Kız İsimleri ve Anlamları – 2023 Popüler ve Modern Kız Bebek İsimleri
Kız isimleri, kızınız için harika bir isim seçmek büyük bir sorumluluktur. Kesinlikle eğlenceli bir deneyim olsa da, stresli de olabilir! Sonuçta, yeni bir ebeveyn olarak vereceğiniz ilk ve en önemli kararlardan biri kız bebeğinize isim koymaktır.
Erkek bebek isimleri için fikir al.
Mükemmel bir kız isimleri arayışında olan çoğu ebeveyn gibiyseniz, özel bir anlam katmayı, bir aile veya kültürel geleneği onurlandırmayı veya kendi başına benzersiz bir isim bulmayı umuyor olabilirsiniz.
Yaklaşımınız ne olursa olsun, Nüfus idaresi tarafından kaydedilen en popüler kız bebek isimleri yer aldığı bu liste, tüm seçeneklerinizi değerlendirmenize, deneyimin keyfini çıkarmanıza ve favori bir seçim listenizi daraltmanıza yardımcı olacaktır.
Aşağıdaki liste, 2022 yılına ait Türkiye’de verilen doğum belgesi verilerini yansıtmaktadır.
2023 Yılının En İyi ve Popüler Kız Bebek İsimleri
Kız İsimleri | Kullanım Sayısı |
Zeynep | 10063 |
Elif | 6448 |
Asel | 6432 |
Asya | 6306 |
Defne | 5795 |
Nehir | 5244 |
Azra | 5194 |
Zümra | 4835 |
Eylül | 4422 |
Ecrin | 4179 |
Meryem | 3645 |
Lina | 3495 |
Eslem | 3463 |
Masal | 3311 |
Ebrar | 3269 |
Elisa | 3254 |
Ela | 3163 |
Alya | 2962 |
Zehra | 2934 |
Miray | 2907 |
Duru | 2775 |
Hiranur | 2615 |
Buğlem | 2611 |
Ada | 2606 |
Yağmur | 2605 |
Esila | 2329 |
İkra | 2326 |
Öykü | 2214 |
Gökçe | 2201 |
Melek | 2184 |
Modern kız isimleri ve anlamları nelerdir?
Aleda: Nazlı, kaprisli
Pamira: Orta Asya’da bir yayla
Lema: Parıltı, parlayış
Çilen: Hafif yağan yağmur
Dilbeste: Gönül bağlamış, âşık.
Alım: Gözü gönlü, çelen güzel
Lila: Eflatun, leylak rengi
Erna: Cilveli, şen şakrak sevgili
Caneda: İçten, sevimli kişi
Dildar: Güzel yüz
Kayra: Sayılan birinden gelen iyilik lütuf
Belgin: Kesin, eksiksiz beliren
Behin: İyinin iyisi
İlsu: Ülkenin suyu, bereketi
Balca: Bal gibi tatlı kız
Peyda: Belli, ortaya çıkan
Açelya: Fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki
Mehir: Ay parçası
Algın: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun
Liyan: Parlak
Ayande: Gelen, gelici, istikbal
Gerçek: Yakıştırma ve yalanı olmayan
Belgi: İşaret
Dildade : Gönül vermiş, düşkün, tutkun
Leyal: Geceler
Çilay: Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler
Özün: Şiir. Hak edilmiş ün.
Dürre: İnci tanesi
Mehru: Ay yüzlü güzel
Beria: Olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili
Selis: Akıcı söz
Gece: Gün batımından ağarmasına kadar geçen süre
Duygun: Duygulu, hassas, hisli kişi
Belur: Billur
Alçin: Kırmızı renkli küçük bir kuş
Büge: Bent, su bendi.
Beylem: Çiçek demedi, buket, sunuş.
Devin: Hareket, kımıldama
İda: Kazdağları’nın eski adı
Lal: Dili tutulmuş, dilsiz
Vira: Durmadan, aralıksız, sürekli
Eşay: Ayın güzelliğiyle eşdeğer güzelliğe sahip olan
Serpin: Yağmur
Ongü: Sağlık, mutluluk
Kuranda geçen kız isimleri ve anlamları nelerdir?
İkra : Oku anlamında olan İkra, Kur’an-ı Kerim ‘de yer almaktadır.
Serap : Hayal anlamında olan Serap ismi, Kur’an’da Nebe suresinin 20. ayetinde geçmektedir.
Beyza : Günahı olmayan, ak, beyaz anlamlarındadır.
Hamiyet : Koruma, kollama anlamına gelen Hamiyet, Gasiye suresi’nde yer almaktadır.
Evsa : Meryem suresinde yer alan Evsa ismi, emreden insan anlamındadır.
Asel : Muhammed Suresinde geçen Asel, cenetteki bal anlamına gelmektedir.
Lina : Kuran’da bahsedilen Lina ismi, Hurma fidesi demektir.
Melike : Bakara suresinde yer alan Melike ismi, hükümdarlığı temsil eden isimlerdendir.
Cennet : İyilik yapanların sonsuz mutluluğa kavulacakları yer anlamında kullanılmaktadır. Kuran’da farklı 62 ayette geçmektedir.
Esved : Hem kız hemde erkek ismi olarak kullanılan Esved, Bakara suresinde geçer ve kara anlamındadır.
Huri : Kuran’da farklı ayetlerde geçen Huri, güzel anlamına gelmektedir.
Sidre : Cenetteki ağaçlardan birisi olan Sidre, Kuran’da 3 farklı ayette yer almaktadır.
Elif : Arap alfabesinin ilk harfi olan Elif , ince uzun boylu kız anlamına gelmektedir.
Aliye : Duhan 31, Hud 82, Hicr 74 surelerinde bulunan Aliye ismi yüce anlamındadır.
Ufuk : Hem kız hem de erkek ismi olarak Ufuk, Necm suresinde geçmektedir.
Zeliha : Peri gibi güzel olmak anlamındadır.
Azer : Hem kız hem de erkeğe konulabilen Azer ismi Kuran’da Enam suresi 74. ayette geçmektedir. Hz. İbrahim’in babasının adı, Kasım ayının bir başka adı anlamındadır.
Bereket : Araf ve Hud surelerinde geçen Bereket, hem kız hem de erkek ismi olarak kullanılmakta ve bolluk anlamındadır.
Kadem : Nahl suresinde yer alan Kadem, uğurlu anlamına gelmektedir.
Ahsa : Kuran’ın birçok ayetinde geçen Ahsa, sayma ya da hesap etme anlamına gelmektedir.
Sema : Gökyüzün anlamına gelen Sema ile ilgili Kur’an’da pek çok ayet bulunmaktadır.
Leyal : Leyal, Kuran’da gece anlamında kullanılmıştır. Meryem ve Sebe surelerinde yer almaktadır.
Ebrar : Hem kız hem de erkek ismi olarak kullanılmakta olan Ebrar, iyilik sever, hayırsever anlamındadır.
Tuğyan : 3 farklı surede bulunan Tuğyan ismi, coşkun anlamına gelmektedir.
Kader : Hem kız hem de erkek ismi olarak kullanılan Kader, Kuran’da birçok ayette geçmektedir. Alınyazısı anlamına gelir.
Feriha : Bakara ve Tevbe suresinde geçen Feriha ismi, ferahlığa erişmek anlamındadır.
Sacide : Secde eden anlamına gelen Sacide ismi, Kuran’da Zümer suresinde yer almaktadır.
Melike : Bakara suresinde yer alan Melike ismi, Hükümdar’ın eşi anlamındadır.
Münteha : Kuran’da farklı surelerde yer alan Münteha, son anlamında kullanılmaktadır.
Esma : Kuran’da Allah’ın güzel isimlerinden biridir. Aynı zamanda duyma ve işitme anlamında da kullanılır. Sahabe isimlerinden biridir.
Melek : Kuran-ı Kerim’de birçok ayette geçen Melek ismi, Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi bir varlıktır.
Havva : Yaratılan ilk kadın olarak bilinmektedir.
Berka : Hem kız hem de erkek ismi olarak kullanılan Berka şimşek anlamındadır. Rad 12. Ve Rum 24. Ayetlerde yer alır.
Kevser : Kuran’ı Kerim’in bir suresi olan Kevser, cennette bulunan ırmak anlamına gelmektedir.
Hamiye : Koruyan anlamına gelen Hamiye, kızgın, çok sıcak anlamlarınada gelmektedir.
Mensure : Dağınık anlamında olan Mensure, Kuran’da İnsan suresinde yer almaktadır.
Lema : Lema, parlak olan şey anlamındadır. Kur’an’da iki farklı surede yer almaktadır.
Nadiye : Bir mecliste bulunma, toplantıya katılma anlamında olan Nadiye, Kur’an’da Alak Suresinde yer almaktadır.
Merve : Mekke’de bir dağın adı olan Merve, Kuran’da Bakara suresinde yer almaktadır.
Atiye : Araf, Haci Hicr, Taha surelerinde geçen Atiye ismi bağışlama ya da gelecek anlamlarında kullanılmaktadır.
Saliha : Kuran’da birbirinden farklı 6 surede geçen Saliha, dinin emirlerini yerine getiren kişilere verilen addır.
Sıdıka : Meryem Suresinde geçen sıdıka, sadık kalan, doğru söyleyen kişi anlamında gelmektedir.
Yüsra : Kolay olan anlamına gelmektedir. Kur’an’da iki farklı ayette yer almaktadır.
Zülfa : Kur’an’da farklı surelerde yer alan Zülfa, yakınlık anlamında kullanılmaktadır.
Halide : Nisa, Tevbe, Haşr surelerinde geçen Halide, sonsuz anlamındadır.
Azra :Medine’nin bir diğer adı olan Azra ismi Kuran’da yer almaktadır. El değmemiş anlamına sahiptir.
Radife : İnsanlar öldükten sonra üflenecek olan sur’un ikincisi anlamındadır. Kur’an’da surenin içerisinde yer alır.
Serap : Nebe suresinde yer alan Serap, bir yanılsama biçimidir.
Nüha : Taha suresinde yer alan Nüha ismi, akıl anlamına gelmektedir.
Evsan : Put anlamına gelen Evsan, Kuran’da iki farklı surede geçmektedir.
Emel : Hicr ve Kehf suresinde geçen isim gerçekleştirilmesi istenen ve beklenen anlamındadır.
Hacer : Kuran’da birkaç ayette yer alan Hacer ismi, Kabe’nin duvarındaki siyah olarak anlamlandırılmaktadır.
Neşe : Sevinç anlamına gelen Neşe ismi, Kuran’da 3 farklı surede geçmektedir.
Anife : Kuran’da Muhammed suresinde yer alan Anife, gençlik çağının başlangıcı anlamındadır.
Firdevs : Cennet en güzel yeri, cennet bahçesi anlamına gelen Firdevs Kuran’da farklı surelerde yer almaktadır.
Meşkure : Kuran’da İnsan suresinde yer alan Meşkure, beğenilmeye değer bir şey olarak anlamlandırılmaktadır.
Hayat : Kuran’da birçok ayette geçmektedir. Yaşaman devamlılığını ifade etmektedir.
Ela : Farsça kökeninden gelen Ela ismi, göz rengi olarak bilinir.
Alime : Bakara 60, Araf 160 surelerinde yer alan Alime, bilgi sahibi olan kız anlamındadır. Bakara suresinde geçen kız isimlerinden biridir.
Aksa : Kasas 20, Yasin 20 ayetlerinde geçen Aksa ismi en uzak yer anlamına gelmektedir. Yasin suresinde geçen kız isimlerindendir.
Medine : Hz. Muhammed’in mezarının bulunduğu şehirin ismidir.
Duha : Kuşluk vakti anlamına gelen Duha, hem kız hemde erkek ismi olarak kullanılmaktadır.
Hazen : Arapça hüzün keder anlamına gelen Hazen , Kur’an’da iki farklı surede geçmektedir.
Benna : Sad suresi 37. ayette geçen Benna, yapı kuran kişi anlamındadır.
Sündüs : İpek kumaş anlamına gelen Sündüs, Kur’an’da Duhan ve Kehf surelerinde geçmektedir.
Azze : Kuran’da bir çok ayette yer alan Azze ismi saygıdeğer, saygılı anlamlarındadır.
Serra : Kuran’da iki farklı surede geçen Serra, Arapça kökenli bir kelime olup genişlik, rahatlık anlamına gelmektedir.
Sera : Arapça ve Farsça farklı anlamlara gelen Sera ismi, Kur’an’da bir ayette yer almaktadır. Farsça, köşk anlamına gelirken; Arapça, yer anlamına gelmektedir.
Karye : Küçük yerleşişm yeri anlamına gelen Karye, Kur’an’da birçok ayette geçmektedir.
Benan : Hem erkek hem de kız ismi olarak kullanılan Benan ismi Enfal ve Kıyamet surelerinde geçmektedir. Parmakla gösterilen kişi anlamındadır.
Huda : Bakara suresinin 2 ayetinde geçen Huda, doğru yol ya da doğru yol gösteren kişi anlamına gelmektedir.
Ecrin : Ecrin, Allah’ın hediyesi olan sevap anlamına gelmektedir.
Malike : Sahiplik anlamına gelmektedir.
Müberra : Nur suresinde yer alan Müberra ismi, temiz insan olarak anlamlandırılmaktadır.
Dünya : Kuran’da birçok ayette geçen Dünya, üzerinde yaşadığımız toprak ve deniz anlamına gelirken; hayal, düşünce anlamında da kullanılmaktadır.
Evla : Daha iyi olmak anlamında olan Evsa, Nisa ve Meryem Suresinde geçmektedir.
Maide : Kuran’da yer alan bir surenin ismi olan Maide, yemek anlamına gelmektedir.
Züleyha : Zeliha isminde olduğu gibi peri anlamına gelmektedir.
Tuğba : Cenette bulunduğuna inanılan bir ağaç ismidir.
Efide : Kalp anlamına gelen Efide, Kuran’da Ahkaf ve Secde surelerinde geçmektedir.
Nisa : Kadın anlamına gelen Nisa, ayrıca Kur’an’da bir surenin ismidir.
Asiye : Hz. Musa’yı nehirsen çıkartıp büyüten Firavun’un eşinin ismi olan Asiye, asi ve acı çeken kadın anlamlarındadır.
Asi : Hem erkek hem de kız ismi olarak kullanılan Asi, dik baslı, baş kaldıran anlamındadır. Kuran’da Bakara 283. ve İnsan 24. ayetlerinde bulunmaktadır.
Sultan : Hem kız hem de erkek isminde kullanılan Sultan, Kur’an’da birçok ayette geçmektedir.
Mavera : Kuran’da farklı surelerde yer alan Mavera ismi, bir şeyin arka tarafında kalmayı tercih etmek demektir.
Berzah : Rahman suresinin 20. Ayetinde yer alan Berzah ismi dünya ile ahiret arasında kalan ölen insanların ruhlarının gittiği mekandır.
Aden : Hud Suresi ve Necm Suresinde yer alan Aden ismi Allah’ın yasakladığı kavim isimlerindendir.
Duhan : Kıyamet gününde çıkacak olan duman anlamına gelmektedir.
Ahsen : Kuran’da 50’den fazla ayette yer alan Ahsen adı en güzel olanı çağrıştırmaktadır.
Tayyibe : Kuran’da birçok ayette geçen Tayyibe, temiz anlamındadır.
İrem : Fecr Suresinde geçen İrem ismi, cennete benzeyen bahçe anlamındadır.
Vildan : Kuran’da birçok ayette yer almaktadır.
Yezra : Şura suresinde geçen Yezra, çoğalmak anlamındadır.
Şüheda : Nisa suresinde geçen Şüheda, şehit anlamındadır.
Beyna : Zuhruf suresinin 32. Ayetinde yer alan Beyna ismi, iyi ya da kötünün arasında kalmış anlamındadır.
Nur : Kuran’da birçok surede geçen Nur, aydınlık anlamındadır.
Sara : Prenses anlamına gelen Sara, Kur’an’da bir surede yer almaktadır.
Eda : Kuran’da Bakara 178. Ve Meryem 59. Ayetlerde davranış, tutum anlamında yer almıştır.
Bükre : Hem kız hem de erkek ismi olarak kullanılan Bükre, Fetih suresi 9. ayette yer almaktadır. Sabah vakti anlamındadır.
Kübra : Çok büyük anlamına gelmektedir.
Ecre : Kuranda 4 farklı surede geçen Ecre ismi, ödül anlamı taşır.
Emine : Emin, güvenilir anlamlarına gelen Emine, Kuran’da Bakara, Araf ve Nahl surelerinde geçmektedir.
Selime : Sağlam kişilik anlamına gelen Selime, Kur’an’da bir ayette geçmektedir.
Hasibe : Kuranda 3 farklı ayette geçen Hasibe, saygın ve değerli kişi anlamına gelmektedir.
Aleyna: Kuran’da Aleyna sıkıntılardan kurtulmak anlamında kullanılan bir isimdir.
Esra : İsra Suresinde yer alan Esra ismi karanlıkta yol gösteren anlamına gelmektedir.
Ezel : Hem kız hem de erkek ismi olarak kullanılan Ezel, başlangıcı olmayan anlamında kullanılmaktadır.
Reyhan : Vakia suresinde geçen Reyhan, güzel koku anlamındadır.
Mukaddes : Kuran’da yer alan Mukaddes ismi mübarek olan şeylere atıfta bulunmak demektir.
Hüsna : Kuran’da birçok ayette yer alan Hüsna, Allah’ın isimlerinin de genel adıdır.
Meryem : Meryem, dindar kadın anlamına gelmektedir. Kur’an’da yer alan surenin ismidir.
Şura : Kuran’da Şura isimli bir sure bulunmaktadır. Meclis, danışma gibi anlamlarda kullanılmaktadır.
Nuran : Kuran’da birçok surede geçen Nuran, Nur ismi gibi aydınlık anlamındadır.
Alfabetik diğer kız isimleri ve anlamları
Kız Bebek İsimleri
Şu anda bu dizinde 5516 isim var.
Abla, ana.
Abaç
Annesine benzeyen, annesinin yapısında olan.
şen, bayındır, mamur.
Eski Türklerde ölmüş ataların tapınılan heykelleri.
Eski Türklerin büyük kadınlara verdiği ünvan.
Gönlünü kaptırmış, vurulmuş, kendinden geçmiş, aşık olmuş.
Ay’ın suya akseden yansıması.
1. Kuzeybatı Kafkasya’da yaşayan bir halk. 2. Bu halka mensup olan kims
Ahmed b. Hanbel’in hanımının ismi. Hz. Abbas’a mensup olan.
1. Sulu, taze. 2. Parlak. 3. Sağlam vücutlu. 4. Nükteli. 5. Zarif, güzel, hoş. 6. Su veren hizmetçi.
Güzel vücutlu, güzellik.
Su gibi berrak ve duru olan gül.
Yüz suyu, namus.
Şelale
Çok güzel dost.
Ana, analık
Açelya
Ay gibi ışık saçan
Açılan gül çiçeği
1. Becerikli. 2. Atılgan, ele avuca sığmaz. 3. Halk. 4. Yeni, taze
Güzel yüzlü, sevimli.
Güzel ve alımlı kadın
Sevimli, güzel yüzlü kadın
Sumatra adasının en kuzey kısmı. Önceleri burada Açe İslam devleti h
Kokusuz çiçekler açan bitki.
1. Açık ve doğru Arapça konuşamayan kimse 2. İran haklarından birine mensup.
Hz. İsmail (a.s.)´in annesi
Büyü, serpil, geliş” anlamında bir söz. Açılmak eyleminden emir;
Ayın şekilleri, yansıması
Cömert, paylaşmasını bilen
Açılmış gül gibi güzel olan.
Çok güzel ve cana yakın
Dünyayı aydınlatan güneş
Dünyayı aydınlatan ışık.
Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire
Sevimli, cana yakın
Adada yetişen gül
Hak ve hukuku uygunluk, hakkı gözetmek
Doğurgan, üretken.
Adı ünlenen kimse
soyluluk, asillik, aristokrasi; soylular, asilzadeler.
Cennet Bahçesi
1. İyilik, yardımseverlik. 2. Ünlü hanım mutasav-vıfe.İyilikseverl
Adaletli, hukuklu kişi
Cennet.
Adı ile sevilen, adı sevgili, dost olan.
Adını gülden alan
Adı beğenilen, hayranlık uyandıran, sevilen.
ad sözcüğünün tekil ikinci kişi iyelik eki almış hali
Adını ışıktan alan, adı ışık saçan.
Adını şahtan alan.
Adı güzel olan, adı ışık saçan.
Cennetlik.
İyilik yapmak, yardımseverlik.
1. Afiflik, temizlik, temiz olan. 2. Fenalıktan, günah işlemekten kaçınma. 3. Namuslu olmak.
Afet, tufan. 2. Çok güzel kadın.
Çok güzel kadın manasındadır.
1. İffetli, namuslu, ırz ve namus sahibi kadın. 2. Doğru, haramdan sakınan, yolsuzluğa sapmaz kişi.
Temiz, namuslu, iffetli.
l. Güneş, gün ışığı. 2. Çok güzel, dilber, parlak yüz.
Güneş / Çok güzel manalarını taşır.
Sağlık, sağlamlık.
Ayın 13. gecesi, beyaz toprak.
Kadın. hanım, bayan.
Atak, uyumlu
Silah, zırh.
1. Su kabı. 2. Güneş biçiminde yapılan mücevher
Melike. 2. Kadın hükümdar.
Zengin hanım, malı mülkü bol olan hanım.
Zengin, hatun, varlıklı kadın.
Ka.- Akanyıldız, ağma
Göğe doğru yükselen kadın.
Akça yüzlü.
Beyaz tenli kadın.
Akça, pakça gelin.
Beyaz gül. 2. Gül gibi saflık taşıyan güzel.
Aydınlık gün.
günü aydınlık olan, ak günlü
Göğe doğru yükselme, yükseliş.
Ölen bir kimsenin ardından okunan ezgi, söylenen söz
Kucak.
Uyumlu, uyum içinde olan
Kalb, ruh, sır, hafi, ahfa şeklinde sıralanan “letafeti hamse” sonuncusuna verilen ad.
Çok tatı. Pek şirin.
Kırmızı, kızıl.
Daha layık, münasip, uygun.
Arabistan’ın KuveytKatar kısmına verilen isim Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
Ahsen
En güzel, en iyi
Yıldız.
Güzel kadın
Çok güzel dost
Nazlı güzel
Çok güzel gözlü
Göz kamaştıran güzellik.
Gözleriyle güzelliğini bütünleştiren.
Çok güzel
Becerikli güzel
Nazlı güzel, nazenin
Resim gibi güzel.
Çok güzel kadın
Göz kamaştıran güzelliğe sahip olan
Güzelliğiyle şan şöhret sahibi olmuş.
Coşkulu güzellik
Çoşkulu güzellik
Güzel ve neşeli.
Güzelliği gözler önünde olan, göz kamaştıran güzellik.
Güzel sesli
Çok güzel bir soydan gelen.
Su kadar temiz ve güzel olan.
Güzelliği gözler önünde olan.
Tan vaktinin güzelliğine sahip olan.
Çok güzel bir tene sahip olan.
Güzel sevgili, yar.
Zenginlik ve bolluk gören.
Çentik, çentikli, filiz.
Badem, küçük dal, sürgün, filiz.
Hızlı, çabuk, telaşlı
Hem ak hemde al olan tan
Ak renkte altın, beyaz altın
Ak renkte altın, beyaz altın
Yıldız kümesi.
Sevgiliye akıp giden can.
Hızlıca giden gün.
Iyi dilekli ant, ak ant, ak yemin
geceleri gökte görülen, hızla akıp giden ışıklı gökcismi
Belirli bir yatak üzerinde, yer üstünde ve yeraltında akan su. 2. Tek sıra inciden veya elmastan gerdanlık.
Akıp gitmekte olan Tuna, akar durumdaki Türk; akıncı Türk
su gibi akıp gider durumdaki Türk akıncı Türk
Akasya ağacı ve çiçeği.
Beyaz, mavi, morumsu, pembe çiçek veren yabani, tırmanıcı bir bitki.
Güzel kokulu çiçekleri olan bir ağaç
Ayın en parlak hali
Temiz, dürüst, içten.
Baharın güzelliğini temizliğiyle birleştiren.
ak renkli başak
Alim, bilgili, dürüst kimse.
Temiz, saf, iyi niyetli kişi. 2. Beyaza yakın renkte olan.
Beyazımsı gül gibi olan kadın.
Bir kiraz çeşidi.
Temiz ve dürüst kişi, candan insan
Berrak su gibi olan.
Akçay
Berrak, temiz, duru akan çay
Ak renkli çiçek, beyaz renkli çiçek.
Beyazımsı, solgun.
Himaye altında olan cariye, kadın, köle.
Kutsallığa yakın olan
Saf dilli.
Temizliği ve saflığı her zaman için kendinde bulunduran.
Nazlı temiz güzel.
Eli uğurlu anlamında
Temizliği ve gözlerinin güzelliğiyle herkesi büyüleyen.
Beyaz ışık saçan.
Beyaz gül
Temizliğiyle, saflığıyla tebessümü yüzünden hiç eksik etmeyen.
Işıklı gün
ak aydınlık Güneş; akça pakça ve güneş gibi aydınlatıcı
aydınlık, gönençli, dirlik düzenlik içinde bir göresin anlamına bir dilek
Temiz, dürüst, saygıdeğer.
Son bitim.
Bir şeye inanarak bağlanış. 2. İnanç, din inancı.
Bir şey üzerinde azimle duran, sabırlı
Yüzük taşı. 2. Çok değerli olan.
Akıllı, akıl sahibi, kavrayışlı.
İpek gibi yumuşak insan.
1. Yankı. 2. Işığın veya bir şeklin bir satha çarpıp orada görünm
Beyaz, parlak ışık.
Temiz, dürüst ve saygıdeğer kadın.
Beyaz kadın.
Beyazlaşmış ateş
Dürüstlüğüyle kutsanmış olan.
Aylar, yıldızlar.
Ay gibi beyaz (yüz)
ak, aydınlık meriç
ak dilek, ak göneniş
bütün istek ve özlemleri yerine gelmiş olan; ak gönençli
Nazlı kız.
Beyaz resim.
Beyaz, temiz ışık.
Dürüstlüğünle tanın.
ak, aydınlık kent kalıntısı
Tertemiz, çok dürüst.
Berrak ve temiz su.
En güzel, en uygun olan
Temizliğiyle bilinen.
Beyaz renkte taşkın su.
Sen aksın, kirlenmemişsin, temizsin.
Sesi aydınlık saçan.
Aydınlığı sev, ışık saç
Ak rengi seven kimse.
Ak tenli ol ve sevil; akça pakça sevilen kimse.
Beyaz tenli kadın.
Temiz, doğru, dürüstsün., Akip Gitmek
Temiz su gibi.
Beyaz tenli.
Güzelliğiyle ilgi çeken
Dürüstlüğü ve temizliği nedeniyle şereflendirilmesi gereken. 2. Gelin tacı.
Aydınlık, mehtaplı gece.
Beyaz tenli olan.
Beyaz dolunay. 2. Beyaz ay.
Aydınlık ülke, mutlu ülke.
Nazik, zarif, çekicilik, cazibe.
Beyaz tenli sevgili
Temiz, güzel sene.
Çoban yıldızı, uğurlu, kutlu yıldız.
Çok renkli, rengârenk
Âlâ Nur
Yüce yüksek ışık
Çok renkli genç.
Karışık renkli ışık.
Açık kestane renginde gözü olan.
Çok renkli gül
Her şeye gülen.
Yazın güneş buluta girdiği zamanki gölgeli hava.
Alagüz
Sonbaharın rengini taşıyan.
Karışık renkleri olan kuş
1. İşaret, iz, nişan. 2. Remiz, sembol. 3. Belirti, emare. 4. Çok iri, şaşılacak büyüklükte(meç.).
Ayın ışık saçtığı zaman.
Her şeyde nazlanan.
Altın geyik. Ünlü Moğol destanının kutsal sayılan kadın kahraman
Altın geyik. Ünlü Moğol destanının kutsal sayılan kadın kahraman
Yarı ışıklı
Alaca pınar, ala pınar.
Mitolojide bir yer adı. Prenses manasındadır.
Güzelliğini ateşin kırmızılığından alan
İyi, kaliteli isim.
Keyfi yerinde olan.
Çok renkli bir sese sahip olan.
· Çok renkli bir soydan gelen.
İyi ve temiz su.
Teni karışık renkli olan.
Renkli sevgili.
Alev
Çekicilik, güzellik.
Can alıcı güzel. Can alan, cesur, yürekli.
Kırmızı çiçek
Bir küçük kuş.
Yanaklarının pembeliğiyle sevimli olan.
Her iki yanağıda kırmızı olan.
Kızıl renkli deniz.
Nazlı, kaprisli
Yanakları kırmızı, gözleri ela olan.
Ateşin çıkardığı yalım
Esenlik ve güzelliklere sahip, esenlik içinde olan.
Sevdalı vurgun.
Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun
Kırmızı gül.
1. Aklı alınmış. 2. Al renginde, koyu ve parlak pembe. 3. Tümsek, te
1. Serap. 2. Allık.
becerikli, allı kadın.
Çok okumuş, bilgin, aydın kadın.
Alin
Yükselen ışık, ışığın kaynağıdır.
Al renkli ipek.
Asil soydan olan
Kızların güzeli, sultani, güçlüsü.
Yüce olan
Tropik bölgelerde esen rüzgâr
Cazibe, gözü, gönlü çeken güzellik. 2. Kurum, çalım, gurur.
Gökkuşağı
Birini Övme
Kırmızı yanaklı, sağlıklı kız
Alköz
Kırmızı ateş.
Al renkli, al renge boyanmış.
Al rengine bürünmüş bahar çiçekleri.
Al renkli yürekten dost
Al renkli çiçek.
Al renkli gül. 2. Kırmızı gül.
Gülüşünde sıcaklık hissedilen
Al rengine bürünmüş gün.
Al rengine bürünmüş sonbahar.
Allıı
Al renkli, al renge boyanmış.
Sağlıklı, al yanaklı kız.
Kırmızılara bürünmüş nazlı güzel.
Al renkli ışık saçan.
Kırmızılara bürünmesiyle tanınan.
Sıcak kanlı.
Al rengine bürünmüş su.
şafak vaktinin kızıllığı gibi güzel olan.
Al renkli bir tene sahip olan.
Hanımefendi, prenses.
Gül gibi güzel.
Al elma.
Al elma.
Ay tutulması esnasında ayın çevresinde görünen kızıllık.
Almak.
Kahraman kraliçe
Yiğit, cesur, yürekli, güzel kadın.
Ün al, adın duyulsun.
Mutluluk duyan.
Mutluluk duy.
Al renkli su.
Suya yansıyan ay ışığı.
Güzelliğini sunan.
Al renkli taç.
Al renkli tene sahip olan.
Parlak, işlenebilen, değerli bir maden
Değerli bir metal (Paslanmayan, en iyi iletken)
Üstün nitelikli, değerli kimse.
Değerli kişi.
Altın gibi değerli kadın.
Üstün nitelikli, değerli kadın.
Gelecek vaat eden genç
Üstün nitelikli, değerli kadın.
Üstün nitelikli, değerli kadın.
Değerli yol.
Işığın en güçlü anı.
Işığın en güçlü anı.
Işığın en güçlü anı.
Sarı saçlı kadın.
Altından taç.
Değerli bir metal (Paslanmayan, en iyi iletken)
Kırmızı akan Tuna Irmağı.
Alıç, yeşil erik.
En yüksek melekler topluluğunun adıdır.
Gamlı, kederli.
Yüksek yer, yükseklik, gök
Hazır, hazır olmak
1. Güzel koku. 2. Güzellerin saçı.
Çalışkan, gayretli.
Amile
Bir işi yapmakla yükümlü olan.
Gönlü emin, kalbinde korku olmayan.
Emir veren prenses, yönetici kadın
miran
Buyuran, emreden. ·2. Bir işte emir verme yetkisinde olan.
Yaşam süren, yaşayan.
Anne ve kız kardeş.
Dişi kurt.
Anne olmuş kadın.
Anne olmuş kadın.
Anne ve kız.
Anımsar, hatırlar.
Anımsayan, hatırlayan güzel kadın.
Güzel kokulu, kül rengi madde.
Anılar, hatıralar
Bülbül.
1. Sert, şiddetli. 2. Haşin. 3. Geçmişte, pek yakında, burnun ucu denecek kadar yakından gecen. 4. Biraz önce, belirtilen, bahsedilen.
Cana yakın.
Anı
Yaşanmış olaylardan belleğin sakladığı.
1. Anılmak eylemi. 2. Meşhur, ünlü. 3. Hatırlanan.
Kaf Dağı’nda bulunduğu söylenen masal kuşu
Bembeyaz, çok ak, çok temiz.
Birbirine yakın adalar topluluğu.
Sakin, huzurlu.
1. Gönül rahatı. 2. Sevgili, sevilen güzel.
Süslü, hazırlanmış
Temiz, namuslu.
Candan, namuslu dost.
Çevresine saygılı olan.
Güzel kokusu ile bilinen bir ağaç türü.
Herhangi bir zamandan, bir önceki zaman, önceki gün.
1. Çölde bulunan en parlak ve gösterişli kum. 2. Çöl kumu. 3. Parlak kum tanesi.
Akıllı, bilgili.
Gençliğini ve güzelliğini koruyan.
Becerikli ve güzel kadın
Bilgi sahibi zarif kadın
Barış elçisi.
Arıel
Temiz, dürüst çalışan, hilesiz.
Katışıksız, temiz, kirden uzak
Yaşam ateşi.
1. Yükselen.2. Çeşitli yönlere doğru çıkık bir durumda olan.
Hediye, ödül
1. Özlem, hasret. 2. Pişmanlık, teessüf.
Armanç
İdeal, ülkü.
Cesur, yürekli.
Emine. 2. Korkusuz, yürekli.
Ses uyumu.
Namuslu kadın
1 Falcı, kahin. Müneccim. 2. Hekim. 3. Göçebe Arap aşiretlerinin örfe vakıf umumi bilgileri.
Namusuyla övünen.
Çok saygın kadın.
Çok coşkulu kadın.
Kurtuluş, özgürlük
Gözler önünde olan.
Yüzü ay gibi parlak, nurlu, uğurlu olan.
Çok namuslu bir soydan gelen.
Su kadar berrak
Yüreğindeki temizliği yansıtan.
Arkadaş, meslektaş, dost.
İnce ruhlu, duyarlı, sanatkar.
Eski Yunan Tanrıçalarından biri, bereketin, ormanların ve dağların tanrıçası.
Güzide, benzersiz.
Sevimli kız, güzel kız.
1. Gelin, küçük gelin. 2. Bebek gibi güzel kız. 3. İşlemecilikte kullanılan yeşil parlak sedef. 4. Ateş böceği. 5. Küçük bir mancınık çeşidi.
En güzel kadın
Akşam yıldızı, güzellik, tazelik.
Operada sanatçının orkestra eşliğinde söylediği uzun şarkı
Toprakla ilgili, topraktan yetişen.
İstek
Candan isteyen
Candan sevilen.
Güzel gözlü kız.
Çevresine ışık saçan.
İstenilen, beğenilen gül.
Sürekli tebessüm etmesi temenni edilen.
Yetenekleriyle her işin üstesinden gelmeye çabalayan. .
İsteklerin efendisi.
İste, heves et.
İsteğim dileğim, hevesim.
1. İstek, bahşiş. 2. Emel, heves, meyi. 3. Özlemek, müştak olmak. “Arzum” olarak da kullanılır. Meşhur halk hikayelerinde Kamber’in sevgilisi.
Naz yapan, nazenin.
Yüreğindeki güzelliği dışarı saçan.
Kendini kanıtlamaya çabalayan, uğraşan.
Coşkulu istek.
Meraklı bir soydan gelen.
Özünü içtenlikle dışarı vuran.
İstekli sevgili.
Gerçek hanımefendi.
Gerçek hanım, gerçek güzel.
Soyluluk. 2. Bir görevi yüklenmiş olan, o görevin sahibi olan kimse.
Cennetteki 4 ırmaktan biri, bal ırmağı.
Dişi kurt, güzel kız
Yüzü soluk olan.
En küçük, daha küçük.
Başkaldırıcı, dikbaşlı.
Aşikane
Belli etmeye çabalayan.
Meydanda olan apaçık.
Açıkça, belli ederek saklamadan.
Ay gibi asil olan.
asi
İffetli, günahtan, haramdan çekinen.
1. Günahtan, haramdan çekinen. 2. Namuslu, iffetli.
Günah ve haramdan sakınan gül yüzlü.
Bildik, tanıdık.
İsyankâr, üzüntülü
Şiddetle esen rüzgar. Kur’an’da Yunus 22, İbrahim 18 ve En’am suresi 81. ayetlerde geçer.
Kudreti geçmişinden gelen.
Çok saygın bir aileden gelen.
Durmaksızın tebessüm eden.
Geçmişi su gibi berrak ve temiz olan.
Geçmişini gözler önüne seren.
Tan vakti kadar etkileyici ve romantik olan.
Gerçek sevgili.
Gönül dostu.
Temiz, namuslu, sağlam karakterli
Bildik, tanıdık.
Sevgi ve tutkuyla bağlılık
Sevdiğim, sevgilim
Aşmış, ileri, üstün
Dolunay.
Eski ermenilerdeki bir kraliçenin adı
Asılla, temelle ilgili olan.
Esası, özü olan
Aslı ve can isimlerinin birleşimi ile oluşur. Esas can manasındadır.
Kendine benzeyen, sevimli
Birbirine benzeyen.
Kökü gül çiçeğinden gelen, özünde gül olan.
Çok neşeli olan.
Sonbaharın hüznünü yaşayan.
Yeteneği doğuştan olan.
Kökeni soylu han soyundan
Geçmişini kendi iradesinde barındıran.
Soyum sopum, kökenim; benim olan Aslı anlamlarını taşır.
Nazlı olması geçmişinden gelen
Esası ışık olan.
şanı şöhreti geçmişinden gelen.
İçi içene sığmayan, coşkulu
Geçmişi gözler önüne seren
Çok büyük bir geçmişi olan.
Aslısu
Geçmişi su kadar temiz olan
Aslıtan
Tan vakti kadar etkileyici ve romantic olan
Ağır başlı olan
Aslıyar
Gerçek sevgili
Aslıyel
Gönüldostu
Asma
Dalları çardak üzerine yayılan bitkilere genel olarak verilen ad 2. Belirli bir tür üzüm veren bitki.
Yüksek dağlarda yetişen nadir bir çiçek adıdır.
Bu çağa ayak uyduran, çağdaş bir insan.
Asi, isyankar
Yerinde duramayan, hınzır çocuk
Genç, afacan
Aynı düşüncede olan.
Sessiz, sakin dinlendirici
Ela gözlü, yaramaz
Işık saçan afacan.
Hırçın gül.
Hırçın çocuk.
Sert geçen sonbahar.
Karakteri hırçın olan.
Gücünü hırçınlığıyla gösteren.
Gökyüzü.
Nazlı yaramaz.
Hırçınlığını dışarı vuran.
Hırçınlığı soyundan gelen.
şafak vaktinin romantik hırçınlığı.
Kızgınlığını belli eden.
Hırçın sevgili.
Sert rüzgar.
Yeryüzünün anakaralarından (kıta) birinin adı
Ataların anısı olan gül gibi güzel.
Eski Türklerde hekimlere verilen isim.
Taçlar.
Güzel kız.
Armağan, hediye.
Bahşiş, hediye.
İlişkili bulma.
iyimserlik. 2. Sevgi, acıma.
iyimserlik. 2. Sevgi, acıma, içtenlik.
1. Üstü ipekten, altı pamuktan kumaş. 2. Büyük harita. 3. Köse, tüysüz.
Susuz, susamış, teşne.
Yumuşak huylu. Sertlik yanlısı olmayan. Uyumlu. Attab b. Esid. Sahabeden. Mekke valiliği yapmıştır. Rasulullah tarafından atanmıştır.
Şefkat, merhamet.
Çok güzel, pek güzel.
Canlı varlıkların enerji bedenine verilen isimdir. Ruhsal olan gözle görülemeyen nurdur.
Kutup ışıması. Güneşten gelen yüklü parçacıkların dünyanın manyetik kutuplarında oluşturduğu ışımaya verilen isimdir.
Mavi, gök mavisi, deniz mavisi.
Su rengi, sulak, suya ait.
Temiz, pak.
Yeniçeriler tarafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. Yardım etmiş. Yardımla ilgili anlamlarını taşır.
1. Oğuz Türklerinin boylarından biri.
şelale.
Efsun, kutsama.
İklim, mevsim.
Teselli bulma, avunma.
Yaldız, parlak, süs,
Beste, bestekar, ses, nida.
Sevgili hanım, sevgili kibar hanım.
.Eş, hanım, zevce.
Altın gibi parlak ay.
Ayan
Sözü dinlenen saygın, otoriter kadın.
Çağdaş, 2. şimdiki, güncel.
Bir yerin çok gözde olan kişileri, ileri gelenleri.
1. Dolunay. 2. Mehtap.
Ay kadar güzel.
1. Duru ve sakin havada çıkan kuru soğuk. 2. Açık, bulutsuz hava. 3. Aydınlık, ışık. 4. Mehtap.
Ay kadar güzel, bahar kadar romantik.
Ay gibi güzel ve parlak hanımefendi.
Put, sanem. İsim olarak kullanılmaz.
Ben Ay gibi güzelim anlamında
Ay gibi parlak tenli, ay benizli
Ay meyvası.
Büyük ay, dolunay.
Ay gibi güzel ve el değmemiş kadın.
Eski Türk hükümdarlarından birinin hanımının ismi.
Ay veren, ay sunan.
Ay gibi güzel kız.
Ayın ilk dördünde aldığı yay biçimi, hilal.
Ay gibidir.
Ay gibi parlak çağ.
Ay gibi parlak olan güzel.
Ay gibi parlak olan güzel.
İçi aydınlık
Ey cennet!” anlamında kullanılan bir ad.
Ay gibi güzel ve parlak ceylan.
iri ve sarı renkli çiçekleri olan tohumlarından yağ çıkartılan bitki. 2. Ay gibi saf ve çiçek gibi masum.
Cihanı aydınlatan ışık.
“Ayçıl” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Ayçın, ay gibi, aya benzer
1. Ay gibi sürekli ışık ve parıltı yayan.
Bir bitki adı
Candan, sevecen güzel.
Ay ışığını yansıtan.
Ayda, her ay gül anlamına bir dilek.
Geceyle gündüzü birleştiren.
Coşkulu kişi.
Ay kadar güzel.
Ay’dan daha beyaz, daha parlak, daha ışıldayan.
Nazlı güzel, nazenin.
Ay ışığı gibi.
Güzelliğiyle ünlenmiş olan.
Güzel ve de şen şakrak olan.
Ay kadar güzel bir soydan gelen.
Güzelliği ve saflığı yüreğinde taşıyan.
Güzelliğin ve saflığın örneği olan.
Hem ay hem de deniz
Ay kadar güzel.
Ay gibi açık sözlü.
Parlak, aydınlık dilek, iyi dilek güzel dilek.
Ay gibi dinç olan.
1. Aylı gece, mukmin. 2. Aydınlık, ışıklı, parlak, ruşen, ziyadar, münevv3. Açık, belli, ortada, vazıh, aşikar, bahir. 4. Kutlu, uğurlu, mübarek, mesut. 5. Okumuş, kültürlü ileri fikirli, münevvKılıçarslanın hanımının ismidir. Erkek ve kadı
1. Aylı gece, mukmin. 2. Aydınlık, ışıklı, parlak, ruşen, ziyadar, münevv3. Açık, belli, ortada, vazıh, aşikar, bahir. 4. Kutlu, uğurlu, mübarek, mesut. 5. Okumuş, kültürlü ileri fikirli, münevvKılıçarslanın hanımının ismidir. Erkek ve kadı
Doğmakta olan ay. Ay doğdu Bey. Ertuğrul Gazi’nin oğlu veya torunu (1302).
Ay gibi duru, parlak ve lekesiz olan.
Nazlı güzel.
Güzelliği gözlerinde yansıyan.
Ay çevresinde oluşan ışık çemberi
Ay gibi ışık saçan.
Gönül arkadaşı
Güzel gönüllü
Güzel ve yürekten kişi.
Ay gibi güzel ve parlak renkli.
Tebessümünü yüzünden hiç eksik etmeyen.
Tebessümünü yüzünden hiç eksik etmeyen.
Hem ay, hem gün
Nazlı güzel.
Ay gibi güzel ve korkusuz olan.
Işık saçan güzel.
Yürekli insanların soyundan gelen.
Güzelliği ve saflığı karakterinde olan.
Güzelliğini ve yeteneğini birleştirmiş olan.
Ay kadar güzel olan.
Ay kadar güzel ve saygıdeğer olan.
Ay kadar güzel ve saygıdeğer olan.
İlk çocuklara takılan isim.
Ay ışığı.
Ay gibi parlak ve ışıklı kal
Kaşları ay gibi hilal olan.
Sık koruluk.
Ay gibi güzel yüzlü kız
Kut getiren Ay, uğur getiren Ay, kutlu Ay.
Ayın çevresindeki hare.
Aylan
Ay gibi güzel değerlere sahip olan
Ayın çevresinde görülen ışıklı daire.
Cennette bir bahçe, ay parçası.
Ay parıltısı.
Cennette ki en güzel hurinin adı.
Ay tutulması sırasında ayın etrafında görülen kızıl renk.
Melek gibi, melek görünüşlü kadın.
Nazlı güzel.
Pınar, su, kaynak. Antakya Halep arasında, Suriye sınırına çok yakın bir yerde bulunan kaynak su. Tarihte bu kaynak dolayısıyla önemli yerleşim bölgesi olmuştur.
Resmedilecek kadar güzel olan.
Çok güzel kadın.
1. Yeniçeriler tarafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. 2. Yardım etmiş. Yardımla ilgili.
Aslının aynısı olma, özdeşlik.
Gözün ışığı.
Hayatın gözü, hayat pınarı.
1. Güneş kaynağı. 2. Mısır’da bir kasaba. 3. Bir cins değerli taş.
Ay gibi ışıklı.
Ay parçası
Ay parçası, Tek ay
Peri kızı gibi.
Hem ay, hem pınar.
Benzerlerinden farklı olan, kendine özgü, değişik
Ay ışığının kumsaldaki parıltısı.
Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan.
Ay gibi, ay yüzlü
Ayın evrelerine göre huyu değişen kimse
Rahat yaşam süren, yaşayan.
Neşe ile yaşayan.
Güler yüzlü, rahat ve huzurlu.
Egemen olarak yaşayan.
Ay kadar parlak.
Ay ışığı – Benim Ayşem
Ay gibi parıldayan yüz
Ay gibi güzel.
Işıklı hayat
Ay ışığı, Parlaklık, aydınlık.
Güzelliğini gözler önüne seren
Çok seven.
Ay gibi güzel ve sevgi dolu
Ay gibi güzel ve aydınlık sever.
Ay gibi güzel ve sevilen.
Ay gibi güzel ve sevimli.
Ayşil
“Ayşıl” isminin bir başka söyleniş biçimi.
“Ayşin” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Yüzü ay gibi parlak, nurlu, ışıklı
Ayşin
Ay gibi, aya benzeyen.
Güzelliği ve sevimliliği benliğinde olan.
Aya benzeyen.
Sen aysın, ay kadar güzelsin
Çok güzel bir soydan gelen.
Ay gibi parıltılı ve su gibi berrak
Güzelliği suya yansımış olan.
1. Ay kıvılcımı. 2. Ay ışığı.
Ay gibi güzel ve parlaksın.
Su gibi berrak ay.
Güzellik timsali.
Ay gibi ışık saçar,
Ayın battığı, günün açtığı an.
Parlak tenli.
Ay’a benzeyen tuğlu.
Narin güzel.
1. Çok bol. 2. Yavru. 3. Görkemli, gösterişli. 4. Karaor-manlardan doğan, Karadeniz’e dökülen, Avrupa’nın Volga’dan sonra en uzun ırmağı.
Balkan Yanmadası’nda Meriç ırmağının kolu.
Yükselen ay.
Ay gibi güzel yüzlü kız.
1. Altın renginde ay. 2. Ay’ın altın rengini aldığı an.
Başı boş, serbest, özgür
Özgürlük, hürriyet
Hür, Serbest
Kesin kararlılık, sebat.
1. Kuvveüi bir iradeye dayanan karar, yemin anlamına gelmektedir. 2. Herhangi bir kolaylığa başvurmaksızın bütün güçlüklerin irade gücüyle yenilerek yapılması gerekli olan dini vecibeler.
Onur sahibi yüce, ermiş.
Gönül yüceliği.
Niyetli, kararlı
Üstünde yürünmemiş kum.
1. Çok zarif, en zarif. 2. Çok zeki.
1. Dişi ceylan yavrusu 2. Ceylan kadar zarif. 3. Yüce, onurlu.
1. Büyük kız kardeş, abla. 2. Kız kardeş.
benim kız kardeşim
Şarap, aşk, sevgi
Bade ve gül kelimelerinin birleşiminden meydana gelmiş bir isimdir.
Gülgillerden ülkemizin her bölgesinde yetişen ağaç türüdür, bu ağacın yaş ve kuru yenen meyvesine verilen isimdir.
Bad-i, e – ye
Bahçedeki gül.
Irak’ın başkenti
1. Bağışlanan şey, ihsan. 2. Sıçrayış, atlama.
1. Cinsleri ayrı ya da birbirlerine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, deste. 2. Bir koşuttaki dörtlüklerin herbiri. 3. Herhangi bir olayda, olaylar durumlar ilişkiler örgüsü ya da bağlantısı. 4. Dilbilgisinde, önce veya sonra gelen k
Birisini sev ve her zaman sadık ol
İrak’ta bir yer.
Bir şeyin değeri, bedeli.
İlkbahar.
Genç ve candan dost
Bahar gülü
Divan edebiyatında bahar tasviriyle başlayan kaside
Genç ve nazlı
Genç ve saf olan
Gençliği ve saflığıyla örnek olan
1. Kulağı yarık dişi deve veya koyun. Hayvan yavru doğurduğunda veya 5 yavru dişi olduğu zaman hayvanın kulağı kesilerek belirtilirdi. Kur’anı Kerim, bu adetleri kaldırmıştır.
Ba-hire
Ba
Şehvetli kadın. İsim olarak kullanılmaması uygundur.
Deniz ile ilgili.
Talihli, şanslı, iyi yazgılı. İşleri başından beri iyi giden.
Mutlu, talihli, Hayatından memnunolan
Nazlı bir karaktere sahip olan
Talihi ile ışık saçan
Neşeli, şanslı bir kadere sahip olan
Talihli, şanslı, iyi yazgılı olan.
Gökyüzünde duran ay, açık seçik.
Sürekli nazlanan, çok nazlı.
Arta kalan
Sevilen bir olaydan sonra verilen ziyafet.
Yavru, çocuk
bala, ufacık küçücük küçük ve güzel
Küçük hanım
Üstün, asil kanlı. Değerli soy mensubu. Balahatun
Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Gazi’nin ikinci karısının adı
Ünlü bir Türk kağanı.
Bal damlası
1. Bal’a doymuş. 2. Çok tatlı, bal gibi.
Bal gibi tatlı, şirin ve güzel olan.
1. Bal’a doymuş. 2. Çok tatlı, bal gibi.
Hazar denizi sahilinde Anuderyanın eski yatağının denize vardığı yerde bir dağ silsilesi.
Parıltı, ışıltı
Bal, şeker.
Yar, sevgili
Sarp ve geniş ormanlıklarla bezeli sıradağlar.
1. Parıltı, ışık. 2. Güzel parlak, süslü. 3. Şimşek.
Pırıldayan, parlak
Bal kadar tatlı kız
Şirin, güzel, tatlı dilli.
Sarışın.
Bal gibi tatlı olan.
Tatlı su
Kadın, prenses
Ev kadını, bayan
Hatun hükümdar
Bir tür ipekli kumaş.
Süslü ipek kumaş, Türkleri yöneten yedi kadın hakandan üçüncüsünün ismi
Güzel, tam, mükemmel, üstün.
Işık, parıltı, şimşek yıldırım parıltısı
1. Çöllerde rüzgarın esme yönüne dikey doğrultuda oluşan ay biçimindeki küçük kumsal külle. 2. Hareketli kumul.
Tahılların tanelerinin bulunduğu kısım
Başarılı ol anlamında
yapacağı işte başarıya ulaşan işi gereken biçimde bitiren, yapan, Amacına ulaşan; becerikli
Başarı
başarmak eylemiyle ortaya konulan iş, başarılan iş
Birinci, ilkay.
Çiçeklerin erkek organlarında çiçek tozunu taşıyan torbacık.
akarsuyun çıktığı yer
1. Uzağı görme, seziş, sezgi, uyanıklık. 2. Anlayış, kavrayış.
1. Gören, görücü. 2. Görme gücü, görüş. 3. Göz.
Görme ile ilgili olan.
Güneşin battığı yön ve bu yöndeki ülkeler.
Batı’da açan yetişen gül.
Güneşin battığı yön ve bu yöndeki ülkeler.
Zengin, varlıklı.
1. Nazlı, şımarık. 2.Bayla büyüdü bir dediği iki edilmedi.
Aydınlık, ışıltı.
Amuderya’nın kaynağı olan Perc’in yukarı mecrasının sol sahilindeki dağlık memleket.
Amuderya’nın kaynağı olan Perc’in yukarı mecrasının sol sahilindeki dağlık memleket.
1. Değer, kıymet. 2. Bir şeyin yerine verilen, yerini tutan şey, karşılık.
1. Süs, bezek. 2. Nakış, kumaş nakışı.
Güzellik, üstün değerli olan.
Beğenilen, takdir edilen.
1. Başlangıç. 2. Güzel söz.
Candan, gönülden
Güzellik, üstün değerli olan kadın
1. İşleri kötü idare eden. 2. Çapkın kadın.
Ay gibi güzel kadın.
1. Süs, bezek; nakış. 2. Resim, heykel, şekil. bk. Bediz
Açık, belli, görünen; süs bezek, bediş.
Hoş, latif.
Kılavuz, yol gösterici.
Yol gösteren, kılavuz.
Ayın on dördüncü geceki haliyle ilgili.
Dolunay yüzlü kadın.
Hanımefendi.
Saygıdeğer kadın
Saygıdeğer hanımefendi
Güleryüz.
İyinin iyisi
1. Hayırlı ve iyiliksever, soylu kadın. 2. Şişmanlık yüzünden yür
Güzel, hoş, çekici
Çok ziyade, fazla.
1. İyi huylu kadın. 2. Güler yüzlü kdaın.
Onun için, ondan dolayı, onun sayesinde.
Asfur çiçeği kırmızı gül.
sağlam, dayanıklı kırmızı boya ağacı
Dayanıklı, güçlü.
1. Her şeyin evveli, ilk çocuk. 2. Genç ve taze kız. 3. Dişi deve yavrusu.
Çim yaprağı.
Dağ gülü.
Memleket, şehir, kasaba
Peygamber çiçeği, mavikantaron olarak bilinen çiçek
İki dağ arasından geçen yol, geçit; tepe, yüksek yer, üzeri yassı tepe.
beleme işini yapar, çocuğu kundaklar, sarar sarmalar anlamında bir ad;
Kar tanesi
Kar tanesi
İşaret
Kesin, tam, kusursuz.
Aydınlık gün
Belh şehrine mensup (Afganistan).
Saç örgüsü
Belin
Korku, şaşkınlık, hayret
Ayın gölün yüzeyine yansıması, peygamber çiçeği.
Aşkın ilk meyvesi.
Kendiliğinden apaçık ve bundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağ
İşaret ve iz.
Efsanevi kraliçe
Uysal, sakin.
Çok güzel kadın.
Billur, billurdan olan
ben-al
Parmakla gösterilecek kadar güzel.
Çok güzel, ay yüzlü, ay gibi parlak.
1. Bağlanmış kimse, tutsak. 2. Kul, köle. 3. Yürekten bağlı. 4. Büyük aşkla seven.
1. Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta. 2. Güneş lekeleri yör
1. Menekşe. 2. Mor renk.
Sonsuz
Sonsuza dek güzel olarak kalacak olan.
İnsana ölmezlik verdiğine inanılan su, Abı – hayat
Ebediyet.
Hükümdarlığı sürekli olan.
Gül gibi
“Beni anımsa” anlamında kullanılan bir ad.
Ölümsüz, sonsuz
Yüz
Vücudunda ben bulunan.
Vücudunda ben olan güzel.
Yapı yapan, mimar, kalfa, dülger.
Hayali bir kuş.
Ben nur gibi parlak ve güzelim anlamında kullanılan bir ad.
Su gibi aziz benlik
Yerinde tam doğru ve münasip. Kadın ve erkek adı olarak kullanılabilir.
Şiirdeki en anlamlı, en kolay anlaşılır, en güzel dize
1. Seçilmiş, beğenilmiş. 2. Hoş, güzel.
Toplayıcı.
1. Jüpiter gezegeni. 2. Çok süt veren deve.
1. Bolluk. 2. Meymenet, saadet, mutluluk, Allah vergisi.
1. Güçlü, kuvvetli 2. Akıllı, zek, . 3. Tanınmış, ünlü.
Kar gibi beyaz.
Kar tanesi.
Güçlü, sağlam.
Anılmak için verilen şey.
Seçkin, beğenilmiş makbul.
Güzellik ve olgunlukta akranlarından üstün olan.
Şimşek ışıltısı.
Mavi yeşil renkli değerli bir madendir. Arınmış, aklanmış.
Berin
Manen çok yüksek
İnam ve ihsan sahibi. Saliha ve vazifesini yapan hanım.
Yayla kızı.
Dağda açan çiçek.
Salim, kurtulmuş, aklanmış, arı, temiz.
Kuzey Afrika’da eski bir şehir. Kadın ve erkek adı olarak kullanılır.
Zerdali, kayısı, kamçı, değnek
Şimşek gibi, parlak.
Nesne, şey.
Gençlik, dirilik, enerji, delikanlı.
1. Hayırsever. 2. Bereket ve bolluk getiren.
Duru, temiz, şeffaf
Aydınlık görünüşlü güzel kadın.
Keskin, kesici
Temizleyici, arındırıcı.* (*Peygamberimiz hanımlarından ikisinin ilk isimlerini değiştirmiştir. Biri Cüveyriye, diğeri Zeynep Binti Cahş annemizdir. Her ikisinin ilk isimleri “Berre” idi. Ayrıca üvey kızının adı da “Berre” iken onu “Zeynep” olarak değiştirmiştir. Berre manası temizleyicidir. Ancak ” o kendi nefsini temizler” diyerek kibir ve gurura sebep olmaması için değiştirmiştir.)
Karada yaşayan, yüksek yüce
İyilik eden, iyiliği ve mükâfâtı çok olan, sözünü yerine getiren.
Bir peygamberin din ve kitabını kabul eden kişi. Ümmet.
Hep, bütün, çok.
Suyun berrak hali.
Yöre, mahalle, yol.
Korkusuzluk, yüreklilik.
Güler yüzlülük, şenlik.
1. Müjde, muştu, iyi haber. 2. Güler yüzlülük, gülümseme.
Beş tane gül.
Tebessüm eden, gülen
1. Müjde getiren, müjdeci. 2. Güler yüzlü, güleç.
Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su
Seçkin kimse, dürüst insan.
Ezgilerin özgün dizimi
Gül kadar güzel ve duygulu
Türk müziğinde bileşik bir makam
1. Okşadıkça süt veren deve. 2. Araplarca çok meşhur ve meş’um bir kadın.
Gül yüzlü.
Aydınlık yüz
1. Bir nesnenin kendine özgü belirtilerini tam ve açık bir biçimde, söz ya da yazıyla anlatma, tasvir. 2. Herhangi bir şeyin resmi ya da heykeli.
Namuslu, temiz, iyi.
Erkek eli degmemis, erkekten uzak yasayan, namuslu kadin, Temiz, iffetli
Namuslu, iffetli, ay gibi güzel kadun.
1. Bildirme, söyleme, açıklama. 2. Belagat ilimlerinden ikincisi. 3. Belli apaçık.
Pür, saf, temiz. Beyaz renk ismi
Tehlikeli yer, mevkii. Mekke ve Medine arasındaki bir çöl
Beylik yöneticisi
Açılmamış pamuk kozası, çiçek buketi.
Güçlü akan su.
Nazik insan.
Eve ait, evle ilgili.
Bembeyaz. Saf, günahsız, katıksız
Işık saçan nur. Bembeyaz ışıklı.
Süs, benek, zinet.
Dünya meclisi, sohbet toplantısı. Bezmi Alem Sultan. Sultan Abdülmecid’in annesi.
Başlama, başlangıç.
Evlenmemiş, bakire kadın.
Gülmesi temenni edilen
İyi gün, güzel gün anlamında. Bihruze Hatun Şah İsmail’in zevcesi. Çaldıran’da yenilip her şeyini bırakan Şah İsmail’in zevcesi.
En iyi, daha iyi, pekiyi
En iyi, pek iyi.
Evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın
Kadın, hanım
Kadın, hanım
Kadın, hanım
Ay gibi asil ol.
Bilgili dost
Bilgili, ahlaklı, derin bilgi sahibi kimse.
Kutluk Han’ın annesi. Türk hükümdarı (VIII.yy-).
Bilgehatun
KuÜuk Han’ın annesi. Türk hükümdarı(VIII.yy).
Bilgili, ahlaklı
Bilen, bilgili
Bilge ve su isimlerinin birleşimden oluşmuş.
Havadis, malumat
Bilgili kişi (alim, karşılığı olarak da kullanılmaktadır)
Bilginin ışığı, bilginin aydınlığı.
Bilgili kişi (alim, karşılığı olarak da kullanılmaktadır)
Bilgili kişi (alim, karşılığı olarak da kullanılmaktadır)
Bilgili kişi (alim, karşılığı olarak da kullanılmaktadır)
Çok bilgili
Kristal, şeffaf
Çok naz eden
Bilge kişi
Kendini bil.
Bin tane ay.
Bin tane gül.
Bin tane gün.
Hanların hanı.
Çok nazlı
Çok ışıklı, aydınlık
Ay gibi tek, eşsiz
Yüzü benzersiz
Biricik ve cana yakın.
Biricik, bir tanecik
Gezegen, Jüpiter, müşteri yıldızı, bercis.
Doğduğunda alınan ilk nefes
Yalnızlığı seven, yalnızlığa alışık
Batı Anadolu’da İzmir ilinin Ödemiş ilçesinin merkezi, Bozdağ eteklerinde kurulmuştur.
Tek ve benzersiz gül.
Tek olan, eşsiz
Bir tanem, biriciğim
Suların biriktiği yer.
Çin Hindi’nde bir yer. Birmanya diye de tanınır. Birmanya müslümanları ülkelerinin % 30’una ulaşmışlardır.
Bir olan şah, hükümdar.
Bir sel gibisin, bir selsin.
Yanlızca sen.
Tek sevgili.
Biriciksin, teksin, eşin benzerin yok
Özel bir su biricik su gibi.
Eşi benzeri, ikincisi olmayan, biricik; çok sevilen; bir ve tek olan.
Tek sevilen
Güllerin bitmesi.
Uzun boylu.
Genellikle, geniş verimli bakımlı alanlara verilen ad (Köşe bucaktaki anlamı gibi)
Gökten düşen ilk kar tanesi, aynı zamanda cennette bulunan sarmaşığın ismi.
Nazlılığıyla bilinen
Buğçe
Cennette bulunan sarmaşığın ismi aynı zamanda yere düşen ilk kar tanesi.
Tohumu ekmek yapımında kullanılan bitki ve aynı bitkinin başağı
Bent, su benti
Cenneti müjdeleyen melek.
Bir cisim üzerinde ince tabaka durumunda yoğunlaşmış sıvı
İşte güzelliğin ta kendisi anlamında
1. Küçük deniz. 2. Mısır’m kuzeybatısında bir şehir.
1. Ülke, yer. 2. Büyük bina. 3. Ben, benek. Buka Han Altınordu devletinin Bayagut boyundan Nogay Yarguçi adlı prensin oğlu.
Bilgili, akıllı, zeki
Zekice davranışları olan
Çiçekler topluluğu
Kıvrılmış, lüleli saç.
Bükülmüş kıvrılmış şeylerin oluşturduğu halka.
Sabah.
Bükme eylemi
1. Sesinin güzelliğiyle ünlü ötücü kuş. 2. Sesi çok güzel olan kimse. Bülbül Hatun Bayezid H.’in eşi.(Öl. Bursa 1515). Şehzade Ahmed’in annesi.
Bulunmuş bir biçimde.
Bulem
Cenneti haber veren melek
Su buharlarının yoğunlaşmasıyla meydana gelen ve gökyüzünde mahiyetine göre farklı yükseklikte bulunan hava kütlesi.
Baklagillerden bir bitkidir.
Kale burcundan görülen ay
Küçük takım yıldızı.
Dişi geyik
Güzel koku, güzel kokan.
Cennet meyvesi
Canlı, taşkın, coşkun
Uygur Türklerinin Budaya verdikleri ad. – İsim olarak kullanılmaz.
1. Martı. 2. Havuz, gölcük.
Put, heykel, Buda heykeli. – İsim olarak kullanılması yanlıştır.
Keskin olan
Öpücük.
Nurlu öpücük.
İyi haber
Fidan.
1. Güneş. 2. Sabah.
1. Mutluluk, uğur, talih. 2. İyi biliş, sevab.
Büyüleyici, büyülü güzel
Bir işi yapmak için sarf edilen kişisel gayret
(bkz. Cabir).
1. Hazine 2. Şam’ın güneybatısında, Çavlan’da bir yer. 3. Havuz.
Çağ
Belirli bir özellik göz önünde bulundurularak ele alınan zaman dilimi
Çağa
Çocuk.
Çağan
Bayram, şenlik.
Çağda
Yeni bir çağa adım atılmış
Çağıl
Çağlayan suyun sesi
Çağılı
1. Çağla ilgili. 2. Çakıl. 3. Çağla.
suyun, akarken taşlara, kayalara çarparak çıkardığı tatlı ses
Çağın
Yıldırım, şimşek.
Çağla
Badem, erik ve Kaysı gibi meyvelerin ham hali
Gürül gürül akan şelale.
Bir ırmağın denize kavuştuğu yer
Çağlayan, şelale
Bir akarsunun yüksek olmayan bir yerden çağıltıyla köpürerek döküldüğü yer
Çağına ışık saçan
Davet
Aydınlığa, ışığa davet eden kimse.
Çalışan, çaba gösteren.
Uygun, yerinde, yakışık alan. 2. Armağan. 3. Yol yiyeceği.
Çakıl
Su yataklarında sürtünmeyle yuvarlaklaşmış küçük taşlar
Mavimsi, mavi renkli, gri benekli gözleri olan kişi
1. Tanrı. 2. Ateş. -İsim olarak kullanılmaz.
Kendine çeken, çekici, güzel. 2. Albenisi olan, sevecen
Serçegillerden, çalılık yerleri seven ötücü bir kuş.
Yaşamı sağladığına ve ölümle vücuttan ayrıldığına inanılan soyut varlık
“Ey can, ey sevgili!” anlamında kullanılan bir ad
Cana bağlı, cana yakın
Özünde güç, yiğitlik, mertlik bulunan kimse.
Sevgili, yar
Sevgili, gönül verilen, âşık olunan.
Canaş
Sevgili, dost, arkadaş.
Ay gibi temiz
Baharın güzelliğiyle içtenliğini yüreğinde taşıyan. 2. Baharın romantizmi yaşayan.
1. Gözü pek, cesur. 2. Güçlü, kuvvetli.
İçten, yürekten, samimi manalarını taşır. Yakınlık belirtir.
Candan, değerli dost
Sevimli, içten
İçten, sevimli kişi
Eli can kadar değerli olan.
Gözlerinin güzelliğinden içtenliği okunan
Cana yakın
Uğrunda can verilebilecek olan.
içtenliğiyle çevresini aydınlatan.
Üzerinde desen bulunmayan, ince dokunmuş, parlak, tok, ipekli kumaş.
Can artıran, gönle ferahlık veren anlamlarındadır.
Özü fidan gibi düzgün olan kimse.
Özü çiçek fidesi gibi temiz ve güzel olan kimse.
Canlardan olan. 2. içten insan.
Özü gül gibi saf ve temiz olan kimse.Gül gibi canlı. Güzel, temiz kim
İnsanı canlandıran, yüzünü güldüren, içine huzur veren gün
Cana dokunan. 2. Becerikliliğiyle herkese yardım eden.
Sevimli, cana yakın kadın.
Ön taraf, cihet. Türk dil kuralına göre “b/p” olarak kullanılır.
Atik, çevik. Gözü açık ve becerikli
Ön taraf, cihet.
Özü ipek gibi tertemiz olan kimse.
Acıya, sıkıntıya karşı dayanıklı olan kimse.
Hayata neşe ve renk katan
Sevilen, sevimli, şirin kız
Sevimli, cana yakın
Işık saçan dost, sevgili.
Yaşamına özen ve saygı gösteren kimse.
Hasret çekilen kimse.
insanda çoşku uyandıran.
Gönül alan, sevgili.
Canşan
şöhret sahibi olduğu halde içtenliğini yitirmeyen .
Hayat veren su
Sevilen ve hoşlanılan kimseye hitaben.
“Canını, özünü ortaya koy” anlamında kullanılan bir ad.
Sesi can veren.
Küçük kraliçe, prenses.
içten sev. 2. Yürekten seven.
“İnsanı seven” anlamında kullanılan bir ad.
Canını feda eden.
Can gibi yakın olan.
Can suyu, hayat veren su
içtenliği ve sevecenliği başkalarına da aşılamaya çabalayan anlamında.
içtenliği ve sevecenliği başkalarına da aşılamaya çabalayan anlamında.
Ruh ve beden.
Yürekten sevilen.
Rüzgar kadar hızlı olan.
Ulak, postacı, haber getiren.
Ölümsüz, sonsuza kadar yaşayan
Sonsuz.
Büyük çağlayan.
Ava alıştınlmamıaş doğan. Çavlı Çandar.(Öl. 1146). Selçuklu emiri. Sultan Mesud döneminde yararlı işler yaptı.
Küçük akarsu, yazın kuruyan küçük akarsu.
Çekici, alımlı, sevimli, güzel
1. Zorlamak. 2. Düzeltme, onarma. 3. Kırık veya çıkık bir kemiği yerleştirip sarmak.
Yazgı, kader.
1. Yeni, kullanılmamış. 2. Pek az zamandan beri bilenen veya mevcut olan
Kurtuba’da yerleşmiş, birçok alim, fakih, vezir yetiştirmiş meşhur bir Arap ailesi.
Alımlı olan, albenili.
1. Yakışıklı, güzel gözüken. 2. Tepelerin kar tutmayan zirvesi. 3. Becerikli ve kurnaz kimse.
Zarif, ince, göz kamaştırıcı.
Çiçek dal ve yapraklarla yapılmış halka. 2. Kadınların başlarına taktıkları mücevher veya madenden yapılmış sorguç.
Yaralı av hayvanı. 2. Güzel, masum.
Ulu, yüce ay.
Ulu, büyük, yüce.
Kabuğu ayıklanmamış pirinç.
Aziz Mahmud Hüdayi’nin kurduğu tarikatının adı.
Yüz Nuru/ Güzellik Nuru
1. Salma salma yürüyen. 2. Nazlı sevgili.
Yüz Nuru/ Güzellik Nuru
Maydonozgillerden bir bitki ve bunun tohumu.
Otlak. Çimenlik.
Hoşa giden davranış
Çok nurlu, aydınlık kimse. Zarif.
Toplum. 2. Demek, kurum.
Ateş parçası, kor, şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
Cemre ve su isimlerinin birleşiminden meydana gelen isimdir.
Taraf, yön.
Yürek, gönül kalp
Dinsel inançlara göre iyilerin ölünce gideceğine inanılan yer.
Ceylan, ceylan yavrusu
Asker, savaşçı.
Hububat için kullanılan bir ölçek.
Gazete. 2. Kayıt, bilgi.
Zarar görmek, bedel ödemek.
Yüreklilik, korkusuzluk.
Büyük, iri, kocaman.
Gözler.
Çok güzel gözlü.
Badem gözlü.
Süzerek bakma, bakış.
Layık, uygun, münasip, yakışır.
Ham karpuz, kelek.
Cevval yada cevahir anlamında
Bir şeyin özü, güç, enerji
Hicri 5. asırda Bağdat’ta yaşamış meşhur bir İslam hanımı.
Gökyüzünün yerle bitişik gibi görünen kenarları, ufuk
1. Bir süreklilik içinde değişim. 2. Sınır. 3. Girdap.
Haksızlık, eziyet, çile, sitem.
İkizler burcunun eski adı
İyilik seven
Güzel ve yürekten dost
Güzel, bir gül kadar güzel.
Sonbahar güzelliğinde ve romantizminde olan.
Güzel, 2. Güzel ve otoriter.
Nazlı güzel.
Işık saçan güzel.
Güzelliğiyle şöhret olan.
Güzelliğiyle bütünleşen temizliği ve saflığı olan.
Güney Anadolu’da Toroslar’dan doğan ve Akdeniz’e dökülen nehir.
Gelin için hazırlanan eşyalar.
İnsanlığa atfedilmiş, bağışlanmış.
Güzel gözlü, zarif, ince, narin
Cennetin kapısı, cennete açılan kapıdır.
Cennetin kapısındaki görevli melek.
Su gibi berrak olan.
Denizdeki ada.
Mutlu.
Kesin karar veren
Bitkilerin üreme organlarını taşıyan renkli bölümü
Sevimli cana yakın, hoş güzel, hoşa giden.
Suyun derin olmayan yeri, sığ yer
Zambakgillerden bir tür kır bitkisi
Dünya, alem
Dünyanın en güzeli.
Dünya hükümdarı
Dünyanın en iyi dostu.
Dünyayı gezip görmüş.
Dünyayı parlatan, aydınlatan.
Cihanı, dünyayı aydınlatan, dünyanın ışığı.
Güllerle bezenmiş dünya.
Dünyanın en nazlısı.
Alemi aydınlatan nurlu ışık
Cihan’ın başı. Kadın ve erkek adı olarak kullanılır.
Dünyanın suyu.
1. Cihan yakan. 2. Gaznclilerdcn Buhran Şahı mağlup edip, Gaznice ve Büst şehirlerini yakıpyıkan, gaddar vahşi AlaeddinHüseyirie verilen ad.
Dünyayı aydınlatan ışık.
Çil
Yeni ve parlak, yüzde oluşan kahverengi küçük benekler
Ayın üzerinde olan lekeler
Zahmet, sıkıntı. 2. Her türlü iplik kangalı.
Kırmızı renkli bir meyve
Bana ait olan çile
Hafif yağan yağmur, çisenti
Hafif yağmur, serpinti.
Şarkı söyleyen, şakıyan.
Yüzü çil çil olan hükümdar.
Çilli hanımefendi.
Ayın üzerinde beliren açık renk lekeler.
Hoşa gitmek için takınılan tavır, işve, naz.
Cilveli olan, kırıtan, nazlı.
Cilve yapan.
Nazı özellikle yapan, cilveyle nazı bir arada bulunduran.
Cilve yapan, cilveli.
Çim
Bahçelerin yeşillendirilmesinde kullanılan bir bitki.
Doğal olarak biten çim, yeşillik
Çok nazlı.
Cennetler
Çok anlamı olan bir kelimeyi farklı konuda farklı anlam yükleme işi.
Doğru, dürüst, namuslu kimse.
Doğru, dürüst, namuslu kimse.
1. Yüz çizgileri, yüz güzelliği. 2. Beniz, yüz. 3. insan resmi.
1. Maharetli, becerikli. 2. Kahraman, yiğit.
Hacim
1. Bir nevi kırmızı boya. 2. Altının kırmızılığı. 3. Temiz renk. 4. Saf.
İnce yağan yağmur.
Çiseleyen yağmur damlası
Hafif yağan yağmur(um)
Hafif yağan yağmur.
Yağmur damlası, çise damlası
Çisem
Çiseleyen yağmur damlası
Toz gibi yağan yağmur,
İnce ince yağan yağmur.
1. Mercimekten biraz büyük, buruk lezzette meyvesi olan bir ağaç.
Yeni yetme, körpe, genç
Canlı, neşeli, sokulgan
Sabır, direniş.
Dağlarda, bir yerden koparak yuvarlandıkça büyüyen kar yığını
Başa takılan altın
Çığın
Omuz başı; çıkın, bohça
Çığlık
İnce ve keskin bağırış
Çabuk, acele.
1 – Giresun yöresinde “küçük ark, su yolu” anlamındadır.
Çınay
Ayın en parlak zamanı. 2. Saklı ay.
çın çın diye ses verir; “çınlamaktan buyruk
Çıra
Macar halk müziği, çingene müziği.
Çırağ
Meşale, ışık, kandil
Zayıf, ince yapılı, nayif.
Masal, öykü.
Çıvgın
Rüzgarlı havada yağan karla karşık yağmur.
Hareketli, sesli, kaynaşan.
Kuşların ötüşürken çıkarttıkları ses.
Venüs gezegeni. 2. Venüs kadar güzel.
Kelimelerin belirli eklerle birden çok arlığı veya kişiyi bildirme biçimi.
Çok defa, ekseriya.
Gözleri uzağı iyi gören, ilerigörüşlü
Çoban yıldızı, zühre
Cömert, eli açık.
Tek inci anlamında. Hz. Ali(r.a.)’nin kızkardeşi ve Rasulullah’ın amcasının kızı olan hanım sahabi.
Milletin egemenliği kendi elinde tuttuğu, devlet biçimi.
Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan bir ağaç, develik
Eski Türklerde dağ tanrısı. – İsim olarak kullanılmaz.
Üstün zeka sahibi.
Sürekli, devamlı, kalıcı, müdavim.
ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri
İnce, zarif, narin.
Deniz.
Hareketli su kütlesi
Dal gibi zarif ve ince.
Tutunacak güç, dayanacak yer anlamında. 2. Ağacın dalı.
Yıldız çiçeği
Az miktardaki su.
Damla kadar küçük, Güzel, bereketli olan.
1. Bilim, bilgi. 2. Bilhi sahipleri.
Tarçın, güzel kokulu bir baharat.
Darin
Hüküm sürmek.
Orman.
Çocuğa bakan dadı, sütnine, taya.
Çocuğa bakan dadı, sütnine, taya.
Süt nine, süt anne, dadı. 2. Çocuk yetiştiren.
Çok emek vermiş, dadı.
Toprağa gömülmüş kıymetli ve değerli eşya.
Bir kokulu bitki
Bedel, uygun, layik.
Değeri yüksek olan, kıymetli.
Üstün akıl.
Ağız
Kumun rengi dolayısıyla Arabistan’da ıssız iller adıyla anılan bir çölün adı.
Dünyanın sonsuzluğuna inanıp öteki dünyayı inkar eden, ruhun da cesetle birlikte öldüğüne inanan. Materyalist. İsim olarak kullanılmaz.
Sevgili, değerli.
Suda yaşayan, yunus.
İçinde çok çeşitli çiçek bulunan bahçe.
Soluk, nefes.
Damar. 2. Hırs. 3. Duygu, sinir. 4. Soy, yaradılış.
Bağlanmış çiçek topluluğu, ışık huzmesi.
Ömür süren, zaman geçiren.
Nefesi güzel kokan.
Kadife, şeftali gibi şeylerin üzerinde bulunan ince tüy
Antalya’nın turistlik yerlerinden biri, Noel Baba’nın doğduğuna inanılan tarihi yer.
Beyaz renkli ipek kumaş.
Derya, büyük tuzlu su birikintisi
Çaresiz, biçare.
Para, akçe.
Toplayan, düzenleyen, pekiştiren
Çadır.
Sığ olmayan, içli.
Yüzeyi tabanından uzak olan. Rengi, kokusu ve tadı olmayan, saydam, sıvı madde
Merdiven.
Çare, tedavi
Hepsi, kamilen, baştan başa hep.
Deniz.
Akıllı, anlayışlı.
1. Küçük deniz. 2. Göl.
Gönlü geniş, herşeyi hoş gören.
Bilgisiyle ışık saçan
Çiçek, çizgi gibi süs şekilleri
Zulme uğramış, zalimlerin elinde kalmış.
Kahramanlık olaylarını konu alan şiir
Demet, bağlanmış olma hali.
Herkese içtenlikle bağlanan.
Bağlanmış gül demeti
Çok gür.
Sonbahar hayranı.
Hayranlık uyandıracak kadar zarif bir nazı olan.
Işık demeti.
Nazik, kibar, yardıma hazır.
Yardım sever, iyiliksever.
Kader, yazgı.
MendiL.
İlaç, çare, şifa
Hareket; hareket et, hareketli oluş.
Suyun ritmik hareketleri, akarsu
Büyüklük, kudret, varlık, orun.
Zaman; devir
Önemli ve temelli değişiklik, inkilap
Bir kişi veya olayın gündemde olduğu tarih dönemi
Devir, çark. 2. Zaman.
Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş
Başlangıç, önsöz. 2. Bir kitabın süslenmiş-olan ilk sayfaları.
Bir nehir adı
Dicle nehrinin yöresinde yaşayanları buyruğu altına alan
Ulu kadın.
Güzel yüz, görme
Göz.
Gözüm, gözüm gibi sevdiğim sevgilim, çok sevdiğim.
“Gözüm, gözüm gibi sevdiğim, sevgilim” anlamında kullanılan bir ad.
Yaşayış, hayat, varlık, sağlık, geçim. 2. Huzur.
oluşturulan ağaçlık, çam ve başka ağaçların gövdeleri
İçten gönülden seven.
Nehirdeki en güzel su damlası
Gönüller, yürekler
Gönül alan, gönlü okşayan, gönlü dinlendiren manalarındadır.
Kalbe huzur veren
Gönlü rahatlandıran, avutan.
Gönlü rahat, huzurlu.
Gönül çalan.
Gönlün takıldığı, gönüle takılan.
Gönlü aydınlatan ay.
Konuşmasının güzelliğiyle insanın gönlünü ferahlatan.
Gönül çalan.
Güzel söz söyleyen, göze hoş görünen. Konuşmasıyla kandıran kişi manasındadır.
Gönül bağı, gönül bağlayan.
Gönlü alıp götüren güzel manasındadır. Alımlı güzel kadın demektir.
Dilberler, güzeller
Ay gibi güzel kadın.
Gönül bağlamış, âşık.
Gönül kokusu.
İçi dışı bir olan.
Gönlü dilinde olan.
Gönlü çeken.
Gönül vermiş, âşık. ay gibi parlak, ışıklı olan / ışıl ışıl berrak konuşan.
Sevmek.
Gönlü baskı altında tutan sevgili
Aynı konulan paylaşanlar.
Ünü her tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan
Sevgi toplayan, gönül alan, beğenilen.
Konuşmaya nazlanan
Yürek yandıran, sevimli.
Güzel ve düzgün konuşan.
İstek, arzu
Gözü gönlü bir olan
Gönül ilacı
İkilem
İsteyen, dileyen
Diliyle herkesin gönlünü ferahlatan
Gönlü ferah, sevinçli.
Gönlü genişleten, gönlü artıran.
Gönlü yaralı olan, âşık.
Gönle ferahlık veren, sevindiren.
Gönüle ferahlık veren, sevindiren.
Güzel konuşan kişi.
Gönle eziyet veren.
Herkesin derdine derman bulan.
İçten gönülden söyleyen
Gönül canlılığı.
Yürek parçalayıcı.
İçi kan ağlayan.
Gönlü hoş, yüreği rahat.
Durmaksızın becerikliliğini öven.
Konuşmaya nazlanan.
Resmeden.
Çok konuşan kadınlar.
Konuşmasıyla, gönüllere ferahlık veren.
Hatipliğiyle şan şöhret sahibi olmuş.
Şen şakrak konuşmalar yapan.
Temiz konuşan.
Gönül çekici.
İç açıcı, gönül açıcı, yüreği ferahlandıran.
Çeviri yapan kimse
Dil bilen, güzel söz söyleyen. bk. Dilmen.
Dil bilen, güzel söz söyleyen.
Gönülde resim edilen sevgili.
Gönülde yer tutan, hoş, güzel.
Gönlü nurlu
Gönül okşayıcı
Neşeli, mutlu, memnun.
Gönül yolu.
Gönlü yaralı.
Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan.
Gönül kapan, gönül alan
1. İçi rahat. 2. Kalbinde neşe, sevinç olan.
Gönlü şen, rahat, dertsiz.
Gönül şahı, sevgili.
Dilşan
Hatiplik yeteneğiyle şan şöhret sahibi olmuş.
Gönlü hoş, sevinçli
Gönül yapan, tatlı davranan.
Gönlü şen, sevinçli.
Hatiplik yeteneğini sergileyen.
Hatiplik yeteneğini gözler önüne seren
Konuşmayı seven.
Gönül avlayan.
Gönlü kırık.
Gönül alan güzel.
Hatiplik yeteneği gelişmiş bir soydan gelen.
Dilsu
Gönlü su gibi berrak olan.
Gönül çiçeği.
Gönül yakan, yürek yakan.
Vücut diliyle konuşan.
Konuşkan sevgili.
Akıl, beyin.
Ayın en parlak, en net görülebilen hali. 2. Aydınlık ilerici kişi.
Güçlü el.
Sakin, dingin
Parlak, parıldayan.
Zekâ, bilgi, kavrayış
Harmanda sapları yaymaya yarayan uzun çatallı ağaçtan yapılmış araç
Diri, canlı. 2. Acar.
dirilmekten buyruk; el dokuması bez
Yaşam, hayat 2. Yaşama gücü.
Temiz faydalı, doru su gibi olan.
Tarih, hikaye, öykü.
Dede Korkut hikayelerinde, çocuğu olmadığı için hor görülen sonra da Boğaç Han adında yiğit bir oğula sahip olan kahramanın adı.
Ülke, dünya.
Armağan, hediye.
Tabiat, yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü
Doğan, dünyaya gelen kız.
Doğmakta olan gün
Nur gibi parlak olarak doğan.
“Ey ay, artık doğ, kendini göster” anlamında kullanılan bir ad.
Güneşin doğduğu ana yön
Ayın tam yuvarlak olduğu an
Tomurcuk.
l. Henüz evlenmemiş kız. 2. Gittiği yerden geri gelen.
“Bundan sonraki çocuklar erkek olsun” anlamında kullanılan bir ad.
Belirli bir tarihsel niteliği olan zaman birimi.
Dönme işi, dönme.
Doruk, zirve
Ganimet almış.
İki cihan
1. Yer altında akan suların kireçli tabakaları eriterek meydana getirdikleri tabii kuyu. 2. Bataklık, girdap.
1. Hanım. 2. Abla. 3. Küçük kardeş.
“Evlenmemiş ablam, kardeşim” anlamında kullanılan bir ad.
Hanımefendiliğinde samimi olan.
Güzelliği ve saygınlığı taşıyabilen.
Abla, kardeş.
Kuşluk vakti. Kuran’ı Kerim’ de 93. Surenin ismidir aynı zamanda.
Kur`an-ı Kerim`de bir sure adıdır ve manası dumandır.
Kız.
Arap astronomları tarafından Delphinus yıldız kümesine verilen isim.
Sis.
Yeryüzü
Kız çocuğu olmayan ailelerin en son doğan erkek çocuklarına verdikleri isim.
Ayın en uzun süre gökyüzünde kaldığı zaman.
“Yaşa, uzun ömürlü ol” anlamında kullanılan bir ad.
İnci tanesi
(bkz. Dursaliha).
Ömrün uzun olsun, canlı kal.
İnci gibi sözleri olan.
Düriye
İnci gibi ışıldayan, parlak.
1. İnci gibi parlayan, parlak. 2. Parıltılı yıldız.
“Artık çocuğun olmasın” anlamında kullanılan bir ad.
“Artık çocuğun olmasın” anlamında kullanılan bir ad.
İnci. 2. İnci tanesi.
İnci ışığı.
İnce tanesi.
İnci gibi parlayan
Padişahlara yaraşır değerde inci.
Erkek çocuğu olmayan ailelerin en son doğan kız çocuklarına verdikleri ad.
Son olması istenen kız çocuklarına verilen adlardandır.
Saf, berrak
Özü temiz güzel kadın.
Berrak gün.
Sağı solu belli olmayan.
Sessiz geçen sonbahar.
Özü temiz yiğit.
Özü temiz kadın.
Naz yapmak istemeyen
Sakinliğiyle gönüllere ışık saçan.
Şöhretine rağmen sessiz, sakin bir hayat süren.
Temiz akan su, akarsu.
Sessiz, temiz ve sevilen kadın.
Kendisi gibi olanı seven.
Temiz olarak tanınmış kimse.
Arı, temiz, berrak sular gibi olan.
Tan vaktinin sessizliğini yaşayan.
Çok temiz, pürüzsüz bir cilde sahip olan.
Sessiz, sakin sevgili.
İnci gibi.
Hayal, rüya, güzel rüya
El değmemiş kız.
Hayal gibi olan
Hayalimdeki, düşlediğim, istediğim anlamında
Düşünce ile ilgili
Hassas, hisli, çabuk duygulanan.
His, gönülde uyanan yankı ya da tepki
Yüreği çok duygulu olan.
Sevimli, kendi halinde olan, sevecen ..
Duyguları başkasıyla aynı olan,
Duygulu ve gül gibi güzel.
Doğduğunda duygulu anlar yaşatan ve de gül gibi bir güzelliğe sahip olan.
Duygularını coşkuyla ifade eden.
Duygularında sonbahar hüznünü yaşayan.
Duygulu, hassas
Duygularını ifade etmekte nazlanan.
Duygulu, hassas kadın
Duygularıyla herkesi aydınlatan.
çevresine duygu saçan. 2. Çok duygusal.
Duygusallığıyla tanınan.
Herkese karşı saygılı olan.
Coşkun duygulara sahip olan.
Şen şakrak hisleri olan.
Duygularını rahatlıkla herkese ifade edebilen.
Duygulu olanı sev.
Kendi gibi duygulu olanı seven.
Çok duygulu bir soydan gelen.
Temiz duygulara sahip olan.
Duygularını yansıtan.
Tan vakti gibi hüzünlü duygulara sahip olan.
Duygulu sevgili.
Duymakla, hissetmekle ilgili olandır
İşitilsin, bilinsin, şöhretli olsun.
Hissetme, algılama
Duyuş
İşitme, hissetme, bilinme.
Seviye karşılığı olarak uydurulmuş olmayan.
1. Girintisi, çıkıntısı, pürüzü olmayan. 2. Düzeltilmiş, tesviye edilmiş. 3. İyi düzen verilmiş. 4. İntizamlı, nizamlı. 5. Yolunda, rayında. 6. Kadınların yüzlerine sürdükleri beyaz veya kırmızı boya.
Sonu olmayan gelecek. İsim olarak kullanılmaz.
Sonsuz, sonrasız, ölümsüz. 2. Ölümsüzlük.
Hayırlı, şerefli, faziletli.
Ürkme, kaçma. Birden bire ölme (!!! Çok kötü enerjili bir isim)
Özü sözü doğru olan, hamiyetli, İffetli kişi manasındadır.
1. Kaş. 2. Bulut renginde, buluta benzer, bulut gibi dalgalı, bulutlu. 3. Kağıt üzerine kendine has usulle yapılan, mermer, damarları gibi dalgalı şekilli süsleme. Ciltçilikte ve hüsn-ü hat’ta kullanılır.
Ebru ve nur isimlerinin birleşimden oluşmuş isimdir.
Pek ak, pek beyaz.
Güzel kadın, kraliçe manalarını taşır.
Ay parçası gibi parlayan kraliçe.
Kraliçe hükümdarlığı.
Kraliçelik eden. 2. Ana gibi cana yakın.
Gül gibi güzel kraliçe.
Çok güzel bir günde doğan
Yönetici güzel kadın, hükümdar, kraliçe.
Kraliçem.
Su kraliçesi.
Nazlı güzel kadın anlamındadır.
Nurlu, ışıklı kraliçe.
Yen, güzel, iyi.
Güzelliğiyle şöhretlenmiş olan
Güzelliğiyle çevresinde saygı uyandıran
Coşkulu bir güzelliğe sahip olan
Neşeli, şen şakrak ve güzel
Güzelliği gözler önünde olan
Güzelliğini gizlemeden yaşayan
Saygın ve güzel soydan gelen
Su gibi berrak ve çok güzel.
Güzelliğini sunan, gösteren
Tan vakti kadar güzel
Çok güzel tene sahip olan
Çok güzel sevgili.
Son derece güzel kadın. İkinci manası gündüz iyi görmeyen karmaşık gözlüdür.
En güzel, en yakışıklıanlamındadır.
Mükâfat. Ecr kökünden gelir.
Allah’ın hediyesi anlamını taşımaktadır.
Allah’in hediyesi demektir.
Naz, işve, davranış, tavır, namaz kılma… Manalarını taşır.
Ay gibi güzel ve nazlı
Nazlı ama içten olan kimse
Nazlılığıyla sevilen.
İşveli, dilli olan
Gözlerinden nazı ve işvesi okunan.
Gül gibi güzel ve nazlı
Nazlı gün, nazenin
Edagüz
Nazlı sonbahar.
Becerilerini göstermekte nazlanan.
Nazlı ses.
Nazlı, işveli,
Nazlı bir ay gibi.
içtenliğinde nazlanan.
İşveli göz.
Nazlı bir gül gibi.
Naz yapar gibi.
Işık saçmak nazlanır gibi olan.
Naz yapar gibi
Işık saçan nazlı güzel.
İşvesiyle tanınan.
Nazlılığıyla şan, şöhret sahibi olmuş.
Nazlı hanımefendi.
Nazlı, çoşkulu.
Neşeli ama nazlı.
Nazlı ve işveli bir sese sahip olan.
Nazlı sev.
Kendisi gibi nazlı olanı seven.
Kendisi gibi nazlı olanı seven.
Nazlı bir soydan gelen.
Eda ve Su isimlerinin birleşiminden oluşur. Nazlı su gibi bir anlam taşır.
Nazlandığını belli eden.
Nazlı sevgili.
Nazlı nazlı esen rüzgar.
Nazlılığı yüzünden okunan.
Terbiye, nezaket, düzenli.
Kıymet, değer
Nazik, edepli, terbiyeli.
Uluğa ermiş olan
Değeri yüksek, kıymetli
“Adviye” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Rüzgarlı sonbahar.
1. Çabuk anlayan. 2. Zihni açık olan. 3. Daha ulu, çok büyük şeref sahibi fehametli.
Yürekler, kalpler, gönüller.
Rüzgar, dalgalanma
Cennetin 8 kapısının biri. Cennete açılan kapı.
Cennetteki güzel gözlü kız.
Cennete açan çiçek
Allah’tan gelen esinti. İşi gücü olmayan adam, gibi anlamları olduğu yazıyor. Kökeni ve anlamı tam bilinmiyor. Harfler güzel ama anlamlar belirsiz ve kötü.
Kaldıran, yükselten. Firaz Yükselten, mümtaz, büyük, meşhur, maruf.
Cemşid soyundan anlayış ve zekasıyla meşhur bir İran hükümdarı.
1. Parıltı, ışık. 2. Nur.
1. Şule, parıltı. 2. Aydınlatan, parlatan. 3. Tutuşturan, yakan. Gösterişli güzel.
Sihirbaz, efsuncu, büyücü. (Kötü manalı bir isim!!!)
Dağıtan, saçan, serpen manalarındadır.
Eski çağlardan beri söylene gelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayali hikaye. 2. Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikaye.
Sıkılma, özü çıkarılma.
Taç, başlık
Büyülü, sihir
Özsu.
En değerli en yüksek.
Denizkızı
Bir dönemin ünlü gayri müslim ses sanatçısı, denizkızı Eftelya.
Artıran, çoğaltan.
Türkiye’nin batısında yer alan deniz, ulu
Egenin gülü.
Ege’nin nazlı kızı
Egenin aydınlığı.
Ege gibi çoşkulu olan.
Egeli soyundan gelen
Sırt, arka, güvenilen.
1. Bir, tek. 2. İlk sayı. 3. Allah’ın isimlerinden, bir ve tek olan Allah. İsim olarak kullanılmaz.
1. Sahip, malik. 2. Becerikli, yetenekli. 3. Bir yerde oturan.
1. İşe yarar halde bulunuş, bir işi hakedebilecek durumda bulunuş, selahiyet, yetki. Mahirlik, iktidar, liyakat, kabiliyet, kifayet, mensubiyet. 3. İktidar, kabiliyet ve liyakat vesikası.
Bir ay, ekme işlemi.
1. Ekilmiş tahılın filiz vermiş biçimi, tarlada bitmiş tahıl. 2. Buğday. 3. Kültür.
Alacalı renkli; gözde kestaneye çalan sarı renkli manasındadır.
Sarıya çalar kestane rengi
Güzel gözlü ve ay gibi parıldayan.
Ela gözlü, içten kimse
Küçük ela gözleri olan.
Ela renkli ışık saçan.
Ela gözlü güzel.
Güzel gözlü ve zarif görünümlü.
Elagüz
Mahsun sonbahar.
Ela gözlü becerildi güzel.
El-aldı. 2. Başkasına kaptırılan.
Türkçe
Ela gözlü, nazlı güzel
Gözleri elalı resim.
Ela gözlü kadınlar.
Gözü sarıya çalan kestane renginde olan güzel manasındadır.
Gözlerinin güzelliğiyle şöhret olmuş.
Gözlerinin güzelliğiyle çoşkulu olan.
Gözlerinin güzelliğiyle neşe saçan.
Gözlerinin güzelliğini sergileyen.
Ela gözlü sev.
Ela rengi seven.
Kendi gibi güzel gözlüleri seven.
Güzel gözleri olan bir soydan gelen.
Ela gözlerinden temizlik akan.
Gözlerinin güzelliğini sunan.
Gözlerinde tan vaktinin güzelliğini yansıtan.
Ten rengi güzel olan.
Elalı, karışık gibi bir manası vardır. El+ Ay köklerinin birleşiminden oluşur.
Ela gözlü güzel sevgili.
Çok güzel yüz.
Bin tane el, birlik
El birliği, güç birliği
El birliği ile.
Beraberlik, dayanışma, el ele verme.
Bizim yer, yöremiz
1. Kafkaslarda en yüksek dağ. 2. Uzun boylu yakışıklı kimse.
Elçi olarak gönderilen manasındadır.
Elçi olarak gönderilen
Demet, deste anlamlarını taşır. Ayrıca Ağustos böceği demektir.
Cana yakın, sevimli
Acı, keder, sancı, kaygı.
Elen
Nadide bulunması güç mücevher.
Göğe yükselen ezan sesi anlamındadır.
Feda etme, gözden çıkarma, verme.
Küçük yaramaz, ele avuca sığmaz.
1. 1000 mısralık manzume. 2. Manzum risaleler.
Şehri koruyan tanrıçadır.
İslami alfabenin ilk harfidir. Ebccd hesabında değeri “1” birdir. Musikide “la” notasını ifade için kullanılır. Ülfet eden, dost, tanıdık ve alışmış, alışkın, alışık manalarını taşır. – İki kelimeli isimler yapılabilir (Elif Su, Elif Nur v.s.).
Tutku, istek, alışılan şey
Dağ keçisi
Elim
Çok acı veren
Dert ve elem veren
Güzel kokulu bir çiçek.
Benî İsrail Peygamberlerindendir. Bir diğer yandan HIV testine de ELİSA denir; bu manada kötü enerjili bir isimdir.
Seçkin, üstün
Yabancı yerdeyiz, yabancıyız ve el izi anlamındadır.
Uzaktan duyulan ezan sesidir.
Sonsuzluk.
Değerli bir taştır.
Değer verme. 2. Değer vererek seslenme durumu.
Mina dağında açan çiçek manasına rastlıyoruz. Ayrıca Al ve Mina kelimelerinin birleşiminden oluşan bir isim olan Elmina’ nın güneş tutulmasındaki kızıllığa verilen ad olduğu da söylenir.
Emir veren prensestir.
Ülkesinin ışığı, odlar yurdu. Azerbaycan’ın diğer ismi ile eşanlamlıdır.
Elin nuru anlamındadır.
Çok latif çok güzel.
Renkler, çeşitler
Bir daha kavuşulamayacağı düşünülen bir şeyden ayrılırken kullan
Allah’a ısmarladık. Allah’a emanet olun yollu ayrılık hitabı. Erkek ve kadın ismi olarak kullanılır.
Cennet çiceği, Gökkuşağının her bir tayfına verilen isim, Sıcak – Sadakat, sonsuz arkadaslik
En layık olan, en çok yakışan.
Gerekli olan, vazgeçilmez.
1. Emniyet edilen kimseye bırakılan şey, eşya veya kimse. 2. Osmanlı devletinde bazı devlet dairelerine verilen isim.
Gaye, amaç, hedef manalarındadır.
1. Uzun ve yorucu çalışma. 2. Bir amaç uğruna harcanan yoğun beden ve zihin gücü.
Hedef, umut, arzu.
Emen
Bir şeyi yetiştirmek amacıyla dikmek için açılan çukur. 2. Zahmetli iş.
Bolluk getiren, bolluk, berekettir. Son sonuç da demektir.
Bereket, bolluk. 2. Hala.
Allah´ın kulu (kadınlar için kullanılır).
İnanılır, güvenilir.
Eski Mısır’da prenseslere verilen unvandır.
Büyük bir ülkeden, soydan olan.
Emmek işi veya biçimi. 2. “Emine” isminin kısaca söyleniş biçimi.
Güvenlik. 2. Güven, inanma, itimat
“Emine” isminin kısaltılarak söylenmiş bir başka biçimi.
Ece, emreden, kraliçe
Hastalıkla ilgili.
Emirle, buyrukla ilgili.
Yüce, ulu, yüksek, âlâ anlamındadır.
Vücut, beden, ten, boy bos.
Dağ eteği
Çok yararlı, daha çok faydalı.
Güzeller içindeki en güzel olan. Nefiss.
Aşağılara doğru inmiş Ay, engine inmiş Ay.
Çok nazlı olan.
Her yam gül gibi güzel ve bakımlı olan.
İnmiş iz; engindeki iz.
İçindeki çoşku her yeri alabilecek kadar büyük olan.
Irmaklar, çaylar. Enhar. Kur’an-ı Kerim’de cennetin altından akan ırmaklar.
Sevimli / Dost / Cana yakın arkadaş
mutluluklar içinde en mutlu olan
Nur yağdıran.
Doğru, inanılır, güvenilir kişi
Merdiven, basamak.
Beyaz karınca
Erdemli ve Ay kadar güzel olandır.
Bakır ay
Olgunluğa erişmiş, deneyimli kadın.
“Olgunluğa erişmiş, deneyimli kadınım” anlamında kullanılan bir ad.
Cennet
1. Erkek. 2. Olağanüstü sezgileriyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimse. 3. Deneyimli, akıllı kimseler. 4. Dost. 5. Hayırlı çocuk.
Her zaman genç ve körpe kalacağına inanan.
Her şeyi bilip söyleyen.
Jüpiter gezegeninin adı
Ermiş, yetişmiş, açmış gül
Ulaşıp gelen gün.
Biten sonbahar
Naz yapmaya son veren, nazdan vazgeçen.
Evliya gibi ışık saçan
Olağanüstü sezgileriyle ünlenmiş olan
Çoşkulu bir akıllılığa sahip olan.
Ermiş olan, evliya.
Ermişliğini gösteren.
Ermiş gibi ve su gibi aziz olan.
Tan vaktinin çekimine kapılan.
Ermiş sevgili.
Yüzü evliya gibi nurlu olan.
Şımarık, nazlı
Nazlım, canım.
İyi bir şeye erişme hali
Eriştiğim, ulaştığım, benim olan ergidir.
Erlerin gülü
Erken mutlu olur, erken güler.
Çok güzel lila, mor renkli çiçekleri olan bir ağaç.
Akıllı, zeki, olgun, yetkin.
Beyaz çiçekli bir ağaç ve bunun çeşitli renklerde ekşimsi veya tatlı sulu meyvesi.
Taht.
1. Bir şeyin erebileceği uzaklık. 2. Vakıf olmak, yetmek.
Dirlik, rahat, huzur
Eriş
Tüm arzularını gerçekleştir, istediklerini elde et temennisi.
Amacına ulaşan, istediğini elde eden.
Cömert, mertlik yolu
Enerji, iş başarma gücü, nazlı
Hiçbir koşula bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, özgür.
Özgür Ay, özgürce dolaşan Ay.
Çok güzel, nazlı, cilveli
Dolu yağmasına neden olan bulutlar.
İşveli, cilveli, şen şakrak kişi.
Sevimli, sempatik erkek.
Sevimli, sempatik erkek.
1. Yumuşaklık, letafet. 2. Güzel görünen.
Allah’ın gönderdiği ışık.
Ervin
Şahsiyetli, kişilikli, şerefli, itibarlı.
Bol, uygun, layık
Asalet.
Ayin güzelliğiyle eşdeğer güzelliğe sahip olan
Teyze. 2. “Ayşe” isminin kısaltılmış bir biçimi.
Rüzgarlı diyar, rüzgar alan ülkeler.
Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı sıhhatli sağlam
Ayın önünden geçen rüzgarlı bulutlar
Sağlıklı ve içten olan.
Sağlıklı ve sevimli olan.
Esintili olan.
Sağlıklı ve güzel göz.
Sağlıklı gül.
Rüzgar gibi gülen.
Sağlıklı gün.
Sağlıklı olması temenni edilen.
Çok sağlıklı.
Nazlı nazlı esen rüzgar.
Işık saçarak rüzgar gibi giden
Sağlık saçan.
Rüzgar gibi coşkulu olan.
Rüzgar gibi esen
Sağlıklı bir soydan gelen.
Rüzgârlı su.
Sağlık temennisi sunan.
Sağlıklı sevgili
Hafif esen rüzgar
Sağlıklı oluşu yüzünden okunan.
Ortaya konan yapıt
Ay’dan da güzel yorumlanmış olan.
Yüreğinden geldiği gibi davranan
Sevimliliği içten olan.
Gençlik ateşiyle keyfine göre davranan.
Keyifli sohbetleri olan.
Gül gibi canlı olan.
Keyifli gün
Keyifli sonbahar.
Keyifli bir soydan gelen.
Nazlı nazlı esen.
Işık saçarak esen.
Su gibi berrak ve yürekten olan.
Yapıtlarını sunan.
Tan vaktinin keyfi.
Keyif veren sevgili.
Esip geçen.
Rüzgarlı. 2. Esen. yel.
Seher, sabahın oluşu.
Şerefli, itibarlı ve otoriter kişi, uzun ve dolgun yüz. Doğru şey. Kavi, muhkem, sağlam
Öğle vakti ile ikindi vakti arasında geçen zaman diliminin Kuran’ da geçen adıdır.
Esme işi, rüzgârın esişi, esinti.
Sabah rüzgarı, ilham, güzel fikir
Aydan etkilenen.
içtenliğiyle başkalarına ilham veren.
Sevimli, duygulu.
İlham veren gül
ilham veren gün.
Güzelliğinden etkilenilen. 2. Romantik sonbaharı yaşayan.
Nazlı nazlı esen.
İlham veren, ışık saçan.
Coşkulu duygular içinde olan.
Sesiyle ilham veren
Soyuyla iftihar eden.
Berraklığıyla ilham veren.
Tan vaktinden esinlenen.
Gençliğiyle herkesi kendine hayran bıraktıran.
Belli belirsiz hissedilen hafif yel.
İlham veren Türk.
ilham veren, sevgili.
Yüzünün güzelliğiyle başkalarına ilham veren.
Daha sağlam, en selâmetli.
Teslimiyet, Allah’a teslim olandır.
Dünyalar güzeli.
İsim manasındadır.
Adı can olan.
Adı gül
Hükümdar adları.
İsmiyle anılan kadın.
Bedeller, kıymetler, değerler.
Adı naz
Adı nigar.
Adı nur.
Adı şan.
Adı su.
Adı tan.
Adı yar.
Esme işi
Adı nisa.
Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday renginde olan. 2. Siyaha çalan buğday rengi.
Esmer kadın.
Esmerliği ve içtenliğiyle çok sevilen.
Eşi benzeri . bulunmaz güzellikte olan.
Sonbahar akşamı.
Nazlı esmer.
Esmerliğiyle sevilen.
Esmerleri seven. 2. Kendi gibi olanı seven.
Kendi gibi esmer olanı seven.
Berraklığı gecenin kararlılığına karışmış olan.
Zümrüt taşı.
Bir işin yapıldığı an.
Çabuk, hızlı
Siyah, kara.
En değerli en yüksek.
Tarihte bir Anadolu devleti.
Ahlak bilimi, töre bilimi. 2. Ahlakla ilgili, ahlaki.
Eğitmen. 2. Yol gösterici.
Havva. Yaratılan ilk kadın
Evini seven, evcil.
Evi yaşanacak bir yuva yapan, evine ve ev işlerine çok bağlı, Evi çekip çeviren, evine düşkün.
Evde olan güzel.
Havva. Yaratılan ilk kadın.
Hamarat. ev işlerini kısa sürede halledebilen.
Bir şeyin içindeki öz, buğday tanesinin olgunlaşmış içi
Evinç
Evini seven, evine bağlı.
Evin gülü, evin güzeli.
Uygun olan manasındadır.
Eve nur saçan.
Hisar, kale anlamındadır.
Talih, alınyazısı
Dönem, çağ.
Evren
1. Büyük yılan, ejderha. 2. Felek, zaman. 3. Kainat, dünya. 4. Yaşanılan vasat.
Evrim
Aşamalarla kendini gösteren ilerleme, değişim
Sihirbaz, efsuncu, insana tesir eden anlamındadır.
Putlar, harçlar. İsim olarak kullanılmaz.
Taç.
Hafif / Şen olan ev gibi de tanımlanabilir.
Taç, çelenk.
1. İlk başlangıç, ilkin. 2. Allah’ın 99 isiminden biri.
İyi, gül gibi.
Siyasal ve toplumsal hareket, bir kişinin dış etki altında kalmadan kendisinin gerçekleştirdiği davranış
Bir ay, hüzünlü
Şanlı, güzelliği ile ünlü.
Güzel, akıllı
Suya seslenen
1. Büyüklük, ululuk. 2. Çalım, kıvnm.
Başlangıcı belli olmayan
Öncesiz, başlangıçsız.
Güzel kokulu.
Beste, müzik parçası
Paraca durumu bozuk olan, çürük ezik gibi negatif manaları vardır.
Tarz, yol, biçim, bir melodinin içinde belirli yerlerde tekrar edilen ses dizisi
İnsanda akıl, fikir, zeka, hafıza anlayış, kavrayış, kudretleri.
Ay ve güneş.
Yeni baştan, yeniden.
Ezik, dirençli
Sözü düzgün doğru olan adam manasındadır. Ayrıca beyaz kulaklı siyah at demektir.
Gök rengi. 2- Saf temiz su. 3. Mavi gözlü.
İplik
Fatma adının bir söyleniş biçimi
Erdemli, fazilet sahibi. 2. Saygın kişi.
Erdemli üstün kişi.
1. Çocuğunu sütten kesen kadın. 2. Hz. Muhammet’in ilk eşi Hz. Hatic
Fatma adının bir söyleniş biçimi (Fa-tı-ma)
Fatma adının bir söyleniş biçimi
Fazilet sahibi kadın
Manevi yönden üstün olan, yüce
Yüce kişi. 2. itibarı olan kişi.
Büyük, ulu, yüce.
Övünülecek, iftihar edilecek
Bir işi çıkar beklemeden yapan kimsedir.
Övünülecek değerde kadın
Övünülecek değerde kadın
Kadının erdemi, onuru, büyüklük ve ululuğu.
Fayda, yarar.
Manevi yönden üstün olan, Üstünlük, ileri görüşlülük.
İsteklerine kavuşan, başarılı
Zeki, anlayışlı. 2. Fıkıh biliminde uzman olan.
Neşe, mutluluk, sevinç.
Gerçekte olmayıp, varsayılan.
“Feriha” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Ayırt edilmesine neden olan, özellik.
Anlayışlı – Bir şeyi önceden hissedebilen, zeki kişi.
Farz, Allah’ın emri. 2. Gerekli, elzem. 3. Görev, borç. 4. Hisse, pay.
Açık, yanlışsız, etkili bir biçimde söylenen. 2. Açık seçik.
Anlayışlı, uyanık, çabuk kavrayan.
(Arapça)1. Sütten kesilmiş. 2. Kendisi ve zürriyeti cehennemden uzak
Fatma
Çocuğunu sütten kesen anne demektir. Hz. Muhammed’ in kızının adıdır. Orijinal hali Fatıma’ dır.
Gül gibi güzel yeni anne olmuş kadın
Fatma ve nur kelimelerinden türetilen isim
“Fatoş” adının bir başka söyleniş biçimi.
Fatoş
Fatma’nın farklı söylenişi.
Fazilet sahibi.
Erdem, insanın iyi huyları
Erdemli, temiz
Erdemli.
Şafak vakti
Tan yerinin ağarması. 2. Şafak kızıllığı
“Fahiman” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Anlayışlı, çabuk kavrayan
Anlayışlı kavrayışlı.
Şakacılık, hoş mizaçlılık.
Kurtuluş, Fırat’ın iki büyük kolundan biri.
Mantar.
Fene, bilime ilişkin, bilimle ilgili.
Işık, aydınlık
Cennet, uçmak
Bol geniş / Rahatlık veren / Gönlü şenlendiren
Güzelliğiyle insanın gönlünü şenlendiren.
İçtenliğiyle insanı rahatlatan.
Tatlı dilli.
Onuruna düşkün olan, onurlu.
Sevinci arttıran, neşelendiren. 2. Türk müziğinde, yegah perdesinde karar kılan makamlardan biri.
Güzelliğiyle neşe saçan
Ferahnak
Sevinçli, neşeli. 2. Alaturka müzikte bileşik bir makam.
Nazlılığıyla insanı sıkmayan.
İnsanın gönlünü açan, iç rahatlığı veren kadın.
İçindeki sevinci, neşeyi dışarı vuran, gösteren.
İnsanın gönlünü ışık saçarak aydınlatan
Yüzünden tebessümü hiç eksik etmeyen.
İnsanın yüreğini, gönlünü ferahlatan.
Gönlü şenlendirmesiyle tanınan.
Gönlü şenlendiren.
Su gibi ferahlatan.
Tan vakti gibi insanı ferahlatan.
Gönlü şenlendiren sevgili.
Görünümüyle insanı rahatlatan.
Unutma, hatırdan çıkartma.
Çabuk anlama, sezme, 2~ Uyanıklık.
Ay ışığı, rahat huzurlu kişi
Ay ışığı, ayın parlaklığı.
İnsanın ruhuna aydınlık veren bir içtenliğe sahip olan
Gelecek zaman, yarın, kıyamet
İçtenliğini hiç kaybetmeyecek olan
Ferdağ
Dağ gibi güçlü.
Her zaman gül güzelliğinde olacak olan.
Hep nazlı, olan.
Tek, yalnız.
Eşsiz olma durumu.
Durmaksızın ışık saçan.
Birlik, tek olma. 2. Bireylik.
ışıklı ve gül gibi güzel olan.
Aydınlık gün.
Sevinçli, gönlü hoş
Bilgi, ustalık. 2. Sözlük.
Mesut, mutlu.
Detaylı, ayrıntılı, ikincil
Sevinçli.
Aldatan, kandıran.
Can ışığı, ruh aydınlığı.
Tek eşsiz, benzeri olmayan
Güle benzeyen.
Sevinçli, ferah
Nazlı güzel.
lşıl ışıl parıldayan.
Şık, zarif
ışığını saç anlamında.
Şanı ve şöhretiyle göz kamaştıran.
Neşe saçan.
Çok ışıklı olmasıyla göz kamaştıran
Işık saçan bir soydan gelen.
Melek.
Temizliği ve berraklığıyla ışık saçan
Işık saçan sevgili.
Buyrulmuş, emir ferman.
Nazlı güzel.
Aydınlık, ışık
Her yanından ışık saçan.
Eskimiş, yıpranmış, örselenmiş
“Firuze” isminin bir başka söyleniş biçimi.
1. Kürk. 2. Zenginlik, servet.
Ay çevresinde oluşan hare, uzun boylu güzel kız, eski bir mısır prensesi. Gözleri ışık saçan güzel kız.
Yüzünün güzelliğiyle ışık saçan.
İlim, bilim, hikmet.
Bilge, filozof, seçkin.
Kraliçe
Çabuk anlayan, çabuk kavrayan.
Açma, alma, fetih etme.
Gönül ayartıcı. 2. Ayartıcı göz.
Kuruluş, zafer üstünlükle ilgili kimsedir.
Büyük, geniş, engin olan.
Ahlakta olgunluğu amaçlama, iyi ahlaka yönelme.
Bolluk, çokluk, bol bol olandır. İlim, irfan, feyiz ile dolu olandır.
Bolluk, bereket.
Tanrının bereketi
Boşluk, sınırsızlık, uzay
Uzay gibi parlak ve aydınlık olan.
Yeni, olgunlaşmamış ağaç.
İçtenliğinden hiçbir şey kaybetmemiş olan.
Sevimli, daha çok minik anlamında.
İnce, uzun, hoş kokulu
Gençliği, tazeliği ve körpeliğiyle gelecek vaad eden.
Bahçıvanlıkta tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek.
Çılık, inilti
İncinmiş, yaralı.
Yaralayan, kıran, düşüren anlamlarındadır.
Düşünce, anlayış, zihin.
Fikir, düşünce, amaç, niyet
Düşünce ile fikir ile ilgili
Ormanlarda yetişen, beyaz, mavi, mor çiçekler açan, tırmanıcı sarıl
Bitkilerin yeni sürgünü, ham madde yatağı
Asma filizinin rengi, açık yeşil renk.
Çabuk kavrayış, çok güçlü sezi yetisi.
Yüksek, en üst yer. 2. Yokuş, çıkış. 3. Yukarı kaldıran, yükselten.
Cennetteki altıncı bahçenin adı
Cennet bahçesi, cennet.
Ayrılık, dostlardan veya sevgiliden ayrılma.
Mesut, mutlu.
Parlayıcı, parlayan, parlak. bk. Füruzan
Gök mavisi renginde değerli bir süs taşı.
Şaşırtıcı güzelliğe sahip, hayret verici derecede güzel manasının yanı sıra sihir büyü anlamını da taşır bu da isme olumsuz bir mana katar.
Zihin açıklığı, her şeyi çabucak öğrenme.
Küçük ağaçlarda yetişen, kabuklu, besleyici yemiş.
Melek.
“Fitnat” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Hatun, kadın.
Yaralayan, kıran, düşüren. bk. Figen
İnce, uzun, bir ağaç, beyaz kokulu çiçek
Her zaman geniş açık görüşlü.
Her zaman geniş açık görüşlü
Hoş kokulu çiçek.
Çok hoş kokusu ve rengi olan bir çiçek
Çalı; zengin, yeşil bitki örtüsü
Parlak, ışıltılı günler
İyiyle kötüyü, doğru ile yanlışı ayıran her şey
Çok parlak, parlayıcı, aydınlık
1. Yanıcı, yakıcı. 2. Parlatan, parlayın, aydınlatan.
Efsun / Büyü, sihir. Şaşırtıcı, hayret verici ve kendine cezbedici bir güzellik.
Sihir, büyü. Şaşırtıcı güzelliğe sahip, hayret verici derecede güzel
1. Büyüleyici. 2. Sihirbaz, büyücü.
Gizemli tavır takınan
Fütade
Tutkun, sevdalı, müptela olmuş.
Kale, kaygısız
Üstün gelen, yenen, önde gelen.
Çene ya da yanakta gülümserken beliren çukurluk
Ganimet alan
1. Düşmandan alınan mal. 2. Beklenmedik kazanç veya olanak.
Zengin, varlıklı. 2. Çok hoş. 3. Kadın şarkıcı.
Görülmemiş, tuhaf, şaşılacak.
Amaç, erek, varılmak istenen hedef
Ak geyik, ahu
Dişi geyik.
Herhangi bir makamda sesle yapılan taksim, kuruyup dökülen ağaç yaprağı
Dişi geyik.
Tatlı, nazik, uysal, yumuşak.
Gün batımından ağarmasına kadar geçen süre
Ortaya çıkan ay gibi güzel.
Gelen gül gibi güzel.
Evlenmek üzere hazırlanıp, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın
Kırmızı ve büyük çiçekli bir kır bitkisi.
Gelinlik çağındaki kız.
Yeni doğmuş ay, hilal
Yalanı olmayan
Sıcak yaz.
1.Elmas, mücevher, inci. 2. Bir şeyin aslı, mayası.
Ateş kırmızısı. 2. Kızıl gül.
Dolaşan, gezen, gezici.
Pay, kısmet, baht.
Kiraz.
Saygı, saygıdeğerlik.
Ağırlık,
Depo.
Gözyaşı.
Kaçan, kaçıcı, kaçarak.
Tanınmış, ünlü, bilinen.
Sır / bilinmeyen şeyler, esrarengizlik
Yeşile çalan mor.
Yeryüzünün üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk, sema. 2. Gökyüzünün, denizin rengi, mavi veya yeşile
Gökyüzü ile ilgili, kökü ve ucu gökte olan
Özü genç olan kız.
Sevimli güzel; gök rengi, mavimsi anlamlarındadır.
Tatlı dilli.
1. Güzel, sevimli, hoş kimse. 2. Yiğit, cesur. 3. Taze, körpe.
Mavi gözlü kızım.
1. Gökle ilgili göğe ait semavi. 2. Mavi, mavimsi. 3. Güzel hoş güzel
1. Gökle ilgili göğe ait semavi. 2. Mavi, mavimsi. 3. Güzel hoş güzel
Nazlı.
Güzel hanımefendi.
Güzel kız.
Mavi ışık.
Gök renkli çiçek, mavi renkli çiçek.
Gökyüzü gibi mavi.
Göğe yükselen duman.
Nazlı gök.
Gökyüzüne ait olan.
Aydınlık gökyüzü, nurlu.
Mavi gözlü, peri gibi güzel.
Ses, gürültü, “haber, bilgi”, “yakın yer, çevre”, “sel yatağı” gibi anlamları olan “selen”le “gök” kelimelerinin birleşiminden oluşan bir isimdir.
Evreni kaplayan.
Sen gökyüzüsün, göksün.
Gök gibi mavi gözlü / Sonsuz mavi derinlik
Türkiye’ nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların genel adıdır. Adana’dan gelerek Akdeniz’e dökülen Seyhan nehrinin önemli kollarından biridir.
Yüksel, yücel anlamında kullanılan bir ad.
Kuzeydoğudan esen rüzgar, poyraz
Gökten gelen esinti.
Sema, göğün yüzeyi.
Güneşi görmeyen alan
Sığınılacak insan.
Ayrılmaz parçam.
Nazlı kişi.
Karanlıkta ışık saçan.
Açılmamış, tomurcuk halinde gül
Sonbaharın başlangıcı.
Çok içten olan.
Küçük, sevimli.
Gonca ağızlı olan.
Gonca gibi parlak olan.
Goncagöz
Gonca gibi gözleri olan.
Açılmamış gül, tomurcuk gül
Nazlı bir gül gibi olan
Işık saçmaya başlayan
Küçükleri seven.
Küçük seven.
Kendi gibi olanı seven.
Su gibi berrak, gonca gibi hayata hazır
Taze, açılamamış gonca.
Gonca
Rutubet, yaşlık
Gönenç
Bolluk, rahatlık ve varlık içinde iyi yaşama, refah.
Gönenci, iyi bir hayatı olan.
Yürekten insan.
Yüreği gül gibi zarif olan.
Hayatı gülerek karşılayan. 2. Şanslı.
Nazlı.
Yüreği aydın olan.
Yüreği çoşkulu olan.
Yaşamayı seven, mutlu, şen şakrak, neşeli.
Yürekten içten olanları sev.
İçten insanların soyu.
Yüreği su gibi berrak olan.
Kalp, eğilim, sevgi arzu heyecan gibi duyguların bulunduğu yer.
Gönlü ay gibi parlak, temiz olan.
Gönülcan
Gönül dostu.
Yürekten, içten, candan
Yüreği, dili bir olan.
Gönülgül
Gül gibi zarif bir gönlü olan
Gönülnaz
Nazlı gönül.
Gönülnur
Ferah yürekli.
Gönülsel
Sel gibi çoşkulu olan.
Yüreğinin temizliğini dışarı yansıtan.
Gönülsev
Yürekten sev.
Yürekten seven.
Kendisi gibi yürekten olanı seven.
Çayır, mera.
Rüzgar
Heybetli
Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, ihtişam
Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, muhteşem.
Gösterişli, muhteşem.
Görme ile, görme duyusuyla ilgili, görmeye dayanan.
“Görüp sev” anlamında kullanılan bir ad.
Bitki yeşilliği 2. Sonbaharda yetişen bir tür siyah zeytin.
“Niteliklerinle ve güzelliğinle ilgi topla” anlamında kullanılan bir ad
Gösterişli, ilgi çekici.
Kutlama; tebrik etme.
Çok beğenilen, tercih edilen kişidir.
Herkesin beğenisini kazanan, ay gibi güzel.
En sevilen dost.
En çok beğenilen bir gül gibi, zarif.
Beğendiğim, sevdiğim, saydığım
Nazlı güzel
İnsanlara vermiş olduğu iç huzurla herkesin beğenisini kazanan
Beğenilen ses.
Herkesin beğenisini, saygısını kazanmış bir soydan gelen.
Temizliği ve saflığı nedeniyle herkesin beğenisini kazanan.
Kaynak. 2. Suların kıyılarında olan küçük çayır. 3. Hücre.
İlgimi çeken, sevdiğim.
Bir nevi alageyik.
Gözenç
Hoşluk, sevimlilik.
Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla izlemek
Bir müzik yapıtının bestelenmiş sözleri.
Şarkı için hazırladığım sözler.
Cevher. Bir şeyin özü, soyu, sopu.
Mutlu olasın.
“Gülizar” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Süslü gül. 2. Güzel gül.
Gül
Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeği
Açan gül kadar güzel
Gül gibi güzel olan sevgili.
“Gül der, gül topla” anlamında kullanılan bir ad.
Yılın beşinci ayı, mayıs.
Gül süsleyen, gül bezeyen.
Soyu sopu, özü gül gibi güzel olan.
Asya gülü.
Gül getiren, gül taşıyan.
Güllerin açtığı ay.
Gül gibi güzel olan.
“Gül gibi güzel sevgilim” anlamında kullanılan bir ad.
Rahat ve huzur içinde yaşayan güzel.
Ateş gibi gül.
Badem gözlü güzel.
Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı boya. Bahar gülüdür.
Gül gibi güzel kadın.
İnce uzun, narin.
“Ben gül gibi güzelim” anlamında kullanılan bir ad, Ben, gülüm anlamındadır.
“Gül benim elimdedir” anlamında kullanılan bir ad.
Gül yüzlü.
Gül yaprağı.
Beyaz gül.
Gül gibi güzel kadın.
“Gül gibi güzel kadınım” anlamında kullanılan bir ad.
“Gül gibi güzel olarak kabul et” anlamında kullanılan bir ad.
Gül dalı, gül ağacı, gül kökü
“Gül yetişti” anlamında kullanılan bir ad.
Bizim gülümüz
Düğün çiçeği.
Gül gibi boyu olan.
Gül gibi güzel kokusu olan..
Gül fidanı
“Gülbiz” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Gül gibi güzel canlı
Gül gibi güzel sevgili.
Gül gibi, güle benzeyen.
Gül yüzlü.
Yüzü bir, gül güzelliğine sahip olan.
Gül-cemal. Gül gibi güzel yüzlü.
Her yönüyle güzel olan
Dünyanın en güzel gülü.
Güzelliği yaradılıştan olan.
Gülseven.
“Gülçin” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Gül dalı.
Güldalı
Gül dalı.
Çiçeklik.
Gül tanesi.
Gül gibi değerli olan.
Ağzı gül gibi olan, küçük ağızlı.
Ağzı gül gibi olan, küçük ağızlı. bk. Güldehan
Hiç solmayan her dem gül, her dem gülen
Gül gibi güzel olan.
Gül gibi, güle ait, gülden yapılmış
Nazlı güzel.
Deniz gibi coşkulu güzel.
Gül gibi parlak olan güzel.
“Gül topla” anlamında kullanılan bir ad.
Gül toplayan, gülleri derleyen. Gül-deren.
Gül devşirmiş, gül toplamış.
Gül destesi
Gül gibi güzel dileği olan.
Mutlu eden, sevindiren manasındadır.
Her zaman gülümseyen, tebessüm eden.
Gülümseyen, tebessüm eden.
Gül gibi güzel ve nazlı
Güzel gözlerinin içiyle durmaksızın gülümseyen
Çiğdem, güz çiğdemi.
Yıldızlı numan çiçeği.
Güleç yüzlü, mutlu
Nar çiçeği.
Ay gibi gülümseyen güzel
Güleryüzlülüğü içten olan.
Gül boylu.
Zor bulunan bir gül kadar değerli.
Tüm içtenliği ve neşesi gözlerinin içinden fark edilen.
Güzelliği ve neşesiyle dikkat çeken.
Doğmasıyla herkesi sevince boğan,
Gülengüz
Sonbahar sevinci.
Nazlı güzel.
Neşesiyle herkese ışık saçan.
Neşeli olmasıyla tanınan.
Neşeli, şanlı, şöhretli.
Sevincini ve neşesini coşkulu yansıtan.
Neşeli, sevinçli güzel.
Kahkahalara boğulan.
Neşeli bir soydan gelen.
Neşeli tavrı içten olan.
Bir tatlı tebessüm.
Yüzünden tebessümü eksik etmeyen.
Zinya çiçeği.
Gülen, gülümseyen..
Aydınlık ve güleç yüzlü.
Güleryüzlülüğü içten olan.
Boylu, poslu ve gül kadar zarif olan.
Zor bulunan bir gül kadar değerli.
En güzel gül kadar güzel.
Tüm içtenliği ve neşesi gözlerinin içinden farkedilen.
Güzelliği Ve neşesiyle dikkat çeken.
Gülergüz
Sonbahar sevinci.
Nazlı ve sevimli güzel.
Neşesiyle herkese ışık saçan.
Neşeli olmasıyla tanınan.
Neşeli, şanlı, şöhretli.
Sevincini ve neşesini coşkulu yansıtan.
Gülerşen
Neşeli, sevinçli.
Kahkahalara boğulan.
Neşeli bir soydan gelen.
Neşeli tavrı içten olan.
Bir tatlı tebessüm
Yüzünden tebessümü eksik etmeyen.
Güzelliğiyle ortalığı kasıp kavuran.
Lale.
Çan çiçeği.
Kanarya çiçeği.
Ağzı gül gibi olan
Zarifliği ve güzelliğiyle göz kamaştıran
İç rahatlatan güzellikte.
Gül gibi güzel ve zarif olması temenni edilen,
Gül fidesi.
Güler yüzlü
Buğday başağı.
Bahçe.
Gül yüzlü,
Yapraklarını açmamış gül.
Gül renkli, gülen, gülümseyen
Güzeller güzeli.
Gül kadar çok sevilen, han, hakan
Gül gibi güzel kız.
Gül gibi kadın.
Yaşam boyu güzellikler temennisi.
Cennet kadar güzel.
Güzel, zarif
Nazlı, güzel
Işık saçan güzel, göz kamaştıran.
Gül bahçesi
Gül yetiştiren
Al yanaklı, gül yanaklı
“Gülizar” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Güle benzeyen.
Ay kadar güzel ve zarif.
Güzelliğiyle nam salmış olan.
Güzelliğiyle şöhretlenmiş.
Coşkulu güzellik.
Güzel ses.
Güzel yüz.
Güzellik örneği.
Gülümseyen, güler yüzlü.
Nar çiçeği.
Gül gibi güzel, ince, narin, nazlı.
Menekşe.
Yabani gül.
Gül fidanı.
Gül fidanı
Gül gibi kadınlar anlamında
Işık saçan güzellik
Gülsuyu içen.
Güllük, mekan.
Gül yeri, güllük.
Gül gibi temiz olan.
Gül pembesi yanakları olan.
Deniz kızı.
Tomurcuk.
Gül saçan
Gül yüzlü, gül yanaklı
Ruhuda fiziği kadar güzel olan.
Güzelliğiyle sevinç duyan.
Güzelliğiyle ün salmış olan
Güzelliğiyle nam salmış olan.
Güzelliğiyle nam salmış olan.
Güzelliğiyle şöhretlenmiş
Çok güzel kadın
Saygıdeğer güzel.
Gül tatlısı.
Coşkulu bir güzelliğe sahip olan.
Coşkulu bir güzelliğe sahip olan.
Coşkulu bir güzelliğe sahip olan
Gülselin
Coşkulu bir güzelliğe sahip olan.
Eşsiz bir güzelliğe sahip olan.
Gül gibisin.
Gül yüzlü.
Gül dağıtan, serpiştiren.
Gül seven.
Güzellikleri seven.
Gül gibi güzellikleri sever.
Güzelliğiyle sevilen.
Güzelleri sevin.
Güzel olacağı önceden bilinen.
Güzel olacağını önceden bilen.
Güzel olacağımı bilin.
Parıl parıl parıldayan, ışıldayan güzellik.
Güzel ve sempatik bir yüze sahip olan.
Güzelliği yüreğinde barındıran.
Gül gibi güzelliklere sahip bir soydan gelen.
Gül ve su gibi güzel
Yuvarlak yüzlü güzel. .
Yuvarlak yüzlü güzel.
Güzelliğinle örnek ol.
Suna boylu, gül gibi güzel kız.
Güzelim, selvi boylum.
Güzelliğiyle örnek olan.
Güzelliğiyle göz kamaştıran.
“Gülten” isminin bir başka söyleniş biçimi. 2. Tan vaktinin güzelliğine sahip olan.
Yeni açmış gül, gonca. 2. Tek gül.
Gül gibi taze kız.
Gül tenli, vücudu gül gibi
Gonca gül.
Yüzünden tebessümü hiç eksik etmeyen, durmaksızın gülümseyen.
Gülüm
Benim gülüm. 2. Canım.
Ay kadar güzelim.
Güzel, içten dost.
Nazlı güzel.
Göz kamaştıran bir güzelliğe sahip olan.
Güzelliğiyle nam salmış olan.
Güzelliğiyle şan, şöhret sahibi olan.
Saygın güzel.
Sensin güzel.
Gülümseyen, mutlu kişi.
Çok güzel sesi olan.
Sevilen güzel.
Güzel bir soydan gelen.
Berrak bir güzelliğe sahip olan.
Gülüş
Gülmek eylemi.
Gülüşan
En değerli gül.
Gül yanaklı, al yanaklı.Türk musikisinde mürekkep bir makam
Güzellik örneği.
Güzellik saçan, göz kamaştıran·
Güzel yüz.
Gül bahçesi.
Güzel, parlak
24 saatlik zaman dilimi
Işık al, ışıklı ol
Doğumuyla sevinç getiren
Gün gibi aydınlık kişi
Gününüz aydınlık ve güzel olsun.
İçtenliğin sevecenliğin günü.
Günlük, anı defteri
Gelecek gün. 2. Günün konusu olan, şimdiki, bu günkü, aktüel.
Ay çiçek
Güneşten bir parça
Günün aydınlık bölümü
Ay çekirdeğinin çiçeği, beyaz, sarı büyük çiçek.
Nazlı güzel.
Güneş gibi aydınlık ve ışık saçan.
Işık gözlü güzel.
Güneşin doğma zamanı
Güneşin batışı, akşama doğru.
Yetişen gün.
Güneş
Bir yön
Gün ışığı, aydınlık.
Mutlu yaşa, çok yaşa
Aydınlık, güzel gün.
Gülen, aydınlık yüz.
Beyaz, parlak tenli.
Günün izi
Kırmızı aydınlık
Nazlı kişi
Gün ışığı
Güçlü aydınlık.
Güneş gibi, ışık salan.
Günşan
Güneş gibi şanlı, şöhretli.
Saçtığı ışığa saygı duyulan.
Günle ilgili güne ait
Işık seli
Gün senin günün.
´Senin günün´ anlamında kullanılan bir ad.
Serin, ferah, güzel gün.
Sevilen, beğenilen gün.
Yaşamayı seven.
Yaşamayı sever.
Işık saçan bir soydan gelen.
Gün gibi aydınlık, su gibi berrak
Tan ışıltısı, tan aydınlığı.
İçindeki aydınlık dışına vurmuş olan.
Gün kadar ışık saçan, tül kadar zarif. Gün ışığı.
Uykuya dalmış olan.
Güzelliğiyle nam salmış olan.
Gününaz
Nazlı güzel.
Gününur
Güzelliğiyle göz kamaştıran
Günüşen
Güzel, neşeli, sevinçli.
Günütan
Güzel, içten dost.
Gönülden, candan, sevecen.
Gücünle hakkını almasını bil. 2. Güçlü ve kırmızı olan.
Bol ışıklı ay, güçlü ay
Gariplik, yabancılık, yuvasından, yurdundan veya kentinden uzakta olmak
Gürez
Süslü, zarif, şık, havalı.
Coşkulu kahkahalar atan.
Coşkulu kahkahalar atan
Yırtıcı, vahşi.
Güçlü anlayış, kavrayış. 2. Güçlü inanç.
Çok nazlı olan
Coşkulu ışıklar saçan.
Şanı, şöhreti bol olan.
Gürsel
Bol miktarda ve taşkın olarak akan sel suyu
Gürül gürül akan su.
Coşkulu, neşeli, içi içine sığmayan.
Gürsev
Coşkulu sev.
Çok sevil
Fidan gibi olan.
Salkım ağacı, akasya.
Cennet, firdevs.
Güvem
Yeşillik, tabiat güzelliği
Güvenmekten, yürekli ol anlamında
İnsanın içinde ferahlık uyandıran.
Barış simgesi evcil bir kuş.
Sonbahar
Sonbaharı hatırlatacak kadar güzel
Sonbahardan kalan
Güze
Göze
Hoşa giden, hayranlık uyandıran
Ay güzelliğine sahip olan.
Hoşa giden kişi.
Gül kadar güzel olan.
Sonbahar güzelliğine sahip olan.
Canım, aşkım, bir tanem.
Yaptığı naz çekilir.
Güzel kadınlar .
Güzelliğiyle göz kamaştıran.
Güzelliği dilden dile dolaşan.
Güzellikleriyle bilinen bir soydan gelen.
Güzelliğinin yanı sıra, temizliği ve saflığıyla da göz dolduran
Tan vaktinin güzelliğe sahip bulunan.
Güzelliğiyle sevilen sevgili.
Geçme, geçiş.
Az güneş alan, çok gölgeli kuzey yamaç.
Seçkin, seçme, seçilmiş
Seçici, beğenici
Seçkin ay.
Seçkin ve sevilen kişi. 2. Dost, arkadaş.
Çare, derman
Güz mevsiminde olan
Seven, sevgili, dost
Uykucu, uykuya dalmış.
Açık gecelerde gökyüzünde boydan boya görülen uzun yıldız kümesi.
Hamile, gebe, yüklü.
Nar tanesi.
Hacca giden kadın. 2. Hacı kadın, hacı kız.
Taş, kaya parçası, çakıl.
Taşlar arasında yetişen gül.
Utancından yüzü kızarmış
Hacca gitmiş gül gibi güzel kadın.
Hacca gitmiş kadın.
Hacca gitmiş kadın.
Erken doğmuş kız çocuğu.
Vaka, olay
Doğru yolu gösteren, hidayet eden.
Yeşil
Torun.
Koruyucu, esirgeyici
Edinilmiş bilgileri -akılda tutma, unutmama yetisi.
Hz.Ömer’ in kızının ismidir. Manası aslan yavrusudur.
Haktan yana, hak yanlısı.
Yeşile çalan koyu sarı renk, toprak rengi.
Bir işin doğrusu, gerçeği
Kişinin dilediği gibi kullanabilecek hakka malik olduğu malı.
Tatlılık, şirinlik.
Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde davul ve zuma eşliğinde toplu olarak oynanan bir halk oyunu.
Güneşin çevresindeki ışık
Candan, içten dost
Kutsal gül
Kutsallığıyla nazlanan.
Kutsal ışık
Hal, durum. 2. Takdir.
Kutsal ışık
Sürüp gelen, geç yaşlanan
Zevce, kadın, nikahlı eş.
Sakin, sessiz
şıklı, aydınlık.
Karışık olmayan, saf, katıksız.
Yaradılıştan gelen cesaret 2. Yiğitlik.
Tanrı’nın ululuğunu övmek için söylenen şükran sözü.
Şükredici, hamd edici
Yaşlı ve saygı duyulan kadın!
Beşinci.
Koruyucu; koruyan, arka çıkan.
İnsanın aile ve ülkesini koruma çabası, iyilikseverlik
Çok kırmızı, kızıl.
“Hanın hoşuna gitti anlamında kullanılan bir ad.
Hanın karısı, hükümdar eşi
Hükümdar karısı.
Hükümdar karısı. – bk. Hanbike
Gülen, güleç
Gülüş, eğlence, mutluluk.
Gülen dost
Eğlenceli, sevimli.
Gülün açılması
Nazlı gülüş
Işığın açılması. 2. Gülmesiyle ışık saçan.
Müslümanlığa sıkı sıkıya bağlı olan.
Allah’a inanan
Soylu kadın, bayan
Ağırbaşlı kız.
Hükümdar kızı.
H.z Meryemin annesinin adı.
Arapların en büyük ünlü hanım şairi.Müslüman olmuştur.
Hükümdar ve sultan.
1. Ev bark, ocak, yuva. 2. Ev halkı, çoluk çocuk.
Hükümdar çocuğu.
Savaşla ilgili.
Halka, ışık halkası
Mükemmel, eksiksiz
Ülkemizde bereketli bir ova.
Ekin kaldırma işlemi.
Ay gbi özel olan.
Güzel, güzel yüz
İyi, hoş
Güllerin hası, değerli, kıymetli.
Kişisel değeri olan, ünlü soydan gelen
Bir işten elde edilen sonuç
İyi nitelikleri kendinde toplamış kız.
Doğuştan gelen güzel huy
İffetine düşkün kadın
Özlem, bekleyiş
Erken doğan kız çocuğu
Erken doğan güzel kız çocuğu.
Haticenur
Erken doğan güzel kız çocuğu.
Sesi duyulduğu halde kendisi görünmeyen.
Sonuç, son
Anı, yadig
Eskiden yüksek kişilikli kadınlara veya hakan eşlerine verilen san.
Deneyimli, yaşlı, saygı gösterilen kadın.
Gökyüzü
Güneşin doğduğu, yön, doğu.
Doğu ile ilgili.
Gece, Yaz Gecesi.
Etraf, çevre, güç, kuvvet
Yaratılan ilk kadının adıdır.
Allah’ın ilk yarattığı kadın, parıltı, ışık
Çevre, yöre, ortam.
İnsanın beyninde kurduğu düşünceler, kesitler, olaylar
Yaşam, doğumdan ölüme kadar geçen süre
Çok beğenen, hayranlık duyan.
Beklenmedik, garip bir şeyin sebeb olduğu şaşkınlık, şaşırma, hayrete düşme.
İyilikle ilgili, uğurlu
Kadınların hayırlısı, uğurlu kadın.
Kadınların hayırlısı
Kadınların hayırlısı.
Kuruyan ağaç yaprakları
Sonbahar
Barış
Sevilen kişi
Kuruyup dökülen ağaç yaprakları
Tedbirli, akıllı. 2. Hazmettiren, sindiren.
Acıklı, hüzün veren
Altın, gümüş, mücevher gibi değerli eşya yığını, büyük servet. 2. Değerli şeylerin saklandığı yer. 3. Gömülü veya saklı iken bulunan değerli şeylerin bütünü. 4. Kaynak.
Yaz aylarından biri
Armağan
Değerli, kıymetli.
Değerli, önemli.
Yoksul, fakir.
Sevme, sevgi.
İncir.
Adet, sayı, miktar.
Din bakımından yenilmesinde. kullanılmasında sakınca bulunmayan şey. 2- Nikahlı, evli kadın.
Şiir, güzel söz.
Yunan asıllı bir isimdir; güneş ile alakalıdır.
Yakan, eriten.
Evren, kainat.
Uğur getiren
Kına ağacı, muhabbet ağacı
Yaşam boyu gül, mutluluk içinde yaşa
Her zaman güler
Özünü devamlı koruyan, bozulmayan, özü sözü bir.
Neşeli ve güzel ol.
Mitolojide analığın yüceliğini temsil eden tanrıça.
Her an, her zaman.
Tohum, nüve, öz.
Hissetmek, duygulanmak.
Ahlaklı kadın.
Dost, yoldaş, arkadaş
Ortak, arkadaş.
Ay ışığı, mehtap.
İstek, bir şeye duyulan arzu.
Yardım, destek.
1. Umut 2. Düş, rüya.
Aşk, sevda.
Sevdalı, aşık.
Şarkı, türkü.
Gök, sema
Çok parlak, göz kamaştıran.
Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi gibi sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu. 2. Coşku.
Varolmak, varlık.
İyi dost, aziz dost.
Bülbül. 2. Çok, pekçok.
Şaka, alay, mizah
Gelin odaları.
Ayrılık, ayrılığın verdiği derin keder, acı manalarındadır.
Göç
Sonsuza değin yaşar, sonsuza değin sönmez
Sabreden, çok güzel ve varlıklı bir kadın sahabenin adıdır.
Gizine, sırrına erişilemeyen.
Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, yeni ay.
(Arapça)Ayın ilk günlerdeki durumu, yeni ay, ayça.
Yükselmek, çıkmak.
Kurtulmak, yükselmek, ilerlemek
Yaradılış.
Yumuşak huylu, ince nazik kimse.
Nar meyvesi gibi bereketli.
Suudi Arabistan’daki Hz. Muhammed’in peygamberlik görevini aldığı Hira Dağı
Mekke’de bulunan Hz Muhammed’ e ilk vahiy gelen dağda zuhur eden ışık, nur
Etrafını sarma.
Ayın doğuşu.
Ezberleme. 2. Saklama, koruma.
Salına salına, naz ve eda ile yürüyen.
İyi insan, güzel kişi.
Tatlı dilli.
Nazlı güzel
Güzel, göz alıcı.
Tatlı, sevecen genç.
Tebessümü eksik olmayan.
Nazlı, sevimli.
Resim gibi hoş sevgili.
Güzel ve hoş görünen görünmü etkili ve güzel.
Sevimliliği ve cana yakınlılığıyla ışık saçan.
Herkesi memnun eden.
Hoşa giden ses
Tatlı, edalı, işveli.
Tatlı, sevimli bir soydan gelen.
Gönül ferahlatan.
Yüreğinin sevimliliği dışına vurmuş olan.
Yaradılıştan gelen huy.
Kuruntu. 2. Kurgu. 3. Fikir. 4. Sevda,
Efsanelerde geçen, yere konmayıp sürekli gökte kaldığına inanılan cennet kuşu
İnsanlara mutluluk getireceğine inanılan kuş.
Uğur getiren devlet kuşu.
Aklık, beyazlık. Beyaz tenli kadın.
Yetenek, beceri
Ay gibi özgür ve güzel.
Gül gibi özgür ve güzel.
Sonbaharın özgürlüğü.
Cennet kızı, melek
Güzeller güzeli.
Çok güzel dost.
Sözleriyle herkesi kendine hayran bırakan
Güzeller güzeli.
Mahsun, hüzünlü güzel.
Nazlı güzel, nazenin
Işık saçan güzellikte olan.
Güzel ve etkili kadın.
Güzelliğiyle ünlenmiş olan.
Coşkulu güzel.
Fiziğiyle güzel ve de yüreğiyle içten olan.
Hurilerin başı
Sesinin güzelliğiyle herkesi kendine hayran bırakan.
Güzelliği ve temizliğiyle bilinen.
Melekle ilgili, melek gibi
Çok güzel yüzü olan.
Saygı.
Jüpiter yıldızı.
Zerdüşt dininde, iyilik ve hayır tanrısı
Nazlanmakta özgür olan
Özgürlük aşılayan.
Sevinçli şen, neşeli.
Özgürlük
Özgürlüğü şanına, şöhretine uygun yaşayan.
Bağımsızlığıyla saygınlık kazanmış olan.
Özgürlüğünü yüreğinde coşku ile taşıyan
Özgürlüğüne düşkün olan.
Özgürlüğün sesi.
Özgürlüğü sev
Özgürlüğü seven.
Özgürlüğü seven.
Güneş
Özgürlüğüne düşkün bir soydan gelen.
Kendi yolunda ilerleyen – Bildiğini okuyan
Çok, en çok, pek çok güzel” gibi anlamlara gelmektedir.
Her şeyin en güzeli
Güzellikle ilgili, güzelliğe ait
Güzellik.
İyi gözle görme.
“Hüsniye” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Beklenilen şeyin elde edilememesinden duyulan acı
Güzellik, iyilik, olgunluk
Apaçık, besbelli, ortada
Tasa, üzüntü
Gönül rahatlığı
Müzikte bir makam
İçil
Kıyıdan içerde bulunan il.
İçim
Bir yudumda içilecek miktar; bir şey içilirken alınan tat ; çok güzel çok alımlı, çok çekici anlamında da kullanılır.
Azamet, büyüklük, ağırlama, ikram
Kolay duygulanıp incinen, içlenme huyu olan, duygulu kişidir.
Gönülden, cana yakın, candan
Kır yaşamını anlatan kısa şiir ya da yazı
İdilsu
Su için yazılmış şarkı ya da şiirdir.
Naz etme, aşırı nazlanma.
Hastalıktan kurtulma, iyileşme, ayılma.
Temizlik, namuslu olmak anlamını taşır.
Iğıl
Çok ağır akan su
Güzel kokulu, çiçeği kurutularak şifa niyetine çay olarak içilen bir ağaç
Kızarma, kızıllık anlamındadır.
Baht açıklığı, işlerin doğru gitmesi, gelecek anlamındadır.
Bir ülke ya da bölgenin ortalama hava durumunu belirleyen meteorolojik olayların tümü.
Hz. Adem’in ilk kız çocuğu, dünyaya gelen en güzel 3 kadından biridir diye rivayet edilir.
Allah’ a dua etme yalvarma anlamındadır.
Hz. Muhammed (S.A.V) inen ilk Vahiy
Sunma.
Her şeye Rabbin ismi ile başlayan, nurlu insan.
Berrak akan su, temiz ve saf. İkra+Su
Eskiden hayatı ölümsüzleştirmek, madenleri altına çevirmek gibi olağanüstü etkileri olduğuna inanılan sıvı. 2. İç ferahlatıcı ilaç veya içki. 3. Aşk ilham eden büyülü içki.
Bu isim, Kureyş Suresi’nde yer alır. Bir şeyleri birleştirmek, sevmek, uzlaşmak, anlaşmak anlamına gelir.
Gümüş balığının küçüğüdür.
Ülkenin en güzeli.
Su perisi
İlbey hanımı, seçkin hanım
İlcan
Ülkenin canı, sevdiği
Elçilik görevi.
İlde olan, ülke için yaşamak.
Yaptığından pişman olmayan.
Üzgün
Ülkenin denizi
1. Alacakaranlık. 2. Parıltı, ışıltı.
Yıldız.
Gülen ay.
Huzur, yön, taraf
Atın dört nala koşması, hücum
İki şey arasındaki bağıntı, bağ, ilişki; bir şeye karşı duyulan bilme isteği
Yabancı, gurbette yaşayan
Gurbette yaşayan güzel.
Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanıltısı, seraptır.
Kumlu topraklarda yetişen ve çit bitkisi olarak kullanılan ağaççık.
Esinti ve akış için kullanılan yavaş yavaş anlamında
Ülke güneşi, başkaları, yabancılar
İlgür
Gelişkin, güçlü.
İlim
Bilim
Sulak yer, hareketli yer.
Sıcak, canlı
Uzlaşmacı.
Ayın ilk hali
Bahar mevsimi
Genellikle ailenin ilk doğan çocuğuna verilen bir ad) ilk sevgili
İlke
Temel alınan düşünce, kural
(ailede ilk doğan kız çocuğuna konur) güllerin ilki, ilk gelen gül
Eylül ayı
İlk çocuklara verilen addır. Benim ilk olanım anlamındadır.
Önce, öncelikle
İlk doğan kız çocuklarına verilen isimdir. İlk yapılan naz gibi, çok nazlı gibi anlamları vardır.
İlk nur, İlk gelen ışık
İlk çocuk olmasıyla övünülen.
İlk göz ağrısı.
İlk olmasıyla özen gösterilen.
İlksel
(ilk çocuk ya da ikizlerden ilk doğan için) ilk gelen sel
Önce sen anlamında
İlk önce sevilen.
Yurdun için savaş.
Bahar sonu, Yaz başlangıcı
İlkyel
Hafif esinti.
Parlama, belirme, işaret etme
İlme ait, ilme mensup anlamındadır.
İlnur
Ülkenin, çevrenin ışığı.
İlle ilişkili, yurtla ilişkili
Yurdu için baş veren.
Ülkenin suyu, bereketi
Yurdunu taçlandır, onurlandır.
Yurdu koruyan, yurtsever
Yurdunu koruyan.’
İnsan anatolojisinde böğür anlamındadır.
Yazın, gündüz denizden karaya doğru esen mevsim rüzgarı, deniz yeli.
Elbirliği ile yapılan çalışma.
Zengin, varlıklı
Düş, hayal, görüntü, tasarım
Düşleyen
Evine bağlı, evcimen anlamında
İmrenmek fiilinden, görünen şeyi edinme isteği
Kendisine inanılan kimsedir.
İnanılan şey
Sümer mitolojisinde hayat ve ask tanricasi.
İnce yapılı; kalınlığı az olan; düşünce, davranış bakımından incelik gösteren
İstiridyede oluşan küçük değerli süs tanesi
Değerli sözler söyleyen.
İnci gibi güzel olan.
İnci tanesi ve gül gibi güzel
Işık, parlaklık
Ay’ın ince olduğu hali.
Değerli.
İnci gibi ışıklı, parlak
Coşkulu ışık.
En güzel inci.
İnci gibi bir soydan gelen.
Girişim. 2. Önegeçme.
İnsel
İnsani, insana yakışan.
1. Açıklık, ferahlık, rahatlık. 2. Kur’an-I Kerim’de bir sure.
Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen çiçek
İpek böceği kozası çözülerek çıkarılan ince parlak tel
İpek gibi yumuşak el
İpek gibi, ipekten yapılmış; teni çok güzel olan, ipek tenli
istek, dilek. 2. Buyruk. 3. Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü.
Uzak.
Hakkına rıza gösteren.
Razı olan.
İrem
Kuran’ da geçen sahte cennet / Şam ya da Yemende bulunduğu ileri sürülen eski ünlü bahçe
Cennet bahçesi.
Özgür, serbest
Günün çok erken zamanı
Gözbebeği, göznuru. Göze parlaklık ve renk veren bölüm.
Mutluluk, saadet.
Mutluluk gülü.
Akar su, dere, gibi su kaynağı türüdür.
Arzu, istek. 2. Davetsiz gelen misafir.
Suya kandırmak, bolca sulamak.
Gönlünü hoş etme, gönül alma.
Çok çalışkan, çalışmayı işi seven
Bazı cisimler tarafından tabii halde ve akkor haline gelinceye kadar ısıtıldığında yayılan, cisimleri görmemizi sağlayan ışıma, aydınlık, ziya, nur
Işıl
Işıldayan
Ay ışığı
Tanyerinin ışığı
Parıltı, titrek ışık
Işınlık, aydınlık.
Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti
Ay gibi ışıldayan
Aydınlık saçan kadın
Işılar, ışık saçar, aydınlanır gün; ışıyan Güneş
Işıkla ilgili
Aydınlık, duru su
Işk
Aşk
Emekçi, işçi.
Bitki filizi, asma sürgünü
Sulu, verimli
1. Çin işine benzer şekilde yapılmış bir tür süs, bezek. 2. Buhar.
1. Masumluk, günahsızlık, temizlik. 2. Haramdan çekinme, namus.
Adıda kendi gibi güzel olan
içten olması temenni edilen.
Gül gibi güzel olması temenni edilen.
Hükümdar ismi.
Nazlı, adı nazdan gelen.
Nur gibi ışık saçması temenni edilen.
Adı gibi şanlı, şöhretli olması temenni edilen.
Adı gibi neşeli olması temenni edilen.
Övme, şükretme, değer, yükseltme.
Gece yürüyüşü. Geceleyin yürütme, gönderme, bir yerden bir yere ışınlama. Hz. Muhammed’ in Miraç gecesinde yaşadığı özel hal.
Bir şeye duyulan içsel eğilim; birinden yerine getirilmesi istenilen şey
İrade, arzu.
İradeli, arzulu, yönetici.
Naz, eda.
Naz edici, kırıtkan, cilveli.
Nazlı, cilveli.
Nazlı, cilveli.
Saygı, önem, onur, şeref.
Güzel koku, bir çiçek
İyilik, güzellik
İyi şeyler düşünen, her konuda, kötü şeyleri düşünmeksizin umutlu olan, herşeyi iyi yönüyle gören manasındadır.
Dişi, kadın. İsabella isminin bir başka yazılış halidir. Yabancı isimdir.
Anlayış, kavrayış, akıl, terbiye.
İz + El /El izi anlamında
Büyüklük, ululuk
İzi geniş
İyi, güzel, akıllı, adaletli
Tohumlarından yağ çıkarılan bir bitki
Gül izi.
İzgün
Gün izi.
Önceden bulunduğum yerde bıraktığım belirti anlamında
Gözlem, izlemek eylemidir.
Zarar, ziyan,
Yeşim taşı. Yarı değerli yeşil renkli bir taş.
Kırağı, çiğ, şebnem
Üzerine şebnem düşmüş, kırağılanmış
Parlayan, ışıldayan, çiğ
Kuvvetli lider.
Güneşin doğduğu yer.
Güneşin doğuşu.
Yakınmak, haykırmak.
Yasemin çiçeği
Güçlü, deneyimli,
Becerikli, yetenekli.
Vurmak anlamında.
Derinlik. Derin deniz.
Deniz yeşili renk
Kükreyen ve kızmış olan.
Yaşamın önünde duran kimse.
Kraliçe, prenses.
Çağ, yaş, dönem
Kızgın.
Karışık, dağınık saç. Derinlik.
Bir tane.
Yazgı, alın yazısı, talih, kişinin hayat planı manasındadır.
İyi huylu, sakin
Eski, önceki hali hakkında bilgi sahibi olunmayan
Çok kuvvetli, gücü tükenmeyen
Dişi cinsten erişkin insan. 2. Evlenmiş kız. 3. “Bayan” anlamında kullanılan bin ünvan. 4. Analık veya veya
Deneyimli, yaşlı, saygı gösterilen kadın.
Hanımefendi.
Değer, kıymet, onurla ilgili.
Şiirde, mısra sonunda yer alan kelimelerin ses benzerliği.
Konak, çiftlik vb. yerlerde türlü işleri yapmakla görevli kimse.
Pür, saf, katıksız, kötülükten uzak kimse anlamındadır.
Var edilen şeylerin hepsi, yaratılanlar. Evren, alemler…
Aza tamah eden, alçakgönüllü, sade.
1. Köle, itat eden. 2. Dost, arkadaş.
Çok güzel çiçekleri olan bir bitki
Ay. Kuran’ da sure adı
1. Aydınlık, ışık. 2. Ay ışığı, mehtap.
Bütün, eksiksiz, olgun
İstediğine ulaşmış, mutlu
Elindekiyle yetinen. 2. Aklı yatmış, kabullenmiş.
Rengi karaya yakın, esmer
Siyah renkli dut.
Esmer tenli kız.
Kokulu bir çeşit çiçek
Kar kadar beyaz.
Kar üzerinde çiçekleri görülen beyaz zarif bir çiçek
Kar zamanı.
Saf, arı, katıksız…
Yakın, nail olan, hısım
Carina takım yıldızının adı
Parlak kırmızı renk
Karın erimesiyle oluşan sel.
Karın suyu ya da sulu kar.
Karlar kraliçesi.
Karlı günde doğan beyaz tenli kız çocuklarına verilen bir ad.
Bulan, ortaya çıkaran.
Yazıcı, devlet memuru.
Bir şeyi oluşturan katlardan her biri. 2. Arasına yağ veya kaymak sürülerek katlanmış yufka ekmeği.
Damla. Damlayan şeydir.
Kadın
Güçlü kız çocuğu.
Taşkın, akarsu seli, sel27
Masum, temiz, katkısız, saf… Yunancadır.
Sütün yüzünde zar gibi toplanan, açık sarı renkli, koyu yağlı katman. 2. Bir şeyin en iyi ve en seçkin bölümü.
Yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik, ihsan, lütuf
Öfkesini, hırsını yenebilen kimse.
İlk şafak.
Büyük, ulu, yaşça büyük.
Güvercin.
Kaygı, üzüntü, tasa.
Sarışın kız çocuğu. Kürtçedir.
Güzel kokulu bir bitki.
1. Güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve
1.Vücudu kanatlan ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türü olan böcek. 2.Narin, ince kadın.
Tek başına
Şehir terbiyesi almış, kentli.
Eli açık, cömert.
Ayet, kız evlat, kıymetli anlamları taşır. (Ayet-i Kerime)
Tan gibi, koyu
1. Keşifle ilgili. 2. Keşfeden.
Cennette bir akarsuyun adı
Aslı Kedbanu – vekilharç kadın (evi çekip çeviren) Ev kadını, evine ve kocasına bağlı kadındır. Bir diğer anlamı; yalan, yalancıdır.
1. Bir yeri yöneten kadın kahya. 2. Ev kadını, evine ve kocasına bağlı kadın
1. Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan. 2. Seçkin,
Kibar, nazik kadın.
Toprak tanrıçası
1. Yetişme, el verme, kâfi gelme. 2. Bir işi yapabilecek nitelikte olma.
1. Yetişme, el verme, kâfi gelme. 2. Bir işi yapabilecek nitelikte olma.
Maddelerin temel yapılarını¸ bileşimlerini¸ vb.ni inceleyen bilim.
Küçük hanım.
Gülgillerden bir meyve ağacının sulu tek çekirdekli meyvesi
Krallık, ülke.
Kır çiçeği, yabani çiçekler.
Talih, nasip, kader
Sevinç
Yanmakta olan bir ateşten sıçrayan küçük ateş parçasıdır.
Değer
Az bulunur hanımefendi.
Kırmızı renge çalan
Kızıl renkli, küçük ekşimsi meyveleri olan ağaçcık.
Kızıl renk tan
“Kızım ay gibi parlak ve güzeldir” anlamında kullanılan bir ad.
Küçük kız.
Açmamış çiçek, gonca
Gül goncası
Prenses.
Kor renginde, kızıl gül.
Tazeliği üstünde, daha büyümemiş. 2. Yeni yetişmekte olan.
Sürünün önünden giden, yol gösteren koç. Cildi temiz, pürüzsüz.
İçinde küçük kor parçaları bulunan kül
İçinde tohum ya da krizalit bulunan korunak
Sadakat anlamına gelen çiçektir.
En büyük, çok büyük manasındadır.
Kutsal, saygı uyandıran.
Kutsallık. 2. Saflık, anlık, temizlik.
Beyaz tüylü bir su kuşu
Tomurcuk.
İki üç yaşında dişi tay, kısrak.
Açık kestane rengi, bu renkte olan
Güvercine benzeyen bir kuş türü
Deniz kenarı üzeri kumla örtülü yer, sahil.
Tehlikeli veya kötü bir durumdan kurtulma.
Mutlu ol anlamındadır.
1. Saban. 2. Saka kuşu.
Kutlu, uğurlu ay
Kutupla ilgili, kutba ilişkin.
Uğurlu, kutsal zamanda doğan.
Uğurlu, şanslı ay.
Uğur getirdiğine inanılan, uğurlu, ongun, mübarek.
Uğurlu, şanslı ay.
Uğurlu, kutlu ay.
Şanslı, uğurlu dost.
Uğurlu dişi geyik, kutlu geyik
Şanslı nazenin.
Şans ışığı veren.
Şanslısın, uğurlusun.
Uğurlu sel, hayırlı sel
Uğur getiren, kutlu.
Uğur getiren, kutlu.
Uğurlu, talihli ad.
Uğuru bol olan, çok çoşkulu
Mutluluk seli, büyük coşku
1. Mutlu. 2. Kutsal.
Güneş sıcağı.
Güneş görmeyen gölgelik yer.
Güneşi az gören yer; kuzey
1. Bir cins şahin. 2. Sarp, yalçın. 3. Şiddetli.
Dili tutulmuş, konuşamayan.
Yaprakları uzun, çiçekleri kadeh biçiminde çeşitli renkleri olan soğanlı bir süs bitkisi
Türk Müziğinde bir makam.
Lalelerin sultanı
Lâle yanaklı, yanağı lâle gibi kırmızı olan
Lale bahçesidir.
Kırmızı renkli, al
Eski dilde kırmızı renkli olan.
Parlak, parlayan
Işıldayan.
Parıldayan, parlak
Su perisi
Su perisi.
Yunanistanda antik bir şehir.
Yumuşak, hoş nazik / Espri, şaka
Lavanta çiçeğinden elde edilen ispirtolu güzel bir koku.
Heyelan, çığ.
Bir çeşit çiçek.
Ulaşılması gereken herhangi bir amaca veya maddeye uygun olan.
Zambak.
En yüksek.
Akıllı, zeki.
Ağzına kadar dolu olan.
Allah’ın makamı, huzuru
Parıltı, parlayış
Titrek / Parlamak / ekin toplamak
Parlak, parıldayan
Dokunma, elleme
Parıldayan.
Bizim için, bizden biri.
Titreyiş, titrek
Titreme
Titreme, titreyiş
Hoşluk, güzelliktir.
Rengarenk, renk, boya anlamındadır.
Badem gibi olan.
Geceler.
Parlayan
Uzun ve karanlık gece, çöl gecesi.
Siyah gül.
Mor ve beyaz renklerde çiçek açan, salkım şeklinde, hoş kokulu bir bitki
Serap, yanılgı.
Geceye özgü, gece yapılan
Gece ışığı
En karanlık gece
Gece ışığı
Susuz yer.
Hızlanma.
Akıllı, zeki
Lezzetli, tatlı, hoşa giden
Tadı, güzel, hoş olan.
Yumuşak akan su.
Anadoluda eski bir uygarlık adıdır.
Açık eflatun rengi.
Cennet bahçesi.
Turunçgillerden bir ağaç ve bu ağacın meyvesi
Kuran’da da geçen Lina ’nın anlamı hurma fidesi demektir.
İsyanyolca’da güzel anlamına gelen isim.
Sürgün.
Coşkun.ilhamla dolu.
1. Bayrak. 2. Mülki idarede kaza-vilayet arasında bir derece, sancak. 3. Tugay. 4. Tuğgeneral. 5. Livai saadet, Liva-i şerif.
Hz. Muhammed s.a.v. efendimizin bayrağı.
Bolluk, bereket.
Sabrın en güzeli.
1. İktidar, güç. 2. Erdem
Sarmaşık türü adıdır.
Çiçek tomurcuğu anlamına gelir.
Güneyden esen rüzgar
Işıklı, aydınlık.
Lazca’da tatlı kız anlamına gelen kelime.
Parlayan, ışıldayan. 2. Neşeli, canlı.
Ay ışığı, parlak, ışıldak
Göz alıcı, ışık saçan.
Tan yerinin ışığı.
Ay gibi ışıldayan.
Çiçek.
Olağanüstü şeydir.
İnci yağmuru manasındadır.
Bükülmüş, dürülmüş, düzeltilmiş şey.
İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili
İyilik, güzellik, hoşluk
İyilik eden
Şan ve şeref sahibi
Adalet, doğruluk.
Tanrı’nın kullarının günahlarını bağışlaması. 2. şefkat, acıma ve yargılama.
Sevgili
Ayçiçeği
Ay ışığı.
Bereketli ve heybetli.
Mah Ay ya da güzel yüz, devran ise devir veya zaman manasına geliyor. Bu durumda mahi devran, kelime anlamı olarak zamanın güzeli, devrinin güzeli’, ‘zamanın ayı manalarına geliyor.
Ay yüzlü nurlu güzel.
Hünerli, becerikli
Aylık, maaş.
Ayın çok olduğu gece.
Altın renginde ay.
Yeni ay, ayça, hilal.
1-Övülmüş, Methedilmiş; Övgüye Değer, Övülmeye Değer. 2-Allah’a çok şükreden, çok hamt eden.
Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Süzgün ve dalgın bakışlı göz.
Işıklı ay
Ay parçası, çok güzel kadın. – bk. Mehpare
Ay gibi güzel olan kız.
Güzel yüzlü, nurlu. Kösem Sultan’ın adıdır.
Gizli, saklı. 2. İçli dışlı, sırdaş.
Yüzü ay gibi güzel olan.
Yoksun kalmış. 2. Payı kısmeti olmayan, şanssız.
Alevlenmiş, ateşli.
Kıyamet günü ölülerin dirilip toplanacakları yer ve zaman.
Kuşatılmış, sarılmış.
Ay gibi beyaz, ışıklı, parlak teni olan.
Yeni ay, ayça, hilal.
Klasik Türk müziğinde bir makam.
Çekinme, sakınma. 2. Korku. 3. Savaş.
Yemek sofrası manasına gelir. Kuran’ın 5. Suresinin ismidir. Surede gökten inen sofra olarak maide ismi geçer.
Mezarlık.
Alınan, kabul olunan, beğenilen
İstenilen şey, murat.
Kısaltılmış. 2. Elinde olmadan, zoraki. 3. Alıkonulmuş. 4. Camilerde büyükler için ayrılan yüksekçe yer.
Tür, çeşit. 2. Soy.
Sahip olan, elinde bulunduran.
Bayındırlık . 2. Kent, kasaba.
Anlam. 2. Düş. 3. İçyüz, 4. Akla yatkın neden.
Çok güzel çiçekleri olan bir bitki
Tanrı yardımıyle zafer kazanmış. 2. Yardım görmüş.
Dişi geyik
Ustalık, hüner. 2. Uygun olmayan, hoşa gitmeyen.
Mısır’da Şen’un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim’in annesi
Beyaz ve parlak yeşil renkte deniz kuşu.
Bilinen tanınan. 2. Ün kazanmış, ünlü. 3. Dinsel bakımdan iyi bulunmuş, beğenilmiş kimse.
Razı olma, hoşnut olma, memnuniyet manasındadır. Nefs-i Marziye olarak tasavvufi nefis mertebelerinin birinin de adıdır.
Öykü, hikaye.
Sevgi, sevilen yavuklu.
Günahsız, suçsuz.
Bir şeyin ötesinde bulunan, görülen alemin ötesi anlamındadır.
Gökyüzünün rengidir.
Maviş
Ak tenli ve mavi gözlü
Deniz
Asıl, öz, yaradılış.
Bir bahar ayı ismidir.
Güzellik.
Zulüm görmüş, haksızlığa uğramış, ezilmiş, yıkılmış. 2. Uysal boynu bükük, nazlı.
Kutlu, bereketli kadın
Hayırlı, beğenilmiş
Gönderilmiş, yollanmış. 2. Milletvekili. 3. Öldükten sonra diriltilmiş olan.
Şan ve şeref sahibi. 2. Büyüklük, ululuk.
Suyun aktığı yatak, suyoludur. Bir işin gidiş yoludur. Bedendeki ahlatın alıştığı yol.
Dayanak, yardımcı.
Uygarlık.
Methedilmiş, övünülmüş, beğenilen kadın
Arabistan’da bir şehirdir. Hz. Peygamberin kabrinin bulunduğu şehirdir.
Övünülecek şey, övünmeye neden olacak şey.
Övünç, övünme, kıvanç.
Ulaşılmak istenilen en yüce amaç, ülkü, ideal
Gönül vermiş, tutkulu, tutkun.
Uzaklık. ayrılık, 2.-Bir kenara bırakılma.
Dişi at. kısrak.
Ay.
Ay yüzlü güzel.
Ay parçası, çok güzel
Ay yüzlü güzel.
Yoksul, fakir.
Ay ışığı, dolunay
Doğru yolu bulan, hidayete eren. – bk. Mehdiye
Ay kadar güzel olan
Doluluk, topluluk, ova gibi anlamları vardır.
Yüz güzelliği, cemal
Melekler.
İnce ve taze vücutlu, genç, körpe, nazik
Çok güzel, çok dürüst, tertemiz
Çok iyi dost. 2. Karakteri iyi olan.
Çok iyi kalpli.
Nazlı güzel.
1. Allah’ın nurdan yarattığı varlıklar. Allah’ın emirlerine tam itaat eden varlıklar. 2. Halim, selim güzel huylu kimse.
Güzel, sempatik, şirin
Kadın hükümdar, hükümdar karısı
Güzel.
Hayatı aydınlık kadın kraliçe
Nazlı, güzel, terbiyeli.
Suda açan bir çiçek
Kökeni yunanca olup bal anlamına gelmektedir.
Cennete düşen ilk yağmur damlası.
Bir anlamı bal olarak rastlıyoruz. Diğer anlamı da benim güzel kızım demektir.
Bal arısı
Tatlı, bal gibi, kokulu bir bitki adıdır.
Bir tür kokulu, otçul bitki, oğul otu.
1.Bir tür kokulu, otçul bitki, oğul otu. Baklagillerden, yaprakları lio
Tatlı, güzel, bal.
Baklagillerden, yaprakları limonu andıran kokulu bir bitki.
Ezgi, müzik parçası
Hafif rüzgar, yaz rüzgarı
Övülmüş, yüceltilmiş. 2. Övgüye değer.
Sevilmiş, sevinçli.
Sansikritçe bir isimdir. Bilgili demektir.
Yetiştirme, nâil olma, kavuşma. Osmanlıcadır.. Ele geçirilen, sahip olunan şeye denir.
Mor renkli bir kır çiçeği.
Hz. Yusuf’un kızı.
Renk dalgalanmaları.
Kokulu çiçekler açan bir bitki.
Saçılmış, serpilmiş.
Adanmış, adak olarak belirtilmiş.
Meral (Maral) Dişi geyik
Arzu, istek, niyet demektir.
Deniz dibine ağaç gibi kök salarak büyüyen, hayvan gibi duyguya sahip, kırmızı renkli, kalker iskeletli bir canlı türüdür.
Çok nadide bulunan renkte bir gül çeşidi
Bulgaristan’dan çıkıp Edirne yakınlarında Arda ve Tunca ile birleştikten sonra Türk-Yunan sınırı boyunca akarak Enez yakınlarında Ege Denizi’ne dökülen ırmaktır.
Mars gezegeni
Liman.
Mekke’de bir dağın adı olup hacılar, Merve ile Safa arasında Sa’y ederler yani 7 defa gidip gelirler. Kur’an-ı Kerim’de bakara suresi 158. Ayet’te geçmektedir.
Dinine bağlı, iffetli kadındır. Hz. Meryem
Meleklerin kraliçesi demektir.
Mercan
Beğenilen, güzel olan.
Rızkı verilmiş, mutlu
Mutluluk, sevinç.
Güçlük, sıkıntı, zorluk. 2. Eziyetli, zahmetli iş. .
Ucunda, alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan, aydınlatmaya yarayan değnek.
Sevinç, şenlik
Ela, ela gözlü
Yazı örneği. 2. Yazı ve müzikte alıştırma, uygulama
Beğenilmiş, övgüye değer, teşekkür edilecek değerde.
Sevinmiş, sevinçli. 2. İsteğine kavuşmuş, mutlu olmuş.
Örtülü. 2. Gizli saklı. 3. Namuslu, açık gezmeyen kadın.
Hayırlı ve yararlı bir işe karşı Tanrı’nın armağanı.
Mutlu olanlar gibi, mutlulukla.
Bahtiyar, mutlu.
Dayanıklı, sağlam olma.
Küçük çiçeklerin goncası.
Sığınılacak yer, yurt, mesken. Cennette bir mekan adıdır.
Mevcut olarak, kendisiyle birlikte.
Tanrı vergisi, bağış.
Osmanlıcadır; öğüt, nasihat demektir.
Doğma, dünyaya gelme. 2. Doğum yeri. 3. Doğum zamanı, tarihi.
Yeni doğmuş çocuk.
Yılın dört bölümünden biri.
Biçimli, düzgün. 2. Düzenli, vezinli, ölçülü.
Şarap renginde, şaraba benzer.
Bir yana eğilmiş olma, eğilim. 2. Sevgi duyma, sevip tutulma.
Meyra
Parıldayan Işık
Meyleden, aşırı istekli
Çok zayıf.
Bir kişiyi benzerlerinden üstün gösteren nitelik. Beceri
Parlayan, parıldayan, parlak.
Konuk, misafir.
Bir kuyruklu yıldız adı.
Hindistan’da prenseslere verilen unvan.
Sevgi güneşi, ışık.
Umut bağlanan yer.
Güneşle ilgili
Güleç, yumuşak huylu
Sonbahar.
Güler yüzlü, dost, sevecen, güzel
Güneş ile ay.
Güneş ve ay.
Çok nazlı
Güler yüzlü, faziletli kadın.
Güldüğünde ışıklar saçan
Şahların güneşi demektir.
Şanlı, şöhretli, güleryüzlü dost.
Şen, şakrak, güleryüzlü.
Güneşle ilgili.
Rusça kökenlidir; canım benim, bitanem anlamındadır.
Diren, direngen.
Sevilen kız, sevgili.
Güzel bir çiçek
Camın ana maddesi. 2. Liman, iskele. 3. Gökyüzü.
1. Maden ve çini üzerine vurulan camı andırır cila. 2. Dişlerin üzerindeki ince ve parlak tabaka. 3. İnce ve parlak nakış.
Cennetteki inci tanesi.
Minnet etmek demektir.
Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu; 2. Bir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma.
Cennet kapısıdır.
Eski Likya kentlerinden birinin adı. Bir kuyruklu yıldız adıdır. Ayrıca İspanyolca’da da “bak” anlamındadır.
Hayran edilmesi gereken
İnci
Yılın ilk aylarında doğan / Güneş gibi ay gibi parlayan
Amaç, hedef
Gerçek dost olan değerli kimse / Güneş gibi aydınlık. / Canın içi… gibi farklı anlamlarına rastlıyoruz.
Cennet yüzü.
Günlerin şahı padişağı.
Candan, canın içi.
örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek. 2. Benzer, eş gibi.
Eshab’ül-Kehf’in(Yedi uyurlar) isimlerinden bir tanesi.
Huy, alışkanlık, tarz.
Değerli taşlarla süslü taç.
Yarası değerli taşlarla süslü taç
Munzur nehri.
Şiirin bir satırı
Mor ile al, hem mor hem al renkte; moral, motivasyon gibi anlamları vardır.
Sis.
Mor renkte gül
Mor renkte ipek
Acele olunmuş, acelecilik. 2. Peşin, vadesi olmayan.
Değer bakımından eşit olma, eşitlik, denklem.
Makam ve rütbece yüksek olan
Sevilen, aranan
Yücelmiş, saygı gösterilmiş yüce, ulu.
Değiştiren.
Aklanmış, temize çıkarılmış
Müjdelenmiş.
Beyan edilen, bildirilen, açıkça söylenen.
İyiyi, kötüyü ayıran. 2. Apaçık, besbelli.
Gülümseyen, tebessüm eden.
Zorunlu, zorlanan.
Parlak, cilalanmış
Değerli süs eşyası.
kap eden, gereken.
Bilinen şeylerin yardımıyla hiç bilinmeyen bir şey bulma. 2. Yeni düşünce ve anlamlar bulabilen.
İnsanı şaşkınlık içinde bırakan olağanüstü olay.
Seçilmiş, seçkin.
Tedbir, önlem alınmış. 2. Her şey düşünülmüş. 3. Azat olması için sahibinin ölümü koşul olarak kabul edilmiş köle.
Anlayan, kavrayan, idrak eden. 2. Yaklaşan, ulaşan.
Tecil edilmiş, sonraki bir zamana bırakılmış, ertelenmiş.
Eda edilmiş, ödenmiş. 2. Anlam, kavram.
Eser bırakan, eser sahibi
Sağlamlaştırılmış, güçlendirilmiş. 2. Yardım gören.
Anlatıcı, yararlı
Müge
İnci çiçeği
Sevgi. 2. Dostça konuşma, yarenlik, sohbet etme.
Sevenler muhabbeti olanlar. 2. Dostlar, ahbaplar. 3. Bir tarikate sevgi duyanlar, bağlı olanlar.
Kadın dost.
Korku ve saygı uyandıran.
Aydınlatan.
İçten, samimi, dost canlısı
Güneşli.
İyilik yapan, hoşgörülü.
Saygın, saygıdeğer
Görkemli, gösterişli, büyük ve göz alıcı.
İyi haber, sevinçli haber
İyilik haberleri getiren
Nazlılığıyla kendini sevdiren.
İnsanın içini ferahlatan haber.
Kirpik.
Kirpik
Tanrı hükmü, kader, alın yazısı
Kutsal olan, mübarek olan
ÖdüL. 2. Değerlendirici, sevindirici davranış.
İkbal sahibi. 2. Mutlu, kutlu.
Üzgün, acılı, üzüntülü, kederli.
Kırık, kırılmış.
Bir yerde yerleşmiş, orada oturan.
İkram olunmuş, değer verilerek ağırlanmış,
İkramı bol olan
Duru, berrak su.
Yumuşatılmış, mülayimleştirilmiş.
İlham eden, içe doğduran.
Devlet yönetimindeki sivil görevliler sınıfı
Susturan. 2. Gerekli gören.
Tanınmış iman etmiş, İslam dinine inanmış, Müslüman kadın
Kurtaran, kurtancı.
Nurlanmış, ışıklandırılmış, aydın, saygıdeğer
Allah’a teslim olan. Güzel yağan yağmur
Yüksek, ulu, büyük. 2. Ululuk
Nimet veren, yedirip içiren. 2. İyiliksever, velinimet.
Işık veren, aydınlatan
Canayakın, sempatik
Münşire
Anlatımı iyi olan sekreter. 2. İyi hatip.
Son nokta, son sınır, nihayet, akıbet
Muradına eren
Çocuk eğiticisi kadın.
Müren
Büyük akarsu ırmak ve bir tür balık adıdır.
Bir tarikat şeyhine bağlanarak ondan tasavvufun yollarını öğrenen, onun doğrultusunda ilerleyen kimse.
Mürşide
Doğru yolu gösteren kılavuz
Kişilik, şahsiyet, insanlık, cömertlik, iyilikseverlik
Mertlik, yiğitlik
Yiğitlik, Kişilik, mertlik
Barış içinde yaşama, iyi geçinme.
Sicil defterine, kütüğe yazılmış
Adı olan, adlanmış. 2. Parası, sayısı tutarı belli. 3. Belli bir zaman süresi.
Onurlandırılmış, şerefli kılınmış
Vasiyet eden kadın.
Islah eden, düzelten, iyileştirmeye çalışan. 2. Barıştıran, arayı düzelten.
Müslüman
İleri bir tarihte beklenen, gelecek. 2. İstikbal, gelecek (zaman).
Bir bütünün veya kuralın dışında olan
Müjde, sevindirici haber.
Hatırı sayılır, güvenilir, saygın.
Sevgi, muhabbet, dostluk.
Kolayca olan, kolayca bulunan
Çiçekli
Süslü, süslenmiş
Yerden fışkırıp çıkan, akan, fırlayan
Haberci, haber veren.
Çaresiz, olanaksız, zor durumda kalma.
Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Görülmemiş, görülmedik, ender bulunan
Tövbe eden
Seyrek, az bulunur.
Az bulunur, seyrek, ender bulunan
Seslenen, bağıran.
Bayındırlık işleri
Yararsız, boşa giden, boş, işe yaramayan. 2. Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç.
Ortadan kaldıran kişi.
Sözü geçen kişi
Ansızın, birden bire, zamansız, vakitsiz
(Fars.) Ka. – Ansızın, birdenbire.vakitsiz
Ansızın, birden
Uyumlu ses
Şarkı söyleyen
Yeni yetişen genç kız
Körpe, genç kız.Yeni yetişen kız
Ayın ilk günü veya son gecesi.
Birinin yerine geçici olarak oturan vekil
Muradına ermiş
Hoş, zarif kadın
Ateş, alev, sıcaklık.
1. Temiz, pak. 2. Çok ince, çok güzel, zarif.
Gönül resmi, gönül süsü.
İnleyen, feryat eden
Muradına eren, kazanmış, ele geçirmiş.
Name
Mektup, sevgi mektubu
Yetişen, Büyüyen, Çoğalan, Artan, Fazlalaşan, Güç Kazanma, Yetişme, Gelişme, Olma, Namlı, Ünlü, Tanınmış, Şöhretli anlamlarını taşır
Kırmızı gül, gül gibi güzel olan
İnce yapılı, zarif
Cehennemle ilgili. 2. Cin peri.
Yardım eden, yardımcı. Kuran’ da bir sure ismidir. İnsan anlamına da gelir.
Birinin payına düşen şey
Şiir söyleyen, şiir okuyan
Naşire
Dağıtan, yayan.
Altın
Denizkızı
Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış
Nazlanan, işve yapan, cilve yapan
Göz değmesi, göz
Nazlı olması güzelliğinden gelen
Nazlı dost
Nazlı. Naz yapan
Nazlı, alımlı
Cilveli, nazlı
Nazar
Gül kadar güzel olan, nazlı
Becerilerini göstermekte nazlanan
Temiz pak bayan
İnce, narin, terbiyeli, saygılı, güzel zarif anlamlarını taşır
İncelikle, saygıyla, nezaketle.
Yukardan aşağıya inen anlamındadır. Bir yere konan, bir yerde konaklayan
Düzenleyen, tanzim eden.
Örnek, karşılık
Nazlanması gücünden kudretinden gelen.
Usul usul esen yel.
Naz yap, cilveli ol
Naz eden, cilveli, işveli
Naz yapan, işveli, edalı
Ay kadar güzel olduğundan ötürü nazlı olan
Nazlı dost
Sevimli, işveli.
Kendini ağırdan satan.
Ela gözlü, nazlı bakışlı.
Ruhunu yansıtmakta nazlanan
Süzgün bakışlı.
Naz yapan, değer verilen sevgili
Gülmekte bile nazlanan
Nazlıgüz
Ruhundaki hüznü yansıtmakta nazlanan.
Naz yapan
Nazlım
Naz yapanım, işvelim, cilvelim, benim nazlım
Nazlı ışıltı
Nazlışah
Nazlanması gücünden, kudretinden gelen
Nazlışan
şöhretinden yanına yaklaşılmayan.
Nazlı, coşkulu.
Gülmekte bile nazlanan
Ağzından zorla laf alınan. 2. Pek konuşmayan.
Nazlı bir soydan gelen.
Nazlı ama yüreği temiz olan.
Nazlı güzel, nazenin.
Nazlı sevgili.
Vezinli ve kafiyeli sözle, nazımlailgili
Bir tek bakış anlamına gelmektedir
Onur, şeref, ün
Şan, şöhret sahibi.
Fazilet sahibi.
Yol gösteren
Çaresiz.
Soylu, soyu temiz
Çocuk, evlat, oğul, kuşak, sülale, nesil
Yıldızlarla ilgili, yıldızlaraait
Çocuk, evlat.
Çiğ damlası, nem, rutubet
Zengin veya itibarlı bir kadının arkadaşı / Saray hayatında Sultan hanımlarının yardımcıları / Gelinin yardımcısı
Güzel ve enfes olma durumu. 2. Tat güzelliği.
Çiçek
Hayat kaynağı olan soluk, canlılık
Temiz, berrak
Öz varlık kişilik. 2. İnsanın yeme içme gibi ihtiyaçlarının bütünü. 3. Pek hoş, istek uyandıran, çok güzel.
Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel, çok beğenilen
Nefisten doğan şeylerle ilgili. 2. Kişinin kendine ait, onla ilgili.
Gündüz
Irmak, büyük akarsu
Gereğinden fazla
Keskin gözlü.
Kuşak, sülale
1. Çocuk, evlat. 2. Kuşak, soy, nesil. 3. Güzel gözlü kadın.
Mehtap.
Ölümsüz.
Çiçekleri ayrı ayrı ya da bir kök üzerinde sarı ve beyaz renkte bir bitki
Nergisle ilgili.
İnsanın aklını başından alan göz. 2. Nergis biçiminde kesilerek yapılan bir tür hamur işi.
Pehlivan, yiğit
Gözümün bebeği gözümün içi manasına gelir.
Yumuşak, nazik, ince
Yumuşacık.
Silopi ovasında tarihi bir şehir.
Sevinç, gönül ferahlığı
Adı gibi neşeli, şen şakrak olan.
şen şakrak, güzel.
Sevinçli
Sevimli, şen şakrak.
Sevimli güzel.
şen şakrak.
Yaşamın sevimli yanlarını bulan.
Sevimli, nazlı.
İçindeki coşkuyu dışarı saçan.
Ruh sevincini herkese yansıtan.
İçtenliğini, neşesini, coşkuyla yansıtan.
Çok neşeli
Kadınla ilgili, kadınlık.
Temiz, soylu
şiir. 2. Bir toplulukta okunmaya değer şiir. 3. Ata sözü gibi kullanılan beyit veya dize.
Aynı çağda, aynı yaşta bulunan kimselerin tümü, kuşak
1. Yumuşak esinti, yel. 2. Yumuşak huylu.
Yel, hafif esinti. 2. İyi huy.
Yayma, dağıtma, çıkartma. 2. Bir yere yazma, yazdırma. 3. Kitap, gazete bastırıp çıkartma 4. Kıyamet günü tüm insanların dirilmesi
Soylu
Asil isim.
Asil ay.
Sevgi dolu soyu olan.
Sevimli, soylu.
Güzel sözler söyleyen.
Soyunun gülden gelmesi
Gülen bir soydan gelen.
Özel gün.
Güzel bir sonbahar.
Han soyundan gelen
Nazlılığı kanından gelen
Soyu ışık saçan.
Şah soyundan gelen
Soyuyla övünen.
Geçmişinden gelen bir şöhrete sahip kişi.
Saygınlığı ve soyluluğu karakterinde barındıran.
Coşkusu soyundan gelen. .
Soylusun.
Asilliğiyle gözler önünde olan.
İyi hatip.
Kendin gibi olanı sev.
Adı gibi olanı seven.
Kendi gibi olanı sever.
Çok asil bir soydan gelen.
Soylu güzel, asil.
Yüreğindeki soyluluğu dışına yansımış.
Doğuştan sevecen.
Bağra esen.
Bir tür yaban gülü
Yaban gülü. Ağustos’ta açan gül.
Durmaksızın yayın yapan.
Keyif, neşe
Büyüme, gelişme, yetişme.
Son, sonuç, bitim. 2. Öz, özet.
Yepyeni
Ses, seda, makam, ahenk, name
Torun
Makam, ses ve ahenkle ilgili. 2. Nasiple ilgili.
Ateşler, alevler.
Şans, talih
Okşama gönül alma, iltifat etme.
İlkbahar, ilkyaz
Turfanda çıkan meyve. 2. Göğüsleri yeni çıkan kız.
Yeni doğmuş.
Yeni yetişen
Türk müziğinde bir makam ismi
Yeni yeni oluşan gece
Yani açmış gül
Ağıtçı.
Bir işe yeni başlayan. 2. Sık sık iş değiştiren.
Yeni, yepyeni
Müjde, sevinçli haber.
Yeni, çok yeni
Parlaklık, ışıldama. 2. Ağaç çiçeği.
Umutsuzluk.
Taze fidan
Işıklı parlak, çiçek
Bahar çiçeği.
Yeni yetişen
Yeni yetişen, yeni oluşmuş.
Işıklık, parlaklık
Bahar çiçeği.
Yeni gün
Yeni yıl
Genç, taze. 2. Küçük.
Yeni yolculuğa çıkan.
Nevşin
İlk ışık, ilk nur
· Yeni açılmış çiçek.
Yeni doğmuş, yeni doğan çocuk.
Vadi.
Şiir.
Aydınlık, ışık, parlaklık, güneş
Murada ermek, gerçekleşmiş dilek
Ateşler, cehennem
Nurlu, parlak. 2. Işık veren cisim, cisim haline gelmiş nur.
Temiz olma.
İç temizliği, paklık
Naziklik, zariflik, incelik
Temiz, titiz insan
Temiz, pak
Adanan şey, adak.
Ne kadar, ne denli, nasıl, oldukça çok
Bağırma, sesle çağırma, haykırma
Menfaat, fayda
Bakış. bakma, göz.
Resim, resim gibi güzel
Koymuş, koyulmuş.
Fidan, taze sürgün.
İnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi
Gizli, saklanmış, görünmeyen, sır, giz
Türk müziğinin en eski makamlarından biri.
Allah’ın emaneti
Afrika kıtasında bir nehir
Işıklı mavi ve lacivert
Parıltı, ışık.
“Mucize” cennet kapısındaki meleklerden biridir.
Mavi renkte, çivit rengi
Nil havzası hanlarından.
Çivit mavisi.
Su gibi ışıltılı, değerli.
Geniş yapraklı, durgun sularda yetişen bir su bitkisi
İyilik, iyi bir yaşantı için gerekli şeyler
Ancak rüyada karşılaşılabilen nadide güzel
Nurlar, aydınlıklar, ışıklar – Ateşler – Cehennem
Zerdüşt dininde Arafat. 2. Meydan.
Kadındemektir. Kuran’ da bir sure adıdır.
Yılın dördüncü ayı
Aydınlık kadın
Kadınlar.
Unutma, hatırdan çıkartma. 2. Unutulma.
Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat.
Asiller, soylular.
Pişman olma, pişmanlık
Arkadaşlar.
Modern.
Zarif söz, nükte
Güzel ve hoş kokulu
Şaka
örnek.
Yeni açılmış tomurcuk
Işık, aydınlık
Kutsal ışık
Evreni, âlemi aydınlatan ışık.
Işıklı, nurlu, aydın
Nur yüzlü. 2. Görünüşü saygı uyandıran.
Ay ışığı gibi nurlu
Aydınlık yüzlü kraliçe, güzel kadın
“Nurluyum, ışık saçıyorum” anlamında kullanılan bir ad.
Işık canlı, can ışığı
Cihan’ın nuru, ışığı. Dünyaya ışık saçan
Nur toplayan
Işık saçan dal, ışıklı dal
Işıktan yapılmış
Işık saçan güzel.
Nur yüzlü, nur gibi güzel.
Nurlu olduğu gibi aynı zamanda da tatlı dilli.
Işık gibi güzel doğmuş olan ışık gibi doğan, doğan ışık
Işık saçan işveli güzel.
Aydınlık veren, ortalığı ışık içinde bırakan. Nur ve efşan kelimelerinden birleşik isim
Aydınlık el, ışık el
Aydınlık, parlak, ışık, gözün aydınlık kısmı
Işığı artıran, ışık saçan.
Gençliğiyle ışık saçan.
Işık gör
Gözleriyle ışık saçan, göz kamaştıran.
Işıklı gül, gül gibi güzel ve aydınlık
Nurlu gün, günün ve bütün hayatın nurlu parlak olması
Nurgüz
Sonbahar ışığı.
Işıklı hal, aydınlık durum
Aydın hükümdar
Aydınlık, ışık saçan hanım.
Hayallerdeki ışık.
Aydınlık, parlak, hayat
Işık saçan hilal.
Nurlu kadın.
“Nuriye” isminin kısaltılarak söylenen bir biçimi.
Işıklı, ışıktan gelme
Pırıl pırıl parlayan ışık, aydınlık ışık
Aydın, parlak kadın.
Kanı ışıklı olan
Aydınlı, ışıklı, parlak. 2. Saygı uyandıran, temiz.
Melek gibi saf ve temiz güzel
Güzelliğiyle göz kamaştıran sevgili.
Işık saç, ışık ol, nur gibi, gökkuşağı gibi güzel ol
Işıklı öz, aydınlık öz, özü kendisi aydınlık kimse
Işıklı kanat
Işıktan yapılmış ve peri kadar güzel; güzel ışıklı peri
Işıklı, aydınlık sabah.
Işık dağıt, ışık saç
Işıldayan hükümdar
Işıksal ışıkla ilgili
Işık veren ad, ışık saçan san, ışıklı san, ışıktan yapılmış ad
Işık gibi say, ışık gibi bil anlamında
Aydınlık ses
Sel gibi ışık
Aydınlık müjde.
Işık seli
Aydınlık gökyüzü
Işık gibi nurlu
Nur ve Sena isimlerinin birleşiminden oluşmuş bir isimdir
Nur ve senem isimlerinin birleşimidir
Işık. 2. Aydınlıklar senin.
“Işık ser, çevreni aydınlat” anlamında kullanılan bir ad.
ışığıyla göz kamaştıran.
Işığı sev, ışık sev
Aydınlığı seven.
Aydınlığı sever.
Sevilen, ışık saçan.
Işıklı ve sevimli
Aydınlık ol ve sevin
Nura layık, ışığa, aydınlığa layık
Aydınlık ve gümüş gibi parlak
Işıklı, aydınlık yüz
Nurşin
Tatlı ve lezzetli
Yüreğide kendi gibi nurlu olan.
Işık saçan bir soydan gelen.
Su gibi aydınlık ve güzel
“Sen ışıksın, nur gibi aydınlıksın” anlamında kullanılan bir ad.
Mücevher gibi parıldayan, ışık saçan.
Alacakaranlık ışığı.
Parlak ve ışıklı olan.
Nur gibi parlak ve aydınlık olan.
Teni ışık gibi beyaz olan
Işık küresi.
Işık saçan, ferahlatan.
Işık, parlaklık, aydınlık veren.
Nurlu, ışıklı kadın.
Altın gibi parlak ışık.
İçene ölmezlik sağlayan su, ab-ı hayat.
Sürekli içme, içtikçe, içerek.
Sevinç, eğlence, neşe.
Tatlı, lezzetli. 2. içki.
Gökyüzündeki en parlak yıldız
Müjde.
Yazılmış şey, mektup.
Sevinç, eğlence.
Yurt, mesken
Tomurcuk, aynı türden şeylerin oluşturduğu yığın küme
Sevilen kişi
Kırgız ve Kaşgar Türkleri’nde dişi peri
Ateş gibi canlı, hareketli
Ateş gülü
O tatlı dil
Armağan
ötüşen, şen, şakrak.
1. Eksiksiz, tam. 2. Yakışıklı, hoş görünen. 3. Eflatun renkli.
Öke
İyi, uygun, güzel
Gül gibi güzel.
Öğün
Güzelliğinle, herşeyinle, övün, kendini öv
Tavsiye
Akıllı zeki, bilgili.
Oka ilişkin
Hep sevilen, beğenilen ol
Hızlı akan su
Ana karaları birbirinden ayıran büyük deniz
Savaşta ele geçirilen mal
Mutlu, ongun, şans, talih
Bilgi ve görgüde olgunlaşan
Bilgi ve görgü bakımından zengin kimse.
İçimi güzel, iyi su.
İsim yap, adın duyulsun.
Olma işi, olma biçimi var oluş
Gözde, sevilen, beğenilen
Ömür anlamı taşıyan, ömrün sahibi
Yaşama süresi, hayat
Uzun yaşayan, uzun ömürlü.
Güzel, düzgün, doğru, uygun, namuslu.
Önay
Ay’ın ilk günlerindeki hali, hilal
Mühim olan, gerekli olan.
Önde giden, ileri giden, önde olan
Kurtuluş
Sağlık, mutluluk
Ön ayak olmak
(ilk çocuk için) ilk iz, önceki iz
İlk çocuğa verilen bir ad.
Değerli bir taş
Ateş gibi kızıl renkte ay
Ören
Eski yapı ya da kent kalıntısı
Örende yetişen bir tür gül, ak gül, yaban gülü
Gelenek ve görenekle ilgili örfle ilgili.
Süs, motif
Urgan, ince hat, ip.
Ateş kırmızısı
Örgün
Türlü ve düzenli parçalardan oluşan
Değerli bir çiçek
Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey. model. 2. Bir bütünün niteliğini anlatmak için bütünden ayrılarak verilen küçük parça. göstermelik, numune. 3. Bir şeyin benzeri tıpkısı, misal. 4. En iyi biçimde olan.
Gölgelik yerde yetiştirilen bir süs bitkisi, yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasında bulunan
1. Makam, öenmli yer. 2. Gizemli, gizli.
Neşesi eksik olmayan
Kaynak, suyun topraktan çıktığı yer.
Hekim, doktor.
Alev kızıllığında ay.
Sığırcığa benzeyen ötücü bir kuş.
Yuvarlak, yumurta biçiminde olan, yan yuvarlak.
Övme, övmek için söylenen söz
Övgüye değer, övülmeye değer, övülesi
övmeye değer gördüğüm.
Övgün
Övülmüş, övülen kişi
Övgünç
Bkz. Öğünç, övünç
Övünmeye yol açan ya da hak kazandıran şey, kıvanç, sevinç
İğne, firkete, tığ, ya da mekikle yapılan, ibrişimden önce dantel oya gibi güzel olan
Nazlı ve kibar
İnce, kibar, nazik kız.
Sevimli zarif kişi.
İnce nazikçe, güzelce.
Er ince ayrıntısına kadar çok güzel olan.
Hikaye/ Masal
Derinlik, bir cismin uzayda doldurduğu boşluk, kıvrım, bukle
İnce akan su, derecik
Beğenilen yer, güzel yer
1. Bir kimsenin benliği, manevi varlığı. 2. Bir şeyin temel ögesi. 3.
Özü kızıl sabah vakti, öz al renkli tan
Özü altın, altın gibi içsel varlığı olan; halis altın
İnsanı şair yapan, gül gibi güzel
Yeminine bağlı kimse.
Özü aydınlık, içsel varlığı pırıl pırıl
Özden Ay gibi doğan tan
Hiçbir katkısı olmayan bal, gerçek bal, katkısız bal, bal özü
Başak gibi güzel olan.
Bireyin kendi varlığı, gerçek ben anlamında
Özünü bil; ayrıntıyı değil öz” olanı bil, özü bil
Özünü bilen, öz bilgili
Değer verilen sevgili.
Kişinin kendi içinde, özünde, canda olan
Hediye, armağan.
Kişinin kendi içinden, özünden, candan olan
Kısa, öz şeyler
Öz derleyen
Özdeş
Birbirine benzeyen, eşit nitelikli, özce eş
Büyük hassasiyet göstermek
Ay gibi çok güzel
Özenerek yetiştirilmiş gül özen gülü, istek gülü
Bir şeye özenen bir şeyi titizlikle, özenle yapan, özenen
Kendisine özen gösteren kimse.
Özenerek yaratmış
Özer
Yiğit, doğru kimse.
Aydın kişilik
Başka, özel. El, yabancı.
Cana can katan
Özgen
Başına buyruk, rahat
Özden ve gönülden
Özgü
Özellikle birine ya da bir şeye ait, mahsus olan
Özgül
Gerçek gül, benim gülüm anlamında
Özelliği, özgülüğü olan ay; özü, kendisi güle benzeyen ay
Benim kendi gülüm
Özgün
1. Nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. 2. Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan.
Benzeri olmayan el, çok güzel el, eli çok güzel olan kimse
Sıcak kanlı olan.
Kendisine has nitelikleri olan güzel.
Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, koşula bağlı olmayan, başına buyruk, hür
Özü yabancı olmayan, kendi ilimiz
Özü ipekten
Gerçektem eş olan kimse.
Özünde kutsallığı barındıran.
Özlem
Hasret, bir şeye karşı veya bir kişiye duyulan kavuşma isteği
Hasret çekilen, özlenen
Özlem duyulan, kavuşma isteği uyandıran görme isteği uyandıran, hasreti çekilen
Kavuşma isteği çeken
Özlem duygusu, hasret çekme.
Nil nehri gibi verimli.
Gerçek ışık, ışığı özlü olan
Peri kadar güzel
Gerçek petek
Gerçek pınar, gerçek kaynak
Güçlü kişilik
Öze bağlı, özle ilgili
Öz ses, öz bilgi, gerçek bolluk
İçten gelen sevgi
İçtenlikle seven.
Besleyici su, bitkilerin dokularında bulunan su
Güzel tenli
Sağlam, sağlıklı kişiliği olan
Özüm
Kardeş gibi görülüp, sevilen
Hakkıyla kazanılmış ün
Kendinden bir şeyler verme işi, bir amaç uğruna kendi yararından vazgeçme
Temiz, lekesiz, halis, saf
Su gibi temiz ve saf olan kimse.
Süt gibi temiz bir karakteri olan.
Orta Asya’da bir yayla adı
Uysal, yumuşak kişi
Bir kır çiçeği; sarı ve beyaz
Parça, bir bütünden ayrılmış küçük bölümler.
(Parla-maktan buyruk) ışık saç, tutuşup alev çıkar
Parlayan, ışıldayan. 2. Temiz ve ışıklı. 3. Göze çarpacak kadar başarılı olan.
Nur gibi parla, ışık saç
Işıldar, ışık saçan
Badem.
1. Son, nihayet. 2. Uç, kenar.
1. Aşama, rütbe, derece. 2. Basamak, merdiven basamağı. 3. İkizlerin b
Kararlı, temelli
1. Saygın, rütbeli. 2. Kalıcı.
Güz, sonbahar.
Çayır, çimen
Pek
1. Sert, katı. 2. Sağlam, dayanıklı. 3. Hızlı.
Çok temiz, çok ak.
Ay gibi güzel
Çok tatlı, çok sevimli.
Çok değerli, çok kıymetli.
Sağlam, temiz soydan gelen.
Sağlam öz, özü sağlam kimse
Çok neşeli, çok sevinçli
Çok saf ve temiz.
Sağlık için kullanılan bitki, pelin otu
Pelin + Su isimlerinin birleşimi
Meşe ağacı ve yemişi
Pelşin
Yeşil yaprak
Kırmızı beyaz renklerin karışımı
Pembe renkli gül gibi olan
Nazlı güzel
Pembe renkli ışık saçan.
Beyoğlu’nun eski adı.
Kahkül
Yaprakları gri yeşil ve tüylü, çoban yastığı da denilen bir bitki
Sevgili, sevilen, canan.
Düşsel bir varlık, bir tür enerji varlığı
İçtenliğiyle güzelleşen kadın
Peri yüzlü, peri kadar güzel.
Uçmuş, soluk, solmuş.
Periler perisi, çok güzel
Kuş tüyü.
Gönül tokluğu
Çok güzel olmasından ötürü nazlanan
Kadınların en güzeli.
Peri gibi, periye benzeyen.
Peri gibi güzelliğiyle göz kamaştıran.
Peri gibi güzel yüzlü.
Peri yüzlü, çok güzel.
Peri kadar güzel ve su kadar saf olan
Peri gibi çok güzel.
Peri kadar güzel sevgili.
Peri çocuğu, çok çok güzel
Kırmızı altın.
Bezek, süs.
Uçan, uçucu
Naz, nezaket, gönül tokluğu
ışığa gelen kelebek.
Mavi renkli, değerli bir süs taşı.
Geceleri ışık çevresinde döner küçük kelebek.
Besleyen, besleyici, eğiten, eğitici.
Ülker yıldız takımı (Süreyya)
Güzellik, cilve
1. Kırağı, çiy. 2. Sis. 3. İnce ince yağan kar, çisenti.
1. Beğenen, beğenmiş. 2. Beğenme, seçme.
Sonraki, en son
Arıların ballarını biriktirdiği balmumu altıgen kutucuklar
Gurur.
Badem.
Belli, açık, ortaya çıkmak, oluşmak
Yüz, sima
Ölçen, ölçülü
Yemin, ant.
Gizli, saklı
Yaşlılar, ulu erenler, ermişler.
Süs, bezek
Güvercine benzer bir kuş türü.
Mavi renkli ve değerli bir süs taşı
Kadeh, şarap bardağı
Su kaynağı, göze
pırıl pırıl ikilemesinin tekil hali, ışıl
Işık yansıması
Pırıltısı olan, parlak. 2. Süslü, özentili.
Değerli bir tür elmas.
Koyu pembe renkli bir bahar çiçeği.
Koyu pembe renkli bahar çiçeği
1. Dikenli tohumu insanların giysilerine, hayvanların tüylerine yapışa
Çiçek tozu
Hükümdar kızı
1. Pulla işlenmiş, pulla süslenmiş. 2. Süslü, bezenmiş.
Pınar
Çok uyumlu.
Bitkilerin saçaklı kökü ya da püskülleri; şakaklardan sarkan saç, zülüf, perçem
Bir çeşit çalı, meşe filizi
Rengarenk, çok renkli
Çok parlak, aydınlık.
Bereketli
Çok hevesli, çok istekli.
Huzur dolu.
Nur İçinde
Çok şöhretli
Pürşen
Neşe dolu.
Taptaze.
İnce ince yağan yağmur.
Oğul vermek.
Olgun, yetkin.
Dördüncü
Dördüncü olarak,
Rica eden, yalvarıp yakaran.
Bir yıldızın yakınında bulunan bir başka yıldız
Kabullenen, rıza gösteren. 2. Boyun eğen.
Her türlü destek, ayaklık.
Bolluk içinde, rahat yaşayan.
İstek, arzu. 2. Beğenme, itibar.
1. Rağbet eden, isteyen. 2. Bol hediye.
Hz. Yusuf ve Bünyamin’in annesinin adı
Sakin, rahat
Acıyan, esirgeyen
Bal arısı.
Koruyan, esirgeyen
Parlak, parlayan
Farlayan, ışıldayan
Acıyan, esirgeyen, merhametli.
Sade, saf, katıksız
Köle, cariye.
Herhangi bir alanda üstünlük sağlamaya çalışanlardan her biri.
Durgun, sessiz, hareketsiz.
Yazılan şey, mektup.
Yazan, çizen.
Rakseden, dans eden oynayan. 2. Sarkaç.
Geçimini dans ederek sağlayan kadın.
Bir bitki
Fırlatan, atan.
Güzel, hoş görünen
ince bakış
Akıllı, ergin
Sağlam, kökten güçlü, 2. Bir bilgi dalında, özellikle din bilimlerinde çok bilgisi olan.
Âdet, töre, merasim, tören
Büyük dağ.
Maaş, aylık. 2. Görev.
Çok merhametli, pek esirgeyen.
Bahçe, cennet
Ağaçlık ve çimenlik yer
Koku, güzel koku.
Nisan ayı.
Boyun eğen kimse
Bahar
1. Kış sonlarında yapılan ekim. 2. Eskiden ozanların bahara girerken b
Bolluk, rahatlık.
Bolluk, rahatlık.
Arkadaşlık, yol arkadaşlığı.
Varlık içinde yaşayan
Yüksek, yüce
Rahatlık ve huzur içinde yaşayan.
Bolluk ve rahat içinde yaşayan kimse.
Kadın, eş, arkadaş
Ulu, saygıdeğer
Gidiş, yürüyüş.
1. Kurtulma, kurtuluş. 2. Ar. Bolluk, genişlik, varlık.
Yol gösteren
Gururlu, ağırbaşlı, yüksek.
1. Gururlu, ağırbaşlı. 2. Saygın yüce, yüksek.
Ürkmüş, korkmuş.
İşaret ile ilgili – Simgesel
Bakılan, imrenilen, nazar olunan
Çok ses çıkaran, çınlayan
Al renkli.
Renkli, boyalı, güzel
Ateş renginde olan
Bağırma, çığlık
Işığın cisimlere verdiği görüntü niteliği; boya, tarz, şekil, usül.
Erişen, yetişen
Özlem, hasret.
Erişmiş, yetişmiş, olgunlaşmış.
Göz bebeği.
Gül biçiminde, gül gibi, gül gibi güzel olan.
Resmi anlamındadır
Yerinde, uygun, yakışır
Yürüyen, giden, akan
Yürüyüş, gidiş.2. Tarz, usul, yöntem, üslup.
Güneş ışığında parlayan su damlası / Göz alıcı güzellikte olan
Çimeni, ağacı bol olan yer, bahçe.
Her şeyin evveli, tazesi
Fesleğen, güzel kokulu bitki
Bir daha, yeniden, tekrar
Güzel koku.
Suya doymuş
Onurlu, ağırbaşlı
Gelenek, töre, yöntem.
Bağ, bağcı, üzüm.
Ağır başlı, vakur, ciddi
Acıma, yumuşaklık, 2. incelik, zariflik, içlilik.
Dişi ceylan yavrusu / Yarık, çatlak, aralık
Dünya işini hoş görenler, alçak gönüllüler, kalenderler.
Küçük, kısa yazılmış kitap, mektup
Elçilik, peygamberlik
Suya doymuş, suya kanmış
Yumuşak huylu, yavaş, ağır kimse.
Eski Urmuye şehri.
1. Gün kokusu. 2. Aydınlık veren.
Gün doğumu
Güneş ışığı
Uzun öykü, çingene
Aydınlık
Aydınlık, gözdeki ışık.
şık saçan, alim, ulema
Gül rengi, pembe ile kırmızı arası bir renk
1. Pembe elmas. 2. Gün doğumu 3. Gül çiçek
Güneşin doğuşu, altın güneş
Üstünlük, önderlik, üstün olma
Güzel kokulu
Üretken insan, hareketli, yaratıcı kişi.
Ruha canlılık katan.
Yüzü nurlu,
Şen ruhlu, neşeli, canlı kimse.
Ruhla ilgili.
Ruhla ilgili olan, ruhi.
Yanak, yüz, çehre
1. Yanak. 2. Yüz, çehre. – bk. Ruhsar
İçi içine sığmayan, coşkulu / Ruh+Sel
“Sen cana can katıyorsun” anlamında kullanılan bir ad.
Ruh güzelliği olan.
Samimiyeti yürekten olan.
Gül kadar temiz bir ruha sahip olan
Şen şakrak bir ruh yapısına sahip olan.
Hüzünlü bir ruh yapısına sahip olan.
Nazlı, nazenin bir karaktere sahip olan.
İçindeki enerjisini herkese yansıtan.
Şöhret arzusu içinde olan.
Neşeli bir ruh yapısı olan, şen şakrak,
Güler yüzlü
Büyüleyici, sihirli, efsun / Peygamberimizin kızlarından birinin adı
Firdevsi’nin Şahname”sinde geçen, 11. yüzyıl İran efsanevi prenses
Hz. Ebubekir(R.A)’ in eşi
Küçük köpek takımyıldızında en büyük yıldızın adı / bir sahabe adı
1.Büyük yıldız, 2. Bir sahabe adıdır
Hoş, nazik, ince
1.Yavaş yavaş, adım adım. 2 (Arapça kökenli)Hoş, ince, nazik,
İncelik, zariflik.
Yavaş yavaş, adım adım. – bk. Rüveyda
Düş, uykuda görülen şey
Bütün rüyaların yücesi
Görme.Kalp gözüyle görme
1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel.
Gündüz, gündüze ait olan
Mutluluk, sevinçli olma
Hafif bir rüzgar
Tatlı dost
Şirin güzel.
Güneşin doğması ile başlayan zaman bölümü
Güzellik, yüz güzelliği
Güzellik
Sabah ışığı, günü aydınlatan
Sevimli, nazlı.
Işık saçan.
Güzel şirin, hoş
Sabreden, sabırlı
Yerinde duran, kımıldamayan
Ergin olmamış kız çocuğu.
Parlak, ışıklı.
Acı, yoksulluk, haksızlık gibi üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi. 2. olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme.
Kadınların sabırlısı.
Sabırlı, sabırla ilgili
Sabırlı kadınlar.
Secdeye varan, yere yüz süren
Gelinin başına saçılan çiçek, şeker, arpa; para gibi şeyler. 2. Düğün armağanı.
Ses, yankı
İçten bağlılık, sağlam güçlü dostluk, doğruluk.
Neşeli, sevinçli
Başta bulunma, öne geçme, liderlik.
Yüz yapraklı katmerli bir gül çeşidi
Yalın, gösterişsiz, şekersiz
Kendi halinde içten, iyi ve temiz dost.
Temiz yürekli.
Temizliği, dürüstlüğü ve güzelliğiyle bilinen.
Durum, safım, yalınım
Yakınlık. 2. Niyet, fikir, 3. Asıl konu üzerinde konuşulacak şey, konuya dönmek.
1. Yüz bin. 2. Çok fazla.
Mutlulukla ilgili.
Sadık, gerçek dost. 2. Doğru sözlü.
Uğurlu, mutlulukla ilgili
Sadık kimse
Çarpma, vurma, 2. Sarsıntı. 3. Hiç beklenmedik bir anda başa gelen bela
Göğüsle ilgili, göğüse ait.
Sevinçli, neşeli, memnun
Onurlu.
Tan vakti
Şafak aydınlığı
Düşman saflarını yarıp bozan.
İçi temiz ve saf olan.
İçi temiz, kötülük nedir bilmeyen.
Temiz, içten dost.
Güzel ve temiz insan.
Yassı ve düz olan yüz.
Nazlı, çok naz yapan
Çok aydınlık, temiz kimse.
Mavi renkli, değerli bir taş.
1. İnce, güzel ses. 2. Islık.
Katıksız, katışıksız saf
Saflık, temizlik, dürüstlük.
Gül gibi, katıksız, saf, duru, temiz.
Şahların yaşam öyküsünü anlatan manzum eser.
Sahip çıkma, benimseme. 2. Koruma arka çıkma.
Dindar, mutlu, temiz kalpli
Hükümdarlara yakışacak kadar güzel, eksiksiz olan.
Çöl
El açıklığı cömertlik.
Şarap.
Hükümdar eşi, şah hanımı
Büyük inci, kenevir tohumu
Üstün ve kalıcı nitelikte olan
Bir şeyi elde etmiş olan
Sahip olan
Mezarın baş ve ayak ucuna dikilen, üzeri yazılı ve çiçekli mermer taşı
Yüksek, yüce, dağın zirvesi
Deniz ve göl kıyısı
1. Geceleri uyumayan, uykusuz. 2. Büyücü, büyüleyici güzel.
Zar etmekten gelir. Ağlayan, dert çeken, içli anlamındadır.
Mitolojide başı insan, gövdesi yılan biçiminde efsanevi canavar
Çok ağır bir tür tokmak ya da çekiç. 2. Vurucu ağırlığı mekanik olarak yükselten ve düşüren makina.
Şahname
Şahların yaşam öyküsünü anlatan manzum eser
Nazlı, çok naz yapan
Resmedilen.
Sözü geçen, otoriter ve saygın kadın.
Aydınlık kimse
Kır, ova, çöl
Büyük yol, ana yol, ana artel.
Çöl ışığı
Kaya, kütle.
Dallı budaklı ağaçlar. 2. Ağaçlık yer, koruluk.
Şahsen
Kendisi. 2. Yüzünde görülen. 3. Cisim, şekil, görünüş bakımından.
Kızların en güzeli
Güzel kadınların en güzeli, şaheser
Gücünü gösteren.
Gücünü gözler önüne seren, güçlü.
Sahur vakti doğan kız çocuklarına verilen bir ad.
Büyük inci
1. Yanlışlık yapmayan, yanlışsız, doğru. 2. Amaca, hedefe uygun. 3.
Mutlu, uğurlu
Yıldırım. 2. Sebep.
Şaikane
İsteklice, şevkli olarak.
Oruçlu, niyetli
Şairler, ozanlar.
Seyreden, hareket eden, yürüyen.
Değer, kıymet.
Düğün çiçeğigillerden, çiçekleri türlü renkte, çok yıllık güzel bir süs bitkisi.
Kadehlere içki dolduran, dağıtan.
Su veren, su dağıtan.
Durgun, hareket etmeyen, kımıldamayan, kimseyi rahatsız etmeyen
Şükreden, durumundan memnun olan kimse
İçki dağıtan kadın.
Güzel ötüşlü bir tür kuş.
Yararlı, iyi, elverişli
Sağlıklı, sağlam, esen. 2. Eksiksiz. 3. Korkusuz, kendinden emin.
Saniyeden daha küçük zaman birimi
Yeni yılın gelişini kutlamak amacıyla Muharrem ayında yazılıp sunulan kaside.
Tavsiye edilen, beğenilen kadın.
Salınan, nazlanan kadın.
Üzüm gibi, bir sap üzerinde bir arada bulunan
Sultanlık, hükümdarlık.
“Semahat” isminin bir başka söyleniş biçimi.
İşitme yetisi
Cömert, eli açık.
Şamile
Kaplayan, içine alan, çevreleyen. 2. Genel olan, herkese ait olan. (Ar.)
Bir şeyin içi, özü, merkezi, temeli, kökü.
Sekizinci
Meyve veren, meyveli
Duyan, işiten, yüce, ulu, yüksek
Yüksek yer, tepe, üst
Değerli kürkü olan bir hayvan türü
Güneyden esen sıcak rüzgar
Şan
Ün, nam, şöhret
Sanlı ol, ünlen
Çamfıstığı ağacı, 2. Sevgilinin boyu posu.
Çok güzel kadın, put
Put gibi güzel ve parlak kadın.
1. Çam fıstığı ağacı veya kozalağı. 2. Sevgilinin boyu posu.
İş, meşgale.
Düşünmeden, kendiliğinden, doğan düşünce, fikir.
Sivil rütbelerden ikincisi. 2. Dakikanın altmışta biri. 3. Fizik ve mekanikte zaman birimi.
Nurlu, ışıklı, güzel olmasıyla tanınan.
Halis, saf, katkısız
Hükümdarların oturduğu büyük yapı
Saf, temiz, kalabalık, topluluk
Giderle yapılan, masrafla ilgili.
Albenili, çekici, büyüleyici, sevimli, güzel
Hatıra, anı.
Doğan parlayan.
Sarışın dost.
Sarı renkli çiçek.
Sarışın, gül sarısı renkte.
Sarışın güzel.
Sarışın kız.
Doğu yönünden.
Helis biçiminde olan, helozoni.
Koyu yeşil renkte, değişik biçimde yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan, bir bitki türü .
Genellikle şeriata aykırı düşen, öteki dünya ile ilgili şeyleri alaylı bir dille işleyen manzumeler.
Örten, kapatan.
Mütevazi, sadık
Yaşamı uzun sürmesi için doğumundan önce erenlere adanan çocuk. 2. Satmak işi, satış.
Yükselen, yükselip ortaya çıkan.
Satılan gül.
Kendisini adamış hanım.
Uzun ömürlü olması için doğumundan önce ermişlere adanan çocuk. –
Hücum etme, saldırma.
Koruma, gözetme ile ilgili.
Şayan
Yakışır, yaraşır
Saygılı, hürmet eden.
Koruma, yardım, sahip çıkma
Bu yoldan, böylelikle.
Değerli, layık.
Yazlık, yazlık ev.
Sayılan, sevilen
Sayılasın ve gül gibi güzel olasın
Yayılmış haber. 2. Yaygın söylenti.
Yayılmış olarak, herkesçe duyularak.
Ezilmiş, yıpranmış, eskimiş.
Her zaman saygı gör
Şaylan
Nazlı, neşeli.
Saygınlığıyla ışık saçan.
Cennette akan suyun çıkardığı ses, cıvıldaşan, ötüşen
Öten, cıvıldayan, şakıyan.
Benzeri olmayan, farklı.
bk. Şadiye
Yedi.
Güzellik
Suda yüzme.
güzel, şirin, çekici
Allah yolunda olan kadın, hayırlı kadın, cömert, iyiliksever
Sabır, tahammüL.
Uzun kirpikli, kirpikli göz
Çiğ, gece nemi, jale
Havada buhar durumundayken gecenin serinliğiyle yerde ya da bitkilerin üzerinde toplanan su damlacıkları, çiğ
Gecenin ışığı, Ay ışığı
Testi. 2. Şarap kabı.
Yağan ilk yağmur
Seçkin, seçilmiş güzel.
Seçilmiş, seçkin.
Öne çık!, Üstün ol!, tercihleri kazan
Seçil ve Ay gibi güzel ol
Üstün dost
Güzelliğiyle üstünlük sağlayan.
Naz yapmasıyla kendine üstünlük sağlayan.
çevresindekileri ferahlatmakla beğeni kazanan.
Üstünlüğüyle şan şöhret sahibi olan.
Saygınlığıyla beğeni toplayan.
Üstün nitelikli bir soydan gelen.
Temizliği ve saflığıyla herkesin beğenisini kazanan.
Tan vakti gibi güzelliğiyle beğeni kazanan.
Beğenilen, üstün tutulan sevgili
Beğenilmiş, seçilmiş. 2. Şairlerin, yazarların bestecilerin eserlerinden alınmış, seçme parçalardan oluşan eser, güldeste.
Benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit
Ses yansıması, yankı
Can dost.
Sevimli sesler çıkartan.
Kıpır kıpır güzel
Nazlı güzel.
Sesiyle ışık saçan.
Çağlayarak akan su
Bazı deniz kabuklularının iç yüzünü kaplayan parlak madde
Uyanık, dikkatli, gözü açık
Birinin bağışlanması için aracı olma, bağışlanmasını dileme. 2. Arka çıkma.
Şefkatli, acıması, esirgemesi bol olan
Acıyarak ve koruyarak sevme sevecenlik, sevgi duygusu.
Türk sanat müziğinde bir makam
Zeki ile aldı birleştiren.
Cömertlik, el açıklığı.
Kuşkanadının en uzun tüyü
Şafak vakti
Güzel dost.
Tan vakti açan gül.
Günün ilk ışıkları.
İlk göz ağrısı.
Işık saçan.
Güzel bir soydan gelen.
Tan ağartısı.
Büyücü. 2. Büyüleyici, büyülü gibi.
Çok güzel, büyüleyici kadın.
Akıllı, kurnaz
Duygu, his.
Tatlı şaşı, yarım şaşı
1. Yumuşak. 2. Kolay. 3. Taze, körpe
Doğu müziğinde bir makam / Çoknazlı
Kuş kanadının en uzun tüyü.
1001 gece masallarında bir masal kahramanı kadındır. Kendi kendine yaşayan özgür manasındadır.
Terbiyeli, şehirli, nazik anlamlarındadır. Bir başka anlamı ise aya ait, aylıktır.
Kentin en büyüğü, vali.
Kentin nazlısı
Çorba yapmakta kullanılan, türlü biçimlerde kesilerek kurutulmuş buğday unu hamuru.
Sevimli, cana yakın
Çok tatlı bir kayısı çeşidi. 2. Bir çeşit hamur tatlısı. 3. Çok sevimli, cana yakın kız.
Sabır, dayanma, tahammül.
Gönül rahatlığı, kafa dinçliği, inanç. 2. Rahatlık, dinlenme. 3. Ağırbaşlılık. 4. Güvenç, güvenme.
Şekilcilik. biçimsellik.
Şükreden.
Taşkın su
Büyük çağlayan, çavlan, akarsuyun yüksekten yere düştüğü bölümü
1. Esenlik. 2.Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvenlik içinde
Sellerin çok olduğu ay
Bir kilim motifi adı
Bir suyla yıkanmış temiz, berrak.
Coşkulu, hareketli, taşkın hareketli.
Bir söğüt cinsi/ Sel, taşkın, su
Yürekten dost.
Seldağ
Dağlardan akan sel, dağ seli
Gül kadar güzel.
Selden gelen
Müjde
Ayın müjde ile doğuşu
Türklerin ana vatanında akan önemli iki nehirden biri. (Yenisey ve Selenga)
Selin oluştuğu gün, sel günü
Bozulmuş, soyulmuş şey.
Güzel konuşma ve yazma yeteneği.
İlk doğan kız çocuğu
Eksiği, kusuru olmayan doğru kişi
Övünç / Coşkun akan su
Ay gibi parlak ve gür akan su
Ufak sel
Bağlı, boyun eğmiş / Akıcı / kolay, yumuşak
Sel gibi akan parıltı, selin ışılı
Sel gibi akan ışın
Barış içinde, huzur, erinç
Sermin / barış yanlısı
Yüreğindeki ışığı büyük bir coşkuyla saçan.
1. Bıldırcın eti. 2. Tih Çölünde bulundukları sürece İsrailoğullarına Allah tarafından kudret helvasıyla birlikte, karınlarını duyurmaları için gönderildiğine inanılan kuş.
Önder
Gönül rahatlığı.
Yaz kış yeşil kalan ince uzun birağaç
Selvi + Can isimlerinin birleşiminden oluşur.
Boylu poslu endamlı
Selvi gibi nazlı; nazlı salınan
Gökyüzü
Gökyüzü gibi temiz ve sessiz dost.
Gökyüzü gibi yüksek. 2. Bir gül gibi güzelliğe sahip olan.
Sema yapan. 2. Gökyüzü hükümdarı.
Cömertlik, el açıklığı
Nurlu gökyüzü.
Semizlik / yasemin çiçeği / sperma
Cömert gönüllü, eli bol
Güzel kokulu şey, güzel kokan.
Değerli, pahalı, semizlik
Hz. Adem’in 2. kızının adı. Hurma ağacını ilk diken kız
Değerli, pahalı. 2. Semizlik.
Mum ışığı, mum aydınlığı.
Gökteki yıldızların parlaklığı
1. Mitolojide güvercinlerin hayatını kurtardığı kız çocuğunun adı. 2. Doğu mitolojisinde adı geçen, dünyanın yedi harikasından biri olan Babil’in Asma Bahçelerini kurduran Asur kraliçesi.
Meyveli, meyve veren.
Adaş, adları aynı olan.
Cana yakın sıcak kanlı, sevimli. 2. Çok hoş, hoşa giden.
Esmer
Kadınların aydınlığı
Güneş parçası, çok parlak
Övgü / şimşek pırıltısı
Öven, övücü
Zenginlik, refah.
Allı güzel.
Seven, aşık, yar
Ay gibisin sen anlamında
Bahar kadar güzel ve onun neşesini taşıyan.
Sen ara ve bul
Yıl
Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı, Arapça’da put
Put, anıt / Güzel kadın
Şen kimse, neşeli kimse, içtenlikli
Hep gül hep gülen ol, sen gülsün, gül gibi güzelsin
“Sen gündüz gibi aydınlık, güneş kadar parlaksın” anlamında kullan
Süs; inciler
Yüksek, yüce.
Sevinçli, mutlu iz
Hem nazlı hem de neşeli.
Güzel ve aydınlık
Mutlu ve su gibi berrak
Neşeli, mutlu yurt
Saray / toprak
Işıklı, parlak
Güzel kadın / çöldeki göz yanılması
Kıvılcım, ateş parçası.
En güzel ay; baştacı edilen
Serbest, hür, başıboş. 2. Rahat, derdi olmayan, huzurlu.
Tatlı ve şirin, meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek
Kalp, yürek.
Naz yapmakta önde giden.
Büyük, ulu ve nazlı, edalı.
Saygıdeğer ve nurlu insan.
Başını yükselten, yükselen, benzerlerinden üstün durumda olan.
Göz güzelliğinde üstüne olmayan.
Gemi direği
Uzun boylu güzel manasındadır. Seren ve ay kelimelerinden birleşik isim. Seren, Yelkenli gemilerde direkler üzerinde yelken açmak ve işaret kaldırmak için kullanılan yatay olarak bağlanmış, uçları ince gönderdir. Ay, Dünya’nın tek doğal uydusu olan gök cismi Ay, yılın on iki bölümünden her biri Ay, Antik Mısır firavunu
İnce, zarif dost.
Çekinmeyen, korkmayan, fedakar, özverili.
Uzun boylu güzel.
Başeğme, söz dinleme.
Serilmiş olan, yatan, raf, yorgun gibi manaları vardır.
Önde gelen gül.
Güzellerin önde geleni.
Hatıra, anı.
Şerefli, kutsal, temiz kişi
Hoş görülü, sabırlı.
Ilıkla soğuk arası
Hoşgörülü, sabırlı güzel.
Hz. Peygamber’ in bulunmadığı küçük askeri birliklere verilen addır.
Kış soğuğu
Utangaç, utanan, mahcup.
Melek kadar güzel ve iyi olanların önde geleni.
Güzel / Kibar
Nazlı.
Uysal, yumuşak başlı
Baş okşayan, sevecen.
Baş aşağı, tersine dönmüş.
Başı ışıklı, aydınlık kişi.
Geliş, güzelleş manasında bir emir kipi
Sert yelle savrulan yağmur, dolu
Başlık, başa giyilen şey.
Bolluk, bereket, genişlik, kolaylık
Ser +Tab Pırıltılı baş, ışıltıların başı
İnatçı
İnatçı
Masal, söz
Egemenlik, üstünlük.
Kış yaz yaprağını dökmeyen, ince uzun bir ağaç / Selbi, Selvi; uzun boylu ve güzel kadın
Uzun boylu arkadaş.
Uzun boylu, zarif, gül güzelliğinde kız.
Becerikli, zarif kız.
Şervin
Hayrı seven
Uzun boylu, nazlı sevgili.
Zarif kadınlar.
Işık saçan.
Zarifliğiyle tanınan, zerafet sahibi.
Zarif ve su kadar da temiz ve berrak.
Zarif, uzun boylu ve bir tan vakti kadar güzel.
Uzun boylu, zarif sevgili.
Doğurgan.
Yeryüzü.
Sapsız, direkt gövdesinden bir yere bağlı olan
Sevinç, neşe.
Çerkez dilinde bir anlamı ’’gözümün nuru’’ dur. Bir diğer anlamı da ’’yaban dağ gülü’’ dür
Beğenilen, dayanılmaz
Sev ve unutma.
Ay gibi sevilen.
Sevilen can, güzel can
Aşk, sevgi
Tutkulu dost.
Aşık olunacak kadar güzel ve zarif kişi.
Sevdalı.
Nazına aşık olunan.
Işık saçan.
Siyah, esmer, esmer güzeli
Sev, o senin sevgine değer
Sevginin son hali
Siyah, kara, büyüklük sahibi, ışık
Dili güzel olan.
Sevesin diye
Can, seni seven can
Acıyarak ve koruyarak sevme, şefkatli, müşfik.
Sevmiş olan, sevdaya tutulmuş, sevgi duyan
Çok seven
Sevdaya tutulmuş olan can
Çok sevimli.
Konuşma güzelliği.
Sevdaya tutulmuş olan gül
Sevdaya tutulmuş olan Güneş
Sonbahar güzelliği.
Nazlı güzel.
Aydınlatıcı güzel.
Tanvakti güzelliği.
Her şeyin olumlu yanını gören.
Yürekten seven kimse.
Beğeniyle, sevgiyle gelen.
Sevgi dolu, sevecen, sevmeye yatkın
Aşk, sevme duygusu
Candan dost.
Sevilen hükümdar.
Sevgi ve bağlılık duyulan. 2. Sevilen, aşık olunan kimse, dost, yar.
Benim olan sevgi, aşkım
Seven, sevgiye düşkün
Nazlı sevgili.
Işık saçan sevgili.
Duyduğu sevgiyle ünlenmiş olan.
Coşkulu sevgi.
Sevgisini gizlemeyen.
Duygusal, romantik
Sevilen, sevgili.
Sevginin gülüsün
Sevilen günsün
Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu
İçten seven.
Sevilen güzel.
Sevilen bir kişi ol
Ay gibi her zaman sevil
Çok sevilen kişi.
Gözde olan.
Nazıyla kendini sevdiren.
İnsanları aydınlatmasıyla kendini sevdiren
İçtenliği ve sevecenliğiyle tanınan, sevilen.
“Sevil, beğenil” anlamında kullanılan bir ad.
Temizliği ve saflığıyla kendini sevdiren.
Gördüğü ilgiye, sevgiye aynı şekilde karşılık veren.
Tan vaktinin romantizmiyle kendini sevdiren.
Güzelliğiyle kendini sevdiren.
Sevimli, sempatik
Güzel sevgisi.
Sevinmekle ilgili.
“Güzeli sevin” anlamında kullanılan bir ad.
Sevilen nazlı.
Sevinç
İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku
Dal gibi olduğun için sevinesin
Sevinmek ve gülmekten buyruk hem sevin hem gül
Sevgi ışığı saçan.
Birlik, beraberlik. 2. Düzlük, doğruluk.
Sev ve kal, sev ve sevdiğin yerde kal
Şevk ile ilgili. 2. Neşeye, sevince dair.
Sev ve naz et.
Hayranlık duyuran.
Güzel görünüşlü
Sevşan
Şöhretiyle sevilen.
Sev ve say
Keşke sevmiş olsan
Sev ve sevil, hem sev hem de sevil
Güzelliğiyle sevilen
Aşırı, tapacak kadar sevgi duyan
Hicri takvime göre Ramazan ayından sonra gelen aya verilen addır. Şevval ayının ilk üç günü Ramazan Bayramıdır.
Mısra, şiir, nazım.
Sevda nedeni ile aklını yitirmiş; çılgın, deli divane
Arkadaş canlısı, dostlarına düşkün olan.
Gül delisi, gül hayranı.
Naz yapmaya meraklı, çok nazlı.
Herkesin derdine derman bulmaya çabalayan, yardımsever.
1. Kılıçla ilgili, askerliğe ait. 2. Kılıç biçiminde. 3. Asker züm
Irmaklar
Kum gibi çok
Sel, akma, akış
Sel, su baskını, sel suyu.
1. Çok kıymetli, değerli 2. Vücudunda ben olan
Şeyma ve Nur kelimelerinin birleşiminden oluşmuş bir isimdir
Ağaç adı
Güzel tesadüf, karşılaşma
Gezinme. 2. Bakıp seyretme.
Akışkan, sıvı, yerinde duramayan
Akan şey, sıvı. 2. Akıntı.
Gezegen.
Dul kadın
Saygıdeğer kadın.
Uygun, yaraşır, değer.
Sezgili / Sez ve An kelimelerinin birleşimi ile oluşur
Sez ve Ay / Güzeli sez tanı manasında
Sezebilen, sezen, duyumsayan
Sezgili kimse. – bk. Sezal
Hisseden, sezgili
Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi duyumsar
Sezen, sezgisi olan, sezme yeteneği olan
Aklın yardımı olmadan, gerçeğin doğrudan doğruya
Sezme yeteneği olan Ay
Sezilen, hissedilen kişi
Sezinleme işi, sezme
Sezme yolu, sezme biçimi, sezme
Sezen kimse
Süs için takılan veya asılan inci ve altın.
Yarın.
Bulutla yer arasında yere düşmeyen yağmur damlası / Buğday başağı / Eski Türklerde bir tanrıça ismi
Ağaç dalının gölgesi.
Cennet bahçesindeki bir çiçek ismi.
1. Cennetteki son ağaç. 2. İnsanoğlunun bilim ve sanatta ulaşabileceği son nokta. 3. Arabistan kirazı 4. Ağaca teşbih edilen, yedinci kat gökte bir makam ismi.
İyileşme, kurtulma
Bir yazın türü
Doğuda böğürtlene verilen isim olarak geçen bir sözcüktür. Anlamı tam olarak bilinmiyor. Çizgi film kahramanlarının ismi olarak sık sık karşımıza çıkıyor.
Kuşburnu, yaban gülü, dağ gülü
1. Temiz, pak.2. İffetli, erdemli.
Parlak ve beyaz
Yüz, çehre, beniz / Kişi, kimse, insan
Kuzey yönü
Gümüş ay / Yüzü güneş gibi aydınlık, parlak
Yüzü güneş gibi aydınlık olan.
Göğsü gümüş gibi olan.
Gümüş gibi parlak beyaz.
Gümüş gibi parınldayan.
Alamet, sembol, birşeyi anlatan im, imge
Gümüş gibi parlak olan.
Gümüş gibi parlayan ışıltı
İzmir’in eski adı, Amazon savaşçılarının kraliçesinin adı
Gökteki parlak yıldız / Karlarla kaplı / Hindistan’ ın kuzeyindeki bir şehir ismi
Yıldız yansıması
Teni gümüş gibi parlak, güzel.
Altın ve gümüş gibi parlak ve değerli olan.
Kırmızı renkte çiçekleri olan, çok yıllık ıtırlı bir bitki.
Yürek, kalp, gönül
Benim tenim, benim vücudum, göğsüm
Gözümde anlamına gelir
Sirius yıldızının Kuran-ı Kerim’ de geçen adıdır. Şi’ra-yı Yemen de denir o yıldıza.
Buğdaygillerden bir bitki.
Taze, körpe, genç.
Düzen, nizam
tatlım, bena ait şire
Üst tarafı kız, alt tarafı balık olduğuna inanılan deniz kızı.
Öğüt, nasihat.
Cana yakın, sevimli
Tatlılık.
Güzel kokulu çiçek.
Yıldız
İnsanın gücüne gidecek söz, davranış. 2. Haksızlık, eziyet 3. Bir kimseye üzüldüğünü, kırıldığını öfkelenmeden
Hanım, kadın.
Başka, ayrı, özge…
Naz, eda
Nazlı arkadaş, dost.
Edalı, işveli, nazlı.
Çok nazlı
Nazlanan, naz gösteren. 2. Türk müziğinin makamlarından biri.
Nazlı sevgili.
Eser, yapıt.
Farkında olan, uyanık.
Sıcakkanlı, cana yakın
1. Çok doğru, yalan söylemeyen. 2. Hz. Ayşe’nin lakabı. 3. Hz. Merye
Çok içten ve doğru kimse
İçi, yüreği temiz, doğru kimse.
Güzel, zarif, modaya uygun. 2. Modaya uygun giyinmiş olan. 3. Bir konuda seçilebilecek yolların alınabilecek kararların her biri, seçenek.
1. Kavuşma hasreti, bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşma. 2. Gurbetteki bir kimse için doğup büyüdüğü ve özlediği yer
Ay özlemi
Kulak. 2. Kulak deliği.
Şıra
Üzümden yapılan mayhoş bir içecek, sarımsı renkte.
Çok aydınlık, çok ışıklı
Küpe.
Altın yaldızlı, ya da yaldızsızince gümüş tel
Sarı ve güzel saçlı güzel.
Sır saklamasını bilen kimse.
Sıdkıye
Çoban, sığırtmaç.
Sevimli, hoş kız.
Kendini Tanrı’ya adamış olan.
Herkesçe tanınma durumu
Bir olayı kutlamak amacıyla bir araya gelinerek yenilen yemek, ziyafet
Çiçekli çayır.
Güzelliğini, tazeliğini uzun süre koruyan
Aydınlık, nurlu.
Bir veya iki çalgı için yazılmış 3-4 bölümlü müzik eseri
Yılın son ayı
Güz. 2. Sonbahar mevsimi.
Son çocuk olması temenni edilen. 2. En iyi arkadaş.
Nazlı olmaması temenni edilen
Son doğan çocuk.
Son açan gül
Günlerin sonuncusu
Kasım ayının halk arasındaki adı
Sürekli olarak ışık saçan Ay
Son ışık
Sonuncu çocuk olması temenni edilen.
Artık çocuk istenilmediği durumlarda konulan bir ad.
Artık çocuk istenilmediği durumlarda konulan bir ad.
Artık çocuk istenilmediği durumlarda konulan bir ad.
Sonuncu çocuk olması temenni edilen.
En son gözde.
Sonbahar
Devrim, ihtilal.
KızıL.
Mavi ya da sarı rengi olan çiçek.
Huzur veren kelimeler
Güzel ve etkileyici konuşma yeteneğine sahip olan
Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı
Yararlı, faydalı.
Kuran-ı Kerim’ de bir sure ismi; “şairler” manasında
Mutlu, mutlulukla ilgili
Su gibi berrak, ay gibi parlak.
Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili. – bk. Suphiye
Berrak, tertemiz
Sürmüş, sürülmüş, ezilmiş
Sürmeli, nazlı olan
Sude isminin aitlik eki almış halidir.
Başıboş, sorumsuz anlamındadır. Peygamber efendimizin Cennetteki en çok sevdiği ağaç olarak bilinmektedir. Fakat Suden kesinlikle Hz. Peygamberimiz’in Cennetteki en sevdiği ağaç değil! Kuran’da her geçen kelimenin isim olarak konulmaması gerektiğinin en iyi örneklerden biri Suden kelimesidir. Evet, Suden Kuran’da geçiyor, ama ‘başıboş, sorumsuz’ gibi kötü bir anlam taşıyor. Bu yüzden Suden önerilmeyen bir isimdir.
Sudenaz
Nazlı ve sürmeli.
Sürmüş sürülmüş nurlu
Yararlı, faydalı, kazançlı.
Temiz olan, Allah’ ın rızasına eren mutlu, kutlu insanlardır.
Daha, pek, en küçük.
“Sühan” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Güzel konuşan
Şehitler
Güzel söz söyleyen
Süheyla yıldızı.
Kötüye yorma.
Sessiz, sakin ve ağır başlı onurlu kadın manasındadır. Hz. Hüseyin’in kızının ismidir.
Sessiz, sakin, ağırbaşlı Hz.Hüseyin in Kızı.
İyilik bilme, minnettarlık
İyilik bilmenin belirtisi.
Görülen iyiliğe karşı şükretmek, hoşnut olmak
İyilik bilme, minnettarlıkla ilgili.
Minnettarlık
Açmamış çiçek, tomurcuk.
Durgunluk, dinginlik, hareketsizlik. 2. Huzur, rahat. 3. Dinme, yarışma.
Susma, konuşmama, söz söylememe, sessizlik,
Birinin soyundan gelme, onun çocuğu olma
Alev, ateş alevi
Barışa özgü, barışla ilgili, barış.
Hükümdar eşi, güç
Uzun kuyruklu, güzel bi kuş türü
Uzun boylu, endamlı güzel.
Uzun boylu, endamlı kadın.
Zambakgillerden süs bitkisi
Sümbüle benzeyen, sümbül gibi güzel.
Sümerlerin ayı
Çağla meyvesi / Kıvrılmış yaprak
Meyve çağlası, kıvrılmış yaprak
Meyve çağlası. 2. Yaprak kıvrımı.
İslam’ın ilk şehidi. Ammar b. Yasir’in annesi ve ilk müslüman olan hanım sahabelerdendir.
Esmerlik, kara yağızlık
Yüksek yer, tepe, üst
Bir şeyi vermek, yollamak, göndermek, takdim etmek.
Boylu poslu endamlı / Erkek ördek
Benim sülünüm, benim yaban ördeğim, benim sunam
Takdim eden, saygılı.
Ay’ı sun getir anlamındadır. Ay ışığı sun
Başak
Ham ipek, ipekli
Altın veya gümüş tellerle işlenmiş parıltılı nakışlı bir tür ipek kumaş adıdır.
Bir büyüğe sunulan armağan. 2. Bir tanrıya veya tapınağa yapılan bağış.
Armağan, birine sunulan şey, geline verilen armağan
Sabah vakti, şafak ile ilgili.
Sura
İsrafil adlı meleğin kıyamette ve yeniden dirilmede üfleyeceği borunun ismidir. / Bir tür ipekli kumaş / Bahadırlık, kahramanlık
Karışık. 2. Tutkun, aşık, sevdalı.
Gözleri doğuştan sürmeli kız.
Peri güzeli
İlahı ışık / Sansikritçe Surya güneş demektir.
Başak.
Çiçekleri iri, güzel görünüşlü ve kokulu süs bitkisi
Süsü olan, süslenmiş, bezenmiş.
Kalbin ortasında var kabul edilen siyah nokta. Aşkın doğduğu yerdir.
Kalbin ortasında var olduğuna inanılan siyah benek. Süveyda
Yakan, yakıcı, coşkulu, ateşli
İğne. 2. İğne gözü deliği.
Yakıcı.
Doğu müziği makamlarından.
Türk klasik müziğinin III. Selim tarafından düzenlenmiş bir makamı.
Yakan, yakıcı. 2. Dokunaklı. 3. Doğu müziğinde basit bir makam.
Yanma, yakma. 2. Etki yapma, dokunma. 3. Yürek yanması, derin ve büyük acı.
Bakıl, sevil, beğenilen.2. Süzgün bakışlı.
“Nazlan, süzül, nazlı nazlı salın” anlamında kullanılan bir ad.
Parlayan, ışık veren.
Soyluluk, iktidar, güç veya hükümdarlık sembolü olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık.
Değerli, nitelikli yapıt.
Baştacı, en çok sevilen.
Altın taç.
Altın taç.
Taç takılması, baş tacı edilmesi manasındadır.
Tacı olan.
Taç takınmış olan, saygı duyulan ünlü, tanınmış kimse.
Kraliçe
Mutluluk
Tat aldığım, güzelim .
Yabanmersini, kışın yapraklarını dökmeyen meyveli ağaç.
Güvercin.
Güvercin gibi uçarcasına hareketli olan güzel.
Gündoğusundan esen rüzgar
Beğenip alkışlama. 2. Güzelleştirme, süsleme, bezeme
Hasret bırakılma, özletme.
Tövbe eden, pişmanlık duyan
Günahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
1. Dal gibi ince ve ay kadar güzel. 2. Büyük göl, deniz.
Güzellik
Güzel, şirin
isteyen, istekli, talepte bulunan.
Rastlantıları düzenlediğine ve insanlara iyi veya kötü durumlar hazırladığına inanılan doğa üstü güç, şans, felek
1. Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden. 2. Kur’an okuyan.
Seçkin, üstün.
1. Doğanın uyanışı, baharın müjdesi 2. Mitolojide doğanın ve hayvanların koruyucusu olan tanrıça
Arka arkaya doğan kız çocuğundan sonra erkek çocuk olması dileğiyle
Van gölü efsanesinde adı geçen kız.
Dolunay, en parlak ay, çok güzel
Gül gibi güzel olan.
Şafak vakti
Secde eden
Şafakta doğan
Gül tanesi
Tan vakti yurdundan uzak düşmüş kimse
Tek olan, Benim Tanem, birtanem
Sabah aydınlığı ve kaynak
Şafakta açan gül
Tangülü
Tangül
Sabah aydınlığı alacakaranlık
Güz mevsiminde tan vakti.
Şafak vakti gibi parlak, güçlü kadın.
Tan vakti ışığı.
Aydınlığa ait, sabahla ilgili
Şafak vakti gelen sel
Sesi güzel olan kimse.
Şafakta parlayan su
Şafağın aydınlattığı su gibi parlak ve temiz olan.
Şafak rüzgârı
Şafak vakti esen rüzgâr
Şafağın başladığı yer
Güneş doğmadan önceki alaca karanlıkta ışıyan yıldız, sabah yıldızı
Sarı altın rengindeki tan.
Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad
Kabuğu bahar olarak kullanılan bir bitki.
Tarımla uğraşan kadın.
Tasarlama, bir şeyi sözle veya yazıyla anlatma, göz önünde canlandırma.
Şeker tadında olan. 2. İnsanı çeken, göze kulağa hoş gelen.
Şelale, çağlayan.
Güneşli havada yağan yağmur.
Sülüngillerden, erkeğinin tüyleri uzun, kuyruğu parlak, güzel renkli,
Dadı.
Küçük bir kuş türü.
İyi davranış, hoşa giden söz
Dinç, yıpranmamış, yorulmamış. 2. Yeni, son, zamanı geçmemiş. 3. Genç kadın.
Yeni kopartılmış gül.
Kutsal ve uğurlu sayma.
Gülümseme.
Biricik, tek.
Eşsiz güzellikte olan.
Ek, eklenmiş.
Eşsiz bir ışık saçan.
Bir tanesin, eşin benzerin yok
Öğrenci, talebe.
Renk verme, renklendirme, boyama.
Bir yanı tutma, o tarafa eğilim gösterme.
Değer, kıymet. 2. Kıymet bilme.
Dileme, dilek.
Nazarlık, nazar boncuğu.
Bir tek hurma.
Benzetme. 2. Bir şeyin tıpkısını yapma. 3. örnek söz. 4. Tiyatro oyunu. 5. Biri yada bir topluluk adına davranış,
Uygun, yakışan, dine uygun hareket eden
Öz, asıl
Güzel tenli olan.
Nazlı, teni güzel olan.
Güzel tenli, parlak tenli; güzel
Mevlevi dervişlerinin sema ayını sırasında giydikleri kendine özgü geniş etekleri olan giysi.
Yeyip içmeyi, keyfini rahatını düşünen.
İndirilen, azar azar indirme (Kur’an’ın)
Eğitim, Görgü
Nesteren gülü.
1. Kraliçe. 2. Güzel kız. 3. Bir tür ok.
Dişi şahin.
Yapılan bir iyiliğe karşı duyulan kıvanç ve gönül borcunu anlatma.
Allaha teslim olan.
Cennet Suyu, Cennet Irmaklarından Biri, Hoş İçimli Su
Onurlandırma, şereflendirme. 2. Gelmesiyle bir yeri onurlandırma.
Kasım ayı, yılın 11. ayı.
Uydurma, uygun duruma getirme. 2. Uzlaştırma, barıştırma. 3. Tanrı’nın yardımına kavuşma.
Töre, adet, gelenek.
Bir araya getirmek
Hz. Musa’ya bildirilen Tanrı buyruklarını kapsayan, İbranilerin din kitabı.
Çabuk giden ay
Çabuk ve erken.
Güzelliğiyle çabuk serpilen.
Sıcakkanlı, hemen davranan
İçi içine sığmayan.
Aceleciliğiyle tanınan.
Taçlar
Taç, taçlar
Derviş; gezgin ozan
Gök kuşağı. 2. Koni biçiminde tepe.
Gül tomurcuğu.
Doğaüstü güç
Dere kıyılarındaki sık çalılık, tokay, dolunay
Gözü gönlü tok
Ayın on dördü gibi parlak ve güzel olan kadın.
İskit kraliçesi, kahraman kadın
Bitkinin çiçek ya da yaprak verecek duruma gelmiş filizi, tomurcuk
Çiçek verecek olan gonca
Dolunay, ayın ondördü.
Kahverengi, veya soluk sarı renkte değerli süs taşı
1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. Ülke, memleket. 3. İşlenmiş arazi.
Cennet bahçesine düşen yağmur damlası
Cennette olduğu söylenen ağaç
Cennette var olduğuna inanılan ağaç
Tuğba
Cennette var olduğuna inanılan ağaç
Küçük tuğ; cennetteki Tuğba ağacının dallarına verilen ad
Baş tacı
Armağan, hediye. 2.Yeni çıkma, hoşa giden güzel şey.
Çok uzun, uzun boylu.
Şeffaf ve parlayan, güzel
1. Tül kadar ince. 2. Hayalden de güzel.
İnce yürekli, nazenin.
Boyca, boyunca uzun.
Ayna; ayın çevresindeki ışık
Ayın “Tülin” hali.
Doğuş, doğma (Güneş için) anlamında.
Tuluğ
Doğma, doğuş ile ilgili.
1. Kimi kez ayın çevresinde oluşan dairesel hale. 2. Ayna.
Dolunay
Gece.
Ay ışığı, mehtap, aydınlık
Akşam üzerleri söylenen bir selamla sözü.
Sevinç kaynağı olan kız.
Az bulunur, nadir, değerli.
Kız çocuk doğumuna son vermek için konulan bir ad.
Kraliçe; güzel kız
Türk gibi güzel.
Türkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke.
Aydın olan Türk.
Bir halk müziği türü
Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika’da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş
Tusem
Cennette esen ılık rüzgâr
Bir desteden daha / parmak uçlarıyla alınabilen / Tutmaktan tutam
1. Papağan. 2. Konuşmayı seven, konuşkan.
Bir şeye karşı duyulan aşırı istek eğilim
Gönül vermiş, bağlanmış, çok sevmiş, tutulmuş
Çok seven ve Ay gibi güzel olan
İçinde nikotin olan, sigara yapılan bir bitki.
Sürme
Tüzeye uygun, tüze ile ilgili
Adaletiyle ışık saçan
Tüzün
Soylu, asil olan, yumuşak basil
Köle, kul
1. İbibik kuşu. 2. İbik.
Üçgül
Yabani yonca.
Üftade
Düşkün, biçare aşık.
1. Düz arazide ya da açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer. 2. Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü. 3. Çevre, dolay Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
Serin, rüzgarlı, esen.
Güçlü, kuvvetli kadın.
Kötülük ve güçlükle mücadele.
Şans, talih, baht, insana iyilik getirdiğine inanılan iyilik kaynağı
Uğurlu gül
Uğurlu olduğuna inanılan gün, 2. Uğurlu bir günde doğmuş olan.
Sonbaharın uğur getirmesi
Nazlı, şanslı.
Işığıyla şans veren.
Uğurlu, güçlü.
Uğurlu, şanlı, şöhretli,
“Uğur dağıt” anlamında kullanılan bir ad.
Teninin güzelliğiyle uğur saçan. 2. Şanslı güzel.
Birinin yapmakla yükümlü olduğu iş, görev
1. Zor ve karışık durum. 2. Bir gezegen yörüngesinin her iki ucu.
Birinci, şan şeref sahibi kimse
Erkek keklik.
Savaşta ele geçirilen mal, olca
Ülcan
Ele avuca sığmaz, çok canlı
Rastlantılarla insanlara iyi ve kötü şeyler hazırladığına inanılan şey
Gün batımı.
Büyük su, ırmak anlamındadır
Alışma, kaynaşma / Dostluk, arkadaşlık
Ulu, yüce, yüksek, sağlam; iyilik tanrısı
Boğa burcunda yedi yıldızdan oluşan takımyıldız, Ülker
Ülgür
Gökyüzünün kuzey kıyısında bir yıldız takımının adı
Ülke
Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, memleket
Benimsenmiş ülke, yurt
Senin yurdun, memleketin
Yurdu aydınlatan ışık.
Boğa burcunda yedi yıldızdan oluşan takım
Ülkü
Ulaşılmaya çalışılan yüce dilek, amaç, erek
Uğrunda özveride bulunmaktan çekinilmeyen yüce dilek
Bir ülküsü, amacı olan hükümdar.
Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey
Ülküsel
Ülkü ile ilgili olan
Ülkü sahibi.
Yüce, aydınlık, ulu ışık.
Ulu, yüce olanım
1. Büyük, ulu. 2. Temrensiz ok. 3. Buğday, arpa kökü Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
Ayın yüceliği.
Yüce, yüksek, gökle ilgili
Yücelik, ululuk, yükseklik.
En yüce, en ulu, yüksek
Umut eden
Emirler, emredenler.
Ümeyra
Hükmeden, efendi.
Beklenti, umut etmek
Ana ile, anne ile ilgili.
Uğur getiren, umut veren
peygamber efendimizin kızının ismi
Hükümdar annesi
Ana kadın, kadınana.
1. Umut. 2. İstek, arzu. 3. Niyet.
Bayındırlık. 2. Uygarlık, medeniyet 3. İlerleme, mutluluk, refah.
Görgü, deneyim
1.Ummaktan doğan, ümit edilen. 2. Ümit.
Sadakat, bağlılık, hak
Doğru yolu bulmuş.
Ses, seda, çağrı.
Ün salmış, şöhretli
Ay gibi güzelliğiyle ünlenmiş olan.
Dost canlısı olmasıyla bilinen.
Güzelliğiyle ünlenmiş olan.
Nazlılığıyla ünlenmiş olan.
Saçtığı iyilik ışığıyla ünlenmiş olan.
Şan şöhret sahibi olmuş.
Herkesin kendisine sevdalanmasıyla ün yapmış olan.
Herkes tarafından tanınan
“Ünlen, adın duyulsun” anlamında kullanılan bir ad.
Ünsel
Ünüyle şöhretiyle coşan.
Ünü sellere benzeyen
1. Alışmış, sokulgan. 2. Arkadaş, dost.
Ahbaplık, arkadaşlık, dostluk.
Gönderilmiş
Şans, talih
Kurumuş iğde dalı
Ürem
Faiz
Örme, örgü.
Sarmaşık.
1. Ürperen, ürpermiş. 2. Mazı ağaçlarının üstündeki tüylü nesne
Titreme, titreyiş.
Yukarı çıkma yükselme
Doğadan elde edilen yararlı şeyler.
Ay gibi bir eser güzelliğinde olan.
Dostluğunu ortaya koyan.
Gözlerinin güzelliğiyle bilinen, tanınan.
Gül gibi bir eser güzelliğinde olan.
Nazlı güzel, nazenin.
Herkesi ferahlatan, herkese ışık saçan.
Coşkuyla üretilmiş, yapıt, bolluk.
Başarılarını gözler önüne seren.
Bolluluk, verimlilik.
Verimli ol. 2. Başarılarını gözler önüne ser.
Hedef, amaç
Özsu
Salkım, ahenk.
Toplumu, çevresini rahatsız etmeyen, edepli. 2. Akıllı, zeki.
İyi nitelikli, yüksek düzeyli
Benzerlerinin çok üstünde ve ay gibi güzel
Üstün güzel, çok güzel,
En iyi dost, yürekli dost
Usta, becerikli
Çok üstün güzel.
Belli bir sonuca erişmek için, belli bir plana göre izlenen yol.
Hüzün.
Hüzünlü Hanım
Pek çok emekten sonra ulaşılan mutlu sonuç
Güzel bir sonuca ulaşma
Güvercin kanadı.
Uyum, ahenk
Yumuşak başlı, uyumlu
Bir nesnenin uzayda kapladığı yer.
Yetişen, büyüyen, gelişen.
Sonsuz boşluk
Yetenekli, becerikle
Usta, becerikli
Üzer
Üst, kaynak, faiz.
Üzgü
Yersiz ve gereksiz olarak çektirilen üzüntü, eziyet
Üzgün
Üzülmüş, üzüntü duymuş.
Tek başına yaşama
Üzüm
Asmanın tane veya kuru olarak yenilen salkım şeklindeki meyvesi
Canlılık
Yapılması şart olan şey
Varlıklı, zengin
İki dağ arasındaki geçit.
Söz veren. 2. Yapacağını söyleyen. 3. Vaat de bulunan, söz veren.
1.Çölde bulunan su. 2. Nadir, az bulunur.
Hibe eden, bağışlayan
Tek, BİR, yalnız
Kurma, kuruntu.
Doğuran, 2. Anne, ana
Seven, âşık.
Yaprak, yazılı kağıt
Gelen şey, gelen evrak
Nitelikli
Ulaşan, birleşen.
Çiçek açmak.
1. Güzel yüzlülük, gösterişlilik, güzel yüz. 2. Saygınlık.
Yüze ait, yüzle ilgili.
Ödev, boyun borcu, vazife.
Güzel, hoş.
Güzel, hoş, uygun olan
Derin ve anlamlı söz, özdeyiş.
Sevilen şeyden ayrılma
Korunması için bırakılan emanet
Dost, arkadaş.
Sevgisi güçlü ve kalıcı olan.
1. Vefalı, bağlı. 2. Tam, mükemmel, eksiksiz.
Düşünceleri birbirine uyan, uyumlu, arkadaş, yoldaş
Allah vergisi, doğuştan olan
Temsilci. 2. Birinin işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse. 3. Bakan.
Yeni doğmuş çocuk
Ermiş, evliya kadın.
çoban yıldızı, 2. Güneş’e en yakın olan ikinci gezegen.
Bir gezegen, çoban yıldızı
Günahtan kaçınmak
Gül
Nazlanan güzel.
Yabani güvercin
Hakikat
Aracı olma, vasıta olma
Güzel yüzlü, nur yüzlü.
Sebep, elverişli durum
Hoş, güzel yüzlü
Hediye, armağan
Tartı. 2. Ölçü
İradeci, kadın komutan.
İnsanın içindeki adalet dürtüsü
Yeni doğmuş çocuklar / kullar, köleler
Durmadan, aralıksız, sürekli
Temsilcilerden, yöneticilerden.
Kavuşma, ulaşma, yetişme
Hatıra
Kutsal ışık
Anımsatan, hatırlatan kişi ya da şey
Gökten dökülen
Yağmur, kar, dolu gibi doğa olayı
Gönülleri çalan, yağma eden güzel.
Bir yağış şekli /Gökten damlalar halinde düşen su
Dağ keçisi, bir tür geyik.
Güzelliği ile yürek yakan.
Bir değerli taş
Alev
Alev – Kıvılcım – Aşk ateşi
Eşyaya aytın veya gümüş görüntüsü vermek için kullanılan sıvı veya yaprak durumundaki madde, göz boyama
Sadece, çıplakça.
İçi dışı bir olan, içten dost.
1. Dağın veya tepenin herhangi bir yanı. 2. Karşı. 3. Yan, yakın.
Eko, sesin çarpıp gelmesi
Seyrek taneli, kırmızı benekli bir tür üzüm.
Ağaçların yeşil kısımları
Gül yaprağı
Çok sevilen, sevgili. 2. Dost, tanıdık. 3. Yardımcı.
Çok sevilen, sevgili.
Sevgili, arkadaş
Yaren gibi, yarene benzer.
Gönül dostu, sevgili.
Gönül dostu, sevgili.
Güneş aydınlığı gibi güzel.
Çiçekleri birbirinden ayrı halka biçiminde, nane türünden, kısa saplı, az veya çok tüylü, güzel kokulu bir bitki.
Kural, buyruk, düzen
Yaşamın boyunca gül, mutlu ol.
Hayat, doğumdan ölüme kadar geçen süre
Çeşitli renklerde kokulu çiçekleri olan bir bitki
Zeytingillerden beyaz sarı çiçeklihoş kokulu bir çiçek, sarmaşık türünün adıdır.
Yeşil.
Işık parlaklık, şimşek.
Işıldayan, parlayan.
İnce yüz örtüsü, hafiflik.
Avesta’nın sureleri.
Yaylada oturan güzel.
İlkbahardan sonraki mevsim, yaz-mak fiili
Yaz ve el kelimelerinden türetilmiş isim
Süsleyici, sürekli yazan.
Alın yazısı, kader
Yaz gibi sıcak, gül gibi güzel.
Yazgülü
Yaz ve gül tamlaması, yazın açan gül
Yaz ve Mira kelimelerinden türetilmiş isim. Mira bir yıldız ismidir.
Yılda bir kaç defa çiçek açıp meyve veren bir bitki.
Doğu müziğinin en eski makamlarından.
Biricik, tek.
Tek, eşsiz
Rüzgar gibi hızlı olan.
Uzun ve kara; yılın en uzun gecesi
Rüzgar gibi hızlı, aceleci.
Rüzgar gibi esen.
İnek, koyun, manda gibi hayvanların memesinde süt toplanan kısmın adıdır.
Güzel, aydınlık, ferah
Hazır duruma gelmiş, ayaklanmış.
Davran, teşebbüs et.
Üstün gelen, zafer kazanan, muzaffer.
Yeni açmış gül kadar güzel.
Yeni başlayan gün, yeni zaman.
İnce yapılı, zarif, narin.
Genç, taze, doğa rengi, bitki rengi.
Değerli bir taş
Yeterli, kafi
Arka arkaya doğan kız çocuklarından sonra erkek çocuk olması dileğiy
Zerdüştlük inancına göre iyilik tanrısının ismi
Zerdüştlerin iyilik tanrısı
İpek
Yıl ve ay.
Belli bir yıl ile ilgili
Nurlu yıl, şanslı yıl
Yıldız.
Parlak gök cismi
Oğuzların Bozok kolunun inandığı üç gök tanrılarından biri
Yılın en güzel gülü.
Yıl ve gün.
Yılın en şen insanı.
Dost, aynı hedefe gidilen arkadaş.
Uğur, şans getiren hediye.
Çayır bitkisi
Bir bölgenin belli yer ve çevresini kapsayan sınırlı bölümü
Genç, güzel, güzelliğiyle baştan çıkaran
Çiçeksiz bitkilerin, suların yüzünde ve dibinde bulunan bir türü
Nurlu, uğurlu kişi
Bir içimlik sıvı
Başarı kazan, yücel
Yükseklere çıkan. 2. Durmaksızın aşama gösteren.
Top biçiminde sarılmış iplik.
Uğurlu, kutlu.
Yumulmuş olan, yumulmuş gibi duran. 2. Tombul
Yıkanmış, temiz, pak
Yıkanma yeri, banyo, hamam.
Temiz kişi, temizlik yapan kadın
“Yurda kabul et” anlamında kullanılan bir ad.
Ülkesini gül gibi güzel gören
Vatana önder, lider olan kimse.
“Yurduna hizmet et” anlamında kullanılan bir ad.
Yurda – ay
Vatanım, ülkem
“Yurduna değer ver” anlamında kullanılan bir ad.
Vatanı gibi sevilmek arzusunda olan.
Vatanı ile sevinen
Sol taraf. Sol el.
Savaşta düşmanı yenen, muzaffer
Doğruluktan ayrılmayan, dinin buyruklarını yerine getiren kimse, sofu
Dış Görünüş, Dış Yüz; Parlak, Aydınlık; Coşkun, Taşkın, Coşmuş
Artan, çoğalan
Tat alma
Zikreden, Allah’ı Anan, Zikir Ehli, Çok Dua Eden; Zikir Okuyan, Zikredici; Hatırlatan, Anımsatan, Akla Getiren
Superisi
Bir çiçek adı
1. İç, iç yüz. 2. Yürek, vicdan. 3. Gönülde gizli olan sır.
Bilgin, bilgiç, alem.
Çok asil, uysal, güzel
İncelik, güzellik, zariflik
Hoş, nazik, güzel görünen
Nazik, kibar ve hoş tavırlı
Mecburiyet, zorunluluk
Nurlu kişi, aydınlık, özü temiz
Kişisel, kendine ait
Yıldızların belli tarihlerdeki yerini gösteren cetvel
Zümrütten daha açık yeşil olan, zümrüt kadar değerli olmayan bir süs taşı
Hazreti Davut’un kitabı.
Güzel yüzlü
Çiçek
Anlayış, zekilik, çabuk kavrama.
Unutmayan, hafızasına güvenen.
Zeki, çabuk kavrayan
Temiz, berrak
Züleyha’ nın bir farklı yazılış halidir. Su perisi, çok güzel anlamındadır.
Züleyha’ nın bir farklı yazılış halidir. Su perisi, çok güzel anlamındadır.
Kâbe çevresindeki ünlü kuyu ve bu kuyunun Müslümanlarca kutsal sayılan su
Kadınlar
Kadınlar
Ünlü, tanınmış kadın.
Zinnur, nurlu, ışıklı
İncelik, güzellik, zariflik.
Altın kalpli arkadaş
Altın gibi olan kimse
1. Altın saçan, altın saçıcı. 2. Altın kakmalı. 3. Bir lale türü.
Anlayışlı
AJaLLı kişi.
Altın gül.
Altın renkli.
Vesile, bahane, sebep, fırsat.
Sarı asma kuşu.
Altından ya da altına benzer olan
Gök gözlü, mavi.
Kılıç, kalemtıraş gibi şeylerin üzerine kakma altınla yapılan işleme
Çok ufak, çok az.
Altından yapılmış, değerli, güzel
Altınla süslenmiş.
Altın taç.
Altın, sırma tel. 2. San.
KürtçeOkyanus demektir.
Güzel kadın, dilber, hülya.
Kadın, eş. 2- Erkeğin nikahlı karısı
Cana yakın olan
Mücevher, değerli, güzel, çekici
Süslü.
Zeynep’in halk dilindeki söylenişi
İki cihanda tek olan
Süslü. 2. Güzel.
Canlı, cana yakın, candan.
Zihinle ilgili.
Anma ile ilgili.
Kürtçe; yeniden doğuş anlamına gelmektedir
Bezek, süs
Nurlu, ışıklı
Nurlu, ışıklı, aydınlık.
Tanınmış, şanlı
Süs, bezek.
Yemekli toplantı.
Süs, süs eşyası
Süslü.
Anma, hatırlama.
Dinç, sağlıklı. .
Zühre, çoban yıldızı
Kürtçe yayla demektir.
Öz, cevher
Satürn gezegeni
Küçük çiçek
Zühre
Venüs gezegeni, çoban yıldızı
Güzelliği dillere destan
Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren.
Hafif, güzel, soğuk su
Arapçada gezegen anlamına gelir
Su perisi / Hz. Yusuf’ un eşinin ismi
Zülfübar
Sevgilinin zülfü, saçı.- bk. Zülfüyar
Güzel saçlı
Saçları güzel olan
Zülfüzar
Dağılmış, saçılmış saç.
Sevgilinin nazı.
Sevgilimin zülfü, saçı.
Sevgilinin saçı.
Saçı gür, bol saçlı.
Yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. 2. Sevgilinin saçı.
Güzel, iyi ahlaklı
Ahirette yeniden canlanmayı başlatan kadın
Topluluk, cemaat
Değerli bir taş