Sosyal Çürüme

” Sosyal Çürüme ” söylemi bir sokak röportajı esnasında hayatımıza girdi. Sonraları röportajı veren kişinin aslında bir akademisyen olduğunu öğrendik. Herkesin duygusuna tercüman olan akademisyen, toplum hayatımızdaki bozulmayı ” sosyal çörüme ” diye tabir etmişti. Peki ” Sosyal Çürüme” nedir, çürümenin önüne nasıl geçilir?
Sosyal çürüme; bir toplumun temel yapısında, sosyal kurumlarında, toplumsal değerlerinde meydana gelen bozulma, zayıflama halidir. Toplumdaki ekonomik sorunlar, politik istikrarsızlık, eğitim sistemi sorunları, ahlaki değerlerin çökmesi, suç oranlarının artması sosyal çürümeye ve toplumsal güven ortamının zedelenmesine yol açar.

Toplum, insanlar arasındaki ilişki ağlarından meydana gelir. Toplumsal yaşamı mümkün ve anlamlı kılan temel dinamik; sağlıklı bireylerin enerjileridir.Toplumsal yaşam, eylem veya etkileşimden ibaret ise; o zaman toplumsal yapıyı anlamaya bireylerden başlamak gerekir.

Toplumdaki çözülmenin önüne geçmek istiyorsak eğitim ile toplumu üretime katmalıyız. Bireylerin ekonomik koşullarını iyileştirmeli, onların yaşamlarını güvence altına alarak, istihdamlarını sağlamalıyız. Böylece moral ve motivasyonları yüksek olur. Gelecek kaygıları olmaz, Üretir, sorgularlar.

Sağduyulu bireylerin suç işleme olasılığı da düşer. Sağlıklı bir toplum olmanın yolu sağlıklı bireylerden geçiyorsa o halde öncelikli işimiz toplumumuz bireylerinin yaşam koşullarını iyileştirmektir. Herkes koşulsuz ama herkes insanca bir yaşamı hak eder.