Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ZULMÜN ARTTIĞI BİR ZAMANDA HZ. PEYGAMBERİ (s.a.v)ANLAMAK!

HZ.PEYGAMBERİ (s.a.v)ANLAMAKAllah insanı en

HZ.PEYGAMBERİ (s.a.v)ANLAMAK
Allah insanı en mükemmel bir şekilde yaratmış, onu sayısız nimetlerle donatmış ve ona yeryüzünü imar etmesi için sorumluk yüklemiştir. Yüce Yaratıcı, akıl ve irade sahibi olan insana tarihin her döneminde Peygamberler göndermek suretiyle,görev ve sorumluluklarını bildirmiştir.
Dolayısıyla Allah, nasıl birer kul olmamız gerektiğini Peygamberlik zincirinin son halkası Hz. Muhammed (sav)’i bizler için “en güzel örnek” diye tanımlayarak göstermiştir… Böylece bizler ve kıyamete kadar gelecek olan tüm insanlar için Allah’ın razı olduğu bir hayat şekli, kulluk düzeyi Hz. Muhammed’in ortaya koyduğu örnek hayatla somutlaşmıştır.

HZ.PEYGAMBERİ SEVDİĞİNİ SÖYLÜYORSA, O’NUN YOLUNDA YÜRÜMESİ GEREKMEKTEDİR.

Hz. Peygamberi (sav)anlamak, bir Müslümanın temel görevlerinin başında gelmektedir.O’nunla yürümek, onun izini takip edebilmektir.Hz. Peygamber’i anlamak ve yaşamak demek, Onun ahlakıyla ahlaklanmak, yaşam biçimini hayata taşımak demektir.Kur’an-ı anlamak ve Kur’an’a göre yaşayabilmektir. Çünkü O (sav) yürüyen Kur’an’dı. Dolayısıyla O’nun yolunda yürümek Kur’an yolunda yürümektir.
Bir Müslüman Hz. Peygamberi sevdiğini söylüyorsa, o zaman O’nun yolunda yürümesi gerekmektedir. Aksi takdirde bu iddiasının sadece söylemden öteye geçmesi mümkün değildir.

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İ ANLAMAK İÇİN SÜNNETLERİNİ YAŞAMAK VE YAŞATMAK GEREKİR.
Sünnet, Hz. Peygamber’in inanç, ibâdet, tebliğ, eğitim, ahlâk, hukuk, siyaset ve ekonomi gibi alanlarda kişisel ve toplumsal hayatı yönlendirici Kur’ân merkezli buyrukları ve onaylarıdır.
Peygamber Efendimiz Aleyhisselam veda hutbesinde buyuruyor ki, ‘sizlere 2 emanet bırakıyorum eğer bunlara sımsıkı sarıldığınız müddetçe asla delalete düşmezsiniz. Bunlar; Kur’an-ı Kerim ve sünnetimdir’ buyurmaktadır.

“NEREYE GİDİYORSUNUZ”
Allah’ın Kur’an’da “Nereye gidiyorsunuz” buyurduğu “Gerçekten nereye gidiyoruz. Bu soruyu önce şahıs olarak kendimize sormamız lazım. İçinde olduğumuz toplum olarak soru sormamız lazım. Bağlısı olmakla övündüğümüz bu dinde, bu dinin kitabı ve Peygamberi ile ilişkilerimiz hangi durumda. Günlük hayatımızda yaşadığımız değerlerimizi, değer yargılarımızı nereden alıyoruz. Allah’ın Kitabı Resulün sünnetini hayatımızı ne kadar etkiliyor. Gerçekten bu soruları kendimize sormalı ve üzerinde kafa yormaya son derece muhtaç durumdayız.
Eğer bizler Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’a ve sünnetine titizlikle intiba edersek taklitçilikten, gösterişten uzak kalırız.

BİR PEYGAMBER DÜŞÜNÜN Kİ;
― Sakal bırakırken sünnetine uyuluyor,
Suyu üç yudumda içerken sünnetine uyuluyor,
Sağ elle yemek yerken sünnetine uyuluyor.
Elbette çok güzel.

― Ama aynı Peygamberin sünneti;
― Siyasette yok,
Ekonomide yok,
Hukukta yok,
Aile hayatında yok,
Nafakada yok,
Mirasta yok,
Eğitimde yok,
Ahlakta yok ise;
O toplum,
Peygamberini anlayamamış demektir …

― Eğer bir toplum,
― Peygamberinin (s.a.v.) sadece;
Boyunu,
Kilosunu,
Şemailini,
Saçını nasıl taradığını merak ediyor,

― Lakin;
― Faizi nasıl ayakları altına aldığını,
Sömürüyü nasıl durdurduğunu,
Irkçılığı, açıklık saçıklığı nasıl yasakladığını,
Putculuğu nasıl yıktığı,
İsrafı ve yolsuzluğu nasıl önlediğini,
hiç merak etmiyorsa,
O toplum;
Peygamberini (s.a.v.) anlayamamış demektir …

― Eğer bir toplum;
― Peygamberini (s.a.v.), mübarek gecelerde, nikah dualarında hatırlayıp, hac da hatırlayıp

― Lakin;
― Yalan söylerken,
İftira ederken,
Gıybet ederken,
Harama bakarken,
Kalp kırarken,
Merhametsizlik yaparken, Çırılçıplak gezerken,
Peygamberin, tüm bu ahlaksızlıklara ne diyeceğini hiç hatırlamıyorlarsa,
O toplum;
Peygamberini (s.a.v.) anlayamamış demektir …

― Eğer bir toplum;
― Peygamberlerini (s.a.v.) başkalarına anlatırken;
Gece namazıyla,
Açlıktan karnına bağladığı taşla,
Üzerinde uyuduğu hasırın yüzüne çıkardığı izle,
Yaşadığı hurma dallarından,
Kerpiçten yapılmış evle anlatıyor,

― Ama kendi hayatlarındaki;
― Serpme kahvaltılarda,
Lüks villalarda,
Devre mülklerde,
Beş yıldızlı otellerde,
İhale salonlarında,
Hayatlarını sürdürüyorsa,
Hep başkalarına anlattıkları bu Peygamberi hiç akıllarına getirmiyorlarsa
O toplum;
Peygamberini (s.a.v.) anlayamamış demektir …

― Eğer bir toplum,
― Peygamberlerini (s.a.v.);
Kız isteme törenlerinde, Düğünlerde ve nikâhlarda hatırlayıp, İsmini anıp, Salâvat getiriyor,
düğün salonlarında tesettüre riayet etmiyorsa, kadın erkek dans ediyorsa,
Düğünden sonra o yeni kurulan yuvanın;
Yönetiminde,
Eşlerin birbirlerine karşı davranışlarında,
Akraba ilişkilerinde,
İzlenilen dizilerde,
Mutfaktaki gıdaların ve eve giren kazancın helalliğinde;
Kimse o düğünde hatırladığı Peygamberin (s.a.v.) bu konularda ne dediğine bakmıyorsa,
O toplum,
Peygamberini (s.a.v.) anlayamamış demektir …

SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZİ SÖZDE DEĞİL ÖZDE ANLAMAK
Eğer bizler Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’a sözde değil, özde anlamaya ve sünnetine titizlikle riayet edersek, taklitçilikten, gösterişten uzak kalırız.
Tebliğ makamında olanlar, tebliğin ölçülerini Allah Resûlü’nden almalı ve baş ucuna asmalıdır. İmamlar imamlığın, eğitimciler eğitimin, siyasetçiler siyasetin, ticaretciler ticaretin, sanatcılar ve sanatkârlar sanatın, işçiler ve işverenler, iş alan ve işveren olmanın, yöneticiler yönetimin, edipler edebin, memur olanlar memurluğun ölçülerini ve ahlakını Ondan almalı ve Ona uymalıdırlar. Bu alma ve uyma Allah’ın emri olarak farzdır.
― Peygamberini anlamayan toplum özünü kaybetmiş toplumdur.
Ömrümüzün kalanında, Rabbim, Peygamber Efendimizi anlamayı ve tebliğ ettiğini hayatımıza uygun hale getirmeyi nasip etsin.
Amin