Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Avatar photo
Şafak TUNÇ

İSTANBUL’IN KADİM TARİHİ HAKKINDA

“TARİHİ YARIMADA’NIN BİLİNMEYENLERİSÖYLEŞİSİ YAPILDI.

Tarihçi yazar İstanbul Uzmanı Şafak Tunç ‘un konuk olduğu  “Tarihi Yarımada’nın bilinmeyenleri” söyleşisiEski İstanbul’un kalbi Sultanahmet’te bulunan Verni Art Salonunda gerçekleşti. 

Topkapı Sarayı Müdürü İlhan Kocaman’ın da dinleyiciler arasında bulunduğu söyleşide Şafak Tunçİstanbul ile ilgili bazı hususlara değindi. 

Melis Uludağ Moderatörlüğünde yapılan söyleşide 1486yıldır göz önünde duran Ayasofya’nın tarihi öneminden, 1633 senedir Sultanahmet Meydanı’nda duran 26 asırlık Dikilitaş’a, Hipodromdan, sur içindeki bazı yapıların önemine kadar geniş bir yelpazede konulara değinildi. 

Tarihçi Yazar ve İstanbul Uzmanı Şafak Tunç söyleşisinden bazı notlar:

4 EYLÜL 476 BATI ROMA İMPARATORLUĞU’NUN SON GÜNÜDÜR.

Batı Roma imparatorluğun son gününde, barbar Germen kabilesi Siri’nin mensubu ve aynı zamanda Roma ordusunun eski komutanı şehre girerken herhangi bir direnişle karşılaşmadı. Neticede Germen Odoacer, kendisi için bir tehlike teşkil etmediğini düşündüğü 16 yaşındaki imparator Romulus Augustulus’u kolayca tahttan indirdi. ilk iş olarak hemen doğu imparatoru Zeno ile temasa geçti ve imparator unvanını almayacağını bildirdi. Nitekim Zeno da bu kararı kabul etmekten başka bir şey yapamazdı. Ayrıca Odoacer, bir sorun teşkil etmemesi için, yerinden ettiği imparatorun imparatorluk cüppesini, tacını ve mor pelerinini Konstantinopolis’e iade etti.

İSTANBUL’UN BAŞKENTLİK TARİHİ ROMA İMPARATORLUĞU’NUN DOĞU-BATI OLARAK AYRILMASINDAN 65 YIL ÖNCE BAŞLAMIŞTIR. 

11 Mayıs 330 tarihinde Roma İmparatoru I. Konstantin bu şehri  imparatorluğun yeni başkenti seçmiş ve Yeni Roma (Latince: Nova Roma) diye tekrar isimlendirmiştir. İlk zamanlarından itibaren yeni başkentin tarihçileri kurucusunun adından dolayı onu Konstantin’in Şehri; Konstantinopolis diye anmaya başlamışlardır.

“DOĞU ROMA’DA TANRI AYASOFYA’YA, İMPARATOR SARAYA, HALK DA HİPODROM’A SAHİPTİR” SÖZÜYLE VURGULANAN SİYASÎ ÖNEM NEDİR?

Tarihçi Alfred Rambaud’un çok yaygın alıntılanan bir cümlesidir bu: 

Dikkat edilirse Tanrının imparatorun ve halkın sahip olduğu bu yüce değerlerin hepsi de sultanahmettedir.

Bu şehrin kurucusu BÜYÜK KONSTANTİN burayı Roma yapmak isterken onun annesi Helena Burayı KUDÜS yapmak istiyordu. Gerçekte de Ayasofyalı İstanbul Kudüs’ten sonra en kutsal şehir kabul edilmiştir. 

Hz. İsa’nın Kudüs’teki tarihini ortaya çıkarma ve Hıristiyanlığı Roma dini olarak yerleştirme çalışmaları Helena’nın eseridir. 

GÜNÜMÜZE BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUYARAK ULAŞAN ANTİK ÇAĞ’IN TEK QUADRİGA’SI OLAN İSTANBUL ATLARININ KAÇIRILMAHİKÂYESİ

Latincede dört manasına gelen “quattuor” kelimesindentüreyen “quadriga”, dört at ile çekilen arabadır. 

Doğu Roma’nın başkenti İstanbul’un hipodromunda, yani bugünün Sultanahmed Meydanı’nda bulunurdu bir zamanlar. Ortaçağ’da da yolu Konstantiniyye’ye düşmüş pek çok seyyah Hipodromdaki anıtlardan ve at heykellerinden hayranlıkla bahsetmiştir. 12 ve 13. yüzyıllarda yaşamış olan Doğu Roma’lı tarihçi Nicetas Choniates, I. Manuel Komnenos (1143-1180) döneminde Hipodrom kulesinin üzerinde altın yaldız dört bronz atın bulunduğunu yazmaktadır. 15. Yüzyılda Konstantinopolis’e gelen Floransalı seyyah Christophore Buondelmonti, Hipodromda bulunan ve “Venediklilerin, üzerindeki yaldızlı at heykellerini kendi vatanlarına götürerek San Marco kilisesine yerleştirdikleri dört sütundan” bahseder. San Marco’nun dört atı diye bilinen atlar aslında İstanbul’da Hipodromda bulunan ve İstanbul’ ait olan atlardı. Ancak bu atlar bugün İstanbul’da değil Venedik’teki San Marco Bazilikası’nın batı cephesindeki galeride bulunmaktadır. Bu bronz heykeller eskiden Konstantinopolis Hipodromundasergilenen bir Greko-Romen Quadriga’nın parçasıydı.Antik dönemden sağlam kalan tek dörtlü atlı heykel grubu olma özelliğini üzerlerinde taşıyan bu heykeller, 1204 yılındaki IV. Haçlı Seferi’ne kadar asırlar boyu Hipodrum’da kaldılar. Ancak Avrupa’dan Filistin’e gitmek için yola çıkan Haçlı ordusu, yaşadığı yokluk ve açlık nedeni ile Nisan ayında Konstantinapolis’i yağmaladı, kiliselerdeki haçlara kadar her şey talan etti. İşte heykeller bu yağmadan nasibini aldılar ve Venedik’e götürüldüler. Önce bir askeri depoda muhafaza edilen eserler, daha sonra San Marco Kilisesi’nin cephesine yerleştirildiler

Şafak Tunç 3 saat süren söyleşide ayrıca şu konulara da değindi: 

• FATİH AYASOFYANIN İSMİNİ AYASOFYA’NIN TILSIMI DEVAM ETSİN DİYE DEĞİŞTİRMEMİŞTİR

• AYASOFYA’DA BULUNAN İSA VE MERYEM TASVİRLERİ GERÇEĞİ YANSITIYOR MU?

• TARİHİN İLK KUBBELİ BAZİLİKASI OLAN AYASOFYA YAPILIŞINDAN BERİ İSLAM MABEDİDİR.

• İMPARATOR LEO’NUN SECDESİ

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ