34,2452$% 0.28
37,6376€% -0.37
45,0841£% 0
2.921,73%0,22
4.978,00%0,00
19.847,00%-0,02
2.653,23%-0,08
9.109,34%2,37
> ÇALIŞMA HAYATI
‘Yapay zekâ kimleri işsiz bırakacak?’ son zamanlarda en çok duyduğumuz sorulardan biri; liste uzun ve anlaşılan daha da uzayacak.
Goldman Sachs’ın Mart 2023 tarihli raporunda, içerik üretebilen yapay zekânın şu anda insanlar tarafından yapılan tüm işlerin dörtte birini yapabileceği tahmin ediliyor. Raporda ayrıca, Avrupa Birliği ve ABD genelinde 300 milyon işin otomasyon nedeniyle kaybedilebileceği belirtiliyor.
Robotların İktidarı: Yapay Zekâ Her Şeyi Nasıl Dönüştürecek? kitabının yazarı Martin Ford, bunun sonuçlarının vahim olabileceğini söylüyor:
Çok sayıda insan aynı anda ve aniden işsiz kalabilir. Bunu sadece bireyler üzerine değil tüm ekonomi üzerinde sonuçları olacaktır.
Belki de soruyu şöyle sormak lazım: Kimleri işsiz bırakmayacak? Neyse ki haberler o kadar da kötü değil. Tersinden sorduğumuz bu soruya yanıt olarak uzmanlar, yapay zekânın hâlâ yapamadığı bazı işler olduğunu söylüyor: Duygusal zekâ ve yaratıcı düşünce gibi belirgin insan niteliklerini içeren işler. Ve bu becerileri merkeze alan roller üstlenmek, yapay zekâ tarafından işinizin elinizden alınması olasılığını azaltmaya yardımcı olabilir.
Ford, “Öngörülebilir gelecekte nispeten etkilenmeyecek üç kategori var. Birincisi gerçekten yaratıcı olan işler.” Yani formüle dayalı ve kalıplaşmış işler yapmıyorsanız ya da sadece bir şeyleri yeniden düzenlemiyorsanız; gerçekten yeni fikirler üretiyor ve yeni bir şeyler inşa ediyorsanız (en azından bir süre) endişelenmenize gerek yok.
Elbette bu, ‘yaratıcı’ olarak kabul edilen tüm işlerin güvenli liman olduğu anlamına gelmiyor. Aslında, grafik tasarım ve görsel sanatlarla ilgili işler ‘ilk gidenler’ arasında olabilir. Zira algoritmalar bir botu milyonlarca görüntüyü analiz etmeye yönlendirerek yapay zekánın bu alanda hızlıca ustalaşmasını sağlayabilir.
Ancak yaratıcılık denildiğinde aklınıza sadece sanat gelmesin. Örneğin Ford, bilimde, tıpta ve hukukta işi yeni bir yasal veya iş stratejisi geliştirmek olan insanlara duyulan ihtiyacın devam edeceğini öngörüyor.
Çalışma hayatında YZ’den sıyrılacağı tahmin edilen ikinci kategoride ise kişiler arası ilişkiye dayanan işler yer alıyor. Uzmanlar hemşireleri, işletme danışmanlarını ve araştırmacı gazetecileri örnek gösteriyor. Ford, “Bunlar insanlar hakkında çok derin bir kavrayışa ihtiyaç duyulan işler. Yapay zekânın gerçekten bir ilişki kuracak türde etkileşim kurma becerisine sahip olmasının epey zaman alacağını düşünüyorum” diyor.
Ford’a göre üçüncü ‘kurtarılmış bölge’ öngörülemeyen ortamlarda problem çözme yeteneği, hareket kabiliyeti ve el becerisi gerektiren işler; elektrikçiler, tesisatçılar, kaynakçılar ve benzerleri bu şemsiyenin altına giriyor. Ford, bu tip işleri yapan kişilerin her seferinde bambaşka bir durumla karşı karşıya kaldığını ve bu nedenle otomasyonun zor olduğunu vurguluyor ve ekliyor:
Bu gibi işleri otomatikleştirmek için bilim kurgu filmlerindekine benzeyen bir robota ihtiyacınız var. Star Wars’un C-3PO’su gibi…
İnsanlar bu kategorilere giren mesleklerde çalışmaya devam edecek gibi görünüyor ama bu onların yapay zekânın yükselişinden etkilenmeyecek manasına gelmiyor.
ABD’deki Buffalo Üniversitesi’nde çalışma ekonomisi profesörü olan Joanne Song McLaughlin, sektörden bağımsız olarak çoğu işin teknoloji tarafından otomatik hâle getirilmesi muhtemel yönleri olduğunu söylüyor.
Beyaz yakalı çalışanın geleceği Uber sürücüsünden daha fazla tehdit altında; henüz sürücüsüz arabalarımız yok ancak yapay zekâ rapor yazabiliyor
“Çoğu durumda, işlere yönelik doğrudan bir tehdit yok ancak görevler değişecek” diyen Song McLaughlin, insan işlerinin kişiler arası becerilere daha fazla odaklanacağını belirtiyor ve ekliyor:
“Örneğin yapay zekánın kanseri insanlardan çok daha iyi tespit edeceğini tahmin etmek zor değil. Gelecekte doktorların bu yeni teknolojiyi yoğun olarak kullanacağını varsayıyorum. Ancak doktorun rolünün tümüyle değişeceğini sanmıyorum. Yapay zekâ kanseri tespit etme konusunda iyi bir iş çıkarsa dahi çoğu insan bunu kendisine bir doktorun, yani gerçek bir insanın söylemesini isteyecektir.”
“İş tanımızdaki hangi görevler bilgisayar ya da yapay zekâ tarafından değiştirilecek? Ya da daha iyi yapılacak? Ve benim tamamlayıcı becerim nedir?” Kendimize bu soruları sormamız gerektiğini söyleyen McLaughlin, banka veznedarlarını örnek veriyor:
“Para sayma işi makineler nedeniyle gereksiz hâle geldi. Ancak artık veznedarlar müşterilerle bağlantı kurmaya ve yeni ürünler tanıtmaya daha fazla odaklanıyor. Sosyal beceriler daha önemli hâle geldi.”
Ford ise iyi bir eğitimin veya yüksek maaşlı bir pozisyonun yapay zekâya karşı bir güvence olmadığını söylüyor.
“Beyaz yakalı bir kişinin, geçimini sağlamak için araba kullanan birine göre hiyerarşide daha yukarıda olduğunu düşünebiliriz. Ancak beyaz yakalı çalışanın geleceği Uber sürücüsünden daha fazla tehdit altında; henüz sürücüsüz arabalarımız yok ancak yapay zekâ rapor yazabiliyor. Birçok durumda iyi eğitimli çalışanlar daha fazla tehdit altında olacak.”
Ezcümle, öngörülemeyen görevler içeren dinamik ve değişken bir iş yapmak yapay zekânın yerinize geçmesini önleyebilir. Yani en azından şimdilik…
Türkiye’de casus yazılım saldırıları 2023’ün başında yüzde 13,7 arttı