Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kovuşturma ne demek? “Kovuşturmaya yer olmadığına” ne anlama geliyor? Kovuşturmanın anlamı..

Kovuşturma ne demek? “Kovuşturmaya

Kovuşturma ne demek? “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” ne anlama geliyor? Kovuşturmanın anlamı..

Kovuşturma, adli süreçler içinde suç şüphesi altında bulunan bir kişi hakkında yapılan soruşturmanın ardından düzenlenen iddianamenin mahkeme tarafından onaylanmasıyla başlayan ve hükmün kesinleşmesine kadar süren yargılama sürecini ifade eder (CMK m.175/1). Bu süreç, adli makamların suçluları yargılamak ve hukuki adaleti sağlamak üzere yaptığı temel faaliyetlerden biridir. Kovuşturma aşaması, savcılık tarafından tanzim edilen iddianamede yer alan suç ve suçun faili hakkında detaylı bir yargılama yapılmasını gerektirir.

Kovuşturma, genellikle suç isnat edilen kişinin savunma hakkını kullanması, delillerin incelenmesi ve adil bir yargılama sürecinin gerçekleştirilmesi gibi unsurları içerir. Bu süreç boyunca, mahkeme tarafından görevlendirilen savcı, iddianamede sunulan delilleri değerlendirir ve suç isnat edilen kişiye karşı savunmasını hazırlar. Aynı zamanda, savcı, suçun işlenmiş olup olmadığını kanıtlamak için gerekli olan tüm delilleri toplar ve mahkemeye sunar.

Kovuşturma aşaması, hukukun üstünlüğünü ve adil yargılanma hakkını korumak amacıyla titizlikle yürütülmelidir. Bu süreçte, taraflar arasında eşitlik ve adil davranma prensiplerine uyulması önemlidir. Ayrıca, delillerin doğru ve tarafsız bir şekilde değerlendirilmesi ve yargılama sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir.

Kovuşturma süreci, suç isnat edilen kişinin haklarına saygı duyulması ve adil bir yargılama sürecinin sağlanması açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, adli makamların bu süreci titizlikle yürütmesi ve hukuki standartlara tam olarak uyması gerekmektedir. Kovuşturma sürecinin adil ve doğru bir şekilde tamamlanması, adaletin sağlanması ve toplumun güvenliğinin korunması açısından hayati öneme sahiptir.

KOVUŞTURMA EVRESİ NEDİR

Soruşturma aşamasının bitimi ve iddianamenin kabulüyle beaber yargılama sürecininilerleyen aşaması yani kovuşturma evresi, mahkeme tarafından yönetilir. Bu aşama, iddia ve savunmanın karşılıklı olarak sunulduğu ve aynı zamanda soruşturma aşamasında elde edilmeyen kanıtların da toplandığı bir yargılama evresidir. Mahkeme tarafından yürütülen bu süreç kural olarak herkese açık, sözlü ve duruşma usulüyle gerçekleştirilir. Savcının sunmuş olduğu suçlamaları içeren belgenin, ceza mahkemesi tarafından “kabul edilmesi kararı” ile bu aşama başlar. Suçlanan kişi, iddianamenin kabulüyle birlikte “sanık” sıfatını alır. Ceza davası açılan mahkeme, öncelikle duruşma öncesi işlemleri gerçekleştirir. Bu işlemler, genellikle “tensip zaptı” adı verilen bir tutanakla belirlenir. Mahkeme, iddianamenin kabulünden sonra duruşma tarihini belirler ve katılması gereken kişileri çağırır (CMK m.175/2). İddianame, sanığa çağrı kağıdı ile birlikte tebliğ edilir (CMK m.176/1). Tutuklu sanık, cezaevine yazı yazılarak duruşmaya getirilir. Duruşma sırasında dinlenecek tanıklar veya bilirkişiler çağrı kağıdıyla veya zorla getirilir. Gerekli delillerin dosyaya eklenmesi için belgeler talep edilir. Tutuklu veya serbest sanığın isteği doğrultusunda tanıklar dinlenir ve sunduğu savunma kanıtları toplanır.

KOVUŞTURMA AŞAMASI

Savcının düzenlediği iddianamenin ceza mahkemesi tarafından dosya üzerinden “iddianamenin kabulü kararı” verilerek onaylanmasıyla kovuşturma süreci başlar (CMK m.175/1). İddianamenin kabulüyle birlikte, soruşturma aşamasında “şüpheli” olarak nitelendirilen kişi kovuşturma evresinde “sanık” statüsüne geçer. Ceza davası açılan mahkeme, öncelikle kovuşturma evresinin duruşma hazırlığı işlemlerini gerçekleştirir. Duruşma hazırlığı adımları, genellikle “tensip zaptı” olarak adlandırılan bir tutanakla belirlenir. Mahkeme, iddianamenin kabul edilmesinden sonra duruşma gününü tespit eder ve duruşmada bulunması gereken kişileri davet eder (CMK m.175/2). İddianame, çağrı kâğıdıyla birlikte tebliğ edilerek sanık duruşmaya davet edilir (CMK m.176/1). Sanık tutuklu ise ceza evine yazı yazılır ve sanğın duruşmada hazır bulunması sağlanır.

Yargılamanın niteliğine bağlı olarak tanıklar ve bilirkişiler, davetiyeyle veya zorla duruşmaya çağrılabilirler. Gerekli delillerin dosyaya eklenmesi için müzekkereler düzenlenir. Tutuklu veya serbest bırakılan sanığın belirttiği tanıkların dinlenmesi için davetiye gönderilir ve sunduğu diğer savunma delilleri de toplanır. Ceza muhakemesinde kovuşturma evresinin temel özelliği, duruşmalı yapılmasıdır. Duruşma aşaması, tarafların iddia ve savunmalarını sunarak ceza davasıyla ilgili bir tartışma yürüttüğü aşamadır. Duruşma, genellikle yargılamayla ilgili olmasa bile her yurttaşın katılımına açıktır. Ancak, genel ahlak veya kamu güvenliği gerektirdiğinde, mahkeme duruşmayı kısmen veya tamamen kapalı yapma yetkisine sahiptir (CMK m.182). Eğer sanık onsekiz yaşın altındaysa, duruşma kapalı yapılır ve karar kapalı duruşmada açıklanır (CMK m.185). Duruşma başladığında, sanığın ve müdafinin hazır bulunup bulunmadığı kontrol edilir ve çağrılan tanıkların gelip gelmedikleri saptanır. Mahkeme başkanı veya hakim, duruşmanın başladığını belirterek iddianamenin kabulü kararını okur. Tanıklar duruşma salonundan çıkarılır (CMK m.191).

Duruşma sürecinde, sırasıyla; sanığın kimliği belirlenir, kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır, iddianame veya iddianame yerine geçen belgede yer alan suçlamaların dayanağı ve delilleri hakkında bilgi verilir. Sanığa, suçlamalara ilişkin açıklama yapmama hakkı olduğu ve diğer hakları hakkında bilgi verilir. Sanık, açıklama yapmaya hazır olduğunu bildirdiğinde, usulüne uygun olarak sorgulanır (CMK m.191). Sanığın sorgusu tamamlandıktan sonra delillerin sunulması ve tartışılması aşamasına geçilir. Tartışma aşamasında, sırasıyla müdahil veya avukatı, Cumhuriyet savcısı, sanık ve avukatı veya kanunî temsilcisi söz alır. Cumhuriyet savcısı, müdahil veya avukatın, sanığın veya avukatının açıklamalarına yanıt verebilir. Delillerin tek tek tartışılmasının ardından, tüm delillerin bütünsel olarak ele alınması aşamasına geçilir. Delillerin bütünsel olarak ele alınmasından sonra, mahkeme hüküm verme aşamasına geçer. Hüküm verilmeden önce, sanığa son söz verilir (CMK m.216).

Kovuşturmanın her aşamasında mahkemeye kanıt sunma veya kanıt toplama isteği mümkündür. Kanıtın sunulma istemi, zamanında bildirilmemiş olsa bile mahkeme tarafından reddedilemez (CMK m.207). Delillerin tartışılması aşamasından sonra, mahkeme taraflara duruşma evresinin sonuçlarını bildirir ve savcılık makamı esas hakkında görüş bildirerek son kararını açıklar. Savcılık makamının görüşünü sunduktan sonra, savunma tarafına esas hakkında savunma yapma fırsatı verilir. Savunma yapıldıktan sonra, hüküm verilmeden önce son söz sanığa verilir. Sanığın son sözlerini söyledikten sonra, mahkeme heyeti hüküm vermek üzere müzakereye çekilir. Müzakere sürecinden sonra, ceza davası ile ilgili son kararını, yani hükmünü açıklar.

KOVUŞTURMAYI KİM YAPAR?

Kovuşturma süreci, yargılama süjelerinin katkılarıyla birlikte beaber yürütülen ancak mahkemenin, yani hakimin etkin rol oynadığı bir evredir.

1. İddianamenin Kabulü: Mahkemenin ilk görevi, Cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianamenin dosya üzerinden incelenmesi ve kabul edilip edilmemesine karar vermektir. İddianamenin kabulüyle birlikte kovuşturma evresi başlar.

2. Duruşma Hazırlığı: Mahkeme, kovuşturma evresinde duruşma hazırlığı işlemlerini yürütür. Bu kapsamda, duruşma gününü belirler, duruşmada hazır bulunması gereken kişileri çağırır ve duruşma için gerekli düzenlemeleri yapar.

3. Duruşma Yönetimi: Kovuşturma evresinde yapılan duruşmalarda mahkeme, oturumu yönetir. Duruşma esnasında sanık, müdafi, savcı ve diğer ilgili kişilerin söz almasını sağlar, delillerin sunulmasını ve tartışılmasını denetler.

4. Delillerin Değerlendirilmesi: Mahkeme, duruşma sırasında sunulan delilleri değerlendirir. Savunma ve iddia tarafının delillerini kabul eder veya reddeder ve bu delillerin mahkemeye sunulan iddiaların doğruluğunu ortaya koymada ne kadar etkili olduğuna karar verir.

5. Hüküm Verme: Kovuşturma evresinin sonunda mahkeme, toplanan deliller ve yapılan değerlendirmeler sonucunda hüküm verir. Hüküm, sanığın suçlu bulunup bulunmadığına ve gerekli ise ceza miktarına veya diğer yaptırımlara karar verir.

Mahkemenin etkisi, yasalara uygun olarak kovuşturma sürecinin adil ve objektif bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır. Mahkeme, adaletin tecellisi ve hukuka uygunluğun korunması için önemli bir rol oynar ve kovuşturma sürecinin doğru bir şekilde ilerlemesini sağlar.

KOVUŞTURMA VE SORUŞTURMA FARKI

Soruşturma ve kovuşturma aşamaları arasında pek çok ayrım bulunmaktadır. Bu farklılıkların anlaşılması, her iki aşamanın da işleyişine daha iyi bir bakış sağlayacaktır.

Bu farklar şu şekildedir:

Soruşturma, suç şüphesinin ortaya çıkmasından iddianamenin kabul edilmesine kadar olan süreci ifade ederken, kovuşturma iddianamenin kabulünden hükmün kesinleşmesine kadar olan süreci kapsar.

Soruşturma genellikle Cumhuriyet savcısı tarafından yürütülürken, gerekli olduğunda polis ve jandarma gibi kolluk kuvvetlerinden yardım alınabilir. Kovuşturma evresi ise mahkeme tarafından yürütülür. Cumhuriyet savcısı soruşturma sürecinde tarafsız davranmakla yükümlüdür, ancak kovuşturma aşamasında iddia makamını temsil eder. Soruşturma genellikle hızlı, yazılı ve gizli bir şekilde yürütülürken, kovuşturma aşamasında sözlü bir yargılama ve açıklık esastır. Suçun tarafı olan kişilerin hukuki tanımları, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında farklılık gösterir. Örneğin, suç işlediği düşünülen kişi soruşturma aşamasında “şüpheli” iken, kovuşturma aşamasında “sanık” olarak adlandırılır. Şikayetçi ise soruşturma aşamasında “müşteki” olarak adlandırılırken, kovuşturma aşamasında “katılan” veya “müdahil” olabilir. 

Soruşturma sonucunda iddianamenin hazırlanması için Cumhuriyet savcısının yeterli şüpheye sahip olması yeterlidir, ancak kovuşturma aşamasında mahkumiyet kararı verilebilmesi için suçun şüpheye mahal vermeyecek şekilde kanıtlanmış olması gerekir.

Soruşturma ve kovuşturma aşamaları arasında birçok farklılık bulunsa da, en önemli farklar genellikle bu hususlardır.