar.
İran’da Kürt bölgesi.
Uzak yerlere yolcu ve ticaret eşyası taşıyan yük hayvanı katarı.
Hüzün, keder.
Kesici, kararlı, kesin
Parıltıyla ışıldayan ay.
Elleri sert olan.
Sert yiğit, keskin erkek
Sert soydan gelen.
Sert Türk.
Yaşlı, ihtiyar, eski.
Büyük hükümdar, şah.
Dünya. Far
Kahraman
Maddelerin temel yapılarını¸ bileşimlerini¸ vb.ni inceleyen bilim adıdır. Bir şeyin ana yapısı, birleşimi gibi özünü temsil eder.
Geniş yüzlü kişi.
Canlı, dayanıklı, sağlam kimse anlamındadır.
Soylu, cömert.
Hisar, kale.
Dağdan hızla inen sel, 2. Dede korkut kahramanı.
Kızıl renkli kurt.
Uzun keskin bir bıçak, silah
1500-1578 yılları arasında yaşamış olan Türk denizcisi.
Kılıç gibi keskin yiğit
Selçuklu şehzadesinin adı.
Kılıcıyla saygınlık kazanmış olan.
Kılıcıyla saygınlık kazanmış olan.
Kılıç gibi keskin eli olan.
Kılıç gibi keskin er kişi
Kılıcıyla nam salmış hükümdar.
Kılıcıyla nam salmış bir soydan gelen.
Kılıç gibi keskin Türk.
Çok çalışkan
Çok çalışkan Türk.
İnce, zayıf.
Su bulunmayan toprak, kurak toprak, verimsiz toprak
Rengi kırçıl olan yiğit, kırçıl renkli yiğit, kır yiğit
Kırma işini yapan kişi. Çevre, ufuk, tepe, yamaç… gibi anlamları vardır.
Vurup ezerek parçalayan yiğit
Değer, düzey – Kır renkli at.
Genç, delikanlı.
Saygın genç.
Saygın genç.
Kırçıla yakın, kıra benzer, kır gibi
İtidalli olan.
Kırgızistan’da yaşayan Türk soyundan gelme halk.
Kırçıl han
Saçları kırlaşmış kişi.
Kır renkli at yavrusu, kır renkli tay
Kırçıl şehzade
Sevinç, mutluluk halidir.
Sevinç olan yiğit, övünç olan yiğit, sevindiren kimse
Dağdan hızla inen sele verilen addır.
İki ayrı şeyi karşılaştırıp değerlendirme.
Erkek çocuk 2. Delikanlı; silahlı köy delikanlısı.
Parlak, kırmızı renk. 2. Altın.
Kızıl yiğit.
Alevli, harlı ateş.
Kızıl soydan gelen.
Kor halindeki demir.
Kızıl asker.
Gökyüzünün kızıllığı.
Şafak vaktinin kızıllığı manasındadır.
Kırmızı taş.
Kızıl renkli tuğ.
Kırmızı tunç.
Zehirli bir yılan türü.
Sağlıklı, gürbüz genç erkek.
Kadının eşi. 2. Büyük, iri. 3. Yaşlı, ihtiyar. 4. Büyük, ulu.
Büyüklüğü ve iriliğiyle nam salmış yiğit.
Yüce ve saygın kişi.
Yüce bey.
Büyük demir.
Büyük, ulu, yiğit.
Cömert, eli açık. 2. Yürekli, yiğit, kabadayı.
Yiğit, kabadayı.
Döğüş için yetiştiriImiş iri boynuzlu koç.
Yol gösteren, klavuzluk eden. 2. Yağmur bulutu.
Büyük taş.
Genç irisi.
Büyük Türk.
Koç gibi güçlü, ay gibi parıltılı.
Koç yiğit, yiğitler yiğidi
Yiğit kağan
Yiğit, yürekli kan bağından gelen.
Kahramanlık soyundan gelen.
Koç gibi gösterişli ve güçlü Türk.
Koç gibi gösterişli ve saygın kişi.
Yiğitler yiğidi.
Asıl dost.
Sağlıklı el.
Temel, soy, çıktığı yer
Soyca yiğit olan kimse, kökü yiğit olan er kişidir.
Çam türünden, yatay dallı, kerestelik bir orman ve süs ağacı
Köksal, iyice yerleş, uzun yaşa
Kökleşmiş olan, kök salmış olan
Köklü ün, köklü ad
Kökü derinlere giden soydan olan
Derinden çıkan su.
Soyunun devam etmesini sağla.
Kökleri çok eskiye dayanan.
Toprakta kalıcı taş.
Sağlam, genç.
Soylu
Nam salmış Türk.
Pazıbent. 2. Zırhın kola geçirilen parçası.
İş arkadaşı.
Umut.
Misafir,
Kestane rengi.
Açık sarı, boz, bozla sarı arası renk. 2. Yanık kırmızı, yağızımsı al. 3. Kimseyi beğenmeyen, gururlu, kibirli. 4. Kahraman, yiğit. 5. Süslü, çalımlı, şık, kurumlu. 6. İnatçı, aksi.
Yiğitler yiğidi, gururlu yiğit
Yiğit ata, onurlu ata
Onurlu ve varsıl, onurlu bey
Muzaffer.
Ozanların çaldığı telli Türk sazı.
İyice yanarak içine, özüne değin ateş olmuş kömür ya da odun parçası, (mecaz olarak) kıpkırmızı
Sınır muhafızı
Kor gibi, kor ateş gibi yiğit
Kızıl tan.
Ateş gibi Yakıcı, arslan gibi yırtıcı.
Kamış, kargı gibi, içi boş şeyler
Kor gibi kızgın hükümdar.
Heykel.
Kanı sıcak, kanı kaynayan
Kuğu kuşu.
Kor ateş durumuna gelmiş el
Kızıl ateş gibi yiğit, kor gibi erkek
Kale, burç.
Kızıl Güneş, kor durumdaki Güneş
Çok güçlü hükümdar
Kor gibi bir geçmişi olan kişi.
Korku bilmeyen
Büyük dolu tanesi. 2. Cin, şeytan gibi hayalî yaratıklar. 3. Korkusuz, yavuz, heybetli.
Korkusuzluğuyla başkalarına korku salan yiğit kişi.
Kor gibi kızgın ve hareketli insan.
Türk halk hikayesinin kahramanı.
Sabah ateşi
Kızgın taş.
Kızgın tay.
Kıpkırmızı
Ateşli yiğit.
Ateş gibi sıcak yüreği olan.
çift, eş, ikiz.
Taş yığını. 2. Çokgüzel.
Koşarak git ve al
Bıyığı, sakalı çıkmayan, seyrek sakallı.
Çalımlı, iyi giyinmiş Yakışıklı. 2. Yiğit, kabadayı, yürekli.
Ilıca.
Hüzün, keder.
Vadi, dere, dağlar arasındaki doğal çukurlar, etkili, dokunaklı.
Güneş.
Dokunaklı, etkili, acıklı.
Köylü.
Rüzgar olmayan çukur yer.
Yalçın, kesik, kaya.
Küçük kor parçası.
Kozalak. 2-Padişah mektuplarının konulduğu kutu.
Ateş gibi dost.
Ateş gibi yiğit.
En yüksek devlet otoritesini, bütün devlet başkanlığı yetkilerini, kalıtım veya soylularca seçilme
Kafkasya’da bir uygarlık.
Kibar, nazik.
Kaba, biçimsiz
Moğol imparatoru
Etkileyici.
Çok ufak, küçük.
Kutsal kişi.
Temiz. 2. Tanrının adlarından biri.
Güç, kuvvet
Kutsal kişi.
Sarışın, mavi gözlü.
Muzaffer olan.
Göktürk komutanı.
Uğurlu bey.
Soylu, zengin aile. 2. Etkin, faal.
Postu değerli bir kemirgen.
Sağlam yapılı, sağlıklı, dayanıklı, kalın, sert
iri yapılı genç.
Sağlam yapılı yiğit, sert yiğit
Sağlam ve iri yapıl erkek
Sağlam ve güçlü Türk.
İri yapılı yiğit.
Yürekli, bileği güçlü.
Kurucu kişi
Ay gibi güzel.
Dinin bir buyruğu, adağı yerine getirmek için kesilen hayvan. 2. Bir amaç uğruna feda edilen ya da kendini feda eden,
Heykel.
Çabala, uğraş,
Yer yuvarlağı. 2. Daire biçiminde olan
Sarı ile dolu arası bir at rengi
Yiğit, yürekli han.
Üstün ve yetenekli kişi.
Kürşad
Eski Türklerde yiğit, alp
Eski Türklerde Yiğit, alp
Eski bir Türk adı
Sürülere saldıran, köpek türünden yırtıcı, yabanıl hayvandır. Mecaz olarak işini iyi bilen, aldanmaz anlamında da kullanılır.
Kurt gibi yiğit
Zor durumda olana yardım et.
Kurtulmasını sağlayan.
Kurnaz ve saygın kişi.
Kurnaz ve saygın kişi.
Zırhlı kale burcu.
Kurnaz ve sert.
Kurnaz ve yırtıcı.
Yırtıcı el.
Aldanmaz yiğit, işini iyi bilen yiğit, kurt yiğit
Kurnaz hükümdar.
Güç bir durumdan kendini kurtar
Aydınlığa kavuşmuş
Zor bir dorumdan başarı ile sıyrılma, rahata erme.
Suyu, nemi olmayan, çelimsiz, sıska
Cesur. 2. Çelik. 3. Toprak içinde bulunan büyük taş.
Topluluk.
Hz Muhammed’in bir akrabası
Uğur, talih, şans
Uğur al, uğurla ilgili, uğursal
Mutlu oldu.
Mutlu olmuş.
İyilik getiren yiğit, uğurlu yiğit
Saban 2. Saka kuşu.
Mutlu olmuş kişi.
Uğurlu ay.
Uğurlu bey
Uğurlu ve sağlam
Arapçada dinin yücesi anlamına gelir.
İyilik getiren kimse, kutlu kimse
Uğurlu el.
Adaletli
İyilik getiren yiğit, kutlu yiğit
Mutlu ve faziletli kişi.
Mutlu ve yiğit kişi.
Uğurlu gün, mutlu gün.
Uğurlu kağan, kutlu kağan
Uğurlu kan, kutlu kan
Kutlu, mutlu ol.
Mutluluklar.
Kutlanmış, mutlu, uğurlu
Adı uğurlu.
Uğurlu yiğit
Uğurlu, kutlu ay
İyilik ve zenginlik getiren.
Uğurlu bey
Uğurlu ve can kimse.
Uğur getiren el
Uğurlu yiğit.
İyilik ve uğur getirdiğine inanılan, uğurlu, kutlu
Uğur getiren kağan.
Uğur getiren kağan
Uğurlu olan, iyilik getiren
Uğurlu genç.
Uğurlu ve biricik, uğur getiren şehzade, uğurlu prens
Kutsal ruh
Kutlu büyük dava sahabi
Uğurlu Türk, kutsal Türk
Uğur getiren, uğurlu kimse
Mübarek, kutlulukla ilgili
Uğur getiren, uğur salan
Uğur getiren kimse, uğur getiririr, kut gönderir
Uğurlu ad, kutlu ad.
Uğurlu say
İyi su.
Kutlanan, kutluluk sahibi
Kutlu soydan gelen, soyu kutlu
Kutsal, mukaddes.
Kutsal, yiğit.
Kutsal yiğit.
Uğurlu kimse
Bir yön
Bir tür karga
Bir cins şahin, sarp, yalçın
Pembe çiçekler açan, hekimlikte kullanılan bir ağaççık.
Yetişen, ulaşan. 2. Eklenen.
Tanrı âlemi, ilahi âlem.
Çocuğun eğitimi ve öğretimiyle görevli kişi. 2. Padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları
Parıldayan, parlak, ışık veren.
Parlayan, parlak.
Bir Gürcü kralının adı.
Yumuşak, hoş, nazik
Genç, gençlik, tazelik.
İstekli. arzulu, hevesli.
Destan.
Yaraşır, yakışır.
Akıllı, zeki
Akıllı, zeki, uyanık.
Tanrı katı.
Muhtaç, meteliksiz.
Şans, talih.
Parıltı, parlayış,
Parlak, parıldayan
Eski deniz erlerine verilen ad
Renk, boya.
Renkler, türler.
Renk. 2. Yüz.
Kuzey Kafkasya’da yaşayan bir halk
Hızlı, süratli, acele.
Akıllı. 2. Akla uygun.
Önder, şef, rehber kişi manasındadır.
Bayrak
Hareket, devinim.
Tarihteki en ünlü tabibin adı (Lokman Hekim)
Bir peygamber adı.
Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
İyi muamele, güzellikle hoşlukla ilgilidir.
İyi muamele, güzellikle hoşlukla ilgili
Tanrının lütfu.
İyilik, güzellik, hoşluk. 2. Bağış, ihsan.
İyi davranan, hoş görülü.
Bilgi, kültür.
Şan ve şeref sahibi
Ünlü, isim sahibi
Şan ve şeref sahibi
Batı. 2. Akşam.
Gururlu.
Mehebat, eski İran’da tanınmış bir peygamber.
İş görmeye becerikli, beceri, ustalık, yetenek.
Sevilen, sevilmiş, sevgili.
Gizli, saklı, örtülü
Korunmuş, gözetilmiş. 2. Gizlenmiş, saklanmış.
Mahveden, yok eden.
Usta, yetenekli, becerili
Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Süzgün ve dalgın bakışlı göz.
Övgüye değer
Övgüye değer
Değerli kimse.
Huy, özellik
Güçlü, güçlendirilmiş
Biçilmiş ekin.
Klasik Türk müziğinde bir makam.
Ramazan ayında camilere ışıkla yazılan yazı, resim.
Yüksek makamlı bir kimsenin yanı, huzuru. 2. Yüksek bir makama sunulmak için yazılan çok imzalı dilekçe.
Kederli, dertli
İstekli. 2. Eğik
Söz, kelam. 2. Söyleyiş,
Alınan kabul olunan
Amaç, gaye, maksat
Taksim edilen, bölünmüş.
Kısaltılmış. 2. alıkonulmuş. 3. Elinde olmadan zoraki.
Ulaşılması istenen şey.
Akla uygun, mantıklı.
Sahip, efendi
Osmanlıda akıncılar ocağının komutanı.
Kale koruyucusunun oğlu.
Herkesçe bilinen
Kırgızların ulusal destanı
Yabani kiraz ağacı.
Manda yavrusu
Kuzeydoğu Çin´de yaşayan Moğol asıllı halktan olan.
Mançuların hükümsarı.
On kişilik askerî birlik.
Alın. 2. Binici, süvari.
Türk musikisinde bir düzen
Delikanlı, küçük
Nazar olunan, bakılan. 2. Beğenilen gözde olan.
Mücadele eden
Herkesçe bilinen ve tanınan kişi, ünlü
“Allah´ın istediği gibi” anlamında kullanılan bir ad. 2. “Allah nazardan saklasın” anlamında kullanılan bir ad. 3. Hayret ve memnunluk anlatan söz.
Şan ve şeref sahibi anlamındadır
Sevilen, aşık.
Suçsuz, günahsız. 2. Küçük çocuk.
İstenilen, aranılan, talep edilen şey.
Özgürlüğü bağışlanmış.
Gökyüzünün rengi.
Asıl, öz, kendi, yaradılış. 2. İktidar, güç. 3. Bilgi. 4. Para, mal. 5. Dişi deve. 6. Uzun hava, türkü.
Birşeyin göründüğü ortaya çıktığı yer, kimse manasındadır. Ayrıca şereflendirme, onurlandırma anlamı da vardır. Sahip olma, nail olma anlamı da vardır.
Yumuşak, sessiz, zülüm görmüş
Kutlamaya değer kimse.
Hayırlı, beğenilmiş, makbul.
Gönderilmiş, yollanmış. 2. Milletvekili. 3. Öldükten sonra diriltilmiş olan.
Büyüklük, ululuk, şan ve şerefle ilgili.
Talihi açık, mutlu, şanslı kimse.
Çok şerefli, büyük şan sahibi
Büyük, ulu. 2. Şan ve şeref sahibi. 3. Tanrının adlarındandır.4. Çok şerefli, büyük şan sahibi
Dinin ululuğu, büyüklüğü.
Deli, aklı başında olmayandır. Allah aşkından kendinden geçmiş, aklını kaybetmiş kişiye verilen sıfattır. Leyla ile Mecnun efsanesindeki gibi
Şehirler, kentler.
Uygar, terbiyeli, görgülü, kibar.
Yardım eden
Övme, övgü.
Uzun, çok uzun süren.
Övünme. 2. Övünmeyi gerektiren şey.
Gönül vermiş, tutkun.
Sevgini ölümsüzlüğü.
Ayrı, uzak.
Doğru yolda giden
Heybetli, azametli. 2. Aslan.
Aslı Arapçada Muhammed, çok övülmüş anlamında
Mehmet, Muhammed isminin Türkçesidir. Akif
Çok hamt eden, Allah’a çok şükreden can, kişi manasındadır.
Türk ulusunun sevgi duygusuyla Türk askerine verdiği ad.
Doğru yolu bulan, hidayete eren. – bk. Mehdi
Nüfuz sahibi, oturup yerleşen.
Mekkeli. 2. Mekke´yle ilgili.
Eshab-ı Kehf´den – 7 Uyurlar´dan. Efsus ya da Yarpuz denilen bir şehirde Dakyanus (Dakyus) adındaki zalim hükümdar, halkı kendisine ve putlarına tapmaya zorlar. Allah´ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç ise gizlice ibadet ederek bu zalimin buyruğu dışına çıkar. Bunu haber alan Dakyanus´tan kaçan gençler, yolda kendileri gibi inançlı bir çobana rastlar. Çobanın bildiği ve yanında su olan bir mağaraya sığınan yedi kişi, burada uykuya dalar. Bu konu Kuran’da Kehf süresin de geçmektedir. Mekselina, bu 7 kişiden biridir.
Kıraç toprak
Çılgın aşık.
Güzel, şirin
Hükümdar, han
Hükmeden kişi.
Hükümdar.
Selçuk sultanı
Belli bir kurala göre yaratılan, kulağa hoş gelen ses dizisi.
Ölüm
Övülmüş, övülmeye değer
Mehmet’in farklı söylenişi.
“Mehmet” adının kısaltılarak söyleniş biçimi.
“Mehmet” adının kısaltılarak söylenmiş başka bir biçimi.
Sevinç duyan, kıvançlı, mutlu.
“Mehmet” adının kısaltılarak söylenmiş bir başka biçimi.
Cesaret sahibi, sağlam
Akarsuların kıvrımları
Ölümsüz, sonsuz
Ölümsüz, sonsuz.
Ölümsüz yiğit
Yaşlı
Ölümsüz yiğit
Ölümsüz kağan.
Ölümsüz taş, bengi taş
Ölümsüz genç
Ölümsüz şehzade
Ölümsüz ve demir gibi sağlam, ölümsüz demir
İhsan eden, verici
Saçılmış, serpilmiş. 2. Düzyazı.
Adanmış, adak olarak belirtilmiş.
Sis, duman.
Cesaret.
Bir tür balık adı; deniz dibinde yaşayan bitki, hayvan, taş türü bir canıdır; deniz hayvanlarının evidir.
Mertler, insanlar, erkekler, yiğitler
Cömert, yüce gönüllü.
Cesaret, mertlik, yüreklilik.
Usta nişancı.
istenilen, aranan nitelikte. 2. Beğenilir, gözde.
Bir akarsu ismi
Mars gezegenin adıdır.
Cesur, yiğit.
Güneşe en yakın gezegen olarak bilinir.
Eshab-ı Kehf´den – 7 Uyurlar´dan. Efsus ya da Yarpuz denilen bir şehirde Dakyanus (Dakyus) adındaki zalim hükümdar, halkı kendisine ve putlarına tapmaya zorlar. Allah´ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç ise gizlice ibadet ederek bu zalimin buyruğu dışına çıkar. Bunu haber alan Dakyanus´tan kaçan gençler, yolda kendileri gibi inançlı bir çobana rastlar. Çobanın bildiği ve yanında su olan bir mağaraya sığınan yedi kişi, burada uykuya dalar.Bu konu Kuran’da Kehf süresin de geçmektedir. Mernuş, bu 7 kişiden biridir.
Cesur, yiğit, korkusuz
Yiğit kimse, can
Eli açık, cömert
Sözünün eri; yiğit
Herzaman mert olarak yaşa
Mert soydan gelen, mert
Yiğitliği her yerde konuşulan.
Sözünün eri ol, yiğit ol
Yiğit Türk.
Emevi sülalesinin Mervan kolu
Mutlu. 2. Rızkı verilmiş, rızklı.
Şehitlik, şahadet.
Ünlü, tanınmış, herkesçe bilinen.
İsa peygambere verilen adlardan biri.
Beğenilmiş, övgüye değer.
Yasaya, kurallara uygun.
Memnun, sevilen.
Savruk. Cüret sahibi
Örtülü. 2. Gizli, saklı. 3. Namuslu.
Mutlu, sevinçli, neşeli
Mutlu, sevinçli
Huzur, mutluluk
Metin olma, dayanma, dayanıklılık
Tarihte bir hükümdar
Büyük Hun İmparatorunun adıdır.
Dayanıklı, sağlam, soğuk kanlı
Sağlam ve yiğit.
Kaya gibi sağlam.
Eğitilmiş, yüce kişi.
Yurt, memleket. 2. Sığınılacak, güvenilir yer.
1207-1273 yılları arasında yaşamış, Mevlevi tarikatinin kurucusu. 2. Sahibimiz, efendimiz.
Efendiliği, hazretliği haketmiş. 2. Mevlevilik tarikatine bağlı kimse
Doğma, dünyaya gelme.
Doğma, dünyaya gelme ( Mevlid-Mevlüd)
Biçimli düzgün.
Artırılmış.
İzinli, izin almış. 2. Diploma almış kişi. 3. Yetki verilmiş.
Övme, methetme.
Sıkıntı
Büyük, ulu.
En büyük komutan
Nehir
Güneş ile ilgili. 2. Sevgi.
Güneş ile Ay
Allaha en yakın olduğuna inanılan dört melekten birinin adı
Halk gücü
Büyük
Baş, komutan, amir, bey.
Yükselme, çıkma. 2. Hz. Muhammet’in göğe yükselmesi.
Hz. Muhammed’in göğe yükseliş haline verilen addır.
Beyler
Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet. 2. Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir
Ayna. 2. Bir çeşit lale.
Prens.
Demir gibi güçlü.
Hatiplik yeteneği olan kimse
Durak; gözetleme yeri, rasat yeri
(Farsça.) Emiroğlu beyi, hükümdar soyundan gelen. 2. Doğu Türk devletlerinde asalet unvanı. 3. Dubb-i Ekber yıldız kümesindeki parlak yıldız.
Üzüm çubuğunu bağladıkları ağaç. 2. Çekirdek ve ona benzer şeyleri dövüp ezdikleri taş.
Amir, komutan.
Aydınlatma, ışık, nur.
Övüş
Denge, terazi
Kürtçe; Müjde, müjdeli haber.
Şiirin dizelerinden her biri.
Soğukkanlı, dayanıklı, direngen.
Büyük kadı. 2. Medrese öğrencisi. 3. Büyük bilgin.
Dereden büyük akarsu, ırmak, müren
Mor renkteki ışık.
Başarılı olan, başarı kazanan.
Öğretmen.
Yaşayan
Aziz, izzet sahibi, saygı uyandıran, çok kıymetli, muhterem
Çok büyük. 2. Saygıdeğer. 3. Önemli.
Verimli, bereketli. 2. Kutlu.
İyiyi kötüyü ayırabilen. 2. Apaçık, besbelli.
Savaşçı, Cihada katılan
Duası kabul edilen.
Gerektiren, gerektirici
İcat eden, buluş yapan.
Seçkin, seçilmiş
Medrese öğretmeni.
Anlayan, kavrayan. 2. Yaklaşan, ulaşan. 3. Ergin.
Faydalı, yararlı
(Arapça Mudad’tan))Çorak su, tatlı su, buruk.
Bir çok defalar hamdu senalar olunmuş, övülmüş manasındadır. Hz. Muhammed’ in (SAV) isimlerindendir.
Muhammed; Çok övülmüş, hamt edilmiş. Kaan; Çin ve Moğol imparatorlarına verilen isim.
Birçok defalar hamdu sena olunmuş, tekrar tekrar övülmüş. İslam dinini kabul eden ilk 10 kişiden biri.
Çok övülmüş, hamd edilmiş
Peygamber s.a.s in isimlerindendir. Can
Birçok defalar hamdu sena olunmuş, tekrar tekrar övülmüş. 2. Birçok güzel huylara sahip. Hz. Peygamber (s.a.s)’in isimlerindendir. Dedesi Abdülmuttalib tarafından, gökte hak yerde halk övsün niyetiyle bu ad konulmuştur.
Din tarafından yasaklanan
Dini geliştiren, canlandıran.
Seven, sevişen
Dini güçlendiren
İnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan
İyilik yapan
Dilediği şekilde hareket edebilen
Görkemli, gözkamaştırıcı
Müjdeler, muştular, sevinçli haber
Sunulan, takdim edilen. 2. Önde olan, önde giden. 3. Değerli, üstün.
Yardımsever, ikram sever
Konuksever, ikram sever
Güler yüzlü.
Bir şeyi yapmaya gücü yeten
Yumuşak huylu ağır başlı.
Bir kimseye bağlı olan.
Berrak.
İlham eden.
Ülke.
İnanan, iman eden
Seçkin, başkalarından ayrı tutulan
Pınar, çeşme.
Kurtaran, kurtarıcı.
Cömert, eli açık
Tanrıya yönelmiş kişi.
Yüksek, ulu.
Nimet veren, Yedirip içiren. 2. İyiliksever, velinimet
Tövbe eden. 2. Bereketli yağmur.
Aydınlatan, ışık veren
Sıcakkanlı sevimli
Yüksek, ulu, büyük.
Büyük kaynak su
İstek, arzu
istekli kişi, arzulu.
istekli hükümdar.
Irmak, nehir, akarsu.
Buyuran. emreden,
Yollanmış, gönderilmiş olan
İrşad eden, doğru yolu gösteren
Mürteza- Seçkin seçilmiş
Sudan gelmek anlamındadır. Hz. Musa’ nın adıdır.
İsabet etmiş olan.
Onaylayan.
Başına bir felaket bir kötülük gelmiş olan.
Acıyan, şefkat gösteren
Zor, güçlü, dayanıklı
Haber veren, bildiren, emir ve işaret eden. 2. Mareşal.
Din bilgisi olan
İslam dininden olan / Teslim olan
Temizlenmiş, saf hale getirilmiş
Özleyen, göreceği gelen
Tarihi güzellikleri dolu olan ilimiz
Müjde, sevindirici haber.
Kader, talih, kısmet.
Temizlenmiş, temiz.
Arzu eden, talep eden.
İyi kalpli, yumuşak başlı
Mesut, mutluluğa ulaşmış
Özlem ve isteğine kavuşmuş yiğit
Mutlu ve ay gibi olan
Mutlu ve saygın.
Mutlu ve saygın.
Dertsiz, kedersiz.
Mutluluğa ermiş kişi.
Mutlu.
Sevindirici gün; mutluluk veren gün
İsteklerine kavuşmuş kağan
Mutlu.
Geçmişi mutluluklar içinde olan.
Mutlu hükümdar.
Özlem ve isteklerine kavuşmuş ve biricik kimse, mutlu şehzade
Mutlu Türk.
Sakınan, çekinen, Allah’tan korkan
Mutluluk ver, mutlu et
Başarılı olan, başarı kazanan.
Ağır başlı olan.
Zafer kazanan, çok başarılı
Yardım eden, koruyan, kollayan.
Yüksek, yüce, haber veren
Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Soyu sopu temiz olan kimse..
Kurtulmuş, selamete ermiş. 2. Cennetlik.
Bağıran, haykıran, nida eden
Pişmanlık duyan, pişman olan.
Ender, az bulunur, seyrek
Yararlı, faydalı
Genizden gelen ses.
İşleyen, içeriye giden, delip geçen işleyen, sözü etkili olan gibi anlamları vardır.
Venüs, Zühre yıldızı
Venüs, Zühre yıldızı
Ele geçiren, muradına eren
Bolluk varlık içinde yaşayandır. Cennetin bir bölümünün adıdır.
Birinin yerine geçen. 2. Kadı. 3. Nöbet bekleyen.
Temiz, çok ince ve zarif
Bir kavim veya kabilenin başkanı. 2. Bir tekkede, şeyhin yardımcısı olan en eski derviş veya dede
Bir kavim, kabile başkanı.
Ün al, adını duyur
Nam salan.
Tanınmış, ünlü şöhretli
Yazar, yazan kişi
Aday.
Haykırma, söylenme
Delip geçen. 2. İçe işleyen. 3. Sözü geçen, çok etkili.
Yürekli, yiğit
Yürekli yiğit, yiğitler yiğidi
İnsanlar, halk, herkes.
Şiir söyleyen, şiir okuyan
Kopyasını çıkaran. 2. Battal eden.
Birinin önceden alnına yazıldığına inanılan şey, kısmet
Yayan, saçan. 2. Nesir yazan.
Şiir söyleyen, şiir okuyan
Ekmek.
Öğüt veren.
Yardımcı, yardım eden.
Yardımcı, imdada yetişen
Dine Yardımcı olan.
Tanrı yardımıyla üstünlük.
Allah’ın yardımcısı.
Öğüt veren.
Kesin şekilde tövbe eden, tövbekar.
Konuşan. 2. Düşünen. 3. Bildiren.
Düzgün konuşan, konuşmayı seven.
Zayıf, güçsüz. 2. Beceriksiz.
Ün, şöhret.
Aday, namzet.
Arkadaş, dost
Moğolistan’da yaşayan Türk topluluğu.
Temiz, güzel
Naz, eş, niyaz, taze.
Düzenleyen, tanzim eden
Bakan, gözeten. 2. Bir yüzü bir yöne bakan.
Vezinli, kafiyeli sözle ilgili/ Düzenli
Dinin şanı ve şerefi.
Boyun eğmeyen.
Mesaj ileten, haberci
Ölümden sonra kıyamete beklenen yer
Namlı, ünlü, onurlu.
Şerefine düşkün olan. 2. Yüksek zekalı. 3. Faziletli.
Asalet.
Dinin soyluluğu.
Onurlu, soylu kişi.
Kurtuluş, selamet
Necati
Kurtuluşa ermek
Dülger. 2. Marangoz.
Güçlü ve korkusuz, kahraman, yiğit kişi demektir.
Dülger, marangoz.
Soylu, soyu temiz. 2. Evlat, çocuk.
Soyu temiz, cömert
Dinin yıldızı.
Dinin yıldızı.
Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
Yakın dost, samimi arkadaş
Az bulunurluk, seyreklik
Bir adam, tek kişi. 2. Er, asker.
Çıkar ile ilgili faydacı. 2, Divan şairi.
Gündüz
Yararlı, faydalı, iyi.
Korku salan.
Nehire ait.
Soy, asıl, hesap
Ölümsüz.
Çok mutlu. 2. Sevinçli.
Çetin, sert.
Sarı beyaz açan soğanlı bir çiçek
Cesur, yiğit, pehlivan
Yumuşaklık, gevşeklik.
Sevinç, neşe, şenlik, keyif
Yetişme, meydana gelme
Nasihat, kollama.
Aynı çağda yaşayan ve hemen hemen aynı yaşta bulunan kimselerin tümü, kuşak.
Hoşa giden hafif rüzgar
Hafif esen rüzgar
Esen rüzgarla ilgili
Soylu, soydan.
Sevinçli, neşeli.
Nesir olarak, düz yazı olarak yazılan yazıya denir.
Genç, delikanlı.
Deniz, derya
İyi, sevinçli haber, müjde.
Dinin ışığı.
Işıltıyla ilgili.
Eski bir İran takvimine göre, yılın ve baharın ilk günü sayılan martın yirmiikisine rastlayan gün. 2. Nevruz günü kırlara çıkılarak yapılan bayram.
Dal anlamındadır bunun yanında yeni bitmiş geyik boynuzu olarak da bilinir
Yeni yıl
Şair, ozan.
Yeni doğmuş çocuk
Yeni doğmuş çocuk
Nurlu, parlak. Işıklı cisim. Güneş
Ney çalan kimse.
Temiz, pak, seçkin
Temizlik, saflıkla ilgili
Birini doğru yola (Sıratı Müstakim’e) yöneltmek için Allah’ın azabıyla gözdağı vererek korkutmak
Bağırma, sesle çağırma, haykırma.
Haykırmayla ilgili, haykıran.
Yaradılış, kişilik
Tabiat, huy
Şimdiki Musul.
Tanrı’nın nimeti.
İz, belirti. 2. Onurlandırmak üzere devletçe verilen paye.
Nisan ayında doğan.
Yazar, yazıcı.
Yalvarma, yakarış. 2. İhtiyaç hissetme. 3. Dua etme.
Açık yürekli, saf.
Yalvarma, yakarma
Sıra, dizi, düzen, kural
Dinin düzeni, tertibi
Kurallara uygun, düzenle ilgili
Zayıf.
Bugün Kuzey Kafkasya’da yaşayan bir Türk boyunun adı
Bir yıldız grubunun adı
Ordular komutanı, başkomutan, soylu kişi
Genç, delikanlı.
Eski metinlerde rahat anlamında / Bir peygamber adı
Nuh Peygamber soyundan olan.
Modem, yeni.
Kan 2. Gelincik
Aydınlık, parıltılı
Işık alan
Aydınlık saçan yiğit
Işık saçan
Aydın genç, entellektüel.
Üzerinden aydınlık, parıltı eksik olmayan.
Aydınlık saçan erkek
Aydınlık yüzlü güzel insa.
Aydınlık saçan yiğit
(Nureddin) Aydınlatın, dinin getirdiği nur
Işıklı, ışıktan geleni
Allah’ın ışığı, aydınlığı,
Temiz, aydınlık soydan gelen.
“Işıklan, ışık saç” anlamında kullanılan bir ad
Nur saçan.
Işık saç.
Nura boğulmuş
Nura, ışığa ve aydınlığa layık
Nurlu taç taşıyan
Eşsiz aydınlık.
Allah’ın nuru anlamında
Işık ver.
Nurlu, aydınlık kişi.
Tanrı yardımı
Tanrı yardımı
Dinin başarısı.
Mucit, yaratıcı.
İyi haber
Soylu kişi, noyan
Yeni, yeni doğan.
Zevk, keyif, istek, tat, eğlence, sevinç
Üstün yetenekli. 2. Göçebelerin meydana getirdiği topluluk.
Aşiretin bir bölümü.
Erkek deve, o benim anlamlarındadır.
Su gözesi, göze kaynak
Ev, aile.
Öç almaktan, intikal alan
O dost 2. İçten kişi.
Ateş.
Ateş gibi canlı, coşkulu, hareketli kimse.
Ateş kağan, ateş han
Ateş kan, ateşli kan, kaynayan kan, deli kan
Canlı, coşkulu, ateşli kimse.
Ateşli, canlı, çoşkulu kişi.
“Ateşli ve coşkulu ol” anlamında kullanılan bir ad.
Ateş gibi can yakan kimse.
Ateş yakmaz.
bk. Oflaz
Güzel, iyi, sevilen
Yakışıklı. 2. Cesur, yiğit.
Barış tanrısı, gök tanrısı, güneş
Güneş gibi yiğit, gök tanrısı gibi yiğit, güçlü yiğit
Gök tanrısı gibi yiğit, güçlü yiğit.
Tanrı soyundan, gök tanrısı soylu
İlahi bir güce sahip Türk.
“Allah bağışladı” anlamında kullanılan bir ad.
Çok akıllı olmasıyla ünlenmiş kişi.
Akıllı, zeki.
Bilge, akıllı, zeki kişi.
Akıllığıyla beğenilen kişi.
Akıllı, bilge Türk.
Nitelikleriyle sevilen kişi.
Sevinç.
Evlat, erkek çocuk.
Tatlı oğul, oğul balı, oğul arılarının yaptığı ak bal
Beyin oğlu.
Can oğul
Tan vakti
Genç.
Biricik oğul, şehzade
Türkoğlu
O bilinen gün, hayatımızın değiştiği gün
Övünülecek şey, kıvanç, övünç
İçten dost, samimi
Samimi, içten erkek.
Torun; çok; övme biçimi, övüş
Birine, yapması ya da yapmaması gereken şeyler üzerine söylenen söz
Söylenen sözleri dinle anlamında.
Gürbüz, delikanlı, temiz yaratılmış, iyi, doğru
Güçlü yiğit, iyi yürekli yiğit, dost yiğit
İyi huyluluğu atalarından, soyundan gelen.
İyi huylu, saygın kişi.
İyi huylu, candan dost.
Sağlam yiğit, dost yiğit
Oğuzların başı / Mete
Hükümdar soyundan gelen
Sağlam, gürbüz, güçlü kimse, iyi yürekli dost kimse
İyi huylu kişi.
İyi huylu genç kişi.
Akıllı, anlayışlı, öğrenen 2. Tanrı, Güneş, Oğuz
İlahi bir güce sahip olan.
Güçlü Ay, yiğit ay, Güneş ve Ay
İlahi bir güce sahip olan yiğit.
Tanrı soyundan, gök tanrısı soylu
Ok atan, savaşcı.
Beğeni, onaylamak
Ok gibi doğru, Ay gibi yiğit
Ok gibi doğru, Ay gibi güzel, Güneş gibi yakıcı kimse
Ok gibi doğru ve varsıl kimse
Ok gibi doğru can
Uzak, ilerde, uzaklaşmış.
Demirden yapılmış ok
Olağanüstü yetenekleri olan kimse, dahi
Bilge kişi.
Hızlı ve kuvvetli.
Ok gibi doğru ve güçlü
Ok gibi hızlı, delici hükümdar.
Ok gibi delici soydan gelen.
Erkek örümcek 2. Bir dağ adı
Akıllı.
Okçu, ok atan kimse
Akıllı, zeki
Akıllı, yiğit
Okla ilgili, hızlı
Okları hazırlayan.
Akılla ilgili, zeka ile ilgili, ussal, akılsal
Düzenli ve hızlı bir şekilde akan su
Ok kadar hızlı
Ok taşıyıcı / Ok+dar (Bayraktargibi)
Ok gibi delici, taş gibi sert.
Çok hiddetli, kızgın
Üstün zekalı.
Yürekli, yiğit, güçlü, görkemli; ünlü
Yürekli yiğit, güçlü yiğit, görkemli yiğit, ünlü yiğit
Güçlü, yiğit
Akıllı, bilgili kimse.2. Kahraman, cesur kimse.
Ok atan, okçu.
Ok tuncu; tunçtan yapılmış ok
Ok gibi Türk
Bilgili, öğrenimli.
Bilgilenmeyi, okumayı seven.
Akıl, zeka, mantıklılık.
Eğitim ve öğretim işini yapan.
Öğreten.
Okumayı seven.
Okçular, okçuluk.
Kıtaları birbirinden ayıran engin deniz.
Oku parçala
Savaş ganimeti.
Canlı, hareketli
Şanslı, şans
Kısmetli hükümdar.
Şanslı
Şanslı; talihli, kısmetli.
Şans getiren başlık.
Şansı olan Türk.
Bilgiçlik taslayan.
Becerikli
Şişman, iri yapılı.
Dağ gibi yüksek ol.
Dindar, sofu.
Çiçek açmış çayır, şarkı, sulak arazi.
Gerçekte var ol
Yetişmiş, bilgili
Dolunay durumundaki ay
İyi el.
Bilgi ve görgüce gelişmiş erkek, olgunlaşmış erkek
Gelişmiş soy, olgunlaşmış soy
İyi yetişmiş Türk.
Her zaman temiz, dürüst olan.
Dinine sıkıca bağlı kimse, dindar, dinini çok seven.
Ad ol, san ol
Şafak ol, tan ol
Saygı gösterilen ol, saygın ol
Tunç ol, tunç gibi sağlam ol
Varlık halini alma, meydana gelme. 2. Bir durumdan öteki duruma geçiş.
Hedef, gaye, amaç.
Mardin, Nusaybin’de Kürt aşireti.
Beğenilen, sevilen
Dirlik, canlılık yaşam gücü
Ümmet, topluluk.
Omurgayı oluşturan kemiklerin herbiri, herhangi bir şeyin iskeletinin her bir parçası.
Çok yaşa, uzun ömürlü ol.
Yaşam boyu süren dostluk
Çok uzun yaşayacak kişi.
Küçük kartal.
Adıyla tanınan.
Daima önde olmak
Önce davranan, önde giden, başa geçen
Daha iyi bir duruma giren, eksiği kalmayıp gönül huzuruna Eren, iyileşen
(“onmak”tan) eksiği kalmayıp gönül erincine ulaşır, daha iyi bir duruma gelir, mutlu olur
Düzelten, tamir eden
İşler bir duruma getirilmesini sağla, düzelttir.
Özenli, düzgün
İyi, dürüst soydan gelen.
İyi ve uğurlu
Uygun bulunmuş
Öğrenimi, bilgisi ve görgüsü olan. 2. İleri düşünceli.
Birine göre kendinden, önce gelen, selef; yol açan, yol gösteren
Önder, yol gösteren, önde giden, bir işte yol açan
Başarılı ve saygın kişi
Başarılı ve saygın kişi.
Önde giden yiğit, öncülük eden yiğit
Önce gelen. 2. Rehber. 3. İlk.
Lider, yönetici, şef
Ulaşılması zor lider
Yol gösteren.
Lider olan, önder.
Elleriyle her tarafı sarmalamış olan.
Bir şeyin nitelik ya da nicelik yönünden değeri olma durumu, değer
Değerli
Önen
Hak, adalet.
On kişiye bedel yiğit
Öne sürülen görüş, düşünce, teklif.
Kılavuz, inat.
Önde gelen, lider olan.
Özlem ve istekleri yerine gelmiş, mutlu
Mutlu yiğit
Kolay, zorluğu olmayan.
Oturaklı ve olgun kişi.
Başarı, zafer.
Ön görülü, ileri düşünerek davranan.
Önceden gör, ilerde olacakları sez
Önceden gören, önceden kestiren
Onmuş olma durumu, sağlık, mutluluk
Bol verimli, yararlı duruma gelmiş, mutlu, kutlu, gelişmiş, Gürbüz, tapılan kişi, beğenilen kimse
Mutlu yiğit, yararlı yiğit, kutlu yiğit, gürbüz yiğit
Mutlu yiğit, yararlı yiğit, kutlu yiğit, gürbüz yiğit
Gürbüz ve su gibi duru kişi.
Kurtuluş.
Sızarak baskın yapan.
Liderliği benimseyen.
Daha iyi ve şanslı yaşa.
Önderlik et
Liderliğinle övün.
Saygı gören lider.
Hiçbir denemeye dayanmadan, yalnızca akıl yordamıyla
Önde gelen soy
Taş gibi sert lider.
Sevgili; dürüst
Herkesçe sevilen, sayılan kişi.
Sevilen, saygı duyulan ve tan gibi ışıltılı kişi.
Sevilen, saygı duyulan, uğurlu.
İyi ol, sağlıklı ol.
İyileştiren, sağlığa kavuşturan.
Önde gelen umut, ilk umut
Özsaygı, şeref
Onur sahibi ol
Saygıdeğer, aziz, yiğit
Onurlu ve Ay gibi güzel
Şeref sahibi hükümdar
Onurlu, şerefli soydan gelen.
Onurla ilgili, onur niteliğinde; saygı göstermiş olmak için verilen
Dürüstlüğüyle nam salmış kişi.
Şeref sahibi saygın kişi.
Kendin gibi olanı sev.
Onurlu insanları seven.
Onurlu bir soydan gelen.
Saygın, şerefli ve su gibi temiz.
Köz haline gelmiş kömür. 2. Köken, öz. 3. Ulu, büyük.
Hasat, ekin biçilen araç.
Orak ayı. 2. Temmuz.
Türklerin ilk yurtlarından
Zaptedilmiş yer.
Tan vakti yapılan savaş. Oran
Karşılıklı uygunluk, iki şeyin birbirini tutması, iki şey arasında ya da parça ile bütün arasında bulunan fark
Anlayışlı, hesaplı ve yiğit kimse.
Oranla ilgili
1.Ateş kırmızısı. 2. Şehirli.
Ordu komutanı
Kentli bey.
Bekçi, koruyucu, muhafız.
Üstün, kıdemli kişi
Sağlam adam
Arkadan gelenler, halefler 2. Ahlak
Direnen kişi.
Direngen ve yiğit kimse.
Eski yapı, kent kalıntısı, harabe.
Eskiden beri bilinen yiğit.
Törenlerle, adetlerle ilgili.
Gizli, gizemli.
Sır dolu yiğit.
Bulutların arkasında kalmış ay.
Sır dolu yiğit.
Sır dolu hükümdar.
Geçmişi sır dolu olan.
Sır dolu bir soydan gelen.
Sır dolu genç.
Kentin hükümdarı 2. Osmanlının ikinci padişahı
Eski bir türk alfabesi
Asya da bir nehir
Orhan adının bir başka biçimi
Or+kun (han) Kentin hanı
Ateş kırmızısı renkli bir kuş.
Kutlu kent
Kutlu, uğurlu şehir.
Ağaçlarla örtülü geniş alan
Çelik yüzeyli demir araç.
Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi/ rüzgâra karşı
Örs gibi sağlam, oturaklı
Yüce adı olan
Sağlam dost
Örs gibi sağlam el
Sağlam kan, örs gibi sağlam kan
Tepe, kendine miras kalan kimse; bir hükümdarlığın tahtına geçecek kimse, veliaht
Ortak zevkleri paylaşanlar, arkadaşlar. 2. Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri. 3. Kuma.
Tan renginin kızıllığı.
Ortanca kardeş
Tunçtan yapılmış gibi sağlam kale
Müslümanların yeme içmeden vs. uzaklaştıkları bir ibadet
Çare, yol, imkan.
En büyük makam
Büyük görevi olan kimse, makam sahibi
Buğday renkli insan.
Saadet, mutluluk, talih.
Düşünce, düşün, ide.
Şanlı, şöhretli, adı duyulmuş olan.
Zeki kişi.
Neşeli, sevinç içinde olan.
Bulgaristan Türklerinin yaşadığı yörelerden birindeki nehrin adı.
Hz. Muhammet’in damadı üçüncü halife. 2.Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu ve ilk hükümdarı. 3. Bir tür kuş ya da ejderha.
Hekim, doktor.
Yüksek direkli, süslü, büyük çadır
Büyük, süslü çadır.
İyileştiren, düzelten.
Beğenip arzu eden.
Alev kızıllığında ay.
Yalvararak isteme.
oğuz destanında ormanlık kutsal bir yer.
İstemek, dilemek, arzu etmek
iki-üç yaşındaki erkek koyun.
Bir kimsenin ya da bir şeyin iyiliklerini söyleyebilerek onun değerini belirtir
Tanrı’ya minnet duygusunu sunmak.
Birinin iyiliklerini söyleyerek beğenildiğini belirtme, övme biçimi, övme yolu
Uğur.
Düşünceye önem veren, görüş alan.
Düşünceli ve yiğit.
Düşünceli hükümdar.
Düşünce ve fikir erbabı soydan gelen.
Ayrıntılarıyla anlatılan olay.2. Hikâye
Düşünceli ve kutlu insan.
Aşiret, küçük izci birliği
Belli bir görüşe sahip kişi.
Uğurlu, talihli
Düşünce, fikirleriyle tanınan.
Beğenilen, güzel yer, kutsal.
Düşünce sahibi sağlam kişi.
Bir kimsenin benliği, içsel varlığı; bir şeyin temel öğesi (mecaz olarak) ana nokta, can alıcı nokta
Özü ak, özü beyaz, ak öz, beyaz öz
Temiz ve duru akan.
Temiz ve duru akar.
Özü ak ay, özü beyaz ay
Akıncı, savaşan.
Özü kırmızı, özü al renkte, gerçek al
Özü yiğit, öz yiğit
Yiğitler yiğidi.
Özünde yiğitlik olan kişi.
Yürekli ve tan yeri gibi ışıklı kişi.
Altaylı, Altay yöresinin yedisi.
Altın gibi bir geçmişi olan.
Şair, halk şairi
Şair ve yiğit kimse
Namuslu, şerefli, şair kişi.
Şair ve Ay gibi kimse
Şair ve yiğit
Ozan soyundan gelen
Şairler soyundan gelen.
Şair dilli ve su gibi berrak kişi.
Özü namuslu, temiz, dürüst.
İşaretlenmiş, işaret çubuğu.
Özü temiz özü arı
Çok dürüst kişi.
Özünde sakin bir kişilik barındıran.
Aslan gibi, güçlü kişi.
Özü soyu bilinen, iyi olan.
Geçmişi herkesce bilinen kişi.
Özlü, özü ay gibi aydınlık olan
Özü temiz aydınlık bilge kişi.
Kişi1ikli, sevecen kişi.
Özü zengin olan
Güçlü, cesur
Soyluluk ve asalette öz
Özü sert, özü sağlam
Özü Bey olan
Özünü tanıtan, bilgili.
Güçlü, kuvvetli bilek.
Herşeyin özünü bilen, az ama öz bilen
Özce bilge kişi, özü bilge
Bilgin kimse, özce bilgili kimse
Her şeyin özünü bilir
Özü sözü bir, doğru özlü
Kendini iyi tanıyan anlamında.
Çam gibi sağlam kişiliği olan.
Candan, içten
Özü çelik olan kimse, sağlam özlü
Özü çetin olan kimse, çetin kimse
Hemen durum alabilen kimse, çevik kimse
Özü doğru, saf, temiz kimse.
Özü çınar gibi ulu olan.
Dağ gibi yüksek ve cüsseli.
Dal gibi kimse, özü değerli
İnatçı kişiliği olan.
Değerli kimse, özü değerli
Duyularla algılanabilen, nesne, madde. 2. İnsanın çalışmasıyla bir amaç uğruna biçim verdiği
İçsel varlığım olan özü demir olan, demir özlü
Gerçek, özlü demir
Soyu temiz olan
İçtenlikli davranan, kimse; soyca temiz yiğit
Ayırt edilmeyecek kadar benzer olan.
Özü dilli, tatlı dilli
İçten dilenen şey, içsel dilek
Özü dilli, tatlı dilli
Dinç kimse, özü dinç
Canlı, dinç, hareketli.
Özce doğaya benzeyen kimse
Özce doğaya uygun, doğal kimse
Özce şahin gibi olan kimse
Kişilikli doğdu anlamında.
Doğru kimse, özü doğru
Özü kalan, isim bırakan.
İçsel varlığı duru kimse, temiz kimse
İçsel varlıkça durulaş, özünü durulaştır, duru özlü ol
Ağacın, bitkinin içi, özü, çalışkan, güç, soluk, nefes, okla Boyunduruğu birbirine bağlayan demir
Yalnız bir tek şeye, bir ereğe ya da kimseye ayrılmış olan; her Vakit görülenden ayrı, alışılmıştan
Dikkat, heves, itina
Bir şeyi elden geldiğince iyi yapmaya çalışma işi, özenme işi, özen
Zor bulunan.
Geniş, derin kişiliği olan.
Çaba gösteren, en iyiyi yapan.
Özü er olan
Özce erkek olan sevgili kimse, yiğit ve sevgili kimse
Özce yiğit ve dal gibi kimse
Özce erdemli kimse, özce iyilikçi, alçak gönüllü kimse
Dinç, canlı, hareketli erkek.
Dürüst hükümdar.
Gerçek, tam mutluluk.
Kendi kendini yöneten
Özgür kimse, özerk kimse
Özü yiğit kişi.
Özce yiğit ol
Özce şafak vakti gibi olan
Özce erdemli kimse, iyilikçi, alçak gönüllü
Başka, ayrı; başka bir yaradılış ve huyda olan; iyi, güzel; Cana yakın, sıcakkanlı
Yaradılışça başka ve zengin kimse
Yaradılışça başka olan yiğit
Yapıp ettiklerinden hiç kimseye karşı sorumlu olmayan, özgür
Özgür yiğit
Genç kimse, özce genç
Özgür yiğit
Özge er, başka er, özge yiğit
Belli bir şeyde ya da kimsede bulunan, başkasında olmayan
Özü güçlü
özü gül kimse; özellikle bir türle ilgili olan, o türe özgü olan
Güler yüzlü kimse, özü güleç
Benzersiz, ayrı, başka
Hiç kimseye benzemeyen ve Ay gibi kimse
Hiç kimseye benzemeyen yiğit
Güneş gibi kimse, özü güneş
Serbest, hiçbir koşula bağlı olmayan
Özgür kimse, başkasının kölesi olmayan can, hür can
Özgürce iş gören el
İnsanın kendine inanma duygusu, insanın kendi özüne duyduğu güven
Hükümdar soyundan gelen.
Han soyundan gelen
Gerçek hükümdar olan.
Özü yurdu savunan
Özü inanç verici
Özü inandırıcı
Karekterinin her zaman için dürüst olması temenni edilen.
Temiz kan, soylu kişinin kanından gelen
Kar gibi bembeyaz, temiz.
Özü kaya, özü sağlam
İçten gelen bağış, iyilik.
Sağlam, sağlıklı. 2. Temiz yürekli.
Gerçekten şehirli olan kimse.
Sağlam, sağlıklı, er; temiz yürekli yiğit, özger; iyilikçi; yardımsever
Sağlam, temiz yürekli kimse.
Özü kın gibi korucucu, saklayıcı olan.
Özü kın gibi koruyucu olan kimse.
Koç gibi kavgacı kişiliği olan.
Geçmişi köklü bir aileye dayanan.
Tanrının sevgili kulu.
Gerçekten kula renginde olan.
Kurt gibi korkusuz olan.
Uğurlu kimse, özü kutlu
Tüm mutluluklar benliğinde bulunsun.
Uğurlu Ay gibi kimse, özü uğurlu
Özü uğurlu, kutlu kimse
Kutsal bir benliği olan.
Toprağın özlü, verimli yeri; zaman; doğaüstü güç
Bir kimseyi ya da sevilen bir şeyi görme isteği, göreceği gelme
Kendini özlet, özlenilecek biri ol; kaynak; küçük dere; ağaç kökü
Göreceği gelir, hasret çeker
Özü olan, öz bölümü çokça olan; özleşmiş olan; içten gerçek
Özü olan yiğit
Özlü kimse, içten kimse
Paylaşımcı, yardımsever mert ve dürüst kişi.
Özü müjde olan kimse
Mutluluk veren
Bir şeyin aslı, özü.
Tam Oğuz olan
Özü ok gibi doğru kimse, doğru özlü kimse
Bir şeyin en güçlü bölümü ol
Liderlik vasfı yüksek olan. 2. Yüreği herkese açık olan, sevecen.
Gerçek önder olan kimse
Özü olan kimse, şair kimse
Keskin ve yırtıcı bir kişiliği olan.
Özü sağlam yiğit
Özü çelik gibi yiğit
Şahin gibi yırtıcı bir kişiliğe sahip olan.
Karakteriyle nam salmış kişi.
Özü sel gibi olan, kimse; içle ilgili, içsel
Neşeli kişiliği olan.
Özü temiz, soylu kimse
Özü sözü bir.
Özverili kişi.
Soğukkanlı bir kişiliğe sahip olan.
Gerçekşafak
Kişiliğiyle tanınan dürüst kişi.
Özü taş, taş gibi sağlam kimse
Tay gibi atik, hızlı.
Kibar ve zarif bir kişiliğe sahip olan.
Eşi benzeri olmayan kimse, özü tek olan
Biricik kimse, benzeri olmayan kimse; öz şehzade, tam bir şehzade
Özü demir olan, öz demir
Gerçek ruh, öz ruh
Gerçek ruh olan yiğit
Herşeye doymuş kimse, özü tok
Gerçek Tuna Irmağı
Tunç gibi sağlam kimse, özü tunç
Gerçek Türk; özü Türk, öz Türk
Duru, katıksız olan.
Temiz özlü kimse
Doğru kimse, doğru özlü
Özü sözü olan, sözünü yerine getiren, gerçek, verimli.
Şöhretli bir kişiliğe sahip olan.
Sağlam kimse
Herşeye doymuş kimse
Herkese kendi kişiliğinden bir şeyler katabilen. 2. Özverili.
“Özveride bulundu” anlamında kullanılan bir ad.
Kendi özünden veren kimse, özverili
Karşılık beklemeden veren, verimli
Yoluna baş koymuş.
Özü yay gibi sert olan kimse.
Gerçek yörük.
Güçlü, korkusuz.
Anayurt, anavatan.
Gerçek yuva.
Ödül, mükafat.
Hükümdar, sultan.
Temiz
Temiz, şerefli
Kutsal kişiler.
Savaşçı, mücadele
İçten bağlı, vefalı. 2. Aziz.
Erdem, fazilet, adil.
İyiliksever kimse.
Temiz dürüst.
Doğruluk, dürüstlük.
Temiz soydan gelen kimse.
Dürüst ve saygın bir kişilik.
Dürüstlüğüyle, saygınlığıyla nam salmış kişi.
Dürüst ve saygın bir soydan gelen.
Temiz su, billur gibi duru.
Dürüst kişilik.
Kısa, geniş kılıç
Azametli, yiğit,
Uğurlu kılıç.
Kılıç gibi keskin Türk,
Yedek at
Varlığı artmak, zenginleşmek. 2. Kuş yavrularının irileşip semirmesi.
Sağlam, dayanıklı.
Süs olarak kullanılan hurma ağacı,
Yüksek dağlık külle
Pamirlerin hükümdarı.
Çeşme; bahçe, gül bahçesi, alev
Lütuf.
Ortak, paylaşımcı
Oruç
Hiç durmaksızın ışık saçan.
Yırtıcı bir hayvan
Güçlü, çevik ve saygın kişi.
Pars gibi güçlü ve çevik hükümdar
Kanında atılgan, saldırganlık taşıyan.
Bir askeri unvan / ağabey, erkek kardeş
Çok saygın ve ağırbaşlı kişi.
Gelecek.
Eski bir Türk oymağının adı
Türk oymağındaki yiğitler.
Badem.
Ortak, şerik.
Üleştiren, paylaştıran.
Eşit pay alanlarından her biri
Aşama, rütbe.
Kalımlı, kalıcı, sabit.
Güz, sonbahar.
Tutsak. 2. Ayağına pranga vurulmuş kişi.
Ulu, yüce, yüksek kişi.
Güreşçi
Yankı, eko.
Çok beyaz
Sağlam ol.
Güçlü yiğit, sert yiğit, pek yiğit
Yeminine düşkün olan.
Savaşçı.
Çok aydınlık, Ay gibi ışıklı.
Çok zengin.
Dayanıklı
Çok çetin; çok güç
Çok değer, değeri çok
Sağlam, dayanıklı, demir
Çok can, çok cana yakın.
Güçlü el
Güçlü kişi
Vaktinden evvel olgunlaşmış kişi.
Kesin bilinen
Pek yiğit, kuşkuya yer olmayacak denli yiğit
Kuşkuya yer olmayacak denli Türk, kesinlikle Türk
Güçlü kan, sağlam kan, dayanıklı kan, sert kan
Maşallah dedirtecek kadar sağlıklı olan.
Çok kurnaz kişi.
Sağlam ol, dayanıklı ol, sert ol, pek ol
Özü. manevi varlığı sağlam.
Şen şakrak, neşeli, mutlu.
Çok soylu, çok güçlü bir aileden olan.
Çok su.
Sağlam taş
Oldukça genç.
Sağlam Türk, dayanıklı Türk, pek çok Türk, tam Türk
Sağlam san, sağlam ün
Nitelikleriyle çoğu kişiden, üstün olan.
Yer, mevki.
Meşe ağacının meyvesi.
Sığınma.
Öğüt, nasihat
Uç kenar.
Ülker yıldızı
Ateş.
Özverili.
Güçlü, sert
Güçlü el.
Güçlü kimse
Güçlü ve yiğit kişi.
Gücü ve kuvveti çok üstün olan.
Sonraki, en son.
Sıçrama.
Işık, parlaklık, yalım.
Kırağı, sis, çisenti.
Övgü.
Kıvılcım.
Gayret, şevk, didinme.
Öncü, kılavuz.
ilerici.
Meşale.
Direnen, direngen.
Haber. 2. Başkasından alınan bilgi.
Haberle ilgili, haber veren
Hemen, acil
Sürekli, kesintisiz.
Sözcü.
Başak. 2. Okun ucunda bulunan sivri demir.
Yemin etmek, Ant içmek
Büyük kadeh, bardak.
Ardı sıra giden, arkasından giden.
Kalaycı, tenekeci.
Kaplan.
İhtiyar, yaşlı. 2. Bir tarikat ya da sanatın kurucusu. 3. Tecrübe kazanmış kimse.
Yaşlı ve yüce insan.
Karşılık gözetmeyen dost.
Yaşlı hükümdar
Yaşlılara yakışır şekilde.
Yaşlı ve iyi insan.
Piri
Yaşlılık, ihtiyarlık. 2. Her meslek ve işin kurucusu.
Saygın ve yaşlı kişi.
Kutlu, kutsal.
Kutsal yaşa.
Anadolu’da bir halk ozanının adı.
Kutlu, hayırlı, uğurlu.
Görev, vazife.
Koruyucu, hami.
Ölçü, ölçülü, ölçme, kıyaslama
Kadeh şarap kadehi.
Nazik, merhametli.
Kutlu, yasal.
Çelik.
Sertleştirilmiş, su verilmiş demir
Çelik yiğit
Çelik gibi güçlü ve saygın bir kişilik.
Çelik gibi sert han, çelik kağan
Çelik kan, sağlam kan
Esmer.
Sarışın.
Kuzeydoğu yönünden esen rüzgar
Üzüm bağı.
Zırh ve korunma araçlarının genel adı; silah
Olgun, deneyimli.
Allah ile ilgili, kendini bütün varlığıyla Allah’a teslim eden. Allah’tan geleni kabul edendir.
Tutum.
Dördüncü.
Faydalı, karlı.
Rica eden, dileyen
Değerli, üstün.
Kabullenen rıza gösteren. 2. Boyun eğen.
Çok acıma, merhamet etme
Dinen acıma ve esirgeme hissi 2. Kollayan, gözeten.
Kaldıran, yücelten, yükselten. Allah’ın isimlerindendir.
Bolluk içinde, rahat yaşayan. 2. Huzurlu
İçtenlikle isteyen, özleyen
Yol ile ilgili.
Sakin, rahat
Rahim
Esirgeyen, acıyan / Allah’ın isimlerindendir
Acıması bol olan / Allah’ın isimlerindendir
Tanrı ile ilgili, tanrısal.
Birinin suçunu bağışlama, merhamet etme. 2. Yağmur.
Koruyan, esirgeyen.
Tanrı’nın bağışlaması.
Koruyan, esirgeyen
Acıyan, esirgeyen
Sade, saf, katıksız.
Namaz kılarken ellerini dizlerine koyarak eğilen,
Yazan
Herhangi bir alanda üstünlük sağlamaya çalışanlardan her biri. 2. Koruyucu. 3. “Görüp gözeten” anlamında Tanrının adlarından biri.
Yazan, çizen / Yükseklik
İtaat eden, boyun eğen, razı gelen.
Fikir, düşünce.
Kameri yılın 9. ayı
Atıcı, ok/mermi atan kişi / Isırgangillerden bir bitki adı
Tropikal bir ağaç
Gerçekleri söylemeyen
İşaretlerle, simgelerle gösteren / akıllı, zeki
Ayaklanmak, bir yerden kalkmak.
Serpinti.
Üstün.
Bekleyen, gözleyen
Doğru yola giden
Sağlam, kökten güçlü. 2. Din bilimle, rinde çok bilgisi olan.
Resmeden, resim çizen
Sağlam, dayanıklı, güçlü
Dürüst, güvenilir
Doğru yola giden
Doğruluk.
Tertipleyen, düzenleyen.
Çok acıyan, esirgeyen
Etkili.
Sancak, bayrak.
Han bayrağı, han sancağı.
Boyun eğen, kabul eden, rıza gösteren. – bk. Razı
Rıza gösteren, Kabul eden, gönlü olan.
Rehber
Bahar.
Baharla ilgili.
Umut, umma. 2. İstek dilek.
Umma, dileme
Ay takviminin yedinci ayı, üç ayların birincisi 2. Heybetli, azametli, saygı değer
Çok acıma
Dinen acıma ve esirgeme hissi.
Yüksek, yüce.
Bolluk ve rahat içinde geçinen
Rahatlık ve huzur içinde yaşayan kişi.
Yüce kişi.
Arkadaş, yoldaş, ortak
Tutulan, beğenilen, rağbet olunan şeyler.
Çok istek gören, beğenilen. 2. Armağanlar. 3. İstekler, arzular.
Kurtulma, kurtuluş
Dinin kurtarıcısı, dini kurtaran.
Yol gösteren, kılavuz.
Başkan.
Gururlu, ağırbaşlı.
Ürkmüş, korkmuş
İşaret, sembol, simge.
İşaret ve gizliliğe ait
Çok ses çıkaran, inleyen, çınlayan
Yol bilen
Süs, süsler.
Kahraman, cesur, savaşçı
Layık, değer, yakışır.
Akıllı, iyi davranan
Akıllı, iyi davranan
Doğru yolu tutan. 2. Olgun, yetkin.
Dinin olgunu, dürüst olanı, dini bütün.
Uzun boylu ve yakışıklı erkek.
Yiğit, cesur
Akıllı, iyi davranan
Devletle ilgili olan. 2. Törenle yapılan. 3. Çok ciddi.
Haber getiren
Hükümdarın elçisi.
Akan, yürüyen, giden. 2. Ruh, can.
Aydın kişi.
Rahman kutsal.
Suya kanmış, suya doymuş. 2. Cennet´te sadece oruç tutan kimselerin girebileceği kapı.
Ağırbaşlı.
Eylül, eylül ay’ı.
Bütün canlıların rızkını veren
Rütbe ve makam bakımından en üst düzeyde olanlar.
Razı olan erkek
Yükseklik, yücelik, büyüklük.
Yağmur yağdığında toprağın kokusu.
Büyük, saygın bir kimsenin huzuru, önü. 2. Binilecek yer, üzengi.
Dinin elçisi, peygamber.
Suya doymuşlar.
Cennetin kapıcısı olan melek
Yükseklik, yüksek rütbe
Yücelik. 2. Yüksek rütbe.
Yumuşaklıkla, sükûnetle ilgili
Hoşnutluk, memnunluk
Kurtulmuş.
Allah’ın verdiği nimet, rızk.
Cennetin kapıcısı
Irmak, çay gibi akarsuların en büyüğü.
Güneşi görmek
Işığın müjdecisi
Güneşin doğuşu
Gün, güneş.
Bitlis’te bir aşiret.
Işık aydınlık.
Parlak. 2. Aydın, ilerici.
Ayın hallerinden biri
Aydınlık, ışık
Pembe renk
Bulut, gök gürültüsü. 2. Konuşkan. 3. Tehdit eden.
Nehir, ırmak.
Akan, kayan yıldız.
Güzel, kokan.
Ruhla ilgili. 2. Gözle görülmeyen. 3. Din adamı.
Ruh ve can.
Ruhla ilgili
Dinin ruhu, özü.
Ruhi, ruhla ilgili.
Yüce, üstün, şanlı ruh.
İsa Peygamber.
Bir şeyin temeli / Dinin temeli
Saygıdeğer kişi.
Bir şeyin en sağlam yanı. 2. Saygın, güçlü, önemli kimse.
Değerli, şerefli
Sabah güneş doğarken ki zaman / Aydın, parlak
Aslan gibi
Ünlü Fars pehlivanının adı
Armağan, hediye
Sağlam, güçlü. 2. Becerikli, yetenekli.
Zariflik, incelik.
Günler, gündüzler.
Yel, esinti, hava akımı.
Dinin mutluluğu.
Günün ilk saatleri.
Güzellik, din güzelliği
Kameri yılın 8. Ayı. İslamiyet’te kutsal üç aylardan biridir.
Döven, vuran. 2. Bir Türk boyu.
Güzel, şirin
Yerinde duran kımıldamayan
Sabırla ilgili, sabırlı
Çok sabırlı. 2. Tanrı adlarındandır.
(Subutay) Cengiz Han’ın ünlü Moğol generalinin adı.
Moğol İmparatorluğu’nun zalim komutanlarından biri sabutay
Secdeye varan, ibadet eden
Secdeye varan, ibadet eden
Secdeye varan, ibadet eden
Secdeye varan, ibadet eden
Yankı.
Sabah rüzgarı / Ok kılıfı
Dostluk, içten bağlılık, doğruluk, vefalılık.
Neşeli, keyfi yerinde.
Kutluluk, saadete erme, mübarek olma
Baht açıklığı, mutlulukla ilgili olan
Bahtı açık, candan, iyi insan
Yürek. 2. Başkan. 3. Sadrazam sözünün kısaltılmışı
Gerçek dost, yürekten bağlı
Neşe, sevinç.
Kalp, gönül / Açığa çıkan, görünen
Dinin lideri.
Anaya göre çocuk / Göğüsle ilgili olan
Tanrı kulu
Uğurlu, kutlu
Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma
Saflık berraklık
Güneş doğmadan az önce, ufuktaki aydınlık
Saf yaran kimse.
Temiz yürekli, dürüst kimse.
Saflık, temizlik
Katıksız, ayırt edilmiş
Mavi renkli, değerli bir taş.
Dini temiz, dini pak olan kimse.
Düşman saflarını yaran yiğit.
Hızlı uçan, uzun dar kanatlı küçük kuş.
Şiddetli ve kısa süreli yağmur.
Herkese yararlı olan yiğit.
Yenisey Türklerine bağlı bir Türk boyunun adı
Hekim, doktor.
Sağlıklı can, sağlıklı kimse
Düğünde gelin veya damada kılavuzluk eden.
İyi kağan / Sağın saygıdeğer, kutsal kimse / Hekim, Doktor / Kazak hakanlarının ünlülerinden biri
Doğruluk kuralına uygun olan.
Arzu, istek, düşünce.
Dayanıklı, güçlü
Dayanıklı yiğit, yıkılmaz yiğit, güvenilir yiğit
Sağ olan; bulan, buluşturan
Hasta olmayan, esenlik.
Sağlıklı.
Kısa süreli şiddetli yağmur
Ağıt söyleyen, ağıtçı
Hükümdar. 2. Satranç oyununda en önemli taş. 3. Benzerlerine oranla en üstün, en iyi, en güzel. 4. Taşkınlık göstermek, coşmak, kükremek.
Ateş, alev parçası
Alev, ateş parçası. 2. Kayan yıldız, akan yıldız. 3. Cesur yürekli kimse.
Sahipler, sahip çıkanlar
Dinin yıldızı
Hz. Muhammed’i görmüş, birlikte bulunmuş kimse
Tanıklık, şahitlik. 2. Yüksek bir ülkü uğruna ölme, şehit olma.
Dinin şahitliği.
Evrenin hükümdarı.
Oldukça büyük boylu, yırtıcı bir kuş
Ateş, alev parçası
Alev, ateş parçası. 2. Kayan yıldız, akan yıldız. 3. Cesur yürekli kimse.
Güçlü, güzel cins at, atların şahı.
iri ve beyaz bir doğan (kuş) türü. 2. Kahraman, yiğit. 3. Becerikli, çevik kimse.
Saygın ve yüce kişi.
Gerçek, doğru, hakiki olan
Deniz ya da göl kıyısı.
Bir tür yırtıcı kuş
Şahin gibi yiğit
Yırtıcı ve saygın kişi.
Yırtıcı ve saygın kişi.
Şahin gibi yiğit
Koruyan, arka çıkan, gözeten.
Gece uyumayan.
Çöl.
Ata çok iyi binen.
Şah oğlu.
Kutlu, cennetlik
İstekli, arzulu.
Oruç tutan, oruçlu
Doğru.
Seyreden ve yürüyen.
Kutlu, cennetlik
Kutlu, cennetlik
Kadehlere içki dolduran, dağıtan.
Uslu, kendi halinde
Şükreden, nankörlük etmeyen
Tedbiri elden bırakma temennisi.
Parlak, aydınlık, delip geçen
Akıllı
Barış. 2. Düzelme, iyileşme.
Cuma veya cenaze namazına çağrı için minareden salavat okuyan müezzin.
Dine bağlı kişi.
İyilik ve barışla ilgili.
Komutan, lider.
Namaz.
Baş.
Ciddiyet.
Akarsu
İyi, yararlı, elverişli uygun / Dinin buyruklarını yerine getiren / Yetkisi hakkı olan
Eksiksiz, sağ, sağlam
Bir olgu ile ilgili verilen bilgi, haber 2. İyi, uygun olduğunu söylemek.
Haberci.
Güneşsiz serin yer.
Özgür, hür, salınmış olan
Özgür, hür
Yalnızlığı seven gezgin.
Gezgin, seyahat eden
Özgür, başıboş.
Hiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan, özgür, bağımsız, mutlak
Bağımsız yiğit.
Bağımsızlığına saygı duyulan.
Oğuzların Üçok boyuna bağlı bir Türk kabilesi.10
Nuh’un üç oğlundan biri.
Sonsuz, ebedi / Allah’ın zati sıfatlarındandır.
Sonsuz, ebedi
Sonsuz, ebedi
İşiten, dinleyen / Yüksek, yüce
Cömert.
Kapsayan, içine alan
Bir şeyin merkezi, öz, asıl, iç, gönül
Sekizinci.
Meyve veren ağaç
Samur ve ay.
Ün, şan, şöhret, 2. Bir şeyi neyse o yapan nitelik.
Dağarcık.
Anlık zaman.
Adın duyulsun.
Ünlü yiğit
Namuslu, dürüst. 2. Ünlü.
Ay sanı.
Gurur, kibir.
Saygınlığıyla tanınmış olan.
Gücü ile anılan
Kutsal bayrak, çok değerli
Bayrak taşıyan kimse.
Eski Türk adlarından; kısa kama
Bayrak hükümdarı.
Ünlü, meşhur er
Yapan, işleyen, ortaya çıkaran, meydana getiren
Düşünmeden, kendiliğinden oluşan düşünce, fikir.
Ünlü, meşhur
İyi ün sahibi ve varsıl kimse
Adını, şanını her yana duyur, şan ver
Yiğit
Ününü ver
Dertsizlik, rahatlık. 2. Berraklık ve saflık.
At binim takımları yapan kişi
Sararak al
Kuşatan, örten, çevreleyen
Sarışın.
Devrim, ihtilal.
Saflık. temizlik.
Verimsiz arazide biten ot.
İçten yürekten.
Eski adlardan; açık saman rengi
Keskin.
Kentli.
Hz. Ömer’in İran’daki komutanı.Sariye(R.A)
Sarışın yiğit.
Sarışın, saygın.
Sarışın erkek.
Sarıyı andıran, sarıya yakın. 2. Yaban arısı.
Sarışını andıran.
Sarışın yiğit.
Sarışın hükümdar.
Doğan, parlayan.
Sarışın bir soydan gelen.
Sarı renkli kaya.
Sarı renkli taş.
Bir işin üzerine çok düşen.
Çetin, dik, ulaşılması zor kayalık
Güçlü, dayanıklı kişi
Çetin, ulaşılması zor, dik duruşlu hükümdar
Sert güçlü soydan gelen
Eski bir Türk beyi
Önde giden, deve süren
Uzun ömürlü olması için doğumdan önce ölmüşlere adanan çocuk; kız erkek adı olarak kullanılır.
Doğumundan önce ermişlere adanan çocuk.
Şen, neşeli.
Satı, satılmış
Atılma, hücum etme, saldırma.
İddia, tez. 2. Haber, söz. 3. Atasözü.
Haber, müjde
Haberci, müjdeci. 2. Peygamber.
Barışın olmadığı ortam, çatışma hali
Savaşçı yiğit
İyi savaşan, iyi dövüşen
Gümüş üzerine işlenen kara nakış.
Sağlam, zinde.
Bilgili, bilgisini iyi kullanan, bilim adamı, bilgin
Deveci.
Uğurlu olduğunu iddia eden.
Sağlam tunç
Tehlikelerden kendini koru temennisi.
Saygı gösteren, saymak eylemini yapan
Saygı gösterir, saygılı
Saygın bey, beyfendi.
Yaraşır.
Dikkatli, ölçülü, sevgi dolu davranma, hürmet
Saydığım kimse, benim saygım
Saygı gösterilen, güvenilir olan, saygı gören
Hürmet edilen.
Sayılan ve uğurlu, kutlu sayılan
Sayılan ve kutlu bilinen yiğit
Saygı gösteren kağan
Kendini saydır, saygı gör, önemli ol manasında
Saygı duyulan.
Seçkin yiğit, değerli yiğit, saygı gösterilen yiğit
Gösterişli.
Sayılan ve kutsal kimse
Sayılan, seçkin.
Neşeli yiğit; incelikli erkek
Hesap uzmanı, muhasebeci.
Zeki kimse.
Cıvıldayan, şakıyan, güzel ötüşlü
Sayılan ve biricik, sayılan şehzade
Güneşten, yağmurdan korunmak için yapılan çardak.
Soğuk rüzgâr; sazlık; kaynak
Sazlık yerde yaşayan tatlı su balığı.
Neşe, sevinç. 2. Gönül rahatlığı.
Gençlik, tazelik.
Sözünde duran.
Yüzücü, iyi yüzen.
Kutsal günlerde karşılık beklemeden, hayır için dağıtılan içme suyu. 2. Genellikle camilere bitişik
Hızlı, çabuk, hafif, ağırbaşlı olmayan 2. Aziz, sevgili
Hızlı, yiğit, çabuk yiğit, çevik yiğit
Hızlı ve biricik; hızlı şehzade, hızlı prens
Yüreklilik, yiğitlik
Secde eden
Yağan ilk yağmur
Seçme işi; seçim günü doğmuş çocuğa verilen ad
Özel, beğenilen kişi
Herkesçe beğenilen yiğit
Seçilerek alınmış yiğit
Doğruluk, haklılık
Saflık berraklık
Saflık berraklık
Yolculuk, savaş hali
Yolculukla ilgili olan. 2. Savaşla ilgili olan. 3. Yolculuk anında, oruç tutmak ve namaz kılmak zorunda olmayan.
Güzel söz söyleyen hatip / Cömert, eli açık
Şefkatli
Sefalet çeken, yoksul kalan.
Elçi. 2. Zengin, soylu.
Er, piyade eri. 2. Er kişi.
Eli açık, cömert
Zeka ile aklı birleştiren. 2. Cesaret, yiğitlik.
Bir işi sonuna değin sürdürme, direşme.
Büyüleyici, büyülü gibi.
Akıllı, ve zeki yiğit.
Şah soyundan gelen
Geceleri uyumayan, uykusuzluk çeken.
Şehrin büyüğü, ileri geleni
İyi ata binen yiğit erkek.
İri ve iyi cins inci.
Hükümdar oğlu.
Sabır, tahammül.
“Selahattin”in kısaltılmışı,
Dinine bağlı kişi.
Dinine bağlı kimse
Dinine bağlı kimse.
Dinine bağlı efe yiğit kişi
Barış, huzur.
Sonu iyi hayırlı çıkma. 2. Barış, huzur. 3. Ölümsüzlük. 4. Nezaket gösterisi yapmak. 5. Esenlenme.
Salim olma, esenlik. 2. Kurtulma. 3. İyi son. 4. Güvenme, emin olma.
Dinin selamete ermesi.
Huzurla, selametle ilgili
Sultanlar.
Yüreği çoşku dolu olan.
Hatiplik yeteneği olan.
Tezcanlı yiğit, hızlı yiğit, evecen yiğit
Bir makamda, bir görevde kendisinden önce bulunmuş kimse, öncel
Eli açık, cömert.
Cömert.
Taşkın yiğit, sel gibi yiğit
Gücünün çoşkunluğu dışarı taşan.
Haberci.
Yumuşak huylu, sağlam
Işık seli.
Sel gibi coşkulu.
Barış içinde bulunma huzur, erinç
Barış yanlısı, barışsever.
Sel gibi çoşkun, ok gibi hızlı.
Bir kurala bağlı olmayıp ancak işitmekle öğrenilen söz . 2. Türk müziğinde iki basit usülden biri. 3. Bir halk şiiri türü.
Davranışlar, alışkanlıklar
Sema ile ilgili anlamının yanında, semaya mensup diyede bilinir
Dinin ışığı.
Ateşte yanmadığı halde ateşi söndürdüğü söylenen efsane hayvan.
İşiten, işitme kuvveti olan
Bol, cömert gönüllü
Değeri çok olan
Dost, arkadaş. 2. Nitelikli 3. Yamaç, dağ silsilesi
Ay gibi dost canlısı.
Güneş
Dinin insanlara verdiği aydınlık, dinin güneşi
Dinin güneşi, aydınlığı.
Güneşe ait, güneşle ilgili
Cömert.
Haşmet.
Övme, övgü.
Övgü
Övme ile ilgili.
Neşeli yiğit, şen yiğit
Neşeli ve zengin kimse
Parlak, ışıklı
Can kadar sevilen.
Kale manasındadır. Büyük Selçuklu Hükümdarının adıdır.
Neşeli doğmuş kimse
Neşelen, şen duruma gel
Sen yiğitsin anlamındadır.
Siper. 2. Korugan.
Ağırlığı olan.
Eli açık cömert 2. Süs, bezek, inci
Mutlu kal, mutlu yaşa.
Neşeli ve kaya gibi kimse
“Her zaman değişmeden kal” anlamında kullanılan bir ad.
Etrafına neşe saç.
“Neşeli ve mutlu bir insansın” anlamında kullanılan bir ad.
Soyu şen kimse, şen soydan
Neşeli Türk
Yaşamı şenlik, mutluluk içinde geçer, şen bir yaşam sürer
Neşeli, mutlu insanların yurdu.
Baş. 2. Başkan. 3. Tepe. 4. Uç, kenar, kıyı. 5. Son, nihayet.
Adı lider olan.
Şerefli, onurlu. 2. Soyluluk. 3. Hz. Muhammed soyundan gelme.
Dinin şereflisi, büyüğü
Yiğitlerin lideri.
Üstün, yüksek.
Komutan, lider
Subay. 2. Korkusuz cesur.
Özgür, bağımsız.
Baş savaşçı, lider
Canların özü, canın başı
Sevilen hükümdar.
Seçkin kişi
Önde olan, lider
Komutan, önde giden asker
Hükümdar.
Fedai.
Seçkin kimse, mümtaz.
Sakin, rahat.
Onur. Manen yüksek ve erdemli olmak
Büyük, ulu, üstün hükümdar.
Hiperaktif, tezcanlı, çevik
Gönderi çeken kişi.
Üç renk.
Serbest, hür. 2. Derdi olmayan, rahat ve huzurlu.
Kazanan, galip.
1.Raf, vitrin 2. Perişan, yorgun 3. Tepelerdeki düzlük yerler
İnsanın başından geçen olay. 2. Serüven, macera.
Sınır boyu
Hanların başı, baş hükümdar
Dikenli bitki.
Sınır boyu
Sınır boyu
Asil kan, soylu kan.
Çok hızlı, süratli
Aceleci.
Kutsal, mübarek
Serme işi. 2. Sabırlı. 3. Genellikle öykülerde başlangıç bölümüne verilen ad.
Sabırlı kişi.
Az soğuk
Asil bir soydan gelen kimse
Asilik, dik kafalı, iraatsiz.
Mutlu, şanslı insan
Sonsuz.
Kendinden geçercesine sevmek.
Öncesiz ve sonrasız olan; sürekli ve sonsuz olma
Efendi, bey, reis.
Uysal, yumuşak başlı.
Başkan, şef, yönetici.
“Önder ol! başa geç!” anlamında kullanılan bir isim
Kesilmesi, kırılması, çizilmesi ya da çiğnenmesi güç olan, katı, berk, sarsıcı, dayanılması güç
Baş tacı edilen kimse
Gecenin en karanlık en anında dünyaya gelen ilk ışıklar
Acımasız, katı.
Sert + Er, sert erkek
Baştacı edilen.
Lider, üstün
Bir topluluğun en ileri geleni, baş, şef, reis
Varlık, zenginlik
Savaşı bilen
Güzel konuşan, hatip.
Günahları örtendir. Allah’ın isimlerindendir.
Her zaman sevilerek anılan.
Giyinen, kuşanan. Hz. Peygamber’in azatlısının adı
Seven yiğit.
Herkesi içtenlikle seven.
İçtenlikle seven.
Sevilen, değer verilen kimse.
“Aydınlığı, ışık saçmayı sev” anlamında kullanılan bir ad.
/ Sevi
Dost, arkadaş.
Oğlan çocuğu doğduunda konulan bir ad.
Her zaman için sevil.
Sıcakkanlı.
Ululuk, yücelik, kudret ve kuvvetlilik
Şevk, keyif, istekle ilgili
Sevilmiş, sevilen, sevgili; dost, arkadaş
Şafak.
Elit.
Efendiye yakışır nitelikte olan
Dini koruyan
Dinin kılıcı
Kılıç şeklinde olan
Allah’ın kılıcı
Peygamber soyundan gelen, düzgün, dürüst, hayırsever
Bir akarsu
Hz. Muhammed’ in soyundan gelenlere verilen addır.
Efendi, ağa. 2. Hz. Muhammed soyundan gelen kimse.
İleri gelen hükümdar
Ağaların ağası.
Akma, akıntı.
Bayram günlerinde, düğünlerde, törene yerli giysilerle, atlı ve silahlı olarak katılan yiğit
Gezinme. 2. Bakınıp seyretme.
Lider, ileri gelen kişi
Uygun olan, yakışır olan, münasip
Uygun, yaraşır
Sezgili.
Duygusal kişi.
Sezgileri güçlü olan.
Sezgileri güçlü olan.
Sezgileri güçlü olan.
Sezme yeteneği olan yiğit
Duyu, algılama
Sezgi.
Hisseden.
Sezen, hisseden.
Ağaç gölgesi
Güneş ışığı.
Kuzey.
Yüz, çehre.
Bir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık. 2. Canlı, hızlı, coşkulu, hareketli kimse.
Şimşek gibi yiğit
Doruk, tepe.
Arap yarımadasının Mısır ile birleştiği yerde bir üçgen oluşturan yanmada. 2. Bu yarımadada bulunan dağ. 3. Hz. Musa’ya Allah’tan levhaların (sözlerin) geldiği dağ.
Mızrak, süngü, silahların sivri ucu
Tanıyış, tanımakla ilgili
Yüzen. 2. Yüzücü.
Asker.
Tımar sahibi asker
Kahraman.
Suphan Dağı.
Ağrı’da Kürt aşireti.
Işık, meşale. Nur saçan
Işık.
Dinin ışığı.
Türk müziğinde eski bir makam
Gözü gönlü tok olan.
Bir kimsenin manevi durumu, hal ve hareketleri
Yaşam öyküsü. 2. Bir kimsenin iç dünyası.
Tatlı, sevimli, cana yakın.
Değerli, layık.
Gözü, gönlü tok olan.
Sert, haşin.
Aslan yuvası
Kurban, ezilmiş, mazlum.
Sitem edici, sitem eden.
Süvari.
Duyarlı, hisleri güçlü olan, kabiliyeti, anlama düzeyi yüksek olan ve refleksleri güçlü olan insan
Politik.
Siyavuş
Yağız atlı.
Güç, kuvvet, dayanıklılık. 2. Olgunlaşmaya, erginleşmeye başlayan. 3. Öfkeli, sinirli.
Natürel.
Dayanıklı, güçlü
Çok içten, sadık ve doğru kimse
Alageyik ve Ay gibi güzel
Selamet.
Keyfi, huzuru yerinde olan.
Fırtına ile yağan yağmur.
Nur saçan, ışıklı.
Güvenilen kimse.
Yol.2. Cehennemin üzerinde kurulmuş olduğuna inanılan dar ve geçilmesi güç köprü.
Gizemle, sırla ilgili olan
Yalan söylemeyen, dürüst
Doğruluk, gerçeklik. 2. İçten bağlılık.
Çoban. 2. Bekleyen, koruyan.
Yiğitlere verilen san
Yiğit.
Güçlü el.
Katışıksız yiğit, tam yiğit
Bir tür ördek, suna; artık ondan sonrası olmayan, sona gelen; (mecaz olarak) son çocuk
Son çocuk.
Son yiğit
Bir ya da iki şarkı için yazılmış 3- 4 bölümden oluşan müzik yapıtı.
Artık ondan sonrası olmayan dal; (mecaz olarak) son çocuk
Son diyen; (mecaz olarak) son çocuk
Artık ondan sonrası olmayan el; (mecaz olarak)son erkek çocuk,
Sonuncu yiğit
Son olan.
Şahin.
Şahin gibi yırtıcı yiğit.
Şahin gibi yırtıcı hükümdar.
Yırtıcı bir soydan gelen.
Şahin gibi yırtıcı genç.
Şahin gibi yırtıcı Türk.
Her zaman için var olacak olan.
Hiç sönmeden yanar yiğit; (mecaz olarak) sonsuza değin yaşayacak yiğit
Güzelliğiyle anılacak olan.
Hiç sönmeden yanar yiğit; (mecaz olarak) sonsuza değin yaşayacak yiğit
Sonsuzluk
Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice. 2. Bir gelişim veya girişimden elde
Sorduktan sonra al
Devrim, ihtilal.
Güzel saçlı.
Derikte Kürt aşireti.
Bir tür söğüt
Soyu temiz.
Soyu yiğit, soylu yiğit
Soylu bir ailesi olan.
Soylu yiğit, iyi soydan gelen yiğit
Soyları bir olan, hemcins.
Soyu dinç
Soyu dinç yiğit
Soyu er, soyu yiğit, soylu yiğit
Soyu han olan, kağan soylu
Soyunu devam ettir.
Soylu kan
Köklügeçmişi olan bir soydan gelen.
Soylu kurt, kurt gibi bir soydan gelen
Soyu uğurlu kimse, soyca kutlu
Öteden beri temiz tanınmış, bir aileden olan, soyu temiz olan
Asil ve saygın kişi.
Asil ve yiğit kişi.
Asil bir geçmişi olan.
Asil ve genç.
Asil Türk.
Uygar, medeni, soyla ilgili olan
Soyu biricik, soylu ve tek olan kimse; soylu şehzade
Soyu temiz.
Yiğit soydan gelen.
Dinç bir soydan gelen.
Dinç bir soydan gelen.
Yiğit bir soydan gelen, yiğit soylu
Çok kalabalık bir soydan gelen.
Hükümdar soyundan gelen.
Soylu kandan gelen.
Köklü geçmişi olan bir soydan gelen.
Kurt gibi güçlü ve zeki soydan gelen.
Kutsal bir soydan gelen.
Temiz ve dürüst bir soyu olan.
Asil ve genç.
Uğurlu
Türk soyundan gelen.
Söz vermesini sağla.
Hatiplik yeteneği çok iyi olan.
İyi ve güzel konuşan yiğit; sözünün eri kimse
İyi ve güzel konuşan kimse
Mutlu, mutlulukla ilgili
Asker, yiğit.
Mutlulukla ilgili.
Mutlu, mutlulukla ilgili
Herkesin işine koşan yardım eden kişi
Suya vuran ay ışığı gibi ışıltılı
Cemaat, topluluk
Cengiz Han’ın ünlü Moğol generalinin adı
Kâbe imamlarından Abdurrahman Es Sudeysi ’nin soyadı
Kazanç, kar.
Asker eli.
Yiğit asker
Faziletli asker.
Dürüst asker.
Olgun asker.
Yiğitçe bir geçmişe sahip asker.
Yiğitliğiyle nam salmış asker.
Tasavvuf erbabı
Büyükayı takımyıldızının en küçük yıldızı
Söz, lakırdı, şiir
Güney yarım kürede bulunan parlak yıldız, yıldırak
Yiğit, yürekli, asker kan
Dinin şükrü
Şükretme, hoşnut olma
Minnettarlık.
Az konuşan.
Hz. Davud peygamberin oğlu, Hz. Süleyman peygamberin adıdır. Huzur ve sükun demektir.
Barışa özgü, barışçı.
“Süleyman” isminin kısalarak söylenen bir biçimi.
“Süleyman” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Zambakgillerden, salkım çiçekli, keskin kokulu, soğanlı otsu bitki
Mezopotamya’da eski zamanlarda yaşamış olan bir kavim adıdır.
Sümer soyundan gelen.
Sunuş, sunma.
Sunulan yiğit
Takdim eden.
Ant içmek. 2. Yemin eden.
Sunulan el.
Sunulan yiğit.
Sunulan şey, birine sunulan şey, bağış, armağan, sunu
Yetenek; eğilim; armağan edilebilecek nitelikte
Doğana benzeyen bir alıcı kuş, atmaca, şahin akdoğan
Atmaca gibi ve yiğit, şahin yiğit
Yırtıcı ve saygın.
Kızıl renkli, çavdara benzer sert buğday
Allah’ın kudreti.
Sönmüş volkan.
Sabahla, aydınlıkla ilgili
Süreyle, zamanla ilgili, süreye değgin
Ülker yıldız takımı
İsyan, ayaklanma, başkaldırı.
Soyu sürdür; süren soy
Sevinçli, neşeli, 8. yy. Osmanlı şairi.
Kutsal yıldızlar. 2. Yükselme.
Yükseliş, yukarı doğru yükselme.
Su gibi.
Topluca yapılan av.
Ulu, saygıdeğer.
“Üstün ol, baş ol” anlamında kullanılan bir ad.
Taca ait
Taç ile ilgili
Noktalama.
Ticareti meslek edinmiş olan kimse.
Gurur
Taç sahibi padişah.
Dağ.
Dağ gibi yiğit
Kap, çanak, küp, çömlek.
Silah. 2. Annenin erkek kardeşi, dayı.
Dağ gibi iri yarı, gösterişli kimse.
Hz. Ömer’e müslüman olmadan önce okunan ilk sure; Kuran’ da 20. Sure ismidir. Sermek, yaymak, döşemek manasına gelen fiildir.
Pak, temiz
Beğenip, alkışlanan, kale gibi sağlam
Tövbe eden.
Beğenme, değer verme.
Taki
Günahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
Dindar, mümin.
Rüzgârın kaldırdığı toz; fırtına; kasırga
Yüz, surat, çehre
Büyük deniz, büyük nehir
Çok yiğit, deniz eri denizci
Dal gibi kağan
Denizci bir soydan gelen kimse.
Denizci yiğit.
Denizci yiğit.
Mutlu denizci.
Deniz adamı, denizci.
Dalga, kasırga
Zamk ağacı / İslam dinini kabul eden ilk 10 kişiden biri, cennetle müjdelenmiştir.
Zamk ağacı.2. İslâm dinini kabul eden ilk on kişiden biri.
Talih
Şans, baht.
İstekli, isteyen, talep eden
İyi, güzel, seçilmiş, seçkin
Deniz, büyük nehir. 2. Çok, fazla.
Denizlerin hükümdarı. – bk. Talayhan
“Bütünüyle ele geçir” anlamında kullanılan bir ad..
Damar
Dolunay.
Çelik gibi güçlü kimse.
Her şeyi ile yiğit olan
Tam güçlü, özerk
Soylu kimse
Koç gibi güçlü kimse.
Kurt gibi güçlü kimse.
Çok mutlu, talihli kimse.
Tümüyle Türk, herşeyi ile Türk
Şafak, alaca karanlık
Şafak gibi açılan, aydınlatan
Şafak vaktinde açar
Şafak vaktinin kızıllığı, şafak ağırtısı
Şafak vaktinin al rengi
Şafak gibi aydınlık ve yiğit; şafak yiğidi
Şafaktaki ay
Şafak aydınlığı
Şafak gibi aydınlık ve sağlam kimse
Şafak beyi, şafak vaktinin beyi
Şafak vakti doğan can
Ağaran şafak; şafakta doğan
Şafak vakti doğmuş olan
Doruktan yükselen şafak
Eli ile ışık getiren
Şafak gibi parlayan er
Şafak gibi güzel ve can yiğit
Şafak gücü; güçlü şafak
Tan vakti
Şafak gücü
Şafak kağan
Herkesçe bilinme, tanınma
Türk hükümdarlarına Çinliler tarafından verilen san
Sabah yıldızı, venüs. 2. Yol.
Şafak sevinci
Uğurlu şafak, kutlu şafak
Güzelliği ve dürüstlüğüyle Tanrı övgüsüne kavuşmuş olan. 2. Tanrıcı.
Tanrı’nın sevgili kulu. Allah vergisi olan.
Güzelliğiyle nam salan.
Güzelliğiyle nam salmış olan.
Tan vaktinin güzelliğini kendinde yansıtan.
Gerçekten güzelsin.
Güzelliğin bilinsin.
Şafağı seven kimse
Güzeli sever.
Tan kadar güzel.
Şafak gibi güzel soydan kimse
1.Doğaüstü olay, mucize. 2. Doğaüstü ve hayran olunası güzellik.
Şafak gibi Türk
Şafak vaktinin uğuru
Işık saç
Güzelliğin rüzgar gibi etkili.
Şafağın doğduğu yer
Güneş doğmak üzereyken aydınlanan yer.
Göz kamaştıran bir güzelliğe sahip olan. 2. Çoban yıldızı.
Şafak yolu. 2. Tan vakti.
Hakan, kağan, hükümdar; Çinliler’in eskiden Türk hakanlarına verdiği unvan
Yiğit kağan
Şafak vakti yüce ol
Biricik kağan, yiğit şehzade
Güzel yüzlü.
Altın rengindeki şafak
Tarla, geniş toprak, geniş yer
Ayrıcalıklı dost
Armağan, hediye
Ayrıcalıklı, saygın.
Soylu kimse, bey varsıl kimse
Terk eden, bırakan, vazgeçen.
Sabahyıldızı
Toprak üzerinde yapılan çalışma.
Ayrıcalıklı, saygın
Adı gibi kendisi de sert olan kişi.
Çoşkulu olan.
Kabına sığmaz, coşar, coşkun
Taş gibi sağlıklı kimse
Taş ve demir gibi kimse
Sert elli
Taş gibi sert yiğit
Sert hükümdar.
Taş gibi sağlam bir kandan gelen
Özbekistan’ın başkenti. 2. Şehrin zorlukları karşısında sert olabilen.
Coşkun sular gibi hareketli kişi
Adı gibi kendisi de coşkulu olan.
Coşkulu yiğit.
Ay gibi güzel ve coşkulu.
Coşkulu el. 2. Coşkun kişi.
Kabına sığmayan yiğit, coşkun yiğit
Coşkulu hükümdar.
Coşkulu bir soydan gelen.
Coşkulu bir soydan gelen.
Coşkulu genç.
Coşkulu Türk.
Taş gibi, taştan yapılmış gibi sağlam, taştan yapılmış
Taştan yapılmış ve biricik olan; taş gibi sağlam şehzade
Bir Türk kavmi
Tatar hükümdarı
Tatar soyundan gelen kimse.
Tatar soyundan gelen kimse.
Işık.
Güneşli havada yağan yağmur.
Tavlanmak işi.
Tavlanılmış. Tay
Sığınılacak şey, esirgeyen koruyan.
Sırrını koruyan, sırdaş
Nur yüzlü çocuk.
Yavru pars
Genç ve güçlü.
Bağımsız davranabilecek kadar güçlü ve şimşek kadar hızlı olan taya benzer kişi
Boğa kadar güçlü.
Genç ve güçlü kimse, tay canlı
Gençler.
Genç ve güçlü.
Şiddetli rüzgâr
Bir küçük kuş cinsi
Eşsiz, biricik
Çocuk, torun
Yiğit çocuk
İyi, hoş, güzel
Bir işi kendi isteğiyle yapan.
Genç ve kutlu, uğurlu
İnce, kibar, uzun boylu güzel kimse
Uzun boylu ve yakışıklı yiğit
Genç
Dengeli kişi.
Pars gibi güçlü genç.
Genç demir
Uçan, uçucu
İyi, hoş çok temiz
İyi, güzel, hoş.
Dervişlerin taşıdıkları yarım ay biçimindeki balta.
Görünme, ortaya çıkma
Becerikli
Tutumlu, idareli.
Ticaretle uğraşan.
Ticaretle uğraşan.
Celepçilikle uğraşan.
Esin.
Deneyimli, zeki.
Yalan söyleme, iftira atma.
Uğurlu
Biricik yiğit, tek yiğit
Biricik yemin, tek yemin
Eşi benzeri görülmemiş, ay gibi güzel.
Eşsiz bir saygınlığı olan
Biricik sevgili
Eşi benzeri bulunmayan yiğit
Birbirine uyan.
Eşsiz.
Uslu, uğurlu, tek, şehzade, prens
Şehzade, yiğit
Uğurlu ad.
Biricik yiğit; yiğit, şehzade
Uğurlu ay.
Uğurlu dağ,
Uğurlu el.
Er şehzade, yiğit şehzade
Uğurlu hükümdar.
Uğurlu soydan gelen.
Uğurlu kılıç.
Biricik soydan, biricik soy
Temiz su.
Uğurlutay.
Uğurlu başlık. .
Uğurlu Türk.
Bir tek iz; ikiden azız, biriz
Olgunlaştırma. 2. Bitirme, tamamlama, bütünleme.
Bir ok
Biricik olasın
Bilinçli, şuurlu.
Kavga, mücadele.
Benzersiz bir dürüstlük karakteri taşıyan.
Benzersiz bir dürüstlük karakteri taşıyan yiğit kişi.
Yalnızca sen
Teksoy
Biricik soy
Çok değerli, kolay kolay bulunmayan.
Çok ünlü.
Kibir, kibirli.
Asıl olan, önemli
Değer.
Demir.
Demir gibi güçlü.
Her anlamda temiz olan.
Adı gibi kendide dürüst oları.
Dürüstlüğü ve yiğitliği konuşulan.
Dürüst ve içten dost.
Dürüst insan.
Dürüst kişi.
Dürüst hükümdar.
Her anlamda dürüstlüğünü koru.
Dürüst bir soydan gelen.
Her anlamda dürüstlüğünü koru.
Dürüst karakterli.
Dürüstlüğüyle anılan.
Dürüst bir soydan gelen.
Dürüst genç
Dürüst Türk.
İlkel silahların ucundaki sivri demir.
“Timuçin” adının bir başka söyleniş biçimi.
Demir.
Deniz.
Duman/ Hun İmparatoru Mete’ nin babası
Delikanlı.
Kavram
Şerefli, namuslu, saygın.
Şereflendirme, onurlandırma.
Çabuk davranan, çevik, dikkatli, uyanık. 2. Dikkat ve özen gerektiren nazik iş. 3. Ateşli silahları ateşlemek için çekilen küçük manivela.
Becerikli el 2. El hüneri olan.
Dikkatli, uyanık yiğit,
Başarıya ulaştırma
Birleştirme. 2. Tanrı’nın tek olduğuna inanmak. 3. Allah’ın birliği inancını işleyen
Allah’ın birliğine inanma, bir sayma, bir olarak bakma
Sakinlik, durgunluk.
İnatçı.
Botanda Kürt aşireti.
Uygun duruma getirme, Tanrı’nın yardımına kavuşma
Uğurlu olsun.
“Tevfik” isminin bir başka biçimde söylenişi.
Çabuk olan, süratli olan.
Hızlan.
Aceleci yiğit, tez canlı yiğit
Aceleci, işi hızlı yapan
Çabuk elli
Hızlı davranan yiğit
Çabuk yetişen
İçi içine sığmayan, kanıkaynayan.
Biricik soydan, biricik soy
Çabuk giden ok
Elini çabuk tut
Çin’in batısında özerk bir bölge
Çevirmen.
Sağlam, demir gibi
Demir. Türk- Moğol imparatoru
Demir gibi sağlam can
Demir han, sert kağan
Demir gibi sağlam kan
Timurlar hanedanının kurucusu ve ilk hükümdar.
Karakteri demir gibi olan. 2. Sağlam kişilik.
Demir taş
Tepe, zirve, sağlam.
Şanslı ve kutsal bir kişiliği olan.
Temmuz
Ot, saman; savrulmaya hazır ekin
Yunan mitolojisinde güçlü kişi.
Gözü gönlü tok olan yiğit.
Dolunay, zengin, nehir kıvrımı.
Doymuş kimse
Sağlam demir.
Çok.
Gözü gönlü tok yiğit
Gözü gönlü tok olan.
Gözü gönlü tok hükümdar.
Bir yerde yerleşik oturan
Tok gözlü ve taş gibi
Tok gözlü ve demir gibi; sağlam demir
Tok gözlü ve yay gibi çevik
Topluluk cemiyet
Savaşçıların başlarına giydikleri demir başlık, miğfer
Güçlü lider
Gezinen.
Etraf, çevre
Ay’ın on dördü, dolunay.
Dolunay, mehtap.
Dolgun, dolun, bedir
Dolunay, tam ay
Dolgun ve zengin
Zengin, varlıklı.
Ulu, yüce, kudretli.
İlk çocuk; çocuk
Vücutça toplu ve sağlıklı. 2. Koni biçiminde ucu sivri oyuncak.
Avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası.
Top şeklinde yuvarlak demir.
Güçlü, yiğit.
Güçlü, yiğit.
Toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla çürümüş organik cisimler bütünü / İnsanın yaratıldığı ham madde / Yer küreyi kaplayan her şeyin ondan yeşerdiği ve ona döndüğü madde
Ucu top biçiminde eski bir silah. 2. Top biçiminde toplanmış saç. 3. Bir şeyin elle tutulabilen çıkıntısı.
Toy, işe alışkın olmayan. 2. Olgunlaşmamış. 3. Çekingen, acemi, utangaç.
Eğitilmemiş, toy yiğit
Sonradan ortaya çıkan, sonradan türeyen; tombul, iri yapılı
Genç irisi.
Utangaç hükümdar.
Utangaç.
Görgülü hükümdar.
Gündemde. 2. Geleneğe uygun.
Görgülü er, mert, yiğit
Gururlu kimse.
Serçe, tarla kuşu.
Gururlu hükümdar.
Mardin bölgesinde bir bölge.
Soylu, asil.
Mütevazi
Mütevazi bir soydan gelen.
Çok yakışıklı.
Güneydeki dağ sırası
Yaradılış.
Deve yavrusu.
Bir kimseye göre çocuğun çocuğu
Sağlıklı delikanlı.
Sağlıklı, tıknaz bey.
Eski Türklerde askerî vali.
Gençliği nedeniyle deneyimsiz olan. 2. Ziyafet.
Genç boğa.
Deneyimsiz genç, toy kimse, genç insan
Deneyimsiz
Deneyimsiz.
Kalın sopa.
Çayır kuşu, tarla serçesi
Genç delikanlı.
Kalın sopa.
Kök, asıl, cevher.
Toz tanesi. 2. Tozu çok olan yer.
Mütevazi.
Çok gezinen.
Gökkuşağı.
Işın.
Resim yapmak için kullanılan çerçeveli bez zemin
Asalet akan.
Çok ağır yağmur
Tepe tüyü
Çalış, çabala, başar.
Tuğlu yiğit, sorguçlu yiğit
Bir askeri birlik
tugay idare eden general anlamında
Göklerin hâkimi
Tuğ taşıyan.
Tuğlu yiğit
Nuh Peygamber zamanında yağan ve bütün dünyayı su altında bırakan şiddetli yağmur
Tuğu olan hükümdar
Türkçe kökenli bir erkek ismi olup, Soyu savaşçı olan kimse.”manasına gelmektedir”
Sorguç sahibi ol
Bayrak, sancak
Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları özel biçimi olan simge. Mühür.
Topraktan gelen kişi
Bir ve tek olan
Yırtıcı bir kuş
Uğurlu kişi.
Tuğuyla ünlü olmuş kimse
Allah tarafından tuğ ile ödüllendirilmiş kimse. (Tuğ
Başarıları dilden dile dolaşan.
Başarılarının karşısında alçak gönüllü olan.
Başarılı ve sert kişi.
Başarılı genç.
Tuğlu şehzade
Armağan.
Bütün
Delikanlı. 2. Zengin ve saygın kişi.
“Tolga’” adının bir başka söyleniş biçimi.
Güçlü karakter.
Doğma, doğuşla ilgili.
Dolun. Tuman
Uğruna feda olsun canım.
“Temel” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Büyük küme, yığın. 2. On binlerden oluşan birlik. 3. On bin, pek çok.
Her şeyi ile yiğit kişi
Faziletli.
Güçlü, kuvvetli.
Yiğit soydan gelen.
Olgun.
Tam bir kağan gibi olan kimse
Soylu kan, tam kan
Güçlü ve kurnaz.
Güçlü ve aziz kişi.
Her şeyiyle Türk, tam Türk
Gizli yer.
Bir nehir adı
Havasından geçilmeyen.
Çok yakışıklı yiğit kişi.
Tuna nehri kenarında yaşayan son Osmanlı hükümdarına verilen son ad
Işıklı, mehtaplı gece.
Kendine güvenen bir soydan gelen.
Bir metal karışımı
Bir nehir adı
Adı gibi kendi de güçlü Olan.
Al renkli tunç
Tunç gibi yiğit, tunç yiğit
Tunçtan yapılmış aslan; (mecaz olarak) tunç gibi sağlam, Aslan gibi güçlü
Tunç renkli ay
Tunç gibi sağlam ve zengin kimse
Tunçtan yapılmış bilek
Güçlü ve azametli.
Altedilmesi imkansız olan.
Tunç gibi el
Tunç gibi er
Hakanlar hakanı.
Çok güçlü bir soydan gelen.
Güçlü, kuvvetli.
Güçlü ve kurnaz kişi.
Tunçtan yapılmış ok
Sağlam soy, güçlü soy, tunç gibi soy
Altedilmesi imkansız olan.
Tunç gibi Türk
Delikanlı kişi.
Güçlü, yiğit, rütbe
“Tonguç” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Sibirya’da yaşayan göçebe bir topluluk.
Tuğra, Kalkan, siper
Hz Ali’nin lakaplarından biri
Toprağın babası anlamına gelen Arapça tamlama, Hz. Ali’nin lakaplarından biridir
Topraktan gelen, toprak ile ilgili olan
Keklik türünden, eti yenen bir av kuşu
Yaşamak
Genç yiğit.
Turancıların dünyadaki bütün Türkleri birleştirerek kurmayı amaçladıkları ülkenin adı.2. Türklerin Orta Asya’daki en eski yurtları.
Koruyucu yiğit.
Tur ay
Samimi genç.
Adalet.
Adaletli gün.
Adaletli hükümdar.
Hukuksal.
Haktan yana olan.
Hukukçu.
Ortaya çıkan.
Az bulunur.
Tarla kuşu, serçe
Konut, oturulacak yer
Onurlu kişi
Türk soyundan gelen halk.
Adıyla ve Türklüğüyle gurur duyan.
Yiğit Türk
Fedai.
Aslan Türk
Ay gibi parlayan Türk
Saygın Türk.
Saygın Türk.
Can türk, sevgili Türk
Türk doğmuş olan
Türk olarak doğmuş olan
Yiğit Türk, Türk erkeği
Orhun yazıtlarında söz konusu edilen bir kahraman adı
Peşinden gidilmesi gereken Türk.
Türk soylu
Oğuz Türklerinin bir kolu ve bu koldan olan kimse
Türk başkomutanı
Türk gibi ol.
Özü Türk olan
Sanı Türk olan, Türk sanlı
Saygın Türk.
Çoşkulu Türk.
Neşeli Türk.
Sevilen Türk.
Sevilen Türk.
Hiçbir şeyden yılmayan Türk.
Göçmen bir kuş
Çalışkan.
Konuşmayı seven. 2. Papağan türünden taklitli sesler çıkaran kuş, dudu kuşu.
Ev, aile.
Tutunulacak şey
Güç, kuvvet.
Zengin, gururlu, besili, şişman, semiz
Duyumsayan, duygulu, duyan
Duyumsayan, duygulu
Şarkı, türkü.
Sevimlilik.
Hukuktan yana olan.
Hukuki.
Adaletli.
Sevimli delikanlı.
Adaletli.
Düzgün yiğit, doğru yiğit
Sakin yaradılışta olan.
Soylu kandan gelen.
Soyluların soylusu.
Soylu Türk, asil Türk.
Übeyt
Allah’ın kulu, kölesi
Köle, kölecik, kulcuk.
Son, nihayet. 2. Kıyı, kenar. 3. Sınır, hudut. 4. Neden, sebep.
Ulu, yüce, yüksek, erişilmez
Yüce, yiğit, erişilmez yiğit
Kanatlarını açarak yükselen, havada yol alan
Gökte uçan Ay gibi olan kimse
Uçarak giden ok
Kanatlı şehzade
Havada yükselen Türk
1.Uçucu, uçan. 2. Özgür.
Kanatlarını açarak havada yol alan yiğit, uçar gibi giden yiğit
Ele avuca sığmayan.
Gerçekçi olmayan, hayaller peşinde koşan kimse.
Erişilmez ve tek olan, yüce ve tek; yüce şehzade
Son ay.
Sınır beyi.
Sınır beyi.
Uçların sivil ve askerî yönetiminden sorumlu olan görevli.
Yüce, yüksek. 2. Arka.
Ulu el
Üç yiğit
Uç ilde hüküm süren han
Her yönüyle ulu olan kişi.
İçinde uçmak özlemi yanan.
Bir kuş.
Üç kök.
Uçmaya düşkün, uçmayı çok seven; anasınca uçmaya alıştırılan yavru kuş
Uçmak işi.
Aşırılmak. 2. Çok sevinmek. 3. Yok olmak, ortadan kaybolmak. 4. Uçar gibi dalgalanmak.
Uçucu, yerinde duramayan
Yüce ve hızlı kişi.
Uçmuş, soluk renkli. 2. Hafif belirsiz.
Doğumuyla herkesi sevince boğan.
Oflaz
Yerle göğün birleştiği nokta
Ufuktaki ay
Denizin gökle birleştiği görüntü.
Ufuk çizgisini saran sabah aydınlığı.
Yüce, güçlü, kuvvetli
Şanlı, şöhretli, namlı.
Kötülük ve güçlükle mücadele.
Baykuş. 2. Boş, ıssız.
İyilik, şans getiren
Uğurlu adı olan
Uğur sahibi ol
Uğurlu yiğit
Uğurlu baba, uğur getiren ata
Uğurlu, kutlu ay
Uğurlu ve saygın kişi.
Uğurlu ve saygın kişi.
Uğur getiren, uğurlu kimse
Uğurlu el, uğurlu kimse
Uğurlu hükümdar.
Uğurlu bir soydan gelen.
İyilik getirdiğine inanılan, kutlu, kademli.
Adı gibi kendisi de uğurlu olan
Uğurlu- kimse.
Uğurlu bey.
Uğurlu ve candan kimse.
Eli uğurlu kimse.
Halkına uğur getiren hükümdar.
Uğurlu bir soydan gelen.
Uğurluluğuyla tanınmış olan .
Uğurlu genç.
Uğurlu Türk.
Kut getir, uğurlu ol
Uğurlu.
Uğuruyla tanınmış.
Uğurlu ve saygın kişi.
Coşkulu ve uğurlu.
Uğurlu, sevilen.
Uğruna inanan.
Uğurlu soydan gelen.
Uğur getiren şafak vakti
Uğur getiren, uğurlu genç
Uğurlu Türk.
Baygın, kuru, solgun; bol buğday
bk. Oğuz
Kardeşlik, arkadaşlık, dostluk.
Karakteri dürüst kişi.
Ökkeş (Kahramanmaraş-Osmaniye dolaylarında yaşamış Evliya zat Ukkaşe Hazretleri)
Güzel bahçe.
Anlayış, zekâ. 2. Benzeyiş. 3. Soy sop, kabile, soy.
Bağlayan, bağlayıcı, sınır
Hükümdarlığın sınırı.
İnsanları birbirine kaynaştıran bir soydan gelen kimse.
Haber götüren, postacı.
Haberci.
Sürekli, kesintisiz
Amacına, hedefin erişme
Oğul can.
“Olcay” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Bölüşme, paylaşma. 2. Pay.
Güneşin batışı.
Büyük su, ırmak.
Adı gibi kendisi de ulu olan.
Ulu ve yiğit kişi.
Yüce, yiğit, sağlam yiğit
Amaç edinilen, şey.
Ulaşılmak istenen.
Davranışı iyi olan hükümdar.
“Senin yurdun, senin vatanın” anlamında kullanılan bir ad.
Boğa burcunda yedi yıldızdan oluşan takım
Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey.
Bir ülküye bağlı olan.
Ülküsü olan kimse.
Amaç sahibi kişi, ülkücü
Ülkü ile ilgili, ülkü niteliğinde olan.
Ülküsü tan vakti gibi aydın olan.
Denizci.
Yüce, büyük
İsmi gibi kendiside yüce olan.
Yüce yiğit, ulu yiğit
Kutsal ant, büyük yemin
Geçmişi yüce olan.
Başı göğe ermiş kişi.
Yüce ve zengin kimse
Saygınlığı olan yiğit.
Sağlam, kuvvetli ve yüce kişi
Saygın, değerli
Büyük Türk denizcisi
Yüce kişi.
İçtenliğiyle yüce kişi.
Altınordu Devleti hanlarından biri
Saygın bir geçmişi olan.
Azametine ve yüceliğine saygı duyulan.
Yüceliği doğuştan gelen.
Yüceliği doğuştan gelen.
Yüce yiğit, seçkin yiğit
Olgunluğu yüceliğinden gelen.
Yüce, kuvvetli bir soydan gelen.
Büyük, yüksek, gururlu
Ulubey
Yüce şehzade
Yüce kağan
Yüce savaşçı.
Yüce bir soydan gelen.
Büyük ve kutsal kimse
Büyük, gösterişli
Değerli, yüce ve saygın kişi.
Ulu.
Yüce ay, büyük ay
Yüce kimse, seçkin kimse
Millet
Seçkin, erişilmez yücelikte ve şahin gibi kişi
Ulusla ilgili, ulusun malı, ulusa değgin
Yüceliğiyle tanınan kişi.
Yüce ve saygın kişi.
Yüce olanı sev.
Yüce olanı seven.
Yüce bir soydan gelen kimse, yüce soylu ya da soy
Kudreti bilinen su.
Yüce tan
Değerli taş.
Gençliğine rağmen yüceliği, ululuğu özünde barındıran.
Yüce ve tek; yüce şehzade
Seçkin Türk, yüce Türk
Yüce, yüksek
Armağan, hediye. 2. Konuk, misafir.
Amaç, umut
Olması istenilen bir şeyin olmasını dileyen, bekleyen
Çare, deva, çıkar yol.
Devlet Kuşu
İlke, prensip.
Çıkar yol.
Köle.
Umut, umma, bekleme
Şansını değerlendir.
Umutlu yiğit
Umutlu ay
Umutlu ve saygın kişi.
Umutlu ve saygın kişi.
Umutlu, hayırlı dost
Umut bekleyen hükümdar
Umut bağlanan
İyilik getirdiğine inanılan, kutlu, kademli.
Bereket getir
Umut veren.
Umudunu kaybetmemesiyle tanınan.
Umutlu ve saygın kişi.
Coşkulu ve umutlu.
Umutla, sevilen.
Umutla seven.
Umut bağlanan.
Tan vaktinin uğuruna inanan.
Umutlu Türk.
Engin deniz, okyanus
Toplum, topluluk
Bayındırlık, mamurluk. 2. Uygarlık, ilerleme, refah ve mutluluk.
Görgü, tecrübe
Adı gibi kendi de deneyimli olan.
Görgü, bilgi ve deneyim kazan.
Görgülü, bilgili yiğit
Deneyimli ve saygın kişi.
Deneyimli, saygın kişi.
Deneyimleri sayesinde taş gibi sağlam olan.
Beklenti, ümit etme
Umudu olan kimse
Yüksek ses, ses. 2. Şöhret, şan.
Adı gibi kendide ünlü olan.
Ün almakla ilgili
Ünlenmiş kişi, iyi ad sahibi
şöhretlendi
Şöhretlenmiş.
Ünlü yiğit
Bağlılık.
Akıllı, ergin.
Ünlü ay, ün ve ay
Ünlü doğmuş kimse
Kahraman, yiğit. 2. Ünlü, tanınmış.
Ünlü yiğit
Doğru yolda olan
Sonradan ünlenen kişi.
Ünlenmiş kişi.
Başarılarından sonra ünlenmiş kişi.
Şöhretli gün.
Şöhreti her tarafı sarmış olan.
Ün salmış hükümdar.
Tanınmış soydan gelen.
Tanınmış ve kaya gibi kimse
Ses, seda. 2. Çağrı.
Herkesçe tanınma dileği
Yüksek sesle bağıran
Ünlü ve saygın kişi.
Ünlü ve saygın kişi.
Tanınmış, ünlü
Ün kazan
Şöhreti olan bir soydan gelmiş.
Şöhretli Türk.
Ünlü olma
Her yana ününü duyurma
Her yana adını duyurma
Ünlü ve sanlı
Tanınıp sayılma
Adını sev.
Şan, şöhret peşinde olan.
Ünlü olmayı seven
Şanın, şöhretin peşinde olun.
Alışmış, sokulgan. 2. Arkadaş, dost.
Tanınmış soy, ünlü soy
Öğe.
Tanınmış Türk, ünlü Türk
Şöhretinden
Şöhretinden yanına yanaşılmayan.
Hakkederek kazanılmış, ün sahibi.
Çok tanınmış, ünlenmiş, ünü yaygın ve çok
Çok ünlü olan.
Herkesçe tanınır, ünlü
Herkesçe tanınma, ünlü olma
Şan, şöhret sahibi yapan.
Şan, şöhret sahibi yapan.
Şan, şöhret sahibi yapmış.
Beraberinde yağmur getirmeyen güçlü fırtına.
Asya’da bir sıra dağ
Yiğit.
Kızıllık.
Gençlik.
Büyük cadde, mahalle
Maharetli kişi. 2. Teknik.
Seçkin, seçilmiş, tekniğiyle beğenilmiş.
Yetenekli savaşçı.
Saadet, mutluluk
Talih, şans
Yükseklik.
Şans, talih.
Hediye, armağan. 2. Misafir yemeği.
Talihli, şanslı.
Ürkek, tedirgin olan.
Soyun sürsün.
Soyu çoğalsın.
Vurulan, aşık olan.
Yüksek rütbeli hükümdar.
Şehirli bir soydan gelen kimse
Korkmaz
Benden korkun anlamında.
Tohum, aile.
Yukarı çıkma, yükselme.
Soy, sülale.
“Orun” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Cengaver.
Amaç, gaye.
Akıl.
Akıllı ol.
Akıllı.
Akıllı yiğit.
Bir arslan cinsinin adı, sahabe ismi
Akıllı, saygın kişi.
Gücünü zekasıyla birleştiren.
Akıllı ve saygın.
Gerçek, yürekten dost.
Akılcılık yanlısı olan kişi.
Akıllı kişi.
Gelişmiş, yüksek.
Akıllı hükümdar.
Akıllı soydan gelen.
Akıllı yiğit
Uslu, akıllı kişi
Akla uygun olan, akla yatan
Becerikli olan.
Üstün bilgisi ve yeteneği olan kimse.
Yüksek ay.
Üstün el.
Baş olan yiğit
Üstün olma
Benzerlerine göre üst düzeyde olan. 2. Nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan.
Seçkin, başarılı.
Karakteriyle ve azametiyle üstün olan.
Güçlü el, iyi nitelikli el
Güçlü yiğit, iyi nitelikli yiğit
Yüksek bir soydan gelen.
Zafer kazanmış, muzaffer. 2. Şerefli, onurlu soydan gelen.
Zafer, başarı, mutlu son
Şerefli.
Üşüyen, çok üşüyen.
Arzu eden, isteyen
Uykunun bitmesi, yeni bir hayat
Uysal
İsteğe göre davranan yiğit, uysal yiğit
Başarılarının ardında olan.
Uyumlu.
Çağdaş, ileri
Uygar yiğit.
Uyum
Yakışır, yaraşır. 2. Elverişli. 3. Orantılı.
Yakışır, yaraşır, yiğit; yararlı, işe yarar kimse
1.Tarihi mirası çok zengin bir Türk ulusu. 2. Uygar, medeni.
Uygur yiğidi
Kutlu, kutsal
Usta, işe yatkın, becerikli
Becerikli yiğit
Bütün canlı ve cansız varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluk, evren.
Becerikli ve zengin
Güzel ve saygın kişi.
Becerikli kimse
“Özek” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Usta el, becerikli el, işe yatkın el
Becerikli yiğit
Kuran-ı Kerim’de geçen bir isim.
Geleceği görme, uzağı görme
Uzağı gören, geleceği gören
Becerikli kağan, Oğuzhan
İyi ve güzel bir soydan gelen.
En büyük.
Belli bir işte veya konuda beceri, görüş ve bilgisi olan kimse
Usta kişi, becerikli kişi
Hedef, amaç
Becerileriyle tanınan
Yetenekli ve bilgili bir soydan gelen.
Bilgiyi ve güzelliği kendinde barındıran.
Bilgili, akıllı genç.
Becerikli ve tek; becerikli şehzade
Becerikli Türk
Yapılması gerekli olan. 2. İslam dininde farzdan sonra gelen emir.
Yaratan, ortaya çıkaran.
Sözünde duran, sözünün eri.
Çok, bol.
Elçi, temsilci.
Çöl ortasında sulak ve yeşillik yer
Kalkan, siper
Çok bağışlayan, ihsan edici
Bir ve tek olma
Dinin tekliği
Bir ve tek olmayla ilgili
Yalnız, tek
Tek, bir
Korkulu, çok tehlikeli.
Tek, yalnızca bir tane olan.
Tek, bir
Tek, bir
Dinin tekliği.
Dini öğütler veren kimse.
Ağırbaşlı olan.
Bilen. 2. Bir şeyi vakıf durumuna getiren.
Okçu, savaşçı
Ağırbaşlı, onurlu.
Şanı, adı sanı yüce olan.
Şanı yüce, şanlı.
Yeter, tam. 2. Sözünün eri, sözünde duran.
Seven, âşık.
Var olanı al. 2. Yetiş al.
Giden, varan
Anlayış, akıl, zekâ.
Balkanlarda bir ova ve ırmak.
Giden, varan
Çabuk kavrayan, anlayış, güçlü seziş, 2. Bir yarışın son bulduğu yer, finiş. 3. Varmak durumu veya biçimi.
Zenginlik
Varlığını sürdürme
Nitelikli.
Ayırıcı özellik / Vasfeden, bildiren, öven
Ulaşan, varan.
Nitelendiren, tanımlayan.
Yurt, ülke.
Vatanını seven.
Vatanını seven.
Fazlasıyla çok olan.
Elçi.
Güzellik, güzel yüz. 2. Saygınlık, onur, haysiyet.
Dinin yüceliği, onuru.
Vecibeler, ödevler.
Zenginlik, çoşku
Coşkunlukla ilgili
Taraf, yan, yüz.
Coşkulanmak, sevinç.
Yol; tarz. 2.Yüz, çehre.
Soylu, asil
Çoşkunluk. 2. Kendinden geçme.
Kısa ve anlatımı etkili söz.
Sevgi, dostluk
Emanet olarak bırakılan.
Başkasının malını saklamakla görevli kimse.
Sevgisi çok olan, dost.
Dost, arkadaş.
Sözünde durma
Vefalı, sözünde duran.
Sevgisi geçici olmayan, vefalı.
Vefalı kişi.
Arkadaş, yoldaş
Uygun.
Allah vergisi, doğuştan olan
Bağışlama.
Yaşamak.
Başkasının yerine hareket eden, konuşan.
Sığ.
Yakınlık, sahiplik
Oğul, çocuk.
Sahip, sorumlu, dost, arkadaş
Candan dost.
Yeni doğmuş çocuk.
Dindar, dinine sımsıkı bağlı kimse.
Ermiş kimse, Allah´ın sevgili kulu.
Amaç, erek.
Günah ve haramdan kaçmak için şüpheli şeylerden uzaklaşma, takva.
“Ver ve al” anlamında kullanılan bir ad.
Güle ait.
Bir kimsenin doğuştan sahip olduğu iyi nitelik.
Eli açık, cömert.
Verici, özverili, sevgi dolu
Ortaya çıkan, istenilen, beklenilen sonuç.
Güvercin, açık boz.
Şan, şöhret saç.
Güzellik.
Çok sağlam, güçlü.
Yüz güzelliğine sahip olan.
Yoksul, muhtaç
Garibanlık
Fakir, muhtaç
Kutsal, tanrısal.
Bakan.
Duygu ile, vicdan ile ilgili. 2. Vicdanlı.
Mevsiminde olmayan.
Ulaşma, kavuşma.
Damga, nişan, işaret.
İstek, arzu.
Yanardağ
Vurup almakla ilgili
Tutkun dost
Tutkun, âşık; dip sarhoşluğu
Çok sağlam kuvvetli.
Yabancı. 2. Issız kır, ova. 3. Dışarı, başka ülke, gurbet. 4. Ekin tarlası.
İnsan yaşamayan ıssız yer. 2. Yabancı, el.
Güzel koku, misk.
Yol gösterici, kılavuz.
Yavuz
Büyücü, sihirbaz. 2. Hekim.
Bir kimseyi veya bir olayı hatırlatan nesne.
Hz. Nuh’un üçüncü oğludur
Yağmur, kar. 2. Yağış.
Yağacak olan. 2. Parlayacak olan, parıldayan.
Yağmur.
Hareketli yiğit.
Düşmanı yenen, zafer kazanan.
Yağız
Yiğit; esmer
Adı gibi kendide yağız olan.
Esmer yiğit, karayağız yiğit, delikanlı manasındadır.
Esmer ve saygın kişi.
Güçlü, esmer kimse.
Esmer, güçlü yiğit kişi.
Esmer, yiğit, kara yağız er kişi
Esmer, yiğit hükümdar.
Esmer bir soydan gelen.
Esmer, yiğit ve kurt gibi de kurnaz.
Esmer, yiğit genç
Esmer ve biricik şehzade
Esmer Türk.
Havadaki su buğusu-nun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumunda olanı.
Bir tür geyik. 2. Dağ keçisi.
İyi tanınan, saygın kimse.
İyi tanınan, saygın kimse.
İyi, güzel, güçlü kimse.
İyi, güzel hükümdar.
İyi, soylu bir sülaleden gelen kimse.
İyi, güzel kimse.
‘Allah lütufkârdır” anlamındadır. Bir peygamber ismidir.
Uzak olmayan
Bir Peygamber adı
Bir Peygamber adı
Aliminyum oksit, yapısında parlak kırmızı renkli değerli taş
Güzel, yakışıklı, sevimli. 2. Parlak, ışıltılı. 3. Şimşek. 4. Çevik, atik, işgüzar. 5. Kavgada üstün gelen.
Parıltı. 2. İvedi, hızlı, çabuk. 3. Sarı renkli bir kuş.
Alev, ateş.
Peygamber, elçi.
Alev, ateş, bayrak.
Alev.
Alevli, coşkun kimse.
Alevli, coşkulu hükümdar.
Alevli, coşkulu bir soydan gelen kimse.
Yalım gibi yiğit
Berk, şimşek.
Alev ve ay gibi olan.
Ateşli ve saygın kişi.
Ateş gibi hükümdar.
Ateş gibi bir soydan gelen.
Sarp, sert, düz olmayan
Sarp yiğit
Çıkılması güç, dik, büyük ve kaygan kaya
Parlayan, parlak, elçi.
Ak, parlak, ışıklı.
Parlayan, ışıldayan, bezdiren.
Yıldırım
Büyü, sihir; yalnız
Serap; aşı kalemi almaya ve aşılamaya elverişli ağaç, çiçek
Alev gibi parlayan kimse.
Alev, ateş
Alev gibi olan.
Kılıcının keskinliğiyle bilinen hükümdar.
Alev gibi bir soydan gelen.
Alev gibi bir soydan gelen.
Alev gibi genç.
Alev gibi Türk.
Sade, çıplak, katışıksız
Mütevazi ad, yalın ad.
Gösterişsiz kahraman
Bulutsuz gecedeki ay
Mütevazi ve saygın kişi
Mütevazi ve saygın kişi.
İçine başka bir şey karıştırılmamış, saf
Mütevazi hükümdar.
Mütevazi bir soydan gelen.
Mütevazi bir soydan gelen.
Mütevazi ve genç.
Mütevazi Türk.
Yalın.
Yalnız, tek başına; ince, zayıf
Serap, ılgın / alev
Karışık olmayan, sade, yalın, yapılması ve anlaşılması kolay olan.
Dik, sert, eğik; kesici alet ucu
Yalçın, sert.
Parlak, ışıldayan.
Parıldayan ay.
Parlak, parlayan.
ışıldayan, parıldayan.
Parlak ışık saçan ay
Peygamber gibi
Peygamber¸elçi.
Dağın veya tepenin herhangi bir yanı. 2. Karşı. 3. Yan, yakın.
Şiddetli, öfkeli, cesur, korkutan, becerikli
Adı gibi kendisi de yaman olan.
Korku salan yiğit.
Cesur ve saygın kişi.
Cesur ve saygın kişi.
Candan dost, koruyucu.
İşbilir yiğit, becerikli yiğit
Becerikli kimse, işbilir kimse, yaman kimse
İşbilir bir soydan gelen
Korkusuz genç.
Korkusuz Türk.
Yiğitler yiğidi.
Sürücü.
Yön.
Yanda olan, yana düşen. 2. Alaca, iki renkli.
Yanan.
Karşı tarafın zengini.
Yanmış olan. 2. Rengi koyulaşmış. 3. Duygulu, dokunaklı, etkili, acılı. 4. Bıkkın, üzüntülü, dertli.
Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, ses yansıması
Yarayan, elverişli, uygun.
Arkadaş, yakın dost.
Hüküm, muhakeme. 2. Birini ya da bir nesneyi eleştirici bir biçimde değerlendirme.
En içten dost.
Büyük piliç.
Yüksek mahkeme.
Sarp, uçurumdaki kaya.
Güneş aydınlığı, düneş ışığı, şimşek.
Komisyon, encümen.
Hükümdar buyruğu ferman.
“Yarlık” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Değişmezlik ve mecburiyet göstermeyen kural. 2. Kanun. 3. Toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması yaşamın bir mecburiyeti olan toplum alışkılarının bütünü. 4. Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel.
Belirlenmiş kuralların içinde bulunan. 2. Yönelim.
Uzun ömürlü olsun dileğiyle koyulan isim
Yaşayan Türk
Aynı yaşta olanlar.
“Yafes” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Varlık, zenginlik
Kuran-ı Kerimde bir surenin adıdır. İnsan demektir.
Sol tarafa giden
Erkek ördem.
Işık, şimşek, güneş parçası.
İhtiyar.
Toplumsal edinim.
Bir yana eğilmiş, yatık. 2. Benimsemiş, alışmış, eğilimli. 3. Yetenekli becerikli.
Mütevazi kişilik.
Kanun benzeri sazların ortak adı.
Hızlı olmayan. 2. Yumuşak huylu, yumuşak başlı.
Emir subayı
İyi, güzel, iyi huylu, becerikli, hamarat, mert
İsmi gibi kendi de güçlü olan.
Korkusuz yiğit, yaman yiğit
Cesur, güçlü kimse.
Güçlü ve saygın kişi.
Yürekli, korkusuz kimse
Korkusuz yiğit, yaman yiğit
Güçlü, kuvvetli, cesur hükümdar
Güçlü bir oydan gelen.
Korkusuz soydan gelen kimse
Genç ve güçlü.
Güçlü Türk.
Yürüyerek yol kateden.
Gökkuşağı.
Yazar.
Yazarak yapıt üreten kişi.
Yazar, yazan
Karder.
Yazılan şey.
Bir Türkmen boyunun adı.
Büyük ayı takım yıldızı.
Birine göre kardeşin çocuğu. 2. Birine göre amca, hala, dayı, teyzenin çocuğu.
Zorlu katı, şiddetli. 2. Baskın, üstün.
Üstün yiğit.
Üstün yiğit.
Tek olmak, birleşmek
İlk, birinci.
Birlik, bütünlük.
Başkan.
Tek, eşsiz, benzersiz.
Rüzgar gibi esen ve saygın kişi.
Rüzgardan gelmiş, rüzgar çocuğu.
Arzu, istek, fırtına.
Rüzgar gibi yiğit
Fırtınalı, çabuk kimse.
İstekler, arzular.
Rüzgâr gibi ve tek olan
Gözü pek olan.
Mutluluk.
Galip gelme
. Yeni ay, hilal, ayça.
Kazanan el, kazanma.
Zorlukların üstesinden gelen
Üstün ol.
Üstün gelme, yenme, utku, zafer
Her anlarında üstün olun.
Doğu Sibirya’da 3354 km.’lik ırmağın adı.
Temiz, berrak su.
Belirli bir yer ile ilgili olan. 2. Gözlem yerine veya gözlemcinin yerine ilişkin.
Üzüntülü, tasalı, kaygılı.
Yerle ilgili.
Sol ile ilgili. 2. Bir düzlem içinde bulunmayan şekiL.
Şimşek, yıldırım.
Her şeyin üstesinden gelebilen.
Her türlü zorluğun üstesinden rahatlıkla gelebilen.
Yeterli, kâfi
Bilgi ve becerisiyle gereken olgunluğa ermiş kişi.
Babası ölmüş çocuk.
Zor zamanların insanı
Kurtar anlamında.
Kurtaran, kurtarıcı.
Becerili, olgun
Yetişkin yiğit, olgunlaşmış yiğit
Sezani hanedanlarından bir kral.
Yezidi dininden olanlar.
Cesur, savaşçı
Yiğitler yiğidi, erler eri
Güçlü ve yürekli kimse
Cesur, yürekli
Güçlü el,
Güçlü ve yürekli erkek
Yiğit, cesur hakan
Yiğit bir soydan gelen.
Her zaman için saygı duyulan.
Işıklı, parlak
Süheyl.
Korkutan yiğit, yıldıran yiğit
Parlayan, ışıldayan. 2. Bezdiren.
Parlayan ay
Korkutan yiğit, yıldıran yiğit
Işıklı ve sesli bir doğa olayı
İyi hükümdar.
Temiz kan.
Hiçbir işten korkup, yılma anlamında.
Korkmayan, vazgeçmeyen.
Vazgeçmeyen kişi, kararlı
Azimli yiğit.
Koyu, ağır, kalın. 2. Artmış, çoğalmış durumda olan.
Çığır açma
Patika.
Kılavuz, önder, ider.
Aynı yoldan giden, arkadaş
Can arkadaş, can dost.
Kahraman yiğit, arkadaş.
Balıkçılıkla kullanılan bir tür halat.
Her anlamda üstün olan.
Taraf, yan, istikamet. 2. Tutulacak, izlenecek yol.
Yönünü, cepheni aL.
Yön gösteren, önder
Yönelmiş olan.
Bir işin üstesinden gelebilecek kişi.
Yöneten, uygun ve doğruyu söyleyen.
İzlenen, tutulan yol, usul, sistem.
Çeviklik, çabukluk. 2. Çalım. 3. Yatkınlık, alışkanlık. 4. Kılavuz, yardımcı.
Her işe yatkın olan.
Göçebe bir Türkmen oymağı ve bu oymaktan olan kimse
Çoğu sularda, ağaç veya taşların üzerinde yetişen tallı bitkiler.
Büyük, erişilmez, ulu
Büyük, ulaşılmaz ve ulu yiğit
Ulu dağ.
Ulu yiğit, ulaşılmaz yiğit
Yükselme, ilerleme
Ay gibi güzel ve yüce.
Yüceleşen, yükselen
Başarılı bir duruma gel.
Yükselten, o duruma getiren.
Ulaşılmaz soy, ulu isim
Ulaşılmaz soy, ulu soy
Başarılı genç.
Ulu ve biricik, ulu şehzade
Yüce Türk.
Özellikle manevi anlamda yücelme
Yükseklere çıkan, ilerleyen
Meşale, ışık
Uğurlu.
Uğurlu becerikli. 2. İşi sağ eliyle yapan.
Bir peygamber adı; bir memeli canlı
Yurda canlılık veren.
Yurtsever, kahraman
Yurda kağan olan kimse
Yurda ışık olan kimse
Yurduna karşı fedakâr olan
Kendine yurt edinme
Yurdu şenlendiren.
Yurdu aydınlatan.
Yurda ait olan
Vatan. 2. Kalacak, barınacak yer.
Yurtsever.
Memleketinin adamı.
Vatanının dostu.
Yurdunun yiğidi.
Yurdu için kanını verebilecek niteliklere sahip olan.
Yurdunun kulu kölesi olan.
Yurdunun kurucusu olan.
Bir yurdun kurucusu olan.
Yurdunu çok seven.
Yurtsever.
Yurduyla övünen.
Yurtsever.
Ülkesini, yurdunu seven, yurt sevgisi olan
Yurtseven.
Gariban.
yurtları veya duyguları bir olanlardan her biri, vatandaş.
“Yörük” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Bir peygamber adıdır. Hz. Musa’nın yeğenidir.
Yakışıklı, güzel
Yakışıklı, güzel, daha üstün, erdemli
Dürüst, namuslu.
Deniz subayı
Evlat, oğul. 2. Doğmuş.
Köklü aile.
Başarı, utku, galip
Zafer kazanan, üstün gelen.
Bir tür doğan kuşu.
Dinen yasak olan şeylerden sakınan
Gözle görülür, parlak
Dini yasaklardan kaçan
Musul ve Cizre arasında Kürt kasabası.
Sarp kayalık.
Artam.
Tadıcı, tadan, tat alan.
Yok olan, ortadan kalkan.
Kefil, prens, şef.
Çoğalan. artıran.
Saf, katışıksız, temiz, pak.
Zikreden, dua eden
Mitolojik bir savaşçı
Gölge veren.
Vakit, çağ.
İnsanın içyüzü.
Bilgin, bilginç, alim.
Sivas’a bağlı bir ilçe.
Yakışıklı, kibar tavırlı.
Kişisel.
Bir Kürt lehçesi. 2. Bir Kürt kolu.
Zekâ ile ilgili
Zekâyla ilgili, zekâya ait.
Erkek
Akıllı, anlayışlı
Taban, döşeme, yer. 2. Temel, dayanak. 3. Yeryüzü, dünya.
Varlıklı. 2. Gösterişli. 3. Verimli.
Güneş’ten süzülen ışık.
Mavi, gök renkli
M. Ö. 850 yıllarında yaşamış Merusi dininin kurucusu.
Zeki.
Zeki, akıllı.
Altından ya da altın benzeri olan.
Gök gözlü.
Altın yaldızlı.
Parlak yıldızlar.
Sona erme, yerinden ayrılıp gitme.
Zevkli, zevk alınan.
Candan, cana yakın.
Dinin ziyneti, süsü.
Süslü, dikkat çeken
İbadet edenlerin süsü
Süslü
Tanrı’nın süsü.
Aydınlık.
Akıllı, uyanık, anlayışlı
Arapça zeytin
Zeytinyağcı.
Akılla ilgili
Anma, anılma. 2. Bildirme. 3. Kur´an-ı Kerim.
Öğüt.
Zikirle ilgili, zikreden
Tanrı’nın anılması.
Kaya
Nurlu, ışıklı, aydınlık.
Dinç.
Doruk, en yüksek nokta, tepe.
Şanlı, şöhretli, şerefli.
Süs.
Süs, bezek.
Işık, aydınlık
Ziyaettin
Dinin ışığı, aydınlığı.
Fazlalık.
Dinin ışığı, aydınlığı
Allah´ın süsü, bezeği
Ejder, canavar.
Sert rüzgar.
Kar fırtınası.
İriyarı, delikanlı, hovarda
Kafkas Türklerine verilen ad
Zorlanarak elde edilme.
Zorlu ve saygın kişi.
Dayanıklı, yenilmez
Yayla, dağ tepesi. 2. Yüksekte bulunan.
Yazılı küçük şey
Yazılı küçük kitap
Yazılı küçük şey.
Küçük Kitap
Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren.
Çiçeklik. 2. Küçük çiçek.
Her türlü dünyevi zevke ara verip kendini ibadete veren.
Görünme, baş gösterme.
Orta oyununda bir karakter
Hz. Muhammet’in Hz. Ali’ye armağan ettiği kılıç.
Kılıcın kabzasına iliştirilen süs.
Hz. Alinin kılıcı
Perçemli, yüzünün iki yanından saç lülesi sarkan
Hz. Alinin kılıcı
İki boynuzlu 2. Büyük İskender.
Yüce, makam sahibi.
Makam sahibi
Kuran-ı Kerim’in 39. suresi
Toprağa atılan tohumun yeşermesi
Soy, bir soydan gelenler.