Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Avatar photo
Şafak TUNÇ

KÂBE KISKANÇLIĞI! VATİKAN ARŞİVLERİNDEKİ GİZLİ KABE RESMİ

Vatican Apostolic Archive (Vatikan Gizli Arşivleri)nde bulunan Kabe Resmi / Vatikan Gizli Arşivinde bulunan Kâbe Resmi

Kutsal mekân kavramı ve bu tür yerlerin ziyareti tarih boyunca bütün inançlarda mevcut olmuştur. Kutsal mekânları ziyaretin sebebi, o mekânın kutsiyetinin bahşedebileceği maddi, manevi ve ahlaki faydaları elde etmektir. Kabileci, milli ve evrensel dinlerin hepsinde kutsal kabul edilen mekânlar ve bu mekânların ziyareti söz konusudur.

Tarih boyunca devletler dini bir şekilde egemenliklerini pekiştirmek amacı ile ön planda tutmuşlardır. 

Bugün Budistler, Yahudiler ve Hristiyanlar vs. dinlerinin hükümsüz olduğunu her sene milyonlarca Müslümanın akın akın gittiği KÂBE’ye kıskançlıkla bakarak görüyorlar. 

Dünya yaşamında hiç olmadıkları kadar hâkimler. Ama Antik Yunan filozofları devrinden bugünkü modern insana kadar ruhsal boyut eksikliği ikilemini bir türlü aşamadılar. 

Dünyada İslam’a ve İslam’ın Peygamberine yönelik olarakartan olumsuz propagandaların temelinde bu Ebrehe kıskançlığı yatmaktadır. 

Gelişmiş ekonomileri 

Politik güçleri

Güçlü silahları

Modern şehirleri

Her şeyleri var…

Ama…

Dünyaya maddi olarak hükmeden Yahudilerin ellerinde sadece yıkık bir duvar kalmış o duvar bile Süleyman Mabedi’nden değil. 

Hıristiyanların elinde o da yok!

Hac konusunda onların kafası daha da karışıktır. 

Hıristiyanlıkta hac kavramı çok tahrif edilmiştir. İncil’de bu konuda bazı kısımlar bulunmaktadır. Mesela bazı kısımlarda “Rabbinin gösterdiği yere git” denmiş, bazı kısımlarda İsrail toprakları hedef gösterilmiş, bazı kısımlarda Kenan ülkesi hac için tercih edilmiştir. 

Roma Katolik Kilisesi, Hıristiyan dünyasında daha çok siyasi güç elde edebilmek için, Roma şehrini hac merkezi ilan etmiş, Kudüs’e giden Hıristiyan hacıları buraya çekmek için çeşitli teşviklerde bulunmuştur. M.S. 431 yılında toplanan üçüncü “Eukumenik Meclis”, Meryem Ana’nın oğlu İsa’yı, tanrının oğlu olarak doğurduğu doktrinini onaylamıştır. Böylelikle Meryem Ana Kilisesi, Hıristiyanlar için kutsal hac merkezlerinden birisi olmuştur.

Kudüs’, Efes’i Roma’yı Hacc yeri yapmaya kalktılar olmadı.

Kendi iman ataları olan Hz. İbrahim’in yaptığı Kâbe’den başka bir hacc yeri olmadığını gör(e) mediler.

“Hz. İbrahim’in yolundan geliyoruz” diyen Yahudiler ve Hristiyanlar bugün Hz. İbrahim’in yaptığı Kâbe’yi kutsal kabul etmiyorlar? 

Katoliklerin lideri Papa 16. Benedict, Dünya Gençlik Günü kutlamalarına katılmak amacıyla Almanya’da konuşma yapacağı meydanı doldurmak ümidi ile kendisini dinlemeye gelenlerin hepsinin cennetlik olacağını garanti eden ‘Endüljans’ kararnamesi bile yayınladı. 

Yine olmadı…

Allah’ın ilâhî dini, Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in soyundan gelen ve son peygamber olan Hz. Muhammed (s.a.v) ile ikmal olmuş ve Allah’ın bu dünya için arzu buyurduğu “ilâhî din” hitam bularak Allah’ın programı neticeye bağlanmıştır.

Bir taraftan da yeni bir dünya düzenine geçmek isteyen güçler var…

Onlar da dini istemiyorlar. 

Sadece insanların bedenlerini değil ruhlarını da istiyorlar çünkü.

Din olsa bile imanlıların hafif bir kabul içerisinde olmasını arzu ediyorlar. 

Öbür türlü insanları kendi istedikleri gibi yönetemeyeceklerini sevk ve idare edemeyeceklerini düşünüyorlar.

Bütün bunların yanında 

Onca kısıtlamalara

Pahalı oluşuna

Vize engeline

Rağmen 

Milyonlarca Müslümanın akın akın gittiği bir KÂBE var

Yahudiler ve Hristiyanlar bu manzaraya bakarak kendi inançlarının geçersizliğini görüyorlar.

Tıpkı bir zamanlar Kâbe’yi kıskanan Ebrehe gibi…

KÂBE ortadan kalkmadığı sürece rahatlamayacaklar.

KÂBE ortadan kalkarsa kendilerinin de kalmayacağını düşünmüyorlar.  

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ