34,2452$% 0.28
37,6376€% -0.37
45,0841£% 0
2.921,73%0,22
4.978,00%0,00
19.847,00%-0,02
2.653,23%-0,08
9.109,34%2,37
Adli sicil kaydı koşulları gerçekleştiğinde kendiliğinden silinmelidir. Fakat adli sicil kaydınızda halen mahkumiyet hükmü görünüyor ise bunu sildirmek için Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne bir Adli Sicil Kaydının Silinmesi Dilekçesi ile başvurarak adli sicil kaydınızın silinmesini isteyebilirsiniz.
Kesinleşmiş mahkeme kararına dayanılarak kişiler hakkında ceza ve güvenlik tedbirlerine ilişkin bilgilerin kaydedildiği sisteme “adli sicil” denilmektedir. Adli sicil kaydı, vatandaşın devlet nezdinde tutulan suç kaydı olarak tarif edilebilir. Adli sicil kaydına halk dilinde sabıka kaydı da denilmektedir.
Sabıka kaydı sildirme | Adli sicil kaydı sildirme! Sabıka kaydı ve sicil kaydı silinir mi?
Kişinin işlediği herhangi bir suç nedeniyle hükmedilen ceza veya güvenlik tedbiri yaptırımının adli sicil kaydına işlenebilmesi için mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir. Kesinleşmeyen mahkeme kararları adli sicil kaydında yer almaz.
Kural olarak, ceza veya güvenlik tedbiri yaptırımı içeren her mahkumiyet kararı adli sicil kaydına işlenir. Fakat, mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı vermişse, bu karar adli sicil kaydına işlenemez. HAGB kararları teknik olarak mahkumiyet olarak kabul edilmemektedir. Bu nedenle ayrı bir sisteme kaydedilirler.
1- Hapis cezasına mahkumiyet kararları adli sicil kaydına işlenir. Hapis cezası nedeniyle kişi cezaevine konulduktan belli bir müddet sonra şartlı/koşullu salıverilmişse, koşullu salıverilme (tahliye) kararı da adli sicil kaydına işlenir. Koşullu salıverilmede denetim süresinin uzatılmasına ve koşullu salıverilme kararının geri alınmasına dair karar da adli sicil kaydına işlenir.
2- Kişi mahkum olduğu hapis cezasının infazını tamamlamışsa, hapis cezasının infazının tamamlandığına dair bilgi de adli sicil kaydında yer alır.
3- Hapis cezası ertelenmişse, cezanın ertelendiğine dair bilgi ile birlikte kişinin tabi bulunduğu denetim süresi de yer almalıdır. Ayrıca denetim süresinin yükümlülükler uygun ve iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususu da adli sicil kaydına işlenir. Eğer ertelenen hapis cezası, denetim süresinin yükümlülüklerine uyulmadığı için cezanın infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmişse bu karar da adli sicil kaydına yazılır.
4- Adli Para Cezası mahkumiyet hükmü ile ilgili bilgiler de adli sicil kaydına işlenir. Adli para cezası ödenmişse ödenmek suretiyle infaz edildiği hususu, adli para cezası ödenmemişse tazyik hapsi suretiyle kısmen veya tamamen infaz edildiği hususu adli sicil kaydına işlenir.
5- Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırıma mahkumiyet halinde buna dair karar adli sicil kaydında yer alır.
6- Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmaya dair istisnai bir hal veya mahkûmiyet hükmüyle bağlantılı olarak verilen, belli bir hak ve yetkinin kullanılmasının veya belli bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin karar da adli sicil kaydına işlenir.
7- Türk vatandaşı hakkında yabancı mahkemeden verilmiş ve kesinleşmiş olan mahkûmiyet kararının Türk hukuku bakımından doğurduğu hak yoksunluklarına ilişkin olarak Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkemece verilen karar adli sicil kaydına işlenir.
8- Ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık dolayısıyla verilen karar adli sicil kaydına işlenir.
9- Ceza zamanaşımının dolduğunun tespitine ilişkin karar adli sicil kaydına işlenir.
10- Genel veya özel affa ilişkin kanun; özel affa ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararı adli sicil kaydına işlenir.
11- Askerî Ceza Kanununa göre verilmiş mahkûmiyet kararlarındaki ferî cezalar adli sicil kaydına işlenir
1- Disiplin suçlarına ve sırf askerî suçlara ilişkin mahkûmiyet hükümleri adli sicil kaydında yer almaz.
2- Disiplin veya tazyik hapsine ilişkin kararlar adli sicil kaydına kaydedilmez.
3- İdarî para cezasına ilişkin kararlar adli sicil kaydında yer almaz.
Kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, adli sicil kaydında kendilerine mahsus bir bölümde kaydedilirler. Normal bir adli sicil kaydı (sabıka kaydı) belgesi alındığında bu bilgiler görünmez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak mahkeme, hâkim, askerî hâkim, Cumhuriyet Başsavcılığı veya askerî savcılık tarafından istenmesi halinde verilmek üzere adli sicil kaydına kaydedilir
Adli Sicil Kanunu, adli sicil kaydının ne zaman ve nasıl silineceğini açıkça belirtmiş, uygulamada oluşan tereddütler de Yargıtay tarafından içtihatlar yoluyla giderilmiştir. Buna göre adli sicil kaydı şu şekillerde silinebilir:
1- Eğer ceza ve güvenlik tedbirinin infazı tamamlanmışsa adli sicil kaydı infazın tamamlanmasıyla kendiliğinden silinerek bilgiler arşiv kaydına alınır. İnfazın tamamlanmasından anlaşılması gereken, ceza hapis cezasıysa bihakkın tahliye tarihi veya denetim süresinin son bulduğu tarihtir. Ceza adli para cezası ise, adli para cezasının ödendiği tarih veya tazyik hapsine çevrilmişse cezaevinden çıkış tarihidir. Örneğin, 3 yıllık kesinleşen cezası için 01.01.2016 tarihinde cezaevine giren, denetimli serbestlik uygulamasından yararlanarak 01.01.2017 tarihinde tahliye edilen bir kişinin adli sicil kaydı ( sabıka kaydı ) 01.01.2019 tarihinden sonraki gün silinebilir hale gelecektir.
2- Ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık halinde adli sicil kaydı silinir.
3- Ceza zamanaşımının dolması veya genel af veya kişinin ölümü halinde adli sicil kaydı silinir.
Uygulamada adli sicil kaydının silinmesi ile ilgili mağduriyetler oluştuğundan hükümlünün hukuki durumunun bir ceza avukatı ile mütalaa edilmesi hak kaybını önleyecektir.
Adli sicil kaydı ile “arşiv kaydı” iki farklı kavramdır. Mahkumiyet hükümleri önce adli sicil kaydına alınır, daha sonra belli koşulların gerçekleşmesi halinde, mahkumiyet hükmüne dair bilgiler silinerek arşiv kaydına alınır. Arşiv kaydı belli koşulların gerçekleşmesi halinde silinebilir:
Cezanız infaz edilmesine rağmen adli sicil kaydınız silinmemiş ise bir Ceza avukatı ile durumu mütalaa ediniz. Adli sicil kaydıkoşulları gerçekleştiğinde kendiliğinden silinmelidir. Fakat adli sicil kaydınızda halen mahkumiyet hükmü görünüyor ise bunu sildirmek için Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne bir Adli Sicil Kaydının Silinmesi Dilekçesi ile başvurarak adli sicil kaydınızın silinmesini isteyebilirsiniz. Dilekçenizi istediğiniz herhangi bir yerden PTT şubesi vasıtasıyla gönderebilirsiniz.
Hükümlü hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçu nedeniyle verilen 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasının süre itibariyle anayasa’nın 76. maddesi kapsamında kaldığından ve Adli Sicil Kanunu’nun 12. maddesinde öngörülen sürenin geçmemesi nedeniyle 5352 sayılı kanunun geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca arşiv kaydından çıkartılması mümkün değildir. Bu durumda ya yasaklanmış hakların geri alınması kararı yoluyla arşiv kaydına alınma tarihinden itibaren 15 yıl içinde veya bu karar alınmamışsa 30 yıl içinde silinebilir ( Yargıtay 1. Ceza Dairesi – Karar No: 2014/3727 ).
Resmi evrakta sahtecilik suçu nedeniyle 1 yıl 8 ay ceza alan hükümlünün cezası infaz edildiğinden adli sicil kaydının silinmesi mümkündür. Ancak adli sicil ve arşiv bilgilerinin silinmesi cezanın süresi ve suçun vasfı nedeniyle 5352 Sayılı Adli Sicil Kanununun geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca aynı Kanunun 12. maddesine göre işlem yapılması zorunludur. Bu nedenle ya hükümlü yasaklanmış hakların geri alınması kararı alarak cezanın infazından itibaren 15 yıl içinde ya da bu karar olmadan cezanın infazından itibaren 30 yıl içinde arşiv kaydını sildirebilir (Yargıtay 11. Ceza Dairesi – Karar No: 2013/9374).
Sanığın adli sicil kaydının silinmesi ve arşiv kaydına alınması mümkündür. Ancak sanık, 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun kapsamında 4.070.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmış olsa bile, ceza süresi yönünden değil, suç vasfı yönünden Adli sicil Kanunu’nun 12. maddesinin 2. fıkrası kapsamında kalan bir suç işlediğinden adli sicil kaydının silinmesi mümkün, ancak arşiv kaydının silinmesi için ya yasaklanmış hakların geri alınması kararı alarak cezanın infazından itibaren 15 yıl içinde ya da bu karar olmadan cezanın infazından itibaren 30 yıl içinde arşiv kaydını sildirebilir ( Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Esas No: 2011/16743, Karar No: 2011/16146, Tarih: 15.12.2011 ).
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’na aykırı davranmak suçundan sanık …‘in, 359/1 gereğincecezalandırılmasına dair Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının infazını müteakip, hükümlünün adli sicil arşiv kaydının silinmesi talebinin kabulüne dair aynı mahkeme kararının kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5352 Sayılı Adli Sicil Kanunu’nun kararın verildiği 10.05.2010 tarihinde yürürlükte olan geçici 2. maddesinin 1. fıkras 1. fıkrası “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce toplanmış olsun veya olmasın, suç tarihi itibarıyla bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, 3682 Sayılı Kanuna göre süre yönünden silinme koşulu oluşanlar silinir; diğer kayıtlar için bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. Anayasanın 76. maddesiyle özel kanun hükümleri saklıdır.” ve 2. fıkrası “Birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 Sayılı Kanun’un 8. maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vâki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, Anayasanın 76. maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin, Cumhuriyet Başsavcılığının veya Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verilir.” şeklindedir.
Arşiv kaydının silinmesi istenen mahkûmiyetin, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde “vergi kaçakçılığı” olarak düzenlenen suça dair olması ve bu mahkûmiyetin 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 3. maddesinde hak yoksunluğu olarak yer alması nedeniyle, 5352 Sayılı Adli Sicil Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte olan geçici 2. maddesinin 2. fıkras 2. fıkrasındaki açık düzenleme gereğince, sözü edilen mahkûmiyetle ilgili arşiv kaydının silinmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, talebin reddi yerine arşiv kaydının silinmesine karar verilmesi yasaya aykırıdır. Bu nedenle hükmün kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir (Yargıtay 11. Ceza Dairesi – Karar: 2017/2541).
5352 sayılı Kanunun geçici 2/1. maddesine göre, 01.06.2005 tarihinden sonra işlenen suçlarla ilgili kayıt silme işlemleri ise, bu Kanun hükümlerine göre yerine getirilecektir.
Anılan Kanunun “Adli sicil bilgilerinin silinmesi” başlıklı 9. maddesinde: “(1) Adlî sicildeki bilgiler;
a) Cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması,
b) Ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık,
c) Ceza zamanaşımının dolması,
d) Genel af,
Halinde Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınır.
(2) Adlî sicil bilgileri, ilgilinin ölümü üzerine tamamen silinir.
(3) Türk vatandaşları hakkında yabancı mahkemelerce verilmiş olup 4. maddenin birinci fıkrasının (f) bendine göre adlî sicile kaydedilen hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûmiyet hükümleri, kesinleştiği tarihten itibaren mahkûmiyet kararında belirtilen sürenin geçmesiyle, Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce adlî sicil kayıtlarından çıkartılarak arşiv kaydına alınır. Adlî para cezasına mahkûmiyet hükümleri ile cezanın ertelenmesine ilişkin hükümler, adlî sicil kaydına alınmadan doğrudan arşive kaydedilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Adli sicil kaydından silinerek arşive alınan kayıtların silinmesi prosedürü ise Anılan Kanunun 12. maddesinde düzenlenmiştir.
İnceleme konusu somut olayda; sanığın adli sicil kaydından çıkarılmasına karar verilen ilamdaki suç tarihi itibariyle 5352 sayılı Kanun yürürlükte bulunduğundan, adli sicil ve arşiv kaydı silinmesi taleplerinde bu Kanun hükümleri dikkate alınacaktır. Yukarıda yer verilen adli sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin 5352 sayılı Kanunun 9. maddesinde, cezanın infazının tamamlanması üzerine adlî sicildeki bilgilerin, Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınacağı belirtilmektedir.
Mahkemece, 5352 sayılı Kanunun 05/04/2012 tarih ve 6290 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki geçici 2/2. maddesi uyarınca sabıka kaydının silinmesine karar verilmiş ise de, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan bu maddenin, 01.06.2005 tarihinden sonra işlenen suçlar açısından uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bu itibarla, adli sicil ve arşiv kaydı silinmesine konu edilen ilamdaki suç tarihinin 01.06.2005 tarihinden sonrasına ilişkin olması karşısında, hükümlünün talebinin değerlendirilmesi için dilekçenin Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmesi gerekirken, 5352 sayılı Kanunun 9. maddesi ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan geçici 2/2. maddesi hatalı yorumlanarak, ayrıca anılan Kanun’un 12. maddesindeki koşulların da oluşmadığı gözetilmeksizin, adli sicil ve arşiv kaydının silinmesine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/5885 E. , 2018/3392 K.).
Makale Yazarlığı İçin
Özlem Zengin görevden alındı (AK Parti’den açıklama geldi) mı? Özlem Zengin görevden alındı iddiaları doğru değil